ivermektine generique colchicine generique colchicine budesonide hydroxychloroquine oxytrol pamelor pantozol parafon parexat pariet parlodel paronex paxil cr paxil penegra pentoxi pepcid pepcidine periactin persantine pharmaquine phenhydan phoslo pirocam pirosol pk merz plavix plendil pletal podomexef ponstel pradif prandin precose premarin prevacid priligy prilosec primacton primolut n primolut nor principen prinil probalan prodafem
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

17 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (1): (1)
Ekleyen Mesaj
Konu: Evlilik
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
Evlilik
18 Mesaj -
Evlilik nedir diye sorsanız sokaktaki insanlara eminim çok değişik ve çok ilğinç cevaplar alırsınız.

Size sorsalar birileri ne cevap verirsiniz hiç düşündünüz mü?.Ben hiç düşünmeden evliliği" bir ağaca yapılan aşıdır" diye tarif ederim.Nasılmı?

Bir ağaç düşünün meyve ağacı veya normal meyvesiz bir ağaç.Hiç fark etmez.

Bu ağaca başka bir ağacın filizinden bir parça alıp bu ağacın filiz kısmına aşı yaparsanız hatta;aşıyı meyvesiz bir ağaca meyve ağacının filiziyle yaptıysanız bu filiz yapılan ağacın gövdesinde ve o ağacın köklerinden beslenip onun kanından canından bir parça olarak yeşerecek dallanıp, çiçek açarak meyve vermeye başlayacak bir müddet sonra bir bakacaksınız ki aşı yaptığınız ağacın aynı gövde üzerinde iki ayrı dalı var.

Eğer isterseniz öyle bırakır isterseniz kendinize göre meyve vermeyen kısımlarını kesip tümden meyve ağacına dönüştürebilirsiniz Evlilikte öyle değimlidir;hayat ağacımıza daha önceden tanımadığınız bir filizi getiripevlilik aşısıyla aşı yapmıyor muyuz?

Aşı tuttuğunda bir müddet sonra bakıyorsunuz ki yaptığınız aşı gövdenizden pir parça olmuş,aynı köklerle beslenerek aynı acıı ve tatlıyı tatmaya başlamıyor muyuz.Hatta bu öyle bir aşı oluyor ki; senin fideni yetiştiren ailenin önüne geçiyor.Öyle değimli? Eşler aralarında paylaştıklarını ne kadarını anne ve babası ile veya kardeşleri ile paylaşıyor?

Tabi bu paylaşım yapılan aşının yapıldığı daldaki uyuma bağlı.Aşı yapıldığında yapılan filiz yeni yerini sevmez, yapılan dalda yeni filizi sevmez ve kabullenmezse kısaca mecburiyetten o gövdenin bir parçası olmuşlarsa ona diyeceğim bir şey yok...

Evlilikte de eşler bir müddet sonra aşı yapılan ağacın meyve vermeyen dallarını kesip,

ağacı meyve ağacına dönüştürülmesinde olduğu gibi kendince; eşinin meyve vermeyen dallarını kesip kendi istediği bir şekle sokmaya çalışmıyormu ?..

Ağaca yapılan aşının tutmaması veye tuttuğu halde bir süre sonra kesilip

atılması gibide bazen evlilik aşısıda tutmuyor,veya tuttuğu halde bir zaman sonra aşılı yer ile filizin memnuniyetsizliğinden dolayı o bin bir zahmetle yetiştirilen dal kesiliyor.

Amaaaaa kesilen yerdeki çehre yi hiçbir zaman silemeden..

ALINTIDIR...
Ekleme Tarihi: 24.11.2006 - 09:24
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: BUGÜN HEDİYEDİR
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
BUGÜN HEDİYEDİR
18 Mesaj -
Bugün hediyedir.

Bir gün, lisede iken,Sınıfımdan bir oğlana rastladım eve dönerken.Kayl idi ismi.

Okuldaki bütün kitaplarını sırtlamışa benziyordu.Kendi kendime, "Neden biri okuldaki kitaplarını eve getirsin Cuma Aksamı,Gerçekten hafız olmalı bu oğlan" diye duşundum.Benim hafta sonum pilanlanmisti bile( partiler ve futbol,Arkadaşlarımla yarin öğleden sonra), omuzlarımı silktim ve yoluma devam ettim.

Yoluma devam ederken, bir gurup oğlanların ona doğru koştuklarını Gördüm.Onu itelediler, bütün kitaplarını düşürttüler ve çelmeleriyle oğlanı Çamur İçine düşürttüler.Gözlükleri uçup oğlandan uç metre öteye çimene duştu.Oğlan basını kaldırdı, gözlerinde derin bir acı gördüm.Kalbim burkuldu oğlancık için. Ona doğru sekeledim, gözlüklerini bulmak için Emeklerken gözündeki bir damla yası gördüm..Gözlüklerini ona verirken "Serseri herifler" dedim.Başka yapacak isleri yok sanki. Bana baktı ve "Teşekkür ederim" dedi.Kocaman bir gülümseme belirdi suratında.Gerçekten minnetkarlik ifade eden bir gülümseme idi.Kitaplarını toparlamasına yardim ettim ve nerede oturduğunu sordum.Tesadüf ya, bize yakin oturuyormuş. Neden daha önce gözüme çarpmadın Diye Sordum.

Daha önce özel okula gittiğini söyledi.Daha önceden özel okula giden bir arkadaşım yoktu hiç.Hep beraber eve yollandık ve kitaplarının bir kısmını ben taşıdım.Arkadaş Olunacak birine benziyordu.Arkadaşlarımla beraber futbol oynamak istermisin dedim.

Evet dedi.Hafta sonunu beraber geçirdik, biraz daha tanıdım Kayl'i, biraz daha İlindim ve arkadaşlarımda ondan hoşlandılar.Pazartesi sabahı geldi, ve Kayl bütün kitaplarıyla okula donuyordu.Durdurdum ve "Bu kitapları hergun taşımakla güzel pazı yapacaksın"Dedim.Güldü ve kitaplarının yarısını bana uzattı.Ondan sonraki dört sene içinde Kayl ile çok iyi arkadaş olduk.Okulun son yılında koleje gitmeyi düşünmeye başladık.Kayl Georgetown kolejine karar verdi, bende Duke kolejine gidecektim.

Arkadaşlığımızın süreceğinden emindim ve aramızdaki kilometrelerin Bunu Etkileyeceğini sanmıyordum.O doktor olacaktı, bende futbol bursuyla iktisat okuyacaktım.Kayl sınıf birincisiydi.Her zaman onun hafızlığıyla gırgır geçiyordum.

Sınıf birincisi olduğu için mezuniyet töreninde onun konuşma yapması Gerekiyordu.Çok memnundum ortaya çıkıpta konuşma yapmak bana düşmediği için.

Mezuniyet günü Kayl'i gördüm.Çok yakışıklıydı kerata.Lise boyunca gelişen ve benliğini bulanlardandı Kayl.Gerçekten oluştu ve pazılaştı ve gözlükler yak istida oğlana.Bütün kızlar seviyordu onu ve benden çok kız arkadaşı vardı.Bazen kıskandım onu doğrusu.Bugün o günlerden biriydi.
Heyecanlı olduğunu sezdim yapacağı konuşma dolayısıyla.Sırtına yapıştırdım bir tane ve " Aslan oğlan, becereceksin, korkma"Dedim. Bana o minnettar dolu bakısıyla baktı ve gülümsedi."Teşekkürler" dedi.

Boğazını temizledi ve konuşmaya başladı:

Mezuniyet, bizlere buraya kadar gelmemize yardim edenlere teşekkür Etme Zamanıdır.Anneniz, babanız, öğretmenleriniz, kardeşleriniz, belki antrenörleriniz?Fakat en çok arkadaşlarınız? Birisiyle arkadaş olmak o kişiye verebileceginiz en büyük hediyedir.Sizlere bir hikâye anlatacağım simdi.Arkadaşıma inanılmaz bir ifade ile baktım, o, kalabalığa bizim ilk Tanıştığımız günü anlatırken.Tanıştığımız günün hafta sonu intihar etmeyi planlamıs meğerse.

Annesi sonradan okula gidip acı içinde onun dolabını boşaltmak zorunda Kalmasın diye, meğerse Ogün Kayl okuldaki dolabını tamamen boşaltmış Ve eve Taşıyormuş.Bana derinden baktı ve gülümsedi.Şans olarak kurtarıldım intihar etmekten.Arkadaşım beni kurtardı bu faciadan.Topluluk mırıldanmaya başladı yakışıklı arkadaşımın hayatinin en zor Zamanını anlatmasına.Annesi ve babasının bana baktıklarını ve minnet dolu gülümsemelerini Gördüm.O ana kadar durumun bu kadar önemli olduğunu anlamamıştım.Hareketlerinizin neticesini hiç bir zaman boşa vermeyin.Küçük bir müdahale, diğerinin hayatini tamamen değiştirebilir.Her zaman karşılık beklemeden iyilik yapın.Simdi iki şey yapabilirsiniz:Bunu arkadaşlarınıza gönderebilirsiniz veya.Silebilirsiniz bilgisayarınızdan sizi hiç etkilememiş gibi.Gördüğünüz gibi ben birinciyi seçtim.Arkadaşlar melekler gibidir, bizi ayağa kaldırırlar kanatlarımız Uçmayı Unutunca.

Ne başlangıç ne de son vardır. Dun tarihtir.Yarin bulmaca.

Bugün hediyedir.

ALINTIDIR.
Ekleme Tarihi: 21.11.2006 - 09:36
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ALLAH RIZASI İÇİN
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
ALLAH RIZASI İÇİN
18 Mesaj -
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) VASİYET İDİR!... MEDİNE-İ
MÜNEVVERE'DEN GELEN
BU VASİYETNAMEYİ OKUYUNUZ VE OKUTUNUZ!
BİSMİLLAHİRRAHMANIRRAHİM


Medine-i Münevvere'de Türbe-i Şerif Hatibi Şeyh Ahmet
Diyorki: "Vallahülazim bu vasiyetnamede zerre kadar yalan
yoktur."

Bir cuma gecesi namazımı eda edip uyumaya varmıştım.
Harem-i Şerif
tarafindan; "Ya Şeyh Ahmet" diye bana bir nida geldi.
Lebbeyk Ya
Rasullallah deyip Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in
şahsını gördüm.
Rasullallah (s.a.v .) efendimiz şöyle devam etti:
Ya Şeyh Ahmet!... Allah-ü Teala huzurunda yüzüm
kalmadi. Sana haber
veriyorum ki, geçen cumadan bu cumaya 16000 kişi öldü.
İçlerinden bir tek
Müslüman çıkmadı. Gelenlerin amel defterlerini kara ve
sol elinde gördüm.
Ya Şeyh Ahmet!... Evvela ana ve babalarına
asi oldular ve zekatlarını men ettiler. Hacı olup
haram yemeyi adet
ettiler. Herkes nefsinden baska birşey düşünmedi.
Yüzlerinde haya kalmadı.
Dünya malı ile nasip olan tartılarına hıyanet etmeyi
adet ettiler. Ya
Şeyh Ahmet!... Benim ümmetlerime haber eyle
"Yaptıkları günahlardan
tevbe ve istiğfar etsinler, namaz kılsınlar, zekat
vermesini adet
etsinler." Ya Şeyh Ahmet!... Ümmetlerime haber eyle,
"Kıyamet alametleri
zuhur ediyor. Hak Teala'ya asi olmasınlar. Çok yakın
bir zamanda, 3 gece
güneş tutulacak. 3 günden sonra mağribten doğup,
maşrıka batacak.
Kuran-ı Kerim insanların gözüne gözükmeyecektir.
Ümmetime söyle
günahlarına tövbe etsinler. Yakın bir zamanda İsa
(a.s.)'nın inmesi
zuhur edecek." Ya Şeyh Ahmet!... Ümmetlerime haber
eyle,"Kudret
kalemiyle her kim bu vasiyetnameyi bir köyden bir
köye, bir
kazadan bir kazaya, bir ilden bir ile, bir devletten
bir devlete
gönderirse Huzur-u Mahşerde günahları affedilir.
Hazret-i Muhammed
Mustafa (s.a.v.)'yı Şahsı ile görmüş olur. Kim
vasiyetnameyi işitipte
yazmazsa, bir köye veya bir başka yere göndermezse,
yüzü kara ola."
Türbe-i Şerif'in Hatibi Şeyh Ahmet 3 defa yemin edip,
"Vallahülazim bu
vasiyetnamede yanlış bir bilgi verirsem, bu dünyadan
öbür dünyaya imansız
gideyim" dedi. 15 günde Medine-i Münevvere'de yazılmış
olup " TÜM
MÜSLÜMANLARA " gönderilmistir.
Ekleme Tarihi: 20.10.2006 - 20:55
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ALLAH RIZASI İÇİN OKUYUN
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
ALLAH RIZASI İÇİN OKUYUN
18 Mesaj -
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.) VASİYET İDİR!... MEDİNE-İ
MÜNEVVERE'DEN GELEN
BU VASİYETNAMEYİ OKUYUNUZ VE OKUTUNUZ!
BİSMİLLAHİRRAHMANIRRAHİM


Medine-i Münevvere'de Türbe-i Şerif Hatibi Şeyh Ahmet
Diyorki: "Vallahülazim bu vasiyetnamede zerre kadar yalan
yoktur."

Bir cuma gecesi namazımı eda edip uyumaya varmıştım.
Harem-i Şerif
tarafindan; "Ya Şeyh Ahmet" diye bana bir nida geldi.
Lebbeyk Ya
Rasullallah deyip Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in
şahsını gördüm.
Rasullallah (s.a.v .) efendimiz şöyle devam etti:
Ya Şeyh Ahmet!... Allah-ü Teala huzurunda yüzüm
kalmadi. Sana haber
veriyorum ki, geçen cumadan bu cumaya 16000 kişi öldü.
İçlerinden bir tek
Müslüman çıkmadı. Gelenlerin amel defterlerini kara ve
sol elinde gördüm.
Ya Şeyh Ahmet!... Evvela ana ve babalarına
asi oldular ve zekatlarını men ettiler. Hacı olup
haram yemeyi adet
ettiler. Herkes nefsinden baska birşey düşünmedi.
Yüzlerinde haya kalmadı.
Dünya malı ile nasip olan tartılarına hıyanet etmeyi
adet ettiler. Ya
Şeyh Ahmet!... Benim ümmetlerime haber eyle
"Yaptıkları günahlardan
tevbe ve istiğfar etsinler, namaz kılsınlar, zekat
vermesini adet
etsinler." Ya Şeyh Ahmet!... Ümmetlerime haber eyle,
"Kıyamet alametleri
zuhur ediyor. Hak Teala'ya asi olmasınlar. Çok yakın
bir zamanda, 3 gece
güneş tutulacak. 3 günden sonra mağribten doğup,
maşrıka batacak.
Kuran-ı Kerim insanların gözüne gözükmeyecektir.
Ümmetime söyle
günahlarına tövbe etsinler. Yakın bir zamanda İsa
(a.s.)'nın inmesi
zuhur edecek." Ya Şeyh Ahmet!... Ümmetlerime haber
eyle,"Kudret
kalemiyle her kim bu vasiyetnameyi bir köyden bir
köye, bir
kazadan bir kazaya, bir ilden bir ile, bir devletten
bir devlete
gönderirse Huzur-u Mahşerde günahları affedilir.
Hazret-i Muhammed
Mustafa (s.a.v.)'yı Şahsı ile görmüş olur. Kim
vasiyetnameyi işitipte
yazmazsa, bir köye veya bir başka yere göndermezse,
yüzü kara ola."
Türbe-i Şerif'in Hatibi Şeyh Ahmet 3 defa yemin edip,
"Vallahülazim bu
vasiyetnamede yanlış bir bilgi verirsem, bu dünyadan
öbür dünyaya imansız
gideyim" dedi. 15 günde Medine-i Münevvere'de yazılmış
olup " TÜM
MÜSLÜMANLARA " gönderilmistir.
Ekleme Tarihi: 20.10.2006 - 20:52
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: BU 4 ŞEYİ YAPALIM
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
BU 4 ŞEYİ YAPALIM
18 Mesaj -
;Bu ayda dört şeyi çok yapınız!

;Bu ayda dört şeyi çok yapınız!;

Peygamber Efendimiz (sav) devamla şöyle buyurdu

;Bu ayda dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü teâlâ çok sever. Bunlar, Kelîme-i şehâdet söylemek ve istiğfâr etmektir. İkisini de, zaten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allahü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden O'na sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmıyacaktır.

(Sahîh-i Buhârî)deki bir hadîs-i şerîfte de Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:

;Bir kimse, Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilir, vazîfe bilir ve orucun sevabını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günahları affolur.

Bu hadîs-i şerîften anlaşılıyor ki, orucun Allahın emri olduğuna inanmak ve sevap beklemek lâzımdır. Günün uzun olmasından ve oruç tutmanın güç olmasından şikâyet etmemek şarttır. Günün uzun olmasını, oruç tutmayanlar arasında güçlükle oruç tutmayı, fırsat ve ganîmet bilmelidir.

Câbir bin Abdullah hazretlerinin haber verdikleri bir hadîs-i şerîfte, Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:

Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazan-ı şerîfte beş şey ihsân eder ki, bunları hiçbir peygambere vermemiştir:

1- Ramazanın birinci gecesi, Allahü teâlâ mü'minlere rahmet eder. Rahmet ile baktığı kuluna hiç azap etmez.

2- İftâr zamanında, oruçlunun ağız kokusu, Allahü teâlâya, her kokudan daha güzel gelir.

3- Melekler, Ramazanın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolması için duâ eder.

4- Allahü teâlâ, oruç tutanlara, âhırette vermek için, Ramazan-ı şerîfte Cennette yer ta'yîn eder.

5- Ramazan-ı şerîfin son günü, oruç tutan mü'minlerin hepsini affeder. Yâni Ramazan ayının tamamını oruçlu geçirenleri affeder.
Ekleme Tarihi: 02.10.2006 - 23:27
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: BANA FİKİR VERİN KARDEŞLERİM
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
BANA FİKİR VERİN KARDEŞLERİM
18 Mesaj -
Şu anda iş yerinde tek başımayım cuma vaktide yaklaşıyor.cumaya gitmek istiyorum ama iş terini bırakıp gidemiyorum.ne yapmam lazım ?
Ekleme Tarihi: 22.09.2006 - 11:56
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ne iş anlamadım
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
ne iş anlamadım
18 Mesaj -
Uğursuz Kadın

Cafer komadadır. Yanında ise karısı...

Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
"İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin.

İflas ettiğim gün oradaydın.

Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm.

Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
"Şimdi komadayım yine başucumdasın.

Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın"
Ekleme Tarihi: 20.09.2006 - 16:23
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: bay ve bayan müslüman kardeşlerimin dikkatine
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
bay ve bayan müslüman kardeşlerimin dikkatine
18 Mesaj -
Haberleri birlikte okuyalım:

Saç boyalarının, lenfoma kanseri riskini artırabildiği, yeni bir araştırmada daha tesbit edildi.

Barselona'daki Katalan Onkoloji Enstitüsü'nden Dr. Silvia de Sanjose ile meslektaşlarının araştırmasında, ''başta saç renklendiricilerini 1980'den önce kullanmaya başlayan kadınlar arasında olmak üzere, saç boyalarının lenfoma riskini artırdığı'' belirtildi.




De Sanjose, daha önceki araştırmaların saç boyasıyla kanser riski arasında bağlantı bulduğunu hatırlatarak, yeni araştırmada bu bağlantıyı, 6 Avrupa ülkesinden 4,719 lenfoma hastasıyla ilgili verileri incelerek desteklediklerini söyledi. Araştırmada, hasta kadınların dörtte üçü saçlarını boyarken, erkeklerin yüzde 7'sinin boyadığı belirlendi.

Araştırmada, saçlarını boyayanlar arasında bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 19 daha fazla olduğu belirtilirken, saçlarını yılda 12 ya da daha fazla kez boyayanların hastalığa yakalanma riskinin yüzde 26 daha fazla olduğu kaydedildi.

American Journal of Epidemiology dergisinde yayınlanan araştırmada, saçlarını 1980 öncesinden beri boyayanlarda lenfoma kanseri riskinin yüzde 37 daha fazla olduğu saptandı. De Sanjose ve ekibi, kadınlardaki lenfoma kanserinin kabaca yüzde 10'unun saç boyası yüzünden olabileceğini bildirdi.

1978-1982 arasında, potansiyel kanser yapıcı maddeleri azaltmak için boyaların içeriğinin değiştirildiği ancak yeni boyaların risksiz olup olmadığının açıklık kazanmadığı belirtiliyor. Bu yüzden bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu kaydediliyor.Saç boyaları lenfoma kanseri riskini artırıyor

Avrupa basınında yayınlanan bir diğer haberde ise: “AB yetkili kurumunun saç boyalarının üretiminde kullanılan 22 kimyasal katkı maddesinin mesane kanserine yol açtıkları gerekçesi ile yasakladığı ve

1 Aralık 2006 tarihinden itibaren kullanılamayacığını açıkladığı” bildirilmektedir.

Peki, bu tarihe kadar üretilmiş ve üretilmeye devam edecek saç boyalarının taşıdığı riskin sorumluluğu ne olacak? Onu da saçlarını boyatma sevdasında olan tüketici düşünsün.

Biz yüklendiğimiz misyon sebebi ile, sorumlu ve bilimsel yayıncılık ilkelerimiz ışığında, sitemizi ziyaret eden kardeşlerimize, saç boyaları ve diğer kozmetik ürünlerdeki sağlık risklerini sitemizde, Kozmetiklere Dikkat, Kozmetik ve vücut bakım ürünlerinde toksik kimyasal katkı maddeleri Bazi kozmetik ürünlerde haram katki maddeleri, Saç Boyamanın hükmü nedir ? sayfalarında duyurmaya çalıştık. Ama nafile, yine kuaförler dolup dolup boşalmaya devam ediyor, kozmetik mağazaları harıl harıl satış rekorları kırıyor.

Görüyorsunuz bu açıklamaları biz yapmıyoruz, bize bu ürünleri dayatan ülkelerin insanları yapıyor ve haykırıyorlar “sakın bu kanser riski taşıyan ürünleri kullanmayınız!”

Biz bu açıklamaları gündeme getirdikçe bazı kardeşlerimiz “sağlıklı ve helal ürünlerin markalarını bildirin” tarzında taleplerde bulunuyorlar ve biz marka bildiremiyoruz. Yukarıdaki haberler de neden bildiremediğimizin cevabını veriyorlar. Sağlıklı ve helal ürünler üretilmiyor ki biz de sizlere bildirelim.

Kardeşiniz olarak, siz hanımefendi ve beyefendileri, elinizden geldiğince bu ürünlerden uzak durmanız yönünde uyarıyoruz, tavsiyede bulunuyoruz. Güzellik, sağlıkla birleştiği zaman güzeldir.
Ekleme Tarihi: 19.09.2006 - 22:46
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: okuyun bunları kardeşlerim
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
okuyun bunları kardeşlerim
18 Mesaj -
Kola ve Gazlı içeceklerin, Hazır meyve sularının, Cips ve Kalorisi yüksek yiyeceklerin İlköğretim ve Ortaöğretim kantinlerinde SATIŞININ YASAKLANMASI ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanını Göreve çağırıyoruz’




Çağrımız, sadece Bakana değil. Daha çok çocuklarını binbir emekle yetiştirmeye çalışan anne babalara, okul yöneticilerine, öğretmenlerimize ve çocuk, gençlik ve eğitim konuları ile uğraşan sivil toplum kuruluşlarınadır.
Yurdumuzda ilk ve ortaöğretimin yeni bir ders yılına başlayacağı bugünlerde, istikbalimizin teminatı dediğimiz, gözbebeğimiz çocuklarımızın okul kantinlerinde maruz kalacakları sağlıksız ve geleceklerine dönük tahribatlar yapabilecek tehlikeli beslenme şartlarına dikkat çekmek ve hep beraber toplum olarak bu kötü şartlardan çocuklarımızı korumak için bu konuda dikkatlerinizi çekmek istiyoruz.
GIDA RAPORU sitemiz esasında yayına başladığı günden beri bu konuda zaman zaman çeşitli yayınlar ve uyarılar yapa gelmiştir. Bu yayınlarımızdan derlediğimiz belge niteliğindeki bir dökümanı aşağıda dikkatlerinize sunuyoruz.

Beslenmenin şüphesiz ki her insanın hayatında büyük önemi vardır. Ama öyle dönemler vardır ki beslenme bu dönemlerde daha da büyük önem kazanır. İşte bizim konumuz olan okul çağı beslenmesi de beslenme açısından önemli olan bir dönemdir.

Okul çocuklarının özel bir grup olarak kabul edilmesinin nedenleri:

Okul çağındaki çocuklar sürekli bir büyüme ve gelişme süreci içindedirler. Bu dönemde alınacak koruyucu önlemler tüm yaşamları boyunca etkili olabilecek yararlar sağlayacaktır.
Okul, çocukların evlerinden sonra toplu halde yaşamaya başladıkları ilk yerdir. Çocuk bu süre içinde öğrenme yoluyla kendini yarışmalı ve mücadeleli bir ortamda yaşama hazırlamaktadırlar.
Çocukların grup halında birarada bulunmaları kazaların, bulaşıcı hastalıkların artması ve hızla yayılması tehlikesini artırır. Okul çağında koruyucu önlemlerin önemi büyüktür. Bu dönemde çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerinin sağlanması ile; çocukların büyüme ve gelişmelerinin tam olması, vücut dirençlerinin artarak bulaşıcı hastalıklardan korunmaları sağlanabilir.
Okul yılları boyunca organizmaya büyük bir yük biner; görme, işitme ve sağlıkla ilgili diğer engeller gibi.
Okul çağı; hızlı öğrenme, bilgi ve beceri kazanma ve etkilenme dönemidir.
Beslenme ile ilgili olumlu davranışların edinildiği ve her zamankinden daha çok akılda kaldığı bir dönemdir.
Okul çocuklarının beslenmesinde aşağıdaki sağlıklı beslenme ilkeleri geçerlidir.

Besinlerin çeşitliliğinin sağlanması
Sağlıklı vücut ağırlığının korunması
Nişastalı karbonhidratlar ile liften zengin besinlerin dengeli tüketilmesi
Yağ ve şeker tüketiminin sınırlandırılması
Vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde alınması
Bilinçsiz beslenme, sağlıksız nesiller yetişmesine neden oluyor. Kalp hastalıkları, bazı kanser türleri, allerjik rahatsızlıklar ve osteoporoz(kemik erimesi) gibi pek çok ciddi hastalığın temeli çocuklukta atılıyor. Bu nedenle çocuklarınız daha küçük yaşlardayken onlara düzenli beslenmeyi öğretin. Beslenme eğitimi ne kadar erken başlarsa çocuğun gelişim, zekâ düzeyi ve bağışıklık sistemi de o denli güçlenir. Abur cubura dikkat!

Maalesef bütün çocuklar cips, kraker, çikolata ve şekerlemeleri çok seviyor. Zaten bunlar da çocuklar için üretiliyor ama her konuda olduğu gibi bunların da azı karar çoğu zarar. Bu tip yiyeceklerin sıkça ve fazla tüketilmesi iştahı kapattığından çocuğun beslenmesini ve dolayısı ile sağlığını da kötü yönde etkiler. Abur cubur yiyecekleri sık, zamansız ve fazla tüketen çocuklar genellikle kilo alamazlar ve vücutları dirençsiz kalır. Bu nedenle de sık hastalanırlar.

Fast-food beslenme kalpten götürüyor!
Daha çok hazır yiyecek satışı yapılan yerlerde uygulanan yüksek ısıda pişirme tekniği, doğal yağların içeriğinde kimyasal değişiklikler yaratıyor.Bu besinler başta Kalp ve damar hastalıkları olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına davetiye çıkarıyor.

Uzmanlar ''fast-food'' olarak adlandırılan beslenme alışkanlığının gençler arasında yaygınlaştığı ve kalp krizi geçirme yaşının da giderek düştüğünü vurguluyor. Kalp krizinin 40 yaşın üzerinde yaygın görüldüğü inanışı ifade edilse de: ''Fakat son yıllarda Türkiye genelindeki istatistikler gözden geçirildiğinde kalp krizinin 20'li yaşlara kadar indiği görülüyor.. Son olarak Konya'da, 17 yaşındaki lise öğrencisi ile bir süre önce Kars'ta yine aynı yaşlardaki bir genç kızımızın kalp krizinden yaşamını yitirmesi konunun ne ölçüde önemli olduğunun göstergedir.''

Obezite çocukları da tehdit ediyor
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, okul çağındaki 10 çocuktan ikisinin obez olduğunu söyledi, ailelere çocuklarını yüksek kalorili yiyeceklerden uzak tutmasını ve spora yönlendirmesini önerir. Prof. Dr. Büyükgebiz’e göre, "obezite çocukluk çağında başlar ve yeterli önlem alınmazsa bu çocukların büyük bir bölümü özellikle ergenlik çağında obez olur" .

Obezitenin çeşitli sebepleri vardır:

Genetik olabilir.
Anne ve babası obez olan çocuklarda obezite görülmesi daha fazla.
Beslenme alışkanlıkları, 'fast-food' denilen yüksek kalorili gıdaların tüketildiği ülkelerde obezite daha fazla görülüyor.
Hareketsizlik, fazla yemek yemek ancak alınan kalorilerin hareketsizlik sebebiyle yakılamaması. Ayrıca, son yıllarda çocukların bilgisayar ve televizyona bağımlı hale gelmesi de obezite vakalarında artışa neden oldu.

Zamanının çoğunu dışarıda oynamak yerine bilgisayar ve televizyon başında geçiren çocuklar, kola ve cips tüketiyor. Bu da onların kilo almasına neden oluyor."

Çocukların hayatına hareket ve sporun sokulmasının önemine de işaret etti. Obezite için çocukluk çağında önlem alınmalı, obezite ile hangi yaşta karşılaşılırsa karşılaşılsın mutlaka tedavi edilmelidir.
Şişman bir çocuk için hedefler sırasıyla,

Normal büyüme ve gelişmenin devamını sağlamak
Daha fazla kilo artışını engellemek
Kilo verdirmek
Görüldüğü gibi çocukluk çağı şişmanlığında öncelikle çocuğun büyüme ve gelişmesi gelir, bu yüzden kesinlikle çocuğunuzu kilo verdirme amacıyla aç bırakmayın ya da büyüklerin uyguladıkları düşük kalorili diyetleri çocuklarınıza uygulatmaya kalkışmayın. Bu dönemde yapacağınız hatalı bir yaklaşım çocuğunuzu tüm hayatı boyunca kilo problemiyle uğraşmak zorunda bırakabilir. Beslenmesiyle ilgili neler yapabilirsiniz?

Öncelikle çocuğunuza anne-baba olarak siz iyi örnek olmalısınız. Babası televizyon karşısında cips yiyen ya da annesi sebzeyi görünce yüzünü buruşturan bir çocuktan aksi davranışları beklemek mümkün değildir.

Eve cips-çikolata-kolalı içecekler- hazır meyve suları gibi besinleri almayın. Bu tip gıdalarla ev ortamında karşılaştırmayın. Israr ederse onunla oturup bu tip besinlerin bünyesine nasıl zarar verdiğini uygun bir dille anlatın ama sakın korkutmayın.
Çocukların zihinsel ve bedensel olarak sağlıklı gelişmeleri için düzenli süt tüketmelerine dikkat etmek gerekiyor. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Perihan Aslan, bir çocuğun günde iki su bardağı süt tüketmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Türkiye’de halen bu miktarın çok altında süt tüketiliyor. Zengin bir vitamin ve benzersiz kalsiyum kaynağı olan süt, çocukların özellikle gelişim çağında mutlaka düzenli ve yeterli miktarda tüketmesi gereken bir besin maddesi. Çocukların sağlıklı beslenmesi ve bunun için yeterince süt içmelerinin sağlanması da, yeni eğitim öğretim dönemi başlarken daha da önem kazanıyor. Sağlıklı gelişme için bir çocuğun günde iki su bardağı süt tüketmesi gerekiyor. Beslenme çantasına her gün konulacak bir kutu süt çocukların gerek sağlığında, gerekse okuldaki başarısında etkili olacaktır.

Yapılan araştırmalar, Türkiye’deki okul çağı çocuklarının beslenme alışkanlıklarına ilişkin kaygı verici bir tablo ortaya koyuyor. Okul çağındaki çocukların yüzde 60 ila 85’i kahvaltı etmiyor. Yüzde 25 ila 43’ü ise sokak satıcılarından alışveriş yapıyor. Süt ve ayran tüketimi ise yüzde 15 ila 25 civarında kalıyor. Bunların yerine, hiçbir besin değeri olmayan kola, renkli/renksiz gazoz türü içeceklerin tüketimi büyük oranlar oluşturuyor

“Sağlıklı gelişim için sütün ihmal edilmemesi gerekir”
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Perihan Aslan, Türkiye nüfusunun yüzde 15’ini oluşturan 10,5 milyon ilköğretim öğrencisinin önemli bir kısmının halen yetersiz beslendiğini belirtti. Aslan konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Türkiye’de yetersiz ve yanlış beslenme alışkanlıklarından ötürü, çocuklarımız sağlıksız gelişiyor ve bodur kalıyor. Bu sorunu aşmak için çocuğa erken yaşlarda yeterli süt tüketim alışkanlığını kazandırmak gerekiyor. Çünki, çocuğun sağlıklı beden ve zihin gelişimi açısından son derece önemli bir yere sahip olan kalsiyum hiçbir besinde sütte olduğu kadar yüksek oranda bulunmuyor. Süt, insan organizması için gerekli pek çok besin öğesini (protein, karbonhidrat, yağ vitamin ve mineraller) bileşiminde bulunduran tek besindir. Genç yaşlarda görülecek sağlık sorunları ülkenin sosyal ve ekonomik gelişmesini de etkileyecektir. Sağlıklı nesillerin yetişmesi amacıyla herkesin çocukların sağlıklı beslenmesi ve sağlıklı süt içme alışkanlığı kazanması için çaba göstermesi gerekiyor.”

Dünyada okul çağında süt tüketimi
Prof. Dr. Perihan Aslan dünyada okul çağındaki çocukların süt tüketimine ilişkin yapılan çalışmaların sonuçlarını ortaya koyuyor. “Birçok ülkede, çocukların sağlıklı beslenmesinin sağlanması için başarılı adımlar atıyor. Hem Kuzey Amerika ve Avrupa’daki gelişmiş ülkelerde hem de Meksika, Çin, Lübnan, İran gibi gelişmekte olan ülkelerde Okul Sütü programları uygulanıyor. Ülkemizde de geçmişte aralıklarla gerçekleştirilmiş olan bu uygulamanın orta ve uzun vadedeki olumlu etkileri açık bir şekilde görülebiliyor.

Örneğin, Okul Sütü Programı’na geçtikten sonra Portekiz’deki gençlerin boy ortalamasında 10 yıl içinde yaklaşık 3 cm artış görüldü. Portekiz’de, programın uygulandığı bölgelerden birinde çocukların yüzde 52’sinde görülen “Endemik Guatr” vakalarının 5 yıllık uygulama sonucunda yüzde 9’a kadar gerilediği görüldü. Okullardaki devamsızlık oranlarında düşüş ve derse katılımda artış gibi gelişmeler de yine okul sütü programından alınan olumlu sonuçlar arasında yer alıyor.”

Okul Sütü Programı Yeniden Başlatılmalı
Okul Sütü programlarının yeniden ve kalıcı olarak başlatılmasını Devlet acilen uygulamaya koymalıdır. Anneler ve babalar kadar, okul yönetimleri ve en az sekiz yıl okullara gitmeyi mecbur tutan Devlet de onların sağlıklı gelişmelerinden sorumlu olmalıdır.
Dünyada Bazı Ülkeler Sağlıksız Beslenmeye Karşı Tedbirlerini Artırıyorlar Amerika Birleşik Devletlerinde şişmanlıkla mücadele için okullarda hazır yiyecek ve içecek otomatlarında kola, gazoz gibi asitli ve kilo yapan içecekler satılmayacak.

Ürün dağıtıcıları ve Amerikan Kalp Sağlığı Birliği nin yaptığı anlaşma ile, 35 milyon öğrenci bundan böyle makinelerden yalnızca su ve yağ oranı düşük süt ve meyve suyu ve soda alabilecek.
Yine gazete haberlerine göre Letonya’da da yapay renklendirici, aroma, tatlandırıcı ve kafein içeren ve aralarında Coca Cola ve Pepsi Colanın da bulunduğu yiyecek ve içeceklerin okullarda satışını yasakladı. Uygulamanın 1 Kasımdan itibaren yürürlüğe gireceği belirtildi. Bundan böyle, okul kantinlerinde şeker, colalı ve meyveli gazozlar, cips ve sakız gibi gıda maddeleri yerine, tuzsuz fındık, kuru ve yaş meyve, maden suyu ve hafif yemek türleri satılabilecek.
Coca Cola ve Pepsi geçtiğimiz haftalarda Hindistan’da içinde zehirli maddeler bulunduğu ve formülünün gizli tutulduğu gerekçesiyle ülke çapında resmen yasaklanma kararı alınmıştı.
Ülkemizde 33 lt civarında kola ve gazlı içecek tüketilirken, süt tüketimi ise sadece 18 litredir. ABD’de ise kişi başına yıllık 197 lt. tüketimine karşılık kişi başına yıllık süt tüketimi 200 lt.dir.

Gerçekleri yansıtmayan aşırı abartılı reklâmların yönlendirmesi, bilinçsiz beslenme alışkanlıkları, yeni şeylere karşı hayranlık ve kamu kurumlarının halkı doğru bilgilendirmede gösterdiği acziyet, ister fakir ister zengin muhitlerde olsun kola ve boyalı/boyasız, gazlı/gazsız içeceklere aşırı bir düşkünlüğün oluşmasına sebep olmuştur. Kola ve renkli/renksiz gazozlar artık çoğu ailelerin olmazsa olmaz içeceği haline gelmiştir. Sofraya oturulunca hemen bardaklara su yerine kola, gazoz türü içecekler dolduruluyor.

Peki, bu gelişi güzel ve bilinçsiz alışkanlıklarımızın sağlığımıza ve dinî hayatımıza zarar verebileceğini neden düşünemiyoruz?
Biz bu tür içeceklerde kullanılan katkı maddelerini bir defa daha toplu halde belirtmeye çalışalım:

KOLALI VE GAZLI İÇECEKLERDE KULLANILAN KATKI MADDELERİ:

Fosforik asit: E338

Gazlı ve çeşitli kolalı içeceklerde kullanılmaktadır. Ancak sağlık üzerindeki etkileri tartışılmaktadır. Keskin bir tad sağlar ve diğer doğal benzer tad vericilere nazaran büyük miktarlarda ve ucuzca elde edilebildiği için üreticiler tarafından tercih edilmektedir.

Ancak genç kadınlarda, kemik gelişiminde gıda eksikliği ile ortaya çıkan osteoporoz hastalığı riskini artırmaktadır. Fosfor fazlalığı, zayıf kemik yoğunluğuna yol açabilmektedir. Beslenme uzmanları, vücudun kandaki fosfor-kalsiyum iyonları arasındaki dengeyi sürdürmeye çalıştığını belirtmektedirler. Fosfor fazlalığı oluşunca vücudun kimyasal balans mekanizması bu dengeyi sürdürebil- mek için kemikteki kalsiyumun dışarı çıkarılmasına yol açar. Neticede fosfor-kalsiyum fazlası vücuttan dışarıya atılır ve geride gözenekli ve gittikçe zayıflayan bir kemik yapısı meydana gelir.

Kolalarda kullanılan Kafeinin de aynı sebeplerle son zamanlarda orta yaştaki erkeklerde görülen zayıf kemik yoğunluğuna sebebiyet verdiği şüphesi üzerinde durulmaktadır.

Kafein:
Tüketimi, ekseriya kahve, çay, cola, çikolata, kakao ve son zamanlarda ortaya çıkartılan enerji içecekleri ile olmaktadır. Kafeinin diğer yaygın kaynakları, reçete gerektirmeyen ağrı kesiciler, soğuk preperatlar ve uyarıcı ilaçlardır.

Kafeinli maddelerin kullanımının sonucunda karakteristik etkiler, huzursuzluk, sinirlilik, heyecan, uykusuzluk, yüz kızarıklılığı, fazla idrar ve sindirim şikâyetleri gibi rahatsızlıklardır. Bu semptomlar bazı insanlarda, günlük 250 mgr ‘dan daha küçük dozajlarda tezahür edebilir. Diğer bazılarında ise daha yüksek dozlarda oluşur. Günlük 1gr ‘lık dozlara çıkılması halinde ise, kas seyirmesi, düşünce ve konuşmanın rast gele akması, yorgunluk duymama ve fizikomotor acitasyonu oluşabilir. Daha büyük dozlarda hafif duyumsal rahatsızlıklar, kulak çınlaması, ışığın parlaması gibi rahatsızlıklar rapor edilmiştir. Kafeinin 10 gr’ı geçen dozu ile, ani krizler, nefes alma güçlüğü ve ölümle sonuçlanmalar oluşabilir. Alınan maddelerle girebilecek kafein miktarının kabaca hesabını şöyle yapabiliriz. Bir bardak kahve yaklaşık 100-150 mgr kafein ihtiva eder, bir bardak çay yarısı kadar, bir bardak kola ise 1/3 ‘ü kadar kafein ihtiva eder. Bir bardak enerji içeceğinde ise yaklaşık 100 mgr kafein alınmış olur. Reçete ile satılan kafeinli ilaçlar bir bardak kahvenin ihtiva ettiği kafeinin bir tam üçte biri ile bir buçuk arasında değişmektedir. İstisna olarak migren hastalığı için kullanılan tabletlerin her biri 100 mgr kafein ihtiva ederler.

Kafein, sindirim sistemi ve kalp rahatsızlıklarının gelişmesine ve ağırlaşmasına neden olabilir. Üst karın ağrıları, bazen peptik ülser ve kanamalar oluşabilir. Ekstrem yüksek dozlarda ise ritim bozukluğu eklenebilir, tansiyon düşer ve kan dolaşımı durabilir.
Diğer farklı Teşhisler: Manik olaylar, panik rahatsızlıklar, genel anksiety rahatsızlıkları klinik raporlarda açıklanmıştır.

Boya Maddesi Karamel (E150):
Şekerin yavaş şartlarda 170 C dereceye kadar ısıtılması sonucunda elde edilir. Başta kola olmak üzere çeşitli meşrubat, şekerleme, kek ve bazı hamur işlerinde boya maddesi olarak kullanılır.

Avustralya Hiperaktiv Çocukları Koruma Teşkilatı(HACSG)’na göre alerjik bünyeli insanların kaçınmaları gerektiği ifade edilmektedir.

CO2 Gazı: E290
İnsan sağlığına zararlı bir gazdır. Meşrubatlarla aşırı miktarlarda alınması halinde çeşitli rahatsızlıklara neden olur.

Kola ve diğer Aromalar:
Bütün aromalarda söz konusu olduğu gibi ara işlemlerde ve eritici ortamlarda etil alkolün kullanılabilmesi önem taşımaktadır. Ayrıca, bu tür içeceklerde TSE ve TÜRK GIDA Kodeksi de % 0.5 ‘e kadar alkol bulunabilmesine izin vermektedir.

Enerji içeceklerinde diğer önemli Katkı maddeleri:
Kafein, İnositol, taurine, carnitine, creatine gibi bir Müslüman için kökenleri ve sağlığa zararları sebebi ile çok dikkat edilmesi gereken önemli katkı maddeleridir.

Taurine pankreas salgılarından elde edilen bir maddedir, carnitine ve creatine hayvan kaslarından izole edilerek elde edilen maddelerdir. Kafein bitkiseldir ve bu içecekte 80-150 mgr/340 gr içecek,yani 340 gr enerji içeceğinde 80ila 150 mgr kafein bulunabilmektedir, taurin ise 1200mgr/ 340gr içecek miktarında bulunmaktadır.vs.

Karmin: E120
Renklendirici; böceklerden elde edilir; kozmetiklerde, şampoanlarda, kırmızı elma sularında, şekerlemelerde ve diğer gıdalarda kullanılır; hassas ve asmatik bünyelerde alerjik reaksiyonlara sebeb olabilir. Ayrıca Hanefi mezhebine göre de haramdır.

Sünî Tatlandırıcılar: Aspartam E951, Asesülfan E950, Sakarin E954
Tatlandırıcıların diğer kullanım alanı ise toz ve sıvı içeceklerdir. Bu ürünler’de; Aspartam, asesülfam ve sakarinin kombinasyonu kullanılmaktadır. Şeker hastalarının kullanımı oldukça düşük olması ve kullanan insanların yaş seviyelerinin yüksek olmasına rağmen alzaymer riski oluşturduğu bildirilmektedir. Fakat içeceklerde kullanımı, özellikle aspartamın içinde bulunan fenil alalin isimli amino asitin çocukların zeka gelişimlerini olumsuz etkilediği klinik deneylerle kanıtlanmıştır.

"Dünyaca kararlarına itibar edilen FDA‘nın Aspartamlı ürünler için yaptığı açıklama ise şöyle:
“Dikkatle kontrol edilmiş klinik çalışmalar aspartamın allergan olmadığını göstermektedir.Ancak,fenyl alilin’ni vucutta yok edecek enzimi üretemeyen ve kalıtım yolu ile geçen genetik hastalık Phenylketanuria(PKU)’lu insanlar ve kanında yüksek seviyede fenyl alilin bulunan hamile kadınlar aspartam konusunda probleme sahiptirler..Çünkü, onlar aspartamın bileşenlerinden biri olan amino asit fenyl alalin’i effektif olarak metabolize edemezler.Vücut sıvılarındaki bu amino asitin yüksek miktarları,beyin tahribine sebep olabilir.Bu sebeple,FDA aspartam ihtiva eden bütün ürünlerin etiketlerinde fenyl alalin ihtiva ettiğinin açıkça yazılmasının gerektiğini hükme bağlamıştır”

Evet, katkı maddeleri ile ilgili bu bu bilgiler, bu içecekleri sürekli olarak tüketen insanlarımız için nasıl bir risk meydana getirdiklerini çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır.
Dr. Murat Kınıkoğlu’nun da enfes bir makalesi yayınlanmıştı. Burada, özetle: “Çeşitli muhitlerde yaşayan aileler arasında bir araştırma yapılsa, süt içmeleri gereken çağda kola veya boyalı gazozlar içerek vücutları zehirlenen beyaz suratlı, cılız on binlerce 'kola/gazoz' bağımlısı çocuk bulunacağından eminim. (Keşke üniversitelerimiz bu araştırmalara ayıracak vakit bulabilseler.) Çocuklar cılız; çünkü kolanın ve gazozların şekeri ile karınlarının doyduğunu sanıyorlar; suratları beyaz, çünkü bu grup içeceklerin en büyük yan tesiri bağırsaklardan demir emilimini engellemesidir.

Aşırı kola tüketimi ve kola bağımlılığı yalnız bizim değil zengin ülkelerin de sorunu. Fark şurada; yıllık süt tüketimi kişi başına 200 litre olan Amerikalının sofrasında bir de kola olmasının önemi yok ama onların onda biri kadar bile (18 litre) süt tüketmeyen ülkemizin çocukları için çok büyük önemi var. Zaten yeterli protein alamayan, et yemeyen, süt içmeyen çocuklarımız bir de midelerini kalorisi zengin ama beslenme değeri düşük gazozla şişirince ilerde kavruk, zayıf, kısa boylu insan tipleri ortaya çıkıyor...

Çocuğunuza verebileceğiniz en büyük zarar onu devamlı bir kola ve gazoz içicisi-kola ve gazoz bağımlısı yapmanızdır. Bu kötü alışkanlıktan onu korumanızın en sağlam yolu ise evinize kola ve gazlı içecekler sokmamaktır. Renkli içecekler, her gün alınan, yemek masasının devamlı içeceği olmamalı. Bazılarının yaptığı gibi, buz gibi kolayı kafaya diktikten sonra çocuğuna 'Ama yavrum sen içme zararlıymış...'diyenlerden de olmamalısınız. Unutmayın 'evde çocuk varsa' sofranızda devamlı bulunması gereken tek içecek; su ve süt olmalıdır.

Dünyanın en yararlı içeceği SÜTTEN KORKMAYIN. Yaşlandıkça insanların kalsiyum ve D vitaminine olan ihtiyacı artar, bu nedenle süt, yalnız çocukların değil erişkinlerin ve Dr Murat Kınıkoğlu’nun şu çarpıcı ve acı tespiti ise ibret vericidir;
”Şuna inanıyorum ki süt; köylü Memet efendinin ineğinin memesinden değil de uluslararası bir firmanın fabrikasından çıkan (formülü gizli!) %500 karla satılan bir içecek olsaydı şu an hepimiz süt içiyor olurduk. Devletin, köylüden soframıza gelirken üç misli kârla satılan sütün halka daha düşük fiyatla ulaşması için gerekli tedbirleri alması lazımdır..”

İsveç’te başlayan bir araştırma 2002 yılında Birleşmiş Milletlerin gündemine taşındı. Birleşmiş milletlere bağlı Dünya Sağlık Organizasyonu (WHO) çeşitli ülkelerle, çeşitli programlar organize etti. Neticede Akrilamid (Acrylamide) maddesine karşı dünya ülkelerinin uyarılmasına gerek görüldü. Ülkemizde de geç te olsa bu konuda bazı çalışmalar başlatıldı.

Akrilamid’in hayvanlarda kansere sebep olduğu bilinmektedir. Ayrıca, akrilamidin belli dozlara çıkıldığında, insan ve hayvan sinir sisteminde zehirlenme etkisi yaptığı da bilinmektedir.

2002 yılında İsveç ulusan gıda merkezi yüksek sıcaklıkta işlem görmüş gıdalarda akrilamidin yüksek boyutlarda oluştuğunu ortaya koyan bir rapor yayınladı. Daha sonra, Hollanda, İsviçre, Norveç, İngiltere ve ABD gibi ülkelerde pişirilmiş ve sıcak işlem görmüş gıdaların pek çoğununda akrilamidin oluştuğunu ortaya koyan çalışmalar yapıldı.
Bugüne kadar akrilamid oluşumunun en büyük değerleri nişastalı (patates ve mısır gevreği, patates kızartma, tost edilmiş ekmek, bisküvi,kraker ve cipsi gibi) ürünlerde bulunmuştur.

İşte, çeşitli zamanlarda sitemizde yayınladığımız yazılardan derlediğimiz döküman bize birşeyler yapmanız gerektiğini kafi miktarda anlatıyor diye düşünüyoruz.

Öncelikle bilerek veya bilmeyerek yapmaya devam ettiğimiz ve bize dayatılmış “Sağlıksız Yaşam Tarzı”nın bir uzantısı olan “Sağlıksız Beslenme” alışkanlıklarımızı okullarımızda ve evlerimizde artık terk etmeliyiz.

Zararlı, tehlikeli ve dinen mahzurlu olabilen çeşitli kimyasal katkı maddeli hazır gıdalar yerine evlerimiz ve okul kantinlerimiz yeni bir gıda diyet formatına döndürülmelidir. Yaş meyve ve bunların taze sıkılmış meyve sularından, yurdumuzda bol miktarda yetişen ceviz, fındık, fıstık gibi kuru yemişlerden, süt, ayran, peynir, zeytin, kepekli, yulaflı unlardan yapılmış ekmeklerden oluşan bir diyet formatının çocuklarımızın “Sağlıklı Beslenme”sine uygun bir format olduğunu düşünüyoruz.

Sizler de bizim gibi düşünüyorsanız, okul yönetimlerinizle, öğretmenlerinizle, okul aile birliklerinizle görüşerek, Milli Eğitim Bakanlığına ve bizzat Bakana ulaşarak bu isteklerinizi bildirerek uygulamaya sokmaya çalışınız.

Unutmayınız! SAĞLAM KAFA, SAĞLAM YÜREK, SAĞLAM VÜCUTTA BULUNUR.
Ekleme Tarihi: 19.09.2006 - 22:34
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: cesaretiniz varmı
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
cesaretiniz varmı
18 Mesaj -
MOTOR ÇALIŞIYORKEN
Dünyanın ünlü kalp doktorlarından birinin arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve doktora dönerek: “Size bir şey soracağım, neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım, bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?“
Bunun üzerine doktor tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş: “Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesenize!“
Ekleme Tarihi: 19.09.2006 - 22:02
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: hepimiz kardeşiz
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
hepimiz kardeşiz
18 Mesaj -
Hollanda’nın Den Helder şehrinde düzenlenen futbol turnuvasında Cumartesi günü İsrail'in Tel Aviv takımının maçı sırasında Filistin bayrağı açılınca ortam gerildi ve kavga çıktı... FC Den Helder (Hollanda) – Maccabi Tel Aviv (İsrail) maçı esnasında tribünde büyük bir Filistin bayrağı açan ikisi Türk ve ikisi Arap dört kişilik bir grup tepki aldı ve İsrailli taraftarların saldırısına uğradı.

İsrailli fanatik seyircilere karşı koyan dört kişilik grupta bir hafif yaralı var. Birkaç İsrailli taraftarın yaralandığı tahmin edilen kavgaya polis müdahale ederek son verdi.
Olaylar nedeniyle hakem maçın 20. dakikasında maça 10 dakika ara verdi.

Dev Filistin bayrağını açan grup, amacın Filistin ile dayanışma halinde olduklarını göstermek ve dikkatleri ortadoğudaki vahşete çevirmek olduğunu söyledi. Grubun polise itirazı üzerine tribündeki İsrail bayraklarına da el konuldu.


YETKİLİLERDEN DESTEK BEKLİYORUZ BU KONUDA
Ekleme Tarihi: 19.09.2006 - 20:58
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Büyük bir sürpriz... Lütfen bu konuya bakın. Sonrasında dua istiyorum...
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
ALLAH RAZI OLSUN
18 Mesaj -
ALLAH sizden ve sizin gibi kardeşlerimizden razı olsun bunun gibi konuları ve bunun gibi resimlerle herzaman mutluluk ve huzur buluyorum okudukça baktıkça bu sayfada.Allah Razı Olsun cümlemizden.....
Ekleme Tarihi: 18.09.2006 - 18:44
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: baş örtüsünün açıklaması
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
baş örtüsünün açıklaması
18 Mesaj -
ÖRTÜNME

Kur'ân ; dürüst, namuslu ve ahlâklı bir toplumu öngörmektedir. Bunun için toplumun çekirdeğini teşkil eden ailenin kadın ve erkek bireylerini uyarıyor: Bakışlarınızı kontrol edin ve ırzlarınızı korumak için örtünün. Kadına, hem kendi iffetini ve hem de erkeğin korunmasına yardımcı olması için daha kapsamlı örtünmeyi öngörüyor. Kadının erkekten biraz daha fazla kapanması, dişi olarak yaratılışının gerektirdiği yükümlülükten kaynaklanmaktadır. Oysa Allah katında kadın ile erkek eşittir ve bu gerçek Kur'ân'ın birçok ayetleri ile açık bir şekilde vurgulanmıştır. Tevbe 9/71 : Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerine veli (Dost, arkadaş, yardımcı, koruyup gözetleyici) leridir.

Cenâb-ı Allah; özenerek en güzel biçimde var ettiği kadın ve erkek kullarının, yaratılışa yakışır şekilde güzel ve süslü giysiler içinde olmasını istemektedir. İlkel, bayağı bir giyimle kendilerini çirkinleştirmemelidir. Temiz ve güzel giyinmek inananlara helâldir ve Allah'ın emridir.

Kur'ân'da sadece iki ayette açıklanan örtünme, en önemli hüküm gibi gösterilmeye çalışılmış, toplumumuzda sorun haline getirilmiştir. Oysa İslâmiyetin esası TAKVA'dır ve yüzlerce ayetle belirtilmiştir. İnsanları Cenâb-ı Allah'a ulaştıracak ve rahmetine, sevgisine kavuşturacak örtünme, ancak TAKVA ELBİSESİ ile olur. A'raf 7/ 26 : Ey Ademoğulları (kadınlar ve erkekler)! Size ayıp yerlerinizi örtecek örtü ve bir de süs elbisesi indirdik. Fakat TAKVA ELBİSESİ hepsinden hayırlıdır.

Örtünme; toplumumuzda ciddi huzursuzluklara neden olmak tadır, bunun için sorunun acilen çözülmesi gerekir. Kur'ân'ın emrettiği yol, çağdaş bir Din Şûrasıdır. Böylece anlaşmazlıklar Cenâb-ı Allah'ın öngördüğü gibi çözüleceğinden, toplumdaki sorunlar da ortadan kalkacaktır.(Bkz. Bu Kitap - Anlaşmazlıklarınızı Allah'a Arzedin) Allah Razı Olsun tüm inanan ve müslüman kardeşlerimden
Ekleme Tarihi: 18.09.2006 - 12:56
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: iş ilanı dediğin böyle olur
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
iş ilanı dediğin böyle olur
18 Mesaj -
Eğer bu olay gerçekten doğruysa dürüstlük ödüllendirilmiş.Adam pek bi dürüst cevap verip kaleyi fethetmiş herhalde.

is basvurusu Tamamen gercek bir olay!!



Yasanmis bir is basvuru Hikâyesi,Yeni Safak Gazetesi yazari Mustafa Ozel'in kosesine tasidigi,yasanmis cok ilginc bir is basvurusu hikâyesi:



Alttaki isbasvuru formunu dolduran Mehmet Tartar'in basvuru formuna yazdigi cevaplar:



1. Adiniz Soyadiniz:

&Mehmet Tartar

2. Yasiniz:

& Yirmi sekiz.

3. Sirketimizdeki hangi pozisyon icin Basvuruyorsunuz?

&Mumkunse yatay bir pozisyon icin. Eger daha ciddi bir cevap istiyorsaniz, ne is olsa yaparim. Sart one surebilecek durumda olsaydim, burada bu formu dolduruyor olmazdim.

4. Dusundugunuz ucret:

&Aylik 5.000 YTL maas arti yillik kârdan yuzde 10 hisse! Eger bu mumkun degilse, siz bir ucret Onerin, ben size evet yahut hayir derim.

5. Egitiminiz?

&İdare eder

6. Son isiniz.

&Sadist bir sefin deneme tahtasi olmak.

7. Son ucretiniz:

&Hak ettigimin cok altinda.

8. Onemli basarilariniz:

&Arakladigim kalemlerden muhtesem bir Koleksiyonum var; evde sergiliyorum.

9. İsten ayrilma sebebiniz:

&Bkz. Cevap 6.

10. Size ulasabilecegimiz saatler:

&Banka atm'si gibiyim: 7/24.

11. Calismak istediginiz saatler:

&Pazartesi, Sali ve Persembe 13.00-15.00 arasi.

12. Simdiki isvereninizle gorusebilir miyiz?

&İsverenim olsa burada olmazdim.

13. Fizik durumunuz 20 kilogramdan fazla tasimaniza engel mi?

&Belli olmaz, ne tasidigima bagli.

14. Otomobiliniz var mi?

&Evet, ama soru yanlis sorulmus. "Calisir durumda bir Otomobiliniz var mi?" diye sorsaydiniz, cevabim farkli olurdu.

15. Daha once bir yarisma veya madalya kazandiniz mi?

&Madalyam yok ama lotoda iki kere 3 tutturdum.

16. Sigara iciyor musunuz?

&Otlanacak bir enayi bulabilirsem.

17. Bes yil sonra ne yapmayi hayal ediyorsunuz?

&Bana tutkun zengin bir fotomodelle Bahama Adalari'nda yasamayi.Bir yolunu biliyorsaniz bunu bes yil beklemeden de yapabilirim.

18. Yukaridaki bilgilerin dogrulugunu taahhut ediyor musunuz?

&Hayir, ama sıkıyorsa aksini iddia edin.

19. Sizi bu basvuruyu yapmaya iten gercek sebep nedir?

&Birbiriyle tutarlilik derecesini kestiremedigim iki cevabim var:

a) İnsan sevgisi ve tuketicilerin iyi Beslenmesine katkida bulunma arzum.

b) Girtlagima kadar borca batmis olmam..

SONUC: Mehmet Tartar ise alindi.
Ekleme Tarihi: 15.09.2006 - 14:41
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: neleri yemeliyiz ve yememeliyiz
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
neleri yemeliyiz ve yememeliyiz
18 Mesaj -
KATKI MADDELERİ ÖZET LİSTESİ


RENKLENDİRİCİLER
KORUYUCULAR ANTİOKSİDANLAR ASİTLER MİNERAL TUZLAR
KIVAM ARTICILAR, STABİLİZÖRLER, HOMOJENLEŞTİRİCLER
İNCELTİCİLER
AROMALAR, TAD VERİCİLER
PARLATICILAR, TATLANDIRICILAR


[B][CENTER]E100* E200 E300 E400 E500 E620* E900*
E101* E201 E301 E401 E501 E621* E901*
E102* E202 E302 E402 E503 E622* E903
E104* E203 E303 E403 E504 E623* E904**
E107* E210* E304* E404 E507 E624* E905*
E110* E211* E306* E405 E508 E625* E907*
E120** E212* E307* E406 E509 E626 E910**
E122* E213* E308* E407* E510 E627 E913*
E123* E214* E309* E410 E511 E629 E920**
E124* E215* E310 E412 E513 E631* E921**
E127* E216* E311* E413 E514 E633* E924
E128* E217* E312* E414 E515 E635* E925
E129* E218* E317 E415 E516 E636* E926
E131* E219* E318 E416 E518 E637* E927
E132* E220 E319 E417 E519 E640* E928
E133* E221 E320* E420 E524 E931
E140* E222 E321* E421 E525 E932
E141* E223 E322* E422* E526 E950
E142* E224 E325* E430* E527 E951*
E150 E225 E326* E431* E528 E952
E151 E226 E327* E432* E529 E954
E153* E227 E328* E433* E530 E957
E154* E228 E329* E434* E535 E965
E155* E230* E330 E435* E536 E966**
E160(a)* E231* E331 E436* E540 E967
E160(b)* E232* E332 E440(a) E541 E999
E160(c)* E233* E333 E440(b) E542** E1100*
E160(d)* E234* E334 E441** E544* E1200
E160(e)* E235 E335 E442* E545 E1201
E160gül* E236 E336 E450 E551 E1202
E161* E237 E337 E460 E552 E1400-1450
E162* E238 E338 E461 E553(a) E1450
E163* E239 E339 E463 E553(b) E1510**
E170* E249* E340 E464 E554 E1517*
E171 E250* E341* E465 E556* E1518*
E172 E251* E343 E466 E558 E1520
E173 E252* E350 E469 E559
E174 E260 E351 E470* E570*
E175 E261 E352 E471* E572*
E180* E262 E353 E472* E575
E181 E263 E354 E473* E576
E264 E355* E474* E577
E270* E357* E475* E578
E280 E363 E476* E579
E281 E365 E477* E585*
E282 E366 E478*
E283 E367 E479(b)*
E290 E370 E480
E296 E375 E481*
E297 E380 E482*
E381 E483*
E385 E492*
E493*
E494*
E495*

İşaretsiz " siyah " E numaraları helal kabul edilen katkıları gösterir.
" kırmızı " E numaraları sağlık için tehlikeli katkıları gösterir.
" ** " işaretleri kesin hayvan (çoğunlukla domuz) kökenli katkıları gösterir.(haram)
" * " Bitkisel veya hayvansal kökenli olabilir. Alkolle muamele edilmiş veya edilmemiş olabilir.Bu sebeple (şüpheli) kabul edilen katkıları gösterir.
Kaynak: animal-ingredients.hypermart.net http://www.foodag.com ve http://www.muslimconsumergroup.com HACSG (Hiperaktif çocukları destekleme grubu),www.ifanca.org, http://www.ehalalfood.com, http://www.eathalal.com, http://www.whatisinit.com, http://www.halalpak.com internet sayfalarından faydalanılmıştır.


ayrıntılı görmek isteyenler için adresi:
http://www.gidaraporu.com/gida_katki-maddeleri-ozet-liste.htm
Ekleme Tarihi: 14.09.2006 - 13:49
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: BU KADAR SEVEBILIRMISINIZ
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
İnşallah
18 Mesaj -
Çok güzel bi olay.aynı hikayelerdeki filimdekileri gibi bi olay.inşallah Rabbim hepimize böyle bi sevgi nasip eylesin.....
Ekleme Tarihi: 20.07.2006 - 21:28
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: İSRAİLLİLER VE FİLİSTİNLİLER HAKKINDA BİLİNMEYEN GEREKÇELER
06mekan68vatan su an offline 06mekan68vatan  
Allahın SELAMI üzerinize olsun
18 Mesaj -
Allah hepinizden razı olsun böyle bi sayfa açtığınız için ve dinle ilgili ve bilmediğimiz konular hakkında bilgilendirdiğiniz için sizlerden tekrar ALLAH razı olsun.
Ekleme Tarihi: 14.05.2006 - 01:32
06mekan68vatan üyenin diğer mesajları 06mekan68vatan`in Profili 06mekan68vatan Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (1): (1)
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 611 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.52850 saniyede açıldı