colchicine ivermektine generique stromectol kamagra colchicine bedranol bekunis dragees beloc cor beloc zok beloc benicar hct benicar benzoyl betagan betapace betaprol betnesol betnovate biaxin bilol comp bilol bimatoprost binaldan binordiol blocadren bocatriol bondronat bonidon boniva brand cialis brand levitra brand viagra brexidol buspar butohaler butovent bystolic cabaser calan sr calan calcijex calcium sandoz canasa canestene cardaxen plus cardaxen
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

23 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (2): (1) 2 Devam >
Ekleyen Mesaj
Konu: AKP IMF’ye teslim oldu
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
ne dedi ne yaptı............
27 Mesaj -
imf ile işimiz olmaz yolumuzu ayıracağız.....dede sn başkakan başbakan olmadan önce.........

başbakan olduğu ilk gün imf türkiye temsilcisiyle masaya oturdu ve imfsiz bir türkiye düşünemiyorum dedi........

başbakan olmadan önce konya iş adamları derneği toplantısına katıldı.......beyler elinizi vicdanınıza koyun ve o şelilde asgari ücreti belirleyin bu asgari ücret çocuğunuzun bir gecede harcadığı para dedii........

başbakan oldu karabükte bir konuşma esnasında vatandaş bağırdı asgari ücrete çok az zam yaptınız diye....başbakan vatandaşa döndü bukadar sagari ücret neyine yetmiyor dedi.......


___________________________________________________________________
Ekleme Tarihi: 01.04.2007 - 15:38
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: yardımlaşalım......
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
yardımlaşalım......
27 Mesaj -
selamun aleykum dostlar......kardeş bir foruma takıldı gözlerim....

kur'an ve sünnete uygun olarak çalışmalar yapan bir kaç arkadaş topluluğu.......ben çok beğendim....bizlere aykırı hiç birşey görmedim bunun içinde burada tanıtmak istedim.....rahman emeği geçenlerden razı olsun........

he bizlere ravda yeter diye bilirirz ama unutmayalım müminbler kardeştir yardımlaşmak gerek belki üye olarak bu kardeşlerimizin çalışmalarına ortak olmuş oluruz...........

umarım memnun kalırsınız selam ve dua ile.........
___________________________________________________________________

http://www.forumlari.net/ismailaga.html
___________________________________________________________________
Ekleme Tarihi: 01.04.2007 - 14:46
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon günlük hayatta müslüman nelere dikkat edicek
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Themenicon    günlük hayatta müslüman nelere dikkat edicek
27 Mesaj -
TELEVİZYON SEYRETMEK: Televizyon programları dine, Şeriata, ahlâka, fazilete, bilgeliğe uygunsa, aşırı kaçmamak şartıyla bir miktar seyredebilir. Bu dediğim, sıradan insanlar içindir... Müslüman, İslâm dininin kesin olarak yasakladığı, haram kıldığı açık saçık, şehvetli karıları, içki sofralarını, fuhşiyyat sahnelerini, kumar eğlencelerini, bin türlü azgınlığı asla seyredemez.Bunları seyretmek caizdir, bunları seyretmek, bu seyirle eğlenmek, keyiflenmek sakıncalı değildir, caizdir diyenlerin imanları tehlikeye girer.

İHTİYAÇLARIN GİDERİLMESİ: Müslüman asla israfa, lükse, aşırı tüketime, gösterişe kapılmaz. Bunları dinimiz haram kılmıştır. Din ve iman kardeşlerinin milyonlarcası sefalet, sıkıntı, açlık, perişanlık içindeyken kendisi Nemrud, Firavun, Neron, Şeddad gibi lüks yemekler yiyen, lüks bir hayat süren kimseler fâsık, fâcir, gafil, vicdansız insanlardır. Müslümana yakışan mütevâzı olmak, orta halli bir hayat sürmektir. Bu dediğim avam içindir, mânevî derecesi yüksek olan Müslümanların bu konuda daha sıkı olmaları gerekir...Müslüman hiçbir zaman meskenleri, mobilyaları, evdeki cihazları, otomobilleri; kendisine değer ve üstünlük kazandıran şeyler olarak görmez. Vicdanlı, akıllı, namuslu, şuurlu, insaflı bir Müslüman 20-30 bin dolarlık bir otomobilden daha pahalısını almaz.benim param var, canımın istediği pahalı otomobili alırım mı diyorsun?Unutma ki, Allaha hesap vereceksin.

LİSANINI KÖTÜLÜKLERDEN KORUMAK: Müslüman mutlak bir hürriyete sahip değildir. Müslüman, hürriyet var, canımın istediğini söylerim, yazarım diyemez. Lisan afetleri vardır, bunlar İmam-ı Birgivî Hazretlerinin Tarikat-i Muhammediye adlı çok önemli, çok mübarek, çok kurtarıcı kitabında yazılıdır. Okur öğrenirsiniz. Müslüman lüzumsuz, faydasız lâf etmez. Gevezelikten, zevzeklikten, mâlâyâni söz etmekten kaçınır. Söylerse hayır söyler, yoksa susar.

GÖZLERİNİ GAYR-İ MEŞRU BAKIŞLARDAN KORUMAK: Müslüman gözlerinden, baktığı şeylerden sorumludur. Kendi annesinin, karısının, kız kardeşinin iffetini, namusunu, şerefini, haysiyetini nasıl koruyorsa, başka kadınlarınkini de korumakla yükümlüdür.

KULAKLARIN KORUNMASI: Zamanımızda müzik, son derece bayağılaşmış ve yaygın hale gelmiştir. Siz çalmazsanız, başkalarının çaldığını dinlemek zorunda kalıyorsunuz. Müslüman, elinden geldiği derecede kötü müzikten uzak durur. Kötü müzik ne demektir? İnsanın kafasını şişiren, kişiyi azdıran, şehvete ve ahlâksızlığa teşvik eden, kalitesiz musikidir. Bir çiftlikte tavuklara rock müziği dinletmişler, hayvancağızlar önce yumurtayı azaltmış, sonra durgunlaşmış, hastalanmış, sonunda ölmüşler... Kötü müzik dinletilen ineklerin sütü azalıyormuş. Aklı olanlara bu örnekler yeter.
Ekleme Tarihi: 05.10.2005 - 12:43
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon selamünaleyküm
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Themenicon    a.selam...
27 Mesaj -
ve aleykum selam mümin hoş geldin........mevlam selamet versin...........
Ekleme Tarihi: 26.08.2005 - 17:47
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon kitap.....
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Themenicon    kitap.....
27 Mesaj -
kitaptan maksat içindeki bilgilerdir;
ama dilersen sen onu yastık yapıp başının altına koyabilirsin.bu kılıcı çivi yerine duvara çalıp mağlubiyeti baştan kabul etmeye benzer
Ekleme Tarihi: 26.08.2005 - 17:39
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Kadin Kocasinin İznİ Olmadan
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Kadin Kocasinin İznİ Olmadan
27 Mesaj -
KADIN KOCASININ İZNİ OLMADAN
NAFİLE ORUÇ TUTABİLİR Mİ?
Kadının, kocasının izni olmadan nafile oruç tutması caiz değildir. Çünkü Resû i Ekrem Efendimiz "Kadın, kocası yanında iken onun izni olmadan ramazan orucunun dışında oruç tutamaz."agla4) buyurmuşlardır. Bunun sebebi ise, kocanın her an hanımından faydalanma hakkının bulunmasıdır. Kadın nafile oruç tutup sevap kazanayım derken, kocası harama düşebilir. Bu yüzden koca isterse, hanımına başladığı nafile orucu bozdurabilir. Fakat kadının tuttuğu oruç, ramazan orucu gibi farz olan bir oruç olursa, o takdirde kadının kesinlikle izin alması gerekmez ve kocasının da bu orucu bozdurma hakkı bulunmaz.
Ekleme Tarihi: 25.08.2005 - 16:07
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon ZİKRİN FAYDALARI
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Themenicon    aynı şeyler evet......
27 Mesaj -
hayır mümin ben konuy daha açıklık getirmek için uğraşıyorum...........mevla'm selamet versin..........
Ekleme Tarihi: 25.08.2005 - 15:59
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon ZİKRİN FAYDALARI
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
ha........
27 Mesaj -
hayır karıştırmamısım kardeşim dilerseniz bir kez daha okuyun..............selametle
Ekleme Tarihi: 25.08.2005 - 15:20
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon ZİKRİN FAYDALARI
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Themenicon    ebu hureyre (r.a).........anlatıyor.........
27 Mesaj -
ebu hureyre (r.a)şöyle demiştir;rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurduki:

-------muhakkak allahın yollarda dolaşan,zikir ehlini arayan melekleri vardır.allahı zikreden bir topluluk görürlerse:geliniz,hacetinize,diye nida ederler.o zikredenleri dünya semasına kadar kanatlarıyla kuşatırlar.rablari,kullarının durumunuonlardan daha iyi bildiği halde,onlara;
-kularım ne diyorlar?diye sorar.

-seni tesbih ediyorlar,seni tekbir ediyorlar,sana hamdediyorlar ve seni ululuyorlar,derler.allah;

-onlar beni gördülermi?buyurur.melekler;

-hayır vallahi seni görmediler,derler.allah;

-şayet beni görseler nasıl olurdu?buyurur.melekler;

-şayet seni görselerdi.sana daha sağlam ibadet eder.seni daha fazla ulular ve sana daha çok tesbih ederlerdi.derler.allah;

-benden ne istiyorlar?buyurur.melekler;

-senden cennet istiyorlar.derler.allah;

onlar cenneti gördülermi?buyurur.melekler;

-hayır vallahi.ya rabbi,cenneti görmediler.derler.allah;

-şayet onlar cenneti görseler nasıl olurdu?buyurur.melekler;

-şayet onlar cenneti görseler,ona daha şiddetle hırs duyarlar onu daha şiddetle isterler ve onun hakkında rağbetleri daha artar,derler.allah;

-onlar neden sığınıyorlar?buyurur.melekler;

-cehennemden derler.allah;

-onlar cehennemi gördülermi?buyurur.melekler;

-hayır vallahi onu görmediler,derler.allah;

-onu görselerdi nasıl olurdu?buyurur.melekler;

-şayet onu görselerdi,ondan daha şiddetle kaçarlardı.daha şiddetle korkorlardı,derler.allah;

-sizzi şaid tutuyorum ki ben onların günahlarını mağrifet kıldım buyurur.meleklerden bir tanesi;

-aralarında onlardan olmayan filanda var,bir hacet için gelmişti,der. allah;

-onlar öylebir cemaat ki onlarla oturan kimseler şaki olamazlar,buyurur............
Ekleme Tarihi: 25.08.2005 - 13:43
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon şimdi ayrılmadık mı baba?
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Themenicon    şimdi ayrılmadık mı baba?
27 Mesaj -
Yasemin genç güzel ve bir okadar da saf bir öğrenciydi... babası inançsız, annasi inançsızdı; yaşadığı ortamı hiç sormayın.Ama Mevla ona kendini ,kendi yolunu dinini değişik vesilelerle bildirmişti. Bu genç kız da Kur an ilimi almak ve Allah a itaat etmek istediği için babasına bir rica da bulundu.:
baba ben medreseye gitmek istiyorum. ne olur beni medreseye gönder. babası ve annesi bu istek karşısında çok şaşırdılar. babası:
kızım ne diyorsun sen?biz senden nasıl ayrılacağız? biz seni çok seviyoruz hem okulun ne olacak? der.Annesi de kızının bu isteğine karşı çıkmaktadır. Çünkü yasemin tek kızlarıdır ve onun okuyup kendilerini gururlandıracak bir diploma sahibi olmasını istemektedir.
kız çağresiz üzgün bir şekilde okula devam eder. okulda bozuk ortam ve inançsız arkadaşlar nedeni ile ve ''bir kereden bir şey olmaz''
gibi tavizlerle islamdan iyice uzaklaşır.
Arkadaşları onu sinema sigara disko derken içkiyede alıştırır. Kız bu kötü durumun farkındaydı bundan rahatsızlıkta duyuyordu; ama nefsinin o kadar güçlü olduğu zaman ki,bir de saf...
baba ve annesinin de kızlarının bu durumundan haberi oluyor ama onu üzmemek için ses çıkartmıyorlar. kız bir gün tekrar babasına gelir ve:
baba ben şu an hiç yapmak istemediğim şeyleri yapıyorum.Kendime hakim olamıyor nefsimi yenemiyorum. babacığım lütfen beni medreseye gönder babası:
kızım sen bizi hiç mi sevmiyorsun biz senin iyiliğini istiyoruz.okuyacaksın ve seni rahat ettirecek bir diploman olacak hem biz senden nasıl ayrılırız..
bu gibi sözlerle kızının teklifini reddeder ve kızını hazin bir sona hazırlar. kız yine çok üzgün bir şekilde okula devam eder. önce ki yaptıklarını yapıp arkadaşlarına uymak istemiyor.. ama şeytanın mahallesinde şeytana meydan okunur mu...
Artık yasemin iyice yoldan çıkar ve arkadaşlarının vasıtasıyla sigara içkiye birde uyuşturucuya alışır.
ve hazin sonun haberi ailesine ulaşır.. akrabalarından birisi babasına kızlarının bir yerde ölü bulunduğunun haberini verir. baba ve annesi şok olurlar ve kızlarının ölü bulunduğu yere giderler. bakarlar ki kızları kaldırımda cansız bir şekilde yatıyor.
kızım! diye feryad ederler,göz yaşlarına ve ağızlarından isyan sözlerinin çıkmasına mani olamazlar. .. polis yaseminin babasına:
siz babası mısınız? diye sorar.
babası ağlayarak:
evet o benim kızımdı der..
polis:
kızınız aşırı dozda uyuşturucu almış. sonuç da bu! ha birde kızınızın elinde bu kağıt vardı... diyerek kağıdı babasına verir. babası kağıdı alır ve okur. kağıtta şöyle yazmaktadır:
ŞİMDİ AYRILMADIK MI BABA?
Ekleme Tarihi: 23.08.2005 - 18:33
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon ZİKRİN FAYDALARI
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Themenicon    sevgili kardeşime cevap
27 Mesaj -
___________________________________________
bakınız sevgili kardeşim
___________________________________________
1-buhariden kalpler ancak allahi zikretmekle mutmain olur hadisi gelmistir.....
2-ayriyetten ramuzul e hadiste;zikri cok eden luzumsuz isten sakinir namazi uzun kilar hutbeyi kisa yapar dullar ve miskinler ve köleler ile beraber yürüyüp onlarin hacetlerini görmekten cekinmezdi diye hadis gelmistir...
zikrin çeşitleri.....iki çeşit zikir vardır,cehri zikir ve hafi zikir...
1-hafi zikir gizli yani sessiz kalple yapilan zikirdir
2-cehri zikir oda aciktan yapilan yani sesli zikirdir...

bu zikirlerin peygamberimiz tarafinda hz ali ve hz ebu bekre telkinleri var ama biraz uzun.......sevgili kardeşim

________________________________sizin verdiğiniz örneğe bağlı olarak......
peygamberimiz zamaninda;dunya ile hic bir iliskisi olmayan onlar yarin olecekmis gibi ahirete calisiyorlardi EHLI SUFFE denilen kesim vardı........
heee bu konu yanlış anlaşılmasın dünyayada çalışacaksın tabii ama niçin?
namerde muhtac olmamak icin allahtan baskasina el acmamak icin....
-ahiretede calisacaksin ama nasıl????
uc aylar girdiginde muslumanlik yapanlar gibi bol bol kaza namazi kilip sadaka verip bu uc ay bittikten sonra 5 vakti bile terkederek degil...
mesele her seyde ozu yakalamak az ama öz yani devamlı.allaha en sevimli gelen ibadetin az ve devamli olaninin oldugunu soyluyor peygamberimiz.zaten allahin kullarina onerdigi MUTTAKILIKTE budur orta yolu bulmak


umarın faydalı olmuştur......allah selemet versin.....
Ekleme Tarihi: 22.08.2005 - 15:13
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon ZİKRİN FAYDALARI
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Themenicon    ZİKRİN FAYDALARI
27 Mesaj -
1. Zikreden insanlar şeytanı kovar, onun belini kırar, işe yaramaz hale getirir. Zikreden kulun yanına şeytan sokulamaz. Allah ism-i şerifindeki ateş, şeytanı yakan bir ateştir. Allah ismini anan insanın yanına şeytan sokulamaz.
2. Allah-u Teàlâ, zâkir kulundan râzı olur. Allah razı olduktan sonra, daha ötesi kalmamıştır. Allah diyen insandan Allah-u Teàlâ hoşnud oluyor. Onun için en büyük nîmet Allah-u Teàlâ'nın zikridir.
3. Zikir kalbden gam, kaygı, gussa ve kederleri giderir. Zikreden insan gam, gussa keder nedir, bilmez.
4. Zikir kalbe ferah, sürûr ve genişlik verir. Allah dedikçe kalbde inşirah hasıl olur. İnsan sıkıntı bilmez, kalb genişliği olur.
5. Zikir kalbi ve yüzü nurlandırır. Allah diyen insanların yüzlerinde bir nur vardır.
6. Zikir rızkı da celb eder. Allah-u Teàlâ'nın ismini anmak suretiyle rızkın bollanır, genişler. Cenâb-ı Hak esbâbını halk eder, kolaylıkla ve rahatça merzuk olursun.
7. Ruh-u İslâm olan zikri yapan zâkire, Allah-u Celle ve A'lâ sevgisini ihsân eder.
8. Zikrullah tevbeyi îrâs eder. Bu da Allah-u Celle ve A'lâ'ya rücu' için kalbine te'sir eder. Sığınacağı yeri, ilticâgâhı ve kalbinin kıblesi Allah olur.
9. Zikrullah kalbe cilâ verir, paslarını giderir. Kalbin pası, gaflet ve hevâsına uymaktır. İnsan, canı ne isterse öyle yapıyor; o kalbe pas getirir. Cilâsı da, tevbe, istiğfar ve zikrullahtır.
10. Zikir, kul ile Hàlik arasındaki vahşeti, korkuyu giderir. Hak Sübhànehû ve Teàlâ Hazretleri'yle ünsiyet peydâ eder.
11. Zikir, dilin gıybet, nemîme, yalan, fuhuş, boş ve faydasız sözlerden korunmasına sebep olur. Çünkü Allah diyorsun, meşgulsün, boş laf söylemeye vakit bulamıyorsun. Allah demezsen tabii, dedikoduya başlayacaksın. Gıybet de girecek, fuhuş da girecek, zem de girecek, her şey olacak... Bir sürü günahla çekilip gideceksin. Onun için, sen dilini Allah-u Teàlâ'nın zikrinden kat'iyyen ayırma!
12. Zikir ibadetlerin en kolayıdır ve en büyüğü ve efdalidir.
MEHMED ZÂHİD KOTKU H.Z.(r.a.)
Ekleme Tarihi: 22.08.2005 - 13:15
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Az yemek insanın zekâsını açar !!!
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Az yemek insanın zekâsını açar !!!
27 Mesaj -
Bugün hastaliklarin birçok sebebinin asiri kilo oldugu biliniyor. Tasavvuf kitaplarinda ise az yemenin önemi anlatilmakta ve insanlar az yemeye tesvik edilmektedir.

Dengesiz beslenme, asiri yemek yeme beraberinde sismanligi getiriyor. Bati ülkelerinde sikça rastlanan kilo sorunu artik Türkiyenin de bir problemi. Obezite (asiri kilo) birçok hastaliga davetiye çikarmakta ve doktorlar hastalarindan ilk is olarak kilo vermelerini istemektedir. Halbuki dinimizde dengeli beslenmenin önemi anlatilmakta, asiri yemek yemenin zararlari ifade edilmektedir. Tasavvuf kitaplarinda az yemek yiyen kisinin hafizasinin güçlenecegi, anlama ve kavrama yeteneginde hizlilik ve genisleme meydana gelecegi belirtilmektedir. Yine, Tok olan kisinin beyni sarhosmus gibi düsünmesinde yavaslama olur. Açlikta kalp nurlanir, hosluk ve hafiflik meydana gelir.denilmektedir.

Ibrahim Hakki Hazretlerine göre çok yemek yiyince kan mideye hücum ettiginden kalbin yükü artar ve sikisir. Kalp midenin üstünde onun kapagi gibidir. Tok mide ise kaynayan bir tencere gibidir ve onun buhari kalbi üzer.

Imam Gazali, Midesini aç birakanin zekâsi açilir ve düsüncesi ilerler. demistir.

Yahya bin Muaza göre çok yiyen kisiler tez ölmektedirler.

Allahi anmaktan, Ona dua etmekten zevk duyacak bir kalp rikkat sahibi kalp demektir. Bu özelligi kazanmanin yolu da az yemekten geçmektedir. Ebu Süleyman Dârâni, Benim ibadetten en çok tat aldigim ânim, karnimin sirtima yapisacak derecede aç oldugu zamandir. demistir.

Kalp katiligi, sehvete düskünlük, kulluk yapmaya isteksizlik hep fazla yemenin eserlerindendir.

Ibrahim bin Ethem, belki gece ibadetine kalkmayi kolaylastirmasi sebebiyle, özellikle aksam yemeginde terk edilen ve azaltilan her helâlin nefse karsi cihat oldugunu söylemistir
Ekleme Tarihi: 10.08.2005 - 20:36
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Camİler GÖzyaŞina Hasret
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Camİler GÖzyaŞina Hasret
27 Mesaj -
Nice zamandır toplumun bünyesi bir buhran geçirmektedir. O kadar ki inançlar sarsılmakta, âdetler, gelenekler yıkılmakta, toplumun dili hâinâne tuzaklara mâruz kalmaktadır. İnançlara ve geleneklere saldırı, top ve bombalarla vatana saldırıdan daha tahripkâr ve daha yıkıcıdır.
Hangi ad altında olursa olsun, milletin kalp, ruh ve diline taarruz, "kâmûsa tecâvüz, nâmûsa tecâvüzdür." Nesiller arasına barikatlar kurmaktır, uçurumlar açmaktır.
Kütlenin salâhı yolunda mâbedlerimiz, kendilerinden beklenen fonksiyonu yeterince icra edememektedir. Her ne kadar câmilerimiz, günden güne dolup taşmakta, taze nesiller mâbedlerle tanışmakta ise de, vaziyet ortadadır. Camiye gelenler rûhen ve kalben doyurulmalı, inançlar takviye ve gönüller imâr edilmeli, cemaat şekillere bağlı kalmamalıdır.
Bunun için vaaz ve sohbet edecek insan, ciddî bir hazırlık ve mânevî bir doygunlukla cemaat karşısına çıkmalıdır. Sohbetçi her şeyden önce kalbinin Allah'la irtibatına ve dinleyenlerin vaktini israf etmeyecek şekilde hazırlanmaya dikkat etmelidir.
İnsan yarım saatlik bir konuşma için aklen, fikren, rûhen, hissen birkaç gün hazırlanmalı; gözünü ağyardan sakınmalı, kalben rıza hedefine kilitlenmeli; çok dua etmeli. Yüce Allah'ın razı olacağı sözleri söyleyebilmek için Rabbine sığınmalı ve yalvarıp yakarmalıdır.
Tâbiînin büyüklerinden Tâvus b. Keysan'a biri gelir ve "Bana dua eder misin?" der. O, "Gönlümde dua edebilecek haşyet hissetmiyorum." cevabını verir. İşte konuşacak insan, bu iç haşyet ve mânevî hazırlıkla dolu olarak cemaat karşısına çıkmalı, çıkarken de kötü örnek olmaktan Allah'a sığınmalıdır. Ve, "Müslümanlığı benim şahsımda, davranışlarımda ve kaba hâllerimde görürlerse, dine karşı nefrete sebep olurum." diye hitap edeceği yere tir tir titreyerek yürümeli, sonra da bu duygularla söze başlamalıdır.
Değerli okuyucu! Gerçekten bu işe ehil olanları, zaman içinde namaz kılanları gördük. Geceleri yüzlerce rekât kılanlar vardı. Cemaatler namaz kılmayı unuttu, şekillere bağlı kaldı; halılar gözyaşlarına, seccadeler temiz alınlara hasret kaldı. Sorsanız halı ve kubbelere:
"Nerede kaldı göz yaşlarıyla secde yerini ıslatan, rükûda, secdede inleyen, o pâk alınlar, aydın gönüller? Duymaz, duygulanmaz, gözü yaşarmaz, kalbi coşmaz, kimseler nereden geldiler?" diyeceklerdir.
Muhammed İkbal de şöyle feryat ederdi:
"Yazıklar olsun! Artık aşkın vecdi ve heyecanı kalmadı. Artık Müslümanların damarlarındaki kan dahi kurudu. Namazlara bakın; saflar eğri, secdeler ruhsuz, kalplerde huşû, gönüllerde huzur yok! İçten gelen o ilâhî cezbe kaybolmuş!.. "Tavanı çöktü aşkın; duvarlar üryan düştü / Toplumun gündemine koyu bir isyan düştü"
Sokağın emzirdiği çocukların vurguna, soyguna ve "kapkaça" itilmesine, imanların alev alev yanmasına ağlamayan, imdada koşmak için çırpınmayanların bir yanında noksanlık, "duygularında eksiklik var demektir." Efendimiz Aleyhisselâm:
"Yaşarmayan gözden, ağlamayan özden, duymayan ve duygulanmayan kalpten" Allah'a sığınmışlardır.
__________________
sevelim sevilelim
dünya kimseye kalmaz
Ekleme Tarihi: 10.08.2005 - 19:55
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: kalbime...sen söyle
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
kalbime...sen söyle
27 Mesaj -
Kalbime.... sen söyle

Rabbim
İşte elim, elimde kalemim
Sen söyle...
Şu hassas kalbime söylediklerini nakşedeyim

Rabbim
İşte dilim, dilimde kelimelerim
Sen söyle....
Şu söz bilmez kalbimisöylediklerinle teselli edeyim.

Rabbim
İşte gözlerim, gözlerimde yaşlarım
Sen söyle...
Şu kirli kalbimi söylediklerine yıkayayım.

Rabbim
İşte kalbim, kalbimde bahşettiğin sevgilerim
Sen söyle...
Şu küçük kalbimi söylediklerinle tüketeyim.
__________________
kişi sevdiği ile beraberdir
Ekleme Tarihi: 10.08.2005 - 19:40
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ENGÜZEL GÜL
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
ENGÜZEL GÜL
27 Mesaj -
Evvel zaman içinde muhteşem bir hükümdarın dünyalar güzeli bir kızı varmış. Kız evlilik çağına gelmiş ama kimseleri beğenmezmiş. Ne kralların oğulları, ne zengin tüccarların oğulları... Kız herkese burun kıvırıyormuş.

Bu ülkede yakışıklı ama fakir bir genç de istemiş bu kızı. Tabii ki reddedilmiş. Bu genç başka bir ülkeye gitmiş, çalışmış çok zengin olmuş. Ülkesine yıllar sonra geri donmuş ve kendisini reddeden bu kızı görmek istemiş.

Sormuş, soruşturmuş, kızın evini öğrenmiş. Gitmiş evin önünde beklemeye başlamış. Derken kapı açılmış, çirkin bir adam çıkmış. Adam gittikten sonra bizimki kapıyı çalmış. Kız açmış. Genç neden bu kadar çirkin bir adamla evlendiğini sormuş kıza. Kız da onu evin arka bahçesinde bulunan muhteşem bir gül bahçesine götürmüş.

"Sorunun cevabini öğreneceksin. Şimdi bu gül bahçesinde en güzel gülü bulup bana getirmeni istiyorum. Yalnız bir şartla, bahçede ilerlerken asla geri adım atamazsın."

Genç

"Tamam" demiş ve başlamış bahçede ilerlemeye. Tam en güzel gülü gördüm derken, başka güzel bir gül daha görüyormuş. Tam o güle elini atacakken başka güzel bir gül, tam onu koparacakken başka güzel bir gül... Bir bakmış bahçenin sonuna gelmiş, geriye adım atması yasak! Bahçenin sonunda boynu bükük solmuş güzel olmayan bir gül koparmak zorunda kalmış.

"İşte! demiş kız. Anladın mı şimdi niye bu adamı seçtiğimi? ''kıssadan hisse cıkaralım inşaallah geçirdiğimiz vaktimizin kesinlikle geriye dönüşü yok''
Ekleme Tarihi: 07.08.2005 - 16:10
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: hakiki muhabbet
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
hakiki muhabbet
27 Mesaj -
BİRBİRLERİNE KIRILAN İKİ ARKADAŞTAN BİRİ, UZUN BİR ARADAN SONRA DİĞERİNİN KAPISINI ÇALAR.

-KİM O? DİYE SESLENİR İÇERDEKİ

-BENİM, DER KAPIYI ÇALAN.

-BURADA İKİMİZE BİRLİKTE YER YOK, DİYE CEVAP VERİR ÖBÜRÜ.

ARADAN UZUNCA BİR ZAMAN GEÇER...YENİ BİR UMUTLA TEKRAR ÇALAR SEVDİĞİ ARKADAŞININ KAPISINI.

-KİM O? DİYE SORAR YİNE İÇERDEKİ

-SEN' İM , DER BU SEFER. VE KAPI SONUNA KADAR ARALANIR.

HZ.MEVLANA DA;

-"BİRİSİNİN KALBİNDE TAHT KURMAK, SEVGİSİNİ KAZANMAK İSTİYORSANIZ, ÖYLESİNE SEVMELİSİNİZ Kİ, BENLİĞİNİZİ BIRAKIP ADETA O OLMALISINIZ" DİYE ANLATIR HAKİKİ MUHABBETİ.


SELAM VE DUA İNŞAALLAH
Ekleme Tarihi: 07.08.2005 - 15:52
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: hasretle beklenen kirmizigül
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
hasretle beklenen kirmizigül
27 Mesaj -
Genç adam arabasini caddenin kenarında uygun bir yere parketti.Yakınlarda bir çiçekçi dükkanı olduğunu biliyordu Annesine çiçek gönderecekti.Yaklaşık 300 km uzakta bir şehirde yaşıyordu annesi.Çiçekçiye yaklaştığında kaldırımda ellerini başına götürmüş sessizce oturan bir kız çocuğu gördü.Yaklaşınca ağladığını farketti. "Neden ağlıyorsun" diye sordu.Kız çocuğu gözlerini umutsuzca kaldırıp cevapladı:"Anneme bir gül almak istiyorum.Ama param çıkışmadı."

Genç adam gülümsedi."Benimle gel," dedi, "Sana bir gül alırız." Küçük kızın gülünü aldı önce,sonra annesine bir buket ısmarladı.Çıkmak üzereyken,elindeki güle bakıp bakıp sevinen kız çocuğuna isterse eve bırakabileceğini söyledi.Çocuk kabul etti."Lütfen", dedi, "beni anneme götürün!" Yolu tarif etmeye başladı.Şehrin sakin bir semtine yaklaşmaya başladı araba.Yüksekçe bir duvarı süsleyen geniş kapının açık kanatları arasından yoluna devam etti adam.Buraya yakınlarda pek uğramamıştı.Boy boy selvileri ve rengarenk çiçekleri seyrederek küçük kızın annesini buldular.

Arabadan inip küçük kızın annesine doğru gidişini seyretti.Elindeki taze gül dalını usulca uzattı küçük kız.Henüz taze olduğu belli olan toprağa itirazsız uzandı gül.Mezar taşına kazılı ölüm tarihini okuduğunda genç annenin henüz bir kaç ay önce buraya geldiğini farketti adam.

Küçük kızın ağzından dökülen fısıltılı duaları duymaya çalıştı.Taze gül fidanıyla sevindirdiği mahzun kız çocuğunun annesi için bir Fatiha da o hediye etti.Kız çocuğunu annesiyle başbaşa bırakarak arabasına bindi.Doğruca çiçekçiye gitti.Annesi için yazdırdığı çiçek siparişini iptal etti.

On beş dakika kadar sonra,genç adam arabasının burnunu otoyola çevirdi.Annesine gidiyordu.Ön sağ koltuğun üzerinde kırmızı bir gül uzanıyordu.Annesine kendi elleriyle vereceği gül...(alıntı)
Ekleme Tarihi: 07.08.2005 - 15:44
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: SAHADETT................
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
SAHADETT................
27 Mesaj -
Güneşin ışıltıları, Filistin in Kudüs sokaklarını aydınlatıyordu. Beton binaların gölgesi bir karanlık gibi düşmüştü kaldırımlara, caddelere... Ufacık evler üşüşmüştü o büyük binaların yanlarına. Fakirlik, yoksulluk ve çaresizlik içinde sabahı bekleyen birileri vardı işte bu diyarda...
Yüzünden tebessüm hiç düşmüyordu; karanlık sokakları aydınlatan hurma gözleri ışıl ışıldı Filistinli onbir yaşındaki Hatice nin. Minicik elleri; içini kamçılayan kederini ve yüzünde çiçekler açtıran sevincini şiir ile yansıtabiliyordu. Her şiirinde savaşın acı izleri yer alıyordu. Yine de umutla, inançla bakıyordu yaşamına. Esmer yüzü ay gibi parlıyordu. Siyah saçları omuzlarından dalga dalga dökülüyordu. İnsanın yüreğini okşuyordu tiz sesi... birkaç ay önce babası İsrail kurşunlarının kurbanı olmuştu. Asil kanı Filistin topraklarına karışmıştı.
Bu kutsal topraklara göz koymuştu İsrail. Efendimizin (SAV)Mirac a yükseldiği Kudüs ü istiyordu. Kan dökerek, can alarak ve günahsız insanları ağlatarak yer yer işgal ediyordu Filistin. Hedefi; dünyaya gözlerini yeni açmış bebelerdi ve kendilerine şarapnel parçalarından oyuncak yapan küçücük çocuklardı. Onlardan sadece biriydi Hatice. Ağabeyi Tarık onbeş yaşındaydı ve o gencecik yaşında silahlı askerlere karşı taş tutmuştu ufacık elleri. Her kurşuna bir taşla cevap veriyordu. Vatanı için canını İsrail askerlerine sunuyordu hiç korkmadan... Bir yiğit, bir mücahit gibi... Hatice, kanlı ve kirli ellerin babasının ve birçok masum insanların canını aldığı için, bir gün biricik ağabeyini de ebediyen kendisinden ve ailesinden ayıracağını hissederek endişeleniyordu.
Ablası Ayşe daha onsekiz yaşındaydı. Selvi boylu, ince, narin yapılı bir genç kızdı. İman nuruna bürünmüş yüzünde güller açıyordu sanki. Onun da umutları, hayalleri vardı. Doktor olacak, her yarayı kapatacak, bunun sevincini, mutluluğunu yaşayacaktı. Olamadı. Tüm engel; bedenlerle birlikte gönüllere de kapanmaz yaralar açan korkunç savaştı. Emperyalist ülkelrin oynadıkları, kimi zaman da çok zevk aldıkları çirkin bir oyundu savaş... Tanklara, savaş uçaklarına ve birçok maddi güçlere sahiptiler. Bu güçler ile, fakir ve yoksul milletlerin diyarlarına sahiplenmek niyetindeydiler. Fakat öldürerek, haksız yere birçok analara, babalara ve çocuklara zulmederek, bu yanlış ve bir o kadar da insanlık dışı hedeflerine ulaşmak için çaba gösteriyorlardı. Ayşe ve onun gibi gencecik kızlar, içinde bulundukları zor şartlarda dahi olsa Allah a yönelmeyi, na dua etmeyi ihmal etmiyorlardı. Çünkü ayakta durabilecek gücü sadece ondan alıyorlardı.
Ayşe yerin derinliklerinde biriken buz gibi bir kuyu suyuyla abdestini aldı. Yüzünü Kabe ye döndü. Daha Fatiha yı bitirmemişti ki, göz pınarları doldu. Hıçkırıklara boğulduğu secdeden uzun süre kalkamadı. Dua için açmış olduğu elleri mahzunca göğe doğru bakıyordu... Yüreğine sığmayan heyecanı ile kalemi ve kağıdı eline aldı. Ailesine son mektubunu yazmıştı. Titrek ve çekingen sesiyle veda mektubunu baştan sona kadar okudu: "Biricik anam ve kardeşlerim... Düşman vatanımızı sardı. Kaçış yok ölümden. Elbet bir gün öleceğiz... Ölümü beklemeyeceğim ana, ölüme gidiyorum. Bilirsin ki Allah yolunda şehit olmayı hep arzulamışımdır. Yüce yaradan ayağıma kadar getirdi bu eşsiz şerefi... Kaçırır mıyım hiç?.. Birileri tarafından elime ulaştı üzerimde patlatacağım bombalar. Onlar ile düşmana yürüyeceğim ana!... Gerisini düşünüp de ağlayayım deme! Ne güzel işte Allah a kavuşacağım o anda... Beni aylardır karnında taşıyan, yediren, içiren sendin! Hakkın ödenmez, bin türlü emeğin var. Hakkını helal et ve çok dua et ki, ruhumu teslim edeceğim anda sizlerden ayrılmanın acısını duymayayım kalbimde... Kardeşlerim... Sizleri asla unutamam ve sizlerle yaşadığım güzel anıları... Hakkınızı helal edin. Arkamdan ağlamayın, başınızı dik tutun zalimlere karşı. O gözyaşlarını İsrail askerleri görmesin. Bir mini ağlatmanın gururunu duymasınlar müstehzi tebessümlerinde... Hayatta her şey gelip geçici... Unutmayı, dünya fani. Cennette buluşmak ümidiyle... Allah’ a emanet olun! AYŞE" mektubu yatağının üzerine bıraktı. Annesinin yanına gitti: " Anne içimden sana sarılmak geldi sarılabilir miyim?" diye sordu. Annesi: "Tabi ki, kızım benim... canım benim..." diyerek sıcak kollarıyla Ayşe yi sardı, bağrına bastı. Ana yüreği hissetmez mi? Sanki evladına son kez sarılıyormuş gibi garip bir his kapladı kalbini... Ayşe, en küçük kardeşi Hatice ye de sarıldı. Hatice: " Abla bak. Filistinli kardeşlerim için bir şiir yazdım, okuyabilir miyim sana?" dedi.
Ayşe, Hatice nin bu güzel yeteneğine hep imreniyordu. Onun şaire olacağına tüm kalbi ile inanıyordu. Ayşe: "Elbette okuyabilirsin geleceğin şairesi..." Hatice birden heyecana kapıldı. İncecik, narin sesiyle gönülleri fethediyordu.

İNANÇ

"Çiçekler verin ellerime
Geri getirin umutlarımı
Uzaklaşın karattığınız dünyamdan
Gidin artık, dokunmayın hayallerime!"

İşte buydu yedi yaşındaki Filistinli çocuğun sözleri
O da istiyordu; dinsin tüm hayatını karalayan savaşın izleri
Duymak istemez tabi ki kurşun seslerini
Mutluluk, huzur ister minicik yüreği

"Annemin cesedini sermeyin gözlerimin önüne
Çiçekler verin küçük ellerime
Uzaklaşın karattığınız dünyamdan
Gidin artık, dokunmayın hayallerime!"

"Selamım var İsrail kurşunuyla şehit olan ablalarıma
Kul olmadan hür olunmuyor, şehid olmadan islam yaşatılamıyor
Öyleyse nedir bu içimize çöken korkunç karanlık
Nerede umutlar ve inanç?
Dikilmeyin karşıma sahte müslümanlık!
İslam bayrağını dalgalandırmak değil mi dava ve amaç"

"Uzaklaşın kararttığınız dünyamdan
Gidin artık, dokunmayın hayallerime
Durun yırtıcı karanlık adımlar
Haydi özgürlüğümü alın, hayallerimi alın
Ancak inancımı alamazsınız
Çünkü o ta kalbimin derinliklerinde!"


Ayşe kardeşini tebrik etti. Pembe pembe yanaklarından öptü ve Tarık ın nerede olduğunu sordu. Hatice: "Ağabeyim tanklardan ateş açan İsrail askerlerine taş atıyor sokak başında. Birazdan gelir ablacığım."AYSE nin gözleri doldu. Anası ise buna alışıktı. Herkesin evladı yer alıyordu bu çatışmada. Ayrıca Fatıma ana "gitme evlat" diyemiyordu oğluna, dili varmıyordu bir türlü... Ayşe odasına çekildi.Vakit gelmişti. Bembeyaz gömleğini giydi. Sanki kefene bürünmüştü. En sevdiği beyaz başörtüsünü aldı, kokladı ve taktı. Bombaları üzerine yerleştirdi. Evin penceresinden sessizce dışarı çıktı. Kendi ayaklarıyla ölüme gidiyordu. Bunu düşündükçe vücudu titriyordu, ruhunu saran tatlı bir heyecan ile adımlarını hızlandırıyordu. Çünkü o Hak yolunda şehid olmaya gidiyordu. İçinden devamlı Yasin Suresi’ nin dokuzuncu ayetini okuyordu: " Hem önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çekmişiz, onları sarmışız. Artık onlar göremezler." Yüce Allah ona yardım etmişti. Bir sokağın arkasından gizlice geçti. Köşedeki duvarı döndüğünde İsrail askerlerini görecekti. Etrafa dikkatlice baktı. Askerlerin hepsinin sırtı kendisine doğru dönüktü. Çalılıkların arkasından yere sürüne sürüne ilerledi, tanka yaklaştı ve altına girdi. Tam bombaları patlatacaktı ki, üzerindeki tanktan ateş sesleri yükseldi. Kurşunlar yağdırılıyordu genç çocuklara karşı... Ve... Ve Ayşe nin kardeşi Tarık kalbinden vurulmuştu. Ayşe, yürekleri sızlatan bu tablo karşısında başını öne eğdi, daha fazla bakamadı. İsrail askerleri Tarık’ ın cansız, kana bulanmış bedenine defalarcasına ateş ediyorlardı hiç durmadan... Ayşe kısa süreli bir şok geçirmişti. Daha sonra kendini toparladı. Ölümün kokusunu değil, heyecanını, sevincini duyuyordu ve o anda annesi, babası, kardeşleri, arkadaşları, acı ve tatlı anıları bir film şeridi gibi gözünün önünden geçti. Durdu, son tebessümü ile şehadet şerbetini içti. Tekbir sesiyle pimi çekmişti. Sanki bu nidalar Kudüs sokaklarında yankılanmıştı.
Ayşe şehit olduğunda annesi mektubu yeni okuyordu. Ağladı ve yaradana secde etti. Dudaklarından ise şu sözcükler döküldü: " Yarab! Şehid anası olmak ne büyük mutluluk. Ne büyük şeref! Hamdolsun sana... Kızımı şehitlik mertebesine ulaştırdığın için şükürler olsun!" Hatice annesinin ağlayışlarına ve dualarına şahit oldu ve gözleri doldu. Birden kapı zili acı acı çaldı. Hatice kapıyı açtı. Bir genç gelmişti: " Haber getirdim. Fatıma ana yok mu?" Fatıma ana kapı eşiğine geldi. Genç: " Bir iyi, bir kötü haberim var. Kötü haber; Tarık İsrail kurşunlarının kurbanı oldu. İyi haber ise; beş israilli bombalı intihar sonucu öldü. Bir tank paramparça oldu." Hatice ve annesi gözyaşlarına boğuldular. Ebedi ayrılığın üzüntüsünü ve iki şehit evlat vermenin sevincini aynı anda yaşıyordu Fatıma ana. Hatice ise ağabeyinin ve ablasının ölümü nedeniyle sarsıldı. Çaresizce etrafına bakındı. Babasına duyduğu hasreti dinmemişti henüz. Şimdi ise ağabeyini ve ablasını kaybetmenin acısıyla yanıyordu ciğeri. Ama gururluydu. Ağlamayacaktı, ağlamadı da... Gözyaşlarını hep içine doğru akıttı.
Zifiri karanlığın içinde yuvarlananların oyunudur savaş. Ayşeler, Tarıklar ise bu oyunun suçsuz ve günahsız kurbanları... Bugün onların yüzlerindeki gözyaşları silinmezse eğer, yarınlara mutluluk tohumları ekilemeyecektir...
Ekleme Tarihi: 04.08.2005 - 17:32
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: soruma cevap istiyorum lütfen
hasret_gulu su an offline hasret_gulu  
Themenicon   
27 Mesaj -
burda dinlemedim ama.........celaletdinin SÜRGÜN ilahisi var o olabilirmi......bitsin artık benim dünya sürgünüm albeni yanına yarasul allah diye devam ediyor..............................
Ekleme Tarihi: 03.08.2005 - 19:49
hasret_gulu üyenin diğer mesajları hasret_gulu`in Profili hasret_gulu Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (2): (1) 2 Devam >
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 597 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
mukaddes (42), kayzersoze (40), kardelen_99 (), Cihad-i_Ekber (37), 86Feyza (38), sahmal (47), 99Feyza (38), ismail dogan (45), ber (45), numanözen (37), sonsuzdiyar (36), 999Feyza (38), abd04 (39), k.aslan1000 (52), yunus76 (48), shadowsz (39), sevcan (39), s.f. (59), hatce (55), CengizC (54), cicek.ayhan06 (52), Habesi (48), _osmanli_ (42), cesuryurek (40), basri_ciftci (39), selamyolcu (37), kara gözlüm03 (37), iyi (27), Melike88 (36), enkin (44), oglum_burak (46), reco (42), muslima06 (35), DJ_NEZO (33), urartul (47), dinsizliginkabu.. (39), squid (48), süphan (47)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58374 saniyede açıldı