*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

125 Sonuç - Yeni Arama

Sayfa (7): (1) 2 3 Devam >

Ekleyen

Mesaj

Konu: SAYGIMI & SEVGİMİ

	serzen

SAYGIMI & SEVGİMİ

231 Mesaj -

Saygı mı Sevgi mi?

Karı-koca ilişkilerinde saygı mı önceliklidir yoksa sevgi mi? Saygı ve sevgi birbirinden farklı anlamlar içeren iki temel değerdir insan, aile ve toplum hayati için. Saygı bizim hürmet diye ifade edebileceğimiz takdir, tebcil, ululama gibi genelde yararlıklıkları olmuş kişi, kurum ya da eşyaya duyduğumuz ve çesitli formları ile pratiğe döktüğümüz hisdir. Sevgiye gelince kişi ve muhataba göre çeşitli şekilleri olmakla birlikte konumuz açısından sevgiyi mecazî aşk olarak nitelendirebiliriz.

Şimdi yukarıdaki soruya dönelim, saygı mı sevgi mi? Elbette her ikisi de. Bir yuvanın sevgiden eksik bir temel üzerine oturması düşünülemez. Tarafların hangi usul ile evlenirlerse evlensinler -görücü veya anlaşmalı- birbirlerine karşı sevgileri yok, zamanla oluşmadı veya kayboldu ise, o yuvanın huzur içinde devamı imkansızdır ya da imkansız denecek ölçüde zordur.

EVET SIRA SİZDE HANGİSİ ÖNDE OLMALI DÜŞÜNCELERİNİZİ BEKLİYORUM

Ekleme Tarihi: 18.08.2007 - 17:11

Konu: HİÇ SEVDINMI???

	serzen

HİÇ SEVDINMI???

231 Mesaj -

EVLILIK KIZ ISTEME FELAN DENMIS...BIR BAYAN BIR ERKEGI NASIL BIR ERKEK BIR BAYANI NASIL SEVER,BILGISI OLAN VARMI?NASIL SEVILIRSE ONUN RIZASINADA ULASIRIZ???

Ekleme Tarihi: 12.08.2007 - 15:17

Konu: çocuktuk.....

	serzen

231 Mesaj -

KESKE HEP O COCUKLUK GUNLERINDEKI GIBI SAF VE DURU OLABILSEYDIK...

Ekleme Tarihi: 10.08.2007 - 15:43

Konu: Bir Soru.....

	serzen

HMMM...

231 Mesaj -

O SINIRLE KIMSE BUNA DIKKAT ETMEZ AMA BEN COCUGUM OLUNCA SOZ DIKKAT ETCEM...

BU ARADA CANAN ABLA SIZ NEDEN AGLIYORSUNUZ BIR PROBLEMMI VAR...
BURDA BIR SEY VAR AMA INANIN ANLAMADIM,BISEY OLSA CIT DIYE KIRILIYOLAR,AGLIYOLAR,
(SIZINKISI HARIC YANLIS ANLAMAYIN SAKIN),BE MUBAREKLER DUYGUSALLIGINDA BIR IFRAT VE TEFRIT NOKTASI VARDIR DEMI YANI.

HALIMIZE SUKREDELIM BIRAZ,AGLAMAKLADA HER SEY COZULMUYOR BILIYORSUNUZKI.
SELAM VE DUA ILE

Bu mesaj 1 kez ve en son SuMeYRa tarafından 10.08.2007 - 12:48 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 10.08.2007 - 12:40

Konu: kÜRTÇE VE TÜRKÇE

	serzen

kÜRTÇE VE TÜRKÇE

231 Mesaj -

MECLİSDE BİLE KAVGASI OLAN İKİ AYRI DİL...GÖRÜŞLERİNİZİ İSTİYORUM KÜRTÇE VE TÜRKÇE HAKKINDA NE BİLİYORSANIZ BUYRUN...

Ekleme Tarihi: 09.08.2007 - 20:01

Konu: BEN BUNA ASK DERIM..

	serzen

BEN BUNA ASK DERIM..

231 Mesaj -

Aşk Üzerine...

Aşk üzerine hep karalanmıştır beyaz sayfalar. Haydi gelin, bir sayfa da biz karalayalım. Hani üç harftir kendisi, ama okyanusu kıskandırır mana derinliğiyle. İşte bu aşk nelere kâdirdir aslında... İnsan açar dünyaya gözlerini, pek de farkında değildir aslında hiçbir şeyin. İlk olarak annedir aşkı, ona aşık olmuştur; onsuz olmaz hiçbir şey, kokusundan anlar onu. Sonra düşe kalka adım atmaya başlar kenarından tuttuğu kanepe etrafında. Ardından oyuncağı olmuştur aşkı; sarı saçları vardır onun; uyutur, besler onu.. aşkını öyle ifade eder. Veya çok güzel, kırmızı, küçücük oyuncak arabası olmuştur aşkı. Saatlerini halı etrafında yol almakla geçirir. Sonra koşmaya başlamıştır hayat denen koridorda ve ansızın bir sınıfta bulur kendini. Yine aşık olmuştur; bu kez adı, öğretmendir sevdiğinin, onun gibi olmaya çalışır her fırsatta. Onun gibi gülmeye çalışır, ağlamasını ona benzetir her defasında.

Zaman akar bu arada su misali, sonra sıra arkadaşını koyar aşk tezgahına, onsuz zaman geçmez.. oyunlarının vazgeçilmezidir, ailesinin yerine koymuştur çoktan onu. Ve ardından gençliğe açar gözlerini, bu kez karşı cins olmuştur aşkı, onu düşünür amansız saatler de ahhlar ve offlar arasında geçirir o bahar saatlerini tohum atması gerekirken toprağın bağrına. Sonra sıyrılıp o bunalım yıllarından paraya aşık olur amansızca; gaye-i hayatı olur, zaman onun etrafında dönmeye başlar; en yakınlarını bile kırar onun hatrına.

Sonra şakaklara düşen aklar kaplamıştır her yanını ve hastalık batağına saplanmıştır. Kabir durağı görülmüştür artık ve o da ne..? Yalnız kalmıştır.. artık aşkım dedikleri kaçmıştır yanından, çünkü fanidir onlar ve fanide kalırlar ancak. Sonra bir kapı ararsın âşık olacak ve anlarsın baki olanın ancak O olduğunu. Avazın çıktığı kadar bağırırsın sonra, “Seni Allah’ım, Seni seviyorum..” diye. Ardından çalmaya başlarsın Rahmet kapılarını. Umulur ki Rahmeti sonsuz geri çevirmez biz kullarını.

Sanırım geç değil aslında aşkın gerçeğini tatmaya. Hem beklememek de niye yaşlanana kadar.. şimdiden Bakî’ye gönül vermek varken ve rahmet kapısı her zaman açıkken, daha fazla bekletilir mi Yâr!.. Haydi var mısınız yaşamaya gerçek aşkı?

Ekleme Tarihi: 09.08.2007 - 19:36

Konu: **Mirac kandili mesaji**

	serzen

RE: (( HaYIRLI KaNDiLLeR ))

231 Mesaj -

Alıntı
Orijınalı SuMeYRa

InsaAllah maneven bizlerde miraca cikanlardan olalim yarin gece...

Semaya ellerimizi acip göz yaslarimizi katalim...

Seccademiz bizden en azindan yarin gece memnun..
Kur'an'imiz bizden hosnut olsun...

Habibi Kibriya s.a.v.. Sevgiyle baksin, Allah Zülcelal ve

Tekaddes Hazretleri hosnut olsun bizden...

Miraciniz Mübarek Olsun

Ekleme Tarihi: 09.08.2007 - 19:15

Konu: Bir Soru.....

	serzen

231 Mesaj -

ne olacak vuruyorlarsa sumeyra...

Ekleme Tarihi: 09.08.2007 - 18:15

Konu:

MÜKEMMEL BISEY --->kumandalı koca:=)

	serzen

231 Mesaj -

komık olmus...

Ekleme Tarihi: 09.08.2007 - 18:13

Konu: SEVMEYİ BİLMEYENE ....

	serzen

231 Mesaj -

Karagul bu yazında cok guzel olmus Allah sendende razı olsun..

Ekleme Tarihi: 07.08.2007 - 11:40

Konu: SEVMEYİ BİLMEYENE ....

	serzen

SEVMEYİ BİLMEYENE ....

231 Mesaj -

“Sevmeyi bilmeyene bilmeyi sevmek ne ki?” diye soruyor İskender Pala.* Ne kadar haklı! Ormanın nerede olduğunu bildiğin halde, ormana yürüyecek heyecanın yoksa, vurdumduymazlığın kor ateşlerinde bütün ormanları yakmışsın demektir.
Çiçeklerin taç yapraklarını sayıp sayıp da, bir çiçek yüzünü yüzündeki sevince katıştıramayacağın bir sevdiğin yoksa, çiçek çiçek aşkları doğramışsın, nice demektir. Bülbüller gül yapraklarının kızıllığının kromotografik analizini yapmazlar, yapamazlar. Seslerini güllerin yaprağına doladıkça, sabahı da, gülü de, kendilerini de yeniden kıymetlendiren ve eşsiz bir değere eriştiren bir simya ustası oluverirler. Severler, sevmesini bilirler.

Bilgi yarışması değildir yaşamak; sevgi yoğrulmasıdır. Bilmek, sadece saymadır, sadece ölçmedir, sadece tartmadır. Bakırcılar meselâ... Bakırı sadece tartarlar. Onlar için bakır sadece kalıbıyla vardır. Bakışları bakırın kalbine değmez. Bakırın yüzüne kazınmış on bin yıllık mühür onları ilgilendirmez. Oysa, antikacı bakırın kalıbına değil kalbine bakar. Kalbiyle tartar onu. Antikacı ile bakır fısıldaşırlar birbirlerine. Aralarında hiçbir ölçüye gelmeyen, hiçbir terazi kefesine sığmayan, hiçbir sayıyla hesaplanamayan bir bağ kurulur. Toprağını üzerinden atmış bakır ilk defa konuşur. Bin yılların suskunluğunu/beklemişliğini antikacının heyecanla inip çıkan göğsünde çağıltılı bir nutka dönüştürür. Yüreği kıpır kıpır atar gibidir kıymetinin bilindiği avuçlarda. Bundan böyle kapladığı yer kadar değildir “o bakır”ın hacmi. Bağlı olduğu zamanların habercisi olduğu için önemlidir. Sanatkârına bizi bağladığı için eşsizdir.

Sevmek bağlanmak demektir. Âşık olmak, sarmaş dolaş olmak demeye gelir. Bak ki; aşk bile sarmaşıktan ödünç almıştır anlamını. Sarmaşık döner, dolanır, kıvranır, ama hep bağlıdır, her daim sarıp sarmalar, bağlanır..

Diyeceğim o ki...

Dinin bilgisi, seni Allah’a bağlamayabilir. Hatta aşırı bilgi zorlaması hazır bağlarını çözebilir bile... Allah’ın bir olduğunu bilmen ve bildiğini bildirmen, O’nun katında biricik olduğunu hissetmenin garantisi değildir. Sözgelimi, otuz iki farzı eksiksiz yazabilsen sınav kâğıdına, “dinci” seni başarılı sayacaktır. Örneğin, “Aşağıdakilerden hangisi Hz. Muhammed’in katıldığı savaşlardan değildir?” sorusunun doğru seçeneğini kalbinden vursan kurşun kaleminle, sana puan verilecek...

Sadece bilmeni ölçüyor sınavlar. Bilmeyi sevmeni umuyorlar sınav koçları. Sevmesen de bilmeni istiyorlar. Sevmeye sevmeye bilmeni bile alkışlıyorlar. Seni hiç yokken sevip, özene bezene var eden Yaradan’ını, ışığı yüzüne dokunmayan, sıcağı tenine dokunmayan uzak bir yıldız gibi tarif ediyor kimi vaazlar. Sana şah damarından bile yakın olduğunu fısıldayan Rabbin ile sıcacık ve içten bir bağ kurmaya ayarlı değil din bilgisi kitapları. Seni hiçlikten çıkarıp “gözde”si eyleyen, kendi kutlu ve müşfik sözüne muhatap eden Rabbini sözel kalabalıklar arasında kuru bir bilgi olarak sunuyorlar sana. Bilmeni istiyorlar sadece... Saymanı, yazmanı, işaretlemeni... Kılına zarar gelmesin diye üzerine tir tir titreyen “ana yürekli” Peygamberin -ne hikmetse- çoğu kez savaşlarını saydırıyorlar sana. Sarmaş dolaş olamıyorsun O’nunla da... Sınav kaygısıyla terlemiş ellerini O’nun ellerinin serinliğine bırakacak o bağlılığı hissetmene fırsat verilmiyor gibi... İbadetleri de sanki Allah’a “sus payı” vermek diye bellemişsindir Allah bilir. “Tamam, tamam; namaz kılacağım Allah’ım, cehenneme atma yeter ki... Bak, oruç da tutuyorum; kızmayasın sakın!” der gibi içinin içi. Sana o güzel yüzü veren, sana o eşsiz gözleri bağışlayan Rabbin, sana niye sevemediğin ibadetleri, niye zoraki yapacağın meşguliyetleri emrediyor olsun ki? Yüzünü güzel eyleyenin dini de güzel değil midir?

Rabbini bilmek, seni O’nu sevmeye vardırmıyorsa, nasıl bilmek bu? Peygamberinin hayatının detaylarını bilmekle, sevildiğini, sevdiğini, sevindirildiğini hissedemiyorsan, nice bilmektir bu?

Ekleme Tarihi: 07.08.2007 - 11:08

Konu: Huzursuzmusun ? O zaman Gel...

	serzen

Huzursuzmusun ? O zaman Gel...

231 Mesaj -

İbrahim Bin Ethem: Huzur verecek 6 şey

* Günah işleyeceğin zaman Allahü Teâlâ’nın sana verdiği rızkı yeme.

* O’na âsi olmak istersen, O’nun mülkünden çık. Mülkünde olup da O’na isyan etmek uygun olur mu?

* O’na isyan etmek istersen, gördüğü yerde günah yapma. Gördüğü yerde günah yapmak uygun değildir!

* Can alıcı melek, ruhunu almaya geldiği zaman tövbe edinceye kadar izin iste. O meleği kovamazsın. Şimdi kudretin var. Gücün kuvvetin yerinde iken tövbe et. Tövbe edilecek zaman bu zamandır. Zira ölüm çok ani gelir.

* Yediğin lokmaların hepsinin helal olmasına çok dikkat et de, zararı yok, geceleri sabaha kadar namaz kılıp, gündüzleri oruç tutma. Hiç kimse namaz, oruç, zekat ve hac ibadetlerini eda ederek Allah adamlarının payesine ulaşamaz. Bu payeye ancak boğazından geçen şeyin helal olduğunu bilen ulaşır.

* Yolda atılmış bir taş gördüm. Üzerine, “Çevir ve altını oku! diye yazmışlardı. Çevirdim ve gördüm ki, “Eğer bildiğinle amel etmiyorsan, ne diye bilmediğini bellemek istiyorsun?” diye yazmışlar.

Bir sâlikin kalbinden şu üç perde kalkmalıdır ki ona devlet kapısı açılsın.

Birincisi şudur: Şayet ebedi ihsana mukabil iki âlemin mülkünü kendisine verseler buna sevinmemeli. Zira bu takdirde o mahluk bir şeyin varlığı ile sevinmekte ve henüz harîs (hırslı) bir kişi durumunda bulunmaktadır. Halbuki, “Harîs mahrumdur.”

İkincisi: İki cihanın mülkü onun olsa ve bunu kendisinden geri alsalar, “İflas ettim.” diye üzülmemeli. Zira bu durumda üzülmek, kızgınlık alametidir. “Kızgın azap içindedir.”

Üçüncüsü: Övünmeye ve pohpohlanmaya aldanmamak, zira böyle kişinin himmeti hakirdir. Himmeti hakir olan (Hakk’tan) perdelenmiştir. Yüksek himmet sahibi olmalıdır.

Ekleme Tarihi: 07.08.2007 - 10:47

Konu:

KIZMAYIN

	serzen

231 Mesaj -

Ekleme Tarihi: 06.08.2007 - 23:34

Konu: SiNiR...SiNiRLiMiSiNiZ...? SiNiRLeNDiGiNiZDe NaSIL YaTISIRSINIZ...?...!!!...

	serzen

231 Mesaj -

Benim sinirler alınmışmıdır bilemem ama hiç sinirlenmem olay varsa umursamam eğer karsıdakı umursuyorsa olayı yerınde anında çözerım problem bıter...

Ekleme Tarihi: 06.08.2007 - 18:19

Konu: ESKİ BİR OYUNU TEKRAR OYNASAK NE OLUR ?

	serzen

231 Mesaj -

Korkunun ecele faydası olsaydı korkaklar ölürmüydü hiç

Ekleme Tarihi: 06.08.2007 - 18:14

Konu: ESKİ BİR OYUNU TEKRAR OYNASAK NE OLUR ?

	serzen

dilaver ....

231 Mesaj -

Aman Allahaım ben olmadanda burda karışılıklar oluyormuş.Dilaver kardeş çak bakim

Be mübarek sanane kim ne yapıyorsa yapsın sanamı düştü savunmak..Bak burda yenısın ,hemen yedirme kendini,burası öyle bir yerki inan ben bile yenildim,ona göre hareket et.Hele burda öyle biri varki o kendini çok iyi biliyor aman dikkat et ona almasın senıde mekanına,benden söylemesı....

Ekleme Tarihi: 06.08.2007 - 18:12

Konu:

Secde Et Yaklaş ...

	serzen

231 Mesaj -

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM...

Ekleme Tarihi: 05.08.2007 - 21:56

Konu:

RESIMLI DUA BAHCESI

	serzen

231 Mesaj -

Allah razı olsun kardeşim...Çok güzel yapmışsın..

Ekleme Tarihi: 05.08.2007 - 15:31

Konu: Siz de 5 Vakit Namaz Kilmak istermisiniz ?

	serzen

231 Mesaj -

İlk BEŞ vakit namazımı hiç unutmam orta 3 e gidiyordum,keşke hep o saflıkda namazlarımı kılabilsem...Allah razı olsun Firdevs...

Ekleme Tarihi: 05.08.2007 - 15:28

Konu: AYRILIKLAR DOKUNUR BANA

	serzen

Ayrılık ÜZERİNE...

231 Mesaj -

Doğarken ağladık hepimiz ve sonra güldük hep. Her doğan gün hırsla uyanıp, karıştık hayatın koşuşturmacasına. Akşamları gün batarken bilemedik içimizi neden esrarlı bir hüznün kapladığını.Yorgun düşmüştük çünkü bütün gün 'batıp gidenlerin' peşinde koşmaktan. Batan güneşler, biten aşklar, sararan yapraklar hep o aynı hüznü tattırdı bize. Elimizi attığımız çiçekler mevsimi gelince soluyor, gönlümüzü çelen güzeller neden sonra çekip gidiyordu. Biz teselliyi, başka güzelliklerin kucağına koşmakta bulduk ama deniz suyu içmekten farkı yoktu bunun. Sevdalandığımız güzellik her defasında başka bir maskenin ardından bize gülümsüyor ve biz o maskenin peşinden koşuyorduk. Unutmak ta işe yarıyordu bir nebze, nede olsa 'insan'dık ve bu kelimenin kökü 'nisyan' dan (unutkanlık) geliyordu. Durup ta düşünmek, düşünüp te hüznümüzü deşmek yerine hayallerimizi yarınlara uçurmak daha zevkliydi. Hakkımızda biçilen hükümden de habersizdik ya olsun...Yarın mutlaka daha iyi, daha güzel günler gelecekti, gelmeliydi başka çaresi yoktu.
İnsan ayrılıktan hoşlanmaz ama en güzel şarkılar ayrılık şarkılarıdır. Sonunda kavuşulmayan aşk filmleri gönlümüzde daha fazla yer etmiştir. İnsan sonsuzu ister, bu yüzden sonsuz hayattan kopup bu dünya çölüne adımını atarken yani doğarken ağlar. Ölüm ise aslında sonsuz hayatta doğmak demektir. Öyleyse güzeldir, ayrılık değildir. Yeter ki insan, batıp gidenlere, gidip te onu üzenlere bütün sermayesini yatırmış olmasın.

Ekleme Tarihi: 05.08.2007 - 15:26

Sayfa (7): (1) 2 3 Devam >

İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 777 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
meleknur58 (71), fatih4194 (45), F.U (43), güngör (51), mematii (41), ravza81 (43), turgay gnl (63), mgs 41 (55), ilknurakan07 (44), islamicboy (40), eminefendi (51), mirac6363 (45), adempece (52), AKKUS61 (50), binerve (41), ahirzaman (57), akay-350 (46), nuraymelek95 (29), AydinG (39), batuhan_ (47), markad (50), simales (39), bülent21 (43), mucahide33 (39), polat0000 (59), gülkokuþl.. (41), minik (43), Baykara (38), mecide_sümeyye (35), mustafakumbar (53), gringo (51), vefalidost (50), saidmirza (55), yaramaz (41), vuslateli (37), pascal (37)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.58275 saniyede açıldı