chloroquine generique luvox colchicine budesonide ivermektine super kamagra suprax symmetrel synthroid bottle synthroid tadacip tadalift tadalis sx tadora tamec tamsunax tarivid tavanic tegretol telfast temovate tenoretic tenormin terbifil tetraseptine thorazine ticlid tildiem timisol timonil timoptic tirosint tofranil top avana topamax toramide torasem torasis torem trandate transannon trecator sc trental trial packs triatec
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Osmanlı'dan bu yana Arap İslam anlayışının, Anadolu İslam anlayışına etkileri.

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
mehmetkaratas su an offline mehmetkaratas  
Osmanlı'dan bu yana Arap İslam anlayışının, Anadolu İslam anlayışına etkileri.

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 10.10.2007 - 17:56
Cinsiyeti: ----- 
Dostlarımla, yakınlaımla din konusunda muhabbetlerimizde bana bu konuda sorulan sorulara Anadolunun bugün geldiği İslam anlayışının geçmişi hakkında bilgi verirken özellikle şu noktayı vurguluyordum ve vurguluyorum.

Osmanlı'da İslam anlayışı özellikle Selçuklular ve Anadolu Selçukluları döneminin olumlu etkileri ile uzun süre muazzam bir gelişme göstermiştir.
Bu dönemlerde Anadolu topraklarının her yanına yayılıp İslama büyük hizmetler veren sayısız canlar uyandıran velileri, Kuran'a ve onu tebliğ eden Efendimizin sünnetine uygun bir İslam anlayışını yaymışlardı.

Yavuz Sultan Selim'in İslamın merkezi olan toprakları Osmanlıya bağlamasından sonra maalesef bizim topraklarımızdaki Kuran'a özgü İslam anlayışı yerini yavaş yavaş Arapları felaketlerin içine sürükleyen aslından sapmış din anlayışlarına terketmeye başlamıştır.
İşte bu yeni dönemle birlikte Osmanlının yükselme devri bir müddet sonra sona erecek ve duraklama devri başlayacaktır. Hatta bu gelinen vahim noktanın asıl sebepleri tespit edilemediğinden yanlışlar hızla devam edecek ve gerileme devri ve bunun sonundada Osmanlının feci bitişi kaçınılmaz olacaktır.

Nasıl böyle olmasın ki. Sayılarını bile tespit edemiyeceğimiz Peygamber nurlarının bu topraklara kazandırdı değerler uzun sürmeyecek bir süreçte tam bir erozyona uğramıştır.

Efendimizin en değerli miraslarından biri olan her biri veli onbir kuşak peygamber evladını saltanatları için kesip zehirleyenlerin ve onların peşinden gidenlerin üçyüz küsur yıl uydurdukları yaydıkları çarpık din anlayışlarını kabullenmek arapların Osmanlının karşısında düştükleri duruma, artık Osmanlı içinde bu sefer haçlılar karşısında düşmek kaçınılmaz olacaktır ve olmuştur.

Benim Osmanlının din konusunda Arabizmin etkisiyle mahvoluşuna kısaca deyinişim su sözlerledir.
"Ne zamanki Osmanlı devleti Arapların zayıf hallerinden faydalanıp onları kendi idaresine ve topraklarına kattı. İşte o zaman Osmanlı çok büyük bir hataya imza attı. Elindeki cevherleri bir kenara atıp arapların elindeki hezeyan yığınlarına islam budur diye talip oldu. İşte asıl felaket ondan sonra başladı."

İsteyenler ne demek istediğimi anlayabilmek için Nezihe Araz'ın yada başka bir yazarın varsa onun Anadolı ve İstanbul Evliyaları adlı eserlerini alıp incelesinler. Böylece söylemek istediklerim daha açıkça anlaşılır.

Aşağda verdiğim yazıda benimle aynı görüşlere pararlel. O nedenle sizlerde okuyun diye buraya aktardım. Vktiniz olursa mutlaka okuyun.

İşte asıl felaket ondan sonra başladı.

Yobazlığın analizi...

07.10.2007
BEHİÇ KILIÇ
behic.kilic@tercuman.com.tr



--------------------------------------------------------------------------------

GAZETECİ arkadaşım, genç kardeşim Bayram Akkan, Alanya gazetesindeki köşesinde, “Atatürk’ü anlamak” başlığı ile bir yazı yazdı... Yazısı mükemmel.. Bu satırları hep birlikte okumamızda fayda var...
Sayın Akkan şu bilgileri aktarıyor..
Yıl 2006, bir seyahat sırasında Güneydoğu’da bir köyde sohbet ediyoruz. Ülke meseleleri ve Güneydoğu’daki durumu değerlendiriyoruz. Liseyi yeni bitirmiş, üniversite sınavlarına çalışan bir delikanlı;
- Abi, Kur’an-ı Kerim’de Kürt devletinin kurulacağı yazılıymış.
Şoke oldum, hayretler içerisinde kaldım, şaşkınlık içerisinde;
- Kim söyledi bunu sana dedim.
- Şıh, dedi.
Neye üzüleceğimi bilemedim.
Bu öğrenci liseyi bitirmiş, bölgede yerel ağız olarak kullanılan Arapça ve Kürtçe’nin ötesinde Türkçe okuyup yazabilen biri ve üniversiteye hazırlanıyor. Tüm kitapçılarda Türkçe - Arapça ya da Türkçe Kur’an Meali var. Kişi açıp bakmıyor. Araştırmıyor.
Buna mı üzüleyim. Yoksa yörede İslam Dini’nin önderi olarak sayılan, fikir ve düşünceleri ilahi bir kelammış gibi algılanan kişinin Kur’an-ı Kerim’i nasıl siyasi araç yaptığına mı üzüleyim.
Neye üzüleyim, yoksa;
Devletin yıllardır özellikle Şıh ve ağa konusunda siyasi ve sosyal bir açılım getirmemesine mi?
Ben neye üzüleceğimi bilmeden üzüldüm, üzüldüm ve düşündüm.
Bundan 70-80 yıl önce Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, neden Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini yaptırdığını anladım.
Bunu yaptığından dolayı da kendisinin din düşmanı olarak neden ilan edildiğini anladım.
Nasıl mı?
Yavuz Sultan Selim fetihlerinden sonra, Arab alemindeki alimlerin itikatta yanlış olduklarını düşünerek, Mısır ve Arabistan’daki alimleri İstanbul’a getirir ve bizim alimlerle tanışır kaynaşırlar ve yanlış olan itikatlarını düzelterek ülkelerine geri dönerler ise hem oradaki müminlere hem de Din-i İslam’a hizmetlerinin büyük olacağını düşünür. Fakat olaylar Yavuz’un düşündüğü gibi gelişmez. Gelen alimler, İstanbul’daki alimleri etkiler ve Devlet-i Ali Osmaniye 16’ncı Yüzyıl’a böyle girer.
Peki nedir itikatdaki yanışlık?
Arab alimleri mutlak iradenin Allah olduğuna ve ondan başka irade olmadığına inanmaktadırlar. Yani eğer bir yanlışa kişi saptıysa bu da Allah’ın iradesi ile olduğudur. Halbuki biz Türkler, itikat olarak İmam Maturidi’yi benimsemişizdir. Maturidi’ye göre külli irade Allah’ındır lakin O, insana da bir irade vermiştir. İnsana bu cüzi irade dediğimiz ile eğri ve doğru olanı seçme salahiyeti verilmiştir.
16’ncı Yüzyıl’a böyle giren Osmanlı alimleri, 17 Yüzyıl’ın sonlarında artık keşfedilecek bir şeyin olmadığını çünkü her şeyin Kur’an’da yazıldığını hatta bu dünyanın ötesinde hiç bilinmeyen öbür dünya hakkında bilgi bile verdiğini işte bu sebeple bir şeyler keşfetmeye çalışmak ve aramak dinsizlik ve şirk olduğunu söylemeye başlarlar. İşte bir çağı kapatıp bir çağı açanların torunları bu millete karanlık bir çağ aştıkları bir dönemin başlangıcıdır bu.
Bu anlayış İslam’da ne yazık ki İslam öncesi Cahilliye dönemi diye geçen dönemin İslam adı altında yeniden yaşanması olacaktır. Bu dönem Müslüman ülkelerin karanlık çağı olacaktır. Batı, Fransız İhtilali ile aydınlanma çağına giderken Müslüman ülkeler ellerindekiler ile yetinmeye çalışacak ve gerileyecektir. Avrupa için biten Osmanlı’da yeni başlayacaktır. Kur’an ve din belirli kişilerin elinde kalarak şeyhlerin şıhların saltanatı başlayacaktır. Dini ağızdan öğrenen bir toplum olarak da bu insanlara inanıp güveneceğizdir. Artık kitapta ne yazdığı bilinmeyecek şeyhlerin ve şıhların söyledikleri din olarak kabul görecektir. 20 Yüzyıl’da tüm emperyalist güçlere baş kaldıran M.Kemal ATATÜRK bunu görüp Kur’an-ı Kerim’i Elmalılı Hamdi Yazır gibi birisine Mealini yaptırarak şıhların, şeyhlerin silah, sihir gibi duran kitabı ellerinden alıp, her Türk Milletinin eline verecektir. Herkes dinini anlasın, bilsin ve dosdoğru inansın diye. Böyle olunca da elbette bu şıh ve şeyh takımı ellerinden oyuncağı alınmış çocuklar gibi feryadı koparacaklardır.
- Atatürk din düşmanı...
Bayram Akkan’ın yazılarına Alanya gazetesinin internet sitesinden ulaşılabilir..

Ekleme Tarihi: 07.10.2007 - 12:47
Bu mesajı bildir   mehmetkaratas üyenin diğer mesajları mehmetkaratas`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 721 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
lauren444 (37), buraksenel (45), hurkan (51), proferol (), UHIBBUKI (37), espri_espri (45), can_gül (41), cevik (51), zübeyir (44), kulferhat (43), rikkat (55), dully (34), abdullah056 (36), orhan yý.. (55), erbüþ (38), Asilturk (60), Abdullah56 (36), lamia (54), sivaslifaruk (44), yakup karatekin (57), hasanözç.. (45), xUbeydullahx (42), ~BiR gAriP YoLc.. (36), metin30 (48), duruweb (39), üveyis (63), kenan03 (45), ikramozden (46), Hayirsizin (42), NEFRET_17 (39), sonysalih (55)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53702 saniyede açıldı