stromectol stromectol lopinavir ritonavir ivermektine generique plaquenil prograf propecia proscar protonix protopic provas comp provas maxx provas provera pyridium ranimed ranisifar rebetol red viagra regepar reglan remeron reminyl renagel renova requip resochine retin a retrovir revatio revia rheumatrex rhinocort rhinovent risperdal rivodarone robaxin rocaltrol rogaine rudopram rulid rulide salazopyrin saroten selecim septicol
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Atatürk, ebedi âleme intikalinden on beş gün kadar önce kendine geldiği zaman, dünyadaki Müslümanlara şu mesajı göndermişti:

önceki konu   diğer konu
8 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ehlihikmet su an offline ehlihikmet  
Konu icon    Atatürk, ebedi âleme intikalinden on beş gün kadar önce kendine geldiği zaman, dünyadaki Müslümanlara şu mesajı göndermişti:
42 Mesaj -
Hz. Muhammed, Allahýn birinci ve en büyük Kuludur.

Onun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor.

Benim senin adýn silinir. Fakat sonuca kadar

O ölümsüzdür



Mustafa Kemal Atatürk




ATATÜRKÜN <>SON MESAJI

Atatürk, ebedi âleme intikalinden on beþ gün kadar önce kendine geldiði zaman,

dünyadaki Müslümanlara þu mesajý göndermiþti:

"Bütün dünyanýn Müslümanlarý, Allahýn (C.C.) son peygamberi Hz.Muhammedin (S.A.V.) gösterdiði yolu takip etmeli ve verdiði talimatlarý tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz.Muhammedi (S.A.V.) örnek almalý ve kendisi gibi hareket etmeli, Ýslâmiyet'in hükümlerini olduðu gibi yerine getirmeli; zira ancak bu þekilde insanlar kurtulabilir ve kalkýnabilir."

Mustafa Kemal Atatürk bu mesajý,

Baþbakan ve Dýþiþleri Bakaný vasýtasýyla dünyaya açýkladý

Prof. Dr. Hanif Fauk

Urduca yayýnlarda Atatürk

A.Ü.Dil ve Tarih Coðrafya Fakültesi Yayýnlarý, Ankara 1979,s.102


EY.. ATATÜRKÜ SEVDÝÐÝNÝ ZANNEDENLER;

EY.. O ÖLÜMSÜZÜ KENDÝ VEHÝMLERÝYLE ÖLDÜ ZANNEDENLER;

VE EY.. ÞU GÖLGELÝK ÂLEMÝN ÖTESÝNDE GERÇEK, BÂKÝ,

ÖLÜMSÜZ BÝR ÂLEMÝN VARLIÐINDAN BÎHABER OLANLAR.



O MÜBAREK NEFESTEN SON OLARAK ÇIKAN

ALEYKÜMÜS SELÂM KELÝMESÝ NÝÇÝN ÝFÂDE OLUNMUÞTUR,

ÝDRÂKÝNDE MÝSÝNÝZ ACABA?



O AN, O GÜZÝDE KULU SELÂMÜN ALEYKÜM YÂ KEMÂL

DÝYE KARÞILAYAN ULU KÝÞÝNÝN SÖZÜNE KARÞILIK OLARAK

SÖYLENMÝÞ KUTSAL BÝR KELÂMDIR!



ZAMANI GELÝP DE; ÂLEMÝ BEKÂYA GÖÇTÜÐÜNÜZDE,

BU GERÇEÐÝ ANLAYACAKSINIZ!




Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin;

hiç kimseyi aldatmayacaksýn,

memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek, hedefe yürüyeceksin.

Herkes senin aleyhinde bulunacaktýr;

seni yolundan çevirmeðe çalýþacaktýr,

Ýþte sen buna direneceksin. Önüne sayýsýz engeller yýðacaklardýr.

Kendini büyük deðil, küçük, zayýf, araçsýz, bir hiç sayarak,

Kimseden yardým gelmeyeceðine de inanarak bu engelleri aþacaksýn. Bundan sonra da sana büyüksün derlerse,

Bunu söyleyenlere güleceksin



ATATÜRK







Gerçekleri bilen, yüreðinde ve vicdanýnda, mânevi ve kutsal hazlardan baþka zevk taþýmayan insanlar için, ne kadar yüksek olursa olsun, maddi makamlarýn hiçbir deðeri yoktur

(S.D.Cilt 1, Sahife:264,30-Temmuz-1922,T.D.T ENST.Yayýný,1989)



Cenab-ý Hak riayetkâr kýlmaya mecbur tuttuðu insanlarýn

esasen âl-i vicdanýndaki ihtiyacat-ý hakikiyesini tamamen bilir. Binaenaleyh gönderdiði kitap tamamen o ihtiyacata mutabýk

hükümler ihtiva eden bir kitaptýr.

Ve efendiler! Ýlmi hakikatin en son emrettiði kanun böyle olabilir.

Taklit ile, tebdil ile (deðiþtirme ile) kanun olamaz,

kanun, kanun-u hakiki olmak lâzýmdýr, kanun-u tabii olmak lâzýmdýr. Yani, kanun-u ilâhi olmak lâzýmdýr

Yazgýsýný, KENDÝNÝ ZÝNCÝRE BAÐLAYAN KÝÞÝLERE býrakan uluslar,

o kiþilerin keyif ve emellerine oyuncak olmaya karar vermiþ,

boðun eðmiþ sayýlýrlar. Bu tür uluslar, talihlerini ellerine býraktýklarý insanlar baþarýlý oldukça o insanlarýn daha güçlü baskýsý altýnda kalýrlar.

Baþarýlý olmazlarsa; felâket, çökme yalnýz o insanlarý deðil,

onlara baðlý olan sosyal toplumu da bulur.

O halde, her iki ihtimalde de böyle bir ulus felâkete uðrar

(S.D. Cilt 2,T.D.T ENST.Yayýný Sahife 30, Ocak 1922)



Her ne sûretle olursa olsun, ulusa hizmet edenler, ulustan büyük mükâfatlar bekliyorlarsa, kesinlikle doðru bir harekette bulunmuþ olmazlar. Ulustan çok þey istememeliyiz. Hizmet edenler, görevlerini yerine getirmiþ olmaktan baþka bir þey yapmamýþlardýr

(S.D. Cilt 2,1989,T.D.T ENST.Yayýný, 1989, Sahife:95,31-1-1923)


Kurtuluþ savaþýnda, benim de ulusuma ettiðim bir takým hizmetler olmuþtur, sanýrým. Fakat bunlardan hiç birini kendime mâl etmedim. Yapýlanýn hepsi ulusun eseridir, dedim. Aranacak olursa doðrusu da budur. Beni seven arkadaþlara tavsiyem þudur:

KENDÝNÝZ ÝÇÝN DEÐÝL, FAKAT BAÐLI BULUNDUÐUNUZ ULUS ÝÇÝN ELBÝRLÝÐÝ ÝLE ÇALIÞALIM. ÇALIÞMALARIN EN YÜKSEÐÝ BUDUR

(S.D. Cilt 2, Sahife:115,Nimet (S.D. Cilt 2, Sahife:115,Nimet Unan;1959 T.ÝT.ENST.Yayýnýgöz kırpmaUnan;1959 T.ÝT.ENST.Yayýnýgöz kırpma



Hayatta tam zevk ve mutluluk, ancak gelecek kuþaklarýn þerefi, varlýðý, mutluluðu için çalýþmakta bulunabilir. Bir insan böyle davranýrken Benden sonra gelecekler acaba böyle bir ruhla çalýþtýðýmý fark edecekler mi diye bile düþünmemelidir. Hatta en mutlu olanlar, hizmetlerinin bütün kuþaklarca bilinmez kalmasýný seçecek karakterde bulunanlardýr. Bir adam ki, ülkenin ve ulusun mutluluðunu düþünmekten çok kendini düþünür, bu adamýn deðeri deðersizliktir. Asýl deðeri kendine veren ve baðlý olduðu ulus ve ülkeyi ancak kendi kiþiliði ile var sayanlar, uluslarýnýn mutluluðuna hizmet etmiþ sayýlmazlar

(S:d: Cilt 2,T.D.T.ENST.Yayýný, 1989,17-3-1937, sahife :325)





NEDEN LAÝKLÝK:

;Kutsal ve ilâhi olan inanç ve vicdanýmýzý,

karýþýk ve dönek olan her türlü çýkar ve ihtiraslarýn göründüðü sahne olan siyasetten

ve siyasetin bütün organlarýndan

bir an önce ve kesinlikle kurtarmak,

ulusun dünya ve ahiret mutluluðunun emrettiði bir zorunluluktur

(S.D.Cilt 1,T.D.T.ENST.Yayýný,1989,Sahife:348,Mart-1924)

Bizim yüzümüz her zaman temiz ve pâk idi

ve daima temiz ve pâk kalacaktýr.

Yüzü çirkin, vicdaný çirkinliklerle dolu olanlar,

bizim vatanseverce, vicdanlýca ve namusluca

hareketlerimizi küçük ve çirkin ihtiraslarý yüzünden

çirkin göstermeðe kalkýþanlardýr

(Nutuk 2,Sahife:1174,Türk Tarih Kurumu Yayýný 1984)



En iyi fertler, kendinden ziyade mensup olduðu toplumu düþünen, onun varlýðýnýn ve mutluluðunun korunmasýna hayatýný veren insanlardýr

(1930,Ayýn Tarihi, Cilt 24,Sayý:82-83,1931)




Ýnsanlar ferdi olarak çalýþýrlarsa muvaffak olamazlar.

Çünkü Allah insanlarý yaratýrken onlara öyle bir hacet vermiþtir ki

her insan hemcinsi ile çalýþmaða mecbur ve mahkûmdur.

Bu iþtirak faaliyeti âdeta bir ihtiyacý ilâhi olunca,

maksatlarý birleþtirmenin nasýl zaruret olduðunu kolayca anlarýz

(S.D. Cilt 2, T.D.T.ENST:Yayýný 1989, Sahife:129,16-3-1923)

Ýnsanlar daima yüksek, soylu ve kutsal amaçlara yürümelidirler.

Bu davranýþ biçimidir ki, insan olanýn vicdanýný, aklýný ve tüm insanlýk kavramlarýný doyurur.

Bu þekilde yürüyenler ne kadar büyük esirgemezlikler gösterirlerse

o kadar yükselirler ve bu hareket biçimi mutlaka alný açýk olur.

Çünkü alný açýk, aklý açýk, kalp ve vicdaný açýk insanlar tarafýndan yönetilebilen toplumlar,

ancak bu anlamda hareketlerin takipçisi olabilirler

(S.D. Cilt 3,T.D.T.ENST.Yayýný 989, Sahife:119)

Bir ulusun namuslu bir varlýða, saygýn bir duruma sahip olabilmesi için,

o ulusun yalnýz bilgi ve teknikte üstün olmasý yetmez.

Her bilimin, her þeyin üstünde bir özelliðe sahip olmasý gerekir ki,

o da ulusun belirli ve müspet bir karaktere mâlik bulunmasý gereklidir.

Böyle bir karaktere mâlik olmayan bireyler ve

böyle bireylerden meydana gelmiþ uluslar

hiçbir dakika gerçek bir devlet meydana getirmiþ olmazlar.

Böyle uluslar birer fesat ocaðý olurlar

(S.D. Cilt 2, T.D.T.ENST.Yayýný 1989 Sahife:146)

;Ahlâkýn millet teþkilinde yeri çok büyüktür...

Ahlâk dediðimiz zaman ahlâk kitaplarýnda yazýlý olan

veya bir takým ahlâk hocalarýnýn tavsiye ettikleri nasihatleri murat etmiyorum. Murat ettiðim ahlâk milli ve sosyal ahlâktýr...

Kaynaðý da cemiyettir, millettir.

Ama üzülerek belirtmeli ki çöküþ,

ahlâk ve mânevi alana deðin yayýlmýþ görünüyor.

Hiç kuþku yok ki, bu büyük ülkeyi, bu koca ulusu yok olma,

tepelenme uçurumu kenarýna getiren baþlýca etken bu olmuþtur

(Nutuk Cilt 2, 1969, Sahife:637)





Kendisine büyük Atatürk diye hitap edildiðinde:

"Ýsmime böyle riyakâr kelimeleri karýþtýrmayýnýz"

diye uyarýda bulunurdu

(Kýlýç Ali, Atatürkün Hususiyetleri, Sahife:117,1955)



Biz cahil dediðimiz zaman

mektepte okumamýþ olanlarý kastetmiyoruz.

Kastettiðimiz ilim, hakikati bilmektir.

Yoksa okumuþ olanlardan en büyük cahiller çýktýðý gibi,

klâsik tahsil görmemiþ olanlardan da

hakikati gören âlimler çýkabilir

(Atatürk 22-3-1923 S.D.Cilt 2. Sahife: 136)



Her ulusun kendine özgü geleneði, kendine göre ulusal özellikleri vardýr. Hiçbir ulus bir baþka ulusu týpkýsýyla taklit etmemelidir. Çünkü böyle bir ulus ne kendini benzettiði ulusun ayný olabilir, ne kendi ulusal bütünlüðünde kalabilir

(S.D. Cilt 2, T.Ý.T.ENST.Yayýný 1959, Sahife:150 21 Mart-1923)


Ýnsanlýðýn tümünü bir vücut ve bir ulusu bunun parçasý saymak gerekir. Bu vücudun parmaðýnýn ucundaki acýdan diðer bütün kýsýmlar etkilenir

(S.C.Cilt 2,T.D.T.ENST.Yayýný 1989, Sahife:326)



ÇALIÞMADAN, YORULMADAN, TERLEMEDEN KOLAY YOLLARLA KAZANMAYI ALIÞKANLIK HALÝNE GETÝREN MÝLLETLER, ÖNCE HAYSÝYETLERÝNÝ, SONRA ÝSTÝKLÂLLERÝNÝ VE NÝHAYET, ÝSTÝKBALLERÝNÝ KAYBEDERLER.



Ýnsanlara feyiz ruhu vermiþ olan dinimiz son dindir,

ekmel (en mükemmel) dindir.

Çünkü dinimiz akla, mantýða, hakikate tamamen tevâfuk (muvâfýk) ve tetâbuk (uygun) etmektedir.

Eðer akla, mantýða ve hakikate tevâfuk (muvâfýk) etmemiþ olsaydý, bununla diðer kavânin-i tabiiyye-i ilâhiye (tabiattaki ilâhi kanunlar) beyninde (arasýnda) tezat olmasý icab ederdi.

Çünkü bilcümle kavânin-i kevniyyeyi (mevcudatýn kanunlarýnýgöz kırpma yapan Cenâb-ý Haktýr

Dinime, bizzat hakikate nasýl inanýyorsam,

buna da öyle inanýyorum.

Þuura, muhalif, terakkiye engel hiçbir þey ihtiva etmiyor

Milletimiz din ve dil gibi temelli iki fazilete sahiptir.

Bu faziletleri hiçbir kuvvet

milletimizin kalp ve vicdanýndan çekip alamaz



"EFENDÝLER UZMAN KÝÞÝLERCE BÝLÝNÝR KÝ,

YASA YAPAN ÝNSANLAR BÝR TAKIM SEÇKÝN

NÝTELÝKLERE SAHÝP OLMAK ZORUNDADIRLAR.

O NÝTELÝKLERDEN BÝRÝNCÝSÝ ÞUDUR EFENDÝLER;

YASAYI ÖNEREN, YASA YAPAN, YASA KOYAN

BÝR KÝÞÝ, ÝNSANLIÐIN BÜTÜN DÜÞÜNCE VE

DUYGULARINI HERKESTEN DAHA ÇOK

SEZÝNLEMÝÞ VE KAVRAMIÞ OLMALIDIR!

ÖTE YANDAN DA BENLÝÐÝNÝ HERKESTEN

DAHA ÇOK VE TÜMÜYLE, BÜTÜN KAPSAMIYLA

BUNLARDAN SAKINDIRMAK GÜÇ VE YETENEÐÝNE

SAHÝP OLMALIDIR! BU SEÇKÝN NÝTELÝÐE

SAHÝP OLMAYAN KÝÞÝLER, ÝNSAN TOPLULUÐU ÝÇÝN

YASA YAPMAK HAK VE YETKÝSÝNDEN

YASAKLANMIÞLARDIR!

EFENDÝLER! YASALAR EGOÝST DUYGU VE DÜÞÜNCELERE

DAYANILARAK VE ONLARA BAÐLANARAK

YAPILAMAZ."



(S.D.Cilt 1, T.D.T.ENST.Yayýný 1989,Sahife:213,1-12-1923)







YÜCE ALLAH, KÝTÂB-I KERÝM'ÝNDE KULLARI ÝÇÝN NE BUYURUYOR

BÝR DEFA DAHA DÝKKATLE OKUMAÐA ÇALIÞALIM

"HEM KENDÝLERÝ ALLAH'I UNUTMUÞ, HEM (ALLAH) KENDÝLERÝNÝ (KENDÝ GERÇEKLERÝNÝgöz kırpma KENDÝLERÝNE UNUTTURMUÞ OLANLARDAN OLMAYINIZ! ZÝRA ONLAR, FÂSIKLARIN TA KENDÝLERÝDÝR."
(Haþr Sûresi, Âyet 19)

"ÞÝMDÝ BANA HABER VER, HEVA VE HEVESÝNÝ TANRISI EDÝNMÝÞ, KENDÝSÝNÝ ZAHÝRÝ BÝR ÝLÝM ÜZERÝNE, ALLAH (C.C.) ÞAÞIRTMIÞ, KULAÐINI, KALBÝNÝ MÜHÜRLEMÝÞ, GÖZÜNE DE BÝR PERDE GERMÝÞ BÝR KÝMSEYE, ALLAH(C.C.)'DAN BAÞKA KÝM HÝDAYET EDEBÝLÝR?

HALÂ DÜÞÜNMEYECEK MÝSÝNÝZ?"

(Casiye Sûresi, Âyet 23)





Atatürk'ün Gençliðe Hitabesi


Ey Türk Gençliði birinci vazifen ,

Türk istiklalini , Türk cumhuriyetini ilelebet

muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur.

Bu temel senin en kýymetli hazinendir.

Ýstikbalde dahi ,seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek ,

dahili ve harici bedhahlarýn olacaktýr.

Bir gün istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düþersen, vazifeye atýlmak için , içinde bulunacaðýn vaziyetin

imkân ve þeraitini düþünmeyeceksin!

Bu imkân ve þerait çok namusait bir mahiyette tezahür edebilir. Ýstiklal ve cumhuriyetine kast edecek düþmanlar,

bütün dünyada emsali görülmemiþ bir galibiyetin

mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanýn

tüm kaleleri zabt edilmiþ bütün tersanelerine girilmiþ,

bütün ordularý daðýtýlmýþ ve memleketin her köþesi

bifiil iþgal edilmiþ olabilir.

Bütün bu þeraitten daha elim daha vaim olmak üzere,

memleketin dahilinde,iktidara sahip olanlar

gaflet ve delalet içinde ve hatta hýyanet içinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidarýn sahipleri þahsi menfaatlerini,

müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet, fakrü zaruret içinde harap ve bitap düþmüþ olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladý!

Ýþte bu ahval ve þerait içinde dahi, vazifen,

Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktýr!

Muhtaç olduðun kuvvet damarlarýndaki asil kanda mevcuttur.



&#8220;Mukaddesattan mahrum fert ve milletlerin

payidar olmalarý aslâ mümkün deðildir!&#8221;



GAZÝ MUSTAFA KEMAL

ATATÜRK



__________________
Semadan bir ses ki herkes bunu kendi lisaninda isitir.

Dabbe kuyrugu olan bir hayvan degil, sakali olan bir reculdür.
(Hz. Muhammed s.a.s efendimiz)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ehlihikmet tarafından, 11.11.2006 - 18:00 tarihinde.
Gönderen: 11.11.2006 - 17:55
Bu Mesaji Bildir   ehlihikmet üyenin diger mesajlarini ara ehlihikmet üyenin Profiline bak ehlihikmet üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dervis1 su an offline Dervis1  
7 Mesaj
bu okuyup yazdiklarina inandigini zannediyorum, lakin ben inanmiyorum.
bu sekilde inandigi icin mi, o devrimleri milletin basina bella etti. Sapka devrimi, hele hele Harf devrimi gibi.ne kadar hakiki islam Alimi idam edildi biliyormusun? Bu gün kur'an okuyamayanin hesabini herkesi Allaha hesap verecegi gibi o nasil verecek dersin acaba?


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Dervis1 tarafından, 30.09.2008 - 00:05 tarihinde.
Gönderen: 30.09.2008 - 00:04
Bu Mesaji Bildir   Dervis1 üyenin diger mesajlarini ara Dervis1 üyenin Profiline bak Dervis1 üyeye özel mesaj gönder Dervis1 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
^^NuR^^ su an offline ^^NuR^^  
639 Mesaj -
bunlari atatürkmü söylemis
kusura bakmayin ama ilkokula giden cocuklar bile buna inanmazsevinçli
Gönderen: 30.09.2008 - 21:44
Bu Mesaji Bildir   ^^NuR^^ üyenin diger mesajlarini ara ^^NuR^^ üyenin Profiline bak ^^NuR^^ üyeye özel mesaj gönder ^^NuR^^ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
KUTAY_ su an offline KUTAY_  
335 Mesaj -
inanýlmaz zaten
Gönderen: 04.10.2008 - 18:31
Bu Mesaji Bildir   KUTAY_ üyenin diger mesajlarini ara KUTAY_ üyenin Profiline bak KUTAY_ üyeye özel mesaj gönder KUTAY_ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
karaahmetoglu su an offline karaahmetoglu  
MADEM BÖYLE BİR YAZI VAR BİR DE ŞUNA BAKALIM
42 Mesaj -
AÞAÐIDAKÝ YAZI BÝR ALINTIDIR,ASLINDA BURAYA EKLEMEK ÝSTEMEZDÝM AMA ATATÜRKE AÝT OLDUÐU ÝDDÝA EDÝLEN MESAJLA ÝLGÝSÝ VAR VE ACABA HANGÝSÝ DOÐRU???
NE DERSÝNÝZ.

Cumhuriyetin ilk yýllarýnda, devletin dine bakýþ tarzýný öðrenebilmek için, önce, okullarda çocuklarýmýza okutulan tarih kitaplarýna, sosyoloji kitaplarýna bakmak lâzým.Ýstanbul’da 1931 yýlýnda, Devlet Matbaasý’nda bastýrýlan Orta Zamanlar Tarihi’nde Ýslâmiyet ve Hz. Peygamber (s.a.s.) aleyhinde yazýlanlar, en koyu münkirleri bile utandýracak seviyesizliktedir.Cumhuriyetin ilk yýllarýnda, devletin resmî ideolojisinde Ýslâmiyet’in yeri yoktur. Çünkü “Ýslâm birtakým zevâta göre eskimiþtir!”, “Hz. Muhammed (s.a.s.) nihayet bir çöl bedevîsidir”, “Ýslâmiyet’in yerine yeni bir din koymak lâzýmdýr ki, o da Kemalizmdir.” Nitekim Edirne milletvekili Þeref Aykut’a göre Kemalizm dininin altý esasý, altý oktan ibaretti: Yani “Kemalizm dini, cumhuriyetçilik, milliyetçilik, inkýlâpçýlýk, devletçilik, laiklik ve halkçýlýk prensiplerine dayanmalýydý.”
Kemalizmin, yeni bir din olarak yayýlmasýnda Þeref Aykut yalnýz deðildi. Ýyi ama bu dinin peygamberi kim olmalýydý? Bu sorunun cevabýný Behçet Kemal Çaðlar verdi: Mustafa Kemal Atatürk!
Behçet Kemal, Süleyman Çelebi’nin meþhur Mevlid’ini Atatürk’e uydurmakta ve çýktýðý Anadolu il ve ilçelerinde, baþýna topladýðý kalabalýklara Atatürk Mevlidi’ni okutmakta hiçbir sakýnca görmedi:
(…)
Alýntý:
Ger dilersiz bulasýz oddan necât
Mustafâ-yý bâ Kemâl’e essalât.
Ol Zübeyde, Mustafâ’nýn ânesi
Ol sedeften doðdu ol dürdânesi!
Gün gelip oldu Rýzâ’dan hâmile
Vakt eriþti hafta ve eyyâm ile.
Geçti böyle, nice ay nice sene
Vakt eriþti bin sekiz yüz seksene.
Merhaba ey baþ halâskâr merhaba
Merhaba ey ulu serdâr merhaba!
Edip Ayel, Atatürk’e: “Sen bizim yeni peygamberimizsin!” diye seslenmekte geciktiði için dövünmeye baþladý. Behçet Kemal’i geride býrakacak bir atýlým içinde olmasý gerekirdi. Bunu gerçekleþtirebilmek için, Atatürk’e yeni dinî sýfatlarla secde etmesi lâzýmdý.
Edip Ayel, aruzun tumturaklý kalýplarýyla Türk edebiyatýnýn en muhteþem dalkavukluk örneðini ortaya koydu:
Alýntý:
Cennetse bu yurt, sen onu buldundu harâbe
Bir gün olacaktýr anýtýn Türklüðe Kâbe.
Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun
Türk ýrkýnýn, en son, ulu peygamberi oldun.
Tutsak seni lâyýk, yüce Tanrý’yla müsâvi
Toprak olamaz kalp doðabilmiþse semâvî
Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses
Ýnsanlar ölür, Türklüðe Allah olan ölmez!
Edip Ayel’in bu kükremesinden sonra bir tereddüt belirdi: Atatürk, yeni Kemalizm dininin Allah’ý mý olmalýydý; peygamberi mi?
Cumhuriyet devri þairlerinin bir büyük bölümü, Atatürk’e kýyamadýlar. Onun üstünde de, altýnda da hiçbir gücün, hiçbir varlýðýn bulunmasýna tahammül edemediler. Bu bakýmdan, Atatürk’e hem Allah, hem de peygamber diye seslenerek kendilerinden geçtiler.
Behçet Kemal, Edip Ayel’den geri kalmak istemedi:
Alýntý:
Kaç yýldýr Türkçe’ydi Tanrý’nýn dili
Ýnsana ne ilâh, ne de sevgili
Ne de ana-baba aratýyordu
Her an yaratýyor, yaratýyordu.
Artýk iþaret verilmiþ, yarýþ baþlamýþtý. Ýpi herkesten önce göðüslemeye çalýþan atletler gibi, o devrin edipleri de ”Allah”, “tanrý”, “ilâh”, “Kâbe”, “put” gibi kelimelerle Atatürk’e daha önce ulaþabilmenin cezbesine kapýlmýþlardý.
Yüzlerce örnekten iþte birkaçý:
Halil Bedii Yönetken çýðlýklar koparýyordu:
Alýntý:
Tanrý gibi görünüyor her yerde
Topraklarda, denizlerde, göklerde
Gönül tapar, kendisinden geçer de
Hangi yana göz bakarsa: Atatürk.
Kemalettin Kamu, kendisine milletvekilliði getiren þiirini kalabalýklara okumaya baþladý:
Alýntý:
Çankaya;Burada erdi Mûsâ
Burada uçtu Ýsa
Bülbül burada varsa
Hürriyet için öter.
Ne örümcek, ne yosun
Ne mûcize, ne füsun…
Kâbe Arab’ýn olsun
Çankaya bize yeter.
Sonra Faruk Nafiz Çamlýbel, sazýný eline aldý:
Alýntý:
On milyon bel, iki kat olmuþken eðilmeden
O’nda on beþ milyonun boyu birden uzaldý.
Tanrý, peygamber diye nedir, kimdir bilmeden
Taptýðýmýz ne varsa, hepsi ondan þekil aldý.
1938 yýlýnda, Faruk Nafiz, tanrýsýz kalmamak için, Atatürk’ü yüreðine bir put gibi oturttu:
Alýntý:
Yürüyor, kalbimizin durduðu bir yolda deðil
Kanlý bir göz yaþý nehrinde muazzam tabutun
Ey ilâhýn yüce dâvetlisi, göklerden eðil
Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!
Türk edebiyatýnda, tarihin hiçbir devresinde görülmeyen dalkavukluk ve putperestlik örnekleri, patlayan bir laðýmýn dehþet saçan kokusu ve manzarasýyla etrafa yayýlmaya baþlamýþtý:
Akbaba’cý Yusuf Ziya Ortaç da sesini yükseltti:
Alýntý:
Topladý avucunda yýldýrýmý, þimþeði
Yoktan var ediyordu tanrý gibi her þeyi.
Nurettin Artam, dinin bütün nurlarýndan koparak kula kul oldu:
Alýntý:
Koca bir güneþin akþam olmadan
Daðlarýn ardýnda sönüþü gibi
Millete can veren, vatan yaratan
Tanrýnýn göklere dönüþü gibi.
Her zaman ýrkýma büyük Baþ Atam
Tanrýlaþ gönlümde, tanrýlaþ Atam!
Ömer Bedrettin Uþaklý da, Atatürk tapýcýlýðýndan kurtulamadý:
Alýntý:
Bir güneþ gibi yalnýz
Sensin ülkü tanrýmýz
Ey Türlüðün bütünü.
Vasfi Mahir Kocatürk de, kocaman yakýþtýrmalarla Kemalizm dininin müridleri arasýnda zikre baþladý:
Alýntý:
Peygamber, tanrýsýna duymadý bu hasreti
Vermedi bu kudreti tanrý, peygamberine.
Ýlhami Bekir, alnýmýzýn akýna, katran karasý elleriyle küfrün yobazlýðýný bulaþtýrmaya çalýþtý:
Alýntý:
Ýlk adam, mavi gözlerle baktý topraða
Topraðýn haritasýný çizdi bayraða
Allah deðil, o yazdý alýn yazýmýzý.
Bu ruhsuz, bu köksüz, bu tatsýz örnekleri uzatmak istemiyorum. Yalnýz, Cumhuriyetin o kuruluþ yýllarýnda, zilli-düdüklü dalkavuklar zümresinden, üç önemli ismin ayrýldýðýný belirtmek istiyorum:
Yahya Kemal, Necip Fazýl ve Nazým Hikmet!
Nazým Hikmet, daha önce Marks’a ve Lenin’e kul köle olduðu için Atatürk’e secde etmedi. Hatta ona “Burjuva Mustafa Kemal” diye homurdanan þiirler yazdý.
Yahya Kemal’le Necip Fazýl, Ýslâm’ýn âmentüsüne baðlý kaldýlar.
Kemalizm dininin yeni öncüleri ise, imanýn altý þartý olan Ýslâm âmentüsü karþýsýna,Kemalizm’in yeni âmentüsünü çýkardýlar. Bazý devlet kuruluþlarýnda bastýrýp daðýttýklarý bu devrimci(!) âmentüyü þöyle yazarak ilân ettiler:
“Kahramanlýk örneði olan ve vatanýn istikbâlini yoktan var eden Mustafa Kemal’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarýna, mücâhit analarýna ve Türkiye için âhiret günü olmayacaðýna iman ederim.”
Halk, “halkçý” Kemalistlerin bu dehþetli dalkavukluklarýndan nefret ediyordu. Din ve dünya iþlerini birbirinden ayýrmaya çalýþan Atatürk ise, kendisine takýlan bu dinî sýfatlar karþýsýnda þaþýrýp kalýyordu.
—————————————————————–
—————————————————————–
2)
Kazým Karabekir þöyle anlatýyor Mustafa Kemal’in Tuðgeneralliðe Yükseltilmesi (1 Nisan 1916)” 10
Temmuz 1923 Ankara istasyonundaki kalem-i mahsus binasýnda Fýrka nizamnamesini müzakereden sonra, Gazi
ile yalnýz kalarak hasbihallere baþlamýþtýk.
“Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkumdurlar” dediler. Kendisini hilafet ve saltanat makamýna layýk
gören ve bu hususlarda teþebbüslerde de bulunan, din ve namus lehinde türlü sözler söyleyen ve hatta
hutbe okuyan, benim kapalý yerlerde baþ açýklýðýmla latife eden, fes ve kalpak yerine kumaþ baþlýk
teklifimi hoþ görmeyen Mustafa Kemal Paþa, benim hayretle baktýðýmý görünce, þu izahatý verdi:“Dini ve
namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkumdurlar! Böyle kimselerle memleketi zenginleþtirmek
mümkün deðildir. Bunun için önce din ve namus anlayýþýný deðiþtirmeliyiz. Partiyi bunu kabul edenlerle
kuvvetlendirmeli ve bunlarý çabuk zengin etmeliyiz!”
Bkz. Kazým Karabekir, Paþalarýn Kavgasý: Atatürk-Karabekir, Yayýna hazýrlayan: Ýsmet Bozdað, Emre
Yayýnlarý, Aralýk 1991, s.143.
Ayný hatýralarý Uður Mumcu “Kazým Karabekir Anlatýyor” ismiyle neþretmiþti. Oradaki ifade þöyledir:
“Bunun için önce din ve namus telakkisini kaldýrmalýyýz.” Ýsmet Bozdað ifadeyi kendine göre yumuþatmýþ
olabilir. Devam edelim:
Karabekir 14 Aðustos 1923 tarihinde Türk Ocaðý’nda verilen bir çay ziyafetine gitmeden önce þu
bilgileri iþitdiðini bildiriyor:
“Gazi Kur’an-ý Kerimi bazý Ýslamlýk aleyhdarý züppelere tercüme ettirmek arzusundadýr. Sonra da
Kur’anýn Arapça okunmasýný namazda bile yasaklayarak bu tercümeyi okutacak! Ve o züppelerle iþi alaya
boðarak, güya Kur’aný da, Ýslamlýðý da kaldýracaktýr!” (s.158)
Akþam M. Kemal’e bu konudaki itirazlarýný bildirince olanlarý þöyle anlatýyor:
“M. Kemal paþa beyanatýma karþý hiddetle bütün içini ortaya döktü:
Evet Karabekir; Arapoðlunun yavelerini Türkoðullarýna öðretmek için Kur’aný Türkçeye tercüme
ettireceðim ve böylece de okutacaðým. Ta ki budalalýk edip aldanmakda devam etmesinler!…
Þüphe yok ki, yakýn günlere kadar Kur’aný ve Peygamberi her yerde medh ve sena eden ve hatta hutbe
okuyan bir insandan bu sözleri beklemek herkese eza veriyordu.” (s.159)
Kazým Karabekir’in hatýralarýnda þu satýrlar da dikkat çekiyor:
“19 Aðustos Pazar akþamý, Mustafa Kemal ve Ýsmet Paþalar-Latife Haným ile birlikte bana akþam yemeðine
geldiler. Keçiören’e giderken sað tarafta kubbeli köþk denen mevkide, bol suyu ve büyücek havuzu olan
bir köþkte kira ile oturuyordum. Ýsmet Paþa Lozan’da iken Mustafa Kemal Paþa, Latife Haným’la birlikte,
bir kere daha bana akþam yemeðine gelmiþlerdi. Münakaþayý Ýsmet Paþa ile ben yaptým. Mustafa Kemal Paþa
sükunetle bizi dinledi. Mustafa Kemal Paþa, Lozan’dan da aldýðý hýzla, ne Ýktisat Kongresi’nin ve ne de
heyet-i ilmiye’nin hazýrladýðý programlara ilgi göstermeyerek müthiþ bir inkilap hamlesi teklif etti:
“Hocalarý toptan kaldýrmadýkça hiç bir iþ yapamayýz. Bugünkü kudret ve prestijimizle bugün bu inkýlabý
yapmazsak, baþka hiçbir zaman yapamayýz.”
Ýlk Fethi Bey Grubundan sonra da Mustafa Kemal Paþa’dan iþittiðim bu yeni inkilap zihniyetini Ýsmet
Paþa bir çýrpýda tamamlýyordu. Aradaki zaman fasýlalarý kendiliðinden ortadan kalkarak, bu üç
þahsiyetin üç maddelik programlarý kulaklarýmda tekrarlandý.
1- Ýslamlýk terakkiye manidir
2-Arapoðlu’nun yavelerini Türklere öðretmeli
3- Hocalarý toptan kaldýrmalý ! ” (s.165)
——————————————————————————————
——————————————————————————————
3)
ATATÜRKÜN ASKERÝ ANLATIYOR
Karýlar açýldý þapka giymeyenler asýldý103 yaþýndaki Bilal Dedede öyle bir hafýza var ki Cumhuriyet tarihini hatasýz anlatýyor! Hem de bir asrýn görmüþ geçirmiþliði ve dobralýðýyla Atatürk herifin tekesiydi diye giriyor söze O da ne dede diye soruyorum Biz Þebinkarahisarda adamýn hasýna böyle deriz diyor Atatürkü seviyor ama bir o kadar da gerçekçi! Atatürk diktatördü! Þu þapka yüzünden binlerce adam asýldý kýzým Alimler Bu þapkayla namaz kýlýnmaz dedi Biz onlarýn cenaze namazýna durduk! diye anlatýyor Ya sen ne yaptýn? diye soruyorum Doðrucu davut ya! Mecbur giydik! diyor Cumhuriyet’in ilk yýllarý biraz korku yüklü galibaNiye diktatördü peki? Diktatör olmaz mý? Bu adam asýlacak dedi mi derhal! Vurulacak dedi mi derhal!Sen þahit oldun mu?



Gözümlen gördüm
Nerede?
Þu þapka var ya! Ha bu þapka meselesi yüzünden binlerce alim asýldý ki, eþi benzeri yok Baktýlar ki Mustafa Kemal Paþa hepsini asacak kýracak Þapkayý koydular baþlarýna Sen ne diyon?
Dedeciðim, peki sen þapkayý hemen giydin mi?
Giymem mi? Millet giydi hep Bu iþ nereden çýktý biliyor musun? Cumhuriyet ilan olunacaðý zaman ecnebiler hep ayaða kalktýlar Sen 125 milyon nüfusla cumhuriyet kuramazsýn dediler Mustafa Kemal Paþaya Bize uyarsan kurarsýn, uymazsan kuramazsýn Bizim altý maddemiz var Bu maddeleri kabul edeceksin dediler Maddeleri sordu Mustafa Kemal Paþa Burada söylenmez, Lozana gelip öðreneceksiniz dediler Mustafa Kemal Paþa Ýsmet Paþaya Git bunlarýn altý maddesi ne öðren Kabul edileceði kabul et, gerisini reddet dedi Ýsmet Paþa Lozana gitti Sizin bize Cumhuriyeti kuramazsýnýz demenizdeki sebepler ne oluyor? diye sordu, masaya vurdu Masanýn tahtasý çatladý Biz yanlarýnda yokuz Ama öyle söylediler sonraBirinci maddemiz þu: Karýlar açýlacak Tabii bizim karýlar peçe, çarþaf, börük geziyordu, ikinci madde, fesi atacaksýnýz baþýnýza þapka koyacaksýnýz dediler Üçüncü madde, sizin tarih 1300den baþlýyor, bizim gibi 1900ü alacaksýnýz dediler Geldik dördüncü maddeye Sizin yazýnýz Osmanlý yazýsý, bizim yazýdan yazacaksýnýz dediler Yani Latince Beþinci madde Sizin tatiliniz cuma günü Bizim gibi pazara alacaksýnýz dediler Altýncý madde Sizin yýlbaþý martta bizim gibi ocaða alacaksýnýz dediler Ýsmet Paþa geldi, anlattý Mustafa Kemal Paþa hemen birinci emri verdi vilayetlere Karýlar açýlacak Burada, polis, jandarma, sokakta gezen karýlarýn börüðünü hep daðýttý Kimisi direndi, polis cop ilen vurdu
Senin karýn da açtý mý börüðünü?
TabiiHerkes açtý
Yoksa korktun mu karþý çýkmaktan?
Ne karþý çýkacaðýz? Karýlar hep açýldý Sonra þapka iþinde alimler Böyle namaz kýlýnmaz dediler Þapkayý koymadýlar baþlarýna Kavgaya durdular Bu sefer çok alim asýldý Köy aðalarýnýn, hocalarýn hepsi asýldý
Bir tek þapka yüzünden mi?
He, bir þapka yüzünden
Burada da adam asýldý mý þapka takmadý diye
Asýlmaz mý? Caminin oraya daraðacýný çektiler Ýki genç alim asýldý Sonra Cumhuriyet kuruldu Ýstiklal Mahkemelerini Mustafa Kemal Paþa Ankara’dan Menemene kaldýrdý Menemeni iþittin mi?
Ýþittim
Ýþte bu Ýstiklal Mahkemeleri orada 10 sene kurulu kaldý Kabahat edenlerin, suçu olanlarýn hepsi oraya sevk edildi Asýlan orada asýlýrdý Cumhuriyet kurulandan sonra
Atatürk’ten korkuyor muydunuz?
Korkulmaz mý? Atatürk öyle bir adamdý ki, cumhuriyet kurulduktan sonra Erzuruma, Trabzon’a, Giresun’a her yere hafiye býraktý Hafiye ne biliyon mu? Bir yanda adam konuþuyordu Bu hafiyeler senin benim aðzýma bakýyordu Cumhuriyetin aleyhine konuþuluyor mu, konuþulmuyor mu? diye Erzurum’da 6 kiþi yakalandý Biri asýldý, üçünü de sürgün ettiler
Suçsuz yere adam astýlar mý peki?
Söyleyenleri astýlar Dil konuþuyor Bizim Giresun’da da dört kiþi çýktý Üçünü affettiler de, bir Çýtlakkaleli Abdullah Usta vardý, onu da Amasya’ya sürgün ettiler
Sen de Atatürk’ten korktuðun için mi þapka taktýn?
Bize birþey dediði yoktu Atatürkün Ama þapkayý hemen koyduk baþýmýza
Vatan, 1342005


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son karaahmetoglu tarafından, 29.10.2008 - 17:12 tarihinde.
Gönderen: 29.10.2008 - 16:09
Bu Mesaji Bildir   karaahmetoglu üyenin diger mesajlarini ara karaahmetoglu üyenin Profiline bak karaahmetoglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
1463 Mesaj -

Karaahmetoðlu kardeþ cevap olarak yazdýklarýný þahsen okudum ..

Kazým Karabekir, Paþalarýn Kavgasý: bu kitabýda seneler önce okumuþtum ..

Diyeceðim odur ki þahsiyetin kim olduðunu ne olduðunu bu zamana kadar öðrenen öðrendi zaten isteyen istediði gibi sevsin ona inansýn vesselam....

Baki selamlar.


Gönderen: 09.11.2008 - 07:13
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
aha buyrun iste
922 Mesaj -
halen omu demis bumu demis polemikleriyle savrulup duruyoruz

imanin kimde oldugunu ancak Rabbimiz bilir kardesler

birakalim gecmisle oyalanmayida gelecek icin karinca kararina biseyler yapmaya calisalim

bu Din bu vatan bu millet hepimizin

saygilar
Gönderen: 10.11.2008 - 00:44
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
KUTAY_ su an offline KUTAY_  
335 Mesaj -
bugün 10 kasým atamýzýn ölüm yýldönümü saygýyla anýyor Allahtan rahmet diliyorum...

ama iyiki ölmüþ zamanýnda bu ülkenin kadýnlarýný yunanlýlarýn koynundan kurtaran adama yapmadýklarýnýzý etmediklerinizi demediklerinizi býrakmadýnýz.

yazýk yazýk 3-5 kuruþa böyle saðda solda yazalým edelim diye millete partilere köpeklik etmeyin.

unutmayýnki tarih tekerürden ibarettir.

bir gün böyle vatan satarak bir bakmýþsýnýzki mahreminize girmeyen kalmamýþ.

delikanlý olun
Gönderen: 10.11.2008 - 13:35
Bu Mesaji Bildir   KUTAY_ üyenin diger mesajlarini ara KUTAY_ üyenin Profiline bak KUTAY_ üyeye özel mesaj gönder KUTAY_ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 770 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
osman12 (77), vahvah71 (53), ssercan (50), sabr_yolcusu (56), Yorumsuz_91 (33), Asya6666 (62), angel (42), cankalemdar (39), meltem6666 (59), MeCaL (56), emiremre (44), ozdalomer (53), ay&#254;eayd&#2.. (40), talha_34 (47), mhammettelo (43), leto18 (59), sinepuryan (42), Yalnizlik (39), BATAKLIK60 (55), kamil33 (54), hmfatih (62), Soldat34 (54), MrVoLKaN (37), yusuf kuyu (44), Yusuf_Adiyaman (53), farfarlone (41), Osman_20 (39), yunusemre_56 (58), eminecanersoy (46), eren.06 (60), tugba1986 (38), tanerok (41), MAHMUT2005 (48), musbaba18 (41), Bahar38 (40), ehhan ünlü (37), ard75 (68), ofliayhan61 (54), osman42 (45), enver66 (40), ayten66 (36), adem2007 (57), uludag64 (60), kadir ibraimi (35), Hace Türkistan (52), tufan03 (48), hasimpakirbaba (48), kuscu (60), ONUR45 (41), Allah_Asigi (41), _Hilal_ (40), aydin_yilmaz (42), cemil_keskin (64), cesurkagan (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60659 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.