stromectol ivermektin ivermektin chloroquine generique colchicine cordarone coreg coridil corpamil corprilin corpriretic corticotherapique cosaar plus cotrim coumadin cozaar crestor crixivan cyclogyl cycrin cyklokapron cymbalta cytotec cytoxan dalacin c dalacin t dalacin v danatrol danocrine daonil deflamat deltasone demadex demolaxin dentomycine depakine chrono depakine depakote depo provera dermestril dermovate deroxat desogen desoren desyrel detrol la
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 12 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?
Avukat Dursun Yassıkaya'nın kitabı Kamu-Sen tarafından basıldı ve internette yayınlandı. Avukat Dursun Yassıkaya tarihi belgelere dayanarak "GAFLET, DELALET DEĞİL “İHANET YASASI” NİTELİĞİNDE Kİ 3213 SAYILI MADEN YASASI VE BAZI KANUNLAR DA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI HAKKIN Kİ DEĞERLENDİRMELER" adında bir kitapçık hazırladı. Kamu-Sen hiçbir maddi çıkar gözetmeden kitapçığı bastırdı ve internette yayına sundu. Kitapta yer alan bazı bölümleri aynen aktarıyoruz:
A- Dünya Madenciliğine Gelişimi - Türkiye üzerine Oyunlar; "Türkiye ye gelen köstebek jeologlar dan birisi de Profösör Lawrance Smith idi. Bursa Harmancık’ta Nallılar köyünde ilk kromit yataklarını buldu. Zamanla Türkiye’nin krom üretimi, Dünya üretiminin %60’ına ulaştı. Türkiye’de, 1883 yılında, Bursa Harmancık kromit yataklarının bulunması ile talan başlamıştır. İlk imtiyaz Cevahirci Elize Leonikalaidi’ye verilmiştir. 1882-1922 yılları arasında 35 adet krom imtiyazı verilir. Bu imtiyazların yirmisi yabancılar ve gayrimüslüm Türk tebasınındır. Türk tebasından olanların hiç birisi de Türk değildir. Aynı süreç, Anadolu Bor Cevherlerinde de yaşanmıştır. Fransız-İngilizler çıkardıkları Boraksı Alçı Taşı adı altında yıllarca çok ucuz bedel ve harçlar ödeyerek kendi ülkelerindeki tesislerinde işlemişlerdir.
(M.Mustafa CINKI-Kanlı Bir Öykü)
Osmanlı zora girip borçlanmaya başladığında; “Şimdi Türkler hızla borçlanmaktadırlar. Ancak yirmi beş yıl sonra Osmanlı Toplumunda borçlanmaya karşı muhalif unsurlar ortaya çıkacaktır. İşte o zaman gerek alacaklarımız ve gerekse bunların faizleri tehlikeye düşecektir. Bu nedenle osmanlı Devletinin maliyesi, ekonomisi ve servetleri üzerinde ki çıkarlarımızı koruyabilecek Türk Yöneticilere ihtiyacımız olacaktır. Bu yerli misyonerlerin bizden ve yapacağımız siyasi baskılardan çok daha yararlı olacağı kanısındayız. Bunlar, Türk halkına kendi dilleri, kendi ikna yöntemleri ile yaklaşma olanaklarına sahiptirler. Bu yerli misyonerler alacaklarımızın, bir yada birkaç yüzyıl teminat unsurlarından en önemlilerinden biri olacaktır.” (Fransa Maliye Bakanlığı Müşaviri ve Osmanlı Devletinden alacağı olan devletlerin hesap komisyonu başkanı Daniel DUCOSTE-1889 Yeni Hayat Dergisi Ağustos 2002 sayısı arka kapak sözleri ile adeta bu günü tarif etmiştir. 17 Temmuz 1923 tarihli New York Times gazetesinde; “Lozan da Amerika bir zafer kazandı. Israrla üzerinde durduğumuz açık kapı-herkese eşit imkan ilkesi kabul edildi. İtilaf devletleri Türkiye Petrol Şirketi ile ilgili imtiyazların antlaşma dışı kalmasını ve gelecekteki Türk İmtiyazları için kendilerine öncelik verilmemesini kabul etti. Bu imtiyazlara karşı Türkler ve Amerikalılar aynı saflarda çetin bir mücadele verdi” şeklinde bir haber çıkmıştır. ABD Lozan görüşmelerinde Türkiye’nin yanında yer alır. Türkiye 24 Temmuz 1923 tarihinde, Lozan’ı imzalar. ABD’ye giden Refet Bey’in imzaladığı anlaşma TBMM’de vekillere yapılan ayak oyunlarıyla onaylanır. Ancak ATATÜRK anlaşmayı iptal eder. Bunun sonucu olarak da ABD-Lozan Antlaşmasını bugüne kadar tanımamıştır. (Ali Kuzu-Papor) Atatürk’ün ikinci Sevr Anlaşması gerekçesi ile Chester imtiyazını iptal etmesinin nedeni; 18 Şubat 1923 tarihinde İzmir de toplanan Türkiye İktisat Kongresinde uzun tartışmalar sonucunda; MİSAK-I İKTİSADİ’nin kabul edilmesidir. Yani planlı kalkınmanın temeli atılmıştır. Ancak planlı kalkınma sosyalist sistemle değil liberal ekonomik uygulamalarla olacaktır. “Bunların olabileceğini gören ATATÜRK, 17.03.1923 tarihinde Mersin’de yaptığı konuşmada: Bizi amacımıza varmaktan alıkoyan iki kuvvet vardır. Biri dış düşmanlardır. Bunlar bizi bir sömürge haline koymak için ilerlememizi istemeyenlerdir. Fakat bizim için bunlardan daha zararlı, daha öldürücü bir sınıf vardır o da içimizden çıkması muhtemel olan hainlerdir” demiştir. II. Dünya Savaşı mağlupları olan Almanya ve Japonya’nın mağlubiyet nedeniyle kabul ettiği, devlet girişimlerinin özel kesime devredileceği ve her alanın yabancı sermayeye açılacağı şartları Türkiye tarafından gönüllü olarak kabul edilmiştir. Tüm bunlara örnek; Elazığ Guleman (Alacakaya) yöresinde bu toprakların yer altı zenginlikleri Kürdistan’a ait olduğu propagandası yapıldığı, 21 Mart 1990 tarihinde ki elim olayda; Şark Kromları Ferrokrom Müessese Müdürlüğü personelinden dokuz kişinin öldürülmesi de acaba bir tesadüf müdür? (Apo davası duruşma dosyası) Türkiye Cumhuriyeti’nin halen KADASTRO çalışmalarının tamamlanamaması yeni tapuların verilmesi için midir?
1996 yılında 53. hükümet döneminde AMDL şirketi ile yapılan imtiyaz sözleşmesinin New York Borsasında Halka arzı için yapılan tanıtım broşüründe Türkiye’den Türkiye Fedaral Devleti diye bahsedilmesi, geçmiş yıllarda İstanbul’da düzenlenen HABİTAT II projesinin açılış konuşmasında tüm devlet erkanın da bulunduğu ATATÜRK Kültür Merkezinde B.M. Genel Sekreterinin konuşmasında Türkiye Feoderal Cumhuriyeti demesi bir tesadüf müdür. Madenciliğin önünde ki engelleri kaldırmak; tamamen hukuksuzluk hakim: Ruhsat güvencesi, yasa tasarısının getirmeye çalıştığı maden haklarının kaldırılamayacağı ve sürdürülemez duruma geldiği ortaya çıktığında bile 6 ay ek süre verilmesi uygulamalarının benzerlerinin başka ülkelerin ulusal maden hukuklarında pek yerinin olmadığı görülüyor. Madencilik sektörüne teşvik; adeta devlet üste para veriyor. Devlet payı; kardan değilde ocak çıkışına göre brüt üretim üzerinden %2 alınması iyi gibi görünse de, teşvikler, vergi muafiyetleri, buluculuk hakkı düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde, üste para veriyoruz. Mahalli idarelerin güçlendirilmesi; bu gerekçe, halkların kendi kaderini tayin kültürel hakların korunması, mahalli idareler yasası ve kamu personel rejim yasası ile birlikte değerlendirilmeli. Bu durum da bölgesel self determinasyon hakkı kullanılabiliyor.
Anılan yasal düzenlemelerle, perde arkasında merkezi devlet bertaraf edilmekte, Türkiye Cumhuriyeti, beyliklere ayrılmaktadır. I. Dünya Savaşı sonrası, askeri yenilgi gelmiş, ülke bölgesel anlamda işgal edilmişken, şimdi yapılmak istenilen, önce şehir devletleri kurarak yani önce Sevr fiilen hayata geçirilip sonra askeri yenilgiyi sağlayacaktır. İkiz ihanet yasaları ile kabul edilen Birleşmiş Milletler sözleşmelerinin 1. maddelerinin 2. Bentlerine göre, “Bütün haklar... kendi doğal zenginlik ve kaynaklarından özgürce yararlanabilirler. Bir halk, hiçbir durumda, kendi varlığını sürdürmesi için gerekli olan kendi olanaklarından yoksun bırakılamaz.” Buna mahalli idareler yasası ve kamu personel yasası eklendiğinde; Madeni işletmek isteyen yabancı firmaların almış oldukları işletme hakları dikkatlice incelendiğinde, ham cevherin işlenmesinden değil para kazanmak, Fırat ve Dicle nin suyu dahi ülkenin batısına gelmeyecektir.
ALINTI
Ekleme Tarihi: 09.12.2008 - 21:23
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
menzil3 su an offline menzil3  
RE: Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?

60 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.03.2008
En Son On: 20.03.2009 - 15:50
Cinsiyeti: ----- 
Alıntı
Orijınalı Muhtazaf

Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?
Avukat Dursun Yassıkaya'nın kitabı Kamu-Sen tarafından basıldı ve internette yayınlandı. Avukat Dursun Yassıkaya tarihi belgelere dayanarak "GAFLET, DELALET DEĞİL “İHANET YASASI” NİTELİĞİNDE Kİ 3213 SAYILI MADEN YASASI VE BAZI KANUNLAR DA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI HAKKIN Kİ DEĞERLENDİRMELER" adında bir kitapçık hazırladı. Kamu-Sen hiçbir maddi çıkar gözetmeden kitapçığı bastırdı ve internette yayına sundu. Kitapta yer alan bazı bölümleri aynen aktarıyoruz:
A- Dünya Madenciliğine Gelişimi - Türkiye üzerine Oyunlar; "Türkiye ye gelen köstebek jeologlar dan birisi de Profösör Lawrance Smith idi. Bursa Harmancık’ta Nallılar köyünde ilk kromit yataklarını buldu. Zamanla Türkiye’nin krom üretimi, Dünya üretiminin %60’ına ulaştı. Türkiye’de, 1883 yılında, Bursa Harmancık kromit yataklarının bulunması ile talan başlamıştır. İlk imtiyaz Cevahirci Elize Leonikalaidi’ye verilmiştir. 1882-1922 yılları arasında 35 adet krom imtiyazı verilir. Bu imtiyazların yirmisi yabancılar ve gayrimüslüm Türk tebasınındır. Türk tebasından olanların hiç birisi de Türk değildir. Aynı süreç, Anadolu Bor Cevherlerinde de yaşanmıştır. Fransız-İngilizler çıkardıkları Boraksı Alçı Taşı adı altında yıllarca çok ucuz bedel ve harçlar ödeyerek kendi ülkelerindeki tesislerinde işlemişlerdir.
(M.Mustafa CINKI-Kanlı Bir Öykü)
Osmanlı zora girip borçlanmaya başladığında; “Şimdi Türkler hızla borçlanmaktadırlar. Ancak yirmi beş yıl sonra Osmanlı Toplumunda borçlanmaya karşı muhalif unsurlar ortaya çıkacaktır. İşte o zaman gerek alacaklarımız ve gerekse bunların faizleri tehlikeye düşecektir. Bu nedenle osmanlı Devletinin maliyesi, ekonomisi ve servetleri üzerinde ki çıkarlarımızı koruyabilecek Türk Yöneticilere ihtiyacımız olacaktır. Bu yerli misyonerlerin bizden ve yapacağımız siyasi baskılardan çok daha yararlı olacağı kanısındayız. Bunlar, Türk halkına kendi dilleri, kendi ikna yöntemleri ile yaklaşma olanaklarına sahiptirler. Bu yerli misyonerler alacaklarımızın, bir yada birkaç yüzyıl teminat unsurlarından en önemlilerinden biri olacaktır.” (Fransa Maliye Bakanlığı Müşaviri ve Osmanlı Devletinden alacağı olan devletlerin hesap komisyonu başkanı Daniel DUCOSTE-1889 Yeni Hayat Dergisi Ağustos 2002 sayısı arka kapak sözleri ile adeta bu günü tarif etmiştir. 17 Temmuz 1923 tarihli New York Times gazetesinde; “Lozan da Amerika bir zafer kazandı. Israrla üzerinde durduğumuz açık kapı-herkese eşit imkan ilkesi kabul edildi. İtilaf devletleri Türkiye Petrol Şirketi ile ilgili imtiyazların antlaşma dışı kalmasını ve gelecekteki Türk İmtiyazları için kendilerine öncelik verilmemesini kabul etti. Bu imtiyazlara karşı Türkler ve Amerikalılar aynı saflarda çetin bir mücadele verdi” şeklinde bir haber çıkmıştır. ABD Lozan görüşmelerinde Türkiye’nin yanında yer alır. Türkiye 24 Temmuz 1923 tarihinde, Lozan’ı imzalar. ABD’ye giden Refet Bey’in imzaladığı anlaşma TBMM’de vekillere yapılan ayak oyunlarıyla onaylanır. Ancak ATATÜRK anlaşmayı iptal eder. Bunun sonucu olarak da ABD-Lozan Antlaşmasını bugüne kadar tanımamıştır. (Ali Kuzu-Papor) Atatürk’ün ikinci Sevr Anlaşması gerekçesi ile Chester imtiyazını iptal etmesinin nedeni; 18 Şubat 1923 tarihinde İzmir de toplanan Türkiye İktisat Kongresinde uzun tartışmalar sonucunda; MİSAK-I İKTİSADİ’nin kabul edilmesidir. Yani planlı kalkınmanın temeli atılmıştır. Ancak planlı kalkınma sosyalist sistemle değil liberal ekonomik uygulamalarla olacaktır. “Bunların olabileceğini gören ATATÜRK, 17.03.1923 tarihinde Mersin’de yaptığı konuşmada: Bizi amacımıza varmaktan alıkoyan iki kuvvet vardır. Biri dış düşmanlardır. Bunlar bizi bir sömürge haline koymak için ilerlememizi istemeyenlerdir. Fakat bizim için bunlardan daha zararlı, daha öldürücü bir sınıf vardır o da içimizden çıkması muhtemel olan hainlerdir” demiştir. II. Dünya Savaşı mağlupları olan Almanya ve Japonya’nın mağlubiyet nedeniyle kabul ettiği, devlet girişimlerinin özel kesime devredileceği ve her alanın yabancı sermayeye açılacağı şartları Türkiye tarafından gönüllü olarak kabul edilmiştir. Tüm bunlara örnek; Elazığ Guleman (Alacakaya) yöresinde bu toprakların yer altı zenginlikleri Kürdistan’a ait olduğu propagandası yapıldığı, 21 Mart 1990 tarihinde ki elim olayda; Şark Kromları Ferrokrom Müessese Müdürlüğü personelinden dokuz kişinin öldürülmesi de acaba bir tesadüf müdür? (Apo davası duruşma dosyası) Türkiye Cumhuriyeti’nin halen KADASTRO çalışmalarının tamamlanamaması yeni tapuların verilmesi için midir?
1996 yılında 53. hükümet döneminde AMDL şirketi ile yapılan imtiyaz sözleşmesinin New York Borsasında Halka arzı için yapılan tanıtım broşüründe Türkiye’den Türkiye Fedaral Devleti diye bahsedilmesi, geçmiş yıllarda İstanbul’da düzenlenen HABİTAT II projesinin açılış konuşmasında tüm devlet erkanın da bulunduğu ATATÜRK Kültür Merkezinde B.M. Genel Sekreterinin konuşmasında Türkiye Feoderal Cumhuriyeti demesi bir tesadüf müdür. Madenciliğin önünde ki engelleri kaldırmak; tamamen hukuksuzluk hakim: Ruhsat güvencesi, yasa tasarısının getirmeye çalıştığı maden haklarının kaldırılamayacağı ve sürdürülemez duruma geldiği ortaya çıktığında bile 6 ay ek süre verilmesi uygulamalarının benzerlerinin başka ülkelerin ulusal maden hukuklarında pek yerinin olmadığı görülüyor. Madencilik sektörüne teşvik; adeta devlet üste para veriyor. Devlet payı; kardan değilde ocak çıkışına göre brüt üretim üzerinden %2 alınması iyi gibi görünse de, teşvikler, vergi muafiyetleri, buluculuk hakkı düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde, üste para veriyoruz. Mahalli idarelerin güçlendirilmesi; bu gerekçe, halkların kendi kaderini tayin kültürel hakların korunması, mahalli idareler yasası ve kamu personel rejim yasası ile birlikte değerlendirilmeli. Bu durum da bölgesel self determinasyon hakkı kullanılabiliyor.
Anılan yasal düzenlemelerle, perde arkasında merkezi devlet bertaraf edilmekte, Türkiye Cumhuriyeti, beyliklere ayrılmaktadır. I. Dünya Savaşı sonrası, askeri yenilgi gelmiş, ülke bölgesel anlamda işgal edilmişken, şimdi yapılmak istenilen, önce şehir devletleri kurarak yani önce Sevr fiilen hayata geçirilip sonra askeri yenilgiyi sağlayacaktır. İkiz ihanet yasaları ile kabul edilen Birleşmiş Milletler sözleşmelerinin 1. maddelerinin 2. Bentlerine göre, “Bütün haklar... kendi doğal zenginlik ve kaynaklarından özgürce yararlanabilirler. Bir halk, hiçbir durumda, kendi varlığını sürdürmesi için gerekli olan kendi olanaklarından yoksun bırakılamaz.” Buna mahalli idareler yasası ve kamu personel yasası eklendiğinde; Madeni işletmek isteyen yabancı firmaların almış oldukları işletme hakları dikkatlice incelendiğinde, ham cevherin işlenmesinden değil para kazanmak, Fırat ve Dicle nin suyu dahi ülkenin batısına gelmeyecektir.
ALINTI






Bazı kardeşlerimiz herhalde bunları görmemek için gözlerini koli bantıyla kapıyorlar.

Şunları bunları yaptık diye içinde pek çok yanlış işleri diyelim ki yapmış olsunlar.....
AKP nin sonuçta ülkeyi getirdiği tabloyu bir özetlersek

Altı yıl önce ülke toplam borcu 200 milyar dolardı şimdi 500 milyar dolar oldu.

Altı yıl önce tüm bankalar bizimdi şimdi yarısı yabancıların. Üstelik bu yabancı ortaklı bankalar artık bu ülke insanlarının toprakları dahi haciz ediyorlar AKP sayesinde.

Altı yıl önce tüm limanlar bizimdi şu anda bir tek liman dahi kalmadı hepsi yabancılara satılmış durumda.

Altı yıl önce TELEKOM ve bu kurum gibi gelir getiren tüm kurumlar bizimdi. Şimdi hepsine örnek olarak TELEKOM u misal verecek olursak % 51 i yabancıların üstelik bu kurum stratejik bir kurum, üstelik bu kurum altın yumurtlayan bir kurum, üstelik bu kurumun satıldığı bedel üç yıllık geliri yani üç yıldan sonra işin kaymağı tamamen yabancıların.

Altı yıl önce arazi ve toprak satışı bugünki faciyla kıyaslanmayacak derecede az ve makuldü. Bugün değil turistik bölgelerdeki yabancı yağması araziler çeşitli oyunlarla özellikle doğuda yağma gidiyor.
Benim güneyde bir ilde yaşayan bir tanıdığım deniz seviyesinden 500 metre yukarda bir evde oturuyor ve zeytincilik yapıyor. Son altı yıl içinde evinin bir yanına bir alman köşk yaptırdı öbür yanına bir ingiliz.

İkibuçuk yıl önce emekli olduğumda benim ve eşimin emekli aylıkları bize yetiyordu. Şimdi üzerine 500-700 lira takviye ile ve sıkarak idare etmeye çalışıyoruz.

Altı yıl önce kredi kartı batakları çok azdı. Şimdi kredi kartı mağduru sayısı 970 bin ve BATIK oranı 2 milyar 671 milyon 814 bine çıktı.
Ve bu insanları sayın R.T.E. dürüst olmamakla itham ediyor.
Sözlerini duyduğumda tüylerim diken diken oldu. Bir başbakan ülkesinden bu kadar habersiz olur ve halkına ancak bu kadar uzak ve merhametsiz olur.

Altı yıl önce bu ülkenin istikbali için ite kaka gider herhalde diyordum. Bugün devletiyle halkıyla borç batağına gömülen ülkemin önünde çok ağır bedeller görüyorum.

Daha pek çok şey sayarım fakat gerek yok. Bir ince misalle işi noktalayalım.

Kardeşimiz bir liste yapmış bende bir liste yapıp sonunda söyleyeceğim söyleyeceğimi.
Düzenbazın biri saf bir adam olan arkadaşının borçlardan kurtulamadığını görünce bir tilkilik düşünür ve
-Bana senin adına malını mülkünü her türlü işini emanet et vekalet ver seni gül gibi yaşatayım der.
Saf adamcağız bu işe hemen kanar ve vekaleti verir.
Adamcağızın üç katlı bir evi ve bir dönüm kadarda arsası vardır.
Dolandırıcı önce bahçenin bir kısmını satıp bu parayla borçalrın birazını öder. Diğer kalanının bir kısmıyla adamcağıza ve ailesine giysiler ve eşya alır, tabi bir kısmınıda cebine indirir.
Saf adamcağız artık halinden memnundur. Bu iş elde bulunan ve adamcağızın oturduğu kat kalana kadar devam eder. Bu saf adamcağız bu güzel ortam ve rahatlık için dolandırıcıya teşekkürüde ihmal etmez. İyiki sen varsın der.

Aradan bir müddet geçtikten sonra artık son katta satılır ve dolandırıcının oyunu ortaya çıkar.
Saf adamcağız pişmandır fakat olan olmuştur. Yaptığı hatanın nedenlerini düşünür fakat ne çare.

İşte Türkiyede borç ertelemeler ve babalar gibi satmalarla tıpkı bunun gibi bir süreç yaşamıştır ve yaşamaya devam etmektedir. Erkan Mumcu'nun dediği gibi "AKP TÜRKİYEDE SATACAK HİÇ BİR ŞEY KALMAYINCAYA KADAR İKTİDARKJA KALIR"
sözü işte ülkenin nasıl bir batağın içine sokulduğunu görmeyen ve görmek istemeyenlerde çocuklarımızın istikballeri satılıp sonuçta AKP nin üç beş yıllık iktidarı uğruna nereye geldiğimizi göremeyen insanlardır.

Senin her şeyin bittikten bu saydıkların velevki yapılmış olsa kaç para eder. Ya yarın ne yapacaksın, neyi satacaksın, daha nereye kadar borçlanacaksın. Borç batağına batan milyonlarca insanı yurt dışına sürgünemi göndereceksin ???

Kalın sağlıcakla...

Ekleme Tarihi: 19.03.2009 - 14:34
Bu mesajı bildir   menzil3 üyenin diğer mesajları menzil3`in Profili zum Anfang der Seite
KUTAY_ su an offline KUTAY_  
RE: RE: Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?

335 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.09.2008
En Son On: 22.03.2009 - 01:29
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı menzil3



Bazı kardeşlerimiz herhalde bunları görmemek için gözlerini koli bantıyla kapıyorlar.

canım kardeşim bumu cevabın?sen çok safsın sen ilk önce yukarıdaki konudaki TARİHLERE BAK...bu günkü iktidarla ne alakası var.daha okuduğunu anlamıyorsun sen bizim gözümüzdeki banttan bahsediyorsun...

Şunları bunları yaptık diye içinde pek çok yanlış işleri diyelim ki yapmış olsunlar.....
AKP nin sonuçta ülkeyi getirdiği tabloyu bir özetlersek

özetle bakalım o kabiliyetin olduğunu sanmıyorum ama neyse

Altı yıl önce ülke toplam borcu 200 milyar dolardı şimdi 500 milyar dolar oldu.

çok büyük yalannnnn ülke borcu akp iktidara geldiğinden beri borç üçte bir aşşağı inmiştir...çünkü bu hükümet IMF den kredi almamıştır IMF alın diye yalvardığı halde...yaşın ne kadar bilmiyorum ama eski iktidarlar kredi almak için IMF ye yalvarırlardı...ama artık onlar bize yalvarıyor...buda iktidarın farkıdır...

Altı yıl önce tüm bankalar bizimdi şimdi yarısı yabancıların. Üstelik bu yabancı ortaklı bankalar artık bu ülke insanlarının toprakları dahi haciz ediyorlar AKP sayesinde.

DOĞRU altı yıl evvel bütün banka Türkiyedeki HORTUMCULARINDIsevinçliAMA şimdi yabancı ortaklı dürüst iş adamlarınınsevinçlive hepsi zarar değil yıl sonunda kar gösteriyor...haciz etmeleride gayet normal borç alıpta ödemeyenin malına haciz koymak gayet normaldir...bundan doğal ne var dünyanın heryerinde bu aynısevinçli

Altı yıl önce tüm limanlar bizimdi şu anda bir tek liman dahi kalmadı hepsi yabancılara satılmış durumda.

TÜRK iş adamları işçi çalıştırıcam şartıyla yıllarca bedavaya işlettiler oraları diğer iktidar partilerine rüşvet vererek yıllarca devletin milletin malı olan limanları sömürdüler...ve bu iktidar dur dedi buranın bedelini vereceksin ve öyle çalıştıracaksın dedi...tabii bedavaya alışmış iş adamı para verirmi vermez tabii iktidarda ihale yoluyla satışa çıkardı ve bir yabancı sahip oldu aldı...ne var bunda parayı veren düdüğü çalar...devlete ek gelir daha ne istiyorsun alan yabancıda gene bizim milletimizi orda çalıştırıyor.gene bizim devletimize vergi veriyor...bunda kötü olan ne var...ayrıca ihalede Türkler katılamaz şartı yoktu...sevinçli

Altı yıl önce TELEKOM ve bu kurum gibi gelir getiren tüm kurumlar bizimdi. Şimdi hepsine örnek olarak TELEKOM u misal verecek olursak % 51 i yabancıların üstelik bu kurum stratejik bir kurum, üstelik bu kurum altın yumurtlayan bir kurum, üstelik bu kurumun satıldığı bedel üç yıllık geliri yani üç yıldan sonra işin kaymağı tamamen yabancıların.

stratejik olan kısmının hakkı hala devlettedir...yabancıların elinde değil...bunuda kafandan sallamışsın forumlarda saçma sapan ne okuduysan kafana göre burada yorumluyorsun...sevinçli

Altı yıl önce arazi ve toprak satışı bugünki faciyla kıyaslanmayacak derecede az ve makuldü. Bugün değil turistik bölgelerdeki yabancı yağması araziler çeşitli oyunlarla özellikle doğuda yağma gidiyor.
Benim güneyde bir ilde yaşayan bir tanıdığım deniz seviyesinden 500 metre yukarda bir evde oturuyor ve zeytincilik yapıyor. Son altı yıl içinde evinin bir yanına bir alman köşk yaptırdı öbür yanına bir ingiliz.

bu güne kadar insanlar en çok bu iktidar zamanında mülk sahibi olmuştur...ayrıca ne var arkadaşına trist komşu geldiyse bizim insanlarımızda almanya hollanda fransa amerikada mülk alabiliyorlar burdada parayı veren düdüğü çalar...ne kadar safsın yaasevinçli

İkibuçuk yıl önce emekli olduğumda benim ve eşimin emekli aylıkları bize yetiyordu. Şimdi üzerine 500-700 lira takviye ile ve sıkarak idare etmeye çalışıyoruz.

bu iftirayı ancak senden beklerdim,emekliler bu iktidarda aldığı zammı gene tarihte hiçbir iktidardan almamıştır...eminimki sen bunları kafandan SALLIYORSUN...

Altı yıl önce kredi kartı batakları çok azdı. Şimdi kredi kartı mağduru sayısı 970 bin ve BATIK oranı 2 milyar 671 milyon 814 bine çıktı.
Ve bu insanları sayın R.T.E. dürüst olmamakla itham ediyor.
Sözlerini duyduğumda tüylerim diken diken oldu. Bir başbakan ülkesinden bu kadar habersiz olur ve halkına ancak bu kadar uzak ve merhametsiz olur.

insanlar şuursuzca harcama yapıp takside girerlerse o taksiitler birikir ve extra geldiğinde bütün maaşın gider ve sana harcamaya zırnık kalmaz..vatandaş aldığı kredi kartını akıllıca harcamıyorsa bunda iktidarın suçu ne ben 10 senedir kullanıyorum hamd olsun daha 1 gün geç yatırmadım.çünkü ben akıllı tüketiciyim sonradan görme değil.ayrıca bu bankaların ticaretidir ve zarar bankaların karından düşülür bunda iktidarın günahı ne....

Altı yıl önce bu ülkenin istikbali için ite kaka gider herhalde diyordum. Bugün devletiyle halkıyla borç batağına gömülen ülkemin önünde çok ağır bedeller görüyorum.

senin zaten bu güne kadar düzgün gördüğün bir olaya şahit olmadım doktora bir gözüksevinçli...

Daha pek çok şey sayarım fakat gerek yok. Bir ince misalle işi noktalayalım.

evet sallamanın sınırı olmadığı için daha sallıya bilirsin...

Kardeşimiz bir liste yapmış bende bir liste yapıp sonunda söyleyeceğim söyleyeceğimi.

gerek yok ben zaten artık seni muhatap almayı düşünmüyorum.onun için rahat rahat sallıya bilirsin.ama insanlar benim yazdıklarımı görünce nede olsa bana hak vericekler çünkü her yazdığın YALAN YANLIŞ bunu açık açık yüzüne söylüyorum...bak canım kardeşim belki yola gelir kendini düzeltirsin diye buraya bir emek verip gözünü açmana yardımcı olacak bilgilerimi sana Allah rızası için yazdım...ama sen bilirsin sen böyle gitmek istiyorsan böyle git durmak yok yola devam yanisevinçliama zamanını bu gibi forumlarda siyaset yapmak için birilerine bişeyler anlatıp oy kazanayım yada iktidarın oyunu kesiyim diye kendini kandırma,ne yazarsan yaz insanlar gene bildiğine verecektir....sen burda kimseyi etkiliyemezsin kimsede kimseyi etkileyemez...sana tavsiyem forumun başka güzel taraflarınıda görmen...

Düzenbazın biri saf bir adam olan arkadaşının borçlardan kurtulamadığını görünce bir tilkilik düşünür ve
-Bana senin adına malını mülkünü her türlü işini emanet et vekalet ver seni gül gibi yaşatayım der.
Saf adamcağız bu işe hemen kanar ve vekaleti verir.
Adamcağızın üç katlı bir evi ve bir dönüm kadarda arsası vardır.
Dolandırıcı önce bahçenin bir kısmını satıp bu parayla borçalrın birazını öder. Diğer kalanının bir kısmıyla adamcağıza ve ailesine giysiler ve eşya alır, tabi bir kısmınıda cebine indirir.
Saf adamcağız artık halinden memnundur. Bu iş elde bulunan ve adamcağızın oturduğu kat kalana kadar devam eder. Bu saf adamcağız bu güzel ortam ve rahatlık için dolandırıcıya teşekkürüde ihmal etmez. İyiki sen varsın der.

Aradan bir müddet geçtikten sonra artık son katta satılır ve dolandırıcının oyunu ortaya çıkar.
Saf adamcağız pişmandır fakat olan olmuştur. Yaptığı hatanın nedenlerini düşünür fakat ne çare.

İşte Türkiyede borç ertelemeler ve babalar gibi satmalarla tıpkı bunun gibi bir süreç yaşamıştır ve yaşamaya devam etmektedir. Erkan Mumcu'nun dediği gibi "AKP TÜRKİYEDE SATACAK HİÇ BİR ŞEY KALMAYINCAYA KADAR İKTİDARKJA KALIR"
sözü işte ülkenin nasıl bir batağın içine sokulduğunu görmeyen ve görmek istemeyenlerde çocuklarımızın istikballeri satılıp sonuçta AKP nin üç beş yıllık iktidarı uğruna nereye geldiğimizi göremeyen insanlardır.

Senin her şeyin bittikten bu saydıkların velevki yapılmış olsa kaç para eder. Ya yarın ne yapacaksın, neyi satacaksın, daha nereye kadar borçlanacaksın. Borç batağına batan milyonlarca insanı yurt dışına sürgünemi göndereceksin ???

bu iktidar partilerinin sattıkları çoğu yer her sene kar edemeyen ve zarar gösterilen ve devlete yük olan yerlerdir...tabi istisnalarda var...ayrıca erkan mumcu ağlancak haline baksın...iki basamak çıkıp göklere zıplamaya çalıştı ve yere çakıldı...sindire sindire yapsaydı siyasetini şu an başka şartlarda olurdu...

Kalın sağlıcakla...


sevinçli
Ekleme Tarihi: 19.03.2009 - 19:09
Bu mesajı bildir   KUTAY_ üyenin diğer mesajları KUTAY_`in Profili KUTAY_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KUTAY_ su an offline KUTAY_  

335 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.09.2008
En Son On: 22.03.2009 - 01:29
Cinsiyeti: Erkek 
muhtazaf kardeşim kusura bakma arkadaş konuna müdahale edip bana bu konunun altına cevap yazacağını sööyledi...

bende cevap vermek zorunda kaldım özür dilerim...

konunu okudum ekleme için tşkler Elinize Saglik
Ekleme Tarihi: 19.03.2009 - 19:17
Bu mesajı bildir   KUTAY_ üyenin diğer mesajları KUTAY_`in Profili KUTAY_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
menzil3 su an offline menzil3  
RE: RE: RE: Maden Yasası Mı, İhanet Yasası Mı?

60 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.03.2008
En Son On: 20.03.2009 - 15:50
Cinsiyeti: ----- 
Yalanın hemde kuyruklu yalanın nasıl söylendiğini aşağıda öncelikle daha öncede detayla verdiğim toplam ülke borcu üzerinden vereceğim.

Yalnız hesap yapmada zorluk çeken, okuduğunu anlayamayıp, yada inadına sırf çamurla örtmek için hareket edip, birde üstelik kendi zırvalarını akıllıca değerlendirmelermiş gibi gösterip bakalım anlayabilecekmisin diye soran kardeşimize sadece şunu söyliyebilirim.
Senin gözüne Allah öyle bir perde çekmiş ki Efendimiz gelse ayet gereği yerine gelir. Yani yine uyanmana müsaade edilmez.

Bakınız o kadar detayla verdiğim halde sırf AKP söyledi diye gerçekle hiç bir alakası olmayan ve sadece ülke insanını yanıltan eksik ve yalan ifadeler nasıl Allah kelamı gibi gerçekmişcesine tekrar karşıma getirildi.

KUTAY kardeşimizden alıntı olarak buraya aktardığım bölümün daha önceki yazımdaki bölümünü özellikle mavi renkte veriyorum ki bakın hatta araştırın, hangimiz yalan söylüyor, hangimiz doğruyu söylüyor.

Sonrada bu yazının lütfen tamamını okuyuverin. Gerçeklerin ifade edilmesinden ne kadar korkunç bir rahatsızlık duyulduğunu anlamaya çalışın.

Hepsi gerçek dışı ve aldatmış ve aldatılmışlğın hezeyanı olan bu karşılıklardan bir başka noktayada temas etmeden geçemeyeceğim.
KUTAY kardeşimiz diyorki bankaların yarısının yabancılara verilmesi hususunda. Onlar efendim özel şirketlere verilmişmiş işadamlarına verilmişmiş v.s. v.s.
Yalanın ve saptırmanın bu kadarına eminim AKP bile isyan eder.

Bu bankaların yurt dışına çoğunluk yani söz hakkı verilmiş (en az % 51)halde satılmış olduğu ülkelerin neredeyse tamamı haçlıların.Bunların içinde öyle haçlılar var ki YUNANİSTAN gibi, Ziraat bankasına bile daha bir kaç gün öncesine kadar kendi topraklarında şube kurdurtmadı. İşte o Yunanistanın dahi söz sahibi olacak şekilde satılmış olduğu banka var Türkiyede.
Onlarda bizim kara kaşımıza gözümüze aşık olduklarından hiç acımadan borçluların arazilerini dahi anında haczediyorlar.
Yani KUTAY kardeşimizin demek istediği gibi YARIN KENDİ ÜLKEMİZDE KİRADA OTURSAK NE ZARARAI VAR.

Banka satışlarında asıl faciayı satılmak için ortam ve fırsat beklenen ZİRAAT BANKASI ve HALK BANKASI bekliyor. Çünkü daha hükümet kurulurken hiç bir artı getiremeyeciğini tamamen kabullenmiş olan AKP nin icraat programının adı
"SATABİLDİĞİN KADAR SAT, KAR EDENİDE SAT, ZARAR EDENİDE SAT VE DÖVİZ GELSİN DİYE ÖZELLİKLE YABANCILARA VE HAÇLI DESTEĞİNİ ALMAK İÇİN ÖZELLİKLE HAÇLILARA SAT."

Bu zihniyet Osmanlının sonundada vardı. Onlara kalsa SEVR uygulanacaktı ve Türkiye diye Ankara civarında küçük bir toprağımız olacaktı. Oda ne kadar bağımsız olurdu bilinmez.


Alıntı
Orijınalı KUTAY_

Alıntı
Orijınalı menzil3


[quote)
Altı yıl önce ülke toplam borcu 200 milyar dolardı şimdi 500 milyar dolar oldu.

çok büyük yalannnnn ülke borcu akp iktidara geldiğinden beri borç üçte bir aşşağı inmiştir...çünkü bu hükümet IMF den kredi almamıştır IMF alın diye yalvardığı halde...yaşın ne kadar bilmiyorum ama eski iktidarlar kredi almak için IMF ye yalvarırlardı...ama artık onlar bize yalvarıyor...buda iktidarın farkıdır...

Kalın sağlıcakla...



sevinçli




Son olarak yazdığım yazıdan sonra cevaben gelen yazıların tümünü okudum.

İçlerinde gayet samimi bir şekilde beni anlayamadığı halde vatandaşına saygısı nedeniyle eleştirilerini makul bir ölçüde tutan yani edep ve erkandan uzaklaşmayan bu kardeşlerime teşekkür ediyorum.

Tabi yazdıklarımı yine anlamayıp yakıcı cevaplarla sanki ben bu satırları AKP ve onun taraftarlarını körü körüne eleştirdiğim hatta onlara iftira attığım hezeyanını tekrarlayan kardeşlerimde var.

Ben bu yakıcı eleştirilerin sahiplerine dahi merhametli bakıyorum ve asla kin ve nefret duymuyorum. Bu müğmkünde değil. Benim burada yazma maksadıma, düşünceme tamamen ters bir anlayışı ben hayatımın hiç bir devresinde müsaade etmedim.

Bazı noktaları tekrar yazmam gerekiyor anlaşılan. Ve ne maksatla burada bu emeği sarfediyorum buna biraz daha açıklık getirmem gerek.

*Yazımın en başında babamın RİZE/GÜNEYSU dan yani başbakanın doğum yerinden bir vatandaş olduğunu, benim doğma büyüme İstanbullu olmakla birlikte yine başbakanın yaşamının önemli bir kesiminin geçtiği KASIMPAŞA da çocukluğumun bir bölümünün geçtiğini yazmıştım.

* Bu bağlamda, Rizelilerin ve özellikle GÜNEYSU/KASIMPAŞA ekseninde yetişmiş büyümüş insanların mizaçlarını ve meşreplerini belkide ülkede en iyi bilen tanıyan, insanlardan biri olduğumuda belirtmiştim. Hatta bunu karadeniz fıkraları ile daha latif anlatıma çevirmiştim.

*Baba diyarımın yani başbakanında memleketinin kendini en önde gören ve hiç bir eleştiriye tahammülü olmayan, şakşakçılar nedeniyle yanlışlarını okuyamayan bir mevki sahibi karadenizlinin nasıl hatalar içine düşebileceğini ve peşinden gidenleride zor durumda bırakabileceğini "ORAYA GECE GİDECEĞUK" fıkrasıyla anlatmıştım.

*Allaha and olsun ki Türkiye bir kurtuluş savaşının daha arifesindeki yanlışların içinde çırpınıyor. Ve benim siyaset konuşmak kadar sevmediğim çok az şey vardır hayatımda.
Benim burada tüm yazdıklarım siyaseti değil ülkenin yanlışlarını acı halini anlatmak ve bu feci tabloyu olduğundan farklı yani iyi güzel giden bir süreç gibi göstermeye çalışanların yalanlarını ortaya çıkarmak.
Bu anlamda yazılar fıkralar, atasözleri, hatta ayetlerden misaller verdim. Hatta karikatürlerle bunu tahkim edip okuyanları düşünmeye davet ettim.

*Benim yazdıklarımı, düşüncelerimi dileyen kabul eder, dileyen kabul etmez. Dileyen çekimser kalır. Benim bu konuda hiç kimseye söylediğim yada söyeleyeceğim tek kelimelik bir eleştiri dahi olamaz.
Fakat benim yazılarıma eleştiri diye yazılarımın kıyısından köşesinden bazı kelimeleri yada cümleleri çekipte elindeki çamur kovasını üzerine boşaltmaya çalışan R.T.E nin buradaki küçük modellerinede "ooh ne güzel çamur atıyorsun" gibi saçma bir davranışta bulunmamıda hiç kimse bekleyemez.

*Allah Resulüne dahi "Benim yoldan çıkarıp azdırdığımı senmi doğru yola ileteceksin" buyurmuştur. Allah en seçkin kuluna dahi bu ayrıcalığı vermemişken, haşa benim gibi dini yönü ilim ve bilgi olarak güçlü bir donanıma sahip olsada ancak peygamberin ayak izine yüzünü sürdüğünde şükredecek bir insanın böyle bir akıl dışılığı yapması asla mümkün dğildir.
Çünkü Allah her şeyin bir nasip işi olduğunu bir çok ayetle anlatıyor. Misal olarak bir ayette "Allah istemedikçe siz isteyemezsiniz" buyrulduğu gibi.

*Bu anlamda bir yaşamsal örnek verecek olursak, Allah dilediğine elindeki ÇÖPLER'i ÜZÜMLÜ KEK dilediğinede, elindeki KEK i, ÇÖP olarak göstermeye muktedirdir. Ben elli küsur yıllık ömrümde bunu o kadar çok çarpıcı ve tüylerimi diken diken eden örnekleriyle gördüm ki....
Ve tabi Allah dilediğinede (doğru yolda olanlara) herşeyi gerçekte olduğu gibi gösterir. Hatta derin ve ileri görüşlülük nasip eder. Bu haller dahi derece derecedir. Ne buyuruyor Kuran için bir ayet "O öyle bir kitaptır ki ona ancak özü temiz olanlar (nefsinin kirlerinden arınmış olanlar) ulaşabilir"

*Her fırsatta üç ayetin incelenmesini ve iktidarın kuruluş safhasından bu yana izlediği yolla bir değerlendirilmesinin yapılmasını tavsiye ettim. O ayetleri buraya aktarıyorum ki daha kolay bakabilelim.

Bakara suresi, 120 : Onların dinine uymadıkça ne Yahudiler senden razı olurlar, ne Hristiyanlar. De ki: Ancak Allah'ın hidayet yolu, doğru yoldur. Bilgi sahibi olduktan sonra da onların nefsani dileklerine uyarsan sana Allah'tan başka ne bir dost vardır artık, ne bir yardımcı.

Maide sueresi, 51 : Ey iman edenler, yahudi ve hristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.

Maide sueresi, 52 : İşte kalplerinde bir hastalık (nifak) bulunanların, “Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz” diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah, yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar.

Allah'ın ayetlerini yok sayıp, birilerininin sapkınlıklarını Allah'ın hükümleri yerine koyanlar onlar gibi dosdoğru ŞİRK denen bataklığa saplanırlar.
Ben müslümanım demek, hatta cümle ibadetleri dahi yerine getirmek böyle bir yanlışın mahvından hiç bir kulu kurtaramaz.

*Ben bu ayetler bağlamında AKP nin daha parti kurulmadan R.T.E nin ABD ye çağrılıp gereken bağlamalar yapıldıktan ve R.T.E bin hem BOP hemde "ILIMLI İSLAM MARTAVALI" yani "GÜDÜLEBİLİR SÖMÜRÜLEBİLİR İSLAM" projesi için destek aldığını. Ecevitin Irak müdahalesine karşı çıkması nedeniyle ABD tarafından çıkarılan bir ekonomik krizle seçime zorlanıp yerine Irak müdahalesine baştan onay veren AKP nin getirilmesini sağladığını anlattım.

*1 Mart tezkeresinin geçmemesine rağmen tezkere öncesinde ABD savaş gemileri İskenderunda R.T.E nin tezkere geçer diye garanti vermesi nedeniyle tüm yükleri Iraka geçirmek için boşaltmışlardı bile.
Ne oldu sonunda yüz aklı selim AKP milletvekilininde red oyu vermesiyle AKP verdiği sözü yerine getiremedi.ABD savaş gemileride boşalttıkları malzemeleri tekrar geri yüklediler. ABD uğradığı bu hayal kırıklığı nedeniyle AKP ve R.T.E yi kara listeye aldı.
Bu gün o red oyu veren milletvekillerinden hiç biri mecliste değil biliyormusunuz ??

*CÜNEYT ZAPSU nun ABD ye R.T.E tarafından gönderilip "BU ADAMI DELİĞE SÜPÜRMEYİN KULLANIN, BİZ BİR DÖNEM DAHA HÜKÜMET OLMAK İSTİYORUZ" diye yalvartması işte bu kuruluşuna ve yardımcı olan ve verdiği sözlerle kendini bağlayan bir başbakanın düştüğü acı durumdan başka hiç bir şey değildir.

*Kuzey Iraka müdahale, Ermenistan girişimleri, Kuzey Iraktaki kukla devletiyle ilişkilerin sıklaştırılması, Kıbrısta artık bu işi daha hızlandırın ve Ergenekon operasyonunun start almasıda sayın başbakanın zorla randevu alıp ABD ye gittiği 5 Kasım 2007 Bush görüşmesinde aldığı talimatlarla başladı.

*Bir insan hele hele devlet yönetimindeki bir insan Allahın ayetleri ve hükümleri apaçık ortada iken kendi nefsinin veya güruhunun menfaatlerini o hükümler yerine koyduğunda başarıya ulaşması artık söz konusu dahi olamaz.
Artık onun ve yanındaki yoldaşları için Allah katından karşılığı yine Allah katından (ayetde açıkça belirtildiği gibi)belirlenen bir gazablar silsilesidir.
İşte bütün bunları bilen bir mümin olarak ben bunları söylüyorum. Bütün bunların olacağı kesin yalnızca kesin zamanı bir tek Allah bilir.
Dananın kuyruğunun bugün iktidarı elinde bulunduranların hükümet olduğu süreçte kopacağı mutlaktır.Bu hükümlerin korkusunu aslında dikkatle bakarsanız AKP nin kurmay ekibinin göz ifadelerinde ve yüz ifadelerinde okuyabilirsiniz. Ben o yüzlerde taşıdıkları fakat ikrar etmedikleri büyük suçluluk duygusu nedeniyle "İstikbalimiz ne olacak" endişesini çok daha derin olarak okuyabiliyorum. Her akıl ve gönül lütfedilmiş mümin gibi.
Fakat AKP yi o çok korktuğu TSK yada ABD değil artık bu sefer borcun içine gömdüğü fakat borçla, kurumların hepsini satarak istikbalini kararttığı halk uyanmaya başladığında deliğe süpürecektir.Anlayamadıkları ve gaflette bulundukları halde budur.
Şunu hiç unutmayalım. Allah bir güruhu ve bir milleti cezalandırmak ve ağır bedeller ödetmek ve bu şekilde imtihan etmek dilerse sadece sebepler irade kılar. Gökyüzünden A4 kağıdına yazılmış ceza kağıtları yağdırmaz, yumruk veya tokatta indirmez.

*Bugün iktidardaki zümre halka gerçeklerin tam tersini söylemekte ve gerçek dışı ifadeler ve haykırışlarla yanıltmaya devam etmektedir. Bununda devam edeceği süreç yani Allahın müsaade ettiği ve artık yeter diyeceği süreçte mutlak gelecektir.
İşte ben ZARARIN NERESİNDEN DÖNÜLSE KARDIR. anlamınada gelen bu çabalarımı bir yerde böyle bir erken uyanışa hizmet amacıyla yapmaktayım.

*Bu yanıltmalardan en çarpıcı ve halkın büyük kesiminin anlayamadığı bir yalanla misal vereyim. Başbakan diyor ki İMF ye borcumuz 8 milyar dolar v.s. Doğru.
Fakat gerisini getirmiyor. Onuda ben anlatayım. Eskiden devlet dışardan borç alırdı o nedenle bu oranlar yüksekti.
Şimdi tam tersine bankalar ve özel şirketler büyük oranlarda dışardan dövizle borç alıyorlar. Peki devlet para ihtiyacını nereden karşılıyor ? Tabiki yurt dışından dövizle borç alan bankalara tahvil satarak.
Peki bu hiç bir şeyi değiştiriyormu ? Asla. Tam tersine bu yalan tabloyla altı yıl önce toplam 200 milyar dolar olan ülke toplam borcu bugün 500 milyar doları bulmuştur.
Artık ülkenin bankalarıda özel şirketleride yurt dışına borçludur ve dövizle borçludur.
Dövizin gittikçe yukarı tırmandığı bu süreçte içine girdiğimiz bu ilave batağın sebep olacağı faciaları tahmin edebiliyormusunuz ?
Şunu iyi bilelim bu ülkenin özel şirketlerinin ve bankalarının borçları bu devletin borçlarıdır. Yani hükümet bu borçlar benim değil deyip kendini sıyıramaz. Türkiye cumhuriyeti devleti bu borçlar sahiplerince ödenmediğinde tek muhataptır.


*NASREDDİN HOCA'dan bir misal verdim. Doğru bilgilerin paylaşımının ne kadar acil ve zorunlu olduğunu anlatmak için. Bunu Allahında istediğini anlatmak için.

*Başbakan ve hükümet elbette bir çok yolsuzluğu ortaya çıkarmıştır. Doğru söylüyorsunuz. Fakat eksik söylüyorsunuz.
Hükümet ancak kendilerinden olmayan ve kendilerine zorluk çıkaranların yolsuzluklarını ortaya çıkarmıştır.
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzlukları AKP milletvekillerinin dokunulmazlık zırhları nedeniyle dosyalarda beklemektedir.
Kuranda BENİM YOLSUZLUK YAPANIM İYİDİR, SENİNKİ KÖTÜDÜR diye haşa bir hüküm mü var ki onların bu işine geldiği gibi hareketlerini doğru kabul edelim ?

*Bu ülke yanlışı doğrusu hepimizin olduğu için ben ve benim gibi doğru yolda olanların gayretleri. Yoksa Allah yanlış yolda olanları doğrulardan ayrı bir yere koysa bu mücadeleninde gereği kalmazdı.
Fakat öyle olmuyor Allah milletleri böyle imtihandan geçiriyor. Kurtuluş savaşı yalnızca dış düşmanlara değil içerdeki satılmışlara ve vatan kavramından habersiz koyun sürüleriylede mücadele edilerek kazanıldı.
Anlamak isteyenlere bu en güzel örnektir.

*"Aldatan sizi Allahın adıyla aldatmasın" ayetini, AKP nin bu ayetin tam olarak muhatabı olduğuna inandığım için verdim. Ki Allaha and olsun kesinlikle böyledir.

Son olarak şunları söyleyeyim. Benim buradaki bulunuş nedenim kesinlikle ve kesinlikle vatanım ve milletimi sevdiğim içindir. Ve onun çekeceği daha büyük zararlardan korunabilmesi yolunda naçizane gayretlerimdir.
Yoksa iktidardaki zümrenin iktidarında bu ülkede hem etnik hem dinsel anlamda fitne en büyük boyutlara ulaşmıştır.
Zaten bedeli ödenecek şeylerin bir kısmınıda bu hatalar teşkil etmektedir.

Şüphesiz Allahın Anadoluya vaadi haktır. Ve bir silkelenişten sonra çok daha büyük bir şahlanış Cumhuriyetin kuruluş değerlerini taşıyan cesur ve vatansever insanlarca ve uyanan halkımızca gerçekleştirilecektir.

Beni samimi olarak anlamak isteyen kardeşlerime bu yazımı ve daha önceki yazılarımı bir daha iyice ve anlayarak okumalarını tavsiye ederim.

Kalın sağlıcakla.....

Ekleme Tarihi: 20.03.2009 - 13:04
Bu mesajı bildir   menzil3 üyenin diğer mesajları menzil3`in Profili zum Anfang der Seite
KUTAY_ su an offline KUTAY_  

335 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.09.2008
En Son On: 22.03.2009 - 01:29
Cinsiyeti: Erkek 
sadece gülüyorum sana ve bu maksat güldürmek programında sana başarılar diliyorumkahkaha kahkaha kahkaha
Ekleme Tarihi: 20.03.2009 - 13:41
Bu mesajı bildir   KUTAY_ üyenin diğer mesajları KUTAY_`in Profili KUTAY_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
kerim75 su an offline kerim75  

125 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 20.03.2009 - 16:01
Cinsiyeti: Erkek 
menzıl3 yazdıgınız bır cok yazı gıbı buda uydurma sacma ve ıftıra dolu ustelık yanlıs anlamalar ve gormemezlıkten geldıgın bırcok yerde var once duzeltelım derım.....

satılan bankalardan bahsetmıssın,satılan bankaların devlet degıl ozel banka oldugunu bırdaha dusun ıstersen ve unutma banka gıbı kurumlar faızle calısan yerlerdır ve faız haramdır nerde olursa olsun ve nasıl olursa olsun....burda bunları yazıp bankaların satlıdıgınızdan dert yanacagınıza bankaları kullanmayalım bıraz sıkalım luks ve ıhtıyac harcamalarına gıtmeyelım zıra asıl zengınlık dunyamalında degıl ahıret ıcın calısalım dıye yazsaydın ınsanlara daha faydalı olur sahıp oldugunu soyledıgın ılme de bu yakısırdı oysa ozel bankaların yurtdısından aldıkları faızlı paraları devlete vermek adına kendılerıne guvence taleplerını devletın kabul etmemesındendır bu kırız ve ıs adamları bu krızın neden cıktıgınıda domuz gıbı bılıyorlar sımdı sız dıyorsunuzkı bankaları batırmayalım yabancıya satmayalım..ıyıde uyanık ıs adamları paraları devlet guvencesı ıle ıstıyor yurt dısından ve yurt dısı paraları yanlızca devlet garantısı ıle verıyor ve bu gun akp hukumetıne dayatmayla kabul ettırmek ıstenen budur bankaların yurt dısı borclarına devlet guvencesı gelmesı...neyı savunuyorsunuz anladınızmı...

kutay kardesımın yurt dısı borcundakı 8 mılyar dolar oldugunu soylerken dogru soyluyor zıra ıc borclanma fazla olabılır ama ıc borclanmanın faızıde dusuktur ve ozellıklede sızın dedıgınız gıbı degıldır tl olaraktır zıra tahlıllerı devlet dolarbazından satamaz ne bıldıgınızı merak edıyorum nerden alıyorsunuz bu bılgılerı....ve ıc borcu bıtırmek bugun aslında cok basıttır basarsınız parayı ve kapatırsınız o zamanda enfılasyon cıkar eger hukumet halkını dusunmeyıp bunu yapsaydı belkı borclu olmazdı ama ulke olarak yurt dısındada ıtıbarımız kalmazdı ve bugun ımf bızlerle anlasmak ıcın sadece bızım sartlarımızı kabul etmek zorunda nedenıde ortada yukarda yazdıgım ıs adamlarının borclanmasını kabul etmesı sartı ıleydı ve bu kabul gormuyyor...gecelım her fırsatta yazdıgın BABALAR GIBI SATMAK ve BU ADAMI DELIGE SUPURMEYIN olayına ne kadar komık seyler yahu be kardesım adam kalkmıs ayaklanmıs herseyı goze almıs basına gecırdıgı akpden turkıyeden darbe yıyecek teskere olayında bırakbunları turkıye ozgur ırade ıle devletyonetme seklını gostermıstır ve akp hukumetı 6 yıldır ustune dusenı yapmıstır chp ye ragmen.....gerek cumhur baskanlıgı secımı gerek turban ve gerek akp kapatma davalarında hukuka ve adaletsıstemındekı yozlasmaya ve bundan kurtulma cabalarına ve darbe gıbı ınsanlık dısı olusumları gun yuzune cıkarmak ve bunun ıcınde altyapıların hazırlama surecıyle gecen bırkacyılı neden sımdı soruları ıle fraklı yerlere cekmekte bır o kadar ınsanlık sucuna ortaklıktır....belırlı bır kesımın anlamadıgı bır olayvar oda turkıyenın pısırık yapısından kurtuldugu ve sılkındıgı ve artık sozlerını ve elemelerını daha net ıfade edebıldıgıdır...bu kabullenmeyenler herseyey kılıf bulabıldıklerı gıbı bunlarada bulur ama hakaret etmeden ıftıra etmeden yalana yanlısa basvurmadan.....

aleytekı yazılara verılen cevapların mantıgınız almadıgı zaman caresız ınsanların kullandıgı gıbı suclama hakaret ve ınkar polıtakası ınsanlık tarıhıyle nerdeyse aynıdır habıl kabıl olayından gunumuze gecen gorunenı yanlıs algılayıp yanlısyorumlamak ve sevgısınden mı nefretınden mı zarar verdıgının farkında bıle olmamak.....


bırcok yazıyı okumadan cevap verdıgınız bellı zıra anlamak ısteyene en azından okuayana bır ıkı sey ogretecek o kadar soz yazıldıkı oysa o kadar bılgılısınızkı kapasıte dolmus yenı bılgılerı almak ıstemıyor olmalı yoksa baska turlu ızah edılemez ama eger kafanızdakı zararlı fıkırlerı bellekten sılersenız sızınde kullanacagınız bellegınız artar ve sureklı hata vermekten kurtulursunuz....

bızler tafsıye ederız hakaret etmeyız ve buda bır tafsıye ıster alırsınız ıster....
Ekleme Tarihi: 20.03.2009 - 13:48
Bu mesajı bildir   kerim75 üyenin diğer mesajları kerim75`in Profili kerim75 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
menzil3 su an offline menzil3  
RE:

60 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.03.2008
En Son On: 20.03.2009 - 15:50
Cinsiyeti: ----- 
Tamam KUTAY kardeşim sen yapabildiğine yani boş boş gülmeye devam et, bende yazma maksadım cihetinde gayretlerime...

Buraya yazı yazmak içinde gayret etme gülmene ara vermiş olursun yazık olur.....

Hatta gülmene aralık vermemen ve beni rahat bırakman için birde karikatür ekleyeyim.




Alıntı
Orijınalı KUTAY_

sadece gülüyorum sana ve bu maksat güldürmek programında sana başarılar diliyorumkahkaha kahkaha kahkaha


Ekleme Tarihi: 20.03.2009 - 13:52
Bu mesajı bildir   menzil3 üyenin diğer mesajları menzil3`in Profili zum Anfang der Seite
KUTAY_ su an offline KUTAY_  
kerim 75 kardesim

335 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.09.2008
En Son On: 22.03.2009 - 01:29
Cinsiyeti: Erkek 
kahkaha kahkaha kahkaha kahkaha

kerim kardeşim muhatap olma cevapta verme o kendi yok olur gider burdan ne yapsan ne ispat etsen ne anlatsan kabullenmicek...ona burda görev vermişler belli...onu tamamlıyor.

yoksa bu kadar şeyi zihinsel engelli okusa kendini düzeltirdi.
Ekleme Tarihi: 20.03.2009 - 13:56
Bu mesajı bildir   KUTAY_ üyenin diğer mesajları KUTAY_`in Profili KUTAY_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
kerim75 su an offline kerim75  

125 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 20.03.2009 - 16:01
Cinsiyeti: Erkek 
kerim kardeşim muhatap olma cevapta verme o kendi yok olur gider burdan ne yapsan ne ispat etsen ne anlatsan kabullenmicek...ona burda görev vermişler belli...onu tamamlıyor.

yoksa bu kadar şeyi zihinsel engelli okusa kendini düzeltirdi........




kardesım kendım ıcın bır kaygım yok ELHAMDULİLLLAH sıteyı zıyaret eden kardeslerımız olur ıcerısınde cok fazla bu konuları bılmeyeyn olurda ınanır kanarda supheye duser ...

dısardan okuyanlar turkıyeyı ocu zannederde oz vatanına gelmek ıstemez...ve bu sıteyı baska bırsey sanaırlarda onun ıcın burda dogruları soyleyenlerınde oldugunu gostermek ıcın yazıyorum.....

ya bıde sadece ona cevap yazmak benı uzuyor hangı ıdeolojıye hızmet ettıgını kımın bayragını kımın dusuncelerını savundugumu ve hangı mıllete hızmet ettıgı hakkında bır kanaatımmız olsa ıslerımız bıraz daha kolay olur zıraderızkı kardesım savundugun dernek cemaat orgut ulke put herneyse yanlıs bak suuzden yanlıs derdık ama dıyemıyoruz o yazıyor bız duzelmek zorunda kalıyoruz sadece...

neyse.....bu sahıs sadece secıme kadar burda kalıyor sonra gıdıyor... neyse ongun kaldı
sabredelım...gorelım mevlam neyler neylerse guzel eyler.


selam ve dua ıle
Ekleme Tarihi: 20.03.2009 - 14:03
Bu mesajı bildir   kerim75 üyenin diğer mesajları kerim75`in Profili kerim75 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
menzil3 su an offline menzil3  
CAHİL İÇİN EN İYİ KONUŞMAK SUSMAKTIR..

60 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.03.2008
En Son On: 20.03.2009 - 15:50
Cinsiyeti: ----- 
AZIP HAKARET YAĞDIRMAK DEĞİL..

KUTAY buradaki senin ve benim yazılarımı bir psikoloğa göster istersen. Şayet seni normalin uzağında bile görürse ve beni sorunlu görürse Allaha and olsun ben burada senin bana attığın pisliklerin iftiranın hepsini kabullecem.

Artık elektrik verilmiş idam mahkümları gibi ne zırvalayacağınıda şaşırmış vaziyettesin.

Selametle...




Ekleme Tarihi: 20.03.2009 - 14:18
Bu mesajı bildir   menzil3 üyenin diğer mesajları menzil3`in Profili zum Anfang der Seite
KUTAY_ su an offline KUTAY_  

335 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.09.2008
En Son On: 22.03.2009 - 01:29
Cinsiyeti: Erkek 
kahkaha kahkaha kahkaha

Ekleme Tarihi: 20.03.2009 - 14:33
Bu mesajı bildir   KUTAY_ üyenin diğer mesajları KUTAY_`in Profili KUTAY_ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 771 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62300 saniyede açıldı