lopinavir ritonavir generique colchicine ivermektin generique colchicine kaletra super kamagra suprax symmetrel synthroid bottle synthroid tadacip tadalift tadalis sx tadora tamec tamsunax tarivid tavanic tegretol telfast temovate tenoretic tenormin terbifil tetraseptine thorazine ticlid tildiem timisol timonil timoptic tirosint tofranil top avana topamax toramide torasem torasis torem trandate transannon trecator sc trental trial packs triatec
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

13 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (1): (1)
Ekleyen Mesaj
Konu: Themenicon Allah'dan gelecek yardımın kulların liyakatıyla paralel olacağını âyet-i kerîmenin sonunda açıklıyor
kamer72 su an offline kamer72  
36 Mesaj -
Bu gün Hidayet unutulmuş,Peygamberimiz S.A.V ve sahabenin yaşadığı hayat yaşanmamaktadır
İslam olduğunu söyleyen bu milletlerin içinde bulundukları sefil,geri kalmış ve mutsuz durum,aslında onların gerçekte islam ı yaşamadıklarının kanıtıdır.
Bunun En büyük sebeblerinden bi tanesi Şuan Her millette kendi lisanlarıyla konuşan ,Allah a çağıran,Allah ın tahin ettiği,(peygamber varisleri)İmamlara
tabi olunmaması,ve zamanın diplomalılarına inanılmasından kaynaklanmaktadır.Nefs teskiyesi yapmamış,insanlar kapkara nefsleriyle diplomalarına güvenerek kendilerini din adamı ilan etmiş,yetmez birde Allahın imamlarına iftira atarak halkı yanlış yönlendirmekteler.

ALLAH'IN AZABINI HATIRLATIYORUZ!

ÜZERİMİZDE KARA BULUTLAR DOLAŞIYOR...

BÜYÜK FELAKETLER KAPIMIZIN ÖNÜNDE SIRASINI BEKLİYOR...

GÖK...HOMURDANIYOR!

YER... AYAĞIMIZIN ALTINDAN KAYIYOR!

BİZLER İSE HALA GAFLET İÇERİSİNDEYİZ, UYKUDAYIZ... BOŞ ŞEYLERLE UĞRAŞIYORUZ.

İNSANLARIN SURATI ASIK... ÇEVRENİZE BİR BAKINIZ, HERKES BİRER BUNALIM, BİRER STRES YUVASI OLMUŞ... HUZURU KAYBETMİŞ.

MÜSLÜMANLAR! KENDİNİZE GELİNİZ...

ZAMAN; AHİR ZAMANDIR...

ZAMAN; ALLAH?A DÖNÜŞ ZAMANIDIR...

ZAMAN; TEVBE VE İSTİĞFAR ZAMANIDIR...

KENDİNİZİ VE AİLENİZİ YAKITI İNSANLAR VE TAŞLAR OLAN CEHENNEM ATEŞİNDEN KORUYUNUZ?? (TAHRİM, 6)

İYİLİĞİ EMREDİP, KÖTÜLÜKLERDEN SAKINDIRMAK İÇİN GAYRET EDİNİZ!

ALLAH'I ve UYKULARI KAÇIRAN ÖLÜMÜ AKLINIZDAN ÇIKARMAYINIZ!

ETRAFINIZA MERHAMET EDİNİZ Kİ; ALLAH'TA SİZE MERHAMET ETSİN...

HELALLERE ve HARAMLARA DİKKAT EDİNİZ!

SADAKALAR; BELÂ VE MUSİBETLERİ YOK EDER...?? SADAKALARI ÇOĞALTINIZ!

EVLERİNİZİ, ALLAH'IN ÂYETLERİNE UYARAK NÛRLANDIRINIZ.

HAYATINIZI, PEYGAMBERİMİZ EFENDİMİZ (s.a.v)'in GÖSTERDİĞİ YOLDA GİDEREK GÜZELLEŞTİRİNİZ, GERÇEK HUZURA VE KURTULUŞA;

ANCAK İSLAMI, HAYATIMIZIN HER SAFHASINDA YAŞAYARAK ULAŞACAĞIMIZI

UNUTMAYINIZ.

EVLERİNİZE VE AİLENİZE SAHİP ÇIKINIZ!


EN BÜYÜK SERMÂYENİZ OLAN ÖMRÜNÜZÜ TELEVİZYON KARŞISINDA TÜKETMEYİNİZ! HER AN ZEHİR AKITAN TELEVİZYON PROGRAMLARI SİZİ CEHENNEME SÜRÜKLEMESİN!

DİKKAT EDİNİZ! YARIN HESABINI VEREMEZSİNİZ...

FELÂKETLER TEPEMİZDE KOL GEZİYOR...

UNUTMAYINIZ Kİ;

ALLAH'IN AZABI PEK ŞİDDETLİDİR!??

VAKİT GEÇ OLMADAN KENDİNİZE GELİNİZ, SAMİMİ OLARAK ALLAH (c.c)'tan BAĞIŞLANMAYI DİLEYİNİZ! BAŞKA KAPI YOK...

AÇIN ELLERİNİZİ MEVLA'YA...

AÇIN ELLERİNİZİ DUA'YA...

AÇIN ELLERİNİZİ RAHMETE...

AÇIN... AÇIN...


O NURU GÖNDER İLAHİ, ASIRLAR OLDU YETER.
BUNALDI MİLLETİN AFÂKI BİR SABAH İSTER.
MEHMET AKİF ERSOY
__________________
OKUMADILAR, MEDRESELER MÜDERRİSİ BU DERSİ.
GÖNÜLLERE YAZILIR BU KİTABIN SURESİ
YUNUS EMRE HZ.
Ekleme Tarihi: 05.08.2006 - 08:15
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Allah'dan gelecek yardımın kulların liyakatıyla paralel olacağını âyet-i kerîmenin sonunda açıklıyor
kamer72 su an offline kamer72  
36 Mesaj -
TÖVBE-İ NASUH

Görülüyor ki Allah'a doğru yola çıkmamıza imkan veren tövbe de, hidâyet zikri bulunuyor. Ve 24 saat boyunca zikreder hale geldiğimiz zaman yeni bir tövbeye ulaşıyoruz. Bu tövbe ile İhlâs makamından Salâh makamına geçilir.

66/ TAHRİM-8: Yâ eyyühelleziyne âmenû tûbû ilallahi tevbeten nasûhâ, asâ rabbüküm en yükeffire anküm seyyiâtiküm ve yüdhıleküm cennâtin tecriy min tahtihel'enhâr, yevme lâ yuhziyllahünnebiyye velleziyne âmenû ma'ah, nûrühüm yes'â beyne eydiyhim ve bieymânihim yekuûlûne rabbenâ etmim lenâ nûrenâ vagfirlenâ, inneke alâ külli şey'in kadiyr.

Ey âmenû olanlar! Allah'a nasuh tövbesiyle tövbe edin ki Allah sizin günahlarınızı örtsün ve sizi altından nehirler akan cennetlere koysun. O gün Allah, Nebîleri ve Onlarla birlikte âmenû olanları utandırmayacaktır. (o gün) Onlar nurları önlerinde ve sağlarında olarak yürürler ve (nasuh tövbesini yaptıkları gün) "Rabbimiz nurumuzu tamamla bizleri bağışla, muhakkak ki sen herşeye kaadirsin." derler.

Bu tövbe Allah'ın huzurunda yapılır. Bu tövbeden geri dönüş yoktur. Allah bütün günahları örtmesi sebebiyle kabir azabını kaldırır.
Ekleme Tarihi: 04.08.2006 - 20:19
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Allah'dan gelecek yardımın kulların liyakatıyla paralel olacağını âyet-i kerîmenin sonunda açıklıyor
kamer72 su an offline kamer72  
Themenicon    Ey imân edenler, saadete ermeniz için hepiniz tövbe ederek Allah'a dönün. Allah tövbeleri kabul eder
36 Mesaj -
GENEL OLARAK TÖVBE

NUR-31 : Ve tübû ilellâhi cemiân eyyüçhelmü'minûne lealleküm tüflihûn
Ey imân edenler, saadete ermeniz için hepiniz tövbe ederek Allah'a dönün. Allah tövbeleri kabul eder.

NİSA-27: Vallâhü yürîdü en yetûbe aleyküm ve yüridüllezine yetteb'iünşşehâveti en temî-lû meylen azîmâ.
Allah sizin tövbenizi kabul etmek ister, şehvetlerine uyanlar ise sizin buyük bir sapıklığa girmenizi isterler.

Peygamberlerin tövbe konusundaki yardımları şöyle açıklanıyor.

4/ NİSA-64 : Ve mâ erselnâ min resûlin illâ liyutâ'a bi'iznillâh, ve lev ennehüm iz zalemû enfüsehüm câûke festagferullahe vestagfere lehümürresûlü levecedullahe tevvâben rahiymâ.
Biz Resûllerimizi ancak Allah'ın izniyle, kendilerine itaat edilsin diye göndeririz. Onlar nefslerine zulmettikleri zaman eğer sana gelselerdi ve Allah'tan mağfiret dileselerdi Resûl de onlar için mağfiret dileseydi Allah'ı tövbeleri (her iki tarafın mağfiretini, tövbesini) kabul eden ve rahmet gönderici olarak bulurlardı.

Peygamberlerin varisleri her devirde Allah'ın tayin ettiği imamlardır. Allah'ın o kişi için tayin ettigi mürşidin önünde tövbe eden kişiler devrin imamına tâbî olmuşlardır. Artık şeytanın zulmâni ilminin tesiri yoktur. Büyü, sihir ve benzeri şeylerin zararları onlara tesir etmez.

BAKARA-102: Ve mâ hüm bidârrine bihi min ehadin illâ biiznillâh.
Allah'ın izni olmadıkça şeytanın büyüsü ve sihri kimseye zarar veremez.

MÜCADELE-10: Ve leyse bidârrihim şey-en illâ bi'iznillâh, ve alellâhi felyetevekkelilmü'minûn.
Allah'ın izni olmadıkça şeytan onlara zarar veremez. Mü'minler yalnız Allah'a güvenirler.

64/ TEGABÜN-11: Mâ esâbe min musıybetin illâ bi'iznillâh, ve men yü'min billâhi yehdi kalbeh, vallahü bikülli şey'in aliym.
Allah izin vermedikçe kimseye bir musibet isabet etmez. Kim Allah'a âmenu olursa Allah onun kalbine (ulaşır). Ve Allah herşeyi bilir.

Allah'a yaklaşmanın, mukarreb olmanın vasıtalarından bir tanesi de tövbedir. Allah'dan günahlarının bağışlanmasını dilemektir. Allah'ın rahmetinden ancak kâfirler ümitsizdir.
Ekleme Tarihi: 03.08.2006 - 07:09
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon esselamualeykümverahmetullahuveberekatühü
kamer72 su an offline kamer72  
Allah birliğe beraberliği dostluğu emrediyor şeytan kavgayı kargaşayı emrediyor sizce eleştirinin dozunu kaçırmıyormuyuz? anlamadan dinlemeden küfür k
36 Mesaj -
HASED VE DÜŞMANLIK

İnsanların fırkalara ayrılması, birleşmemesi, tevhidi gerçekleştirmemesi hep hased ve düşmanlık sebebiyledir.

4/Nisa-54- Em yehsüdûnennâse alâ mâ âtâhümüllâhü min fedlih
- Yoksa Allah'ın bol ni'metinden verdiği kimseleri mi, çekmiyorlar hased ediyorlar.

2/Bakara-109- Vedde kesîrun min ehlilkitâbi lev yeruddûneküm min be'di îmaniküm küffârâ, haseden min ındi enfüsihim.Kitap ehlinin çoğu içlerindeki haset sebebiyle sizi, inandıktan sonra küfre döndürmeyi isterler.

ÖFKE, GAYZ
Öfke ve gayz, her an yanlış adımlar atmaya sebep olan afetlerdir.

3/Al-i İmran-118,119,120- Mi anittüm, kad bedetilbağdâu min efvâhihim, ve mâ tuhfiy sudûrühüm ekber, kad beyennâ lekümül'âyâti in küntüm ta'kılûn, hâ entüm uhlâi tühibbûnehüm velâ yühibbûneküm ve tü'minûne bilkitâbi küllih, ve izâ lekûküm kalü âmennâ, ve izâ halev addû aleykümül'enâmile minelgayz, kulmütü bigayziküm, innallahe aliymün bizâtissudûr, in temsesküm hasenetün tesü'hüm ve in tüsibküm şeyyietün yefrehû bihâ, ve in tasbirû ve tettekû lâ yedurrüküm keydühüm şey'a.


- Sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların öfkesi ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinin gizlediği ise daha büyüktür. İdrak ediyorsanız âyetleri açıkladık. İşte siz, onlar sevmezken, onları seven ve kitabın bütününe inanan kimselersiniz. Size rastladıkları zaman: "İnandık derler!" yalnız kaldıklarında öfkelerinden parmaklarını ısırırlar. De ki, öfkenizle ölün. Allah kalplerde olanı bilir. Size bir iyilik gelse, onların fenasına gider başınıza bir kötülük gelse, buna sevinirler. Sabreder ve takva sahibi olursanız, onların hilesi size hiçbir zarar veremez.


Bu mesaj 2 kez ve en son kamer72 tarafından 01.08.2006 - 07:52 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.08.2006 - 07:51
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Ahirzamanda cahil olmak
kamer72 su an offline kamer72  
Themenicon    İnsanın Allah yolunda yükselmemesi cehaleti sebebiyledir.
36 Mesaj -
CEHALET
İnsanın Allah yolunda yükselmemesi cehaleti sebebiyledir.

33/Ahzap-72- İnnehû kâne zalûmen cehûlâ.
- Şüphesiz insan zalimdir ve cahildir.

2/Bakara-80- Em tekûlûne alellâhi mâ lâ ta'melûn.
- Yoksa, Allah'a karşı bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz.

2/Bakara-169- İnnemâ ye'müruküm bissûi velfahşâi ve en tekûlû alellâhi mâ lâ ta'lemûn.
- Şeytan, muhakkak size kötülüğü, hayasızlığı, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder.
Ekleme Tarihi: 01.08.2006 - 07:47
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: EVLİYAYI TANIMAK MÜRŞİDİN VASIFLARI
kamer72 su an offline kamer72  
Themenicon    MÜRŞİDİNE TÂBî OLMAYAN KİŞİ TEVHİDİN DIŞINDADIR
36 Mesaj -
FIRKALARA TÂBî OLMAK

Eğer insanoğlu mürşidine ulaşamazsa Sırat-ı Müstakiymin üzerinde olamaz. O zaman tevhidin şartlarını yerine getiremez. Onun dışında kalır yani fırkalardan birine tâbî olur. Fırkalardan Sırat-ı Müstakiymin dışında birisine tâbî olmak neyi oluşturur? Eğer bir insan Sırat-ı Müstakiymin dışındaki fırkalardan birine tâbî ise Kur'an-ı Kerimimiz onun kurtuluşunun söz konusu olmadığını söylüyor. İşte Sebe suresi 20. âyet-i kerime Allahû Teala buyuruyor ki:
"Ve lekad saddaka aleyhim ibliysü zannehü fettebe'ûhü illâ feriykan minelmü'miniyn." Sebe-20
"Şeytan kıyamet günü insanlara olan vaadini yerine getirdi. Müminleri oluşturan bir fırka hariç bütün fırkalar şeytana kul oldular."
Şeytana kul olmaksa insanı mutlaka cehenneme götüren bir olgu bilindiği gibi. Kaç fırka olduğu soruluyor Peygamber Efendimiz (S.A.Ve O'da 73 fırka diye cevap veriyor. Demek ki fırka sayısı 73. İşte bu 73 fırkadan acaba Allahû Tealanın indinde kaç tanesi kurtulacak? Sadece bir tanesi. Müminleri oluşturan bir tek fırka. 73 fırkanın içinde demek ki vahdetin sahibi olan, birliğin sahibi olan bir tek fırka var, müminler. Öyleyse kimler bunlar? Biraz evvel söylediğimiz Enam suresinin 153. âyet-i kerimesinde Allahû Teala şöyle buyuruyor:
"Ve enne hâzâ sırâtıymüstekıy men fettebiûh, ve lâ tettebi'ûssübüle feteferreka biküm an sebiylih, zâliküm vassâküm bihî le'alleküm tettekuûn." En'am-153
İşte muhakkakki bu Sırat-ı Müstakiymdir. Ona tâbî olun. (O yolun üzerinde bulunun) diğer yollara (fırkalara) tâbî olmayın ki onlar sizi Allah'ın yolundan (Sırat-ı Müstakiymden) ayırırlar. İşte bu Allah'ın vasiyetidir (emridir) ki bununla (bu yolla) takva sahibi olasınız.
Öyleyse gene fırkalardan bahsediyor Allahû Teala. Yani ayrılıklardan birbirinden farklı yollardan... Her farklı yol, kim hangi yolda olursa olsun bir farklı yol söz konusuysa bunun Sırat-ı Müstakiym ile irtibatına dikkatle bakmak gerekir. Eğer insan A tarikatında değilde B tarikatindaysa, tasavvufun C kanadın da değilde F kanadındaysa netice değişmez. Bu kişi bulunduğu dergâhdan mutlaka Sırat-ı Müstakiyme ulaşacağı cihetle hiçbir şekilde Sırat-ı Müstakiymin dışında değildir.
Öyleyse bu kişi vahdet üzeredir. Ama eğer insanlar bu Allah'a ulaştıran sebillerin dışında herhangi bir fırkaya mensupsa o takdirde o kişinin Sırat-ı Müstakiymin üzerinde olması mümkün değildir. Öyleyse o Sırat-ı Müstakiymden sapmış bir kişidir. İşte o kişi vahdet üzere değildir. Öyleyse Allahû Tealanın emrettiği şey bütün insanların Sırat-ı Müstakiym üzerinde olmasıysa bu asıldır. Vahdetin ise temeli Sırat-ı Müstakiymin üzerinde olmaktır.
Öyleyse ne kadar çok tasavvuf camiası olursa olsun, ne kadar çok tarikat camiası olursa olsun bunların hepsi Sırat-ı Müstakiymin üzerindedir. Ve Sırat-ı Müstakiym üzerinde olan bu insanlar da vahdet akidesinin gerçek sahipleridir. Çünkü onlar 14 asır evvel yaşanan İslâmı yaşıyorlar. Bilindiği gibi 14 asır evvel bütün sahabe Sırat-ı Müstakiyme çağırıyorlardı.
"Kul hâzihî sebiyliy ed'û ilallahi alâ basıyretin ene ve menittebe'aniy." Yusuf-108
Habibim deki ben ve bana tabî olanların hepsinin, görerek Allah'a çağırdığımız yol işte bu yoldur (Sırat-ı Müstakiymdir).

MÜRŞİDİNE TÂBî OLMAYAN
KİŞİ TEVHİDİN DIŞINDADIR.

Öyleyse 14 asırda neler değişmiş, 14 asırda değişen şey insanların Sırat-ı Müstakiymin üzerinde olmasını engelleyen bir bilgi eksikliğidir. 14 asırda mürşide ulaşmanın farziyeti unutulmuş. Eğer insanlar mürşidlerine ulaşmazlarsa ne olurlar, dalalette olurlar. Dalalettelerse kurtuluşları da söz konusu değildir. İşte 10 âyet-i kerime mürşidine ulaşamayan bir kişinin dalalette olduğunu söylüyor.
Sırat-ı Müstakiymin dışında kalan bütün insanlar dalalettedir. Ama 14 asır sonra Sırat-ı Müstakiym İslâmın 5 tane şartını yerine getiren herkesin üzerinde bulunduğu zannedilen bir hayali mefhum olmuş çıkmıştır. "Sen Sırat-ı Müstakiym üzerinde misin?" diye birisine sorduğumuz zaman eğer bize derse ki "Tabii ki Sırat-ı Müstakiym üzerindeyim. Çünkü ben İslâmın 5 tane şartını yerine getiriyorum". İşte bu sahih değildir. Sadece İslamın 5 tane şartını yerine getiren insan, hiçbir zaman mürşidine tâbî olmamışsa, ruhu vücudundan ayrılmamış ve Sırat-ı Müstakiyme ulaşmamıştır. Öyleyse Sırat-ı Müstakiyme ulaşmamışsa, ne yazık ki bu kişi tevhid akidesi üzere değildir.
Allah'ın hakikatlerini bize hiçbir şekilde itiraz edilemeyecek olan bir tek kaynak sağlayabilir o da Kuran-ı Kerimdir.
Kur'an-ı Kerimde tevhidin nasıl sağlandığına dikkatle bakın. Allahû Teala açık açık "Sırat-ı Müstakiyme tâbî olun diyor, sakın Sırat-ı Müstakiymden başka bir yola tâbî olmayın ki, Sırat-ı Müstakiymin dışındaki bütün yollar sizi Allah'ın yolundan saptırır." Yani o tek yol üzerinde olamazsınız, öyleyse mümin de olamazsınız.


Bu mesaj 2 kez ve en son kamer72 tarafından 01.08.2006 - 07:23 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.08.2006 - 07:21
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Hazret İsa (a.s.) Gelecek...
kamer72 su an offline kamer72  
36 Mesaj -
Hz. İsa Yeryüzüne Cismen İnecektir.

"İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazreti İsa (AS)'ın şahsiyet-i maneviyesinden ibaret olan hakiki İsevilik dini zuhur edecek, yani rahmet-i ilahiyenin semasından nuzul edecek; hal-i hazır Hristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-ı İslamiye ile birleşecek; manen Hristiyanlık bir nevi İslamiyet'e inkilab edecektir... Ve Kur'an'a iktida ederek, o İsevilik şahsı manevisi tabi; ve İslamiyet, metbu makamında kalacak. Din-i hak, bu iltihak neticesinde azim bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik cereyanına karsı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevilik ve İslamiyet; ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken alem-i semavatta cism-i beşerisiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselam, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini bir Muhbir-i Sadık, bir Kadir-i Külli Şey'in va'dine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kadir-i Külli Şey va'detmiş elbette yapacaktır..." (Mektubat, 53-54)

"hal-i hazır Hristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak": Bediüzzaman Said Nursi'nin izahlarından Hz. İsa'nın nuzulüyle birlikte, Hristiyanlığa sonradan sokulan bazı inanç ve uygulamaların sona ereceği, hurafelerden arınarak, vahyedildiği gibi saf, gerçek haline döneceği anlaşılmaktadır. İki bin yıldan beri var olan Hristiyanlıkta henüz böyle bir değişimin düşüncesi dahi ortaya atılmış değildir; zaten bunu tek gerçekleştirebilecek olan da Hz. İsa'dır.

Böyle bir değişim de bugüne kadar gerçekleşmemiş, Hz. İsa da daha nuzul etmemiş ve beklenmektedir. Mehdi ile de ittifak edeceğine göre, Mehdi de gelip geçmemiştir, beklenmektedir.

"hakaik-ı İslamiye ile birleşecek; manen Hristiyanlık bir nevi İslamiyet'e inkilab edecektir": Hristiyanlığın saflaşarak vahyedildiği özüne dönüşünden sonra, zaten indiği zaman hak din olan aslına bürününce, onu kapsayan ve son hak din ve Allah katında tek geçerli din olan İslam'ın gerçekleriyle birleşerek, İslam'a dönüşüme başlayacaktır.

"Ve Kur'an'a iktida ederek, o İsevilik şahsı manevisi tabi; ve İslamiyet, metbu makamında kalacak.": Hristiyanlığın Hz. İsa ile başlayacak olan bu dönüşümü, son kitap olan ve herkesin uymakla mükellef olduğu Kuran'a tabi olmakla neticelenecek. Hz. İsa'nın şahsı ve ona tabi olan Hristiyanlık İslam'a tabi olacak. Bu büyük değişim herkesin yaşayacağı ve şahit olacağı bir konu olarak dünyanın belki de uzun süre bir numaralı gündemi olacağı için, heyecan yaratan ve büyük yankılar uyandıracak gelişmeler olacaktır. Bu gelişmelerin henüz yaşanmadığı ise dünyadaki herkesin malumudur.

"Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevilik ve İslamiyet; ittihad neticesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak": Böylesine muazzam bir ittifakın, hak dini olduğundan çok daha güçlü bir konuma getireceği aşikardır. Mehdi'nin İslam dünyasında materyalizmi hayatın akışından çıkartması gibi, Avrupa, Amerika ve diğer Hristiyan devletlerde ise materyalizmin hayat felsefesi olmaktan çıkmasının Hz. İsa ile gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. İnsanları hayatın gerçek amacından tamamen uzaklaştıran, bencil ve sevgisiz kılan materyalist felsefe ve onun neticesi olan dinsizliğin dünya üzerindeki genel etkileri iki dinin birleşmesi neticesinde sona erecektir.

"...cism-i beşerisiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselam, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini..." İki dinin ittifakı ve Hristiyanların Kuran'a tabi olması ile dünyada nüfus çoğunluğuna sahip olacak iki din, tek bir ses, tek bir vücut gibi olacağından, ortada bir hak din ve bir de mağlup durumdaki dinsizlik cephesi kalmış olacak. Hak dinin başında da doğal olarak Peygamber Hz. İsa olacak. Üstadın hadisler kaynaklı izah ettiği tüm bu gelişmeler, şüphesiz ki dünyanın çehresini değiştirecek, insanların yaşamlarını etkileyecek ve toplumların ahlaki ve insani yapılarını, düzenlerini olumlu yönde değiştirecektir.

Böylesine geniş çaplı gelişmeler elbetteki bütün dünyanın gözleri önünde cereyan edecektir. Kitle iletişim araçları vasıtasıyla herkesin anında haberdar olacağı ve yaşayacağı bu büyük değişim, ne Bediüzzaman'ın devrinde ne de bir başka zaman diliminde yaşanmamıştır. Mehdi döneminin başlatacağı bu gelişmeler önümüzdeki yakın zaman diliminde yaşanacağı açık olan olaylardır.


Hz. İsa Hz. Mehdi'ye Tabi Olur.

"Şahs-ı İsa Aleyhisselam'ın kılıncı ile maktül olan şahs-ı Deccal'ın teşkil ettiği dehşetli maddiyunluk ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı manevisini mahvedecek ancak İsevi ruhanileridir ki; o ruhaniler din-i İsevi'nin hakikatını hakikat-ı İslamiye ile meczederek o kuvvetle onu dağıtacak, mânen öldürecek. Hattâ, "Hazret-i İsa Aleyhisselam gelir, Hz. Mehdi'ye namazda iktida eder, tâbi olur." diye rivâyeti bu ittifaka ve hakikat-ı Kurâniye'nin matbuiyetine ve hakimiyetine işaret eder." (Şualar, 493)

"din-i İsevi'nin hakikatını hakikat-ı İslamiye ile meczederek": Hz. İsa'nın tekrar dünyaya döndüğünde tabi olacağı Allah'ın hükümlerini içeren kitap Kuran olduğundan, Hz. İsa bozulmuş Hristiyanlığın gerçeğini ortaya çıkararak, İslam'ın gerçekleriyle birleştirecek.

"o kuvvetle onu dağıtacak, mânen öldürecek": Hristiyanlığın Hz. İsa'ya vahyolduğu şekli İslamiyet ile birleşerek geniş anlamda güç bulunca, İslam dünyasının dışında kalan ve Hristiyanlığın yaygın olduğu bölgelerde hakim ideoloji olan materyalizmi fikren mağlup edecekler ve materyalizmin insanların üzerindeki etkisini dağıtacaklar.

"hakikat-ı Kurâniye'nin matbuiyetine ve hakimiyetine": İki dinin birleşmesinin İslamiyet üzerine olacağını hadislerle izah eden Bediüzzaman, Kuran'ın tabi olunan kitap olacağını, onun hükümlerinin geçerli ve hakim olacağını bildirmiştir. Böylesine büyük gelişmeler Üstad'ın döneminde de, henüz de yaşanmamıştır.

Peygamber Efendimizin (SAV) hadislerinde işaret edilen alametlerin gerçekleşiyor olması, Bediüzzaman'ın izahlarında gözüktüğü gibi hicri 14. asırda, yani içinde bulunduğumuz yüzyılda, Hz. Mehdi'nin önderliğinde İslam'ın dünyaya hakim olacağını göstermektedir.
Ekleme Tarihi: 01.08.2006 - 07:12
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon esselamualeykümverahmetullahuveberekatühü
kamer72 su an offline kamer72  
Themenicon    Allaha şükür beni anlayan birisi çıktı
36 Mesaj -
DEDİKODU, GIYBET

Yüce Rabbimiz biraraya gelen kullarının Allah'tan bahsetmesini ve böylece zikir yaptıkları için Allah'ın salâvat nuru ile ferahlanmalarını ister. İnsanlar ise dedikodu ve gıybetle Allâh'dan değil, insanlardan bahsederek ve nefslerinden de birşeyler katarak derecat kaybetmektedirler.

49/Hucurat-12- Velâ tecessesû ve lâ yağteb ba'duküm ba'dâ, e yühıbbü ehadüküm en ye'küle lahme ehîhi meyten fekerihtümûh.
- Gizli şeyleri merak edip araştırmayın, dedikodu yapmayın. Biriniz ölü kardeşinin etini yemek ister mi? İşte tiksindiniz.

68/Kalem-10,11,12- Ve lâ tütı'küllle hallâfin mehînin. Hemmâzin meşşâin biriemîmin Mennâın lilhayri mü'tedin esîm.
- Yemin eden, ayıp araştıran, değersiz laf taşıyan, nâsı hayırdan alıkoyan, hukuka tecâvüz eyleyen, günaha dadanan kimselere itaat etme.

24/Nur-15,16- İz telekkavnehû bielsinetiküm ve tekûlûne biefvâhiküm mâ leyse leküm bihî ılmün ve tehsebûnehü heyyinen, ve hüçve indellâhi azîm. Ve lev li iz semi'tümûhü kultüm mâ yekûnû lena en netekelleme bihâzâ, sübhâneke haza bühtânün azîm.
- Hani onu dilden dile dolaştırıp hiçbir bilğiniz olmadığı şeyleri ağzınıza alıyor, Allah yanında büyük bir günah olduğu halde onu kolay sanıyordunuz. Bunu istediğiniz vakit: "Böyle şeyi ağzımıza almak bize yaraşmaz. Aman Allah'ım! Sen bundan münezzehsin, bu büyük bir Bühtan'dır." demeliydiniz.

4/Nisa-112- Ve men yeksib hatîeten ev ismen sümme yermibihî berîen fekadihtemele bühtânen ismen mübîna.
- Her kim bir suç işlerse veya bir günah kazanır sonra onu günahsıza atarsa bir iftirada bulunmuş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

KİN VE NEFRET
Kin ve nefret nefsimizin yenilmesi güç afetlerindendir. Bu konuda Yüce Rabbimiz aşağıdaki Âyet-i Kerîmelerle açıklamalarda bulunuyor.


5/Maide-8- Ve lâ yecrimenneküm şeneânü kavmin alâ ellâ ta'dilû, i'dilû.
- Bir kavme, topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin.

5/Maide-62
- Ve terâ kesîran minhüm yüsâriûne fil-ismi vel-udvâni ve eklihimüssüht, lebi'se mâ kânû ya'melûn.
- Onlardan çoğunun günaha, haksızlığa ve haram yemeğe koşuştuklarını görürsün, yaptıkları ne kötüdür.

5/Maide-64- Ve leyezîdenne kesîran minhüm mâ ünzile ileyke min Rabbike tuğyânen ve küfrâ, ve elkaynâ beynehümül-adâvete velbağdâe ilâ yevmilkıyâmeh.
- Rabbinin tarafından inzal olunan, onlardan bir çoğunun azgınlığını küfrünü artırır. Onların arasında kıyamet gününe kadar düşmanlık, olanca kuvvetiyle sevmemezlik (buğz, kin, nefret ve haset) yapıştırdık.

5/Maide-14- Feeğraynâ beynehümül-adâvete velbeğdâe ilâ yevmilkiyâmeh.
- Biz kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlığı olanca kuvvetiyle kin, nefreti yapıştırdık.

3/Al-i İmran-118- Kad bedetilbağdâü min etvâhihim, ve mâ tühfî sudûruhüm ekber.
- Size olan kin, buğzları dillerinden dökülüyor. Halbuki sinelerinde sakladıkları buğz-nefret daha büyüktür.


Allah'ın yardımıyla nefsimiz başlangıçta tezkiye edilip kontrol altına alınarak, bu şer kaynağın nefsimizin tasfiyesiyle tamamen ortadan kaldırıldığını, Rabbimiz şu âyet-i kerîme'de en güzel biçimde açıklıyor.

9/Tevbe-15- Ve yüzhib ğayza kulûbihîm ve yetûbüllâhü alâ men yeşâ'.
- Kalplerindeki kini gidersin ve Allah dilediği kişinin tevbesini kabul buyursun.

Tevbenin kabulü, ancak Tevbe-i Nasuh'a davet ile mümkündür. Çünkü tevbenin esası bir daha günah işlememek üzere Rabbimize verdiğimiz bir Ahd'dir. Fakat, şer kaynaklar nefsimizde durdukça bu mürnkün değildir. Ammâ bu 19 şer kaynak, ihlasla temizlenince Allah bizi tevbe-i Nasuh'a davet ediyor. Bu şekilde yukardaki âyet-i kerîme'de, Rabbimizin söz ettiği gibi tevbemizi kabul ediyor.

59/Haşr-10- Ve lâ tec-al fî kulubinâ ğıllan lillezîne âmenû.
- Kalbimizde mü'minlere karşı kin bırakma.


Bu mesaj 1 kez ve en son kamer72 tarafından 30.07.2006 - 20:47 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 30.07.2006 - 20:46
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon esselamualeykümverahmetullahuveberekatühü
kamer72 su an offline kamer72  
Themenicon    esselamualeykümverahmetullahuveberekatühü
36 Mesaj -
ümraniyede oturuyorum 34 yaşındayım tanışalım inşaallah güzel bir site önyargı ve taasup yok çeşitli cemaat ve tarikatlere girdim hepsinde bir güzellik yaşadım hepsi Allah yolunda kendi meşrebince birşeyler yapmaya çalışıyor biz müslümanlar destek olmak yerine nefsani davranarak onları kırıyoruz böyle davranarak şeytana hizmet ediyoruz Allah birliğe beraberliği dostluğu emrediyor şeytan kavgayı kargaşayı emrediyor sizce eleştirinin dozunu kaçırmıyormuyuz? anlamadan dinlemeden küfür kafir saldırma rezilliği ve cahilliği neden?

CEHALET
İnsanın Allah yolunda yükselmemesi cehaleti sebebiyledir.

33/Ahzap-72- İnnehû kâne zalûmen cehûlâ.
- Şüphesiz insan zalimdir ve cahildir.

2/Bakara-80- Em tekûlûne alellâhi mâ lâ ta'melûn.
- Yoksa, Allah'a karşı bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz.

2/Bakara-169- İnnemâ ye'müruküm bissûi velfahşâi ve en tekûlû alellâhi mâ lâ ta'lemûn.
- Şeytan, muhakkak size kötülüğü, hayasızlığı, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder.

FİTNE, FESAD

İnsanların tevhid akidesinin gereği olarak Sırât-ı Müstakîm üzerinde bulunmaları ve tek bir fırka oluşturmaları Allah'ın emridir. İnsanların arasına fit sokarak onları birbirine düşmân yapmak veya bu istikamette çalışmak fitne çıkarmaktır. Fesad da benzer anlamdadır.

5/Maide-64- Küllemâ evkadû nâran lilharbi etfahallâhü ve yes-avne fil-ardı fesâdâ, vallâhû yühıbbülmüfsidîn.
- Onlar her ne zaman harp için ateş yaksalar, Allah onu söndürür. Onlar yeryüzünde fesat için çabalarlar. Allah fesat çıkaranları sevmez.

2/Bakara-60- Ve lâ ta'sev fil-erdı müfsidîn.
- Yer yüzünde fesad çıkararak haddi aşmayınız.

2/Bakara-191- Velfitnetü eşeddü minelkatl.
- Fitne katilden şiddetlidir.

2/Bakara-217- Ve saddûnan sebîlilâhi ve küfrünbihî velmescidliharâmi ve ihrâcü ehlihî minhüekberu indellih, velfitnetu ekberu minelkatl.
- İnsanları Allah yolundan alıkoymak Allah'ı tanımamak, insanları Mescid-i Haram'dan alıkoymak, ahalisini ondan çıkarmak ise, İnd-i İlâhi'de şer bakımından daha büyüktür. FİTNE KATİLDEN DAHA BÜYÜKTÜR.

2/Bakara-193- Ve Kâtilûhüm hattâ lâ tekûne fitnetün ve yekûneddînu lillâh, feinintehev felâ udvâne illâ alezzâlimiyn.
- Fitneden eser kalmayıp din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla kıtal edin (savaşın). Onlar vazgeçerlerse onlara el uzatmak yoktur. El uzatmak yalnız zalimleredir.


8/Enfal-73- Vellezîne keferû ba'duhüm evliyâü ba'di, illâ tef-alûhü tekün fitnetün fil-ardı ve fesâdün kebîr.
- Kâfîr olanlar birbirlerinin velileridir. Siz de bunu yapmazsanız yeryüzünde bir fitne ve musibet, büyük bir fesat hasıl olur.

ZAN
Başkaları hakkında onların belkide yapmadıkları birşeyi onlar yapmış gibi düşünmek zandır. Ve bu düşüncemiz, o kişiyi görmediğimiz halde bir suç işliyormuş gibi bir hükme bizi sürüklerse o zaman bu zan büyük bir günahtır.

53/Necm-23- İn yettebiûne illezzanne ve mâ tehvel-enfüs.
- Onlar yalnız zan ve tahmine, nefsimizin arzularına uyarlar.

49/Hucurat-12- Ya eyyühellezîne âmenüctenibu kesîran minezzan, inne ba'dazzanni ism.
- Ey imân edenler zannın çoğundan sakının, şüphesiz bazı zanlar (su-i zan) günahtır.

53/Necm-28- Ye mâ lehüm bihî min ılm, in yettebi'ûne illezzan, ve innezzanne lâ yüğnî minelhakkı şeyâ.
- Onların bu sözleri hakkında hiçbir bilgileri yok. Onlar sadece zanna ittiba ederler. Zan ise insanı bir hakkı bilmek rnecburiyetinden vareste kılamaz (dışında tutamaz).

10/Yunus-66- İn yettebiûne illezzenne ve inhüm illâ yehrusûn.
- Onlar, ancak o zanna tâbî olurlar. Ancak tahmin ederler.
10/Yunus-36- Ve mâ yettebiu ekserühüm illâ, zannâ, innezzanne lâ yüğni minelhakkı şeyâ.
- Onların ekserisi ancak zanna tâbî olurlar, şüphesiz zan hiçbir zaman hakkın yerine geçmez.

7/Araf-30 - İnnehümüttehazû şeyâtîne evliyâe min dûnillâhi ve yehsebûne ennehüm mühtedûn.
- Şüphesiz onlar Allah'ı bırakarak şeytanı dost edinmişlerdir ve hidayete erdiklerini zannediyorlardı.

6/En'âm-148- Kul hel ındeküm min ilmin fetühricûhülena, in tettebiûne illezanne ve in entüm illâ yahrusûn.
- Onlara de ki; Eğer bir bilğiniz varsa onu bize çıkarırsanız siz zandan başka bir şeye tâbî olmazsınız, kuru kuru tahminde bulunursunuz.

6/En'âm- 116- Ve in tütı' eksera men fil-erdı yüdıllûke an sebılillâh, in yettebiûne illezzanne ve inhüm illâ yahrusûn.
- Yeryüzünde olanın ekserisine itaat edersen onlar seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zandan başka birşeye tâbî olmazlar. Onlar kuru kuru tahminde bulunurlar.
Ekleme Tarihi: 30.07.2006 - 20:16
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon Allah'dan gelecek yardımın kulların liyakatıyla paralel olacağını âyet-i kerîmenin sonunda açıklıyor
kamer72 su an offline kamer72  
Themenicon    Allah'dan gelecek yardımın kulların liyakatıyla paralel olacağını âyet-i kerîmenin sonunda açıklıyor
36 Mesaj -
İnsan yaratıcısını, Hakk olarak kabul etmiş olmalıdır ki, ondan yardım talep etsin. Öyleyse kulluğun ve Rabb olmanın iki ayrı yeri vardır. Dua kula Allah'ın bir mahlûku olduğunu hatırlatan ve Allah'ın ise Rabb olduğunu, tek ilâh olduğunu hatırlatan ve idrak ettiren esasları muhtevidir. Kısaca dua, kulun Rabbine müracaatıdır, münacaatıdır, yönelmesidir.

7/ ARAF-55: Üd'û rabbeküm tedarru'an ve hufyeh, innehü lâ yuhıbbülmu'tediyn.
Rabbimize gönülden ve gizlice yalvarın, muhakkak ki Allah haddi aşanları sevmez.

7/ ARAF-56: Ve lâ tüfsidû fiyl'ardı ba'de ıslâhıhâ ved'ûhü havfen ve tama'â, inne rahmetallahi kariybün minelmuhsiniyn.
İslah olduktan sonra yeryüzünde fesat çıkarmayın. Allah'a korkarak ve umutla yalvarın. Şüphesiz ki Allah'ın rahmeti muhsinlere yakındır.

40/ MÜ'MİN-60: Ve kaâle rabbükümüd'ûniy estecib leküm, innelleziyne yestekbirûne an ıbâdetiy seyedhulûne cehenneme dâhıriyn.
Rabbimiz der ki; "Bana dua edin ki, size icabet edeyim. Muhakkak ki bana kullluk etmek hususunda kibirlenenler alçalmış olarak cehenneme girerler."

2/ BAKARA-186: Ve izâ se'eleke ıbâdi anni feinni karibü. Ücibü da'veteddâ'ı izâ de'âni, felyestecibüli velyü'minü bi le'allehüm yerşüdün.
Ve kullarım, sana benden sorduğu zaman, Ben muhakkak ki (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlarda benim (davetime) icabet etsinler ve bana îmân etsinler. Böylece irşada ulaşsınlar (irşad olsunlar).


Görülüyor ki, Rabbimizden yardım istememiz, Rabbimizin kesin emridir. Yardımsız irşada ulaşmak mümkün değildir. Çünkü, âyet-i kerîmenin birinci kısmında, O'ndan dua ile yardım istememizi, bizden talep ediyor. Fakat Allah'dan gelecek yardımın kulların liyakatıyla paralel olacağını âyet-i kerîmenin sonunda açıklıyor. Bu yardımın dünya ni'metleri olmadığını Allah'ın katında ulvi ni'metlerine sahip olmak için Rabbimizden yardım istemenin efdal olduğunu, âyet-i kerîmenin sonunda Rabbimiz irşad kelimesiyle işaret ediyor.
İrşad hedefinin tahakkuku için ise; Rabbine kavuşmayı dileyen kimse, önce Allah'ın resûlüne onun vasıtasıyla da daha sonra Rabbine kavuşacaktır.
Burada da görülüyor ki dua, Allah'a yaklaşmanın, yakın olabilmenin bir vasıtasını teşkil ediyor.


Bu mesaj 3 kez ve en son kamer72 tarafından 03.08.2006 - 07:08 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 30.07.2006 - 19:57
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon KİM HİDAYETİ KUR'ÂN'IN DIŞINDA BAŞKA BİR YERDE ARARSA, ALLAH ONU
kamer72 su an offline kamer72  
Kuran-ı Kerimde Herşey Mevcuttur.
36 Mesaj -
EY KURAN-I KERİMDE HERŞEY MEVCUT DEĞİL DİYEN. ALLAH, İNSANLARA YAZMAYI UNUTMUŞ DİYENLER. ALLAH YAZMAYI UNUTMUŞ PEYGAMBER EFENDİMİZ S.A.V SÖYLEMİŞ DİYENLER. SİZ NE DİYORSUNUZ.

ALLAH'U TEALA NE DİYOR:

16/NAHL-89: Ve yevme nebasu fî kulli ummetin şehîden aleyhim min enfusihim ve cinâbike şehîden alâ hâulâ(hâulâi), ve nezzelnâ aleykel kitâbe tibyânen likulli şeyin ve huden ve rahmeten ve buşrâ lil muslimîn(muslimîne).

Ve o gün, bütün ümmetlerin içinde, onların üzerine, onların kendilerinden bir şahit beas ederiz (vazifeli kılarız). Ve seni de onların üzerine şahit olarak getirdik. Ve sana, herşeyi beyan eden (açıklayan), hidayete erdiren ve rahmet olan Kitabı, müslümanlara (Allaha teslim olanlara) müjde olarak indirdik.

EY HALA KURAN EKSİKTİR. KURANDA BAZI ŞEYLER YAZMAZ DİYENLER. SİZ NE DİYORSUNUZ.

ALLAH'U TEALA NE DİYOR:

6/EN'AM-38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardı ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min şeyin summe ilâ rabbihim yuhşerûn(yuhşerûne).

Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa (4 ayaklı) hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonra Rablerine haşrolunacaklar (olunurlar).

KUR'ÂN BÜTÜN İLİMLER KAPSAR
Allahû Teâlâ Hz. Nahl Sûresi 89. âyet-i kerîmesinde Kur'ân-ı Kerim'in herşeyi açıkladığını ifade buyurmuştur.

16/ NAHL-89: Ve yevme neb'asü fiy külli ümmetin şehiyden aleyhim min enfüsihim ve ci'nâ bike şehiyden alâ hâülâ' , ve nezzelnâ aleykelkitâbe tibyânen likülli şey'in ve hüden ve rahmeten ve büşrâ lilmüslimiyn.

Ve o gün bütün ümmetlerde içlerinden birini onların üzerlerine şahit beas ederiz. Seni de kendi ümmetine şahit tutacağız. Sana bu kitabı herşeyi açıklayıp anlatan, doğru yolu gösteren rehber, rahmet ve müjde olarak indirdik.
6/ EN'AM-38: Mâ ferratnâ fiylkitâbi min şey'in .
Biz bu kitapta hiçbirşeyi eksik bırakmadık.

Allah'ın yarattığı herşey Kur'ân-ı Kerim'de ifadesini asıl olarak bulmuştur. Fakat Kur'ân'da bir netice olarak mevcut olup, detaylarının mutlaka idrak eden kişiler tarafından açıklanması lazımdır.

30/ RUM-58: Ve lekad darebnâ linnâsi fiy hâzelkur'âni min külli mesel, ve lein ci'tehüm biâyetin leyekuûlennelleziyne keferû in entüm illâ mübtılûn.

Andolsun ki, biz Kur'ân'da insanlar için her çeşit misalden açıkladık. Ve eğer sen onlara bir âyet getirsen, derler ki o kâfirler, "Sen ancak batılı söyleyensin."

25/ FURKAN- 33: Velâ ye'tûneke bimeselin illâ ci'nâke bilhakkı ve ahsene tefsiyrâ.

Sana getirdikleri hiçbir mesele yoktur ki, Biz onun cevabını Hak ile ve en güzel (ahsen) tefsir ile getirmiş olmayalım.

6/ EN'AM- 67: Likülli nebe' in müstekarrün ve sevfe ta'lemûn.

Kur'ân'da her haber takarrür etmiştir (haberin gerçekleşeceği belirli bir vakit kararlaştırılmıştır). Siz de bileceksiniz.

O halde bu Kur'ân her zaman ve her mekânda yaşanan Allah'ın ilmi kelâmıdır.


Bu mesaj 2 kez ve en son kamer72 tarafından 30.07.2006 - 19:49 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 30.07.2006 - 19:46
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon KİM HİDAYETİ KUR'ÂN'IN DIŞINDA BAŞKA BİR YERDE ARARSA, ALLAH ONU
kamer72 su an offline kamer72  
Onlar (Allah'ın) Kitab'ını bilmezler (tanımazlar da). Sadece emaniyyeyi (kişilerin el yazması kitaplarını) bilirler.
36 Mesaj -
2/BAKARA-78: Ve minhum ummiyyûne lâ ya'lemunel kitâbe illâ emâniyye ve in hum illâ yezunnûn(yezunnûne

Onlardan bir kısmı ümmîlerdir. Onlar (Allah'ın) Kitab'ını bilmezler (tanımazlar da). Sadece emaniyyeyi (kişilerin el yazması kitaplarını) bilirler. Onlar sadece zan (ve kuruntu) içindedirler.

Burada Kitap denilen; Kûran-ı Kerimdir. Emaniyye ise aklın ürünü olan el yazması kitaplardır. Çünkü; takip eden âyet-i kerime, bize bu gerçeği ifade ediyor:

2/BAKARA-79: Fe veylun lillezîne yektubûnel kitâbe bi eydîhim summe yekûlune hâzâ min ındillâhi li yeşterû bihî semenen kalîlâ(kalîlen). Fe veylun lehum mimmâ ketebet eydîhim ve veylun lehum mimmâ yeksibûn(yeksibûne

Yazıklar olsun onlara ki; elleriyle kitap yazıp, sonra da (emaniyye bilgiler içeren) bu yazdıklarını az bir bedel (para) karşılığında satmak için: Bu Allah'ın indindendir derler. Yazıklar olsun onlara, elleriyle (böyle şeyler) yazdıklarından dolayı... Yazıklar olsun onlara, kazandıkları şeylerden dolayı


Bu mesaj 3 kez ve en son kamer72 tarafından 30.07.2006 - 19:44 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 30.07.2006 - 19:40
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Konu: Themenicon KİM HİDAYETİ KUR'ÂN'IN DIŞINDA BAŞKA BİR YERDE ARARSA, ALLAH ONU
kamer72 su an offline kamer72  
..
36 Mesaj -
değişik ama çok doğru bir bakış açısı geleneksel islam kurandan ayrılmış başka yollara sapmış kuranın dışında bir din öğretisi oluşmuş durumda
Ekleme Tarihi: 26.07.2006 - 22:25
kamer72 üyenin diğer mesajları kamer72`in Profili kamer72 Özel Mesaj Kapalı Sayfanın başına dön
Sayfa (1): (1)
İmzalar göster - Konuları göster

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 920 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53827 saniyede açıldı