*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

46 Sonuç - Yeni Arama

Sayfa (3): (1) 2 3 Devam >

Ekleyen

Mesaj

Konu: TEFSİR TAVSİYE EDİNİZ.

	$ua

Hayret doğrusu ! Herkesin haklılık payı varmış !

222 Mesaj -

kale_la arkadaş,

Sizin Türkiyedeki politikacılarla organik bir bağınız var galiba!
Walla ne güzel de herkesin ağzına bir parmak bal çalarak, diğer bir ifade ile Nasrettin hoca gibi herkese mavi boncuk vererek hiç kimseyi üzmeyen bir yazı asmışsın. Asmışsın asmasına ama, şunu iyi bil ki, bu tavır müslümanlara yakışan bir tavır değildir.
Bizden söylemesi!..
Gayrı yine de sen bilirsin...

Bu mesaj 1 kez ve en son $ua tarafından 27.06.2006 - 21:30 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 27.06.2006 - 21:29

Konu: Sabah Namazina Nasil Kalkilir

	$ua

İçimden geldiği şekilde yazıyorum.

222 Mesaj -

su damlasi bacım,

Şahsıma ait yazıları içimden geldiği şekilde yazıyorum. Elbetteki herkesin hepsine ve bütün içeriklerine katılmasını bekleyerek yazmıyorum. Şüphesiz isabetsiz ve maksadını aşan ifadeler de oluyordur.
Ancak, şu kadar var ki, hiçbir zaman ne bir kişinin ve ne de bir yazının veya kitabın şakşakçısı olmadım ve olmayacağım.

Bu mesaj 1 kez ve en son $ua tarafından 27.06.2006 - 15:42 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 27.06.2006 - 15:40

Konu: Sabah Namazina Nasil Kalkilir

	$ua

Söyleyeceğinizi söyleyin,içinizde kalmasın!

222 Mesaj -

Ekleme Tarihi: 27.06.2006 - 14:55

Konu: Sabah Namazina Nasil Kalkilir

	$ua

Siz mi kalkıyorsunuz ?

222 Mesaj -

Sabah namazına siz mi kalkıyorsunuz yoksa merhametlilerin en merhametlisi hâdi-yi hakiki olan Rabbimizin izni ve uyandırması ile mi kalkıyoruz ?
Bu meseleyi gereksiz yere irdeleyen ve yazdığı kitapla -Allah Selâmet Versin- köşeyi dönen zat, acaba müslümanların Sabah Namazına kalkmasında bir dahli oldu mu ? Veyahutta da şöyle soralım; "Sabah Namazlarını eda edebilmeyi onun kitapta anlattıklarına mı borçluyuz ?"
Hiç sanmıyorum.
Bütün iyilikler, hayırlar, makbul ibadetler ve güzellikler Rabbimize aittir.
Hiç kimse sakın ola ki bunları sahiplenmeye çalışmasın.
Bir mümin, sabah namazına kalksa da, kalkamasa da kazançtadır ve kârdadır. Zira, bu namaza kalkmayı ona nasib eden Vacip Tealâ'ya sonsuz şükreder ve ibadetii bu şuurla yapar. Bir müslüman bu namaza kalkamasa dahi, o derece üzülür ve namazı fevt edip kaçırdığından dolayı o kadara huzursuz olur ki, en azından namaza kalkmak nasib olanlar kadar sevab ve ecir alır.
Meselenin özü budur ve o kadar büyütülüp,irdelenmesi ve bazılarının kitaplarının satışı ile köşe yapılmasına hiç ama hiç gerek yoktur. Vesselâm

Bu mesaj 3 kez ve en son $ua tarafından 27.06.2006 - 14:28 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 27.06.2006 - 14:06

Konu: AşK Nedir???

	$ua

Bir-iki cümle de benden !

222 Mesaj -

AŞK odur ki, sahibine Mecnûn'unu-ben
deli, divane yapa ve dedirte !

Bu mesaj 1 kez ve en son $ua tarafından 27.06.2006 - 08:53 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 27.06.2006 - 08:52

Konu: teşekkürün önemi

	$ua

Okuduğunu iyi anla !

222 Mesaj -

Ne hikmetse, muhatab aldığım ve cevap verdiğim insan yukarıda yastığım esprili cümlelerime cevap vermiyor da siz kendinizi cevap vermek zorunda kabul ediyorsunuz.
Hangi kelimede bir alay söz konusu söyler misiniz?
Alayla lâtifeyi birbirine karıştıracak kadar gözünüz dönmüş sizin!..
Kaldı ki, ibn teymiyye'nin benim için yazdığı o kadar ağır cümleler var ki bu forumda ... Biz onlara karşılık daha çok lâtife ile yaklaşımı tercih etmişizdir.
Gelelim büyük muhaddislerin hangi mezhepten olduğu soruna !..
Tut ki, biz sana bu muhterem insanların mezheplerini bulup çıkardık ve yazdık.
Sende ne değişecek ? Ne diye bu soruyu soruyorsun ki ? Üstelik bu insanlar müçtehid seviyesinde insanlardır. Bir mezhebe uymasalar da onlara kimse bir şey diyebilme makamında değildirler. Şayet, siz de onlar kadar fıkhi ve hadis -sünnet bilgisine sahipseniz yani diğer bir ifade ile müçtehid seviyesinde iseniz, kendi belirlediğiniz bir mezhebe uyabilirsiniz. Biz müçtehid seviyesinde olmayanlar için mezhepsizliğin tehlikeli bir yol olduğunu söylemekteyiz. Ne yazık ki, siz bu inceliği kavrayamamışsınız.
Üstelik, kuvvetle muhtemel ki, bu muhaddislerin hepsi bir mezhebe bağlı idiler ve mezhepsiz değildiler.
Bilebildiğimiz kadara -kesin bilgi olmamakla birlikte-İmam Buharinin Şafii, Müslimin ve Ebu Davud'un ise Hanbeli olması kuvvetle muhtemeldir.

Bu mesaj 2 kez ve en son $ua tarafından 26.06.2006 - 22:18 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 26.06.2006 - 22:06

Konu: Yönetime bir soru !

	$ua

222 Mesaj -

Bilgilendirdiğiniz için teşekkürler Syn. admin Fatih Bey...

Ekleme Tarihi: 25.06.2006 - 16:26

Konu: teşekkürün önemi

	$ua

Bu demektir ki ;..

222 Mesaj -

... sen, sana yanlış yolda olduğunu ve bir mezhebe bağlı olma lâzım geldiğini hatırlatan herkese teşekkür etmelisin ve şükranlarını belirtmelisin.

Ekleme Tarihi: 25.06.2006 - 15:59

Konu: Yönetime bir soru !

	$ua

Yönetime bir soru !

222 Mesaj -

Bazı üyeler, gömlek değiştirir gibi kullanıcı adı (nick) değiştiriyorlar. Bilebildiğimiz kadara bunun gerçekleşebilmesi için yönetimin onayı şart.
Bunun esbab-ı mucibesi ne ola ki ????

Bu mesaj 1 kez ve en son $ua tarafından 25.06.2006 - 12:15 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 25.06.2006 - 12:14

Konu: TEFSİR TAVSİYE EDİNİZ.

	$ua

Artık vazgeçin ve bu konuyu kaşımayın !

222 Mesaj -

Her şeyden önce bu yazım Ebu Huzeyfe'yi teyid olmadığını açıkladıktan sonra diyorum ki;
Bu Ruhu'l-Furkan tefsirinin reklamının ticari amaçlı olmasa da tamamlanmasına henüz daha 19 cilt varken yapılmasının mantığını ben bir türlü anlayabilmiş değilim. Yani, şimdibir müslüman bu çıkan 11 cildi alacak örneğin son sûrelerdeki bir ayetin veya sûrenin tefsirine bakmak istese elbetteki tefsir henüz tamamlanmış olmadığından bir başka tefsriden istifade etmek zorunda kalacaktır.
Hal böyle olunca, tamamlanmamış bir tefsirin tavsiye edilmesi benim aklıma zaid geliyor. Oysa, günümüze kadar gerek orjinal lisanları ve gerek tercümeleri ile bir-kaç muteber tefsir elimizde mevcuttur. Bunların haşa suyu mu çıktı ki, henüz tamamlanmamış tefsirleri ve daha çok mezhepsizlerin rağbet gösterdiği Tefhimu'l-Kuranı ve Fizilâli okuyalim ?
Allah akıl-fikir versin.

Ekleme Tarihi: 25.06.2006 - 11:10

Konu: mezar notlarından...deli hoca..dinleyiin..

	$ua

Herşey ayan-beyan ortada !

222 Mesaj -

bayraklilar kardeş,
Yazdıklarım sizi ilgilendirmiyor. Siz ortada güzel bir anlatım bulmuşsunuz ve kimin elinden
çıktığını dahi bilmeden asmışsınız. Sizin burada bir hatanız yok.Çünkü, niyetiniz halis.
Ancak, bu eserin sahibinin mezhepsiz bir itikada sahip olduğu bir başka üye musab05 tarafından
ifade edilmiş ve mezhepsizliğin hiç de öyle korukulacak bir husus ve dinsizlik olmadığı ve o şahsın
-mezhepsiz olarak nasıl yaşıyorsa- İslâm'ı tam olarak yaşadığını ve neredeyse
mezhepsizliğin fırka-yı naciyenin adresi (!!!)olduğunu anlatmaktadır. İşte, bu beyanlardan
sonra durum değişmiştir. Bütün mezhepsizler, burada üye olan ibn teymiyye gibi mezhepsizliğini
açık açık söylemezler. Bilhassa mürekkep yalamışları gizli ve sinsi çalışırlar ve suret-i haktan
görünerek önce müslümanların güvenlerini kazanıcı yazılar ve eserler gündeme getirirler. (Örneğin, musab05'in
ifadelerinden de anlaşılacağı üzere ravda net radyosunda "deli hoca" eserinin sahibiin diğer hikâyelerinin de
programa yapılacağı belirtilmiştir.İşte, bu durum ravda yetkililerinin güveninin kazanılması ile alâkalı bir durumdur.)
Güven kazanıldıktan sonra da mezhepsizliğin asıl tahribatı yapılmaya çalışılır. Örneğin bir
mezhebe bağlı olmanın gerksiliğinden ve İslâma ait bazı ahkâm ayetlerinin günümüzde
uygulanamayacağından bahsetmeler v.s. gibi... Diğer taraftan, dikkat edilecek olursa, musab05 gibi mezhepsizliği
öven ve büyük bir ihtimalle kendileri de mezhepsiz olan bir üyeye, burada "vip üyelik" verilmiş ve radyo programı
yapımcılığına kadar yükselebilmiştir. Bu durum sayfanın mezhepsizlerin güdümüne yavaş yavaş terkedilmekte
olduğunun delilidir. Ayrıca, musab05'in bizim yazılarımıza vermiş olduğu kaçamak ve aslı-astarı olmayan cevaplardan da
bu mezhepsizlerin maksatlarını anlamak, dikkatli bir mümin için hiç de zor değildir.
Bu arada kolcu66 kardeşi de astığı hakikatleri içeren açıklamalarından dolayı da tebrik ediyorum.

Ekleme Tarihi: 25.06.2006 - 10:55

Konu: mezar notlarından...deli hoca..dinleyiin..

	$ua

Forum'un mezhepsizlerin güdümüne girdiğinin itifarı !!!!

222 Mesaj -

ravda.net adındaki bu sayfa, daha önce kendisine sorulan sorular doğrultusunda ehl-i sünnet akidesine bağlı bir sayfa olduğunu ilân etmişti. Ancak, ne yazık ki ve üzülerek görüyoruz ki, mezhepsizlerin dümen suyuna girdiği bizzat forum admininin verdiği yukarıdaki linkten anlaşılmaktadır. Bu bağlamda forumda üye olan başta *ibn teymiyye* ve *musab05* olmak üzere mezhepsizlik cereyanının nüfuzu için gayret gösteren ve çalışanları tebrik ediyorum. Elbetteki, bir balık yakalamak isteyen oltanın ucuna balığın sevdiği bir yiyecek takmak zorundadır. İşte, **deli hoca** ismindeki çalışma da mezhepsizlerin ehl-i sünnet akidesine bağlı müslümanları tavlamak için oltanın ucuna taktıkları bir yemdir.
Bundan sonra, hiç kimse bu sayfa için ehl-i sünnet akidesine bağlı bir sayfadır açıklamasını yapamaz diye düşünüyorum.

Ekleme Tarihi: 24.06.2006 - 23:36

Konu: TEFSİR TAVSİYE EDİNİZ.

	$ua

		Yeterince uyanik miyiz ? diye boşuna sormuyoruz ?

222 Mesaj -

Forumdaki bütün arkadaşların bence en çok dikkat etmeleri gereken konuların başında mesajlardaki niyet ve maksatlari anlayabilmek gelmelidir.
İşte bütün mesele budur. Yani, mesajların asılış maksatlarını hissedebilmek ve bu yönde bir tuzağa düşmemektir.
Şimdi buraya dikkat ederseniz forumun öyle pek fazla müdavimi olmayan ve oldukça yabancı bir nick'e sahip olan ve hatta ortalıkta hemen hemen hiç gözükmeyen TASARIM rumuzlu bir arkadaş ** TEFSİR TAVSİYE EDİNİZ. ** başlığında kendisine bir tefsir kitabı tavsiye edilmesi yönündeki taleple bir yazı astı. Dikkat edilirse yazının içeriğinden asıl amacın kendisine tefsir tavsiye edilmesinden çok bizlerin hangi tefsiri tavsiye edeceğini öğrenmek ve bu hususta bir kaosa sebebiyet vermek için olduğu anlaşılacaktır. Bunu nereden mi anladım ? Zira, tefsir tavsiyesi talep eden zat foruma topu-topu 6 mesaj asmış ve 11.02.2006 tarihinden sonra da sırra-kadem basmıştır. Bu husustaki haklılığımızı ortaya çıkarabilecek diğer beyyineler ise şunlardır.
Öncelikle kendisine tefsir tevsiye edilmesini isteyen TASARIM elinde
RUHUL BEYAN
HAK DİNİ KURAN DİLİ
SAFVETÜTTEFASİR
adlı tefsirlerin bulunduğundan bahsetmektedir. Şimdi, kendisine buradan soruyoruz.Bu tefsirleri kendileri yine bir tavsiye üzerine mi almışlar , yoksa, kendileri bir tercih yapmışlar ? Eğer, bir tavsiye üzerine almışlarsa, başka tefsir almak için neden yine tavsiye aldığı aynı şahıstan başka bir tefsir ismi talep etmemiştir? Yok eğer, kendi tercihi ile almışsa, bu tefsirlerin hepsini okumuş da mutmain ve Kuran-ı Kerim'in açıklaması ve yorumu hakkında yeterli derecede bilgi sahibi olamamış ya da olduğuna inanamamış da mı bunlardan başka bir başka tefsire ihtiyaç duymuştur ?
Günümüzdeki müslümanların bırakın bir tefsiri baştan sona okumayı, çoğumuzun bir Kuran mealini bile tamamen okumadığı göz önüne alınırsa, bu arkadaşımız üç tefsiri bitirdikten sonra bir dördüncüsünü ve beşincisini okumaya niyetlenişi, sizce de biz muhatabları ile arasındaki araştırma ve bilgi edinme konusundaki bir uçurumu göstermiyor mu ? Yani bu istek, daha çok ; **Bakalım buradaki üyeler hangi tür bir tefsiri tasviye edecek ?** diye bir tespiti diğer üyelerin tefsir konusundaki eğilimini tesbiti çağrıştırmıyor mu ?
Verilen cevaplardan da anlaşılacağı üzere herkes kendi yakınında olduğu bir cemaatin veya cemaatinin tercih ettiği bir tefsiri tavsiye etmiş ve TASARIM adlı arkadaş bizim dikkat çektiğimiz amacına ulaşmıştır. Yani, sizin anlayacağınız üç tefsiri okuyup-bitiren bir müslüman
başkalarından kendisine tefsir tavsiye edilmesini isteme makamında değil, başkalarına kendisinin tefsir tavsiye etme
makamında olması gerektiğidir. Çünkü, üç tefsir okumuş kişiler aramızda parmakla gösterilecek kadar azdır.
İşte bu sebeplerden dolayı biz de yönetimden, bu konuyu kapatmasını ve biz diğer üyelerin gereksiz yere birbirimizle
horoz döğüşü yapmasının önüne geçilmesini talep ediyoruz.

Bu mesaj 6 kez ve en son $ua tarafından 24.06.2006 - 19:27 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 24.06.2006 - 19:18

Konu: Yeterince uyanık mıyız ?

	$ua

meryemç 'ye...

222 Mesaj -

Forumda görünen kullanıcı adınız bir bayan olduğunuz kanaati veriyor. Eğer öyleyse size **meryemç bacım** diyorum.
Dikkat çektiğiniz hususta haklısınız. Çıkarmış olduğum oranlama her fırkanın eşit olması halinde doğrudur. Ancak şu kadar var ki, bendeniz her fırkanın eşit olduğunu ifade etmedim. Bilindiği gibi ehl-i bid'a yani dalâlet fırkaları sayısı 72 ise de biz bunlara saptırıcı imamları ve cemaatlerin varlığını eklemedik. Günümüzde İslâm ülkelerindeki ehl-i sünnet haricindeki eğilim ve yönetimleri göz önüne alırsak müslümanlar olarak hak ve hakikat yolunda bulunabilmenin zorluğuna vurgu yapmak istedik. Ayrıca Ehl-i dalâletin her devirde, ehl-i imandan çok olduğu bilinmektedir.
İşte bu noktada kardeşlerimiz çok dikkatli olmalıdırlar. dedik ve sürekli söylüyoruz.
Örneğin, bazı kardeşler Mehdi veya sahte peygamber olarak ortaya çıkan şahsiyetlere göstermiş oldukları tepkileri, müslümanları yolan ve bizlerin cebine gözlerini dikenlere karşı göstermiyorlar. Oysa, sapkınlık ve dalâlet yönünden bunlarında onlardan pek bir farkı yoktur.
Bilmem anlatabildim mi ?
Rabbimiz yolunda bulundurduklarının zümresine bizleri de ithal ve dahil etsin.

Bu mesaj 1 kez ve en son $ua tarafından 24.06.2006 - 15:48 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 24.06.2006 - 15:44

Konu: (bayanlara) rukuda nıcın dumduz durmuyorsunuz?

	$ua

222 Mesaj -

teymiyye'nin torunu !

Madem kıyası ve icmayı bilyorsun ve ititraz etmiyorsun ne demeye böyle tuhaf bir meseleyi gündeme getirdin ?

Rasulullah (S.A.V.) Efendimizin rükû hakkındaki hadis-i şerifi elbetteki erkekleri ilgilendirmektedir. Bayanların farklı oluşu ve 14 asırdır namazlarını farklı şekilde kıldıklarını kimse akıl edip-farkemedi de sen mi keşfettin ve erkekler gibi olacağını akıl ettin ?
Bak arkadaş ! Bu senin yaptığın düpedüz fitnedir.Eğer, fitne nedir bilmiyorsan önce bu konuyu öğren ondan sonra karşımıza gel...
Farz u muhal (varsayalım ki) sen haklı bile olsan, konuyu bu şekilde bir forumda dile getirmen yanlış. Çünkü, burası İslâmi yanlışlıkların düzxeltileceği bir platform ve saha değil.
İtirazını şayet yüreğin yetiyorsa, akademik çevrelere ve diyanet işleri başkanlığına yap !

Ekleme Tarihi: 23.06.2006 - 17:02

Konu:

İslâm'da kendini meth yasak olduğu gibi, tezellül ve zemm dahi yasaktir.

	$ua

222 Mesaj -

Kardeş,

Sizin de belirttiğiniz gibi, alçakgönüllülük çok iyi bir hâldir. Ancak, aşırısı ve nasıl yapılacağının bilinmemesi yani tezellül ise kötü bir hâldir. Misal vermek gerekirse, bir ilim sahibinin cahil birine tazim ve gereksiz hürmet göstermesi bu cümledendir.
Yine, kişilerin başkalrına karşı tezkiye-yi nefs yapması da zemmedilmiş kötü bir hâldir. Örneğin, hiç gerek yokken ;"Ben çok günâhkâr biriyim. Kendimi nasıl affettireceğim. Ben bir hiçim, yok mesabesindeyim." v.s. gibi cümleler bir tür kendini medih'tir.
Bilmem yardımcı olabildim mi ?
Selametle kal.

Ekleme Tarihi: 23.06.2006 - 16:35

Konu:

İslâm'da kendini meth yasak olduğu gibi, tezellül ve zemm dahi yasaktir.

	$ua

		İslâm'da kendini meth yasak olduğu gibi, tezellül ve zemm dahi yasaktir.

222 Mesaj -

İslâm'da kendi kendini meth u senâ etmek ve bilgiç görmek yasak olduğu gibi, tezellül ve hiç gereği yokken aşırı zemmetmek de bir nevi medih olduğundan yasaktır.
Birçok arkadaşlarımız, birinci hususu yani kendi kendini meth etmenin doğru olmadığını biliyorlar da, ikinci hususu yani, tezellülün ve aşırı zemmin de doğru bir söylem olmadığını bilmiyorlar.
Lütfen, bu konularda daha hassas olalım ve gülünç durumlara düşmeyelim .

Ekleme Tarihi: 23.06.2006 - 12:58

Konu: (bayanlara) rukuda nıcın dumduz durmuyorsunuz?

	$ua

Bre nadân !

222 Mesaj -

Hadi kabul etmiyorsun diyelim, hiç mi duymadın da ikide bir bir hadis gösterin diyorsun?
İslâm'da şeri delillerin sadece Kitab ve Sünnet olmadığını kafirler bile biliyor. İcmâ ve kıyas diye iki şeri delil daha var.
Senin gibi mezhepsizler bu delilleri yok saysalar da bunlar var. Bu konuda ulemamızın açıklamalarını da bu konu ile alâkalı diğer astığın yazıda cevaplandırmıştık.
Belânı arama !
Edille-i şeriyyenin iki delilini yok sayıp burada kafa ütülemeye gelme !
Herşey Kuran ve Sünnette olsaydı Yemen'e vali olarak atanan Muaz (R.A.) Hadis-i Şerifte **Kuran ve Sünnette bulamadığı hususlarda içtihadıma göre hareket ederim.** demedi mi ?
Bu hakikati bilmediğin belli.Ya da bildiğin halde devekuşuluk yapıyorsun. Çünkü, ille de hadis diye tutturmuşsun.
Bu halinle tam bir MUANNİD ve muteriz'sin ve icmayı-kıyası kabul etmemekle İslâm Dini dairesi dışına çıkıyorsun. İşte İslâmdan nasıl kaydığının delili :
Medarik tefsirinde (Müminlerin [itikad ve ameldeki] yolundan ayrılan Cehenneme gider) mealindeki Nisa suresinin 115. âyet-i kerimesini bildirdikten sonra, (Kitab ve sünnet gibi icmadan da ayrılmak caiz değildir) buyuruluyor. Beydavi tefsirinde ise aynı âyet-i kerimenin açıklamasında (Bu âyet, icmadan ayrılmanın haram olduğunu göstermektedir. Müminlerin yolundan ayrılmak haram olunca, bu yola uymak da şart olur) buyuruluyor. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İki kişi, bir kişiden, üç kişi, iki kişiden iyidir. O halde cemaatle birlikte olun! Allahın rızası, rahmeti, yardımı cemaattedir. Cemaatten ayrılan Cehenneme düşer.) [İbni Asakir]
(Ümmetimin âlimleri, hiçbir zaman dalalette birleşmezler. İhtilaf olunca sivad-ı a'zama [âlimlerin ekseriyetinin bildirdiği yola] uyun!) [İbni Mace]
(O gün her fırkayı imamları ile çağırırız) mealindeki İsra suresinin 71. âyet-i kerimesini Kadı Beydavi hazretleri, (Her ümmeti peygamberleri ve dinde uydukları imamları ile çağırırız) şeklinde açıklamıştır. Ruh-ul beyan ve Tefsir-i Hüseynide ise, (Herkes mezhebinin imamı ile çağırılır. Mesela ya Şafii veya ya Hanefi denir) şeklinde açıklanmaktadır. Bu açıklamalar da, her müslümanın dört hak mezhepten birine uyması gerektiğini açıkça bildirmektedir.
Sana tavsiyem bu kadar inatçı olma, sonra yediğin tımarın haddi hesabı olmaz.

Bu mesaj 3 kez ve en son $ua tarafından 23.06.2006 - 11:47 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 23.06.2006 - 08:28

Konu: Yeterince uyanık mıyız ?

	$ua

		Gerekli bir açıklama .

222 Mesaj -

Yeni kardeşlere ve henüz bu forumda olup bitenleri yeterince çıkaramayanlara...

Kardeşler, buraya asılan yazılara verilen cevabi mesajların asılan metinlerine göre değil de yazıyı asanların isimlerine göre değerlendirildiğini zamanla sizler de farkedeceksiniz.
ozanask arkadaşımıza : sizin bizimle bir alıp-veremediğiniz olmadığı gibi, bizim sizinle bir alıp-veremediğimiz yoktur. Yazdıklarım gördüklerimiz ve hissettiklerimizdir. Hepimizizn öğreneceği daha çok şeyler vardır.
suzunkopru kardeşe : yaklaşımlarınız ve makul düşünceleriniz için teşekkür ediyorum.
Aynı şekilde bayraklılar ve ReFReF58 kardeşlerimizin olumlu yazıları için de teşekkürler ederim.
Alah Emanet olun.

Ekleme Tarihi: 22.06.2006 - 14:18

Konu: bunada gülecekmisiniz......

	$ua

ibn teymiyye haklı !!!!

222 Mesaj -

Çünkü, inandığı ve peşinde gittiği mezhepsizlerin görüşleri doğrultusunda fikir beyan ediyor ve bizleri köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.
Peki ya, ehl-i sünnet inancında olan arkadaşlarımız ne yapıyorlar ? Onlar, ibn teymiyye'ye kıyasla daha büyük hatalar işliyorlar. Örneğin, üzerlerinde bulunmayan hâlleri anlatıyorlar.
Birçoğu kanka-i geyik sohbeti ile dini konuları birbirine karıştıyorlar. Hem günlerini gün ediyorlar, hem de ahkâm kesmekten geri durmuyorlar.

Şimdi gelelim ibn teymiyye'nin suallerine...
Biz bu arkadaşın çok bozuk itikadlı biri olduğunu söylediğimizde bazıları bizi önyargılı ilân etmişti. Şimdi haklılığımızın ortaya çıkması ile bakalım bühtan edenler ne yapacaklar ?

Ey ibn teymiyye !
Gözlerini kulaklarını aç ve iyi dinle ki; bizler hak bir mezheb bağlı ehl-i sünnet inancına mensub olan müslümanlar olarak, her konuda mezheb imamlarımızın ve ulemamızın görüşlerine uyarız. Yani, sizin olduğunuz bir serseri mayın gibi, bir yere bağlı olmadan gezinen kişilerden değiliz. Bu sebeple, bu kadınlarımızın nasıl namaz kılacaklarına dair hususları, ulemamızın ayet vehadislerden çıkardıkları hükümler çerçevesinde ve ortaya koyduğu şekli ile
bilir ve ona göre uygularız. Bakınız REDDU'L_MUHTAR nam adlı kitapta bu konuda ulemamızdan TAHTAVÎ ne şeklide bir açıklama getirmiştir.***Kadının, erkeğe göre, namazda farklı olduğu bazı yerler vardır. Bunlar şöyledir:
1- Kadın, namaza dururken, ellerini, omuzlarına kadar kaldırır. Ellerini de kapatır. Sağ el parmaklarını sol bilek üzerine halka yapmaz. Sağ eli, sol el üzerinde olarak göğüs üstüne kor.
2- Rüküa eğilirken ayaklarını birleştirmez. Rüküda az eğilir, belini başı ile düz tutmaz, dizlerini büker. Ellerini dizleri üstüne kor, dizlerini kavramaz ve parmaklarını açmaz.
3- Secdede kollarını, karnına yakın olarak yere serer. Karnını uyluklarına bitiştirir.
4- Teşehhüdde, ayaklarını sağa çıkararak yere oturur. Parmakları birbirine yapışık olur.
5- Du ederken ellerini ileri uzatmaz, yüzüne karşı eğik tutar.
6- Sabah namazını geç kılması müstehb değildir. Vakit girer girmez kılmaları iyi olur.
7- Namazda yüksek sesle okumaz. Teşrik tekbirini sessiz okur.
Reddül Muhtar - Tahtavi ***

Ayrıca NEMENKÂNİ isimli kitapta da bu konuda şunlar kaydedilmiştir.

***Namazda kadının ayakları bitişik mi yoksa açık mı tutul malıdır?
Bazı fıkıh ve ilmihal kitaplarında kadınların namazın bazı noktalarında erkeklerden ayrıldıkları yazılıdır. Ancak bunlar farz, vâcip, ya da sünnet derecesinde ayrılıklar değildirler. Yani kapatılacak avret ve saf düzeni dışında, kadınların namazı da erkeklerin namazı gibidir, denebilir. Meselâ, kadınlar tekbirde ellerini kulaklarına kadar değil, omuzlarına kadar kaldırırlar. Bu konuda bir hadîs-i şerif de vardır. (43 Nemenkânî, I/251) Ancak Rasûlüllah Efendimizin bizzat kendilerinin de tekbirde ellerini omuzlarına kadar kaldırdıkları vâkidir. (44 Aynî, V/10; Ibn Hacer, Fethû'I-Bûrî NJ2l B vd. ) Kadınlar kıyamda ellerini göğüslerinin üzerine koyarlar. Rükûda doksan derece, dümdüz eğilmeyip, dizlerini kırar ve biraz meyilli dururlar. Secdede kollarını açmayıp uyluklarına yapıştırırlar... vs. Ancak bunların hepsi, bu şekli tesettüre daha uygun olacağı için söylenmiştir. Meselâ rükûda yarıyı geçinceye kadar (kırkbeş dereceden fazla) eğilmedikçe rükûun kadın için de sahih olmayacağı söylenmiştir. Çünkü cemaatle namazda tam eğilmenin yarısının üzerinde imama yetişen, o rek'ata yetişmemiş sayılır. Bu, kadın için de böyle olacağına göre, kadının da rükûda en az yarıyı (kırkbeş dereceyi) geçecek şekilde eğilmesi gerekir. Zaten kadınlar için dizlerini tutmadan ellerini dizlerinin üzerine koyarlar denmektedir. Eli, avuç içi dizleri tam ortalayacak kadar indirmekle, rukû sahih olacak kadar eğilinmiş olur. Ancak bir çok kadın bunu yapmamakta ve belki de rükû'larının sıhhatine zarar vermektedirler. Kadının ayaklarının durumunda da, oturuş biçimi dışında erkeğinkilerden ayrı bir durumâ şahit olunmuş değildir. Erkeğin ayak topuklarını rükûda iken birleştireceğine dair bir görüş vardır.(45 Nemenkânî I/186-87) Ihtimal ki, tesettüre daha uygun olacağı için kadınların namaz boyunca ayaklarını birleştirecekleri söylenmiştir. Ama erkekler hakkındaki bu görüşün bir yanlış anlama sonucu beyan edildiği söylenmiştir. Rükûda herkesin kendi topuklarını birbirine değil, yanındakinin topuklarına birleştirdigi rivayeti vardır. Bunu yanlış anlayanlar topukların rükû da birleştirileceğini söylemişler (46 age. I/186 )ve ihtimal ki, bunun kadınlar için sürekli yapılmasının uygun olacağı kanaatine varmışlardır. Halbuki, bu erkekler için olmayınca kadınlar için de olmayacaktır.***

Sonuç : Şüphesiz biz ibn teymiyye'yi ikna olabileceğini düşünerek bu yazıyı asmış değiliz. Çünkü, ona söz ve kitapların yetişmediğini daha önceki yazılarımızda açıklamıştık. Açıklamamız şunun içindir ki, başkalrına **Bak gördünüz mü, mezheblilere bir şey sordum hiç biri cevabını veremedi.** diyemesin diyedir.

ibn teymiyye, şimdi git bu cevabı hocalarına anlat ve onlardan bu teşebbüsümüz tutmadı diye beyanda bulun ve daha başka fitnevari talimatlar al.
Ondan sonra görüşürüz.

Bu mesaj 2 kez ve en son $ua tarafından 22.06.2006 - 10:57 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 22.06.2006 - 10:46

Sayfa (3): (1) 2 3 Devam >

İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 469 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
meleknur58 (71), fatih4194 (45), F.U (43), güngör (51), mematii (41), ravza81 (43), turgay gnl (63), mgs 41 (55), ilknurakan07 (44), islamicboy (40), eminefendi (51), mirac6363 (45), adempece (52), AKKUS61 (50), binerve (41), ahirzaman (57), akay-350 (46), nuraymelek95 (29), AydinG (39), batuhan_ (47), markad (50), simales (39), bülent21 (43), mucahide33 (39), polat0000 (59), gülkokuþl.. (41), minik (43), Baykara (38), mecide_sümeyye (35), mustafakumbar (53), gringo (51), vefalidost (50), saidmirza (55), yaramaz (41), vuslateli (37), pascal (37)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.54034 saniyede açıldı