*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

156 Sonuç - Yeni Arama

Sayfa (8): (1) 2 3 Devam >

Ekleyen

Mesaj

Konu: BUDA HAÇLIYA VE SİYONİSTE YENİ KIYAK PROJESİ...

	Berraksu1

YABANCININ MAYINLI TARLA SEVDASI....

226 Mesaj -

Sanırım bu habere benim ayrıca bir şeyler ileve etmeme gerek yoktur....

Yabancı sermaye 'mayın'a bayılıyor

Suriye sınırındaki 216 bin dönümlük mayınlı toprağın, 5 yıl içinde temizleyen yabancı şirkete 44 yıllığına devrini öngören tasarı, sert tartışmalara yol açtı. CHP’li Ergin, “AKP, bu işte ısrarcı olursa kesinlikle yabancı telkini olduğunu düşünürüz” dedi.

Köprü ve otoyollar da yabancıya satılıyor

Mayınlı arazi deyabancı sermaye baskısı

Gürol Ergin, “AKP, bu arazileri yabancı şirketlere verme isteğinde ısrarcı olursa, bunda kesinlikle yabancıların telkini olduğunu düşünürüz” dedi.

Haber: Selda Öztürk KAY
Suriye sınırındaki 216 bin dönümlük mayınlı toprağın, 5 yıl içinde temizleyen yabancı şirkete 44 yıllığına devrini öngören tasarı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun toplantısında gerilime neden oldu. CHP ve MHP’li komisyon üyeleri, “mayınlı alanın, toprakların kullanılması karşılığı değil maddi külfeti karşılığı temizlenmesi” önerilerini yineleyince, sert tartışmalar yaşandı. Komisyon toplantısına ara verildiği saatlerde, AKP’li komisyon üyelerinin “strateji” belirlemek üzere “özel” bir toplantı gerçekleştirdiği öğrenildi. Komisyonun CHP’li üyesi Gürol Ergin, AKP Hükümeti’nin mayınlı arazileri “özel sektöre” devretme konusundaki ısrarına bir anlam veremediklerini belirterek, “GAP eylem planına bütçe haricinde 1 milyar YTL ek ödenek ayıran bu iktidar, mayınlı arazilerin devlet eliyle temizlenmesine de para ayırabilir. AKP, bu ısrardan vazgeçmezse, aklımıza farklı düşünceler gelecek” dedi. Ergin, Başbakan Erdoğan’ın GAP için ayrılan 26 milyar YTL ödenekle “oy” avcılığı yaptığını, ancak mayınlı arazilerin temizlenmesi konusunda ise “özel sektöre” güvenildiğini söyledi.

O araziler halkın malı
Ergin, “Bugün mayınlı arazileri konuşuyoruz. AKP’liler, arazileri, 44 yıllık kullanım hakkı karşılığında yerli veya yabancı şirketlere vermek istiyor. Güneydoğu Anadolu bölgesinin kalkınması konusunda ’samimi’olan bir iktidarın, bu arazileri yöre halkına vermek için de bir çaba göstermesini beklerdik. Bu durumda, GAP için açıklanan düşüncelerin de samimi olmadığı ortaya çıkmıştır” diye konuştu. CHP’li üyelerin, mayınlı araziler konusunda AKP Hükümeti’ne dışarıdan baskı yapıldığı yönünde bir kuşkusu olduğunu söyleyen Ergin, “Hükümetin öne sürdüğü gerekçe, maddi güç yetersizliğiydi. Para verip temizletemeyeceklerini söylüyorlardı. Aynı hükümet, GAP’a bir yıl için 1 milyar YTL ayırabiliyorsa, oranın temizlenmesine de para ayıracak durumda demektir. Bu gerekçe ortadan kalkmıştır. Hâlâ özel şirketlere kiralama isteği dile getirilirse, bunda kesinlikle yabancıların telkini olduğunu düşüneceğiz” dedi.

Turistler artık arazi fotoğrafı çekiyor

TBMM Genel Kurulunda, Yabancılara Mülk Satışını Yeniden Düzenleyen Tapu Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşmelerine dün devam edildi. Verilen önergeyle, Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunununda, yabancı yatırımcıların taşınmaz edimini sağlamak için yeni düzenlemeye gidilmek istendi. Önergeye, CHP ve MHP milletvekilleri karşı çıktı. Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, “Bu toprakları satmak mı istiyorsunuz” diye tepki gösterdi. Bunun ardından önerge geri çekildi. Daha sonra, Tasarı üzerinde konuşan CHP’li Atila Emek, AKP’nin, önce verdiği sonra geri çektiği, yeni madde ihdas edilmesini öngören önergeyle, “oldu-bitti” yapmak istediğini söyledi. MHP’li Milletvekili Mehmet Serdaroğlu ise ülke güvenliğine ait stratejik yerler belirlenmeden tasarının aceleyle geçirilmek istendiğini belirtti. Serdaroğlu, “En çok toprak satılan yerler Antalya, İstanbul, Muğla, Hatay ve İzmir. Tarihi ve turistik yerlerin fotoğrafını çeken turistlerin yerini satılık arazilerin fotoğrafını çeken girişimciler aldı” dedi. Serdaroğlu, TOKİ’nin yabancılara konut yapacak olmasını da eleştirerek, 2007’de yabancılara 2 milyar 952 milyon dolarlık gayrimenkul satışı yapıldığını kaydetti. Serdaroğlu, “Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettiğinde, ’fethettiğim yerleri yabancılara satanlar Allah’ın gazabına uğrasın’ der” diye konuştu.

13/06/2008 YENİÇAĞ

Bu mesaj 1 kez ve en son Berraksu1 tarafından 14.06.2008 - 13:27 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 14.06.2008 - 13:26

Konu: SEÇİME KATILAMAYAN BİR PARTİ LİDERİNİN SEÇİM İÇİN GERÇEK VE TARİHİ DEĞERLENDİRMESİ...

	Berraksu1

SATIN BAKALIM SATIN, ALLAH'IN DUR DEMESİ UZAK DEĞİLDİR...

226 Mesaj -

Verdiğim haberi başlık altındaki yazılar ışığında değerlendirirseniz, hem vermek istediğim mesaj hemde ülkenin gittikçe içine gömüldüğü vahamet daha iyi anlaşışılr.

Sata sata doymadılar!

Yabancıya mülk satışı için sürekli formül üreten AKP, yeni bir tasarıyı TBMM’ye getirdi. İmar planında yabancı payı yüzde 10’u bulabilecek
Meclİs’in bu hafta en önemli gündem maddesini, yabancıların mülk edinmesine olanak sağlayan yasa tasarısı ile TRT Kanunu oluşturacak. Yabancılara mülk satışını düzenleyen tasarıya göre, yabancılar imar planı sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzde 10’una kadar olan kısmında taşınmaz edinebilecek.

Yabancılara mülk satışı TBMM’de
Meclis, yoğun bir haftaya daha giriyor. TBMM Genel Kurulunda, yarın görüşmeleri yarım kalan TRT Kanununda değişiklik yapan yasa tasarısına devam edilecek. Tasarının,10. maddesinin oylamasının ardından yürürlük ve yürütme maddeleri görüşülecek. Bu tasarının görüşmelerinin tamamlanmasının ardından yabancılara mülk satışını düzenleyen Tapu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair YasaTasarısı ele alınacak. Tasarıya göre, yabancı uyruklu kişi ve kuruluşlar, uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünün yüzde 10’una kadar olan kısmında taşınmaz edinebilecek. Bakanlar Kurulu, merkez ilçe ve ilçelerin altyapı, ekonomi, enerji,çevre, kültür, tarım ve güvenlik açısından önemlerini dikkate alarak, bu orandan fazla olmamak kaydıyla farklı oran belirlemeye yetkili olacak. Genel Kurulda, Türk Vatandaşlığı Kanunu Tasarısının da görüşülmesi bekleniyor. Tasarıya göre, askerlik yapmamak, Türk vatandaşlığınınkaybedilmesine neden olmayacak. Türk vatandaşlığı kaybettirilenler, Bakanlar Kurulu kararıyla, kaybedenler bakanlık kararıyla vatandaşlığıyeniden kazanabilecek.

09/06/2008 YENİÇAĞ

Ekleme Tarihi: 09.06.2008 - 11:00

Konu: AİLELERİN BORCU RAPORU.....

	Berraksu1

AİLELERİN BORCU RAPORU.....

226 Mesaj -

Ülkede kurumlar arasında gittikçe artan tempoda resmen bir rejim hesaplaşması ve kapışması yaşanırken, bakın halkın durumu gittikçe hangi tehlikeli noktalara doğru gidiyor.
Tehlike (siyasi açıdan)hem ülkenin tepesinde, hem halk arasında (ekonomik açıdan)gittikçe büyüyor.
Haçlınında zaten istediği bu.Ellerini ovuşturup bekliyorlar. Tıpkı "hasta adam" deyip bir pundunu getirip mahvettikleri Osmanlıyı bekledikleri gibi....

BORÇ AİLENİN KAMÇISI

Faizine yetişilmiyor

Ankara Ticaret Odası (ATO) Türk ailesinin röntgenini çekti. “Ailelerin Borcu” adlı rapor, Türk ailesinin giderek batağa saplandığını ortaya koydu. AKP’nin iktidarda olduğu son 4 yılda durumu sürekli kötüye giden aileler, sadece borç faizlerine 15.6 milyar YTL ödemek zorunda kaldı.

Yüzde 400 arttı!

Aile borçlarının harcanabilir gelire oranı ise yüzde 7.5’ten yüzde 29.5’e fırladı. ATO Başkanı Sinan Aygün, rakamların, “Vatandaş borç içinde yüzüyor, cinnet denizinde boğuluyor. Aileler artık yiyecek içeceğini bile borçla alıyor” dedi.

Ailelerin ocağına incir ağacı dikildi

Türk ailesinin geliri son 4 yılda 2 kat artarken, borçlarındaki artış 7 katı buldu. Aile borçlarının harcanabilir gelire oranı ise yüzde 7.5’ten yüzde 29.5’e fırladı
AKP iktidarında Türk ailesinin durumu sürekli kötüye gidiyor. Ankara Ticaret Odası’nın hazırladığı rapor, Türk ailesinin röntgenini çekti. Son 4 yılda borcu 7 kat artan ailenin gelirindeki artış ise sadece 2 kat oldu. Ailelerin borcu, Türkiye’nin milli gelirinden de daha yüksek oranda arttı. Ailelerin borçlarıyla birlikte faize ödemek zorunda kaldığı para miktarı da yükseldi.

Borç 100 milyar YTL

Ailelerin bankalar, katılım bankaları ve tüketici finansman şirketlerine 2003’te 13.4 milyar YTL olan borcu, 2007 sonunda 100,6 milyar YTL’ye yükseldi. ATO’nun Merkez Bankası, BDDK, TÜİK ve DPT verilerinden hazırladığı “Ailelerin Borcu” raporuna göre, ailelerin borçlarının harcanabilir gelirlerine oranı da son 4 yılda yüzde 7.5’ten yüzde 29.5’e çıktı.

Faize 15.6 milyar YTL

Ailelerin borçlarıyla birlikte faize ödenen para miktarı da arttı. Faiz oranlarındaki düşüşe rağmen sadece 2007’de 15.6 milyar YTL faize gitti. Faiz ödemeleri, ailelerin harcamalarının yüzde 4.6’sını oluşturdu. 2003’te ailelerin borçları için ödedikleri faiz 3.9 milyar YTL, bu rakamın ailelerin harcamalarına oranı ise yüzde 2.2 düzeyindeydi. Son 4 yılda faize ödenen para, 4 kata yakın artmış oldu.

08/06/2008 yeniçağ

Bu mesaj 3 kez ve en son Berraksu1 tarafından 09.06.2008 - 10:44 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 08.06.2008 - 12:13

Konu: BUDA HAÇLIYA VE SİYONİSTE YENİ KIYAK PROJESİ...

	Berraksu1

BU DA, HAÇLIYA VE SİYONİSTE YENİ KIYAK PROJESİ...

226 Mesaj -

Babalar gibi yabancıya verilen değerlerden biri daha sırada. Bu konu daha öncede ortaya çıkmıştı. Fakat eleştirilerin çokluğu bu vahim işin biraz ötelenmesine sebep olmuştu.
Şimdi tekrar, YERSE taktiği ile devreye sokulmaya çalışılıyor.

Sınırda kıyamet kopacak

Suriye sınırındaki 216 bin dönüm arazinin ABD veya İsraillilere devri projesi, Ankara'yı karıştırdı

SURİYE sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi projesi 'güvenlik kaygısı' yarattı. Arazilerin, mayınları temizleyen şirkete 44 yıllığına devredilecek olması milli sınırlardaki tehlikeyi gözler önüne sererken, Genelkurmay Başkanlığı'yla durumu değerlendiren Milli Savunma Bakanlığı, mevcut haliyle düzenlemenin çıkarılmasına karşı olduğunu iletti. Muhalefet işin güvenlik boyutuyla birlikte maddi boyutunun da tartışmalı olduğunu öne sürdü. Bu arazilerdeki mayınları ABD ve İsrailli firmaların temizleyerek 44 yıllığına bölgede işletme hakkını alacağı iddiaları ise endişeyi büyüttü.

Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi, GAP Eylem Planı'nın önemli ayaklarından birini oluşturuyor. Konuyla ilgili düzenleme Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda tartışmaları beraberinde getirdi. Tasarının havale edildiği Alt Komisyon'da da görüş birliğine varılamadı. Bugün ise komisyon, düzenleme üzerindeki son sözünü söyleyecek. Ancak muhalefetten gelen mesajlar, görüşmenin oldukça gergin geçeceğini gösteriyor.

CHP ve MHP kızgın

Tercüman'ın sorularını yanıtlayan CHP Muğla Milletvekili ve Komisyon Üyesi Gürol Ergin, kendilerinin ve MSB'nin bütün önerilerine karşın, gerekli değişikliklerin yapılmadığını savundu. Ergin, şöyle konuştu:

"Birincisi, bölge bizim güvenliğimiz için çok önemli. Kalkıp siz, bütün sınır boyundaki 216 bin dönümlük araziyi 44 yıllığına yerli veya yabancı firmaya verirseniz, güvenliğiniz ciddi tehdit altına girer. İkincisi, bölge topraksız köylülerin en fazla olduğu yer. Bu arazileri temizledikten sonra 130'ar dönüm olarak bölge insanına verilmesi taraftarıyız. Bunun hem bölge insanına faydası olur, hem de güvenlik katkısı sağlar. Temizliği TSK yapabilecekse, maddi kaynak aktarılarak yapılmalı. 5 yıl için GAP'a 26 milyar YTL ayrılabildiğine göre, 5 yıl için 500 milyon dolar da bu işe ayrılabilir. Ancak buna yanaşılmıyor. Hangi yönlendirmeler ve baskılar var bilemiyoruz. Hükümet buraları yabancı firmalara vermek istiyor. Bizim tahminimiz bu iş ya İsrailli ya da ABD'li firmaya verilecek. Tabii işin bir de petrol yönü var. TPAO, ciddiye alınacak miktarda petrol olmadığını söyledi ama komşu ülkelerin sınırındaki kuyular nedeniyle bu bilgi inandırıcı gelmiyor."

Birilerine veriliyor

MHP Antalya Milletvekili ve Komisyon Üyesi Mehmet Günal da, mayın temizleme ve işletme ihalesinin Danıştay'ın da kararı çerçevesinde ayrı yapılması gerektiğini savundu. Teknik bilgi istediklerini söyleyen Günal, "Genelkurmay bu işi yapabilir mi? Yarın bu ülkemiz için sıkıntı olur, uluslararası sorunlar yaratır" dedi. Hükümet ise muhalefetin endişelerinin yersiz olduğunu savunuyor.

Hakkı KURBAN TERCÜMAN
05.06.2008

Bu mesaj 1 kez ve en son Berraksu1 tarafından 05.06.2008 - 11:01 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 05.06.2008 - 11:00

Konu: KÖŞEYİ DÖNENLER, EKMEK UĞRUNA (İŞ VE AŞ UĞRUNA) ÖLENLER...

	Berraksu1

KÖŞEYİ DÖNENLER, EKMEK UĞRUNA (İŞ VE AŞ UĞRUNA) ÖLENLER...

226 Mesaj -

Bazen ülkenin acı gerçeklerini anlatmak için öyle uzun uzun yazılar yazmak yerine, iki resim karesi yeterli olur. Detayada bence hiç gerek yoktur, anlayanlar için....

Ey kısır siyasetin kör ettiği gözler!.. Bu ülkede aynı gün 2 işsiz baba cinnet getirip can aldı. Uyanın artık.

Ekleme Tarihi: 05.06.2008 - 10:48

Konu: BOP, SEVR'İN YENİ VERSİYONU VE YENİ ADIDIR.

	Berraksu1

BOP, SEVR'İN YENİ VERSİYONU VE YENİ ADIDIR.

226 Mesaj -

Lozan'ı hala imzalamayan ABD için Osmanlının mirası hala gereği gibi paylaşılamamıştır. O nedenle Lozan'ı imzalamayan ABD ve imzaladığına bin pişman olan (Avrupa kodamanları) haçlı emperyalistler kurtuluş savaşı ile çöpe atılan Sevr'in yeni versiyon haritasını yani ABD projesi BOP u desteklemekte ve avuçlarını ovuşturarak beklemektedirler.Yalnız onlarmı ? Hayır en az onlar kadar İsrail de.

Aşağıdaki linkte Sevr haritasında ve BOP projesinde ülkemizin doğu ve güneydoğusu için çizilen haritalara bir bakarsanız, Türkiyeyi önümüzdeki süreçte nelerin beklediğinide tahmin edebilirsiniz.

http://www.tanyeri.net/uyari.htm

Ekleme Tarihi: 02.06.2008 - 12:06

Konu: Ülke en büyük bedelleri ödeme safhasına hızla giderken..

	Berraksu1

GAP ATAĞININ DÜŞÜNDÜREN NEDENLERİ...

226 Mesaj -

Daha öncede bazı yazılarımda, sırada ülkenin değerli kurumları v.s sinden sonra toplu toprak satışları hatta ırmakların dahi satışı söz konusu olduğunu ifade etmeye çalışmıştım.

Yoksa bu sahte yapmacık istikrarı ötelemenin, menfaat koltuğunda oturabilmenin mümkünatı yok. Ki artık onlar dahi ayak sesleri gelen büyük ibretleri engelleyemeyecekler.
Ne yazıkki bu ülkeyi idare edenler ısrarla ve ısrarla felaketlerden medet uman polştikalarından vazgeçmiyorlar.

Aşağıda verdiğim yazıdada hükümetin GAP ta yeni atağı için bence çok gerçekçi bir değerlendirme ortaya konuyor.
Hükümet bölge halkının refahı için bu projeye yüklendiğini söylüyor. Fakat, acaba sebep yalnızca bumu, yada öncelikli sebep bumu ?

Arslan BULUT
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Yazı Tarihi: 27/05/2008

Erdoğan'ın GAP'ı satma operasyonu!

Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın GAP ile ilgili olarak Diyarbakır’da bugün yapacağı açıklamaların tarihi nitelikte olacağını söyledi.
CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin ise “Hükümetin birden bire ortaya çıkan Güneydoğu’ya olan hizmetlerini ilerletme isteği, aslında yabancıların buraya olan ilgisi sebebiyle oluştu. Bu bölgeye ciddi yatırımlar yapılarak, su getirilerek yabancıya satmayı istiyorlar. Bu sebeple de toprak fiyatları artıyor. Fiyatların artmasıyla da burada Türk çiftçisi kalmayacak. Bundan sonra o yörede yabancı çiftlikler göreceğiz. Suriye sınırındaki 216 bin dönüm mayınlı arazinin temizlenmesi de yabancı şirketlere verilecek. Hükümet tarafından Güneydoğuyu yabancılaştırma hareketi resmen başlatılmıştır” dedi.

* * *

Gürol Ergin’in bahsettiği Güneydoğu’yu yabancılaştırma hareketinin yasal alt yapısını, hükümet 5 Ekim 2004 tarihinde Resmi Gazete’de “Milletlerarası Anlaşma” başlığı altında yayınladı. Konu, sadece bu sütunda gündeme getirildi!
Anlaşma, dönemin Tarım Bakanı Sami Güçlü’nün daveti üzerine, 14-15 Temmuz 2004 tarihlerinde, Türkiye’yi ziyaret eden İsrail Başbakan Yardımcısı Ehud Olmert ile imzalanan mutabakat zaptının onaylanması hakkındaki karar idi!
Mutabakatın 12’nci maddesinde şöyle deniliyordu:
“İsrail tarafı, İsrail firmalarının ilgilendiği GAP projelerinin 2005 yılı bütçesinde uygulamaya konulmasını Türk yetkililerden talep etmiştir.”
Mutabakatın, 15’inci maddesinde ise özellikle GAP bölgesinde İsrail firmalarının hangi alanlarda nasıl çalışacağı tespit ediliyordu.
Tayyip Erdoğan, son Amerika gezisinden dönerken, uçakta, gazetecilere önemli bilgiler vermişti. Erdoğan, Yahudi lobisi ve kendilerini “Dünya Hükümeti” gibi gören 12 kişilik Global Stratejik Komite’nin beyni Henry Kissinger ve onun halefi olan Richard Hollbroke ile yeni görüşmüştü.
Sıcağı sıcağına, uçaktaki gazetecilere, GAP’ın eksik kalan yatırımları için yaklaşık 10 milyar dolara ihtiyaç olduğunu anlatan Erdoğan, bu sorunu Körfez sermayesi ile aşmayı düşündüklerini söylemişti
Erdoğan, Fatih Altaylı’nın Teketek programında da GAP’a 10 milyar dolar yatırım yapılması gerektiğini, bu yatırımla GAP’ın ayağa kalkacağını belirtmişti.
Yahudi lobisinin bir numaralı gündem maddesi GAP olmuştu!

* * *

2006 yılı Kasım ayı başında Şanlıurfa’da “İkinci GAP Buluşması” düzenlendi. Harran Üniversitesi’ndeki toplantıda GAP İdaresi Başkanı Muammer Yaşar Özgül, Yusuf Kürkçüoğlu’nun sorusu üzerine “Sulama projeleri için 8 milyar dolar, diğer yatırımlar için 14 milyar dolar olmak üzere 22 milyar dolara ihtiyaç var” demişti. Demek ki Erdoğan rakamları eksik veriyordu.
Yabancı Sermaye Derneği Başkanı Şaban Erdikler ise 9 GAP iline, yabancı yatırımcıyı çekmek için Batı ülkelerinde bilgilendirme turuna çıkacaklarını açıkladıktan sonra, YASED’in sonbahar resepsiyonunda Erdoğan’ın kendileriyle özel olarak görüştüğünü ifade ederek, “Sayın Başbakan bizden, GAP’ta yatırım konusunda yabancı ve yerli yatırımcıya dönük çalışmalarda bulunmamızı istedi” demişti.
Erdikler, dünyanın en büyük şirketlerinin başkanlarının katıldığı Uluslararası Yatırım Danışma Konseyi toplantısının dördüncüsünün Mart 2007’de yapılacağını, toplantıda GAP yatırımlarının “özel bölüm” olacağını da bildirmişti.

* * *

Bilindiği gibi Uluslararası Yatırım Danışma Konseyi üyeleri, daha çok ABD ve İngiltere merkezli şirketlerden oluşuyor ve çoğu Yahudi sermayesidir. Bunları davet eden de Erdoğan’dır.
Erdoğan’ın bugün GAP ile ilgili olarak milli bir proje açıklaması sürpriz olur.
Çünkü, özelleştirme adı altında, Türkiye’nin nesi var nesi yoksa küresel sermaye dedikleri Yahudi sermayesine satmış durumdadır. Sıra GAP’a gelmiştir!

Ekleme Tarihi: 01.06.2008 - 11:49

Konu: Ülke en büyük bedelleri ödeme safhasına hızla giderken..

	Berraksu1

ABD'NİN, TÜRK'Ü TÜRK'E KIRDIRMA OYUNU....

226 Mesaj -

ABD'nin BOP projesini hayata geçirmek yolunda çok önemli gördüğü Türkiye - İran çatışmasına ortam hazırlamak için oynadığı oyunların ardı arkası kesilmiyor. Bu yazıyıda bu nedenle sizlerde okuyun istedim.

Arslan BULUT
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
Yazı Tarihi: 30/05/2008

ABD'nin İran'da Türk'ü Türk'e kırdırma kozu: Kerkük'te taviz

Ankara’da bazı temaslar sonucunda, edindiğim kanaat o ki ABD, Irak’ta İran’ın güç kazanmasını öne çıkararak Türkiye’yi küçük tavizlerle uyutuyor.
Gerçi, bazı kaynaklara göre Türkiye, İran tehdidini kullanarak ABD’yi özellikle Kerkük konusunda tavize zorladı ama ben bu görüşü yanıltıcı buluyorum.

* * *

“İran’ın Irak üzerindeki etkisi” nin büyük olduğuna dair bir kabul var! Bu gerçek Amerikalıları çok rahatsız ediyor. Çünkü Iraklı Şiiler ülkede çoğunluğu oluşturuyor ve demokratik bir Irak kurulması ve sağlıklı seçimler yapılması halinde iktidarın hep Şiiler’de olacağı biliniyor.
Bu durumda Irak’ın parçalanması gerekiyor ki, ABD ülkenin petrolü üzerinde söz sahibi olmaya devam edebilsin. Yoksa ABD ordusu çekilirse, Saddam’ın yaptığı gibi Şii iktidar da İran’ın desteğiyle petrolü yeniden millileştirebilir! O zaman ABD’nin bütün çabaları boşa gider.
Amerikalılar bunu bildiğinden, Türkiye’nin Kerkük hassasiyetini de kullanarak il meclisinde Kürtler, Araplar ve Türkmenlerin yüzde 32 oranında temsil edilmesine razı oldu.
Türk tarafı da bunu olumlu bir gelişme kabul ediyor!
Oysa Kerkük bir Türkmen şehridir. ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra, Araplar kovularak şehre 350 bin Kürt yerleştirildiği için Türkmenlerin oranı düşmüştür.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı, Demokrat Partili senatör Joseph Biden, Kerkük konusunda Türk politikalarına karşı “anlayışlı” davranarak, aslında kendi politikasını hayata geçiriyor.
Joseph Biden’in birinci önceliği, İsrail’in güvenliğidir.
Dolayısıyla Biden’in son zamanlarda Türk diplomatlara sıcak yaklaşımlarda bulunmasına, “İran, Suriye ve Türkiye dahil olmak üzere, komşu ülkelerin desteği olmadan Irak’ta sürdürülebilir bir barış olamaz” demesine aldanmak gaflettir!
Çünkü Biden, bir taraftan ABD’nin Irak’tan çekilmesini savunurken diğer taraftan, “Eğer Irak’ı geride bir kaos bırakarak terk edersek, bölgesel bir savaş çıkacak ve bu, bizi nesiller boyunca içine alacak. Böyle bir savaş Suudilerin, İranlıların, Türklerin Irak’a girmesine yol açacak” diyor!
Ve Türklere nasıl bir yol takip etmeleri gerektiğini söylüyor:
“Türkiye için birleşik bir Irak içinde yarı özerk bir Kürt bölgesinin olması, ’bağımsız’ bir Kürt devletinin ortaya çıkmasından çok daha iyidir.”
Anladığım kadarıyla Ankara bu görüşe yatmış durumda.
Milli Güvenlik Kurulu’ndan çıkan Irak’taki bütün gruplarla diyalog kararının ardında böyle bir kabul var ki, Kerkük’teki küçük tavizler Dışişleri’ni ve bazı Türkmenleri memnun ediyor.
Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğünü savunması veya diğer komşuları gibi ülkeyi karıştırmaması ABD’nin umurunda bile değil. Türkiye’nin bu arzusunu karşılar gibi yaparak, gevşek bir federasyon içinde ilan edilecek Kürt devletini tanımasını istediler ve bunu başarmak üzereler!

* * *

Türkiye’nin Irak politikası, Genelkurmay, MİT ve Dışişleri’nin farklı politikaları yüzünden istikrarsızdır. 1997’de başlatılan ve Türkmenlerin Irak içinde bir güç olmasını öngören politika, daha sonra bir kenara bırakıldı. Türkmenler, Barzani ve Talabani’nin inisiyatifine terk edildi.
Siz güç olmazsanız, silâh kullanmazsanız, güç merkezi oluşturanların, silah kullananların boyunduruğuna girersiniz. Yaşamak için mücadele edeceksiniz! Başka çaresi yoktur.

* * *

Türkiye, Irak’taki İran tehdidini göstererek, İran’a yönelik saldırısı sırasında desteğini almak isteyen ABD’nin oyun plânına ikna olmuş görünüyor.
Genelkurmay, bu konuda ne plânlıyor bilmiyorum ama, kimse unutmasın ki İran, Pehlevi’ye kadar bin yıllık bir Türk devletiydi. Halkının yarısı da Türk’tür. ABD’nin İran’a saldırısına destek vermek, Türk’ün Türk’ü kırması demektir!
Bu da Türklüğe ihanet olur!

Bu mesaj 1 kez ve en son Berraksu1 tarafından 01.06.2008 - 11:35 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 01.06.2008 - 11:34

Konu: KONUŞAN RESİMLER....

	Berraksu1

KONUŞAN RESİMLER (2)

226 Mesaj -

Bu mesaj 2 kez ve en son Berraksu1 tarafından 01.06.2008 - 11:16 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 01.06.2008 - 11:06

Konu: KONUŞAN RESİMLER....

	Berraksu1

KONUŞAN RESİMLER....

226 Mesaj -

Bu mesaj 1 kez ve en son Berraksu1 tarafından 01.06.2008 - 11:14 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 01.06.2008 - 11:02

Konu: ANKARA'DA HERKES DİNLENİYOR MU ?????

	Berraksu1

ANKARA'DA HERKES DİNLENİYOR MU ?????

226 Mesaj -

Yanlış anlamayınız, Ankarada herkesin istirahate çekildiğini söylemek istemedim.
Ülke hem ekonomik, hem siyasi, hem sosyal açıdan artık devamlı S.O.S verirken bakın ülkede hangi çok tehlikeli işlerle uğraşılıyor. Gerçi bu haberi duymayanınız yoktur. Birde burda inceleyin lütfen.

'Ankara'da herkes dinleniyor'Sinan Aygün öyle bir konuştu ki...Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'ün takip edildiği iddialarıyla ilgili, ''Dinlenme korkusu Ankara'da herkesi sarmış vaziyette'' dedi.

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kerim Taç'ın davetlisi olarak Alanya'ya gelen Aygün, tarihi Alanya kalesi eteğindeki iskelede gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Aygün, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'ün takip ve dinlenme iddialarıyla ilgili, ''Dinlenme korkusu Ankara'da herkesi sarmış vaziyette. Bir bakıyorsunuz silahlı kuvvetler bu işten rahatsız. Devlet, dinlendiğinden korkuyor. diye konuştu.

Bu durumdan çoğu kesimin rahatsız olduğunu ifade eden Aygün, şunları kaydetti:

5 yıldır edindiğim tecrübelere göre, bu rahatsızlık sadece Paksüt'te yok. Bundan bakanlar da rahatsız. Bakanlar Hem odasının dinlendiği korkusunda, hem telefonların dinlendiği korkusunda. Hatta birkaç gün evvel Kuvvet Komutanı'nın odasındayken bile sayın Kuvvet Komutanı sessiz sedasız konuşuyor. Yani bu ülkenin bakanı dinlenme kuşkusundaysa, bu ülkenin Kuvvet Komutanı dinlenme kuşkusundaysa, hatta biraz daha ileri gideyim bu ülkenin Başbakanı dinlenme kuşkusundaysa ki, bunu bildiğim için söylüyorum. Sayın Başbakan'la odasında konuşurken bile sessiz sedasız konuştuğuna şahidim.''

Aygün, ''Dinlemenin, Askeri İstihbarat, Jandarma, Milli İstihbarat ve Emniyet Genel Müdürlüğünün işi olduğunu ancak, Türk Telekom içinde de dinleme yapan insanlar bulunduğunu'' iddia etti.

Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı görüşmeyle ilgili bir gazetede çıkan iddialar konusunda görüşü sorulan Aygün, ''Sayın Büyükanıt'ı da eşi Filiz hanımı da çok iyi tanıyorum. Bu iki insanın herhangi bir yolsuzluğa karışacağını düşünmüyorum. Böyle bir şey olması söz konusu değil.'' yanıtını verdi.

Daha sonra hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Aygün, ''Ben 1978'den bu yana ticaret yaparım. İki tane muhtıra, 4 tane ekonomik kriz gördüm, ama şu günkü yaşadığımız durumu, bir tüccar, bir oda başkanı olarak hiç yaşamamıştım.'' şeklinde konuştu.

Faizler yükseldikçe ekonominin kötüye gideceğini ileri süren Aygün, şunları söyledi:

''Bu güne kadar ekonomiyi, satarak, borçlanarak getirdiler. Telekom'dan tutun da Tüpraş, limanlara kadar her şey satıldı. 2008 yılı programında Halk Bankası, Vakıf Bank, Ziraat Bankası, Türk Telekom'un bir kısmı, oto yollar, Milli Piyango, Spor Toto, 8 enerji şirketi satılacak. Sat nereye kadar. Bu nereye kadar devam edecek? Bir gün satılacak bir şey kalmayınca ne yapacaksın?''

SUPERONLİNE

Bu mesaj 1 kez ve en son Berraksu1 tarafından 29.05.2008 - 11:55 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 29.05.2008 - 11:54

Konu: ALLAH hayırlı etsin

	Berraksu1

RÜŞVET, SEÇİMLERİ KAZANMAK İÇİN VERİLİRSE HELALMİDİR ???

226 Mesaj -

Aşağıda verdiğim haber, seçim sürecinde yaşananları izah etmek açısından ancak bir buzdağının su yüzüne çıkan parçasını temsil edebilir.

Bakın dini, saltanat ve menfaat uğruna acımasızca kullananlar Allah'ın ve Resulünün ayaklar altına aldığı, alanıda, verenide lantlediği rüşveti, kendi menfatleri söz konusu olduğunda nasıl helal sayıp rahatlıkla yapmaya çalışıyorlar, yapabiliyorlar.

Ülkeyi yönetenler, üstelik din sömürüsü ile bunu yapan bir güruh olup, yaptıkları sayısız hatanın yanında birde haramı helalleştirirlerse bu işin sonu milletçe Allah katından verilecek ağır kahır ve gazabla imtihanlardır.
Çünkü Allah hiç bir milletin başına layık olmadığı idarecilerin gelmesine müsaade etmez.

YUNUS SURESİ, 100 : ALLAH, GAZABI/PİSLİĞİ AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERLERİNE YAĞDIRIR.

FATR SURESİ, 5 : ALDATAN SİZİ ALLAH'IN ADI İLE ALDATMASIN.

Çankaya rüşveti Türkiye’yi sarstı

ERDOĞAN’IN yakın dostu Remzi Gür’ün, CHP eski Milletvekili Mehmet Yıldırım’a rüşvet teklif etmekten 10 ay hapis cezası alması, Cumhurbaşkanlığı seçimini de tartışmalı bir hale getirdi. AKP’nin sınıfta kaldığını belirten hukukçular, “Çankaya’ya da şaibe bulaştı” diyor.

Rüşvet Türkiye’yi sarstı
Erdoğan’ın arkadaşı Remzi Gür’ün 10 aylık hapis cezası almasının Cumhurbaşkanlığı seçimini tartışmalı bir hale getirdiği belirtiliyor.

İş adamı Remzi Gür’ün Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde CHP Kastamonu eski Milletvekili Mehmet Yıldırım’a rüşvet teklif etmekten 10 ay hapis cezası almasını değerlendiren hukukçular, Cumhurbaşkanlığı seçimine siyasi etik açısından gölge düştüğünü ifade etti. Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, “ ABD Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini desteklediğini hiç saklamadan, açık açık söyledi. 1976 yılında İhsan Sabri Çağlayangil yaptığı bir konuşmada CIA’nın organik bağlarının Türkiye’de her şeyi kendi istediği gibi yönlendirmeye çalıştığını kaydetmişti. Dolayısıyla kritik yerleri hep belirlemek istiyorlar” dedi. Savaş, “ İş adamının bu şekilde devreye girmesi seçimlerin siyesi etik açısından şüpheli hale gelmesi anlamına gelecektir. Hukuki olarak şu aşamada bir şey olmayabilir ama, seçimler şaibeli hale gelir” şeklinde konuştu.

Vahim ve düşündürücü
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise şöyle konuştu: “Remzi Gür’ün Başbakan Erdoğan ile yakın ilişkileri kamuoyu tarafından biliniyor. Bunun ötesinde Remzi Gür’ün başbakan’ın çocuklarına büyük miktarlarda burs vererek ABD’de okumalarını sağladığını da kamuoyu biliyor. Bu noktada böyle bir olayın da tartışılması vahim ve düşündürücü. Siyasi etik açısından tartışmalı olan, bu konunun AKP’nin eski Grup Başkan vekillerinden bir tanesinin iş adamını savunmaya çalışması ise çok daha vahim. AKP ahlak dersinden sınıfta kalmıştır. Bu ibret verici bir olaydır” şeklinde konuştu. Hukukun Egemenliği Derneği Başkanı Erdem Akyüz ise, mahkeme kararı olmasının seçimleri tartışmalı hale getireceğini savundu. Akyüz, “Elbette ki seçimlere gölge düşmüştür. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hukuki ve etik açısından şaibeli hale getirir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu kuşku ile karşılanır” dedi. Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da rüşvet teklif etme olayının hukuk devletinde yaşadığımız gerçeğini bir kez daha sorgulamamız gerektiğini ortaya koyduğunu belirterek, “Hukuki açıdan şu noktada Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir etkisi olmayacaktır. Ancak hukuk devletinde mi yaşıyoruz ya da başka kurallar mı geçerli bunu sorgulamamız gerekiyor. Durum bu kadar ağır” şeklinde konuştu.
Haber: Fatih ERBOZ

29/05/2008 YENİÇAĞ

Bu mesaj 4 kez ve en son Berraksu1 tarafından 29.05.2008 - 11:58 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 29.05.2008 - 11:24

Konu: TÜRK TELEKOM NEDEN SATILDI ??

	Berraksu1

DEĞERLİ RAVDA YÖNETİMİNİN DİKKATİNE....

226 Mesaj -

Özellikle Rüzgar kardeşimin dikkatini çekmek istiyorum.

Farandag adlı üyenin bana cevap olarak yazdığı yazıların burada foruma yazma, normal medeni insanlar gibi bir tartışma amaçlı olmadığı, hemde kesinlikle olmadığı konusunda sizleri bir çok kez uyarmıştım.

Allah'a and olsun bu üyeye cevap diye yazdığım bütün yazılardan son derece rahatsızım. Ki o yazıların bir tek son yazılanları hariç Farandagı eleştiri gibi görünsede emek sarfettiğim ibret ve akıl ürünü yazılardır.

Bu üye hem yazılarımı sildirmek, hemde beni siteden attırmak amacından başka hiç bir temiz amaçla yazılarıma karşılık vermemiştir.
İspatıda sizin tamamen sildiğiniz ve kilit vurduğunuz konular altında apaçık ortadadır. Onları tekrar şöyle bir inceleyiniz lütfen. Şayet site yönetimi olarak beni kusurlu bulursanız, size söz veriyorum, yazdıklarımda hiç bir haksızlık olmadığı halde ben sizlerden özür dileyeceğim.

Benim siz site yönetimindeki kardeşlerimden bir ricam var. Daha doğrusu daha öncede sizden rica ettiğim bir konu var. Ben Farandag adlı üyenin hiç bir konusu altına yazmıyorum, ona herhangi bir başlık altında cevap dahi vermiyorum. Ama lütfen bu üyenin benim yazılarımın altına yazdığı yazılara artık müsaade etmeyiniz.
Çünkü bu üyenin amacı artık hiç kimsenin itiraz edemeyeceği kadar apaçık ortaya çıkmıştır.

Sevgiler, saygılar..... Allah Razı Olsun

Bu mesaj 1 kez ve en son Berraksu1 tarafından 29.05.2008 - 10:59 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 29.05.2008 - 10:58

Konu: TÜRK TELEKOM NEDEN SATILDI ??

	Berraksu1

RE: eee sonuc ne şimdi...(Sonuç : Anlayana sivrisinek saz...)

226 Mesaj -

Sende telekulak ve telegözmü var abe Erdal kardeşim.Böyle zırt diye hiç umulmadık anda ortaya çıkıp mandanın göle bırakması gibi ortamlar oluşturmak hoşunamı gidiyor.

Bu başlığın okunma sayısına bir bak ne kadar okunup, ne kadar okunmadığını çok iyi anlarsın. Anlaşılan sendede kıskançlık hemde aşırı kıskançlık problemi var. İnsanların hepsinde bu duygu vardır. Fakat genelde bu duyguya akıllarıyla sahip çıkıp yenilmezler.
Daha öncede yok boş konuşuyorsun, yok gaz veriyorsun, havalara giriyorsun gibi saçma sapan bir çıkışla yazımın üzerine balıklama atlamıştın.

Sana tavsiyem yazılarımı sen okuma kardeşim. Yüzlerce üye veya üye olmayan vatandaş burayı ziyaret edip okuyor.Forumdaki yazıların bir avukata yada akıl hocasınada ihtiyacı yok.
Ben neyin ne kadar okunup okunmadığınıda çok iyi takip ediyorum.Üstelik çok okunmak gibi bir derdimde hiç olmaz. Aslında yazdıklarımı bir nebze anlamış olsan senin gibi çocuksu kıskançlıklarla ve komplekslerle değilde çok daha anlamlı işler için uğraştığımı görürdün.

Daha önce Pembe papatyanın bana yazısına yaptığın dalış, senin esaslı bir şekilde ruhsal durumunu gözden geçirmen gerektiğini apaçık ortaya koyuyor.

Amacımı yazılarıma bakıpta şu ana kadar anlayamadıysan bundan sonrada hiç zahmet etme. Ne diyor Mevlana,
"Sen ne kadar bilirsen bil,Senin bildiğin karşındakinin anladığı kadardır."

Yani şunu demek istiyor Mevlana, sen ne kadar bilirsen bil, ne kadar anlatırsan anlat, karşındaki ancak kendi kapasitesi kadar seni anlayacaktır. Yani anlamıyorsa sende onun gözünde bilmiyorsun demektir.

Madem yazılardan rahatsız oluyorsun, seni rahatsız ediyor burada ne diye ortalığa atlayıp atlayıp duruyorsun. Siteye bir daha hiç girmezsin olur biter. Burada yazı yazılmadıktan, düşünceler ortaya konmadıktan sonra bu forumun ne anlamı kalır ?

Ha şöyle söylersen seni anlayabilirim. Senin uzun yazıları anlamakta güçlük çekme özrün vardır, senin için ayrıca küçük, çok özet yazılar yazmaya çalışırız.

Yoksa yazılarında takip ettiğim gibi boş konuşuyorsun, moş konuşuyorsun diye daha zerre kadar anlamadığın emek sarfedilmiş yazılara bu davranışlarınla engel olmaya çalışırsan, yalnızca bir şeyi ortaya koyarsın.Aşırı kıskanç, biraz farklı olan fikirlere dahi tahammülü olmayan geçimsiz bir insan olduğunu.
İllede boş yazı görmek istiyorsan yalnızca kendi yazılarını okuman yeterli. Haksızmıyım.

Ben kaç kişiyim merak ediyorsan, Cumhuriyeti kuran iman sahibi vatanseverlerin sayısını bul.... Bugün ne kadar olmuşlarsa, bende o kadarım. Bu vatanı azınlık ve hain diye içerden bile düşmanlık gören iman sahibi vatanseverler kurtardı. Çoğunluk olunmasındada onların uyandırışı vardı.Fakat maalesef bu ülke o yaşanılanlardan gerekli dersleri almadığı için tekrar bir kurtuluş savaşı yapmak mecburiyetine doğru hızla sürükleniyor.

Çoğunluğun doğru olduğunu hangi ayetten öğrendin. Oysa Kuran tam tersini söylüyor. Fırkalarla ilgili ayetlere bir bak.
Peygamber ve velilerde insanların genel sayısına göre çok azlar. Senin demene göre onlar yanlışda, çoğunluklarmı doğru yolda oluyor ? Nede güzel öğrenmişsin Hak yolda olanların nasıl belirlendiğini bravo doğrusu.

Öncelikle bir özeleştiri yapıp bulman gerekiyor.
Cahil, kıskanç, başka insanların bilgisine, düşüncelerine tahammülü olmayan ruhsal sorunlu bir vatandaş olduğunu. Sonrada bunu halletmek için neler yapman gerektiğini.

SONUÇ ŞU : ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL ZURNA AZ.

Alıntı
Orijınalı -ERDAL-

Amacın ne senın berraksu burada lafı epey uzatıp boş vaktını degerlendırmıssın,bu yonden senı tebrık edıyorum,SEN KAÇKİŞİSİN,bi onu söylede ona göre kaale alıyım seni,boş konuşuyosun kardeş ,boş...Şu yazdıklarının hiç birini okumuyolar sen hala yırtınıyosun

Açtıgım baslıga bır bakda gör memleket sevgısını....

Bu mesaj 1 kez ve en son Berraksu1 tarafından 28.05.2008 - 12:40 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 28.05.2008 - 12:35

Konu: TÜRK TELEKOM NEDEN SATILDI ??

	Berraksu1

DOĞRU SÖZE NE DEMELİ ?????

226 Mesaj -

Sağır işitmez sözü
Gece sanır gündüzü
Kördür münkirin gözü
Âlem münevver ise

Allah'a and olsun ben bunca yazımla Farandag'ı bu kadar kesin ve tek kelimeyle (HÖDÜK)tanımlayamazdım.Yardımı için müteşekkirim.

Ravda yöneticisi ve üye kardeşlerim sırf bu başlık altındaki yazılara bakarak HÖDÜK sıfatının kime uygun olduğunu, tıpa tıp uyduğunu çok rahat bir şekilde tespit edebilirler.Aslında bu zata uyacak daha pek çok sıfat var fakat benim işim bu değil.

Kara cahil bulunduğu halden kurtulmak yerine insanlıktan çıkmayı tercih edince işte sonuç böyle oluyor.

Aslında bu kişinin daha önceki yazılarınada cevap vermemem gerekirdi. Fakat bazı şeyler ancak yaşanarak öğrenilebiliyor. Bu kadar zıvanadan çıkmış bir insanla muhatap olabileceğimi itiraf edeyim haklı olarak kestiremedim.
İnternet ortamında normal insanlar yine yaşam içindeki benzer davranışlara sahip oluyorlar genelde. Fakat dengesizlerin, ruhsal problemi olanların ne yapacağı hiç belli olmuyor.

HÖDÜK :

1 - Görgüsüz, ruhsuz, kaba, böyle "a.k" diyeceğiniz insan cinslerini tanımlayabilen kelime.

2 - Yontulmamış, hala ormanda yaşadığı günlerde olduğunu zanneden; kibarlıktan, görgü kurallarından haberi olmayan insanlar için kullanılan.

Kara taşa su koyarsan
Elli yıl ıslatır isen
O taş yine kaskatıdır
Hünerli taş olur değil

Taştan çıkar türlü sular
Ayağında neler pişer
Cahil gönül taştan beter
Yola gelmez gelir değil

Farandag şunuda hiç unutma. Allah yolunda ilim sahibinin yazıları burcu burcu Kuran kokar, Muhammed kokar,Evliya kokar.Okumasıda bu hal gibidir. Hak gözle bakar çünkü.
Oysa cahilin okumasıda yazmasıda kesif, ağır kokular yayar. Bilenler ve anlayanlar için.

Ne diyor Yunus cahilin alim geçinenlerine.

Söyleyeceksen Hak bil ve Hak söyle,
Yoksa bu yaptığın abes yere yelmektir.

Yani şunu demek istiyor Yunus. İlim sahibi karşısında Hak ilmine sahipsen konuş, yoksa sus. Susmazda cehaletini ortaya dökersen, senin bu yaptığın kalabalık insan topluluğu içinde gürültülü bir şekilde gaz kaçırmaktır.Tıpkı senin benim karşımda mütemadiyen yaptığın gibi....

Bu mesaj 3 kez ve en son Berraksu1 tarafından 28.05.2008 - 11:50 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 28.05.2008 - 11:23

Konu: TÜRK TELEKOM NEDEN SATILDI ??

	Berraksu1

Atatürk'e hakaret edenler, örtülü vatan hainleridir....

226 Mesaj -

Farandag ne anlama geldiğini kendinin bile bilmediğin kapkara ziftlerini yine döküvermişsin cevap diye.

Atatürk'e pislik atmasaydın sana yalnızca Yunus'un bir nefesini cevap olarak yansıtacaktım. Ama öyle çirkef bir şey yaptın ki, daha doğrusu bu çirkefte ısrar ettin ki, bu senin yaptığını ve çok daha ağırlarını yapan bunu islamın ve müslüman olmanın gereği zanneden bir sürü beyin fıkarası ve küfürbaz hain internet sitelerini umumi tuvalete çevirmiş durumda.

Ben yemin ediyorum ki Atatürk Allah katından Osmanlının mahvoluşunda bu milleti tekrar toparlamak ve ileri götürmek için vazifeli kılınmış bir önderdir. Kendisi dahi bunu başarıya ulaştığında ancak anlamış olabilir. Çünkü bu tip vazifeli insanlar ne peygamberdirler ne de veli.

Fakat onun vazifeli olarak geldiğinin delillerini kabul etmeyenler ona ve kurduğu cumhuriyete sövmeyi ibadet, hatta cihad zannetmek delaletinin içine gömülenler bu söyleyeceklerimi asla kabul etmezler.Allah onlara bu rezil hallerini iyi göstermek için gözlerine perdeyi çekmiştir çünkü.

Neden bir başkası değilde Atatürk sorusunu hakkıyle cevaplamak ancak akıl sahiplerinin işidir.

Atatürk'ün askeri okuldan başlayarak vatan için yaptığı mücadelenin tarihte bir eşi benzeri daha yoktur.Daha Manastır askeri idadisinde okurken çıkan Yunan savaşına katılmak için okuldan bir arkadaşı ile gizlice gönüllü olarak savaşmak istemiş fakat bu girişim görevli subaylar tarafından farkedilip okuluna geri gönderilmiştir.Savaşa katılsaydı belki oda şehit olacaktı.Şüphesiz Allah onu çok daha büyük bir vazife için muhafaza ediyordu.

Subay olduğu yıllarda Osmanlının savaştığı neredeyse tüm cephelerde başarıyla vazife yapmıştır. Trablusgarp civarında görevli olduğu bir sırada yaşadığı bir olay çok manidardır. Allah, fal ve bununla ilgili tüm gelecekten haber verme işlerini yasaklamıştır. O nedenle vereceğim olayıda bu fal olayı ile karıştırmayınız.İnsanların avuç çizgilerinde yaşamlarının ana çizgileri saklıdır. İşte Allah bazı kullarına bu hayat çizgilerini okuyabilme özelliği bahşeder. Aslında bu insanların başka hiç bir özelliği ve üstünlüğüde söz konusu değildir.

Atatürk, cumhuriyet döneminde de yanında olan bir arkadaşı ile bu arap diyarında genç bir subay olarak dolaşmaktadır. Dolaşma esnasında el çizgisinden hayat okuması ile meşhur olmuş bir arap kadınına rastlarlar. Atatürkün arkadaşı bu işlere meraklı bir insan olduğundan hemen atılır ve el çizgisine baktırır. Bununla kalmaz Atatürktende aynı şeyi yapmasını ister.Atatürk bu bir nevi fal olarak görünen işe yanaşmaz, fakat arkadaşının ısrarı üzerine kabul eder. Arap kadın Atatürkün eline baktığında bir hayret nidası haykırır. Bunun üzerine iki arkadaş ne gördüğünü sorarlar arap kadına. Kadın gözlerini faltaşı gibi açıp büyük bir hayret ve heyecanla, "Sen padişah olacaksın" der. O zaman devletin en büyük mevkii padişahlık olduğundan böyle ifade etmiştir.

Seneler sonra, yani Cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürk ve arkadaşı bir gün Dolmabahçe sarayının balkonundayken aynı arkadaşı Atatürke bu olayı hatırlatır ve beraberce bu anıyı hatırlayıp gülümserler.

Çanakkale savaşında cong bayırında Atatürkün büyük bir saldırıyla perişan olup geriye dönmek isteyen askerlere "Size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum. Biz savaşıp ölünceye kadar yeni kuvvetler gelip savaşı kazanabilirler." emri savaşın seyrini değiştirmiştir.

Yine aynı savaşta bir şarapnel parçasının göğsünün üzerindeki saatinin üzerine gelip onu parçalaması, fakat bu saatin ölümüne engel olması çok ibret bir olaydır. Vazifesi tamamlanmayan bir insanın Allah katından bir mucizeyle kurtarılmasıdır bu.

Cumhuriyet kurulduktan sonra dahi bir çok suikast girişiminden sağ kalarak kurtulmuştur. Çünki vazife henüz tamamlanmamıştır.

Cumhuriyet kurulduktan sonra yaptığı tüm işlerin düşündürdüğü bir gerçek vardır. Oda Osmanlının mahvolmasına sebep olan geri kalmışlığın ortadan kaldırılması için devrimler yapmak şarttır. Atatürkte canı ve büyük tepkiler pahasına bunu azimle yapmıştır.Bugün Cumhuriyetin geldiği nokta ve bunun vebali Atatürkten sonra altmış küsur yıl o emaneti gereği gibi taşıyamayan ve yok etmek isteyenlerin boynunadır.Tabi bu yöneticileri gereği gibi uyarmayan halkımızında. Çünkü hiç bir yönetici onları hak etmeyen milletlerin başına geçemez.

Atatürk'ün devlet kayıtlarında geçen ve bilenler ve anlayabilenler için apaçık bir şekilde Allah'ın rızasını kazanarak bu dünyadan göçtüğünü anlatan farklı bir ölüm olayı vardır.Son nefesini vermeden canını almak için gelen melekler ona selam vermişler ve oda sağ tarafına dönüp bu selama karşılık vererek hayata gözlerini yummuştur.
Bu olayı devlet kayıtlarından ve her türlü kaynaktan aynen öğrenebilmeniz mümkün.

İnsanların ölüm anındaki bazı vücut tepkileri ve yüz ifadelerinin verdiği mesaj, ölüm olaylarının pek çoğunda, o can verenin Allah'ın onu ne halde kabul ettiğini ortaya koymasıdır.Ben bir çok ibrete şahit olmuş bir insan olarak evli ve şehvete düşkün, zina yapan bir erkeğin bu anlamda nasıl acı bir yüz ifadesiyle ve tenasül uzvunu sımsıkı tutmuş halde canını teslim ettiğine dahi şahit oldum.
Bacılarım kusura bakmasın bu son örneğim için. Burada özellikle Farandag adlı kara cahil, küfür ve hakaret uzmanına neleri bilmediğini ve körü körüne bilinçsizce bu vatanın büyük kahramanına ve devlet adamına sövdüğünü belki bu şekilde bir nebze anlatmak mümkün olur.

Atatürke ikide bir sarhoş deyip içkiden öldüğünü söyleyen beynini yobazi softaların Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının kin ve nefretle doldurduğu delalet içindeki zavallıya şimdi şu soruları soruyorum.

- Allah Osmanlının gidişatından razı olsa neden bir ayet gereği onları tasfiye anlamında paramparça olmak ve feci bir bitişle başbaşa bıraksın.Yoksa Allah İmparatorluğu bir şekilde bu faciadan kurtarmaktan haşa acizmiydi ?

- Neden tamamen bitmiş bir imparatorluğun son yöneticileri ingiliz ABD mangası olmak uğruna Atatürkün kurtuluş savaşına ihanet ettiler ? Neden padişah ve istanbul hükümeti değilde, Atatürk ve mücadele arkadaşları bu memleketin bütünlüğü için savaştı ve bu yolda ölümü göze aldı. Hemde hangi kötü ve zor şartlarda.

- Atatürkün ölümüde senin bildiğin gibi içkiden falan değildir.Atatürkün ölümünde dahi yahudinin ve özellikle yapılan maksatlı yanlış tedavinin payı büyüktür.
Kaldıki bu yalanı bir an için gerçek bile saysak bu ne Atatürkün büyük kahraman oluşunu değiştirir, nede büyük bir devlet adam oluşunu.

- Demek Atatürk deyince senin aklına yalnızca içki geliyor. Vaah vah vah. O hiç bir zaman sarhoş olmadı. İçkiliyken herkesin sarhoş olacağını ancak senin gibi katran karası cahiller iddia ederler ve pislik atmak için kullanırlar. Allahın ayetinde dahi "İçkiliyken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın" buyurur. Yani içki herkes için haram olmakla birlikte, bunun anlamı içki denen olayın her insanda aynı etkiyi yapmadığı, kimi insanın çok az bir içkiyle şuurunu kaybettiği gibi, bir kısım insanın ne kadar içerse içsin şuurunda hiç bir değişiklik olmayacağının izahı anlamınada gelir. Ve ben ömrümde bunun her türlüsüne şahit olarak yaşamış bir insanım.
Atatürkün sarhoş olduğuna kanıtın nedir.Dedenimi dövdü durup dururken, yada bir yakınına laf atıp tacizmi etti ?
Ne kadar kolay değilmi pislik atmak.

Kötü söz, hakaret ve küfür sahibinindir, sahibinin ruhunun aynasıdır, sahibinin kimliğidir.

- Bir vatanın parçalanmasını, namusunu kurtaran büyük bir öndere içki miçki gibi yobazi pislikleriyle çamur atanlar, özlerini örtmeye çalışan örtülü vatan haini değilmidirler ?

- Farandag, o içki, ne Atatürkün yaptığı kahramanlıklar ve büyük hizmetler nedeniyle Allahın rızasını kazandığı gerçeğini örter, nede sen ve senin gibilerin bu iğrenç bahane ile yaptığı iftira ve küfürlerle cehennemin dibini boylayacağını.
Ebu cehili de gittiğin yerde amcacığım diye kucaklayacaksın. O sen ve senin gibileri bekliyor. O da senin gibi bir değere sövüyordu. Hemde en büyük değere.O nedenlede yavuz hırsızlık yapma.

- Farandag senin zihniyetini neye yaradığını anlamak istiyorsan şu soruların cavabında ara derim sana son olarak.

* Neden gelişmiş dünya ülkeleri arasında bir tek islam ülkesi yok ?
* Neden özellikle senin zihniyetine uygun islam bölgelerinin üzerine aralıksız haçlı pisliği yağıyor ?
* Neden tüm İslam coğrafyası haçlı kuşatması altında ve haçlı boyunduruğu altında inim inim inliyor ?
* Neden İslam coğrafyasında huzursuzluk, kan, şiddet, ayrımcılık son bulmuyor ?

Oysa alemlerin Rab'bi, doğru yolda olan fert ve milletlere, huzur, barış, başarı ve yükseliş vaadediyor.
Bu vahim tablo Allahın Kuranın dışına çıkmış halklara gazab, kahır ve ağır bedellerle imtihanlar yüklemesinden başka nedir ?

Bu mesaj 2 kez ve en son Berraksu1 tarafından 27.05.2008 - 13:41 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 27.05.2008 - 13:37

Konu: TÜRK TELEKOM NEDEN SATILDI ??

	Berraksu1

RE: RE:

226 Mesaj -

İşte bütün marifet burada Pembe Papatya. Eğri ve doğru o kadar iç içe geçmiş vaziyetteki şayet aklınızı gereği gibi kullanmazsanız, kalp gözünüz açık değilse bu kavram karmaşasının ortasında çaresiz kalıverirsiniz. Ya da Allah korusun ayağınız yanlış istikamete kayar, doğru zannedersiniz.

Ne diyor Yunus Emre bir nefesinde Allah'ın çetin imtihanlarını mecaz anlamda bir anlatımla bize yansıtırken "Gel sen beni benden seç " Yani gelde beni bu kadar içiçe halk ettiğim eğri doğru seli içinden gereği gibi yanlış yapmadan bul diyor Allah.

Dünya ve ahiret hayatı etle tırnak gibidir.Dünya işlerini karıştıranların ahiret işlerindede yanlışta olduğu gerçeğin ta kendisidir.

Yunus'a düşman kesilip ona eziyet çektirenlerin neden bunları yaptığını anlayabilirsen bana düşman olanların neden böyle davrandığınıda anlayabilirsin.

Sana kısaca bir örnek daha vereyim. Peygamberler tarihine bak Peygamberlerin çoğunun onlara hizmet için geldiği insanlar tarafından büyük eziyetler çektirilerek öldürüldüğünü görürsün. Dahi bir çok Veli de bu şekilde eziyetlere uğramış ve canlarına kast edilmiştir.
Çünkü insanlar içinde azgınlıkta had tanımayanlar insanlık tarihi boyunca hep vardılar. Daimada var olacaklar. Benim gereği gibi Efendimiz ve Evliyanın yolunda bir insan olarak bu şekilde saldırılara uğramam bu nedenle seni hiç yadırgatmasın.

Laiklik din değildir. Bütün din anlayışlarının koruma altına alınıp birbirine baskısını önleme sistemidir.Benim yazılarımda bu konu detaylı olarak var.
Düşman olunacak hiç bir şeyde yok.Her insanın inancına saygı gösterilmesini istemek, birbirine baskı yapmasını istememek nasıl kötü bir şey olabilir.Bir düşünün Farandag zihniyeti ülkenin idaresini islam diye kendi herzelerini uygulayacak şekilde ele geçirse, bunlar kendileri gibi inanmayanların üzerinde tepinmezmi ?

Daha sonra bu konulara başka anlatımlarda ekleriz İNŞAALLAH.

Alıntı
Orijınalı pembe_PAPATYA

Pembe papatya sana gelince kardeşim. Benim bu kadar burcu burcu Kuran kokan yaşamsal alanda örneklerle birleştirip verdiğim ibret dolu yazılarım karşısında yazılanlardan hala küfür ve pislik atanın kim olduğunu ayıklayamıyorsan kendini artık hiç yorma.

Berraksu Abi yazılarını begeniyorum biliyorsun ayetlerle açıklıyorsunda forumda dönen tek konu Aldatan sizi Allah'ın adıyla aldatmasın. Sen diyorsun ki Öyle onlar diyorlar ki öyle.
Türkiye'nin içinde bulunduğu bütün yazılarına tam desteğim var.Onları görebiliyorum hamdolsun ama bu laiklikle,başörtüsüyle ilgili ne yorum yaptında bu insanlar sana düşman kesildi anlamış değilim okuma fırsatımda olmadı.şu sıra pek bakamıyorum.Laikliğe gelirsek ben laik değilim zaten şahıslar nasıl laik olur onuda bilmiyorum..
Başörtümede inş. ters bir sözcük sarf etmemissindir ki öyle ümidediyorum.

vaktim yok acele yazıyorum.inş. genıs bır zamanda orta yol buluruz .

Allaha emanet olunuzz

Bu mesaj 2 kez ve en son Berraksu1 tarafından 26.05.2008 - 12:53 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 26.05.2008 - 12:41

Konu: KENDİMİZE KIZALIM-İDARECİLERE DEĞİL

	Berraksu1

RE: KENDİMİZE KIZALIM-İDARECİLERE DEĞİL

226 Mesaj -

Yazın gerçeğin ta kendisini anlatıyor. Teşekkürler yyasarali.
Fakat kendimize kızmak yetmez. İdareciler bir milletin Hak edişinin temsilcileridir. Bu gözle baktığınızda onlara kızdığınızda aslında kendinize kızdığınızıda anlamış olmanız gerekir.Tabi özellikle bu yanlışa dahil olmuşsanız.

Bu değerlendirme ışığında, ülkede özellikle bilgi sahibi insanlarımıza çok iş düşüyor.

Nasreddin Hoca'nın "Bilenler bilmeyenlere anlatsın" fıkrasındaki hal gibi halk birbirini uyandırmadıkça bu hal değişmez. Ne buyuruyor Allah "Milletler kendilerini değiştirmedikçe Allah da onların üzerlerindeki gazabı, yükü değiştirmez"

Bu anlamda AKP nin marifetleri ile ilgili Mayıs 2006 da yazdığım bir yazının son bölümünü okumanız için aktarıyorum.

[Mayıs 2006]
Sonuç olarak, benim bu tabloyu değerlendirmem şu neticeyi gösteriyor. Tayyip Erdoğan ve taifesi'ni çok acı bir final beklemektedir. Bunu anlamak için öyle çok derin görüşlü ileri görüşlü olmayada gerek yok. Çanakkale savaşı ve Kurtuluş savaşının nedenlerini çözebilenler, bugün gelinen noktayı da rahatlıkla değerlendirebilirler.
Kendi çıkarları için, din'i bahane ederek, ülkeyi kamplara bölmeye çalışanlara yukarda sıraladığım başka ağır yanlışların temsilciliği de,(cezalarını arttırmak için) Allah katından pay biçilmesi kaçınılmaz sonuçlardır.

Yalnız şu husus unutulmamalıdır. Kusurlu olan yalnız bu hükümet
değildir. Onları özellikle din adına sonra diğer ağır yanlışlar adına destekleyenler çoğunluk ifade etmeseler, Allah onlara sonucu ağır olan bu gidişin sahipliğini, liderliğini vermezdi diye düşünüyorum.

Allah bu güzel ülkenin tüm insanlarına uyanışlar nasip eylesin.

Alıntı
Orijınalı yyasarali

Sa Dostlar
Bizleririn siyasilere bizi yönetenlere kızmaya hakkımız yok bu insanlara üllkenin nerdeyse yarısı oy verdi iki kişiden biri akp oy vermedimi?
Resullah bir hadisinde "siz nasılsanız başınıza öyle idareciler gelir" buyurmaktadır.bizler böyle yönetilmeye layıkız ki başımıza bunlar geliyor.
Öncelikle biz kendimizi değiştireceğiz
Dua ile dostlar

Bu mesaj 1 kez ve en son Berraksu1 tarafından 26.05.2008 - 12:28 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 26.05.2008 - 12:27

Konu: TÜRK TELEKOM NEDEN SATILDI ??

	Berraksu1

Kördür münkirin gözü......

226 Mesaj -

Allah'a Resulüne ve Ehlibeytine olan sevgim üzerine yemin ediyorum. Din ve dünya adına cehalet ancak ve ancak Farandag adlı üyenin burada sergilediği kadar ortaya konabilir.

Hala o bozuk ağzıyla hakaret ve pislik atmaya devam ediyor. Maksat bir bilgiyle mücadele asla değil. Zaten bu kafanın böyle bir meziyetide olamaz.

Ne demek istediğimi anlamak isteyen kardeşlerim. Bu başlık altındaki yazılara şöyle bir göz gezdirsinler yeter.

Pembe papatya sana gelince kardeşim. Benim bu kadar burcu burcu Kuran kokan yaşamsal alanda örneklerle birleştirip verdiğim ibret dolu yazılarım karşısında yazılanlardan hala küfür ve pislik atanın kim olduğunu ayıklayamıyorsan kendini artık hiç yorma.
Senin için sadece Allah doğruları görmeyi nasip etsin demekten başka yapabileceğim hiç bir şey yok. Zaten ben herkesi doğru yola davet edebilirim diye haşa bir yanlış iddiamda yok.
Hakaret etme ile kişinin sıfatını açık etmeyi ayırd edemediğin müddetçe değil buradaki eğriyi doğruyu hayat içinde dahi çok şeyi ayıklaman çok zor olacaktır.

Mesela Yunus Emre, şayet biliyorsan Allahın bir veli kuludur.Yani Allahın dini ile vazifelidir, söyleyen odur söyleten Allah. Bakın neler demiş çeşitli nefeslerinde.

"Aşksız adem hayvan olur" diyor bir nefesinde, bir başkasında "Kördür münkirin gözü" diyor. Yine bir başkasında "Cahil gönül taştan beter" diyor."Allah bizar cahillerden", "Kaça görün cahillerden" diyor.

Daha pek çok örnek verebilirim fakat gerek yok. Sanıyormusunuzki Yunus Emre bu sözleri söylerken Farandag gibi katran karası cahiller ona daha önce kendi zift kuyularından pislik atmamışlardırda o mübarekte durup dururken onların sıfatlarını insanların ibret almaları için vermiştir ? Fitne ortaya çıkmadan veli ders vermez. İşte benim buradaki halimde Yunus ile sözlerinin muhatabı küfürbaz, hakaret sahibi kapkara cahilin misali gibidir.
Hakaret ve küfürü, kişilerin sıfatının tanımı ile birbirinden ayırd edemeyenler en sonunda o katran karası cahille aynı kefeye mahkum olurlar.

Allah nasip etmezse kimse doğruya ulaşamaz.
Pembe papatya birde o kadar merakının giderilmesini istiyorsan Farandag adlı cehaletin ta dibine vurmuş artı birde ruhsal problemleri açığa çıkan sözde müslümana neden benim devamlı davet ettiğim MÜBAHALE ayetinin hükmünden köşe bucak kaçtığını soruver kardeşim.
Birde benim yazılarımı nasıl okuyup nasıl anlıyorsunuz doğrusu çok merak ediyorum.

Atatürk'e sarhoş diyecek kadar zıvanadan çıkmış bir insandan daha zil zurna sarhoş kim olabilir. Hangi içki burada bu kadar berbat bir hal sergileyenin olduğu gibi devamlı içilebilir.Din ve dünya adına yobazlık kadar kafa uyuşturan hangi madde vardır.

Müslüman kişi odur ki batıl olan herşeye düşmandır. Duruma göre eliyle ve diliyle onunla mücadele halindedir. Batıl olan da odur ki devamlı Hak la savaş halindedir.
İspatını, bir örneğini görmek isteyen kardeşlerim benim buradaki yazılarıma ve buna cevap diye Farandag adlı üyenin cevabi yazılarına bir zahmet bakıversinler.

Sağır işitmez sözü
Gece sanır gündüzü
Kördür münkirin gözü
Âlem münevver ise

Cahilin cehalet ve azgınlıktaki azmi, alimin ilim yolundaki azmiyle yarış halindedir.

Bu mesaj 2 kez ve en son Berraksu1 tarafından 26.05.2008 - 11:53 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 26.05.2008 - 11:12

Konu: Hoca vurulurken neredeydiniz?

	Berraksu1

Erbakan hoca, AKP nin yaptığı özel hizmetleri yapmadığındandır.

226 Mesaj -

Ben Erbakan'ı tutmam fakat, hakkınıda teslim ederim. AKP kurucularının cümlesi değer olarak onun uzağından dahi geçemez benim gözümde.

Yazı içinden özellikle AKP ye benzemeyen özelliklerini buraya aktardım. Bunlar zaten feci farkı göstermek için yeterde artar bile. Tabi anlamak isteyenler için bu sözlerim...

* İşbirlikçilik yapmadı.

* Devletin, milletin haysiyetini korudu.

* Dış siyasette Türkiye’nin kanını emen Haçlı keneleri durdurucu, hiç olmazsa yavaşlatıcı önlemler aldı.

* Ülkesini Haçlılara şikayet edip oralardan gelen fonlardan faydalanmadı.

Bu mesaj 3 kez ve en son Berraksu1 tarafından 25.05.2008 - 15:31 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 25.05.2008 - 15:27

Sayfa (8): (1) 2 3 Devam >

İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 762 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kilimlili67 (47), EnToRia (39), cihankarasan (56), rahmali (60), beyazyol (44), hmurat (50), Sweet-Bircan (31), calinan_kalp (43), bobmalley (34), kerim71 (50), talip-ibrahim (38), kan-ka (50), behlül72 (52), n.nakla61 (40), yasinbirel80 (44), zuhre yildirim (44), SnNmMc (37), tarik82 (42), akin123 (37), MertTurk (43), *hira* (35), zaferburgu (49), mademney (42), esli (61), sipahii (43), gokhan (46), ISLAM_GUNESI (40), veteriner54 (42), meryem03 (40), engino (46), yol_cu (42), koyuncu339 (39), fizikcimrt (49), fgdibo (36), salem (46)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.57351 saniyede açıldı

Ey kısır siyasetin kör ettiği gözler!.. Bu ülkede aynı gün 2 işsiz baba cinnet getirip can aldı. Uyanın artık.

SONUÇ ŞU : ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL ZURNA AZ.

HÖDÜK : 1 - Görgüsüz, ruhsuz, kaba, böyle "a.k" diyeceğiniz insan cinslerini tanımlayabilen kelime. 2 - Yontulmamış, hala ormanda yaşadığı günlerde olduğunu zanneden; kibarlıktan, görgü kurallarından haberi olmayan insanlar için kullanılan.

Cahilin cehalet ve azgınlıktaki azmi, alimin ilim yolundaki azmiyle yarış halindedir.

HÖDÜK :

1 - Görgüsüz, ruhsuz, kaba, böyle "a.k" diyeceğiniz insan cinslerini tanımlayabilen kelime.

2 - Yontulmamış, hala ormanda yaşadığı günlerde olduğunu zanneden; kibarlıktan, görgü kurallarından haberi olmayan insanlar için kullanılan.