ivermektine fluvoxamine colchicine kamagra ivermektine tricor trileptal triple trial pack trittico tryptizol tylenol ulcidine urispas uroxatral uvadex valif valtrex vaniqa vantin vaseretic vasotec ventolin inhaler ventolin vepesid veracim vermicidin vermox vesanoid vesdil viagra oral jelly viagra professional viagra soft viagra strips viagra sublingual viagra super active viagra super dulox force viagra super fluox force viagra super force viagra vibramycin vicard vigora virazole vistagan volmax cr
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Sizce bu çocuk katilmi ?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
nazli64 su an offline nazli64  
Sizce bu çocuk katilmi ?

110 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.10.2006
En Son On: 11.10.2014 - 06:07
Cinsiyeti: Bayan 
Bundan yıllar önceydi, bir film seyretmiştim. Annesi tarafından terkedilmiş bir oğul ile babasının arasında geçenleri anlatıyordu.
Baba oğluna çok düşkün olduğu için daha sonraki evlenme girişimlerinden hep oğlu için vazgeçmişti. Sonunda mutluluğu sadece oğlunda
arayıp her türlü ilgisini oglunda yoğunlaştırmıştı. Oğlunun iyi bir eğitim alması için hayatla çok mücadele etmişti. Tek hayali oğlunun okuyup doktor olmasıydı. Hayatta tutunacak başka dalları olmadığı için baba oğul adeta birbirlerine kenetlenmiş, aralarında müthiş bir sevgi ve saygı oluşmuştu. Birbirlerine o kadar kenetlenmiş ve birbirlerini o kadar yakından tanımışlardıki, zaman zaman aralarında bir kelime söz etmeden bakışlarla konuşuyorlardı, bakışlarla birbirlerine ne demek istediklerini anlatıyorlardı.

Oğlunun tıptan mezun olduğu gün babanın en mutlu günüydü. Yeryüzünde herkesle bu sevinci paylaşmak istiyor önüne gelen insana topraga çiçeğe suya sevincini anlatıyordu. Oğlu branş olarak onkolojiyi seçmiş ve bu alanda adından söz ettiren bir doktor olmuştu. Huzurlu geçen birkaç yıl içinde baba oğul oturup hep geleceğe dair güzel planlar kurdukları bir dönemde, oğlu babasının kısa sürede zayıfladığını solgunlaştığını farkedip hastaneye götürdü zorla. Laboratuarın kapısında tetkik sonuçlarını beklerken kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. Alacağı sonuçta korktuğu rakamlarla karşılaşmaktan çok korkuyordu. Ve işte korktuğu başına gelmişti. Babası kanserdi. Önceleri bu durumu babasına farkettirmeden onu tedavi etmeye başladı. Ama hastalık o kadar hızlı seyrediyorduki, baba en sonunda ciddi bir sorunun olduğunu anladığı halde sırf oğlu üzülmesin diye hiçbirşeyin farkında değilmiş gibi davranmıştı.

Son zamanlarda babanın ağrıları o kadar artmıştıki dayanamaz hale gelmiş oğlu evde olmadığı zamanlar bağırarak ağlar, ama kapının açılıp oğlunun eve geldiğini anladığında acılarını hep içine gömerdi oğlu üzülmesin diye. Oğlu "babacığım ağrın varmı? " diye sorduğunda hep "hayır kendimi çok iyi hissediyorum." derdi. Ama oğlu bu hastalığı çok yakından tanıdığı için bu sözlere asla inanmıyordu. Babasının ihtiyaçlarını giderip ilaçlarını verip yan odaya geçer duvarları yumruklayıp, çığlıklarını içine gömer gözyaşlarını dışarı salıverirdi. Ağrının şiddetini babasının yüz şeklinden ve renginden anlar her geçen gün ağrıkesicinin dozunu arttırırdı. Son zamanlarda artık ağrıkesiciler fayda etmeyince babasına morfin vermeye başlamıştı.

Son zamanlarda babası artık acılarını gizleyemeyip bağıra bağıra ağlar olmuştu. Babasının ağrılarını dindirmekden çığlıklarını susturmaktan aciz kalan doktor oğul, odasına çekildiğinde "Rabbim babamın acılarını bana ver ben çekeyim ona acı çektirme diye dua ediyordu." İşte böyle günlerden birinde ilk kez babası oğlunun yüzüne acıyla bakıp;

"Dayanamıyorum oğlum dayanamıyorum ne olur yardım et bana acılarımı dindir diye feryat etmeye başladı. Mütemadiyyen acılarımı dindir diye yalvarıyordu." Oğlu yine yan odaya geçip önce kulaklarını tıkadı sonra dakikalarca duvarları yumrukladı, babasının "yardım et oglum acılarımı dindir." feryadı bütün evi sarmıştıki, oglu; Allahım bu acıyı dindirmenin iki yolu vardı. Biri tedaviden sonuç almakki bu imkansızlaştı. İkinciisi ise babamı öldürmek.Artık bu acıya ne babamın dayanacak gücü kaldı nede benim. Allahım beni affet diye diye enjektöre yüksek dozda morfin çekip ağlaya ağlaya babasının yanına geldi.

Babacığım seni seviyorum seni seviyorum acılarını dindireceğim biraz daha sabır dedi eğilip öptü kokladı, sonra sanki babasının cığlıklarını devralmış gibi feryat ederek babasının damarına girip bütün morfini boşalttı.........................................................................
Geriye kalan hayatını akıl hastanesinde geçiren oğul sürekli şu cümleyi tekrarlıyordu. "babacığım sen benim hayat bulmama vesile oldun ben senin ölümüne.".

Filmin bu sahnesinde adeta donakalmıştım. Kendimi bu oğulun yerine koymuş aynı durumda ben kalsam ne yapardım diye günlerce düşünmüş bu etkiden kurtulamamıştım.
Bu çocuk babasına iyilikmi etmişti, kötülükmü etmişti? ( bu olayı islami açıdan değil yabancı film olduğu için bir ecnebinin gözüyle görmeye çalışmıştım.) Babasına iyilikmi kötülükmü ettiği cevapsız kalırken, ortada sadece kendine ne kadar kötülük ettiği kalmıştı.

Aradan yıllar geçti ve nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde hayat bana babasına zehir enjekte eden oğulun rolünü yükledi. Ve acının büyüklüğü banada o oğulun verdiği kararı verdirdi. Belki damardan zehir enjekte etmek değildi yaptığım ama kurtuluş olarak gördüğüm sebep buna çok yakındı. Bana yaşamasını istetende ölümünü istetende aynı sebepti SEVGİ.
Onu yaşama terketsen bu bir türlü ölüm, yaşamasına müsade etmesen başka türlü ölüm. Bütün yolların ölüme çıktığı kapıda sizce oğul doğrumu yaptı yanlışmı?
Yıllar öncede cavabını bulamadığım bu soruyu hala soruyorum kendime HANGİSİ DOĞRUYDU?
ACIYLA YAŞAMAKMI ?
ACISIZ YOK OLMAKMI ?
Ekleme Tarihi: 09.05.2007 - 05:02
Bu mesajı bildir   nazli64 üyenin diğer mesajları nazli64`in Profili nazli64 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
Aradan yıllar geçti ve nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde hayat bana babasına zehir enjekte eden oğulun rolünü yükledi. Ve acının büyüklüğü banada o oğulun verdiği kararı verdirdi. Belki damardan zehir enjekte etmek değildi yaptığım ama kurtuluş olarak gördüğüm sebep buna çok yakındı. Bana yaşamasını istetende ölümünü istetende aynı sebepti SEVGİ.
Onu yaşama terketsen bu bir türlü ölüm, yaşamasına müsade etmesen başka türlü ölüm. Bütün yolların ölüme çıktığı kapıda sizce oğul doğrumu yaptı yanlışmı?
Yıllar öncede cavabını bulamadığım bu soruyu hala soruyorum kendime HANGİSİ DOĞRUYDU?
ACIYLA YAŞAMAKMI ?
ACISIZ YOK OLMAKMI ?

kaderin önüne geçilmez derler....ne yazılmışsa o:

nice şifası yok denilen hastalıklar bir bakıyorsun bir şekilde Rabbim şaffi sıfatıyla şifa veriyor.
yıllar önce annemin dayısını hastaneye kaldırdılar.... doktorlar kanser teşhisini koyup en fazla 3 ila 6 ay yaşar dediler ... o zamanlar dedemde ninemde sapasağlamdılar...
dedem vefat etti ninem vefat etti annemin diğer dayısı vefat etti annemin annesi vefat etti ve hala annemin kansere yakalanan ve 3 ila altı ay dan fazla yaşanmaz teşhisi konulan dayısı sapasağlam ne hikmetse.....

cezaevinde yatan çok sevdiğimiz bir abimizde kansere yakalanmıştı... doktorlar onun içinde iki ay ömrü kalmış dediler.... bu abi cezaevine döndüğünde '' ya zaten iki ay ömrüm kaldı hiç yatmadan bari kendime bu iki ay boyunca doya doya ibadet edeyim nasıl olsa Rabbimin huzuruna çıkacağım '' demiş ve başlamış ibadetlerini artırmaya...yanındaki arkadaşlar onun her gün sadece üç saat yattığını söylüyorlardı.... aradan iki ay 3 ay 5 ay derken 1 senesi doluyor bakıyor yok ölmedi.... hastaneye gidiyor onu daha önce muayene eden doktor tahlil ve tektik sonuçlarına bakıyor şaşırıp kalıyor... yalnışlık var diyip tekrar onu tahlile yolluyor sonuç aynı: iki ay ömür biçttiği kişi ondan daha sağlam karşısında duruyor.... sonra ne kullandığını soruyor bu abiye abinin cevabı: kullandığım ilaçlar namaz ve duaydı diyor.....

anlayacağın kardeşim benim şahsi olarak görüşüm her ne olursa olsun karışmamak yani öldürmemektir.... islami bakımdan nedenleri çok misal olarak çekilen her ağrıda elhamdulillah diyen bir insan günahlardan arınmış olur......yani hastalıkları veren allah muhakkak şifasınıda yollamıştır tabi ölüm vakti gelmemişse....
belki acılar çekilir belki insan dayanamayacak hale gelir böyle bir durumda müslümanlara rabbine sığınıp ferahlanırlar acılara ağrılara zahmetlere göğüs gererler....

RABBİM TÜM HASTALARA ŞAFİİ SIFATIYLA ACİL ŞİFALAR VERSİN.... wesselam
Ekleme Tarihi: 09.05.2007 - 09:51
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
ha unutmadan kardeşim şahsi olarak görüşüm o çocuk iyilik yapayım derken çok büyük bir hataya düşmüş... hem kendi hayatını karartmış hem babasını fıkhi olarak öldürmüş yani katil olmuş.....
wesselam
Ekleme Tarihi: 09.05.2007 - 09:58
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 758 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
lauren444 (37), buraksenel (45), hurkan (51), proferol (), UHIBBUKI (37), espri_espri (45), can_gül (41), cevik (51), zübeyir (44), kulferhat (43), rikkat (55), dully (34), abdullah056 (36), orhan yý.. (55), erbüþ (38), Asilturk (60), Abdullah56 (36), lamia (54), sivaslifaruk (44), yakup karatekin (57), hasanözç.. (45), xUbeydullahx (42), ~BiR gAriP YoLc.. (36), metin30 (48), duruweb (39), üveyis (63), kenan03 (45), ikramozden (46), Hayirsizin (42), NEFRET_17 (39), sonysalih (55)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55557 saniyede açıldı