colchicine stromectol generique kaletra generique plaquenil lopinavir ritonavir voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

42 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (3): (1) 2 3 Devam >
Ekleyen Mesaj
Konu: NAMAZIN HAREKETLERI NE MANA IFADE EDER?
Süheda89 su an offline Süheda89  
NAMAZIN HAREKETLERI NE MANA IFADE EDER?
49 Mesaj -
1961'lerde evrimciligin iyice alevlendirildigi günlerdeydi. Rahmetli Haci Nazif Çelebi Süleymaniye camiinde bir ögle namazi kildirmis, turistler de etrafini alarak imam kiyafeti içinde iken kendisine suallar sormuslardi. Bunlar itirazci suallerdi. Kimi, insanin maymundan geldigini iddia etmek istiyor; kimi de, seyrettigimiz namazinizda niçin ayakta duruyor, egiliyor, basinizi yere koyuyorsunuz. Bunun ne manasi var? Bizim gibi sandalyeye oturun, papazin duasini dinleyin yeter, diyordu.
Rahmetli Haci Nazif;in bunlara verdigi cevaplar hiç aklimdan çikmaz. Ruhunu sad etmek niyetiyle size de arz edeyim seneler sonrasinda.

Evrimci turiste dönerek konusan Çelebi, söyle dedi:

- Biz namazimizda önce ayakta, sonra rükûda, sonra da secdede oluyoruz. Bunun bir hikmet ve manasi sudur.

Ayakta iken ilk insan ilk babamiz Âdemr(a.s);in (elif)ini yazariz. Bunun için (elif) harfi gibi dimdik, upuzun dururuz.

Sonra rukûa egiliriz. Bununla da Âdem(a.s);in (dal)ini yazmis oluruz. Geriye (mim) kalir. Onu da yere basimizi koyar, (mim) gibi olur, öyle yazariz.

Böylece her namazda babamiz, Âdemr(a.s);in adini yazar, maymundan geldigimizi iddia edenleri fiilen reddetmis oluruz. Bunun için maymunculuk iddiasi bizde tutunamaz.

Ikincisine gelince:

Namazimiza ilk basladigimizda ayakta iken Rabbimizin üzerimizde tecelli eden sayisiz nimetlerini düsünür, sonra bu nimetleri verenin huzurunda minnet ve sükranla egiliriz. Ancak bu egilmeyi de kafi bulmayiz, sonra kalkip basimizi yere koyar, basimizla da minnetimizi dile getirmis oluruz.

Basimizi sunun için yere koyariz. Bas bedenin tümünü de idare eden en yüce varligimiz, en kiymetli organimizdir.

Bununla demis oluruz ki:

-Ey Rabbimiz, varligimizin en kiymetli kismi basimizdir. Iste huzurunda basimizi dahi yerlere sürüyor, sana olan minnet ve sükrümüzü en kiymetli varligimizi yerlere koymakla ifade ediyoruz. Sayet basimizdan daha kiymetli bir organimiz olsaydi onu da huzurunda iftiharla yerlere serer, minnet ve sükrümüzü onunla da ifade etmek isterdik.

Bu açiklamalardan sonra rehber turistin cevabi söyle oldu:

-Tamam tamam. Biraz daha anlatirsan grubumuza burada namaz kildiracaksin.

Bu sirada turistin biri Çelebi'ye yaklasip sordu:

- Bundan sonraki namaziniz saat kaçta olacak? Anlattiginiz manada bir namazi ben de araniza karisip kilmak istiyorum. Bana çok uygun geldi bu anlayis içinde ayakta durmak, egilmek, basi yerlere koyup Yaradan'a minnettarligini ifade etmek. Bence de ibadet budur
Ekleme Tarihi: 19.04.2007 - 12:48
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: anne bu kırmızı gülü sözlüme ver...
Süheda89 su an offline Süheda89  
anne bu kırmızı gülü sözlüme ver...
49 Mesaj -
genç mücahidlerimizden biri cihada gitmek üzereyken annesiyle vedalasıp helallık dilemek istedi AnneSi: evladım eger senın ölüme gittiğini bilsem kesınlıkle senin gitmene izin vermicektım ama kuranda gecen bakara süresındeki ''ALLAH YOLUNDA ŞEHİD OLANLARA ÖLÜ DEMEYİN ONLAR DİRİDİRLER LAKİN SİZ SEZMESSINIZ'' ayeti hatırıma geldiği vakit senin memnuyetle gitmene izi veriyorum dedi.yolun acık olsun oğlum dedi ve son bişi daha sölicem dedi evladım sözlün; sözlün ne olcak onun haberi yok ki senın gideceginden genç: hiç birşey demeden göğsünü acıp henuz kurumamış kıpkırmızı bir gül cıkardı ve annesine uzattı al anne: bunu ona ilet yeter dedi ve ben sağ kaldıkça bu kırmızı gülde solmayacak dedi nasıl olur evladım dedi annesi olurmu hiç öle bişi en fazla suda kalsa bile en fazla bi ay dayanır. genç gene söze başladı ANNE: SEN BAKARA SÜRESİNDEKİ AYETİ NE CABUK UNUTTUN ŞEHİDLER ÖLMEZ DİYE DEMEK O GÜLDE SOLMAYACAK DEDİ annesi baŞındaki yaşlılık yazmasıyla göz yasını sildi oğlum git git evladım git RABBİM SENIN İÇİNDEKİ CEVHERİ EKSİK ETMESİN İNŞ RABBİM senınle ve arkadaşlarınla olsun inşş yolun acık olsun dedi. daha sonra annesi o gülü genç mucahidin sözlüsüne verdi ve o genc in sözlüsü ölünceye kadar evlenmedi ona sözlü kaldı neden mi cunkü gül SOLMADİKİ......esselamun aleyküm
Ekleme Tarihi: 19.04.2007 - 12:36
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: eğer yalancı isen...
Süheda89 su an offline Süheda89  
eğer yalancı isen...
49 Mesaj -
'İsrâiloğulları'ndan abraş (cilt hastası), kel ve kör üç kişi vardı. Hz. Allah bu üç kişiyi imtihan etmek istedi de kendilerine bir melek gönderdi. Melek abraşa geldi ve:
' Hangi şey sana daha sevimlidir? diye sordu. Abraş:

' Güzel vücut, güzel ten ve halkın iğrendiği abraşlığın benden giderilmesidir, dedi. Melek onun vücudunu sıvazladı, hemen çirkin manzarası gitti; kendisine güzel bir renk, güzel bir ten verildi. Melek yine sordu:

' En çok hangi maldan hoşlanırsın? Abraş:

' Deve'den, dedi. Ona, on aylık bir dişi deve verildi. Melek:

' Allah bu deveye senin için bereket kılsın, diye duâ etti.

Sonra melek kel'in yanına geldi ve ona:

' En çok hangi şeyi istersin? diye sordu. Kel:

' Güzel saç ve halkın tiksindiği şu kelliğin benden gitmesini, dedi. Melek onu da sıvazladı, kelliği gitti; kendisine güzel bir saç verildi.

Melek tekrar sordu:

' Hangi mal daha çok hoşuna gider? Kel:

' Sığır, dedi. Ona da yüklü bir inek verildi. Melek:

' Allah bu inekte senin için bereket kılsın, diye duâ etti.

Daha sonra melek, kör'ün yanına geldi ve ona da sordu:

' Hangi şey daha çok hoşuna gider?

' Allâh'ın, gözümü bana iâde buyurup insanları görmem, dedi. Melek onu da sıvazladı. Allah Teâlâ da ona gözünü iâde buyurdu. Melek:

' Hangi mal daha çok hoşuna gider? dedi. Kör:

' Koyun, diye cevap verdi. Ona da kuzulu bir koyun verildi.

Bir müddet sonra deve ve sığır sahiplerinin bu hayvanları yavruladı, koyun sahibinin koyunu da kuzuladı. Öyle ki; deve sahibinin bir vâdi dolusu devesi, sığır sahibinin bir vâdi dolusu sığırı, koyun sahibinin de bir dere dolusu koyunu oldu... Derken bir zaman sonra o melek, ilk görüştüğü andaki sûret ve hey'etinde abraş'a geldi:

' Ben yoksul bir adamım, dedi, yolculuğum esnasında maişet imkânlarım kesildi. Bugün gitmek istediğim yere varmam, ancak evvelâ Allâh'ın, sonra da senin sâyende olacak. Sana güzel renk, güzel ten ve bolca mal veren Allah hakkı için, ben senden bir deve istiyorum ki, yolculuğumda (gitmek istediğim yere) onun sırtında varayım. Abraş:

' Hak sahipleri çoktur (yardım edilecek pek çok yer var, sana verecek malım yoktur), dedi. Melek:

' Ben seni tanıyor gibiyim. Sen halkın tiksindiği abraş değil misin? Sen Allâh'ın (sonradan) servet verdiği fakir değil misin? dedi. Abraş:

' Ben bu mala ancak ata'dan ata'ya intikâl ile vâris oldum, dedi. Melek:

' Eğer iddiânda yalancı isen, Allah seni eski vaziyetine çevirsin, dedi.

Sonra melek (ilk görüşmelerindeki) sûret ve hey'etinde kel adama geldi. Ona da abraş'a dediği gibi dedi. Kel de abraş gibi reddetti. Melek:

' Eğer yalancı isen, Allah seni önceki hâline soksun, dedi.

Daha sonra melek (yine ilk görüşmelerindeki) sûret ve şekliyle kör'e geldi ve dedi ki:

' Ben yoksul biriyim; yolda kaldım, yolculuğum esnasında maîşet sebeplerim kesildi. Bugün gitmek istediğim yere varmam, önce Allah, sonra da senin sâyende olacak. Sana gözünü iâde eden Zât hakkı için, senden bir koyun istiyorum ki; yolculuğumda onun (sütünden gıdâlanarak) memleketime varayım.

Bunun üzerine o adam:

' Dilediğin kadar al, dilediğin kadarını da bırak. Vallâhi bugün, Allah için alacağın hiçbir şeyde sana güçlük çıkarmayacağım, dedi. Melek de:

' Malın sana kalsın. Siz imtihan olundunuz. Senden râzı olundu (hoşnut kalındı), diğer iki arkadaşına da gadap olundu, dedi.

Mevlâmız, cümlemizi cimrilik ve nankörlük illetlerinden uzak eyleyip, hayır ve hasenatta yarışan ve zâtına dâima şükreden kullarından eylesin. Âmîn...
Ekleme Tarihi: 19.04.2007 - 12:11
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: namazı sevebiliyormuyuz?
Süheda89 su an offline Süheda89  
namazı sevebiliyormuyuz?
49 Mesaj -
Kendi kendimize şöyle bir düşünüp soralım ve samimi olarak cevap verelim; Bir Müslüman olarak namazı sevebiliyor muyuz? Her zaman için namazı seven bir insan mıyız? Namaz vakti gelse, ezan okunsa, namaz kılsam, canım namaz kılmak istiyor diyor muyuz hiç?
Midemizin açlık hissettiği ve bir şeyler yemek istediği gibi günün belirli vakitlerinde namazın açlığını hissedip namaz kılma arzusu geliyor mu içimizden? Karnımız iyice acıktığı zaman yanımızdakilerin konuştuklarını anlamaz duruma gelerek aklımızı yemeğe taktığımız gibi, namaza olan açlığımızdan dolayı da aynı durum meydana geliyor mu, kafamızı namaza taktığımız oluyor mu
Bazen canımız bir şey istediğinden dolayı belirli bir öğün olmadığı halde mutfağa girip bir şeyler atıştırdığımız gibi, farz olan vakitlerin dışında gönlümüz namaz kılmak istiyor mu, durup dururken iki rekât namaz kıldığımız oluyor mu? Sözü uzatmadan söyleyelim Allah Teala ile beraber olmayı arzu ediyor muyuz?
Ezan sesi bizde nasıl bir etki yapıyor, ezanı duyduğumuzda çok müthiş bir müjdeli haber almışçasına gözlerimizin ışığı parıldıyor mu? Ezanın sözlerini tahlil ettiğimiz oluyor mu, tekbirler, tevhidler ve şehadetler kulağımıza ulaştığında ruhumuzun derinliklerine kadar ulaşıyor mu?
Biraz sonra Allah Teala ile beraber olacağım, rabbimin huzuruna varıp samimi bir şekilde kendimi Ona arz edeceğim. Onun kelamını Ona okuyacağım ve O da beni dinleyecek. Her taraftan üzerime çullanan ve içerisinde boğulduğum atmosferden kurtulacağım, beni boğmaya çalışan şu karanlıktan sıyrılacağım, hepsini arkama atacağım, beni yaratanın huzuruna varacağım, Onunla yüz yüze geliyor gibi olacağım, Ona halimi arz edeceğim. Şu anda ne kadar mutluyum, ne güzel
Evet, bu ve benzeri duygu ve düşünceler geçiyor mu içimizden? Samimi olarak cevap verelim.
Sonra bu düşüncelerimiz bir bir gerçekleşiyor mu? Yani Allah Tealanın huzuruna vardığımızda Onunla gerçekten sağlıklı bir bağlantı kurabiliyor, beraber olabiliyor muyuz? Bunun en önemli belirtisi olarak da Onunla olan bu beraberliğimizi uzatmak istiyor ve uzatıyor muyuz? Kıyamımızı, kıraatimizi, rükûmuzu, secdemizi ve son oturuşumuz, yani her bir rüknü kendi içersinde uzatıyor muyuz? Evet, sırf Allah Teala ile beraberliğimizden dolayı uzatabiliyor muyuz rükünlerimizi, yani namazımızı?
Ekleme Tarihi: 19.04.2007 - 12:05
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ben çok beğendim
Süheda89 su an offline Süheda89  
49 Mesaj -
Allah sizden de razı olsun evet kimden alcaklar bu kadar sapık hocalar varken..
Ekleme Tarihi: 19.04.2007 - 11:40
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: BESMELE MİKROSKOPLA İNCELENDİ..
Süheda89 su an offline Süheda89  
BESMELE MİKROSKOPLA İNCELENDİ..
49 Mesaj -
'islam'a göre hayvanı besmele ile kesmek neden şarttır' sorusundan hareket eden bilimadamları, besmeleli ve besmelesiz kesilen etleri inceledi. işte sonuç:
Halka ve Olaylara yazarı Osman özsoy köşesinde kaleme aldığı Kurban ve Besmele konusunda çarpıcı tespitlerde bulundu.
: "Besmeleli etlerde her hangi bir mikroba rastlanmıyor, Besmelesiz etlerin teşhisinde ise, sürekli çoğalan, büyük ölçüde zararlı mikrop ve bakteriler tespit ediliyor" işte osman özsoy'un konu ile ilgili çarpıcı yazısı:

Kurban ve Besmele

çeşitli üniversitelerde görev yapan ve tıbbın farklı alanlarında uzman olan 30 profesörden oluşan bir araştırma grubu, besmeleyle kesilen hayvan etleriyle, besmelesiz kesilen hayvan etleri arasında herhangi bir fark olup olmadığını ortaya koymak amacıyla laboratuar ortamında deneysel incelemeler yapıyorlar.
Besmelenin sırrı ...
Bilim adamları, hayvan kesimi sırasında dinen yerine getirilmesi zaruri olan ‘Bismillah, Allahu Ekber’ sözünün kesilen etler üzerindeki herhangi bir etkisi olup olmadığını araştırınca şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşıyorlar.
Araştırmanın metot ve tekniği konusunda bilgi veren şam üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nebil şerif; ‘Besmele ile kesilen kuş cinsi hayvan, sığır ve küçük baş hayvanların etlerinden ve besmelesiz kesilen aynı cins hayvanların etlerinden ayrı ayrı nûmuneler alarak özel laburatuvarlarda uzun süreli mikroskobik incelemeler yaptıklarını söylüyor.
Sonuçta, Besmele ile kesilen hayvan etlerinin numunelerinin açık kırmızı gül rengini aldığı, besmelesiz kesilen et nûmunelerinin ise, siyaha yakın koyu kırmızı bir renge büründüğünü görülüyor.
şaşırtan sonuç ...
Prof. şerif ayrıca, Besmeleli etlerde her hangi bir mikroba rastlamadıklarını, Besmelesiz etlerin teşhisinde ise, sürekli çoğalan, büyük ölçüde zararlı mikrop ve bakteriler tespit edildiğini söylüyor. Besmelesiz kesilen etlerin dokularındaki kanlarda iltihaplı akyuvarlar ve alyuvarlar tespit edilirken, Besmele ile kesilen etlerin dokularında ise, buna benzer herhangi bir sonuca rastlanmadığı tespitinde bulunuluyor.
Araştırmada yer alan bilim adamlarında Dr. Abdulkadir Dirani: ‘Kuran’da; Allah adı zikir edilmeden kesilen hayvan etini yemeyin’ şeklindeki ilahi emre rağmen; hayvan kesiminde kimi zaman besmelenin ihmal edilmesi, bizleri bu konuyu bilimsel olarak araştırmaya sevk etti. Besmele ve tekbir ile hayvan kesimi konusunu araştırmaya başlarken, ekipteki bazı arkadaşlar konuya baştan soğuk baktılar. Ancak araştırmalar sırasında her safhada çarpıcı sonuçlar ortaya çıkınca, ekibin konuya olan ilgisi de artmaya başladı.
Besmele ve tekbirle kesilen hayvan etlerinde, Besmelesiz kesilen hayvan etlerinin aksine, et dokularında kan ve mikropların bulunmaması, besmelenin büyük bir mucizesi olarak karşımıza çıktı’ şeklinde görüşlerini dile getiriyor.
Araştırmayı yürüten grup adına Kuveyt Haber Ajansına açıklama yapan Prof. Dr. Halid Halave ise, laboratuar ortamında yapılan deneylerde, besmelesiz kesilen sığır, küçük baş ve kuşların et dokularında pıhtılaşmış kan, çoğalmaya müsait bakteri ve mikroplar tespit edilirken, besmele ile kesilen hayvan et dokularında ise kan, mikrop ve bakterilere rastlanmadığını ifade etmiş.
Kesim farkı ...
Aynı üniversitenin Veteriner Fakültesi Et Sağlığı Bölümü Profesörlerinden Fuad Nima; ‘Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan, hayvanların uyuşturularak öldürülmesi işlemi sırasında kanın vücutta kalması, bu tür etlerin daha çabuk bozulmasına neden oluyor. Halbuki, kesim anında çekilen besmele ve tekbirin, hayvana yaptığı tesir ve heyecanın, hayvan organ ve adalelerinde meydana getirdiği hareketin kanın azami miktarda dışarıya atmasına yol açtığını ve hayvanların daha az eziyet çektiğini tespit ettiklerini belirtiyor.
Araştırma sonuçları böyle.
inancımıza göre, Allah’ın haram veya helal kıldıklarında illa bir hikmet aramak gerekmez. Fakat insanlığın bugüne kadar edindiği temel tecrübe, Allah’ın emir ve yasaklarında bildiğimiz veya bilmediğimiz hikmetler olduğudur. Bilim geliştikçe, Allah’ın bizler için hazırladığı nimet ve hikmetleri anlamak daha da kolaylaşıyor
Ekleme Tarihi: 18.04.2007 - 17:29
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Okuyun Bİze Şeytandan Mektup Var..............
Süheda89 su an offline Süheda89  
Themenicon    Okuyun Bİze Şeytandan Mektup Var..............
49 Mesaj -
Okuyun Bİze Şeytandan Mektup Var..............
OKUYUN BİZE ŞEYTANDAN MEKTUP VAR.
Seni dün günlük islerini yaparken gördüm. Namaz kilmadan, dua etmeden bir günü daha geçirdin. Hatta yemek yerken ve yatarken bile dua etmek için vakit ayirmadin. Çok nankörsün! Seninle gurur duyuyorum. Benimle oldugun için çok mutlu oldugumu söyleyemem.Hatirliyormusun? Senelerdir beraberiz ama seni hala sevmiyorum. Dogruyu söylemek gerekirse: Senden Allah'tan nefret ettigim için nefret ediyorum.
Allah beni cennetten attigi için bende seni kullaniyorum. Biliyormusun aptal. Allah seni seviyor, ama sen hayatin boyunca benim yanimdaydin. Bunun içinde seni ödüllendirecegim. Hayatinin berbat olmasini saglayacagim. Biz ikimiz beraber kaldikça bu Allah'i çok üzecek.Zaman senin hayatini kimin yönlendirdigini O'na gösterecek. Ve bu senin sayende olacak.
Geçirdigimiz güzel günleri hatirla, insanlari nasil hor görüyorduk,
onlara küfür ediyorduk, çilgin partilere gidiyorduk, hirsizlik
yapiyorduk, nasil iki yüzlü davraniyorduk, sigara kullaniyorduk, cami'ye gitmiyorduk, dedikodu yapiyorduk.....
Bunlarin hepsini kaybetmek istemezsin degil mi?
Hadi gel aptal! Sonsuza dek beraber yanalim! Senin için çok seyler
düsünüyorum.
Bu mektupu sana ne kadar deger verdigimi söylemek ve hayatinin büyük bir parçasini kullanmama izin verdigine tesekkür etmek için yaziyorum.
Aptal, bazen sana çok gülüyorum. Öyle salakliklar yapiyorsunki, benim bile migdemi bulandiriyorsun. Sen böyle devam et. Yeni nesile yalanciligi, aldatmayi, kumari ve cami yerine diskolara gitmeyi ögret.
Sen bunlari onlarin yaninda yap ki onlarda seni örnek alsinlar. Bir zaman sonra onlarda aynisini yapacaklardir. Çocuklar böyle iste.
Neyse, simdi gitmeliyim ama birkaç saniye sonra tekrar seni görmeye gelecegim. Azicik aklin olsaydi tövbe etmek için biryerlere giderdin ve yasayacak oldugun bir kaç seneyi de Allah'la beraber geçirirdin.
Bir kimseyi uyarmak karakterimde yoktur aslinda, ama seni taniyorum. Sen zaten benim yanimdan ayrilmazsin. Senin yasinda olan bir insanin hala günah islemeye devam etmesi saçmalik olsada. Sakin beni yalnis anlama, senden hala nefret ediyorum, ve bu böyle devam edecek. Beni gerçekten seviyorsan tabiki bu yaziyi kimseyle paylasmazdin. Ölüm bizi bulusturana kadar.....

SEYTAN



" ders almak gerek bence"

"İcten yazılmıs bir mektup...

Ne kadar da acık sözlü .. ( görenee , duyanaa !.. )"

ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN
Ekleme Tarihi: 18.04.2007 - 17:25
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ilginç bi deneyin
Süheda89 su an offline Süheda89  
49 Mesaj -
tşk kürler gösterdiğiğniz için..
Ekleme Tarihi: 18.04.2007 - 11:44
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Tanitirmisiniz?
Süheda89 su an offline Süheda89  
49 Mesaj -
hepinizden Allah razı olsun ben 18 yaşında yım kuran kursu talebesiyim aynı zamanda dışardan lise okuorum boş zamanlarımda bu siteye giriorum
en büyük aşkım şehadet...
Ekleme Tarihi: 17.04.2007 - 13:27
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: ilginç bi deneyin
Süheda89 su an offline Süheda89  
ilginç bi deneyin
49 Mesaj -
11 Eylül...


Bilgisayarınızda bir WORD sayfası açın, sayfaya Q33NY yazın
yazdığınızın yazının boyutunu 26 ve yazı şeklini Wingdings yapın. Bakın
ne çıkacak.

Q33NY Amerika'daki ikiz kulelere çarpan uçağın seri numarasıdır.
Ekleme Tarihi: 12.04.2007 - 13:23
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Chat (Cet) belası...!!!
Süheda89 su an offline Süheda89  
49 Mesaj -
BU BİLGİSAYR İNTERNET BİR BAĞIMLILIK HALİNE GELİYOR ÖYLE BİR OLUYORSUNKİ ARTIK EKRANIN TOZUNU ALAMAZ HALE GETİRİYO ÇOĞU İNSANI İHTİYAÇ KARŞILAMAK BİLE ÇOK VAKİT ALIYOMUŞ GİBİ GELİO İNSANA ÇOK ŞÜKÜR RABBİME BEN ÖYLE DEĞİLİM
Ekleme Tarihi: 12.04.2007 - 13:00
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Sizlerle görüşmek istiyorum...
Süheda89 su an offline Süheda89  
49 Mesaj -
HERKES VARIM DİYO AMA UYGULAYAN VARMI MERAK EDİOM!!!
Ekleme Tarihi: 12.04.2007 - 12:56
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: BİR MİLYON NERDE?
Süheda89 su an offline Süheda89  
BİR MİLYON NERDE?
49 Mesaj -
BİR MİLYON NEREDE?

Üç arkadas geç vakitte otele ulaştıklarında sadece üç yataklı bir
tek boş oda vardı. Mecburen üçü bu odayı paylaşmak zorundaydılar.
Resepsiyondaki genç adama, odanın fiyatını sordular. 30 milyon TL
cevabını alınca, her biri cebinden onar milyon çıkarıp, 30 milyon
ödeyip odalarına çıktılar. Bir süre sonra resepsiyonda görevli
genç, bir hata yaptığını fark etti. Üç yataklı odanın gecelik
ücreti 25 milyon lirayken 30 milyon TL almıştı. Hemen kat
görevlisine 5 milyon verip bunu üç kişiye geri vermesini söyledi.
Kat görevlisi kendini, beş milyonu üç kişiye eşit paylaştırmakla
sorumlu hissediyordu. Fakat bunu matematiksel olarak
başaramayınca her birine birer milyon verdi. Beş milyondan kalan
iki milyonu da Mazlumlara Yardım Derneğine vermeyi uygun gördü.
Bu durumda üç arkadaştan her biri, oda için 9 milyon ödemiş
oldular.


O zaman 9 x 3 = 27 milyon TL, iki milyon da kat görevlisinde,
29 milyon eder, peki bir milyon nerede?
Ekleme Tarihi: 12.04.2007 - 12:54
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: doğru söze ne denir..
Süheda89 su an offline Süheda89  
doğru söze ne denir..
49 Mesaj -
dogru söze ne denir...


> >>Malum...
> >>Kızının mezuniyetini izlemek için Balıkesir'den Erzurum'a
gelen başörtülü
> >>anne, tören salonuna alınmamıştı.
> >>Vicdanı olan herkesin yüreğini cız eden bu olayın sorumlusu
kimmiş? Kapıcı...
> >>Şimdi oldu işte...
> >>Kara Kuvvetleri Komutanı "Rektör iyi çocuktur, yapmaz öyle
şey" falan
> >>demeye
> >>getirmişti.
> >>YÖK Başkanı da, "Rektörün haberi yokmuş" dedi, çıktı işin
> >>işinden...
> >>Kimmiş suçlusu?
> >>Kapıcı.
> >>
> >>Ben bayılıyorum bu çözümlere...
> >>Mesela, bizim Balkan harbinden kalma, dandik vagonlara 160
> >>kilometre
> >>hız
> >>yaptırdılar.
> >>İlk virajda sizlere ömür...
> >>Kimin üstüne
>kaldı?
> >>Makinist'in.
> >>
> >>
> >>
> >>Mersin'de bayrağımız yakıldı, yırtıldı.
> >>Askere taş attılar, panzere molotof...
> >>Memleket ayağa kalktı.
> >>Kimin yüzündenmiş?
> >>İki veled...
> >>
> >>Gelene geçene ayran tost falan satan, kendi halinde sakin bir
> >>kasabaydı,
> >>Susurluk...
> >>İçişleri Bakanlığı, MİT, Jitem, generaller, özel tim
polisleri, kumarhaneciler, bakanlar, milletvekilleri, işadamları... >
>>Bin kişi falan yargılandı.
> >>Her şey kimin başının altından çıkmış?
> >>Yeşil'in.
> >>
> >>
> >>
> >>Deprem oldu...
> >>7 vilayette 50 bin kişi öldü.
> >>Binlerce bina yıkıldı, on binleri ağır hasarlı.
> >>Hepsinin sorumlusu olarak kimi kulağından tutup hapse tıktık?
> >>Veli
>Göçer'i.
> >>
> >>Edirne'de bebeler şakır şakır öldü...
> >>Hiç utanmadan bisküvi kolilerine koyup, gömdüler.
> >>"Araştırdık, ihmal yok" dediler.
> >>Peki neden öldü bu yavrular?
> >>Klima'dan...
> >>Dikkat isterim, klimacı bile değil, klima.
> >>
> >>
> >>
> >>Rakıdan öldük.
> >>O gün ile bu gün arasında ne değişti?
> >>Kapağın rengi...
> >>
> >>Sanal "sorumlumuz" bile var...
> >>Yollarda her gün 20 insanımız heba oluyor.
> >>Trafik Canavarı'ndan...
> >>
> >>Dolar patlarsa?
> >>Enflasyon Canavarı'ndan...
> >>
> >>Hatta "sorumlu olmayan sorumlumuz" da var...
> >>Milli takım oynayıp yeniliyor.
> >>Suçlusu kim?
> >>Takıma alınmayan Hakan...
> >>
> >>
> >>Domatesleri Ruslara
>kakalayamıyoruz...
> >>Sinekten...
> >>
> >>Deli dana geliyor.
> >>İnekten...
> >>
> >>Millet hormonlu diye tavuk yemiyor.
> >>Erman Toroğlu'ndan.
> >>
> >>Evleri su basıyor.
> >>Yağmurdan.
> >>
> >>Ormanlar yanıyor.
> >>Sigaradan.
> >>
> >>Gemi batıyor.
> >>Dalgadan.
> >>
> >>İyi de kardeşim, uçak neden düşüyor?
> >>Rahmetli pilottan...
> >>
> >>Peki bu şartlarda hayatta kalmayı nasıl başarıyoruz?
> >>Allah'tan...
> >>
> >>
Ekleme Tarihi: 12.04.2007 - 12:38
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: sen gitmiştinn!!
Süheda89 su an offline Süheda89  
sen gitmiştinn!!
49 Mesaj -
Sevgili!
Sen gitmiştin...
Koyup bir başımıza, bırakıp pak ellerimizi, gurbetlerine salmıştın bizi.
Yetim kaldık, öksüz kaldık ve ellerimiz kirlendi yokluğunda...
Sen gitmiştin...
Ayrılıkların dilini hece hece ağlıyoruz şimdi.
Akşamlar iniyor dağlara ve hasretimiz yankılanıyor yamaçlarda.

Sevgili!
Nasıl iltica edelim sana ;
huzuruna nasıl varalım, yalvaralım?!.
Ve duyurabilsin mi sesini!?.
Efendim, duyar misin sesimizi?..

Sevgili!
Sen aşk ikliminde sultan, sen güzellik şahikasında dolunay, sen vefa göğünde
hilal.
Biz bir bakışının dilencisi,
biz dolunay tutkunları,
biz bayramı gözleyen oruçlar.
Güzellik ordusunun hakanı sen, gam ruzigârinda gedalar biz.
Sen imrenme, biz ayıplanma.
Sen özüsün varlığın ve biz varlık iddiasında küstah yoksullar...
Sen sabah yıldızlarının ışığı, biz gaflet uykusunda kervancı.
Dert ve keder denizinde çığlık çığlığayız biz,
kumrular ve bülbüller seni bestelemekte oysa.
Çığlıklarımızı bestelere karıştırıver efendim,
düşkünlerine, savrulmuşlarına kulak ver.
İtivermezsin elinin tersiyle bizi, değil mi efendim?..

Sevgili!
Sen gitmiştin...
Yokluğunda kaybettik önce varlığımızı ve sonra yok eyledik aklımızı da.
Hasretinle akan zamanlarda cevherimiz özden, madenimiz mıknatıstan ayrıldı.
Sen gitmiştin...
Gönüllerimiz billur kadehler gibi çalındı sengsarlara;
ırmaklarımız mecralarında susuzluğa mahkum edildi.
Sen gitmiştin...
Çelik mermere çarptı, iradeye ateş düştü yokluğunda.
Hasretinden akıllar yitirildi efendim,
gönüller gölgelere düştü.
Kucak kucağa güneşlerimiz söndü,
dudak dudağa denizlerimiz kurudu
ve sen gitmiştin efendim.
Sen gitmiştin...
Seninle birlikte her şeylerimiz gitti.
Şehitlerimiz kefenlerinden sıyrıldı senden sonra;
kanlarımız sahralar doldurdu.
Kelimelerimiz anlamlarını yitirdi,
kutlu erlerimiz tutsak oldu nefis ordularına...
Hiçbir şey kazanmadık ayrılığında, efendim,
hiç kâr elde edemedik.
Aldandık, hep aldandık.
Delilimizi yitirdik, delillerimizi yitirdik.
Dillerimiz dilim dilim edildi efendim.
Bize sevmeyi unutturdular ilkin;
sonra sevginin ne olduğunu...
Kendi gönlüne ihanet edenlerimiz, gönlün kendisine ihanet ediyorlardı artık.
Vurgunlar yedik pes pese efendim...
Ve sen gitmiştin.

Sevgili!
Sen gitmiştin...
Biricik sığınağımız, varlığımızın övüncü, yüz akımızdın.
Hayırları söyleyip gitmiştin,
biz ser işler olduk.
Uzun uzun emellere kapıldık,
kapılanıp kaldık umutların kapısında.
Yolunda yürümekten üzerimize düşen,
baş kaldırdık önce ve sonra yıkılışlar gördük hep efendim.
Ellerimiz vardı açıldıkça dolan, uzandıkça verilen;
böğrümüzde kaldı ellerimiz.
Hanım idik halayık olduk;
bay idik köle edildik.
Sen gitmiştin...
Yanmış igsilerle kara bahtımıza kara resimler çizdiler.
Aşk dervişleri avare, pejmürde, hercâyî rüzgârlara kapıldılar,
dönüşlerinin ahengini kırdılar.
Bölük bölük kadınlarımız,
grup grup erlerimiz,
demet demet çocuklarımız,
kimi güler, kimi ağlarken yitirdiler kendilerini.
Ve sen gitmiştin efendim...
Sevgili!
Hani bir aşk idin, bir güzellik idin sen, güzellikle askın kesiştiği
prizmada.
Güzelliğin cihanı gösteren bir ayna;
aşkın o aynanın cilası idi hani.
Güzelliğin olmasa efendim,
aşkı hiç bilmeyecekti cihan;
aşkın olmasa güzelliği hiç anlamayacaktı.
Aşk pazarında mezat hep güzelliğine; güzellik yurdunda yollar hep aşkına
durmuştu efendim...
Ve sen gitmiştin...
Sevgili!
Derd ile ağlayandın; hem derde salandın!..
Gönül yurdunda çaresizlerin çaresi, hastaların merhemiydin.
Saadetle yasamış, saadet çağını yaşatmıştın.
Suretleri ve canları iman ile sen şekillendirmiş,
"Lâ" ile "Illa"yi i'câz ile sen dillendirmiştin.
Sen gidince, ey sevgililer sevgilisi, güvercinlerimiz tuzaklara esir düştü;
Hüdhüdlerimizin mil çekildi gözlerine.
Artık düşmanlarımız dostlar arasında;
dostumuz düşman içinde.
Divanelere döndük, yaya kaldık yolunda.
Kendimizi unuttuk, seni bilmez olduk...
Sana muhtacız!..
Sana en fazla muhtacız.
En fazla sana muhtacız.
Uyandır bizi uykumuzdan...
Gel ey sevgili!
Bir gelişle gel, bir gülüşle gel.
Doğ ufkumuza, sar dünyamızı, gir gönlümüze yeniden...
Sana muhtacız...

Sana en fazla muhtacız..
Ekleme Tarihi: 12.04.2007 - 12:24
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Büyük bir sürpriz... Lütfen bu konuya bakın. Sonrasında dua istiyorum...
Süheda89 su an offline Süheda89  
49 Mesaj -
Allah Razı Olsun KARDEŞİM BU GERÇEKTEN SÜPRİZ.. MEVLA GÖNLÜNE GÖRE VERSİN HER NE DUAN VARSA..
Ekleme Tarihi: 12.04.2007 - 12:17
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: vazgeçersin ama UNUTAMAZSIN...
Süheda89 su an offline Süheda89  
49 Mesaj -
SEVGİ; Bazen, çöllere düşüren, bazen de dağları deldiren
Kavuşmasız kuruyan ırmaklarda yüzdüren
Aynada yaşlanan yüzünü seyreden
Koskocaman bir yalan dünyada gülümseten olağanüstü bişey...
Ekleme Tarihi: 12.04.2007 - 12:14
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Hz.ADEM (Sesli)
Süheda89 su an offline Süheda89  
49 Mesaj -
VALLA KARDEŞİM BEN ÇOK BEĞENDİM SÜPER OLMUŞ..
AÇILIRKEN BENDE SORUN OLMADI
AMA BAŞKA Bİ MÜZİK KOYSAYDIN DAHA İİ OLMAZMIYDI AMA TABİ BU BENİM GÖRÜŞÜM.. TEKRARAllah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 11.04.2007 - 19:17
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: Hz.ADEM (Sesli)
Süheda89 su an offline Süheda89  
49 Mesaj -
Allah Razı Olsun
Mükemmel
Ekleme Tarihi: 11.04.2007 - 18:58
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Konu: bir gencin tevbesi
Süheda89 su an offline Süheda89  
bir gencin tevbesi
49 Mesaj -
Bir Gencin Tövbesi
Allahü teâlâ, peygamberi Musa aleyhisselâma hitap edip
" (Ey Musa! Filân mahallede, bizim dostlarımızdan biri vefât etti. Git onun işini gör. Sen gitmezsen, bizim rahmetimiz onun işini görür) buyurdu.
Hazret-i Musa, emir olunduğu mahalleye gitti.
Oradakilere:
-Bu gece, burada, Allahü teâlânın dostlarından biri vefât etti mi? diye sorunca:
-Ey Allahın peygamberi! Allahü teâlânın dostlarından hiç kimse vefât etmedi. Ama, filân evde zamanını kötülüklerle geçiren fâsık bir genç öldü. Fıskının çokluğundan, hiç kimse onu defnetmeye yanaşmıyor, dediler.
Musa aleyhisselâm:
-Ben onu arıyorum, buyurdu. Gösterdiler.
Hazret-i Musa, o eve girdi. Rahmet meleklerini gördü.Ayakta durup, ellerinde rahmet tabakları olup, Allahü teâlânın rahmet ve lütfunu saçıyorlardı.Hazret-i Musa, yalvararak münacaat etti:
-Ey Rabbim! sen buyurdun ki, o''Benim dostumdur.'' İnsanlar ise fâsık olduğuna şahitlik ediyorlar. Hikmeti nedir?
Allahü teâlâ:
(Ey Musa! İnsanların onun için fâsık demeleri doğrudur. Ama, günahından haberleri var, tövbesinden haberleri yok. Benim bu kulum, seher vakti, toprağa yuvarlandı ve tövbe etti. Bizim huzurumuza sığındı. Ben ki, Allah'ım! Onun sözünü ve tövbesini kabul ettim. Ona rahmet ettim ki, bu dergâhın ümitsizlik kapısı olmadığı anlaşılsın!) buyurdu.
Ekleme Tarihi: 11.04.2007 - 18:52
Süheda89 üyenin diğer mesajları Süheda89`in Profili Süheda89 Özel Mesaj Gönder Sayfanın başına dön
Sayfa (3): (1) 2 3 Devam >
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 720 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kilimlili67 (47), EnToRia (39), cihankarasan (56), rahmali (60), beyazyol (44), hmurat (50), Sweet-Bircan (31), calinan_kalp (43), bobmalley (34), kerim71 (50), talip-ibrahim (38), kan-ka (50), behlül72 (52), n.nakla61 (40), yasinbirel80 (44), zuhre yildirim (44), SnNmMc (37), tarik82 (42), akin123 (37), MertTurk (43), *hira* (35), zaferburgu (49), mademney (42), esli (61), sipahii (43), gokhan (46), ISLAM_GUNESI (40), veteriner54 (42), meryem03 (40), engino (46), yol_cu (42), koyuncu339 (39), fizikcimrt (49), fgdibo (36), salem (46)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.51969 saniyede açıldı