 |
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
10 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.10.2007
|
En Son On: 02.02.2008 - 00:45
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Yeni dönem
15.10.2007
AYDIN MENDERES
aydin.menderes@tercuman.com.tr
--------------------------------------------------------------------------------
YAZIMA başlarken milletimizin Ramazan Bayramı’nı ağız tadıyla geçirmesini diliyorum. Bayram ertesi Türkiye’yi yoğun bir gündem beklemektedir. Yoğun ama yeni olduğunu söyleyemeyeceğimiz bir gündemdir bu. 22 Temmuz’dan önce Türkiye’nin seçimler dolayısıyla dış dünya tarafından sıkıştırılmadığını ve yine aynı sebeple IMF’in hükümetin bir takım ekonomik limitleri aşmasına ses çıkarmadığını söylemiştim. Seçimlerden belli bir süre sonra bütün bu konuların Türkiye’nin peyder pey gündemine geleceğini anlatmaya çalışmıştım.
Geçmişin kısa bir
değerlendirmesi
AŞAĞI yukarı Haziran ayından itibaren üzerinde durduğum bir konu da TSK’nın Güneydoğu sınırına büyük bir yığınak yaptığı ve bunun akıbetinin ne olacağı idi. Bu vesileyle terör durdurulamadığı takdirde giderek Kuzey Irak’a yönelik bir askeri harekatın kaçınılmaz olacağını da ifade etmiştim. O günlerde söylediğim ve zaman zaman bu köşede de yazdığım gibi 2003’deki 1 Mart tezkeresi’ne karşıydım. Buna mukabil Türkiye’nin şartlar gerektirdiği takdirde Kuzey Irak’a yönelik tek başına ve kendi adına bir müdahalede bulunabileceğini ısrarla savundum. Gerek AB, gerekse Amerika’yla Türkiye’nin ilişkilerinin çok gerilimli olduğunu pek çok kırılma noktası taşıdığını ve her ikisiyle de bir hesaplaşmanın kaçınılmaz olacağını, mevcut ilişkilerin kesinlikle eskiden olduğu gibi sürdürülemeyeceğini de ısrarla söyledim. 10 Ekim’de Amerikan Kongresi’nin Dış İşleri Komisyonu Ermeni soykırımı tasarısını kabul etti. Tahmin ve değerlendirmelerimde yanılmadığımı görüyorum. Bu arada AİHM Türkiye’de zorunlu din dersi olamayacağına hükmetti. Bu iktidar ve ona destek olanlar artık lütfen gözlerini açsınlar: AB’ye üye olmak demek Türkiye’deki Müslümanlığın AB normlarına ve isteklerine göre yeniden belirlenmesini kabul etmek demektir. Son olarak da TOBB Başkanı “Tasarrufa yönelin, yeni zam ve vergilere gitmeyin” diye hükümeti uyardı. Seçimden sonra dar ve orta gelirlilerin omuzlarına yeniden ağır bir ekonomik yükün yükleneceğini de okurlarımıza iletmeye çalışmıştım.
Terör ve tezkere
TERÖRLE mücadelede en son gelinen aşama hemen bayram ertesi Irak’a yapılacak bir askeri müdahale için parlamentoya bir tezkere sevk edileceğidir. Herhalde bu yapılacaktır. Buna mukabil hükümetin sınır ötesi bir askeri harekat istemediği kesindir. Bunun sebebini bilmiyoruz. Gerçi Türkiye’de askeri harekata başta TÜSİAD olmak üzere birçok karşı çıkan vardır. Bunların önemli bir bölümü Türkiye’nin sınırları içinde ve dışında artık terörle askeri bir mücadeleye girilmemesini, terör yerine Kürt meselesinin tartışılmasını istemektedir. Bunun adı bölücü örgütle pazarlık yapmak demektir. Bu tür yaklaşımlar terörü daha da tırmandırmaktadır. Hükümetin isteksizliğini kesinlikle bu kapsamın içinde düşünmüyorum. Hiçbir cumhuriyet hükümeti böyle düşünmez, teröre teslim olmaz. Bir önceki yazımda da ifade etmeye çalıştığım gibi terör açısından asıl mesele Kuzey Irak’a girip girmemek değildir. Hükümetin mutlaka görmesi gereken, artarak devam eden bir terörü Türkiye’nin nereden bakarsak bakalım asla kaldıramayacağıdır. “Bu terör bizi Irak’a girmeye kışkırtmak için yapılıyor, girmeye direnirim, kararlılığımızı anlayınca herhalde bu terörden vazgeçerler” gibi bir yaklaşım Türkiye için de, bu hükümet için de telafi edilemeyecek büyük bir yanlış olur.
Irak’ın bütünlüğü
BU hükümetin aynen terör gibi eli kolu bağlı kalamayacağı diğer bir husus ise Irak’ın bölünmesi sürecidir. Böyle bir bölünme sadece Türkiye için değil Ortadoğu’da yaşayan herkes için hayati bir önem taşımaktadır. Irak’ın bölünmesi Amerika’nın Ortadoğu’daki kontrol ve egemenliğinin artması içindir. Böyle bir durum tüm bu coğrafyada yaşayanlara bugün çektikleri büyük acılarla dahi kıyaslanamayacak maddi ve manevi kayıplar getirecektir. Bu girişim tarih boyunca yaşanılmış en geniş kapsamlı bir haçlı seferine dönüşecektir. Bu hükümet bu konuda uyanmalı, İran, Suriye, Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır başta olmak üzere bütün Ortadoğu ülkeleriyle Irak’ın bütünlüğünün korunmasında ortak ve etkin bir siyaset oluşturmaya çalışmalıdır.
|
Ekleme Tarihi: 16.10.2007 - 17:00 |
|
|
Gerçekleri görenler söylüyor, uyandırıyor. |
|
|
90 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 25.09.2007
|
En Son On: 29.01.2008 - 13:36
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Gerçekleri görenler söylüyor, uyandırıyor.
Tıpkı burda aktarılan Aydın Menderes'in yazısında olduğu gibi.
O nedenle Ebrar Mustafa teşekkürler paylaşımın için....
Bu mesaj 1 kez ve en son selman8 tarafından 16.10.2007 - 17:32 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 16.10.2007 - 17:27 |
|
|
|
 |
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Sümbül85 (40), mashadow (48), nalanbgl20 (38), gullere_vurgun (36), kirikkalp (50), ~YaZGuLu~ (38), mehmet erenkaya (54), erdomehmet (67), comerf (56), tunahangülü (36), SAMETbrhn (42), ekrem22 (43), ztan (50), alexis (57), **IKLIMANUR** (), yampes (36), Gullere vurgun (36), Tan (45), production75 (50), ilimsel (38), deryaduman (55), dogan_oktay (46), modabas (48), almuallim (48), M-67 (53), yatalan (47), cancer (48), Aytac (57), kýz&yacu.. (57), ilhancakir (46) |
|
|
|
 |
|
|