stromectol ivermektin fluvoxamine generique luvox generique rhinocortcipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » YARGI YOLUYLA DARBE TEŞEBBÜSÜ

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Evrensel su an offline Evrensel  
YARGI YOLUYLA DARBE TEŞEBBÜSÜ

237 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.04.2004
En Son On: 23.06.2008 - 16:29
Cinsiyeti: ----- 


YARGI YOLUYLA DARBE TEŞEBBÜSÜ

Doğrusunu isterseniz Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın son "operasyonu" beni ne heyecanlandırdı, ne de telaşlandırdı.

Haber duyulduğu andan itibaren yapılan açıklamalarda, bu teşebbüsün demokrasimiz ve siyasi hayatımız açısından anlamı konusunda söylenecek herşey söylendi galiba. Ben sadece, yaşadığımız bu olayın, demokrasi tarihimizde naif bir "yargı yoluyla darbe teşebbüsü" olarak anılacağını söyleyerek geçeyim. Bunun dışında bazıları özellikle Türkiye'nin bozulan imajına dikkat çektiler.

Bazıları da haberin ekonomi üzerinde yapması muhtemel tahribata üzüldüler. Bence imajımız için üzülecek bir şey yok. Dünya artık o kadar saydam ve herkes birbirini o kadar yakından izliyor ki; hiç kimse de Türkiye'ye, Türkiye'nin kurumlarına ve toplumuna homojen bir bütün olarak bakmıyor; iç çelişkilerini, iç mücadelelerini yakından biliyor.

Dolayısıyla hiç kimse bir başsavcının garip teşebbüsünü "Türkiye'nin demokrasi seviyesinin göstergesi" olarak algılamayacak; olsa olsa ülkenin yaşadığı büyük transformasyona ters düştüğü için iyice arkaikleşen küçük bir kesimin düzeyi konusunda zaten sahip olduğu fikir pekişecektir. İddianamenin ekonomik etkilerine gelince... Ben o konuda da pek karamsar değilim. Çünkü bu "piyasalar" denen şeyin en azından benim kadar aklı olduğunu sanıyorum. Ehh, ben bu girişimin sonuçsuz kalacağını görüyorsam, koca koca şirketler, koca koca şirketleri çekip çeviren yöneticiler, analistler görmez mi? Bence görecek...

Ve pazartesi sabahı bir bakmışsınız ne borsa bana mısın demiş sayın Başsavcının iddianamesine; ne de dolar... Fiyakalı değişiyle, "piyasalar satın almamış"; ekonominin kılı kıpırdamamış... Herhalde bir hukukçunun düşebileceği en acıklı durumdur bu. Düşünün ki, bir iddianame yazmışsınız; kimse ciddiye almamış.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, bu olayda, asıl endişe edilmesi gereken, Ak Parti'nin durumu değil, yargının durumudur. Görülen o ki, demokrasi yürüyüşümüzde "silahlı darbeler" döneminden "silahsız darbeler" dönemine geçmiş bulunuyoruz. Biliyorsunuz, eskiden, yani sonuncusunu 28 Şubat'ta yaşadığımız "Silahlı darbeler" döneminde, yargı Silahlı Kuvvetlerin emrinde, onun yardımcısı, yedek gücü olarak çalışırdı. Ordu indirir, yargı da yargılardı. Artık zaman değişti. Silahlı kuvvetler -iç ve dış birçok nedenden dolayı- darbeler dönemini kapamış görünüyor. Ama bu durumdan vazife çıkaran başkaları var. Üstelik onların elinde sadece kıytırık bir İç Hizmet Yönetmeliği yok; çok daha büyük bir güç; Anayasa da dahil kütük gibi yasalar var.

Kullan kullanabildiğin kadar; çekiştir çekiştirebildiğin kadar... İşte bu durum, yargı kurumunda ciddi bir reformu, yeniden yapılanma gündemimizin baş sırasına oturtmamızı gerekli kılıyor. Nice tecrübeyle gördük ki, yasaları değiştirmek, yeni yasalar yapmak meselenin yalnızca bir yanı. Bundan daha da zor olan yeni bir yargıç kültürü oluşturabilmek...

Kendini devletin maaşlı memuru olarak gören, temel misyonunu da "devletin çıkarlarını korumak" sanan; ürkek, içtihat oluşturmakla cesaretsiz, dünyayı izlemekte ve çağını anlamakta yetersiz, hala kapıkulu geleneğinin etkisi altında bir yargıçlar sınıfı ile, hukuk reformu yapmak deveye hendek atlatmaktan zor. Türkiye'nin bu konudaki zaafı o kadar belirgin ki, taa dışardan, yabancılar tarafından bile görülüyor. Bakın, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ne demiş:

"Şok içerisindeyim. Böyle bir davayı ciddiye almakta zorlanıyorum. Bir hakim nasıl böyle bir sonuca ulaşabilir, anlayabilmiş değilim. Bu 21. yüzyıla uyum sağlayamayan eski bir zihniyeti temsil ediyor. Türkiye'nin acilen yeni bir hakimler, savcılar, hukukçular nesline ihtiyacı var."


16.Mart.2008 01:09:40



http://www.samanyoluhaber.com/yazar-94879.html
Ekleme Tarihi: 16.03.2008 - 23:33
Bu mesajı bildir   Evrensel üyenin diğer mesajları Evrensel`in Profili Evrensel Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Perinçek: Kapatma isteği bizim

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 13:01
Cinsiyeti: Bayan 


İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 2004 yılından itibaren farklı zamanlarda 3 kez Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak AK Parti'ye kapatma davası açılmasını talep ettiklerini söyledi.

İşçi Partisi'nin Merkez Karar Kurulu(MKK) toplantısında hazırlanan bildiriyi açıklayan Doğu Perinçek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın tarihi saptamasıyla Recep Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül yönetiminin yasa dışı ve cumhuriyet karşıtı olduğunun ortaya çıkarıldığını söyledi.


AK Parti'ye kapatma davası açan Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, cumhuriyet hukukunun kendisine yüklediği görevi yerine getirdiğini ve cumhuriyet hukukunun gereğini yaptığını savunan Doğu Perinçek, "AKP'yi kapatma davası aslında milletin vicdanında alınmıştır. Açılan dava, bu kararın yargıdaki ifadesidir" diye konuştu.

Doğu Perinçek, İşçi Partisi olarak 2004 yılından itibaren 3 ayrı kez Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak AK Parti'nin kapatılmasını talep ettiklerini söyledi. Bu başvuruları ayrıntılı gerekçelerle yaptıklarını, başvurularda AK Parti'nin kapatılmasının hukuki bir zorunluluk olduğunu ifade ettiklerini dile getiren Perinçek, AK Parti'nin sadece laiklik karşıtı olayların odağı olduğu için değil, aynı zamanda milli birliğe ve toprak bütünlüğüne aykırı eylemleri nedeniyle de kapatılması gerektiğini savundu.





habervakti


KENDi NEFiSLERiNi TANRILASTIRANLAR...MUSiBETLER!!!


Bu mesaj 3 kez ve en son cananberraramazan tarafından 17.03.2008 - 01:21 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 17.03.2008 - 01:13
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an 1 üye ve 658 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
osman12 (77), vahvah71 (53), ssercan (50), sabr_yolcusu (56), Yorumsuz_91 (33), Asya6666 (62), angel (42), cankalemdar (39), meltem6666 (59), MeCaL (56), emiremre (44), ozdalomer (53), ayþeayd&#2.. (40), talha_34 (47), mhammettelo (43), leto18 (59), sinepuryan (42), Yalnizlik (39), BATAKLIK60 (55), kamil33 (54), hmfatih (62), Soldat34 (54), MrVoLKaN (37), yusuf kuyu (44), Yusuf_Adiyaman (53), farfarlone (41), Osman_20 (39), yunusemre_56 (58), eminecanersoy (46), eren.06 (60), tugba1986 (38), tanerok (41), MAHMUT2005 (48), musbaba18 (41), Bahar38 (40), ehhan ünlü (37), ard75 (68), ofliayhan61 (54), osman42 (45), enver66 (40), ayten66 (36), adem2007 (57), uludag64 (60), kadir ibraimi (35), Hace Türkistan (52), tufan03 (48), hasimpakirbaba (48), kuscu (60), ONUR45 (41), Allah_Asigi (41), _Hilal_ (40), aydin_yilmaz (42), cemil_keskin (64), cesurkagan (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53433 saniyede açıldı