fluvoxamine kaletra kamagra stromectol ivermektin epanutin epilantine epivir ercolax eriacta escodarone escoprim escozem esidrex estrace etimonis etopophos euglucon eulexin euthyrox evista exelon exitop extra super avana extra super p force ezetrol famvir farlutal felden feldene felodil female cialis female viagra femara finasterax flagyl flamon flomax flox ex floxal floxin floxyfral flucazol flucinome flucoderm fluconax
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » HADİS / SÜNNET » ŞAHİT ve KEFİL OLARAK ALLAH YETER!...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
ŞAHİT ve KEFİL OLARAK ALLAH YETER!...

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 16:42
Cinsiyeti: Erkek 
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem anlatıyor:
Benî İsrail'de bir adam, bir başkasından bin dinar borç para istedi. Para istenen kimse:
–Bana şahitlerini getir, onların huzurunda vereyim, bize şahit olsunlar! dedi. Para isteyen adam:
–Şahit olarak Allah yeter! dedi. Diğeri:
–Öyleyse bana kefil getir, dedi. Borç isteyen:
–Kefil olarak Allah yeter, dedi. Öbürü:
–Doğru söyledin! dedi ve belli bir vade ile parayı ona verdi. Adam deniz yolculuğuna çıktı ve ihtiyacını gördü. Sonra borcunu vadesi içinde ödemek maksadıyla geri dönmek üzere bir gemi aradı, ama bulamadı. Bunun üzerine bir odun parçası alıp içini oydu. Bin dinarı sahibine hitabeden yazdığı mektupla oyuğa yerleştirdi. Sonra oyuğun ağzını kapayıp düzledi. Sonra da denizin kenarına geldi:
–Ey Allah'ım, biliyorsun ki, ben falandan bin dinar borç almıştım. Benden şahit istediğinde ben: "Şahit olarak Allah yeter!" demiştim. O da şahit olarak sana razı oldu. Benden kefil isteyince de: O da kefil olarak sana razı olmuştu. Ben ise şimdi, bir gemi bulmak için gayret ettim, ama bulamadım. Şimdi onu sana emanet ediyorum! dedi ve odun parçasını denize attı ve odun denizde kayboldu.
Sonra oradan ayrılıp, kendini memleketine götürecek bir gemi aramaya başladı. Borç veren kimse de, parasını getirecek gemiyi beklemeye başladı. Gemi yoktu ama denizin kenarında içinde parası bulunan odun parçasını buldu. Onu ailesine odun yapmak üzere aldı. Testere ile parçalayınca parayı ve mektubu buldu.
Bir müddet sonra borç alan kimse çıkageldi. Bin dinarla adama uğradı ve:
–Borcumu getirmek için aralıksız gemi aradım. Ancak beni getirenden daha önce gelen bir gemi bulamadım, dedi. Alacaklı:
–Sen bana bir şeyler göndermiş miydin? diye sordu. Öbürü:
–Ben sana, daha önce bir gemi bulamadığımı söyledim, dedi. Alacaklı:
–Allah Teala, senin odun parçası içerisinde gönderdiğin parayı sana bedel ödedi. Bin dinarına kavuşmuş olarak dön, dedi.


EMANETİ GERİ VERİLİNCE NİÇİN ÜZÜLDÜN?

Kâsım İbnu Muhammed anlatıyor:
"Hanımım vefat etmişti. Bana, Muhammed İbnu Ka'b el–Kurazî, taziye maksadıyla uğradı. Ve şunu anlattı:
"Benî İsrail'de fakih, âlim, âbid, gayretli bir adam vardı. Onun çok sevdiği bir karısı vefat etmişti. Onun ölümüne adam çok üzüldü, öyle ki, bir odaya çekilip kapıyı arkadan kapattı, yalnızlığa çekildi, kimse yanına giremedi. Onun bu halini, Benî İsrail'den bir kadın işitti. Yanına gelip:
–Benim onunla bir meselem var, kendisine bizzat sormam lazım, dedi. Halk oradan çekildi. Kadın kapıda kalıp:
–Mutlaka görüşmem lâzım, dedi. Birisi adama seslendi:
–Burada bir kadın var, sana bir şeyler sormak istiyor, mutlaka bizzat görüşmem lâzım, bizzat sormam lazım, diyor. Herkes gitti kapıda sadece o kadın var ve ayrılmıyor.
İçerdeki adam:
–O'na müsaade edin gelsin, dedi. Kadın yanına girdi. Ve:
–Sana bir şey sormak için geldim, dedi. Adam:
–Nedir o? deyince, kadın anlattı:
–Ben komşumdan emaneten bir gerdanlık almıştım. Onu bir müddet takındım ve emaneten kullandım. Sonra onu benden geri istediler. Bunu onlara geri vereyim mi? Adam:
–Evet, vallahi vermelisin! dedi. Kadın:
–Ama o epey bir zaman benim yanımda kaldı. Onu çok da sevdim, dedi. Adam:
–Bu hal senin, kolyeyi onlara iade etmeni daha çok haklı kılıyor, zira o sana emanet olarak verileli çok zaman olmuştu, dedi. Bu cevabı bekleyen kadın atıldı:
–Allah iyiliğini versin! Sen Allah'ın sana önce emanet edip, sonra senden geri aldığı şeye mi üzülüyorsun? O, verdiği şeye senden daha çok hak sahibi değil mi? dedi. Adam bu nasihat üzerine içinde bulunduğu duruma baktı ve kendine geldi. Böylece Allah, kadının sözlerinden adamın istifade etmesini sağladı.

Ekleme Tarihi: 03.11.2007 - 20:37
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 832 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54346 saniyede açıldı