kaletra ivermektin hydroxychloroquine chloroquine kaletra cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Bediüzzamanı Bozuk İnançlara Âlet Etmesinler

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Z.OMER TURGUT su an offline Z.OMER TURGUT  
Bediüzzamanı Bozuk İnançlara Âlet Etmesinler

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.01.2005
En Son On: 08.06.2014 - 16:10
Cinsiyeti: Erkek 
KONUYA girmeden önce, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini minnet ve şükranla anıyor, kendisine rahmet diliyor ve onu iftiralardan ve yalanlardan tenzih ediyorum. O, Kitabullah’a, Resûl’ün sünnetine, Şeriat-ı Garra-yı Ahmediyye’ye, İslâm ahlâkına sımsıkı bağlı bir kimseydi. Bazı kötü niyetli ve yanlış düşünceli kişiler onu âlet etmek istiyorlar. Aldanmamalıyız.

Son zamanlarda bir “Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü” fitnesi zuhur etti. Müslümanları aldatmak isteyenler, bu hareketin öncüsü olarak Bediüzzaman’ı gösteriyor. Böyle bir iddia kesinlikle yanlıştır, yalandır, iftiradır. İnanmayalım.

Bir kısım diyalogçular ortaya yeni inanç hükümleri getiriyor.

(1) Âmentüde Ehl-i Kitab ile Müslümanların ittifakı vardır” diyorlar. Böyle bir iddia yanlıştır, sapıklıktır. Müslümanlar ile Ehl-i Kitab arasında ittifak yoktur, çok derin ihtilâf ve anlaşmazlık uçurumları, vardır. Tevhid inancı ile Teslis bir olabilir mi? Bediüzzaman böyle sapık bir inanç ve düşünceye bağlı olabilir mi?

(2) Üç İbrahimî din vardır...” diyorlar. Bu da sapıklıktır, hezeyandır. Bir tek İbrahimî din vardır, o da İslâm’dır. Kur’ân “İbrahim Yahudi ve Nasranî değildi, o hanif ve müslimdi” buyuruyor.

(3) “İslâm Allah katında tek hak din değildir. Diğer “İbrahimî dinler” de haktır. Onların da taraftarları (Hazret-i Muhammed’i İnkar etseler de) Cennet’e girecektir” diyorlar. Bu da sapıklıktır.

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Profesörlerinden Dr. Yümni Sezen’in “DİNLERARASI DİYALOG İHANETİ (Dinî, Psikolojik, Sosyolojik Tahlil” isimli kitabını (Kelam Yayınları) okuyucularıma hararetle tavsiye ediyorum.

Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü safsatalarına inanmayan, onları reddeden bir Müslüman ebedi saadet ve kurtuluş bakımından hiçbir zarara uğramaz, bir şey kaybetmez ama inanan kişi imanını yitirebilir.

Tevhid inancı ile Teslis inancının bir olduğu, her ikisinin de hak olduğu iddiası Kur’ân’a terstir, Kelamullah’ı inkâr etmektir, yalanlamaktır.

Allah katında makbul (kabul edilen) tek hak dinin İslâm olduğu inancını reddetmek kişiyi küfre götürür. Çünkü böyle bir inanç Kur’ân-ı Kerim’in kesin nassına aykırıdır.

Son Peygamber Hazret-i Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemi yalanlayan, getirdiği Kur’an’ı kabul etmeyen, İslâm’ı reddeden kimselerin Cennete gireceklerine inanmak da İslâm ile telif edilemeyecek (İslâm’a uymayan) bozuk bir inançtır.

Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü ideolojisi yaman ve korkunç bir bid’at ve zındıklıktır.

Bediüzzaman hazretlerini bu bid’ate ve zındıklığa alet edenler tokat ve sille yemekten korksunlar.

İslâm, ana kural ve hükümleri itibarıyla, usûl olarak Hazret-i Adem Aleyhisselam’dan bu yana tek hak dindir. Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa Tevhid inancına bağlı, hanif ve muvahhid kimselerdi. Onların dini İslâm’dı.

Hâtemülenbiya Efendimizin gelişi ile usulde, temelde bir değişiklik olmamış, sadece Şeriat ahkâmı son şeklini almıştır.

Müslümanların Bolşevikliğe ve ateizme karşı Hıristiyan ruhanileri ile işbirliği yapmaları nerede, bugünkü Dinlerarası Diyalog nerede...

Evvel yoğ idi, bu yeni rivayetleri kimler çıkardı?..

Sevgili kardeşlerim!.. Tek hak din olmak konusunda İslâm müşâreket (ortaklık) kabul etmez.

Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem gönderildikten sonra, O’nun Peygamberliğini ve dâvetini duyan, sonra da kabul etmeyen kimseler için kurtuluş, saâdet, necat ve Cennet yoktur.

İsterse borulu gramafonu, isterse elektrik ampulünü, isterse atom bombasını icat etmiş olsun.

Sevgili Müslümanlar! Tuzaklara düşmeyiniz... Ondört asırdır Kitabullah’ı ve Resûlün Sünnetini doğru şekilde yorumlayıp Ümmet-i Muhammed’i aydınlatan Rabbanî ve ‘âmil âlimlerin öğretilerinden kıl kadar ayrılmayınız.

İslâm’ın Tevhid akıdesi dışında necat, saadet, kurtuluş, cennet yoktur.

Ebu’z-ziyâfe

HANİ eski kültürümüzde “Ne kendisi benzer kimseye, ne kimse benzer kendisine...” diye bir deyim vardır ya, işte meşhur Ebü’z-ziyafe Şevket Bey dostumuz böyle kimselerdendir. Türkiye’de onun bir ikincisini bulmak mümkün değildir. Hazretin eskiden işyeri, kütüphânesi, ziyafethânesi, dergâhı Alibeyköy’ün arka taraflarında idi. Yıllarca seçkin ve muteber dâvetliler oraya gidip gelmişlerdir. Yenilir, çaylar içilir, sohbet edilirdi. Duvarlarda renkli mermerlerden kitap rafları, üst katta minderler üzerine oturulan semâhâneye benzeyen bir salon, bir tarafta yemekhâne-i kübra... Kimler gelip geçmedi oradan? Profesörler, büyük bürokratlar, politikacılar, belediye başkanları, gazeteciler, edipler, şairler...

Ebü’z-ziyafe Şevket Bey, o koskoca işyerini ve dergâhı tapusuz arazi üzerine inşa ettirmemiş mi! Sel baskınlarını önlemek için o mıntıkadaki binaları yıkmaya karar verdiler ve canım dergâh elden gitti.

Hazret, oradan sonra karşıya Alemdağı’na bir iş merkezindeki atölyesine taşındı. Altta imalathâne, üstte kütüphane-sohbet salonu, yemekhane.

Önce yemekler yenir, Şevket Bey az yiyenlere kızar... Artık bana fazla dokunmuyor, yaşlandım, sağlığıma zarar verir çok yemek.

Yemekleri saymayacağım, bulup da yiyemeyenleri üzüp kızdırmak istemem.

Yemekten sonra hâzirundan biri dua yapar, öyle ya Müslümanlar yemeğe besmele ile başlarlar, bittikten sonra dua ederler. Yemek duasının en kısası “elhamdülillah” demektir.

Sonra sohbet salonuna geçilir, çay hazırdır. Hazretin bardakları da öyle ufak tefek şeyler değildir, kendi boyutlarına ve cesametine uygun sultanî bardaklardır. Bir bardak, iki bardak, üç bardak... Ondan sonra adamda uyku mu kalır?

Salonun duvarları tavanlara kadar kitap doludur. Öyle sıradan kitaplar değil, özel olarak meşin cilt yaptırılmış tarihî, tasavvufî, sanatla ilgili kıymetli eserler, albümler. Hazret bazen sabahlara kadar tasavvuf okur. Raflara sığmayan, yersiz kalan kitaplar yerlerde, kenarlarda öbek öbek durur. Duvarlarda hüsn-i hatlar vardır. Ayrıca bazı meşâyıh-ı kiramın, mazannenin, tasavvuf erbabının fotoğrafları da camlatılıp çerçeveletilip asılmıştır.

O gece sohbet erbabından kim çağırıldıysa o konuşur. Sorular yöneltilir, arada meyveler gelir, herkese olmasa bile ekâbirden bir iki kişiye bol köpüklü nefis kahveler ikram edilir. Kahve deyip geçmeyin, Türk kahvesinin en birinci özelliği, bir evde, bir mekânda bir fincan kahve pişirilince onun kokusu o mekânın her yerine siner. Ben mis gibi kokmayan kahveye kahve demem.

Gece12 olur... Şevket Beyden gitmek için izin isteriz. Kolay kolay vermez. Gür sesiyle, “Oturun oturduğunuz yerde, bu kadar erken vakitte gidilir mi hiç?” diye bağırır. Çarnaçar oturur sohbete devam ederiz. Bin zahmet gece yarısını 1 saat geçtikten sonra ayrılırız. Bazen daha geç kaldığımız da olur. Onun fazla bir problemi yoktur, çünkü geceleyin de orada kalır.

Daha sonra başbakan olan zevat bile Şevket Beyin dergâhına zaman zaman uğramıştır.

Onun bir de Kastamonu-Çatalzeytin’deki köyünde bir villa dergâhı vardır. Orası da kitap doludur, yazın kafileler halinde davetliler giderler. Yerler, gecelerler, çay içerler, sohbet ederler.

Cenab-ı Hak, Ebü’z-ziyafe Şevket Beye sıhhat, selamet, tûl-i ömr ihsan buyursun. Davetliler ikram sofrasında yesinler, cömertin yemeği şifadır... Çaylar, kahveler içsinler, faydalı sohbetler yapsınlar, en sonunda baki kalan bu kubbede bir hoş sada bırakılsın.


M.Şevket EYGİ
Ekleme Tarihi: 13.04.2007 - 20:09
Bu mesajı bildir   Z.OMER TURGUT üyenin diğer mesajları Z.OMER TURGUT`in Profili Z.OMER TURGUT Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 22.01.2023 - 00:33
Cinsiyeti: ----- 
Eyvallah kardeş...Teşekkürler.

Selam ve dua ilae...

Rıfat Ağa.

Ekleme Tarihi: 15.04.2007 - 15:41
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
cedarr su an offline cedarr  
dua ile

20 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.11.2006
En Son On: 24.07.2009 - 23:26
Cinsiyeti: Bayan 
S.A kardeş destek ve uyarıların için Allah razı olsun dua ile
Ekleme Tarihi: 15.04.2007 - 16:15
Bu mesajı bildir   cedarr üyenin diğer mesajları cedarr`in Profili cedarr Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 628 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53595 saniyede açıldı