colchicine chloroquine colchicine generique rhinocortgenerique stromectol cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     

 
    
 | 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » “Sonsuz güven' duyulan TSK'nın geleceği kimlerin elinde?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 14 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Evrensel su an offline Evrensel  
“Sonsuz güven' duyulan TSK'nın geleceği kimlerin elinde?

237 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.04.2004
En Son On: 23.06.2008 - 16:29
Cinsiyeti: ----- 
“Sonsuz güvenin” bedeli çok ağır olmasın..


Eleştiri çok yaralı ve gereklidir. Eleştiri gelişmenin motorudur. Eleştiri daha güzele ulaşmak için gereklidir ve yanlışların üstünün örtülmesini engeller.



Ancak şahıslar gibi kurumaları eleştirmenin de elbette bir sınırı olmalıdır. Özellikle savaş durumlarında bir ordunun eleştirilmesi sadece orduya değil o ülkeye çok zarar verebilir.



Ancak siz barış durumunda bile eleştirinin önünü kapatırsanız savaş durumunda çok ağır bedel ödersiniz.



Bu gün bir avuç çapulcu karşısında kendi vatanında verdiği zayiatın vahametini örtmeye çalışanlar barış ortamında en ufak eleştiriye açık olmamışlardı ki.



Gazeteci Lale Sarıibrahimoğlu “Türk ordusu iç güvenlikten çekilmesi gerekir” dediği için bu gün yargılanmaktadır. Bunun neresinde hakaret vardır. Kim bilir belki bu gün ödediğimiz ağır bedeli nedenlerinden birisi de dün bu şekilde yapılan en küçük önerilerin bile dinlenilmemesi ve bastırılmış olmasıdır. Belki asli görevi olan askerlik yapmak bazı kimselerin dün kendi işlerini yapmak yerine başkalarının işi olan iç güvenliğe yoğunlaşmalarından kaynaklanan askeri zafiyetin bedelini ödüyoruz bugün.

Hataların üzerini örterek nereye varacağımızı sanıyoruz. Hem ordumuzun üst yönetimi hiç yanlış yapmıyorsa o zaman niye eleştiriden kaçıyorlar. Bırakın eleştirelim. Yok… her insan gibi ordumuzun da yanlış yapması mümkünse bırakın eleştirelim ki varsa yanlışlar görülsün ve tekrar etmesin.



Dünkü eleştirilmezliğin bedelini bu gün can vererek ödüyorsak, bu günkü eleştiremezliğin bedelini yarın daha fazla can vererek ödemek durumunda kalmayacak mıyız?

***

ABD Türk askerinin Kuzey Irak"a girmesini gerçekten isteyip istemediği ayrı bir sorun. Ancak biz şimdi biraz da Türk askerinin Kuzey Irak"a girmesine açıkça karşı çıkan bir ABD"ye rağmen girmesinin sonuçlarına değinelim. Diğer bir ifade ile ABD ve İsrail"i karşısına alarak Kuzey Irak"a giren TSK askeri gücü ve başarı şansı üzerinde duralım.



İlk olarak, daha Kuzey Irak"a girmeden kendi topraklarımızda PKK karşısında verdiğimiz zayiatın üzerinde durulması gerekiyor. Olayın araştırılması gereken bir “iletişim” (muhabere) kesintisi boyutu var.



Yılardan beri ABD ve İsrail ordusu ile sıkı işbirliği içinde olan ordumuzun iletişim sisteminin ABD"ye bağımlılığı söz konusu mudur?

İletişim zafiyetinden dolayı daha kendi topraklarında ağır zayiat veren bir ordunun Kuzey Irak"a girdikten sonra yaşayabileceği iletişim facialarını düşünebiliyor musunuz?


İletişim zafiyetinden dolayı Kıbrıs savaşında kendi gemimiz batırdığımız unutmayalım. Daha düne kadar sözde dostumuz olan ABD ve İsrail"in iletişim sistemimizi çökertmesi sonucu Kuzey Irakta bir avuç PKK karşısında çok ağır zayiat verebileceğimiz gibi kendi askerlerimizi bile imha edebiliriz.



Bunun sorumlusu elbette ki cephede kahramanca savaşan ve hayatının fedan eden evlatlarımız değildir. Bu durumun sorumlusu Türk ordusunun iletişim sistemini ABD ve İsrail"e bağımlı hale getiren TSK üst düzey yönetimi değil midir?

İkinci olarak, uzun yıllardan beri uçak, tank ve benzeri savaş araçlarımızın ABD ve özellikle de İsrail tarafından modernize edilmesinin akla getirdiği bazı endişeler bulunmaktadır.



TSK yıllardan beri ABD ve İsrail ile yürüttüğü sıkı-fıkı ilişkilerde bir gün karşı karşıya geleceğimiz hesap edilmiş midir?

Yoksa Türk ordusunun teknolojik sırları ve kapasitesi ABD ve İsrail"in insafına mı terk mi edilmiştir?


Yakın bir geçmişte kendi kullandığı uçak ile İsrail"e adeta “baba evini ziyaret” eder gibi uçuş yapan ve çok sıcak ilişkiler içerisinde olan Hava Kuvvetleri Komutanlarının İsrail ile olan dostluğunun bedelini bu gün cephede evlatlarımızın canı ile ödemek durumunda kalmayalım.



Bu gün Türk ordusunun elindeki tank ve uçak gibi ağır savaş araçları İsrail tarafından sözde modernize edilmiştir.



İsrail tarafından Türk ordusunun savaş teçhizatına yapılmış olan bu sözde modernize çalışmaların Türk savaş araçlarının İsrail tarafından istedikleri zaman savaş dışı bırakma tehlikesi yok mudur?


Unutmayalım ki Kuzey Irak"ta sadece Amerikan askeri varlığı yok. Amerikan askeri varlığının yanı sıra bir de bölgede İsrail"in parmağı vardır. İsrail el altından Kürtleri hem örgütlemekte hem de eğitmektedir.



Türk ordusunun İsrail tarafından modernize edilmiş olan silahlarının İsrail"in desteğini alan Kürtlere karşı kullanabileceğiniz mi sanıyorsunuz?


Türk ordusunun askeri kapasitesi ve sırlarının bilen bir ABD ve Türk ordusunun silahlarını modernize etmiş bir İsrail"in desteğini arkasına alan PKK"nın Türk ordusuna ne kadar zayiat verdireceğini artık siz hesap edin.



Üçüncü olarak, diyelim ki Kuzey Irak"a girdiniz. Ne kadar ileri gidebilir ve orada ne kadar süre kalabilirsiniz?

ABD teknolojisine bağımlı olan hava gücünüz ile Türk uçaklarını kaç gün havada tutabilirsiniz?


ABD ve İsrail ile yıllardan beri yakın ilişki içerisinde bulunurken bunların hesapların yapmadınız ise kendi vatanınız korumak konusunda Amerika"dan “icazet” almak zorunda kalırsınız.



Kuzey Irak"a girme konusunda ABD ve İsrail"den icazet almadığınız takdirde de iki hafta sonra hava desteğiniz kesilir ve bir avuç PKK karşında daha ağır zayiatlar verirsiniz.



Bu durumun sorumlusu elbette ki cephede savaşan Mehmetçik değildir.



Ancak, büyük Türk milletinin ordusunu ABD ve İsrail"e bağımlı hale getiren TSK"nin üst düzey komutanların hiç mi sorumluluğu yoktur?

[red]İşte biz onun için her şeyin eleştirilmesi ve sorgulanmasının savunmaktayız. TSK karşı hiç sorgulanmadan “tam ve sonsuz bir güven” duyulması başta TSK ve tüm ülkeyi sıkıntıya sokacaksa TSK sorgulamak mı millete ve ülkeye ihanettir yoksa sorgulamamak mı?[/red

]***

Dikkat edilecek olursa burada ne cephede savaşan evlatlarımızı ne de onları büyütüp cepheye gönderen ana-babaları itham etmiyoruz. Onları yetiştiren analar görevlerini yapmışlardır. Ve Mehmetlerimiz de cephede elinden geleni yapmakta ve kahramanca savaşmaktadır.



Bizim burada sorguladığımız şey TSK üst düzey komuta kademesinin Türk halkının kendisine duyduğu güvenin gereğini yerine getirip getirmediğidir.



Bir avuç eşkıya karşısında verilen zayiatın sorumluları olmalı ve bunun hesabını vermelidir.



Bu milletin ordusunu kendini bile savunamaz duruma düşüren, ABD ve İsrail"e bağımlı yapan ve onlardan icazet almadan savaşamaz duruma sokan TSK üst yönetimine bunun hesabını sorulmalı.



http://www.aktifhaber.com/author_article_detail.php?id=3383
Ekleme Tarihi: 04.11.2007 - 22:18
Bu mesajı bildir   Evrensel üyenin diğer mesajları Evrensel`in Profili Evrensel Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 “Sonsuz güven' duyulan TSK'nın geleceği kimlerin elinde?
Evrensel 04.11.2007 - 22:18
 “Sonsuz güven' duyulan TSK'nın geleceği kimlerin elinde?
Maksat kelam olsun 05.11.2007 - 09:10
 TSK düşmanlığı inceden inceden devam ediyor...
selman8 06.11.2007 - 13:04
 “Sonsuz güven' duyulan TSK'nın geleceği kimlerin elinde?
KaLBeNuR 06.11.2007 - 13:31
 Allah hiç bir fert veya millete layık olmadığı gazab ve kahırla imtihanı yüklemez.
selman8 06.11.2007 - 16:54
 “Sonsuz güven' duyulan TSK'nın geleceği kimlerin elinde?
der_ya 06.11.2007 - 18:20
 Tarihini iyi bilmek yaşananları tespit için en büyük yardımcıdır.
selman8 07.11.2007 - 12:10
 2007 yılı Eylül ayında konuştuklarımız.
Berraksu1 20.03.2008 - 13:03
 RE: .
KaLBeNuR 20.03.2008 - 13:41
 Vatanı var eden değerler elden giderse...
Berraksu1 20.03.2008 - 17:36
 “Sonsuz güven' duyulan TSK'nın geleceği kimlerin elinde?
farandag 21.03.2008 - 09:21
 “Sonsuz güven' duyulan TSK'nın geleceği kimlerin elinde?
Cihan-63 21.03.2008 - 09:49
 duzeltme
farandag 21.03.2008 - 10:10
 RE: duzeltme
Berraksu1 21.03.2008 - 13:19

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 675 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


[ Admin   Moderator   Vip   Üye ]
Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
mukaddes (42), kayzersoze (40), kardelen_99 (), Cihad-i_Ekber (37), 86Feyza (38), sahmal (47), 99Feyza (38), ismail dogan (45), ber (45), numanözen (37), sonsuzdiyar (36), 999Feyza (38), abd04 (39), k.aslan1000 (52), yunus76 (48), shadowsz (39), sevcan (39), s.f. (59), hatce (55), CengizC (54), cicek.ayhan06 (52), Habesi (48), _osmanli_ (42), cesuryurek (40), basri_ciftci (39), selamyolcu (37), kara gözlüm03 (37), iyi (27), Melike88 (36), enkin (44), oglum_burak (46), reco (42), muslima06 (35), DJ_NEZO (33), urartul (47), dinsizliginkabu.. (39), squid (48), süphan (47)
24 Saatin Aktif Konuları
0
 | 

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58010 saniyede açıldı