generique rhinocortgenerique colchicine generique kaletra generique plaquenil stromectol tricor trileptal triple trial pack trittico tryptizol tylenol ulcidine urispas uroxatral uvadex valif valtrex vaniqa vantin vaseretic vasotec ventolin inhaler ventolin vepesid veracim vermicidin vermox vesanoid vesdil viagra oral jelly viagra professional viagra soft viagra strips viagra sublingual viagra super active viagra super dulox force viagra super fluox force viagra super force viagra vibramycin vicard vigora virazole vistagan volmax cr
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » HADİS / SÜNNET » RESULULLAH ASM RÜYASI VE İBRETLER ......

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
RESULULLAH ASM RÜYASI VE İBRETLER ......
944 Mesaj -
Resulullah (sav)’ýn Rüyasý

Semure b. Cündeb anlatýr: “Resulullah (sav) sabah namazýný kýldýrdýðýnda bize döner ve ‘Bu gece sizden kim rüya gördü?’ Buyurur, eðer birisi rüya görmüþ ise onu anlatýr, o da: ‘Allah’ýn dediði olur’ buyururdu.”

Yine bir gün bize sordu: “Bu gece sizden kim rüya gördü?” buyurdu. Biz de “Gören yoktur” dedik. Kendisi:

“Ama ben bu gece bana gelen iki adamý gördüm. Elimden tutup beni Mukaddes Topraða çýkardýlar. Bir de baktým, orada, oturan bir adamla elinde demir çengel olan ayakta bir adam var. Bu adam çengeli aðzýnýn kenarýndan ensesine kadar sokuyordu. Sonra da aðzýnýn diðer kenarýna sokup aynýsýný yapýyordu, bu arada öbür tarafý iyi oluyor, o zaman da bu tarafa dönüp tekrar aynýsýný yapýyordu.”

“Bu nedir?” dedim.

“Yürü” dediler. Yürüdük, sonunda sýrt üstü uzanmýþ bir adama vardýk. Baþucunda ayakta elinde bir taþ bulunan bir adam vardý, taþla baþýný eziyordu. Taþý vurduðunda taþ yuvarlanýp gidiyor, o da taþý almak için arkasýndan gidiyordu, tekrar geri geldiðinde baþý iyi olup eski halini alýyor, adam tekrar baþýna gelip yeniden vuruyordu.”

“Bu da kimdir?” dedim.

“Yürü” dediler. Yürüdük, sonunda tandýr gibi bir deliðe vardýk, üstü dar, altý geniþ olup altýnda ateþ yanýyordu. Ateþ yaklaþtýrýldýðýnda (alevler yükseldikçe) içindekiler de yükseliyor, neredeyse dýþarý çýkar oluyorlar, ateþ sakinleþince tekrar içerisine dönüyorlardý. Buranýn içerisinde çýplak kadýn ve erkekler vardý:”

“Bunlar da kimdir?” dedim:

“Yürü” dediler. Yürüdük, sonunda içerisinde bir adam bulunan kandan bir nehre vardýk; adam, ortasýnda dikiliyordu. Önünde bir takým taþlar bulunan bir adam da nehrin kenarýnda idi. Nehirdeki adam gelip dýþarý çýkmak istediðinde diðer adam aðzýna taþ atarak onu bulunduðu yere gönderiyordu. Adam çýkmak için her defasýnda geldiðinde aðzýna taþ atýp yerine döndürüyordu.”

“Bu da nedir?” dedim:

“Yürü” dediler. Yürüdük, sonunda içerisinde büyük bir aðacýn bulunduðu yeþil bir bahçeye vardýk. Aðacýn dibinde yaþlý bir adamla bir takým çocuklar vardý. Bir de baktým ki aðacýn yakýnýnda, önünde yakýp tutuþturduðu ateþ bulunan bir adam var. Sonunda beni aðacýn içinden yukarý çýkararak bir eve koydular ki bu evden daha güzelini asla görmedim. Evin içerisinde yaþlýsýndan gencine bir takým erkek, kadýn ve çocuklar vardý. Sonra beni buradan çýkarýp yine aðaçtan yukarý kaldýrdýlar ve bir eve koydular ki bu ev daha güzel ve daha deðerli idi. Yine buranýn da içerisinde yaþlý ve gençler vardý. Ben:

“Bu gece beni gezdirip dolaþtýrdýnýz, þimdi bana gördüklerimin ne olduðunu bildirin bakalým” dedim.

“Olur” dediler. “Aðzýnýn yarýlýp parçalandýðýný gördüðün, yalancýdýr. Yalan konuþur, kendisinden her tarafa yalan taþýnýrdý. Allah kendisine Kur’an öðretti ama o, gece Kur’an-ý Kerim’den gafil olurdu, gündüz de Kur’an-ý Kerim üzere iþ yapmazdý. Ýþte bu nedenle ona kýyamete deðin böyle yapýlýr. Delikte gördüklerin zina yapanlardýr. Nehirde gördüðün çocuklar da insanlarýn çocuklarýdýr. Ateþi yakan da cehennemin bekçisi Malik’tir. Ýlk girdiðin ev, bütün Müslümanlarýn evi, öbür ev ise þehidlerin evidir. Ben de Cebrail’im. Bu da Mikail’dir.”

“Baþýný yukarý kaldýr” dedi. Baþýmý kaldýrdým, bir de baktým ki üstümde bulut gibi bir þey duruyor. Bana:

“Ýþte bu de senin evindir” dediler.

“Beni býrakýn, evime gireyim” dedim.

“Ama senin henüz tamamlamadýðýn bir ömrün var, eðer tamamlasaydýn evine girerdin” dediler.[1]

Rüya deyip geçmeyelim. Anlatýlanlarýn bir rüya olduðu doðru... Ama rüyayý gören Resulullah (sav), rüyadaki yoldaþlar da Cebrail ve Mikail (as) olunca durum farklýlaþýr. Rüya gerçeðe inkýlab eder. Anlatýlanlar da hakikatin ta kendisi olur. Ve Resulullah (sav)’ýn ashabýna ve ümmetine bir uyarý, bir mesaj, bir nasihat olur.

Anlatýlmak istenen mesajý somutlaþtýrmak, tasvir etmek, gözler önüne serip þekillendirmek Kur’anî bir üsluptur. En zeki insan ile zekâ düzeyi en düþük insanýn da verilmek istenen mesajý anlamasý için hadiseleri canlandýrýp seviyelerine indirmek ve kimseye ‘anlamadým’ özrünü býrakmayacak þekilde izahatta bulunmak da Kur’anî bir metoddur. Dolayýsýyla meseleye (rüyaya) ilahi mesajýn Kur’anî üslupla Resulullah (sav)’ýn dilinden aktarýmý olarak bakmak gerekecektir.

Ve dönüyoruz rüyaya, hakikate… Bir yanda azap üstüne azap görenler, bir yandan güzel mekânlarda hayat sürenler… Bir yandan insan tahammülünün kaldýramayacaðý aðýr iþkenceler, bir yandan mesrur bir yaþam yaþayanlar… Vaad ve vaidin gerçekleþmesine yapýlan þehadet. Bir film þeridi gibi gözler önüne serilen gerçekler.

Elinde demir çengel olan bir adamýn, çengeli birisinin aðzýnýn kenarýndan ensesine kadar sokmasý ve bunun sürekli tekrarlanmasý. Sebep: Yalan atmak! Yalancý olmak… Ýslam’ýn þiddetle reddettiði, Allah’ýn ýsrarla menettiði bir hal. Ýnsan olma vasfýyla uyuþmayan bir durum, yalan atmak. Esef verici bir hal, ama günümüzde vaziyeti kurtarma, durumu idare etme, zarardan kurtulma, fýrça yemekten sýyýrma, kýrmýzý olmaktan kaçmanýn çaresi olmuþtur yalan. Daha da esef verici olan, bu durumun kanýksanmýþ olmasý hatta bunu yapanlarýn ‘iþ bilen’ kabul edilip övülmesi veya yapanýn kendisiyle övünmesidir.

Ayýp olur, yanlýþ anlaþýlýr, laf gelir, farklý deðerlendirilir gibi nedenlerle küçük veya zararsýz görülen bazý hadiselerde doðruyu söylemekten kaçmak. Basit olarak görülen bu durum, zamanla ister istemez adet halini alabilmekte ve doðallaþabilmektedir. Bunun için bu konuda çok duyarlý olup ne olursa olsun, doðruyu söylemekten kaçmamak gerekir. Bir insanda özellikle de bir Müslüman’da bu, temel bir vasýf olmalýdýr. Adeta onunla özdeþleþmelidir. Kýnanma, ayýplanma, küçük düþme pahasýna da olsa. Allah Resulü (sav) “Þüphesiz doðruluk, iyiliðe götürür. Ýyilik de cennete götürür. Þüphesiz bir kimse doðru hareket eder. Sonunda sýddýk (her iþinde doðru) zümresinden olur. Þüphesiz yalan kötülüðe götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Þüphesiz bir kimse yalanla hareket eder, sonunda Allah katýnda kezzap (çok yalancýgöz kırpma olarak yazýlýr” buyurmuþtur.[2]

Sýrt üstü uzanmýþ bir adam, baþucunda elinde taþ bulunan bir adam taþla baþýný eziyor. Taþ yuvarlanýp gidince tekrar getiriyor ve tekrar tekrar vuruyor. Sebep: Kur’an-ý Kerim’den gafil olma. Kur’an-ý Kerim üzere iþ yapmama. Bir hayat nizamý, bir yaþam düsturu, bir kurtuluþ reçetesi olarak gönderilen Kur’an-ý Kerim’den gafil olmak. Ona göre amel etmeme. Onun çizdiði sýnýrda yürümeme. Hem de Allah kendisine onu öðrenme nimetini bahþetmiþken… Ve elbet nuru, ýþýðý býrakýp kör olmanýn neticesi duvara toslamaktan baþka bir þey olmayacaktýr. Çok söz söylenip önemi sýk sýk vurgulanan bir konu olduðundan detayýna inmeyeceðiz. Ama þöyle bir hatýrlatma da faydalý olacaktýr inþallah. Ýçinde bulunduðumuz bu mübarek aylarý da vesile ve þefaatçi kýlarak bu gafletten uyanmak, silkinmek ve yeniden Kur’an-ý Kerim’e dönebilmek için kendimize söz vermemiz ve ona göre hareket etmemiz gerekecek galiba.

Allah’ýn rýzasýný kazanýp Resulullah (sav)’a komþu olmak ve belirtildiði üzere en güzel insanlarla, en güzel evlerde kalmak üzere gitmek için yukarýda zikredilen ve burada zikredilmeyen diðer kaçýnýlmasý gereken fiillerden de uzak durmamýz lazým gelecektir. Helal dairesinde hareket etmek üzere bize güç, kuvvet ve sabýr vermesi için Allah’a bol bol dua edip yalvarmalý ve amel etmek için azmetmeliyiz. Bunu kendimiz için bir program yapmalýyýz. Unutmayalým, bize yakýþan karanlýða katran dökenler deðil, nur saçanlar olmaktýr.
Gönderen: 29.03.2007 - 11:52
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 890 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59351 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.