stromectol ivermectin generique kaletra kamagra generique plaquenil apranax aprovel aralen arava arcocillin arcoxia aricept arilin arimidex aristocort artane arthrotec artofen asacol asasantine asmaxen at 10 atarax atenil ateno basan comp ateno basan atesifar athrofen atridox atrovent augmentin avalide avana avapro avelox aventyl aviral avodart aygestin azaimun azarek azelex aziclav azulfidine bactrim basiron
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

177 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (9): (1) 2 3 Devam >
Ekleyen Mesaj
Konu: Sezer Affetti O Mehmetçik Vurdu
nursuz su an offline nursuz  
227 Mesaj -
Sezer'in affettiği TERÖRİST, dağda askere kurşun sıkarken yakalandı! NEREDESİN PERİNÇEK? ULUSALCILAR? SÖZDE MİLLİYETÇİLER! NEREDESİNİZ?
BU KAÇINCI? Cumhurbaşkanı Sezer'in affettiği DHKP-C Askeri lideri, dağda askere kurşun sıkarken yakalandı ama ŞEHİD AİLELERİNDEN ÇIT YOK! NEDEN DAVA AÇMIYORSUNUZ?
AKITILAN KANLARIN HİÇ Mİ DEĞERİ YOK!




selamün aleyküm gardasim ben bir milliyetci olarak konusacagim ulusalcilar ,perincekciler..beni ilgilendirmez...

zamaninda milliyetcilerin , (ülkücülerin ) o kadar üstlerine gidildiki sanki ülkücüler vatan hayini edilmedikleri kaldi... peki isledikleri suc neydi vatani kominizime sürüklenmekten kurtarmak ve korumak ..

bir ÜLKÜCÜ HIC BIR ZAMAN

NE BIR ASKERE KURSUN SIKMISTIR

NE BIR POLISE KURSUN SIKMISTIR

NE DE KÖY KÖY BASIP KADIN KIZ YASLI GENC COLUK COCUK DEMEDEN KIRIP GECIRMISTIR ::: YALANMI::

PEKI NICIN HEPSI MAMAKTA , TAPUTLUKTA ISKENCELERE VE ÖLÜME TERK EDILMISLERDIR... HIC BIRINE HER NEDENSE AF CIKMAMISTIR..

AMA BÖYLE DAGA CIKIP DEVLETIMIZI VE MILLETIMIZI BÖLMEYE ASKERIMIZE KURSUN SIKMAYA KALKISAN SEREFSIZLER DURMADAN AFFEDILIYORLAR VE BIR GÜN SONRADA GINE SEREFSIZCE ASKERLERIMIZI SEHIT EDERKEN YA LESI ,YADA DIRISI ELE GECIRILIYOR BU OLAYLARDA BU ANILAN OLAYLA ILK DEGIL SONDA OLMAYACAK...

BU GIDISLE TÜRKIYEDE TÜRKÜM DEMEYE INSANLARIMIZ KORKACAK...

NECDET SEZERE BU DOSYALAR NERDEN GIDIYOR TABIKI MECLISDEN PEKI MECLISDEKI HÜKÜMET KIM AKP YANI ORTAK CALISIYORLAR..

AMA ÖNEMLI DEGIL NE DE OLSA SEHIT OLAN ASKERLERIMIZ YAN GELIP YATIYOR..VEDE SIRADAN BIRER ASKER NE YANI...
vatan evladiyimis meclisdeki 100% de 85 i kürt olan ve pkk ya arka cikan bir partiden ne beklenirki....

kalkip burdan milliyetcilere , ÜLKÜCÜLERE LAF ATMAYA CALISMAYIN...BIZ ÜLKÜCÜLER HERZAMAN VATANIMIZ VE MILLETIMIZ ICIN BIZE YAPILAN O KADAR HAKSIZLIKLARA KARSIN YINEDE GÖZÜMÜZÜ KIRPMADAN CANIMIZI VE KANIMIZIN SON DAMLASINI VERMEYE HAZIRIZ...

ve bunun icinde namusumuz ve serefimiz üzerine yemin ederiz..






Bu mesaj 1 kez ve en son nur_66 tarafından 10.04.2007 - 18:48 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 10.04.2007 - 18:45
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: AKP IMF’ye teslim oldu
nursuz su an offline nursuz  
227 Mesaj -
ya kardesim birde su AKP ve ERDOGAN hakkinda olumlu birsey yaz...

AMMAAAAAAAAAAAAA YAZAMASSIN DIMI CÜNKI OLUMLU YAPTIKLARI BIR SEY YOKKI....

yoksa varda bizmi görmüyoruz..?????????

HAYIRLISI AZ KALDI BIR KAC AY DAHA SABREDELIM....

SONRA NASIL OLSA TÜRK MILLETININ TEKMESINI YIYECEKLER...


Bu mesaj 1 kez ve en son nur_66 tarafından 23.03.2007 - 11:14 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 22.03.2007 - 20:16
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: mevtayi ( Bülent.Eceviti ) nasil bilirdiniz ?
nursuz su an offline nursuz  
RE: NUR İÇİNDE YAT KARAOĞLAN
227 Mesaj -
Alıntı
Orijınalı zulfi-kar

Burda yorum yapan kardeşlerim bülent ecevit hakkında müslümanca bir tavır sergilemiştir, nedeni ise merve kavakçı olayı, fakat bir insanın müslümanlığını bu olayla kıyaslayazsınız, belki allah katında burada yorum yapanlardan çok üstün bir insandır, bana burda ben ALLAH CC katında ondan üstünüm diyecek bir insan varmıdır! tabiki yoktur, o zaman burda yorum yapan kimsenin toprağı bol olmasın, allah rahmet elemesin demeye hakkı yoktur, her zaman göze göz, dişe diş denildiğini duyduk. Fakat ben size derim ki, kim senin sağ yanağına bir tokat vurursa, ona sol yanağını da dön. Ve eğer biri seninle mahkemeye gidip senin gömleğini almak isterse, ona abanı da bırak. Sen, komşunu sevecek, düşmanlarından nefret edeceksin denildiğini işittin. Fakat ben size derim ki, düşmanlarınızı da sevin, ve size eza edenler için dua edin. Hükmetmeyin ki, hükmolunmayasınız. Dileyin, size verilecektir; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur. İnsanların size ne yapmalarını istiyorsanız, siz de onlara öyle yapın. Dikenden üzüm, ya da
Devedikeni’nden incir toplanır mı? Her iyi ağaç iyi, kötü ağaç da kötü meyve verir. İyi ağaç kötü meyva veremez. İyi meyva vermeyen her ağaç kesilir ve ateşe atılır”,
bunun için her insan karşısındakinin hoşuna gitmeyan hareketlerde bulunabilir, bunu bazen kardeşiniz bile yapabilir.
Bugün rahmetli için yürüyen onu seven binlerce insan gibi allahtan rahmet diliyor, mekanının cennet olmasını diliyorum, NUR İÇİNDE YAT KARAOĞLAN




selamünaleyküm kardesim..

bülent ecevit bir solcu degilmiydi??? halk partisi ,ve sonradan kurmus oldugu DSP sol parti degilmi????

kendimizi kandirmayalim kardesim keske BÜLENT ECEVIT,DE arkasindan rahmetle anilan kisi olsaydi ama sol demek dine soguk bakan bir idoloji demek..sol demek bir nevi kominizimin kardesi demek kücük de olsa .. sol demek darvinizim,ci ve marksisim leninizim yolunda gitmek demek peki bu idolojide kesin ve kesin dine yer yok..bu da demek oluyorki BÜLENT ECEVITIN GITTIGI YOL ISLAMIN DISINDA VE MÜSLÜMAN KARDESLERIMIZE ONUN ICINDE SOUK BAKAN BIR LIDER OLMUSTUR...

MERVE kavakci konusuna gelelim merve kavakciya basi örtülü diye meclisde hakartelere vara bilecek terbiyesizlikler yaptilar peki BÜLEN ECEVITIN PARTISINE SECIMLERDE ACABA KAC BASI ÖRTÜLÜ ANALARIMIZ VE BACILARIMIZ oy verdi acaba ozaman bülent bey niye cikip secim den önce basi örtülü kadinlar bana oy vermesinler demedi...

ben CHP VE SONRADAN DSP de genclik kolu baskanligi yapmis baya kisileri taniyorum hepside diyor sol da din,e yer yoktur ama ne yazikki bizim saf kalbli müslüman milletimiz bunun farkinda degiller..cünki asil din tüccarligi yapan sol olmustur..eger er ve dürst kisilerse cikip diyelerdi sol demek dinsizlik demek diye bakalim oylar sadece kimlerden gelecek..

kesin ve kesin diyorum ALEVI vatandaslarimizdan baska oy alma imkanlari kalmaz ve bide ATAIST vatandaslar..
ve böyle bir liderin arkasindan niye rahmet kelimeleri savurayimki....
kardesim kendimizi kandirmayalim....herkes kimin az cok ne oldugunu biliyor..
konusacak belki cok sey var ama en iyisimi susalim...isteyen rahmet dilesin isteyen kendi bilir ne dilerse dilesin ama burda kimseyi suclamayalim..
niye rahmet dilemiyorsun diye




Bu mesaj 1 kez ve en son nur_66 tarafından 11.11.2006 - 18:05 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 11.11.2006 - 17:59
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: mevtayi ( Bülent.Eceviti ) nasil bilirdiniz ?
nursuz su an offline nursuz  
227 Mesaj -
ben yazinin icerigini okumadim sadece basliga cevab verecam müsadenizle..

icimden Allah rahmet eylesin gelmiyor,,eskiden OSMANLI IMPARATORLUGU ZAMANINDA ölenin komsusu eger ölen müslüman kardesi ise..
-yattigi yer nur mekani cennet olsun dermis..

ama ölen komsusu gayri müslüman ise ozaman sadece

- topragi bol olsun dermis..

bende topragi bol olsun diyorum ...

ve hepinizi saygi sevgi ile selamliyor

ALLAHA EMANET OLUN DIYORUM...






Bu mesaj 1 kez ve en son nur_66 tarafından 09.11.2006 - 12:03 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 09.11.2006 - 12:02
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: BIR BAYRAK ALTINDA
nursuz su an offline nursuz  
BIR BAYRAK ALTINDA
227 Mesaj -
Bir Bayrak Altında...
Bu suyu içiyorsak eğer hep birlikte...
Ve bu vatanın topraklarından kazandıklarımızı ekmek olarak veriyorsak ailemize...
Bu Bayrağa borcumuz var...
Bayrağı bir bez parçası olarak olarak görenlerin boğazından geçmemeli bir dilim ekmek..
Ve 'BANANE' diyorsak...
Helal olmamalı soluduğumuz hava...
Şehit kanlarıyla yoğurulan bu topraklar gözümüze durmalı...
Bayrağa uzanan ellere şahitsek ve kırmıyorsak...
Niçin yaşadığımızı biri bize sormadan biz bize sormalı ...
Bir Bayrak altındayız..
Burada kimlik ve ben yok...
Bayrak kalmalı yeni nesillere Bayrak
Birde yıkılmayan onur kalmalı...




Bu mesaj 1 kez ve en son nur_66 tarafından 31.10.2006 - 15:32 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 30.10.2006 - 22:23
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: NİYAZ (DUA)
nursuz su an offline nursuz  
NİYAZ (DUA)
227 Mesaj -
NİYAZ (DUA)

Ya Rab! Ne günlere kaldı bu ümmet..
Bizi aslımıza,döndür Allah'ım.
Dersini dinsizden aldı bu ümmet;
Küfrün ocağını söndür Allah'ım.

Kimsenin kimseye geçmiyor sözü,
İnananlar senden çevirdi yüzü.
Yollar yokuş oldu,yitirdik düzü;
Bizi selamete indir Allah'ım.

Gün,günden daha da kötü oluyor,
İnsanlar vicdansız,katı oluyor,
Her şeyde numune;Batı oluyor,
Bizi kurtaracak Din'dir, Allah'ım.

Başta devlet,senden gafil yaşıyor,
Gafil değil,hatta inkâr taşıyor;
Adım adım,küfre doğru koşuyor,
Bu gidiş;sakar'a yöndür Allah'ım.

Garb'tan gelen hükme kucak açarız(!)
Senden gelen emirlerden kaçarız!...
Pek yakında,bir afata dücarız;
O gün;pek çetin bir gündür,Allah'ım...

Bugünün derdini,dün'den bildiler,
Geri kalmışlığı,Din'den bildiler,
Başa gelenleri,senden bildiler;
Haşaa...Bu,ne kötü zandır Allah'ım.

Bugün,tek Müslüman devlet kalmamış,
Müşriklere emir kulu olmamış!
Bunca olanlardan ibret almamış,
İnşaallah bu sondur,sondur Allah'ım.

Altmış yıldır Filistin'de ızdırap;
Dinmedi Allah'ım;Afgan'da harap.
Lübnan,Cezayir'de sancılı Ya Rab!
Artık acımızı dindir Allah'ım.

Filipinler,Tayland,Hindistan,Çin'de,
Somali,Uganda zulüm içinde.
Tüm dünya da sistemli bir biçimde;
Ölen Mü'min,akan kandır,Allah'ım.

Barzaniler,Kerkük'ümü yakıyor,
Musul'da da benim kanım akıyor,
Irak cendere de,canı çıkıyor;
Sende müşrikleri sindir,Allah'ım.

Irak ap-ayrı bir ibret sahnesi!...
Kör dünya seyirci,çıkmıyor sesi,
Hiç düşünen yok mu Bu neyin nesi?
Bu resmen soykırım,kindir,Allah'ım.

Onlar isyan etti,sen merhamet et,
İlahi bağışla,İlahi medet...
Sen Rahman'sın zulmetmezsin elbet;
Onlar aciz nefis,candır,Allah'ım.

Günahımız,kusurumuz çok bizim,
Sen'den başka İlahımız yok bizim,
Bize acı,azabımız hak bizim;
Tevhid aşkı ile yandır,Allah'ım.

Ümmet-i cihanda birlikte görmek...
Kardeşlik içinde,dirlikte görmek...
Kûlli azâd olmuş,hürlükte görmek...
O gün,tüm gönüller şendir,Allah'ım...

En büyük nimetin İman-ı verdin,
Yüce Azîm-û şan,Kur'an-ı verdin,
Ol Muhammed gibi Sultan-ı verdin,
Bu ne büyük şeref,şandır,Allah'ım.


Ekleme Tarihi: 19.10.2006 - 20:29
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: VATAN
nursuz su an offline nursuz  
VATAN
227 Mesaj -
VATAN

Ey Vatan, güzel Vatan!
Ben seni sevmeye değil,
Uğrunda ölmeye geldim.

Sarp dağlar, uzun yollar geçtim.
Pınar başında soğuk suyun içtim.
Burcu burcu kokladım gülünü
Bir köyünden kendime yar seçtim...

Gecem gündüzüm sende,
Sevdiğim iki gözüm sende,
Atam, Bayrağım, Tarihim...
Vazgeçemem özüm sende.

Ey Vatan, güzel Vatan!
Ben seni sevmeye değil,
Uğrunda ölmeye geldim.

Yeşil çimenine uzansam,
Binbir renge boyansam,
Miskinler uykusundan
Ezanlarla uyansam...

Sende yaşayan bir güzeli severim,
Yaban ele bırakmam yemin ederim.
Toprağında yatan Atam benim!
Bu yüzden sana "VATAN" derim...

Ey Vatan, güzel Vatan!
Ben seni sevmeye değil,
Uğrunda ölmeye geldim.



Ekleme Tarihi: 19.10.2006 - 12:53
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: inadina / YARADIN A$KINA SEVIYORUM
nursuz su an offline nursuz  
inadina / YARADIN A$KINA SEVIYORUM
227 Mesaj -
İNADINA/SEVİYORUM..!

SİSTEMİN İÇİNDE KAYBOLMUŞ İNSANLARA İNAT
YERYÜZÜNÜN DÜZENİNİ SALAYACAK BOZKURTLARI SEVİYORUM
YERYÜZÜNÜN KARANLIĞINDA YAŞLANANLARA İNAT
GÖKYÜZÜNÜN MAVİLİĞİNDE TECELLİ BULAN ÜLKÜCÜLERİ SEVİYORUM

KÜFLENMİŞ YÜREKLERE
ADİ SURATLARA
KOKMUŞ DÜŞÜNCELERE İNAT
BİR KUTLU SEVDANIN PEŞİNDEN BİR ÖMÜR KOŞAN YİĞİTLERİ SEVİYORUM...

LEYLA İLE MECNUNUN AŞKINA HAYRAN OLANLARA İNAT
URUNGU İLE AYHANIM GİBİ ÖLÜM ÇUKURUNA ATLAYIP ÖLÜMÜNE SEVEN BÖRTEÇİNELERİ ASENALARI SEVİYORUM...

MENFAATLERİ UĞRUNA DOSTLARINI SATANLARA İNAT
AHDE VEFAYI BİLİP ŞEHİT OLANLARI UNUTMAYAN MİLYONLARCA TÜRK GENCİNİ SEVİYORUM...

ROMEO VE JULİET DELİSİ GENÇLERE İNAT
URUNGU İLE AYHANIM SEVDASINA KANAT ÇIRPAN SERÇE YÜREKLİ GENÇLERİ SEVİYORUM...

DÜZENİN ÇARKINA DİŞLİ OLANLARA İNAT
DÜZENİN ÇARKINA ÇOMAK SOKANLARI SEVİYORUM

KAİNATA KAFA TUTANLARA İNAT
KAİNATIN MÜKEMMELLİĞİNİ DÜŞÜNÜP HAKKA TEVEKKÜL EDENLERİ SEVİYORUM...

PEYGAMBERE HAKARET EDENLERE İNAT
ONA ALLAH RIZASI İÇİN ALLAHIN HABİBİNE SAHİP ÇIKANLARI SEVİYORUM...

YOLUNUN NE YOLU OLDUĞUNU BİLMEYENLERE İNAT
HEDEF TURAN REHBER KURAN DİYENLERİ SEVİYORUM....

ÇANKAYA YOKUŞUNDA ASYANIN BOZKURTLARINI SEVİYORUM...

SAĞ ELİNİ YUMRUK YAPIP HAVAYA KALDIRAN STALİN BUDALALARINA İNAT
SAĞ ELİNİ BOZKURT YAPIP YA ALLAH BİSMİLLAH ALLAHU EKBER DİYEN BOZKURTLARI SEVİYORUM...

DİRETMELERE BOYUN EĞENLERE İNAT
BASKI VE ZÜLÜM KARŞISINDA ÖLÜME YÜRÜYENLERİ SEVİYORUM...

DENİZ GEZMİŞE İNAT
RUHİ KILIÇARSLANI SEVİYORUM...

STALİNE İNAT
BAŞBUĞUMU SEVİYORUM...

NAZIMA İNAT
NECİP FAZILI SEVİYORUM...

KAHPE YÜREKLERE İNAT
GÖNÜLDAŞLARIMI SEVİYORUM...




Bu mesaj 1 kez ve en son nur_66 tarafından 16.10.2006 - 21:05 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 16.10.2006 - 21:04
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ülkesinden utanan Tarihci
nursuz su an offline nursuz  
ülkesinden utanan Tarihci
227 Mesaj -





Türk vatandaşlığına geçmek isteyen Fransız tarihçi 1789 devriminde yaşananları anlattı.



İnsan derilerinden elbise yapmışlar
Sözde Ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasa teklifine tepki gösteren Fransız tarihçi Jean-Mıchel Thıbaux, Türk vatandaşlığına geçmek için girişimde bulundu.
Fransız tarihçi, bir Türk arkadaşı aracılığıyla, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Antalya Milletvekili Mehmet Dülger,e konuyu iletti. AK Partili Dülger de Fransız tarihçinin bu talebini, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,a iletti.

Dülger,in verdiği bilgiye göre "konuya sıcak bakan" Başbakan Erdoğan, söz konusu talebin, İçişleri Bakanına da iletilmesini istedi. Dülger, görüştüğü İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu,nun, başvurunun yapılmasının ardından konunun değerlendireceğini söylediğini belirtti.

"BU UCUZ POLİTİKA METODUNA İSYAN EDİYORUM"

Fransız Tarihçi Jean-Michel Thıbaux,nun, Türk arkadaşına gönderdiği, vatandaşlığa geçme dileğini anlatan elektronik postada, şu görüşler yer alıyor:
"6 yıl önce Türkiye,yi, Ermeni soykırımını tanımaya zorladıkları zaman onu savunmayı üstlenmiştim. Bir kere daha Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Avrupa Birliğine girmek istiyorsa, Türkiye,nin bu yönde hareket etmesi gerektiğini söylüyor.
Türk dostlarıma, burada bir şantaj söz konusu olduğunu ifade etmek isterim ve 6 sene önce olduğu gibi, açıklanmamış amacı, topraklarımızın üzerinde yaşayan Ermeni kökenli insanların seçim sırasında iltifatlarına mazhar olmak olan bu ucuz politika metoduna isyan ediyorum.

Türkiye de Fransa,da 1789 Devrimi esnasında yapılan katliamın tanınmasını isteyebilir. Yüzbinlerce Fransız, bu kanlı yıllar boyunca ölüme gitti. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik adına insanların kafası giyotinde kesildi. Erkekler, kadınlar ve çocuklar gırtlaklandı, parça parça edildi, kurşuna dizildi, yakıldı. Dehşet her tarafı kaplamıştı. Meudon atölyelerinde, işkence edilen insanların derilerinden elbiseler dikiliyordu. Ölülerin yağları hapishane mutfaklarında kullanılıyordu.
İşte büyük ihtilalin gerçekleri ve işte Fransa,nın yaptıklarını itiraf etmek için niçin Türkiye,nin hak sahibi olduğu...
O zaman milyonlarca Kızılderili,yi yerlerinden ettikleri için Amerikalıları, Orta Amerika,da ve Güney Amerika,da yerli medeniyetleri ortadan kaldırdıkları için İspanyolları da itham etmek gerekir. Bu şartlarda bütün insanlık tarihi yeniden gözden geçirilmeli ve hiçbir topluluk, bunun dışında kalmamalıdır."

"TÜRKİYE,Yİ SAVUNAN AZ SAYIDA İNSANDAN BİRİYİM"

Türkiye,nin kendini doğrulamaya ihtiyacı olmadığını, genç nesillerin daha iyi bir dünya özlemi içinde olduklarını ve geçmişten dolayı suçlu tutulamayacaklarını ifade eden Thıbaux, şöyle devam etti:
"Oğullar, babaların suçlarının sorumlusu değillerdir. Artık Türkleri işaret parmağımızla göstermekten vazgeçelim. Onlar pek çok noktada bize ders verecek durumdadırlar. Türkiye,yi seviyorum ve Avrupalı entelektüeller arasında onu savunan az sayıda insandan biriyim. Eğer Türk Hükümeti onaylarsa ve beni Türk tabiyetine kabul ederse, artık Türkiye benim vatanım olacaktır."




Ekleme Tarihi: 14.10.2006 - 01:18
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: KANUNU SULAN SÜLEYMANIN FERMANI..
nursuz su an offline nursuz  
KANUNU SULTAN SÜLEYMANIN FERMANI..
227 Mesaj -
Türkiye'yi sırtından hançerleyen Fransa, Şarlken karşısında aciz kalınca Osmanlı'dan yardım istedi. Ve Kanuni öyle bir ferman yazdı ki, tüyleriniz diken diken olacak


Fransızlar Şarlken karşısında aciz kalınca Osmanlı'dan yardım istediler. Kanuni'nin Ocak 1526'da Kral Fransuva'nın yardım isteğine karşı gönderdiği ferman Fransa'nın içine düştüğü acizliği gözler önüne seriyordu....

Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Avrupa'da büyük bir mücadele cereyan ediyordu. Habsburg İmparatorluğu akrabalık bağlarıyla Avrupa'nın önemli bir kısmında hâkimiyet kurmuştu. İtalya, İspanya, Avusturya, Almanya ve Macaristan gibi ülkeler dolaylı veya direkt olarak Habsburg İmparatorluğu'na bağlıydı. Habsburglar'ın önünde direnen tek güç Fransa ve İngiltere idi. Osmanlılar'ın Avrupa'daki bu mücadeleye karışmaları siyasi dengenin yeniden kurulmasını sağladı.
Kutsal Roma-Cermen İmparatoru Şarlken, Fransa Kralı Fransuva'yı 24 Şubat 1525'te Kuzey İtalya'da Pavia Muharebesi'nde mağlup edip, esir aldı. Fransızlar, Şarlken karşısında aciz kalınca, o dönemde Hıristiyanlığın en büyük düşmanı olarak kabul edilen Osmanlılar'dan yardım istediler. Kanuni'nin Ocak 1526'da Fransuva'nın yardım isteğine karşı gönderdiği ferman Fransa'nın içine düştüğü acizliği gözler önüne seriyordu...

AVRUPA'NIN HARİTASINI BİZ ÇİZDİK

16. yüzyılda Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi milli monarşiler, Osmanlılar'ın, Habsburglar'a karşı mücadeleye girmesiyle hayat hakkı bulabildi. Nitekim 1532'de Fransa Kralı Fransuva, Venedik elçisine Şarlken'e karşı Osmanlılar sayesinde güvence altında olduğunu söylüyordu. Osmanlılar, Fransa'yı asker göndererek, para vererek veya ticari ilişkilerle Habsburglar'a karşı kuvvetlendirdiler. Kanuni 1533'de Fransa Kralı'na, Şarlken'e karşı İngiltere ve Alman prensleri ile bir ittifak yapması için 100 bin altın göndermişti.
Kanuni Sultan Süleyman, 1543'te Macaristan üzerinden Habsburglar'ın üzerine yürürken Barbaros komutasındaki Osmanlı donanması Fransızlar'a yardım için Marsilya'ya gitti. Barbaros, Ocak 1543'te Marsilya'ya ulaştı ve büyük törenlerle karşılandı. Osmanlı donanması o kışı Fransa'nın Toulon şehrinde geçirdi. Bahar geldiğinde Osmanlı donanması İspanyollar'ın elindeki birçok kaleyi alıp, Fransızlar'a verdi. İspanyol donanması Barbaros'tan korktuğundan yardıma gelememişti. Osmanlı donanması kışı, yine Toulon'da geçirdi. 1544 Baharı'nda harekat yeniden başladı. Barbaros, ele geçirdiği toprakları Fransızlar'a verdikten sonra İstanbul'a döndü.
Fransuva'dan sonraki Fransız kralları da Habsburglar karşısında Osmanlılar'dan yardım almaya devam ettiler. 1569'da Fransa'ya verilen ticari imtiyazlardan sonra Osmanlı topraklarında ve nüfuz bölgelerindeki ticaret bu ülkelerin ekonomik açıdan kuvvetlenip, büyümesine sebep oldu. Osmanlı tarihçiliğinin en önemli ismi Halil İnalcık hocamız, İngiliz ve Fransızlar'ın gerek imparatorluk topraklarından aldığı hammaddelerin, gerekse ülkelerinde imal ederek Osmanlı ülkesinde sattıkları ürünlerin kapitalizmin gelişmesinde önemli rol oynadığını söyler.

AVRUPA'DA TÜRKLERE YER YOK

1589 ile 1610 arasında Fransa tahtında bulunan Dördüncü Henri zamanında, Fransa'da krallığın otoritesi yeniden tesis edildi. Ülke ekonomisi bir düzene sokuldu. Dördüncü Henri, Fransa için hayati önem arzeden Osmanlı İmparatorluğu ile ticari ve siyasi ilişkileri devam ettirdi. Ancak bizimle görünürde dost olan Fransa Kralı Dördüncü Henri eline geçecek ilk fırsatta bizi arkadan vurmayı planlamıştı. Avrupa Birliği'nin ilk fikir babalarından olan Fransa Kralı, Habsburg İmparatorluğu'nu dağıtıp, müttefiki olan Türkler'i Asya'ya sürdükten sonra Rusya'nın dışarıda bırakıldığı yeni bir Avrupa kurmayı tasarlamıştı.
Fransızlar, Osmanlılar'dan aldıkları destek sayesinde ayakta kaldıklarını çabuk unuttular. 17. yüzyılın ortalarından itibaren bir taraftan Osmanlı İmparatorluğu'nun nimetlerinden istifadeye devam ederken, diğer taraftan aleyhimize çalışmaya başladılar. Fransa, Güneş Kral lakaplı Fransız hükümdarı 14. Louis zamanında Girit'te Osmanlılar'a karşı savaşan Venedikliler'e yardım gönderdi. Daha sonra da bir numaralı düşmanları olmasına rağmen Avusturya'ya bile Osmanlı karşısında yardım etti. Sadrazam Fazıl Ahmed Paşa, 1663'te Avusturya seferinde Uyvar'ı fethetti.
Viyana'nın surları ve tahkimatı zayıf olduğu için fethe uygun durumdaydı. Osmanlı ordusu, Sengotar'da Avusturya kuvvetleri tarafından karşılandı. Meydan muharebesinin başlarında Osmanlılar üstünlüğü ele geçirdiler. Ancak bu muharebe için Avusturya'ya hiç ummadıkları bir ülkeden yardım gelmişti. Avusturya ordusuna yardıma gelen Fransız birliklerinin muharebeye müdahalesi, Avusturya'yı bozgundan kurtardığı gibi savaşı aleyhimize çevirdi.


İŞTE O FERMAN


Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allah'ın yeryüzündeki gölgesi Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Azerbaycan'ın ve Şam'ın ve Halep'in ve Mısır'ın ve Mekke ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen'in ve nice memleketlerin sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım. Sen ki Fransa vilayetinin Kralı Fransuva'sın.
Hükümdarların sığındığı kapıma elçinizle mektup gönderip, ülkenizi düşman istila edip, şu anda hapiste olduğunuzu bildirip, kurtuluşunuz konusunda bizden yardım talep ediyorsunuz. Söylediğiniz her şey dünyayı idare eden tahtımızın ayaklarına arz olunmuştur. Her şeyden haberdar oldum. Yenilmek ve hapsolunmak hayret edilecek bir şey değildir. Gönlünüzü hoş tutup üzülmeyesiniz. Böyle bir durumda atalarımız düşmanları mağlup etmek ve ülkeler fethetmek için seferden geri kalmamışlardır. Biz de atalarımızın yolundayız ve daima memleketler ve alınmaz kaleler fetheylemekteyiz. Gece gündüz daima atımız eyerlenmiş ve kılıcımız belimizde kuşatılmıştır. Yüce Allah hayırlara bağışlasın. Allah'ın istediği ne ise olur. Bundan başka haberleri gönderdiğiniz adamınızdan öğrenesiniz. Böyle biliniz





Bu mesaj 3 kez ve en son nur_66 tarafından 13.10.2006 - 02:06 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 13.10.2006 - 02:04
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Sevmek Nedir ???
nursuz su an offline nursuz  
SEVGI NEDIR
227 Mesaj -
Kişi sevdiğiyle olmak ister!. Sevdiğinin hâliyle hâllenir Sevgisi kadar, onunla yaşar!. Sevginin ne olduğunu tam olarak bilemediğimiz için, çoğunlukla, beğeni ile sevgiyi birbirine karıştırırız.

Beğeni yanında sahip olma arzusuyla açığa çıkar!.Bir nesneden hoşlandığında, beğendiğin şeye sahip olmak ve üzerinde tasarruf edebilmek arzusuyla yaşarsın Bu tüm mahlukatta çok yaygın bir duygudur!. Kimi, beğendiğini cebine sokar; kimi beğendiğine tasma takıp yanında taşıyarak onunla hava atmak ister; kimi yakalayıp inine sürükler Her mahlûk yaradılış fıtratına göre, beğendiği üzerinde tasarruf etmek ister.

Sevmek ise bundan çok farklıdır

Sevince, yalnızca sevdiğin için yaşamak istersin!. Yalnızca yanında olmak, yalnızca onun olmak, yalnızca onun zevk aldığıyla zevk alıp, sevmediğinden kaçmak istersin! Sevdiğin öylesine sarmıştır aklını, fikrini, ruhunu ki, her şey sana, onu hatırlatır; yanında iken bile onun içinde olmak istersin! Yakınlık bile uzak gelir sana! Sen kaybolursun, sende; sevdiğin kalır yalnızca, beyninde!.. Onun bakışıyla bakar, onun değerlendirmesiyle değerlendirir, onun diliyle konuşmaya başlarsın!. Gözün ondan başkasını görmez, kulağın ondan başkasını duymaz, elin ondan başkasına uzanmaz olur!.

Her an sana sahip olmasını; varlığının, tasarrufunun her an üzerinde olmasını, her an seni kucaklamasını istersin! Bedensel yakınlık bile, korkunç uzaklık gibi gelir sana; ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir şuur olmayı dilersin!.

Sevgi, fıtratın müsait ise, sevdiğinde yok edesiye yakar seni; ve gün gelir kaşında-gözünde, yüzünde-dilinde sevdiğini görürler de, sen o olmuşun derler!



Beğenen sahip olmak ister

Seven ise sevdiğinde yok olur; feda eder her şeyi sevdiği uğruna!.

Bazılarının da sevgi kokusu sürülür üstüne aşığım sanır!. Ama sevdiği uğruna, fedakarlık etmeye gelince sıra, o koku siliniverir üzerinden kopamama sabunuyla!. Parasından kopamaz Mevkiinden kopamaz Yakınlarından kopamaz İçinde yaşadığı ortamın güzelliklerinden kopamaz Etraf,tan kopamaz!. Derken kusurlar belirmeye başlar sevdiğini sandığının üzerinde Eksiklikler görmeye başlar, yetersizlikler görmeye başlar Bunlar önce acıma duygusuna dönüştürür sevgisini; uzaktan acıyarak seyretmeye başlar Sonra tatlı bir anıya dönüşür, sevgi sandığı duyguları!. Bu tecrübe gösterir ki, onun fıtratında sevgi programı yoktur!.. Beğeniyi, sevgi sanmıştır!..

Uzaklaşma ondan gelmemiş de, karşısındakinden gelmişse, bu defa nefret,e döner beğeni ondan intikam alma duygusu gelişir içinde ve vicdanla intikam dalgaları arasında bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terkedilmişliğin, uzaklaşmanın, layık olmadığını yaşamanın sanısı içinde!..

Oysa yalnızca, fıtratında olmayan gerçek sevginin sonuçlarını yaşamaktadır!. Cüzdanı için, güzelliği-yakışıklılığı için, kendisine hoş gelen huyları için, mevkii-koltuğu için, ilmi için beğenmiştir; sevdiğini sanmış; sahip olamayınca da arzusuna erişememenin düş kırıklığı içinde kopmuş; yalnızca çıkarları doğrultusunda yaşamayı tercih etmiştir

Seven ise göze almıştır kopmayı Dışlanmayı Paradan-puldan, namdan nişandan, dosttan akrabadan uzak kalmayı

Fıtratından gelir sevgi!. Kulluğu sevmek üzeredir!. Onunla, sevmeyi yaşamak istediği için yaratmıştır onu Yaratan O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan!

Seven, karşılıksız sever!

Beğenen karşılığını ister!.

Benim istediğim gibi yaşarsan seni boğarım sahip olduklarıma, der beğenen!.. Onun zaten fıtratında yoktur sevgi, bilmez aşkın ne olduğunu!.. Ne üzere yaratılmışsa, odur tüm meşgalesi Karınca gibi çalışır maymun gibi çiftleşir; aslan gibi yavrularına sahip çıkar Ama pervane gibi sevemez!. atamaz kendini ateşe!.

Sevgi sonunda yanmayı getirir!.. Beğeni ise sonunda kaçmayı!.

Beğenen mahlûkat çoğunluğuna göre, sevgi delilikten bir türdür!.. Anlamazlar onlar, sevdiği uğruna, etraf ne derse desin deyip, her şarta katlanmayı! Ve delillik bu derler

Beğenme bir tür hobi,dir! Bazen ömür boyu sürer, bazen birkaç yıl, bazen bir kaç ay!..

Sevgi bir ömür boyudur! Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen coşar ama hiç gerilemez!. Çoğunlukla karşısındakinden yüzünü göstermesinden gelir sevgi insana!.. Bazen de özünden gösterir yüzünü O! O zaman onlar için derler ki, Allah,a aşık oldu!..

Kendine seçtikleri”dir sevenleri bir çehreden! Özünden sevgiyi yaşayanlardır, mukarrebleri!

Hünerlerini sergilemek için yaratmıştır herşeyi

Sevmek için yaratmıştır sevilenleri!.

Gözlerinde seyretmek için gözleri olarak yaratmıştır aşk,ı yaşattıklarını!..

Avam anlamaz ve bilmez bu aşkı!. Bunun aşk olduğunu!..

Oysa gerçek aşk O,nun ateşine pervane gibi atılıp; varlığını O,nda yitirip; O,nun Bakiliğini yaşattıklarıdır gerçek aşıklar!..

Özel bir fıtratla gelmişlerdir onlar, aşık olmak için!.. Yaşamları boyunca bir değer taşımamıştır dünya ve içindekiler!..




Bu mesaj 2 kez ve en son nur_66 tarafından 12.10.2006 - 23:06 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 12.10.2006 - 20:28
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Vatan Satılırmı...........
nursuz su an offline nursuz  
TÜRK
227 Mesaj -
OGUZ Soyuyla YAŞARIM
Ergenekon'u AŞARIM
Beni Düşman Belleyenin
Yazık!!! Aklına ŞAŞARIM

İnsanımın Gözü PEKTİR
Kalbi Temiz Yüzü AKTIR
Mertlikte Dunyada TEKTİR
Dik Oturur Dik DURUR

Yumuşak,,Güler YÜZLÜDÜR
Hamuru Dostluk ÖZLÜDÜR
Sanmaki Çakal GÖZLÜDÜR
Şimşek cakar KURT BAKAR

Namertle Hiç İşi YOKTUR
Yüreği Pek Gücü COKTUR
Elindeki Yay'la Ok'tur
Kol Kalkınca KAN AKAR

Dosttur Düşmanlık İSTEMEZ
Kin Gütmez,,Nefret BESLEMEZ
Kelimeler Övgüye YETMEZ
TÜRK'TÜR BAŞKA SÖZ İSTEMEZ





Bu mesaj 3 kez ve en son nur_66 tarafından 12.10.2006 - 00:42 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 12.10.2006 - 00:41
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: BENİM SEVDAM BU İŞTE
nursuz su an offline nursuz  
BENİM SEVDAM BU İŞTE
227 Mesaj -
BENİM SEVDAM BU İŞTE

Selamun aleyküm ...Allah,ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.Yıllara,insanlara,insanlıktan nasibini almamışlara yenik düşmeyecek bir sevda benimkisi.Kimseye yılmayacak bir sevda.Kimsenin önünde bana baş eğdrmeyecek bir sevda.Kalbimi bu sevdanın alevine teslim ettiğim günden beri yangın yerine dönen kalbim belki de ilk defa böylesine huzura kavuştu.Ben onun ne kara gözlerini,ne de yay gibi kaşlarını görüpte sevdim.Ben bu sevdaya öyle şimdiki gençler, yani akranlarım gibi özenti niyetine de başlamadım.Benim sevdam öyle günümüzdeki gibi geçici bir saman alevi aşkı değil,benim sevdam benim davamdır.Benim kalbime böylesine yangın yerine döndüren kıvılcım,babamın bana verdiği edebin kıvılcımıdır.Babamın bana verdiği edep ise Türk-İslam davasının özünde yatan fazilettir.Kalbimi bu ateşe teslim ettiğim günden beridir,kalbimi ülkü denen nazlı geline kaptırdığım günden beridir,sevdam o kadar büyümüştür ki kalbim de davamdan ve yaradanımdan başkasına yer kalmamıştır.
Yunus,un Yaradılanı Yaradandan Ötürü Sevmek düstüruyla yaşamayı öğrendim.İnsanların insanlardan sebepsiz yere nefret etmemesi gerektiğini öğrendim.Fakat bu dava insanın kalbinin tüm güzelliklerinin açtığı gibi eğer nefret ederse,sevdası kadar nefret ettiğini de öğrendim.Bu dava yolunda yürüyen insanların namus,şeref,gurur,onur gibi kavramları bayrakla bir seviye de taşıdığını,nasıl bayrak yere asla ve asla inmeyecek,yerlerde sürünmeyecekse gururunu,şerefini,namusunu,onurunu ayaklar altına aldırtmayacağını öğrendim.İnsanların yüzüne diyemeyeceklerini asla arkalarından konuşmayacaklarını öğrendim.Ben bu davadan ümitsizliğe kapılınmaması gerektiğini öğrendim.Yani davam batıl değil ki ümidim kırılgan olsun!Ben bu davadan herşeye rağmen,herkese inat insan olmayı,insan gibi yaşamayı öğrendim.Kısaca ben bu davadan ben olmayı öğrendim.
Artık yaşıyorsam,yaşama amaçlarım;
1-)Allah,a layık bir kul olabilmek
2-)Vatanıma ve Babama layık bir evlat olabilmek
3-)Davasına,bayrağına,vatanına,ceddine şerefi ve namusu gibi sahip çıkan bir ülkücü olabilmek.Tıpkı Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş gibi.
4-)Turan,Kızıl Elma için çabalayan gerekirse de bu ülkü uğruna gözünü kırpmadan,canını veren bir türk olabilmek
5-)Bu vatana ve böylesine karşılıksızca bize sahip çıkan anam gibi bir Türk Kadını olup bu topraklar için hayırlı evlatlar yetiştirmektir.
Ben bu topraklar için,bu dava için canını,gözünü bir defa bile kırpmadan feda eden bir neslin torunuyum.Ben onların KARDEŞİYİM...Ben Hatice Önkuzu,Hatice Özmenem,Hatice Pehlivanoğlu,Hatice Sazak,ım.Benim içim de daha binlerce hatta yüzbinlerce Hatice var.Onlar içim de yaşadıkça Eller geçsin ben vazgeçmem davamdan,diye haykıracağım bu çakalların içinde.
Etrafımız ya çakallarla ya da kurt postuna bürünmüş insanlıktan nasibini almamış itlerle dolu olduğu bu günler de,ben de onlara inat başım dik,anlım pak bir şekilde gökler de dalgalanan nazlı al bayrağıma gözlerim dolu dolu bakarak ne mutlu bu vatan için hayırlı bir Türk olana.
Beni böylesine Türk-İslam ülküsüyle yoğuran babamdan,herkesten Allah razı olsun.İnşallah onlara layık bir ülkücü olabilirim.
Şu gökleri dolduranın
Ol deyince olduranın
ALLAH,in99 adı ile...
Saygı ve Sevgi ile ...





Bu mesaj 2 kez ve en son nur_66 tarafından 12.10.2006 - 00:33 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 12.10.2006 - 00:31
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Vatan Satılırmı...........
nursuz su an offline nursuz  
Vatan Satılırmı...........
227 Mesaj -
Vatan Satılırmı! ! !


Dün gece rüyamda bakın ne oldu
Atam OĞUZ gelip karşımda durdu
Buyur diyecektim tokadı vurdu

Dedi; bu memleket çokmu değersiz
VATAN satılır mı kimbu şer....siz.

Malazgirt'ten geçip gelmiş ALPARSLAN
Görmüş ki yırtılmış yazdığı destan
Ağlamaklı olmuş gözleri yastan

Dedi; aldırmayın elime gürzü
VATAN satılır mı kimdir bu d...zü.

ATATÜRK dedi ki bu nasıl meclis
Bunların çoğunun soyu belirsiz
Bu tablodan suçlusunuz hepiniz

Dedi; yüreğime düştü bir sızı
VATAN satılır mı vurun kansızı.

Hepsini dinledim başım önümde
Belki payım vardı bunda benim de
Doğrulup haykırdım tam önlerinde

Dedim; işte yemin söz hepinize
Dersi verilecek bu şer.....size.





Bu mesaj 1 kez ve en son nur_66 tarafından 12.10.2006 - 00:17 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 12.10.2006 - 00:16
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: B I R M I L L E T K I
nursuz su an offline nursuz  
B I R M I L L E T K I
227 Mesaj -
BiR MiLLETKi;
Cesur...Karali ve azimli...nazli gelin gibi göklerde süzülen yari;ay-yildiz bagimsizligin simgesi...sevdasi vatani icin canini feda etmis;edecek...tarihi buram buram zafer ve destan kokan... Güne Ezanla baslayip günü Ezanla bitiren...
Onurlu...Vatani görevini yapmaya ugrunda ölmek icin binlerce cani olsa yinede vermek icin giden...Cünkü onlar icin sevdalari ne 2 heceli kelime nede 5 harfli bir kelime...Can,kan,hayat hersey...Ac ve acikta kalan,Nene hatunlarininda yardimlariyla gelecek nesillerin rahat bir yasam surmelerini,yarini namerin eline dusurmeyen,sevdasina namerdin ayagini bastirmayan atalari...
Bedeni gurbette olsada gönlü sevdasinin hasretini ceken...Kilise caniyla yankilanan kulaklarin EZANLARA hasreti...sevdasindaki;agacin altindaki huzur kadar,suyundaki saflik ve tpragindaki bereket kadar hicbir yerde bulamayan...kimselerin gormedigi geceler gurbette yani gidilinip dönülmeyen varilip gelinmeyen yerde gözleri yagmura niyletlenen...ardindan yumunca iri gozyaslarini sicim gibi pespese ulayiveren...geceleri yildizlara el uzatan...bir umut görünmeselerde...yildizlar memlekettir cunku...memlekete yildizlar kadar uzak ve ulasamayanlar...en buyuk özlemi vatana ceken...gitmek isteyince gidemeyen...havasini solumak isteyip soluyamayan...bicare gönlü "VATAN" diye yanan...vatani burnunda tüten...ona kavusacagi zaman sanki heyecan denizinde yikanan...

UMUT KIZGIN GUNESI PERDELEYEN BULUTTUR...
TOPRAGA DÜSEN TOHUM TANESIDIR...
HABER DUALARLA BEKLENEN BEREKET....

geceleri uykusuz kalan...saatleri gözyaslarinin önünde eriten...hani yildizlar memleketti ya...kimsesizligine yanan yildizlara...
iste vatandada olsa gurbettede olsa yüreginde VATANI,DiNi,BAYRAGI,MiLLETi olan tarihiyle onur ve gurur duyan YÜCE TÜRK MiLLETi...

selam olsun günüllere...
bizden bizim illere...



Ekleme Tarihi: 11.10.2006 - 23:22
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Danimarkadan ikinci karikatür edepsizliği
nursuz su an offline nursuz  
diyalokculara sorun
227 Mesaj -
SELAMÜNALEYKÜM KARDESLERIM

KIZMANIZI ANLIYORUM AMA KARDESLERIM BIRDE DIYALOKCULARA SORUN BELKIDE YINE DIYALOK MEYVESINI VERMIYE BASLIYOR DERLER ONLAR GINE DIYALOKTA ILERLEME VAR DEYIP BU YAPILAN AHLAKSIZLIKLARINDA BIR DIYALOKUN PARCASI OLDUKLARINI SAVUNUYORLARDIR...ayni serefsiz papazin serefsizce konusmasindan sonra dedikleri gibi






Bu mesaj 1 kez ve en son nur_66 tarafından 10.10.2006 - 21:27 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 10.10.2006 - 21:26
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: KEŞİŞ 16. Benediktus
nursuz su an offline nursuz  
KEŞİŞ 16. Benediktus
227 Mesaj -
Katolik Kilisesinin sözümona ruhani lideri, mumya tipli Keşiş Benediktus, içinde var olan pislikleri, kin ve nefret duygularını Bizans imparatoru İkinci Mihail Paleologos tarafından ifade edildiği ve Prof. Theodore Khoury tarafından kaleme aldığı ifade edilen diyaloglarından alıntılar yaparak, bir nevi maşa kullanarak dile getirmiştir.



Bu yüzsüz, mertlik ve erkeklik özelliklerinde uzak, kaypak, insanlıktan nasiplenmemiş kirli ruhlu yaratıklar, tarih boyunca hiçbir zaman farklı , dik duruş sergileyen bir davranış içerisinde olmamışlardır.



Her zaman üstün fesatlık vasıflarını kullanarak insanlığı kan ve gözyaşına mahkum eden şeytanın taşaronları, şimdide hasta ruhlu ve kalıtımsal özelliklerini kendi nesillerine aktaran Bizans imparatorunun sözlerini kaynak göstererek bünyesindeki irinleri bu şekilde akıtmayı uygun görmüştür.



Yakın geçmişine göz atması gereken Şeytanın baş taşaronu, kardeşi Hitleri, yakın akrabası mussolini'yi, çağımızın vampiri, kan içici Bush alçağını görmezlikten gelerek, bu şerefsiz mahlukların yaptıklarını yok sayarak islam aleminin kutsallarına saldırmakla cami duvarına işeyen köpekten farksız olduğunu ispatlamış olmaktadır.



Şayet bizi yönetenler Dinimizi, Peygamberimizi bu şerefsiz mahlukun kudurmuşcasına yaptığı saldırılardan korumayacak ve bu kutsal topraklara şeytanın taşaronunun ayağının basılmasına izin vereceklerse ,,onlarında bu alçaktan farkı yoktur,, demeğe hakkımız olacaktır.



Ekleme Tarihi: 02.10.2006 - 03:35
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: YAN GELIP YATANLAR
nursuz su an offline nursuz  
YAN GELIP YATANLAR
227 Mesaj -















Ekleme Tarihi: 22.09.2006 - 21:32
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: İLK BEŞ DAKİKA VE BİR ÖMÜR
nursuz su an offline nursuz  
İLK BEŞ DAKİKA VE BİR ÖMÜR
227 Mesaj -
............ ili kırsalında teröristlerin dur ihtarına ateşle karşılık vermesi sonucu çıkan çatışmada .... güvenlik görevlisi şehit oldu.

Ya da

............ ilinde devriye görevini yerine getiren ........ aracına açılan ateş sonucu ......... güvenlik görevlisi şehit oldu.Ya da

Ya da

............ ili kırsalında teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu ..... asker yaralandı

Bu nasıl başlar biliyor musunuz?

Hava o kadar sıcaktır ki beyninizdeki sıvının buharlaşıp uçtuğunu düşünürsünüz. Oluştuğu anda kuruyup giden ter damlacıklarından geriye kalan tuzlar yüzünüzün ve hatta elbisenizin her yanını kaplamıştır.

Avucunuzun içindeki ter, yüzünüzdeki gibi kolay kurumadığı için elinizdeki tüfeğinizin metal kısmı avucunuzun içinde vıcık, vıcık oynar. Ter ile ıslanan çeliğin kokusu avucunuzun içine ve elinizi sürdüğünüz her yere siner.

Önünüzde yürüyen adamın, ayağının kuru toprakla her temas edişinde çıkan toz, ağzınızın kupkuru olmasına ve zor nefes almanıza sebep olur.

Sırt çantanızın askı kayışları yüzünden omuzlarınızı hissetmezsiniz. Kült ağrıları ancak çantayı sırtınızdan çıkardığınızda fark edersiniz.

Bastığınız her taş parçası, her çalı ve bir ayağınızın kaplayabildiği her yeryüzü parçasından çıkan sesi duyarsınız.

Yürüdüğünüz yerdeki her Ağustos böceğinin sesini, dallardaki kuşları, yüzünüzün etrafında ürkütücü devriye uçuşları yapan arıların kanat seslerini, ağzınıza ve yüzünüze ya da herhangi bir yerinizdeki küçük yaraların üzerine konmaya çalışan sineklerin vızıltılarını, ayağınızı bastığınız yerden havalanan yeşil çekirgenin küçücük cüssesine rağmen çıkardığı tok kanat sesini en ince ayrıntısına kadar duyarsınız.

Sonra, kendi teçhizatınızın ve önünüzdeki arkadaşınızın ve arkanızdaki arkadaşınızın teçhizatlarının çıkardığı düzensiz seslerin her birini ayrı ayrı duyarsınız.

Ve aynı anda önünüzdeki arkadaşınızın nefes alışlarını duyarsınız, öksürmesini ve hapşırmasını da duyarsınız.

Telsizinizden çıkan seslerin ve cızırtıların her biri ayrı ayrı katılır bu senfoniye.

Ter ve tozun birleşmesinden oluşan kaygan çamur, postalın içindeki tüm ayağınızı kaplamıştır, çoraplar önce su toplayıp sonra patlayan yerlere adeta bir deri gibi yapışmıştır.

En çok yapmak istediğiniz şey ayaklarınızı yıkayıp, çoraplarınızı değiştirmektir. Ama bu çok büyük bir lükstür o anda. Çünkü...
Çünkü hangi çalının dibinde, hangi kayanın arkasında sizi beklediğini bilmediğiniz ihaneti arayıp bulmanız ve yok etmeniz gerekmektedir.

Bütün masumların hayatı ve huzuru size emanet diye, öğretmenler bayrak direğine asılmasın diye, kundaktaki bebekler kurşunlanmasın diye, binlerce yıllık emanete halel gelmesin diye kahpeliği ve ihaneti yok etmeniz gerekmektedir.

Çünkü bunun için bayrağın, silahın, namusun ve şerefin üzerine yemin etmişsinizdir.

Çünkü önemli olan ayağınız değil, ülkeniz, bayrağınız ve onurunuzdur.

İşte bu yüzden lükstür ayak yıkamak, çorap değiştirmek. İşte bu yüzden senfoniye dönüşmüştür bütün o düzensiz sesler güruhu. Sonra!..
Sonra birden tüm sesler kesilir, bıçağın dalı kestiği gibi, makasın kâğıdı, pensenin bir hoparlör kablosunu kestiği gibi... Bir anda... Kuşların sesleri, arıların ve sineklerin vızıltıları, çekirgenin kanat sesleri hepsi bir anda biter.

Gözlerinizi açtığınızda önünüzdeki arkadaşınızı değil, gökyüzünü görürsünüz, yere düşmüş olduğunuzu anlamanız birkaç saniye sürer.

Tek hissettiğiniz kesif bir barut ve yanık et kokusudur, yüzünüzün toprak parçalarıyla kaplandığını fark edersiniz, temizlemek için çalışmazsınız.

Arkadaşlarınızın bağırarak koşuşturduğunu görür ama kulağınızdaki çınlama ve uğultudan seslerini duyamazsınız. Sesleri yavaş yavaş duymaya başladığınızda ayağa kalkmaya çalışırsınız ama başaramazsınız.

Yine birkaç saniye sonra arkadaşlarınızın sesleri arasında mayın kelimesini ayırt eder ve kalkmaya çalıştığınızda ayağınızdaki yoğun ağrıyı fark edersiniz.

Ayağınız yoktur ama yine de ağrıdığını hissedersiniz.

Ne olduğunu anlamak için baktığınızda ise parçalanmış pantolonunuzun ve kopmuş ayağınızın farkına varırsınız. İşte her şey o anda başlar.

Avazınız çıktığı kadar bağırırsınız. Sonra, nefesiniz biter. Sonra, yeniden nefes alırsınız ve yeniden bağırmaya başlarsınız. Sonra yine nefesiniz biter ve yeniden, yeniden ve yine...

Yanınıza ilk gelen arkadaşınız size, fazla bir şey yok, sadece küçük bir yara gibi telkinlerde bulunur. Ama siz arkadaşınız konuşurken de, helikopterle hastaneye götürülürken de artık bir ayağınızın olmadığını biliyorsunuzdur. Hep bir soru çınlar kafanızın içinde “neden ben, neden ben, neden ben????

Hastanede geçen aylar, tedavi ve terapilerde geçen yıllar sonunda, dizkapağınızın on iki santim altından takılı olan ve her akşam yatarken veya banyoya girerken çıkarıp kenara koyduğunuz takma bacak artık bir uzvunuz olmuştur.

Ama bunun önemi yoktur çünkü bu fedakârlığınız sayesinde vatan var olacaktır. Sizin bir bacağınızın ne önemi vardır ki!

Artık koşamayacak olmanızın, yazın herkes gibi havuza, denize giremeyecek olmanızın da hiç önemi yoktur. Vatan sağ olsun yeter.

Sonra birilerinin, sizin ödediğiniz vergilerle Fransız televizyonlarında, uğruna yarım kaldığınız vatan hudutlarını hiçe sayan programlara finans sağladığını okursunuz. Aynı dillerin bundan pişmanlık duymadıklarını söylediklerini de okursunuz.

Pamukları, Dinkleri, okursunuz, Bizans çocuğuyum diyenleri duyar, Ali Kemallere tanık olursunuz, koçlar gibi satanları görürsünüz. .

Türk Bayraklarının yakıldığını, görürsünüz. Başlarına çuvallar geçirilip aşağılanarak elleri arkalarından bağlanan Türk askerlerini görürsünüz.

Bu aşağılanmaya cevap verecek tankların motor seslerini, helikopterlerin kanat seslerini, piyadelerin intikam yeminlerini duymayı beklersiniz ama duyamazsınız.

Onun yerine hainlerin cesetlerinin üstüne örtülen çaputlara bayrak diyenleri görürsünüz, uçaklarını çek, valiyi çek diyen başkanları ve karşılarında kekeleyen riyaseti görürsünüz.

Buda yetmez Türk askerlerinin kendi mahkemeleriniz tarafından,çete diye suçlandığını, yargılandığını görürsünüz.

Yok, yok bu da yetmez. Askere, polise, öğretmene ateş eden, yol kesip soygun yapan, köy yakan, okul yıkan, mayın döşeyen teröristlerin sadece ben bir şey yapmadım demelerinin esas kabul edilip, suçsuz sıfatıyla serbest bırakıldığını görürsünüz.

Susanları, konuşması gerektiği halde susanları görürsünüz, konuşanlar her konuştuğunda, kekeleyenler her kekelediğinde ve susanlar her sustuğunda siz yeniden vurulursunuz, yeniden ölürsünüz her defasında.

Gövdenizden o toprağa akan kan, bu defa içinize akar, inandıklarınıza, uğrunda savaşarak kendi kanınızı akıtmak pahasına tertemiz tuttuğunuz değerlerinize akar.

Sizin kaya arkalarında, çalı diplerinde aradığınız ihanet gelir aklınıza, o mayınları yerleştiren eller gelir. Sorgulamaya başlarsınız: Biz bu ihaneti doğru yerde mi aradık, kuyruğunda dolaştığımız yılanın başı, hep gözümüzün önünde miydi yoksa????diye sorarsınız kendinize.

Onlara verilen maaşın sizin vergilerinizden ödendiğini, içinize sindiremezsiniz, uykularınız kaçar, neden bu vatanı sizin kadar sevmediklerini düşünürsünüz.

Bu vatan onların da vatanı değil mi?

Onlar da, tıpkı benim gibi namusun ve şerefin üstüne yemin etmedi mi? diye sorarsınız kendi kendinize.

Sinirlenirsiniz, üzülürsünüz, on beş yaşında bir askeri okul öğrencisi iken her adımda söylediğiniz, beyninize ve yüreğinize nakşettiğiniz sözler gelir aklınıza VATAN, SANA CANIM FEDA

Geri kalan tüm hayatınızın ilk beş dakikası, böyle başlayacak işte ve hayatınız böyle devam edecektir. Son nefesinize kadar savaşacaksınız ihanetle, her şeye ve herkese rağmen, bu yolda ölene ya da bu ihaneti bitirene kadar.

Siz diyorum, çünkü bu vatan için bedel ödeyen insanların neler yaşadığını, neler hissettiğini, size rağmen ve sizin için neler yaptıklarını, neler yapabileceklerini bilin istiyorum. Okuduğunuz ya da televizyonda duyduğunuzdan daha fazladır yaşananlar.

Yani aslında gazetelerin iç sayfalarındaki, minicik karelerde okuduğunuz;

...ili kırsalında teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu, bir güvenlik görevlisi yaralandı! haberi aslında o kadar da kısa değildir.

Sizin, daha okuduğunuz gazetenin arka sayfasına geçerken unuttuğunuz, falanca mankenin otel odası maceralarına, ya da uyuşturucu komasından ölen oğluna şehit deyip Türk bayrağı örten kadının haberine ayırdığınızdan daha uzun zaman ayırmadığınız bu küçük haber, birileri için bir ömür boyu sürecek ve asla unutulmayacaktır.

Ve siz unuttuktan sonra da başka birileri, ne için???? dendiğinde vatan için diyecekleri fedakârlıklarını size rağmen yapmaya devam edeceklerdir.

Sizin uyuşmuşluğunuza, duyarsızlığınıza rağmen, sizin rahatlığınıza, sizin vicdanlarınıza rağmen bu kahramanca fedakârlıklar ve bu ilk beş dakikalar yaşanmaya devam edecektir.

Asla unutmayınız başınızın üstündeki egemenlik örtüsünün payandası kopan bacaklar, bedeli ise size rağmen bu vatan için akan kanlar, feda edilen canlar, sıcak yuvalarını, babalarının yüzlerini unutan küçücük çocuklarını düşünmeden vakfedilen hayatlardır.

Ne kadarını anlayabilirsiniz veya anlamak sizin umurunuzda mı bilmiyorum, ama birileri bunları yaşadı, birileri hala yaşıyor ve emin olun yaşlı dünya döndükçe, Türk vatanı ve Türk Bayrağı için birileri daha tüm bunları yaşayacak.

Gördüğünüz gibi size bir hayli uzak bir yaşam biçimi bu. Masalarda oturup aydınca sohbetler etmeye hiç benzemiyor değil mi?

Bir an için bile olsa kendinizi onların yerine koyasınız diye siz diyerek yazdım, sizin onlardan biri olamayacağınızı biliyorum.

Siz kim misiniz?
Siz kendinizi çok iyi biliyorsunuz!
Biz de, biz de sizi çok iyi biliyoruz.
Siz de bilin ki biz asla unutmayacağız.

VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN


Oktay Yıldırım , dan ALINTI
Güneydoğu Gazisi Emekli Astsubay





Bu mesaj 1 kez ve en son nur_66 tarafından 22.09.2006 - 21:17 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 22.09.2006 - 21:11
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ben yobazim -- yobazim ben
nursuz su an offline nursuz  
RE: nur_66 rica ediyorum yazınızı düzeltirmisiniz ?
227 Mesaj -
Alıntı
Orijınalı DoLunaY000

Selamun Aleyküm..

Tanri korusun yahudi de diyebilirlerdi...Lütfen düzeltelim...Yanlıs telafuz..

İslam dinini bildiren sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed kutsal kitap Kur'an-ı Kerim ile "TANRI" kavramını reddeder..."Tanrı" nın varolmayıp "sadece ALLAH'ın mevcud" olduğunu vurgular!... Bu gerçeğin farkında mıyız?


İslam Dininin temelini, "LA İLAHE İLLALLAH" sözünün manası oluşturur...

"La İlahe İllallah" ne demektir?

Bu söz basit olarak ele alınırsa;

"TANRI yoktur sadece ALLAH vardır" anlamında değerlendirilir...

Eğer kelimelerin anlamı üzerinde durursak:

"La İlahe"; "La" yoktur; "İlahe", TANRI demektir, yani tapınılacak tanrı yoktur, demektir...

Selam Ve Dua ile..






VE ALEYKÜMSELAM bacim

uyarin icin ALLAH (c.c) razi olsun ..bacim

RAHMAN ve RAHIM olan ALLAH(c.c.) emanet ol bacim
Ekleme Tarihi: 11.09.2006 - 02:23
nursuz üyenin diğer mesajları nursuz`in Profili nursuz Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (9): (1) 2 3 Devam >
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 690 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kilimlili67 (47), EnToRia (39), cihankarasan (56), rahmali (60), beyazyol (44), hmurat (50), Sweet-Bircan (31), calinan_kalp (43), bobmalley (34), kerim71 (50), talip-ibrahim (38), kan-ka (50), behlül72 (52), n.nakla61 (40), yasinbirel80 (44), zuhre yildirim (44), SnNmMc (37), tarik82 (42), akin123 (37), MertTurk (43), *hira* (35), zaferburgu (49), mademney (42), esli (61), sipahii (43), gokhan (46), ISLAM_GUNESI (40), veteriner54 (42), meryem03 (40), engino (46), yol_cu (42), koyuncu339 (39), fizikcimrt (49), fgdibo (36), salem (46)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55171 saniyede açıldı