*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - iNKARCILARIN GAFLETTE OLDUGUKLARI " BUYUK GERCEK"

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 573 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 28. Haziran 2025 - 16:28

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » iNKARCILARIN GAFLETTE OLDUGUKLARI " BUYUK GERCEK"

önceki konu diğer konu

7 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Cihan-63

iNKARCILARIN GAFLETTE OLDUGUKLARI " BUYUK GERCEK"

582 Mesaj -

ÝNKARCILARIN GAFLETTE OLDUKLARI "BÜYÜK GERÇEK"

Inkarcýlarýn din ahlakýna ve inananlara karþý alaycý bir tavýr göstermelerinin en önemli etkenlerinden biri, herþeyi dünyevi kýstaslara göre deðerlendirmeleridir. Bunun nedeni de, tüm yaþamlarýnýn dünya ile sýnýrlý olduðunu zannetmeleri ve dünyaya karþý hýrs dolu bir baðlýlýk duymalarýdýr. Din ahlakýndan uzak yaþayan insanlarýn bu ruh hali Kuran'da þöyle bildirilmiþtir:

O (bütün gerçek), yalnýzca bizim (yaþamakta olduðumuz bu) dünya hayatýmýzdan ibarettir; ölürüz ve yaþarýz, biz diriltilecekler deðiliz. (Müminun Suresi, 37)

Ýþte bu hýrs sebebiyle inkarcýlar dünyaya yönelik bir kavrayýþ eksikliði içine düþerler. Etraflarýnda gördükleri þeyleri Allah'tan baðýmsýz görür, tüm bunlarýn ancak Allah'ýn dilemesiyle varlýklarýný sürdürebildiklerini kavrayamazlar. Allah inkarcýlarýn dünya hayatýna yönelik gerçekleri kavrayamadýklarýný bir ayetinde þöyle bildirmiþtir:

Onlar, dünya hayatýndan (yalnýzca) dýþta olaný bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardýr. (Rum Suresi, 7)

Ýnkarcýlarýn hayatlarý boyunca hesap edemedikleri çok önemli bir gerçek vardýr. Onlar bu gerçekten habersiz þekilde her türlü ahlaksýzlýðý uygular, dünyada kendilerince çýkar saðlamaya çalýþýr, yalan söyler, dine yönelik alaycý davranýþlarda bulunur, inananlara iftiralar atar, onlara zarar vermeye çalýþýrlar.

Ancak aslýnda büyük bir gaflet içindedirler, fakat bunun þuurunda deðildirler. Ýlerleyen sayfalarda dinden uzak insanlarýn, þuursuzca, "gaflet içinde" yaþadýklarý bu büyük gerçek anlatýlacaktýr

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Cihan-63 tarafından, 04.06.2007 - 17:05 tarihinde.

Gönderen: 04.06.2007 - 17:04

	Cihan-63

582 Mesaj -

UYARI

Okuyacaðýnýz bu bölüm, hayatýn çok önemli bir sýrrýný içermektedir. Maddesel dünyaya bakýþ açýnýzý kökten deðiþtirecek olan bu konuyu, çok dikkatli bir biçimde ve sindirerek okumalýsýnýz. Burada anlatýlacak olanlar yalnýzca bir bakýþ açýsý, farklý bir yaklaþým veya herhangi bir felsefi düþünce deðil; dine inanan-inanmayan herkesin kabul edeceði, bugün bilimin de kanýtladýðý kesin bir gerçektir.

MADDENÝN ARDINDAKÝ SIR

Görme, duyma, koklama, tat alma, dokunma duyularýmýzýn tamamý birbirlerine benzer bir iþleyiþe sahiptir. Dýþarýda var olduðunu düþündüðümüz nesnelerden gelen etkiler (ses, koku, tad, görüntü, sertlik vs.), sinirlerimiz vasýtasýyla beyindeki duyu merkezlerine aktarýlýr. Beyne ulaþan söz konusu etkilerin tamamý elektrik sinyallerinden ibarettir. Örneðin görme iþlemi sýrasýnda dýþarýdaki bir kaynaktan gelen ýþýk demetleri (fotonlar) gözün arka tarafýndaki retinaya ulaþýr ve burada bir dizi iþlem sonucunda elektrik sinyallerine dönüþtürülürler. Bu sinyaller, sinirler vasýtasýyla beynin görme merkezine iletilir. Ve biz de, birkaç santimetreküplük görme merkezinde rengarenk, pýrýl pýrýl, eni, boyu, derinliði olan bir dünya algýlarýz.

Ayný sistem diðer duyularýmýz için de geçerlidir. Tatlar dilimizdeki bazý hücreler tarafýndan, kokular burun epitelyumundaki hücreler tarafýndan, dokunmaya ait hisler (sertlik, yumuþaklýk vs.) deri altýna yerleþtirilmiþ özel algýlayýcýlar tarafýndan ve sesler kulaktaki özel bir mekanizma tarafýndan elektrik sinyallerine dönüþtürülerek beyindeki ilgili merkezlere gönderilir ve o merkezlerde algýlanýrlar.

Konuyu daha netleþtirmek için þöyle örneklendirebiliriz: Þu an bir bardak kahve içtiðinizi düþünelim. Elinizde tuttuðunuz bardaðýn sertliði ve sýcaklýðý deri altýndaki özel algýlayýcýlar tarafýndan elektrik sinyallerine dönüþtürülerek beyne iletilir. Ayný zamanda kahveye ait keskin koku, onu yudumladýðýnýz anda hissettiðiniz acý tad ve bardaða baktýðýnýzda gördüðünüz koyu kahverengi renk de ilgili duyularýnýza ait sinirler tarafýndan beyne ulaþtýrýlan birer elektrik akýmýdýr. Hemen arkasýndan masaya koyarken bardaðýn cama çarpmasýyla çýkan ses de kulaðýnýz tarafýndan algýlanýp beyne elektrik sinyali olarak gönderilir. Ve bu algýlarýn tümü beyindeki birbirinden farklý ama birbiriyle ortak çalýþan duyu merkezleri tarafýndan yorumlanýr. Siz de bu yorumun bir sonucu olarak bir bardak kahve içtiðinizi düþünürsünüz. Aslýnda herþey beyindeki duyu merkezlerinde olup bitmektedir, ama siz tüm bu algýlarýnýzýn somut bir varlýðý olduðunu zannedersiniz.

Oysa bu noktada yanýlýrsýnýz çünkü beyninizde algýladýðýnýz hislerin kafatasýnýzýn dýþýnda bir varlýðý olduðunu düþünmek için hiçbir deliliniz yoktur.

Kuþkusuz bu, üzerinde detaylý olarak düþünülmesi gereken çok önemli bir gerçektir. Þimdiye kadar dýþarý baktýðýnýzda gördüðünüz herþeyin mutlak varlýklar olduðunu zannetmiþ olabilirsiniz. Oysa bilimin de gösterdiði gibi dýþarýdaki nesnelerin kesin olarak var olduklarýný ispatlamak mümkün deðildir.

Burada kýsaca özetlenen, yaþamýnýzda farkýna varabileceðiniz en büyük gerçeklerden biridir

Gönderen: 04.06.2007 - 17:07

	Cihan-63

582 Mesaj -

DIÞIMIZDA NE VAR?

Buraya kadar anlatýlanlar, hep kafatasýmýzýn içinde yaþadýðýmýz, duyularýmýzýn gösterdiklerinden baþka bir þey algýlayamadýðýmýz yönündeydi. Peki bir aþama daha ilerleyelim: "Algýladýklarýmýz gerçekten var mý, yoksa hayal mi?"

Konuya þöyle bir soruyla baþlayalým: Görmek-duymak için dýþ dünyaya ihtiyaç var mý?

Hayýr, algýlayabilmek için dýþ dünyaya kesinlikle ihtiyaç yoktur. Herhangi bir þekilde beynin uyarýlmasý ile tüm duyular harekete geçebilir, hisler, görüntüler ve sesler oluþabilir. Rüyalarýmýz bunun en açýk delilidir.

Rüya görürken, bedeniniz genellikle karanlýk ve sessiz bir odada, hareketsiz bir þekilde yatmaktadýr ve gözleriniz de sýmsýký kapalýdýr. Dýþarýdan beyninizin algýlayabilmesi için size ulaþan ne ýþýk, ne ses, ne de benzeri bir þey yoktur. Ancak, rüyanýz boyunca uyanýkken yaþadýklarýnýzýn çok benzerlerini, ayný canlýlýkta yaþarsýnýz. Rüyada da sabah uyanýr, iþe yetiþmeye çalýþýrsýnýz. Veya tatile çýkar, deniz kenarýna gider, orada güneþin sýcaklýðýný hissedersiniz.

Üstelik rüya sýrasýnda, gördüklerinizin gerçekliðinden kesinlikle kuþku duymaz, ancak uyandýktan sonra düþününce hepsinin bir rüya olduðunu anlarsýnýz. Rüyanýzda korku, heyecan, sevinç, üzüntü gibi duygular yaþarken ayný zamanda çeþitli görüntüler görür, sesler duyar, maddenin sertliðini hissedersiniz. Ancak ortada bu hislere, algýlara sebep olacak hiçbir kaynak yoktur. Hala karanlýk ve sessiz bir odada yatmaktasýnýzdýr.

Rüya ile ilgili karþýmýza çýkan bu þaþýrtýcý gerçek hakkýnda ünlü düþünür Descartes þöyle demektedir:

Rüyalarýmda þunu bunu yaptýðýmý, þuraya buraya gittiðimi görürüm; uyanýnca da hiçbir þey yapmamýþ, hiçbir yere gitmemiþ olduðumu, uslu uslu yatakta yattýðýmý anlarým. Benim þu anda rüya görmediðim, hatta bütün hayatýmýn bir rüya olmadýðý güvencesini bana kim verebilir?

O halde nasýl ki rüyalarýmýzý gerçek zannederek yaþýyoruz ve ancak uyandýðýmýzda rüya olduðunu fark ediyoruz, þu anda yaþadýklarýmýzýn da gerçek olduðunu iddia edemeyiz. Þu durumda; belki bir gün "gerçek hayat" diye düþündüðümüz hayattan uyandýrýlacak ve asýl gerçek hayata geçeceðiz. Ýþte bu durumun gerçekleþmeyeceðine dair elimizde bir delil yoktur. Aksine bilimin þu ana kadar ulaþtýðý bulgular bize yaþadýklarýmýzýn maddi bir gerçekliði olmadýðýna dair ciddi veriler vermektedir.

Bu durumda karþýmýza çýkan gerçek apaçýktýr: Biz içinde yaþadýðýmýz dünyanýn var olduðunu, bizim o dünyanýn içinde yaþadýðýmýzý düþünürken, aslýnda böyle bir dünyanýn maddi gerçekliðini iddia edebilmemiz için hiçbir gerekçe yoktur. Pekala, tum bunlar bize suni olarak verilen, aslinda gercekligi olmayan algilardan ibaret olabilir.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Cihan-63 tarafından, 04.06.2007 - 17:11 tarihinde.

Gönderen: 04.06.2007 - 17:08

	Cihan-63

582 Mesaj -

BEYNÝMÝZ DIÞ DÜNYADAN AYRI MI?

Þu ana kadar anlattýðýmýz gibi dýþ dünya dediðimiz herþey bize gösterilen birer algýdan ibaretse, tüm bunlarý gördüðünü, duyduðunu düþündüðümüz beynimiz nedir? Beynimiz de diðer herþey gibi atomlardan, moleküllerden oluþan bir yýðýn deðil midir?

Madde dediðimiz herþey gibi beynimiz de bir algýdan ibarettir, yani istisna olarak kabul edilebilecek bir durumu yoktur. Çünkü sonuçta beyin dediðimiz þey de duyu organlarýmýzla algýladýðýmýz bir et parçasýdýr. O da dýþarýda var zannettiðimiz herþey gibi bizim için bir hayalden ibarettir.

O halde tüm bunlarý algýlayan kimdir? Gören, duyan, hisseden, koklayan, tat alan beyin deðilse nedir?

Ýþte bu noktada karþýmýza çýkan gerçek apaçýktýr: Ýnsan bilinç sahibi, görebilen, hissedebilen, düþünebilen, muhakeme edebilen bir varlýk olarak maddeyi oluþturan atomlardan, moleküllerden çok öte bir varlýktýr. Ýnsaný insan yapan Allah'ýn ona verdiði "ruh"tur. Aksi takdirde insanýn bilincini ve diðer tüm insani yeteneklerini yaklaþýk 1.5 kiloluk, üstelik de bir hayalden ibaret olan bir et parçasýna vermek son derece akýl dýþý olacaktýr. Kuran'da bu durum þöyle anlatýlmaktadýr:

Ki O, yarattýðý herþeyi en güzel yapan ve insaný yaratmaya bir çamurdan baþlayandýr. Sonra onun soyunu bir özden (sülale'den), basbayaðý bir sudan yapmýþtýr. Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az þükrediyorsunuz? (Secde Suresi, 7-9)

Gönderen: 04.06.2007 - 17:12

	Cihan-63

BIZE EN YAKIN VARLIK ALLAH'TIR

582 Mesaj -

Ýnsanlar birer madde yýðýný deðil, birer "ruh" olduklarýna göre, dýþ dünya dediðimiz algýlar bütününü ruhumuza hissettiren, daha doðrusu bunlarý hiç durmaksýzýn yaratan kimdir?

Kuþkusuz bu sorunun cevabý son derece açýktýr. Ýnsana "ruhundan üfleyen" Allah, çevremizdeki herþeyin Yaratýcýsýdýr. Bu algýlarýn tek kaynaðý da O'dur. Allah'ýn yaratmasý dýþýnda herhangi bir þeyin varlýðý söz konusu deðildir. Allah bir ayetinde herþeyi sürekli yarattýðýný, yaratmayý durdurduðu takdirde ise gördüðümüz hiçbir þeyin varlýðýný sürdüremeyeceðini þöyle haber vermiþtir:

Þüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altýnda) tutuyor. Andolsun, eðer zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artýk kimse onlarý tutamaz. Doðrusu O, Halim'dir, baðýþlayandýr. (Fatýr Suresi, 41)

Ýnsan yýllardýr aldýðý telkinlerin sonucu olarak bu gerçeði kabullenmek istemeyebilir. Ama ne kadar görmezden gelse de, duymak istemese de gerçek apaçýktýr. Ýnsana gösterilen tüm algýlar Allah'ýn yaratmasýyla hayat bulur. Üstelik yalnýzca dýþ dünya deðil, insanýn "kendim yapýyorum" dediði þeyler de ancak Allah'ýn dilemesiyle gerçekleþir. Bir insanýn Allah'tan baðýmsýz bir fiil iþlemesi, kendine ait bir iradeye sahip olmasý gibi bir durum söz konusu deðildir. Kuran'da bu gerçeðe þu ayetlerle dikkat çekilmiþtir:

. sizi de, yapmakta olduklarýnýzý da Allah yaratmýþtýr. (Saffat Suresi, 96)

. attýðýn zaman sen atmadýn, ama Allah attý... (Enfal Suresi, 17)

Tüm bunlarýn sonucunda anlýyoruz ki, gerçek mutlak varlýk Allah'týr. Allah'tan baþka hiçbir þey yoktur. Ve O göklerde ve yerde bulunan herþeyi sarýp kuþatmýþtýr. Allah Kuran ayetleriyle de, her yerde olduðunu, herþeyi sarýp kuþattýðýný haber vermiþtir:

Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rablerine kavuþmaktan yana derin bir kuþku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O, herþeyi sarýp-kuþatandýr. (Fussilet Suresi, 54)

Doðu da Allah'ýndýr, batý da. Her nereye dönerseniz Allah'ýn yüzü (kýblesi) orasýdýr. Þüphesiz ki Allah, kuþatandýr, bilendir. (Bakara Suresi, 115)

Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ýndýr. Allah, herþeyi kuþatandýr. (Nisa Suresi, 126)

Hani biz sana: "Muhakkak Rabbin insanlarý çepeçevre kuþatmýþtýr" demiþtik... (Ýsra Suresi, 60)

... O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayýp-kuþatmýþtýr. Onlarýn korunmasý O'na güç gelmez. O, pek yücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi, 255)

Allah sizi önünüzden, arkanýzdan, saðýnýzdan, solunuzdan, yani her yönden kuþatmýþtýr; her an, her yerde size þahit olan, içinize ve dýþýnýza tamamen hakim olan ve size þah damarýnýzdan ve kalbinizden daha yakýn olan yalnýzca sonsuz kudret sahibi Allah'týr.

. Biz ona þah damarýndan daha yakýnýz. (Kaf Suresi, 16)

. Ve bilin ki muhakkak Allah, kiþi ile kalbi arasýna girer ve siz gerçekten O'na götürülüp toplanacaksýnýz. (Enfal Suresi, 24)

Ýþte inkarcýlar bu noktada büyük bir yanýlgýya düþmekte ve aslýnda bir hayal olan dünyayý gerçek zannetmektedirler. Onlar din ve inananlar hakkýnda alaycý konuþmalar yaparken, Allah'ýn ayetlerini inkar ederken, kendi aralarýnda bir ayetin ifadesiyle "alaycý tartýþmalara dalmýþken", gizlenebildiklerini zannederlerken aslýnda Allah onlarý çepeçevre kuþatmýþtýr. Ýþte bu, azgýn inkarcýlarýn gaflette olduklarý en büyük gerçeklerden biridir. Üstelik kendisine hýrsla baðlandýklarý dünya hayatý da bu gerçekle birlikte ellerinin arasýndan kayýp gitmektedir

Gönderen: 04.06.2007 - 17:14

	Cihan-63

SAHIP OLUNAN HERSEY ASLINDA HAYALDIR...

582 Mesaj -

SAHÝP OLUNAN HERÞEY ASLINDA HAYALDÝR...

Açýkça görüldüðü gibi, "dýþ dünya"nýn maddesel bir gerçekliðe sahip olmadýðý, Allah'ýn sürekli ruhumuza gösterdiði görüntüler bütünü olduðu bilimsel ve mantýksal bir gerçektir. Ne var ki insanlar genelde "dýþ dünya" kavramýnýn içine herþeyi dahil etmezler ya da etmek istemezler.

Bu konuda biraz samimi ve cesur düþünecek olursanýz, evinizin, içindeki eþyalarýnýzýn veya antikalarýnýzýn, yazlýðýnýzýn, yeni aldýðýnýz arabanýzýn, ofisinizin, mücevherlerinizin, bankadaki hesabýnýzýn, gardrobunuzun, eþinizin, çocuklarýnýzýn, iþ arkadaþlarýnýzýn ve sahip olduðunuz diðer þeylerin de size gösterilen bu "hayali dýþ dünya"ya dahil olduðu gerçeðini fark edersiniz. Etrafýnýzda gördüðünüz, duyduðunuz, kokladýðýnýz kýsacasý beþ duyunuzla algýladýðýnýz herþey bu "hayali dünya"ya aittir; en sevdiðiniz sanatçýnýn sesi, oturduðunuz iskemlenin sertliði, kokusu, hoþunuza giden bir parfüm, sizi ýsýtan güneþ, renkleriyle göz alýcý bir çiçek, pencerenizin dýþýnda uçan bir kuþ, denizin üzerinde hýzla ilerleyen sürat motoru, bol ürün veren bahçeniz, iþinizde kullandýðýnýz bilgisayar ya da dünyadaki en kaliteli teknolojiye sahip müzik setiniz...

Gerçek budur, çünkü dünya yalnýzca insaný denemek için yaratýlan bir görüntüler bütünüdür. Ýnsanlar kýsa yaþamlarý boyunca aslýnda gerçekliði olmayan algýlarla denenirler. Bu algýlar ise, özellikle süslü ve çekici gösterilir. Bu gerçek, Kuran'da þöyle haber verilmektedir:

Kadýnlara, oðullara, kantar kantar yýðýlmýþ altýn ve gümüþe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu þehvet insanlara 'süslü ve çekici' kýlýndý. Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr. Asýl varýlacak güzel yer Allah katýnda olandýr. (Al-i Ýmran Suresi, 14)

Ýnsanlarýn çoðu, sahip olduklarý ya da olmaya çalýþtýklarý mallarýn, paralarýn, yýðdýklarý altýnlarýn, gümüþlerin, dolarlarýn, mücevherlerin, taþýdýklarý hesap cüzdanlarýnýn, kredi kartlarýnýn, kullandýklarý dolaplar dolusu kýyafetin, son model arabalarýn, kýsacasý her türlü zenginliðin büyüsüyle dinlerini bir kenara býrakýr, ahireti unutur ve yalnýzca dünyaya yönelirler. "Ýþim var", "ideallerim var", "sorumluluklarým var", "vaktim kýsýtlý", "yetiþtirmem gereken iþler var", "ileride yapacaðým" diyerek, dünyanýn "süslü ve çekici" yüzüne aldanarak namaz kýlmaz, mallarýný fakirlere vermez, ahirette kazanç saðlayacaklarý ibadetlere yönelmezler. Aksine yalnýzca dünyada kazanç saðlamaya çalýþarak ömürlerini tüketirler. Daha önce belirttiðimiz, "Onlar, dünya hayatýndan (yalnýzca) dýþta olaný bilirler, ahiretten ise gafildirler" (Rum Suresi, 7) ayetinde iþte tam bu yanýlgý tarif edilir.

Kitabýn bu bölümünde anlattýðýmýz gerçek, yani herþeyin bir görüntü olduðu gerçeði ise, bütün bu hýrslarý ve baðlýlýklarý anlamsýzlaþtýrmasý açýsýndan çok önemlidir. Çünkü bu gerçeðin anlaþýlmasý, insanlarýn sahip olduklarý ve olmaya çalýþtýklarý herþeyin, hýrsla edindikleri mülklerinin, varlýklarýyla övündükleri çocuklarýnýn, kendilerine en yakýn sandýklarý eþlerinin, arkadaþlarýnýn, en sevdikleri bedenlerinin, bir üstünlük olarak gördükleri mevkilerinin, okuduklarý okullarýn, geçirdikleri tatillerin birer hayalden ibaret olduðunu göstermektedir. Bu durumda bunlar adýna yapýlan hýrs, geçirilen zaman, harcanan çaba da elbette boþunadýr.

O halde bazý insanlar sahip olduklarý mal ve mülkleriyle, yatlarýyla, helikopterleriyle, fabrikalarýyla, holdingleriyle, köþkleriyle, arazileriyle sanki bunlar gerçekten varmýþçasýna övündükleri zaman aslýnda küçük düþmektedirler. Yatlarýnda "kasýlarak" dolaþan zenginler, arkadaþlarýna arabalarýyla gösteriþ yapanlar, zenginliklerini her fýrsatta dile getirenler, mevkilerinin kendilerini herkesten üstün kýldýðýný zannedenler, kýyafetleriyle insanlara sükse yapmaya çalýþanlar, tüm yaþamlarýný bu tip hýrslar ve yarýþlar üzerine kuranlar, bunlarla gösteriþ yaptýklarýný sananlar, aslýnda gerçek olmayan birtakým hayaller ile gösteriþ yaptýklarýný anladýklarýnda ne duruma düþeceklerini düþünmelidirler.

Aslýnda bunlarýn benzerlerini rüyalarýnda da sýk sýk görürler. Rüyalarýnda da evleri, çok süratli arabalarý, son derece deðerli mücevherleri, tomar tomar dolarlarý, yýðýn yýðýn altýn ve gümüþleri vardýr. Rüyalarýnda da yüksek bir mevkide bulunur, binlerce kiþinin çalýþtýðý fabrikalarý, pek çok insana hükmedebilecek güçleri olur, herkesin hayran kaldýðý kýyafetler giyerler... Ancak nasýl rüyada sahip olduklarý ile övünmek onlarý komik duruma düþürürse, ayný þekilde bu dünyada muhatap olduklarý görüntüyle övünmek de buna eþdeðerdir. Rüyalarýnda gördükleri de, bu dünyada muhatap olduklarý da sonuçta zihinlerindeki birer görüntüden ibarettir. Ancak elbette ki bu gerçeði derinlemesine düþünmek gerekir. Ayette de ifade edildiði gibi bu gerçeðin farkýna varan kazanacaktýr:

Gerçek þu ki size Rabbinizden basiretler gelmiþtir. Kim basiretle-görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir... (Enam Suresi, 104)

Bunun gibi dünyada yaþadýklarý olaylara gösterdikleri tepkiler de, gerçeði anladýklarýnda insanlarý utandýracaktýr. Kendini kaybetmiþ þekilde kavga edenler, baðýrýp çaðýranlar, dolandýrýcýlýk yapanlar, rüþvet alanlar, sahtekarlýk düzenleyenler, yalan söyleyenler, cimrilik yapanlar, insanlarýn canýný yakanlar, onlarý dövüp sövenler, gözü dönmüþ saldýrganlar, içleri makam mevki hýrsý ile dolu olanlar, haset edenler, gösteriþ yapmaya çalýþanlar, kendilerini yüceltmek için uðraþanlar ve diðerleri, bunlarý bir hayal dünyasýnda yaptýklarýný fark ettiklerinde rezil olacaklardýr.

Bilinmelidir ki, "dünya" dediðimiz görüntüleri yaratan Allah olduðuna göre, bu dünyadaki tüm malýn gerçek sahibi de yalnýzca Allah'týr. Nitekim bu gerçek Kuran'da özellikle vurgulanýr:

Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ýndýr. Allah, herþeyi kuþatandýr. (Nisa Suresi, 126)

Gerçekte hayal olan hýrslar uðruna din ahlakýný bir kenara býrakmak ve bunun neticesinde sonsuz yaþamý kaybetmek ise, çok büyük bir akýlsýzlýktýr. Dahasý insana sonsuz kayýp getirir. Allah onlarýn bu durumunu þöyle tarif eder:

... Onlarýn onda (dünyada) bütün iþledikleri boþa çýkmýþtýr ve yapmakta olduklarý þeyler de geçersiz olmuþtur. (Hud Suresi, 16)

Ayette de bildirildiði gibi, hem bütün hýrslarý, tutkularý boþa çýkmýþtýr hem de sahip olduklarýný sandýklarý þeyler bu gerçek karþýsýnda ellerinden gitmiþ, bir fayda saðlamamýþ ve geçersiz olmuþtur.

Bu konuda þu nokta çok iyi anlaþýlmalýdýr: Karþý karþýya olduðumuz gerçek, "tüm bu sahip olduðunuz ve hýrsýný yaptýðýnýz mallar, zenginlik, çocuklar, eþler, arkadaþlar, makam-mevki bir gün yok olacaktýr, o yüzden bir anlamý yoktur" dememektedir. "Bu sahip olduklarýnýzýn hiçbiri þu anda zaten yok, hepsi yalnýzca bir hayalden ibaret, Allah'ýn sizi denemek için gösterdiði birer görüntü" demektedir. Dikkat ederseniz ikisi arasýnda çok büyük bir fark vardýr. Birincisinde kiþi, geçici olsa dahi bunlarýn var olduðu yanýlgýsýna düþerek yine de bunlara sahip olma hýrsýna kapýlabilir. Fakat ikincisinde yani herþeyin hayal olmasý gerçeðinde, kiþi bile bile böyle bir þeye kalkýþýrsa, hem çok küçük düþer, hem de benzeri görülmemiþ bir kayba uðrar.

Ýnsan bu gerçeði þu an kabul etmek istemese ve tüm sahip olduklarýný var kabul ederek kendini aldatsa bile, sonuçta ölümünün ardýndan yeniden dirildiðinde, yani ahirette herþey çok net ortaya çýkacaktýr. O gün insanýn "görüþ gücü keskinleþecek" (Kaf Suresi, 22) ve herþeyi çok daha açýk fark edecektir. Ama eðer dünyadaki yaþamýný hayali amaçlar peþinde koþarak harcamýþsa, orada hiç yaþamamýþ olmayý dileyecek, "keþke o (ölüm herþeyi) kesip bitirseydi. Malým bana hiçbir yarar saðlayamadý. Güç ve kudretim yok olup gitti" diyerek helak olacaktýr.

Akýllý bir insana düþen ise, tüm kainatýn bu en büyük gerçeðini zaman varken burada kavramaya çalýþmaktýr. Aksi halde bütün ömrünü hayaller peþinde koþmaya harcayýp sonunda büyük bir yýkýma uðrar. Allah, dünyada hayaller (ya da "seraplar" göz kırpma

peþinde koþup Yaratýcýmýzý unutan bu insanlarýn son durumlarýný þöyle bildirmektedir:

Ýnkar edenler ise; onlarýn amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanýr. Nihayet ona ulaþtýðýnda bir þey bulamaz ve yanýnda Allah'ý bulur. (Allah da) Onun hesabýný tam olarak verir. Allah, hesabý çok seri görendir. (Nur Suresi, 39

Gönderen: 04.06.2007 - 17:17

	muhammed yusa

944 Mesaj -

ELLERÝNE SAÐLIK ABÝM BENÝM...... ÇOK GÜZEL PAYLAÞIMLAR.... RÝSALEYÝ OKUYAN KARDEÞLERÝMÝZ BU KONULAR HAKKINDA ÇOK GÜZEL BÝLGÝLER EDÝNEBÝLÝR..... ÜSTAD SAÝD-Ý NURSÝ HAZRETLERÝ BU KONULARI ÇOK GÜZEL ELE ALMIÞ..... BÝLÝM ANATOMÝDE SONA VARDIM DER AMA SONUNU BÝR TÜRLÜ GETÝREMEZ HER NEDENSE sevinçli

NOKTAYI KOYDUKLARI YERDE MUHAKKAK SONRADAN BÝR KÖK DAHA ÇIKAR.....

ANATOMÝ: BEDEN YAPISIYLA
SOSYOLJÝ: ÇEVRE BÝLÝMYLE
PÝSÝKOLOJÝ: ÝNSANIN RUHANÝ ÝLMÝYLE ÝLGÝLENÝR....

HALA TÜMÜNÜ ELE ALAN BÝR BÝLÝM DALI YOK
ANCAK KURANI KERÝM BUNLARIN TÜMÜNÜ ELE ALMIÞ.....
ÜSTAD BEDDÝÜZZAMAN HAZRETLERÝ ÝSE KURANI KERÝMDEN ESÝNLENEREK ELE ALDIÐI BU KONULARI ÇOK GÜZEL BÝR ÞEKÝLDE AÇIKLAMIÞ....

GERÇEKTEN TAVSÝYE EDERÝM..... AYRICA RÝSALE OSMANLICA OKUYAMIYORUM DÝYENLERÝNDE BAHANESÝ BÝTTÝ sevinçli

TÜRKÇESÝ TÜM KÝTAPÇILARDA sevinçli

REKLAMIMIZI YAPIYORUZ sevinçli

BÝZDE MEVCUT ÇÜNKÜ sevinçli

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son muhammed yusa tarafından, 04.06.2007 - 19:46 tarihinde.

Gönderen: 04.06.2007 - 19:40

muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara

muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 573 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Ahuzar (), zeynepk42 (35), agymkg (72), semazen1975 (50), IbrahimZorlu (45), feri (40), nurs65 (65), hayati11 (60), jeremies (47), isni (47), Burak553 (51), saliha71 (54), firdevs_37 (57), kardelenilknur (42), mehmet_emin_cet.. (37), EBRARENFAL (54), ustun_76 (49), DELIKANLI67 (38), ildes (42), aktoprak (69), xxx20 (39), cem_yilmaz (55), Chawush (46), Catlak (39), Nur81 (44), hazanyaprag&yac.. (50), Frontsoldier (40), Karanliktaki_Yü.. (45), Marka (45), rmzn66 (42), Turbo Disel (47), HicRanimSiN (26), FatmaKeskin (47), IHVAN29 (50), nuru (48)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.63964 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.