generique rhinocortivermektin generique kaletra ivermectine colchicine luvox lyrica marvelon maxalt medrol active mefe basan mefenacide mefenamin meladinine mellaril mellerettes melleril mentax mestinon metaglip metfin metoject metrizol micardis hct micardis micardisplus microgynon micronase micronovum microzide minac 50 minipress minocin miranova mobic mobicox moduretic motilium motrin munobal myambutol myconormin myfortic mysoline naltrexin naprolag
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Görmeyeleim önden sonu.

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
selman8 su an offline selman8  
Görmeyelim önden sonu.

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 29.01.2008 - 13:36
Cinsiyeti: ----- 
Yargı süreci bitmeden ortaya çıkan akıl almaz yaygaralara bir gazete köşe yazarının haklı isyanını veriyorum aşağıda.
Hele bir süreç tamamlansın. Kimin ne olduğu ne yaptığı apaçık ortaya konsun biraz sabredelim bekleyelim.Bu ülkede bu iktidar döneminde haksız yere hapse atılan ve basında akıl almaz suçlamalarla suçlanan ve gururuna yediremediği için intihar eden onurlu insanlarda var maalesef.Sonrada suçsuz olduğu yargı tarafından ortaya konulan.

Karalamak bu kadar kolay olmamalı.Bir çetenin yada bir çapulcu grubunun yaptıkları çirkin işler güçlü ve anlamlı kavramları aşağılamak için bu kadar rahat kullanılmamalı.
Bu ülke hepimizin. Hiç bir kişinin yada zümrenin değil.
Unutmayalım kaybedersek hepimiz kayederiz, bir kısmımız değil.
Bu ülke çökerse enkazın altında hep birlikte kalırız, bir kısmımız değil.

Kalın sağlıcakla...


Rıza Zelyut
Ergenekon'a gücünüz yetmez
--------------------------------------------------------------------------------


Gazetelere bir bakın...
Zil takmış oynuyorlar.
'Ergenekon Operasyonu' adı altında derin devlet çökertilmiş imiş...İstanbul'da 33 kişi, terör örgütü kurdukları iddiasıyla gözaltına alındı ya; bu yaygara ondan.
İşi derin devlete bağlamaya çalışanlar; derin devletin ne olduğunu bilmeyecek kadar cahiller... Derin devlet; her devletteki resmi bir yapılanmadır; bu kadarını yazalım; yeter.
Türkiye'de milliyetçi olmak suç haline getirildi. Türk demek, bayraktan söz etmek sizin cani gibi gösterilmenize yol açıyor. Hrant Dink'i vuran çocuğun eline de Türk bayrağı sırf bu yüzden verildi. Türk kimliğini karalamak için. Son operasyonun içyüzünü bilmiyorum ama milliyetçi muhalefeti susturmak eğiliminin bir gösterisi gibi geliyor bana. Gözaltına alınan emekli general Veli Küçük üzerinden silahlı kuvvetleri; Avukat Kemal Kerinçsiz üzerinden de milliyetçilerin haklarını savunanları kötülüyorlar. Fethullahçı gazetelere bir bakın; nasıl da mutluluk çığlığı atıyorlar. Fethullah Gülen, dünyayı sömüren Batılı holdinglerin Davos toplantısında övülürken, içeride de holdingçi medya ile Fethullahçı basın aynı biçimde davranıyor.
Fakat kimse gerçek darbeci Kenan Evren'den hesap sormaya kalkışmıyor. Bütün çaba işi tarihimizin sembolü Ergenekon'a bağlayarak milletimizi karalamak yönündedir.

TÜRKLÜĞÜN SEMBOLÜ
Ergenekon; tarihe Türk adıyla geçen büyük milletin ortaya çıktığı bir vadi olarak kabul edilir.
Son kitabım olan 'YABANCI KAYNAKLARA GÖRE TÜRK KİMLİĞİ' büyük ölçüde bu olayları anlatıyor.
Ergenekon, 'dik yamaç' anlamına geliyor. Söylenceye göre; Türkler burada bir dişi kurttan türemişler ve demir dağı eriterek dağlar içinden yeryüzüne yayılmışlardır.
Türklerin yaradılış efsanesinin doğduğu çevre olan Ergenekon, gerçek bir coğrafi alandır.
Bugün; Rusya, Moğolistan, Çin ve Kazakistan'ın sınırlarının birleştiği dağlık bölge; Ergenekon'un bulunduğu yerdir.
Bu bölgenin doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi binlerce sene Türklerin egemenliğinde kalmıştır. 1 milyonluk Türk, 55 milyonluk Çin'in ordularını tepelemiş; Ergenekon'u vermemiştir.
Ergenekon Türk milletinin varoluşunun simgesidir. Bu simgeyi; beş on kişinin kurduğu söylenen örgütle eş göstermek; tarihimize yapılmış en büyük saygısızlıklardan birisidir.
Yine; bu saldırın bir parçası da gözaltındakileri, 'Kızıl Elma' ideolojisi ile bir gösterme yalanı ve karalamasıdır.
Kızıl Elma, Türk milletinin dünyaya egemen olma güdüsünü ve düşüncesini ifade eden bir ideolojik kavramdır. Kızıl Elma ideolojisi, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesini yaratan ideolojidir. Bu ideoloji, Batı Roma'yı bile ele geçirme hareketi olarak örgütlenmiş ve Türk orduları bu yüzden İtalya'ya kadar ulaşmışlardır.
İşte o sıralarda Avrupalı; Türk'ü kötü gösteren bir propaganda çalışması başlatmış; kilisenin önderliğindeki bu çalışma ile Avrupa halkı Türklere karşı direnmesini öğrenmiştir.
Türk'ün Kızıl Elma'sına Avrupalı Megali İdea (Büyük Yunanistan) ile karşılık vermiş; bunu da Yunanistan eliyle hayata geçirmiştir. Bunun amacı; Yunanistan milliyetçilerini kullanarak Bizans İmparatorluğu'nu yeniden yaratmak ve elbette ki Türkleri Anadolu'dan atmaktır. Geçen gün Türkiye'ye gelen Yunanistan Başbakanı Kostas'ın isteklerine bir bakın. Megali İdea'nın temel şartlarını dayattığını göreceksiniz. Buna şu Fethullalhçı ve yeni liberal çıkarcı aydınlardan tek eleştiri geldi mi? Gelmez, gelmez...
Kızıl Elma'ya karşı çıkanlar, Türklerin İstanbul'u fethetmesini hala kabul etmeyen Avrupalılar ile bunların içimizdeki uzantısı hain grubudur.
Ne yazık ki bu grubun bir ayağını tarikatçiler, bir ayağını da liberal demokrat denen kesim oluşturuyor.
Ve gazeteleri, televizyonları da büyük ölçüde bunlar yönlendiriyorlar.
Bunların yalanlarını ve yanlışlarını da biz ortaya çıkartıyoruz.
Allah izin verirse; çıkartmaya da devam edeceğiz...



Bu mesaj 4 kez ve en son selman8 tarafından 25.01.2008 - 12:07 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 25.01.2008 - 11:02
Bu mesajı bildir   selman8 üyenin diğer mesajları selman8`in Profili zum Anfang der Seite
selman8 su an offline selman8  
Kim ne kadar Atatürk'çü kim ne kadar kuvva'cı.

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 29.01.2008 - 13:36
Cinsiyeti: ----- 
Bunların Hangisi Kuvvacı?

Sami GÖKÇE
samigokce@mynet.com

Ben bu Ergenekon Operasyonuna çok taktım.

Taktığım bir başka konu da operasyonun gazetelere servis biçimi.

Neredeyse gazete, internet siteleri ve bazı televizyonlar (Kanal B hariç) gözaltına alınanları “Kuva-i Milliyeci” veya “Ulusalcı” olarak verdi.

Müthiş bir dezenformasyon söz konusu.

Medyadaki kiralık kalemler ülkenin geleceği ile oynuyorlar…

Sorarım size, bunların hangisi ulusalcı? Veya “Kuvvacı”?

Ulusunu milletini seven insan, yasadışı işlerle uğraşır mı?

Ulusunu vatanını seven insan uyuşturucu kaçakçılığı yapar mı?

Masum insanları öldürür mü?

Soygun yapar mı?

Şantaj yapar mı?

Ve ulusunu, ülkesini seven medya tam da böyle bir dönemde yayın yasağına rağmen gözaltı operasyonunu “servis” edilmiş şekliyle günlerce manşetine taşır mı?

Size bir şey söyleyeyim sevgili okurlar:

Başbakan ne kadar Atatürkçü ise, bu operasyonda gözaltına alınanlar da o kadar “Ulusalcı” veya “Kuvvacı” dır.

Ekleme Tarihi: 26.01.2008 - 10:57
Bu mesajı bildir   selman8 üyenin diğer mesajları selman8`in Profili zum Anfang der Seite
selman8 su an offline selman8  
Ulusalcı dalgayı böylemi aşacaksınız?

90 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2007
En Son On: 29.01.2008 - 13:36
Cinsiyeti: ----- 

Arslan BULUT
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Yazı Tarihi: 28/01/2008


Ulusalcı dalgayı böylemi aşacaksınız?

Mahir Kaynak, “Yanlış adresler” başlıklı yazısında istihbaratçı birikimine dayanarak önemli bilgiler verdi. Ben bu bilgilerin bazılarını dikkatinize sunuyorum:
-Bir örgüt, karşı olduğu örgütün suçlanmasını sağlayacak eylemler yapar, zaten bunu kabule hazır olan kamuoyu hemen ileri sürülen iddiayı kabul eder.
-Bazen başlangıçta böyle bir örgüt olmasa bile hayali bir örgüt yaratılarak eylemlere onun imzası atılır. Burada hâkim olan düşünce şudur: Amaç toplumu belli bir yönde şartlandırmaksa, örgütün varlığının ya da yokluğunun, başlangıçtaki hedefinin anlamı yoktur. Operasyonu yapan güç bu örgütün arkasına saklanarak istediği sonuçları elde eder.
-Önce terör yoluyla sonuç almak isteyenlerin düşünce yapısını analiz etmek gerekir. Benim bugüne kadar vardığım sonuç, bu güçlerin diyalektik düşündüğü ve çatışmanın her iki tarafını da kontrol ettiğidir. Yani birbirine karşıt olarak düşündüğümüz örgütler tek bir gücün kontrolünde olabilir. Bu çatışmadan iki türlü sonuç beklenebilir: Ya taraflardan birinin temsil ettiği intibaı yaratılan örgüt bahane edilerek o siyasi yapı çökertilir ya da onların çatışmasını bastıran üçüncü bir güç egemen olur. Bu örneklerin hepsi ülkemizde yaşanmıştır. 12 Eylül çatışan güçleri bahane ederek egemen olan ve kimsenin aklında bile geçmeyen iktisadi bir programı uygulatan güçtür.

* * *

Ben de bunlara ilaveten Aczimendiler, Kalkancı ve Fadime Şahin olaylarını hatırlatmak istiyorum. Bir ara bütün televizyonlar bu konularda yayın yapıyordu. Çünkü 28 Şubat sürecini başlatmak için bir bahane gerekiyordu! Sonuçta ne oldu? Anadolu sermayesi çökertildi!
Son yıllarda yükselen milliyetçi-ulusalcı dayanışması özellikle ABD’nin istemediği bir durumdu. Nitekim ABD Büyükelçisi Edelman, her iki kanattaki gençlik liderleri ile görüşerek durumu kontrol etmek istedi, başaramadı. Kanaat önderleri ile görüşmek istediler, olmadı. Sonunda işi ABD’de oturan zata havale ettiler. O da “ulusalcı dalgayı aşacağız, bu birleşme kemiksizdir” gibi laflar etti ve cemaatini bu yönde harekete geçirdi. Onlar da başaramadı. Kendisi papa ile hahamlarla, papazlarla işbirliği yaparken kemikli bir iş yapıyordu!
Geriye ne kalıyordu. Her iki fikir grubunun içine, kışkırtıcı insanlar yerleştirerek onların şahsında fikri küçük düşürmek!
Yasal faaliyet gösteren fikir grupları bunları aralarına almayınca, bu sefer kendileri kışkırtıcı istihbarat ekipleri kurdular. Bunlara darbe kışkırtıcılığı yaptırdılar. Yine başaramadılar. Milliyetçiler zaten kontrol altında pasifize edilmişti. Oraya sızmalarına lüzum yoktu. Ulusalcılar ise kontrolsüzdü.
Sonunda, bir istihbarat operasyonu ile ulusalcı oldukları bilinen insanları, geçmişte suça bulaşmış insanlarla birlikte aynı kaba koymayı başardılar.
Bir başka değerlendirme ise şöyle:
“Bir kısmı örgütsüz, bir kısmı bu tür tertiplere sürekli imkân sağlayan insanların arasına birkaç kışkırtıcı ajan koyacaksın, suç ve suçlu imal edeceksin, sonra büyük gümbürtü koparacaksın, ama hedefin de bu etkisiz insanlar değil, Türkiye’nin millî güçleri olacak!”

* * *


Demek ki hiçbir şey bize sunulduğu gibi değildir. Operasyon içinde operasyon vardır. Hedef, Türk Milleti’nin direnç gücünü kırmaktır. Fakat bunu tarih boyunca hiçbir güç başaramadı! Yine başaramayacaklar! Kazanan Türk Milleti olacak!

Ekleme Tarihi: 28.01.2008 - 10:21
Bu mesajı bildir   selman8 üyenin diğer mesajları selman8`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 801 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
karaali70 (54), Mücahit58 (42), firdevs_91 (33), harman76 (48), gul2 (47), özgür3 (35), songokou (42), nuri72 (52), aysun saglam (46), dalin (39), caglar_1988 (36), emine_yilmaz (45), elif19 (37), morcali (63), enderim23 (46), aga2 (61), hüzünlü gurbet (46), yeþil (42), 1yavuz (53), suvari_ (41), gazeteci1985 (39), adem03 (45), azzat (60), huemeyra41 (32), Kursad_ist (46), ruhan_ruhani (41), eskalibo (50), neofatih (39), yuuusuf (43), yunuscelik (46)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54174 saniyede açıldı