kamagra dexamethasone generique kaletra colchicine ivermectine voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » CEHENNEM DÜNYADIR, SIRAT DA NEFİS ...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
CEHENNEM DÜNYADIR, SIRAT DA NEFİS ...

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 16:42
Cinsiyeti: Erkek 
Nefsimizi tam anlamıyla tuşa getirebilseydik! Ateş, lav, zehirli gaz, duman dolu, patlamaya hazır bomba olan nefsimizi, benliğimizle birlikte yok edebilseydik! Yani dünyayı, yani özünün gerçeği olanı, cehennemi… Dünyanın özü değil mi, cehennem? Dünyanın boyalı, aldatıcı yüzü değil mi, cehenneme bilet kesen? Yaşarken, yeryüzü cehennem, birinci bedene. İkinci bedene de aslı…

Cehennem, derinliklerle, kat kat derinliklerle anlatılmış. Cennet, yüksekliklerle… Yaşayanlar için dünyanın taş, toprak, canlılık, hayat dolu kısmı olan soğuk tabakası, bir elmanın kabuğu kadar ince, ateş dolu, cehennemine oranla. Dünyanın kabuğu olan, yaşanılabilir kısmı, kat kat, gitgide ısısı artan, yakan, kavuran, eriten ateş tabakalarıyla cehenneme benziyor, madem ki bizden, yıldızları, ayı, güneşi tefekkür etmemiz isteniyor, gökler, yukarılar, cehennem benzeri güneşle, belki de cennet misali diğer gezegenlerle önümüze serilmiş, cennet de, cehennem de tanıtılmış, o halde, bizim, dünyevi isteklerden vaz geçmemiz, onun makyajlı yüzüne aldanmamamız gerekiyor. Aksi halde, içine dalar, bir türlü çıkamayız. Cehennem azabı henüz dünyadayken başlar. Ruh, hafif beden, yükselmeye çalışırken, nefis etkisiyle ağırlaşmış madde beden, yeryüzüne yapışır kalır, hatta yeraltı bataklığına gömülmeye başlar. Kurtulmak için çırpındıkça daha da batar.

Nefis, şeytanidir. Ateş gibidir. Çünkü şeytan da ateşten yaratılmıştır. Nefsi arzularımız bizi yakar, kavurur. Onları gerçekleştirmek için, yanar, tutuşuruz. Hem hedefe ulaşmak için maddi ve manevi varlığımızı helak ederiz, hem de çabuklaştıramadığımız hissine kapılarak, kendi kendimizi yer bitiririz.

Nefis, Sırat’tır. Nefsin istekleri, bu köprünün üzerindeki engeller ve çengellerdir. Sırat’ı geçmek isterken arzularımıza, tutkularımıza takılır, ilerleyemeyiz. Oysa amacımız; bizi cennete ulaştıracak olan o köprüyü yıldırım hızıyla geçmektir. Nefsi isteklerimizden vazgeçersek, o çengellere takılıp kalmaz, cehenneme düşmekten kurtulur, karşıya, cennete kolayca, hızla geçiveririz. Önemsizleştirerek vazgeçtiğimiz isteklerimiz, engel teşkil edemez, yolumuz açılır.

Nefis, insanı aşağıların aşağısına çeker. Kula kul eder. Başına iş açar. Aza kanaat ettirmez. Sürekli ister... Çok, daha çok, en çok... Oysa ihtiyaçlar sonsuzdur, tatmin edilemez. Para, mal, eşya, ev, kat, yat, villa...

Gelir seviyesi, yaşam standardı bizden yüksek olanlarla görüşmek, isteklerimizi körükler. Aksine, fakirlerle arkadaşlık edip, halimize şükretmeli, azla yetinmeyi bilmeli, daha fazlasını isteyerek kahrolmamalıyız. Zengin, çok malı mülkü, parasal varlığı olan değildir. İsteklerini sıfırlayabilendir.

Erenlerden birinin yolu, bir camiye düşer ki; o gün, o vakitte devrin padişahı da oraya, namaza gelecektir. Adamın biri erene beklemesini, padişahın yanında namaz kılmasını, ondan yardım talep etmesini, verecekleriyle ihya olacağını söyler. O da padişahın yanında namazını kılıp, dua eder. Bakar ki; padişah, istiyor da istiyor! Hazinesinin bir o kadar daha olmasını, topraklarına bir o kadarın daha eklenmesini, haremine birilerinin daha katılmasını, daha neler neler istiyor, duası hiç bitmiyor. Eren yavaşça kalkar, gider. Padişah bakar ki kendisinden ihsan istemek üzere gelen bu fakir adam oralarda değil, etrafındakilere onun derhal bulunup, huzuruna getirilmesini söyler. Ondan birşey istenmeden gidilmesini hakaret telakki eder.

Adam bulunup, getirilir. Padişah, onun neden kendisinden bir şey istemeden gittiğini sorar. O da:“ Padişahım, benim birkaç altına ihtiyacım vardı. Bunu siz de verebilirdiniz. Fakat, yanımda o kadar çok şeye ihtiyacınız olduğunu belirttiniz ki bende sizin benden de fakir olduğunuz kanaati hasıl oldu. Benden daha çok ihtiyaç sahibi olduğunuz için sizden bir şey istemekten vaz geçtim. Anladım ki siz benden de acınacak durumdasınız. Onun için oradan uzaklaştım.“ der. Padişahın isteklerinin bitimsizliği, fakirliğinin; ihtiyaçlarından vaz geçenin zenginliğinin anlatıldığı bu kıssadan herkes hissesini alacaktır.

Hırs ve tamah, insanın daima fukara olarak yaşamasının nedenidir. Ne kadar çok nimet inerse insin, kanaatkar olmazsak, şükredemeyiz. Oysa, hamd, şükrü kapsar. Teşekkür kula, hamd Allah’adır. Allah’ın bize ilk emri: 'OKU! ', Kuran’ı okumaya başladığımızda, ilk söylettirdiği: 'EL HAMD! ' dır. Çünkü aralıksız, içiçe nimetler inmektedir. Kuldan istenen, nimetlerin gerektiği gibi farkında olmak, taksimata rıza göstermek, ihsan eden Allah’a HAMD etmektir.

Ekleme Tarihi: 10.10.2007 - 01:52
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  

1576 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2004
En Son On: 11.11.2012 - 23:24
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Azze ve Celle Razi Olsun...

Cok güzel, okunmaya deger bir yazi...

Icindeki kissa bir o kadar güzeldi...

Nihat Hatipoglu hocamizdan da Cehennemi dinlemistim...

Rabbim bize merhamet etsin.... Mevla bizlere merhamet etsin.....

Rabbim nefsimize uydurmasin.

:(


Ekleme Tarihi: 10.10.2007 - 21:35
Bu mesajı bildir   SuMeYRa üyenin diğer mesajları SuMeYRa`in Profili SuMeYRa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 684 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
meleknur58 (71), fatih4194 (45), F.U (43), güngör (51), mematii (41), ravza81 (43), turgay gnl (63), mgs 41 (55), ilknurakan07 (44), islamicboy (40), eminefendi (51), mirac6363 (45), adempece (52), AKKUS61 (50), binerve (41), ahirzaman (57), akay-350 (46), nuraymelek95 (29), AydinG (39), batuhan_ (47), markad (50), simales (39), bülent21 (43), mucahide33 (39), polat0000 (59), gülkokuþl.. (41), minik (43), Baykara (38), mecide_sümeyye (35), mustafakumbar (53), gringo (51), vefalidost (50), saidmirza (55), yaramaz (41), vuslateli (37), pascal (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.52741 saniyede açıldı