generique rhinocortdexamethasone budesonide lopinavir ritonavir kaletra oxytrol pamelor pantozol parafon parexat pariet parlodel paronex paxil cr paxil penegra pentoxi pepcid pepcidine periactin persantine pharmaquine phenhydan phoslo pirocam pirosol pk merz plavix plendil pletal podomexef ponstel pradif prandin precose premarin prevacid priligy prilosec primacton primolut n primolut nor principen prinil probalan prodafem
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

337 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (17): (1) 2 3 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: bir söz de siz yazın
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -
Siz hakkýnýzý aramaz ve kullanmazsanýz bu hakký size kimse vermeyecektir. Hak'ka tecavüzde Hak'ký aramamak da zulümdür. Ne zalim nede mazlum olunuz...
Gönderme Tarihi: 03.12.2009 - 17:14
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Sehİt Annesİnİn OĞluna YazdiĞi Mektup
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -
Teþekkür ederim ablam hamdolsun herþey yolunda.Neden ortalýkta yokuz? Dünya telaþý
iþte;iþ,güç bende çok özledim dostlatla hasbihal etmeyi lakin pek fýrsat bulamýyorum.
Dualarda buluþmak ümidi ile.


WESSELAM
Gönderme Tarihi: 03.11.2007 - 14:56
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Sehİt Annesİnİn OĞluna YazdiĞi Mektup
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
Sehİt Annesİnİn OĞluna YazdiĞi Mektup
351 Mesaj -
SehÝt AnnesÝnÝn OÐluna YazdiÐi Mektup



BÝLDÝN MÝ ÞEHÝDÝM?


Býrakýp ta sevdiðin her þeyi ardýnda, gittin birden bire gökten ateþin, yerden ölümün yaðdýðý sýrtlara. Ne el sallamaya fýrsatýn oldu geride býraktýklarýna ne de selam söylemek için vakit bulabildin anana. Sevgisiyle kalbini dolduranlara veda bile etmedin; sen gittin, bir kez dönüp de bakmadýn ardýna. Yaþýn henüz 18 idi; aklýn birçok þeye ermezdi. Senin yüzün hasret, yüreðin acý nedir bilmezdi. Daha hiç tanýþmamýþtýn ýzdýrabýn sancýsý ile. Gelecek adýna umutlarýn vardý pembe mi pembe. Komþu kýzýný sevmiþtin, senin ile ayný tende. Sen hissetmiþtin baþýna bir þeyler geleceðini aylar önce; baþýna bir kurþun isabet edeceðini ve aðlamýþtýn sessizce. Yüreðin olacaklarý ruhuna fýsýldarken sen, kendini bu dünyadan ayrýlýða hazýrlamýþtýn gizlice. Düþmanlarýmýz her koldan saldýrýya geçtiði, dost bildiklerimizin bizi içimizden vurduðu o zor günlerde, vatan için, namus için, Allah için ölmeyi, bir siperden diðerine sürünerek cennete gitmeyi planlamýþtýn. Sen zayýf bünyeliydin þehidim! Ama ruhun güçlüydü, imanýn güçlüydü, yüreðin güçlüydü. Bu nedenle senin önünde kimse duramazdý; bu ruh ayaða kalktýðý zaman elinden kimse kurtulamazdý. Daha önce hiç silah tutmamýþtý nasýrlý ellerin, güneþ yanýðýndan fazlasýný görmemiþti bedenin. Önce silahlarýn soðukluðuna alýþtý ellerin sonra imansýz mevzilerin üzerinize kustuðu cehennem sýcaðýna. Daha önce ürperirdin, ölümü hatýrladýðýnda. Artýk seni gören düþmanlarýn ve hatta ölüm bile ürperiyordu karþýnda. O sabah hep birlikte kýldýnýz namazý. On binler saf tuttu; yüz binlerce melekle. Vataný düþmana çiðnetmemek için edildi yeminler. Sen de katýldýn namaza, yüreðin iþtirak etti o kutlu ‘ant’a. Aslýnda kendi cenaze namazýný kýlýyordunuz; sen bunun farkýndaydýn, arkadaþlarýn da. Koydunuz baþlarýnýzý secdeye son defa. Ak alnýnýzý öptü meleklerden önce, kara topraklar; hazýrlandý süngüler, yürekler ve sancaklar. Size ölmek emredilmiþti; þahadete ulaþmak. Dönüp bir kez bile bakmadýn ardýna: “Kimse geliyor mu düþman üzerine yanýmda?” Hiçbir yürek alçalmamýþtý o zaman, ihanet etmemiþti vatana. Tam tekmil bütün yiðitler katýlmýþtý savaþa. Korkuyu unuttun; geride býraktýklarýný da. Karþýndaki düþmandan ve yanýndaki meleklerden baþka, artýk, bir þey görünmüyordu sana. Dilinde dualar vardý, elinde süngü. Yürüdün düþmanýn üstüne; ezdin düþmanýn bütün umutlarýný, baðrýnda söndürdün aldýðýn yaralarýn acýlarýný. Düþtün kýzýla boyanmýþ kara toprak üstüne, sonbaharda topraða düþen yapraklar gibi. Bedenini býrakýp toprak üstünde, ruhunu sürdün düþman üstüne. Bedeninin aðýrlýðýndan kurtulmak o kadar hoþuna gitmiþti ki bir kez bir kez daha ölmek istedin; þahadet þerbetini defalarca götürmek istedin dudaklarýna. Son nefesini vermemiþtin daha; annenin yüzü geldi aklýna; kardeþlerinin sözleri ve seninle ayný tende komþu kýzýn gözleri. Kapattýn gözlerini gülümseyerek bütün dünyaya; ördün hiçbir düþmanýn geçemeyeceði bir kaleyi ruhunla. Baþýn düþtü bir yana ve ellerin her iki yana. Naþýn günler sonra geldi yurduna; soðuk bedenini verdiler ananýn koynuna. Sarýldý sana, bir daha bir daha. Gözlerinden tek damla yaþ akmadý ananýn; kardeþlerin, komþu kýzý ve gökler aðladý sana. Ve sonra sizin kýldýðýnýz cenaze namazýný tekrarladýk, aðladýk kana kana. Bildin mi þehidim, tabutuna kimin baþ koyduðunu, kimin tabutunu gözyaþlarýyla ýslattýðýný? Annen miydi yoksa sevdiðin mi? Fark edebildin mi akan gözyaþlarýnýn kime ait olduðunu sýcaklýðýndan? Gözyaþlarýnýn sel olduðunu; sellerin yüreklerimizi seninle birlikte cennete sürüklediðini izledin mi cennetle müjdelenmiþ ruhunun penceresinden? Cenazene katýlanlarýn hepsini tanýyabildin mi þehidim? Gördün mü hüzünlü yüzlerini, iþitebildin mi mahzun sözlerini? Þaþýrdýn mý senin için duaya açýlmýþ ellerin çokluðuna ve onlar içinde samimiyetsiz tek bir kalbin yokluðuna? Yaþýtlarýn yoktu; onlar da bir süre sonra omuzlarda taþýnmak üzere cephelere taþýnmýþtý. Cenazeni kaldýrmak ihtiyarlarýn ve çocuklarýn güçsüz omuzlarýna kalmýþtý. Gördün mü þehidim, nasýl da yükseklere, omuzlara kaldýrdý senin bedenini melekler ve nasýl da taþýndý ruhun yükseklere, cennetin yamaçlarýna; fýrsat býrakýlmadan ihtiyarlara? Olmadýðýndan deðil, gerek olmadýðýndan sarmadýk seni kefene. Bedenin, üzerine attýðýmýz topraklar altýnda kalýrken ellerimiz göklere açýldý, duaya açýlan dillerimizle birlikte. Bir resim býrakmamýþtýn geride; yüzünün güzelliðini biz zaten kazýmýþtýk zihinlere. Acýn sinmiþti bütün gönüllere; ruhun deðiyordu duaya açýlmýþ ellere. Gördün mü þehidim þimdi, sana vaad edilen cennetin yamaçlarýný. Fark edebildin mi Sýrat’tan ne kadar hýzda geçtiðini? Ve bildin mi þehidim; seni ne kadar çok sevdiðimizi, özlediðimizi?
Gönderme Tarihi: 02.11.2007 - 19:28
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Bir teravih'i daha gözyaşları ile uğurladık
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
Bir teravih'i daha gözyaşları ile uğurladık
351 Mesaj -
Rabbim sýhhat ve afiyet verdi oruçlarýmýzý tuttuk,güç ve kuvvet verdi teravihlerimizi kýldýk.
Þimdi yine ondan diliyor ve dileniyoruz:


YARABBÝ yapmýþ olduðumuz ibadetlerin hepsi senin rýzan ve Rasülünün þefatitine nail olmak için,amellerimiz kýrýk dökük,sana münacaatýmýz kýrýk dökük lakin kalplerimiz hasbi ve halishane olan yakarýþlarýmýzý sana sunuyoruz:

AFFEYLE bizleri YARABBÝ:



YARABBÝ EÐER LÜTFEDÝP BAÐIÞLARSAN ÞÜPHESÝZKÝ SEN,MERHAMETLÝLERÝN EN MERHAMETLÝLÝSÝSÝN,YOK EÐER BAÐIÞLAMAZSAN SENDEN BAÞKA GÝDECEK KAPIMIZ SENDEN BAÞKA SIÐINACAK LÝMANIMIZ YOKTUR.

AFFEYLE YARABBÝ AFFEYLE YARABBÝ


Gönderme Tarihi: 10.10.2007 - 20:54
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: TAHTA PERDEDEKİ ÇİVİ
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
TAHTA PERDEDEKİ ÇİVİ
351 Mesaj -
TAHTA PERDEDEKÝ ÇÝVÝ
Kavgacý bir genç varmýþ.Babasý bir gün onu bir tahta perdenin önüne götürmüþ.''Arkadaþlarýnla kavga ettiðin zaman,bu tahta perdeye bir çivi çak.''demiþ.Genç,birinci günde tahtaya otuz yedi tane çivi çakmýþ.Sonraki günlerde kendi kendini kontrol etmeye çalýþmýþ ve her geçen gün daha az çivi çakmýþ.Nihayet bir gün çivi çakmamýþ.Babasýna gidip hiç hiçi çakmadýðýný söylemiþ.Babasý onun yeniden tahta perdenin önüne götürmüþ.Gence:''Bugünden baþlayarak kavga etmediðin her gün için bir çivi sök.''demiþ.Günler sonra çocuk babasýna bütün çivileri söktüðünü söylemiþ.Babasý ona ''Aferin! Ama tahta perdeye dikkatli bak.''demiþ.''Artýk bir çok delik ve bu tahta perde hiçbir zaman geçmiþteki gibi saðlam olmayacak.''
ARKADAÞLARLA KAVGA EDÝLDÝÐÝ ZAMAN KÖTÜ SÖZLER SÖYLENÝR.HER KÖTÜ KELÝME BÝR ÝZ BIRAKIR.ARKAÞLARIN SENÝ AFFEDEBÝLÝR AMA BU ÝZ DAÝMA KALIR.
_________________
Gönderme Tarihi: 09.10.2007 - 17:43
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Yarım Saat Yer Altında Tefekkür-ü Mevt
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
Yarım Saat Yer Altında Tefekkür-ü Mevt
351 Mesaj -
Muhakkak bu kiþi delidir. Yada çok büyük bir musibeti vardýr.. Gece vakti kabristanýn duvarýna týrmandýðýmý gören kimse mutlaka bu sözleri söyleyecektir.

Daha önce okumuþtum.. Sufyan Es-Servi hazretleri -Allah’ýn rahmeti onun üzerine olsun- evinde kendisine bir kabir hazýrlamýþtý da arada sýrada onun içine girer, yatar, öldüðünü düþünür ve sonra da heyecanlanarak,

- (Rabbirciuuuun Rabbirciuuun ) (Rabbim beni tekrar döndür ) diye seslenerek kalkardý üzerindeki tozlarý çýrparak:

“– Haydi dünyaya tekrar döndün bakalým, hangi sevaplarý kazanmaya çalýþacaksýn” dermiþ..

Bana da bu günlerde ne oldu bilmiyorum. Hiç baþýma gelmeyen bir duruma düþtüm. Sabah namazým geçti. Gün boyu sýkýntýya maruz kaldým, çok üzüldüm.. Bilmeyerek günah mý iþledim acaba? diye düþünceye daldým. Derken bir kaç gün sonra yine sabah namazýmý geçirdim, üçüncü defa yine geçti sabah namazým. Artýk bu nefsimi terbiye etmem gerektiðini anladým.

– Süfyan Es-Sevri hazretlerinin nefsine verdiði cezayý ben de vermeliyim yoksa cehennem ateþini boylayacak bu nefsim, dedim.

Kararý vermiþtim artýk. Bir boþ kabre yatmalýyým, cehennem ateþinden daha kolaydýr.. Aslýnda er geç varacaðým yer kabirdir. Orasý uzun zaman meskenim olacaktýr. Bunu iyice düþünüp dünya gafletinden uyanmam gerekir, diyerek bu kararý verdim.

Nefsime zor geliyor tabii, bugün kalsýn, yarýn gideyim, derken günler geçiyordu. Bu arada bir daha geçmez mi sabah namazým, artýk kesin kararlý idim ve hatta yemin bile ettim.

Bu gece boþ kabre yatmalýyým dedim..

Tam gece yarýsý olmuþtu, kimse beni görmesin diye geceyi tercih etmiþtim. Giderken düþündüm:

– Kabristanýn kapýsýndan mý girsem, duvara mý týrmansam? Eðer kapýdan geçersem bekçiye anlatmam gerekir, o da müsaade etmez her halde..

En iyisi duvardan atlamamdýr, dedim. ’tan yardým isteyerek, bu yeminimi tahakkuk ettirmesi için yalvardým. Bismillahirrahmanirrahim, dedim. Duvarýn üzerine çýktým, oradan kabristana bir baktým. Tüyler ürpertici bir manzara, sessizlik ve zifiri karanlýk, tam kabristan sessizliði bu..

Bu gece dolunay aydýnlýðý olduðu halde burasý neden bu kadar karanlýk acaba? Hayret ettim doðrusu.

Her zaman cenaze defnetmeye girdiðim bu kabristan sanki hiç görmemiþim gibi içimi korku kapladý. Ve kabristan kokusu deðiþik bir koku idi.. Ben böyle düþünürken sanki çok zaman geçti gibi uzadý vakit. Ben duvarýn üzerindeyim, inemedim, hala düþünüyorum: Bu kabirlerin bazýsýnda sevinç vardýr, bazýsýnda azap ve aðýt vardýr, eðer benimle konuþmuþ olsalar mutlaka Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin buyurduðu gibi:

– Namaza dikkat edin!

Diyerek haykýracaklardýr.

Buradan hemen inmeliyim, þimdi beni kabristan duvarýnýn üzerinde bir kimse görürse “Muhakkak bu kiþi delidir. Ya da çok büyük bir musibeti vardýr” diyecektir.

Tabii sabah namazýný geçirmekten daha büyük musibet olur mu? dedim, kabristanýn içerisine atladým. O anda kalbimin titrediðini hissettim. Hemen duvara sýrtýmý sýkýca yaslayarak adeta yapýþtým. Kendime sordum:

Kimden korunmak için sýrtýmý duvara dayadým acaba korkudan mý? dedim

- Hayýr! Hayýr! Ben korkmuyorum ki diyerek korkuyu kendime mal etmedim. Ben korkak deðilim, belki de kabirlerin üzerine basmamak için böyle davrandým yoksa! Yoksa! korktuðum için mi acaba?

- Tabiî ki.

- Doðrusu çok korkmuþtum.

Yavaþça baþýmý doðu tarafýna çevirdim, çünkü o tarafta açýlmýþ hazýr kabirler vardý, daha önceden biliyordum. Oraya baktým, daha karanlýk gibi geldi bana ve beni çaðýrýyor gibi oldu. Yavaþ yavaþ o tarafa doðru ilerlemeye baþladým. Kabirlerin yanýndan geçerken soruyordum:

– Saidlerden misin? (mutlulardan mýsýn) þakilerden misin? (bedbahtlardanmýsýn)? neden þaki oldun acaba?

- Sen de namazýný mý geçirdin?

- Yoksa þarký, türkü, eðlence gaflet ile ömrünü boþa geçirenlerden misin?

- Yoksa zina edenlerden misin?

Belki Bu yanýndan geçtiðim kabirdeki yatan da “Yer yüzünde en güçlü benim” diyerek böbürlenmiþti. Gençliðinin bir rüya gibi gelip geçeceðini, toprak yýðýnýnýn altýna yatacaðýný düþünememiþti.. Daha ömrünün uzun olduðunu zanneden, birden bire kendisini burada bulan çok kimse yatýyor bu topraklarýn altýnda.

Derken kendime geldim. Aaklarým aðýrlaþmýþ gibi hissettim. O koþan ayaklar çok aðýr gidiyordu çünkü. Kendisini boþ kabrin beklediðini biliyordu, oraya daha önce de gitmiþtim lakin bu defa çok farklý idi..

ALLAH'ým! Bana ne oluyor? Acayip hýmýrtýlar duyar gibiyim. Kulaðýmýn arkasýnda nefes sesimi ne? Evet evet yakýndan gelen sesler duydum gibi. Nedir bu acaba?

Arkama dönüp baksam mý? Hayýr hayýr bakamam, çünkü her yandan bana doðru bakan siyah siyah hayaletler:

– Kimdir bu gece saatinde burada ne iþi var diyecekler gibi oldu, dönemedim..

Hayýr! Bunlar muhakkak þeytan vesvesesidir, öyle bir þey yok dedim.. Hemen düþündüm yatsý namazýný cemaatle kýldým ya.. ALLAHýmýn korumasý altýndayým, baþka þeyler aldýrmam dedim.

Artýk boþ kabirlerin yakýnýna ulaþmýþtým.. Ýnanýn ki hayatýmda oradan daha karanlýk hiç bir þey görmemiþtim..

“Hangi cesaret beni buraya kadar getirdi? Þimdi ben nasýl bu kabre inip yatacaðým? Ýçerisinde beni nelerin beklediðini biliyor muyum?” diye kendime sorular yöneltiyorum.

Sanki kalbim aðzýma gelecek gibi oldu, çok çarpýyordu.

Buraya kadar geldim, bu yetiþir, döneyim artýk, yeminim için üç gün oruç tutayým dedim.. Sonra da;

Buraya kadar gelmiþken yeminimi yerine getireyim.. Biraz kenarýnda oturur, kendimi alýþtýrýr, sonra inerim, dedim.

Bu daracýk ve çok karanlýk kabir nasýl olur da ya cennet bahçesi ve ya cehennem çukuru oluyor diye düþünüyordum.

- ALLAHým nedir bu soðuk hava, dünya çok mu soðudu yoksa vücudumda bir ürperme mi oluyor?

Ya bu ses nedir? Þiddetli fýrtýna sesi gibi?

Hayýr! Hayýr! Rüzgar deðil.. Çünkü etrafta uçuþan bir þey görmüyorum Zerrecik toz bile uçuþmuyor anladým rüzgar deðil yine bir þeytan vesvesesidir bu.

Eûzü billahi mineþþeytanirracim, dedim, boyun atkýmý serip üzerine oturdum. Dizlerim titriyordu, göðsüme doðru dizlerimi dayayarak güç almaya çalýþtým, düþünceye daldým.

Burasý bir kabir çukuru, mutlaka her insan buna girecek, bundan kaçýþ yoktur.. Böyle olduðu halde neden bu kadar servet edinmeye mal toplamaya koþarýz?

ALLAH’ým! Ýnsan olarak nice birbirimizle bozuþtuk… nice gýybetler ettik… namazý terk edenler... þarkýyý türküyü Kur'ân-ý Kerime tercih edenler... Bilmezler mi ki her canlý ölümü tadacak ve bu kabire girecek, neden gaflete dalýyoruz? Halbuki Teala bizleri ne kadar da uyarýyor... Yine de duymazdan gelip her çeþit yasaðý yapýyoruz diye düþünceye daldým...

Sonra da yüzümü kabristana doðru çevirdim, hafif bir sesle seslendim, yüksek sesle sormaya cesaretim yoktu, korktum, haydi birisi cevap verirse diye... yavaþça:

– Ey Kabirlerinde yatanlar ne oldu size?

Hani nerede gür sesleriniz? Nerede oðullarýnýz, kýzlarýnýz? Mal mülk nerede?

Söyler misiniz sual soru nasýl geçti? Kabrin sýkýþtýrmasýndan göðüs kemiklerinin ufalanmasýndan haber verin..

Böceklerden, haþerelerden haber verin..

Hani dünyada iken damak tadýný çok bilirdik, beðenmediðimiz yemekler olurdu ya… veya soðumuþ diye iþtahýmýz olmazdý ve ya böbürlenirdik yemekleri hazýrlayanlara deðil mi? Bazen da hatýr bile kýrardýk…

Ý'tina ile beslediðimiz bir vücudumuz vardý. Ýþte bu gün onu yemek için hazýr bekliyorlar, böcekler haþereler daha nice bilmediðimiz varlýklar bizden gýda almayý bekliyorlar deðil mi?

Artýk çare yok, bu kabre inilecek dedim. ’a tevekkül ederek sað ayaðýmý uzattým ve indim. Omuzumdaki örtüyü kabrin zeminine serdim, üzerine uzandým, baþýmý da yere koydum. Çok korkuyordum.

Düþündüm, þimdi bu topraklar üzerime çökmüþ olsa ne yaparým?.. Yahut kabir beni sýmsýký tutsa ne yaparým? Sýrt üstü yatmýþ olduðum halde gözlerimi de kapadým, kalbimin çarpmasý dinsin, vücudumun titremesi hafiflesin diye..

Daha ben diri iken, güçlü kuvvetli iken bu kadar zor olursa, güçsüz bir ölünün hali ne olacak? Tam kabrin (lahid) sapma yerine baktým o kadar karanlýk ki böyle karanlýk hiç görülmemiþtir. Acayip bir durum hissettim, her yaný iyice kapalý olduðu halde lahidden öyle bir soðuk hava geliyor gibi oldu bana, donacak gibi oldum.. Yoksa korku üþütmesi mi bu hal? dedim.. Tabii ki çok korkulu bir yer.

Ýçerisine iyice bakmaktan o kadar korkuyordum ki hemen iki göz öfke ile bana bakýyor gibi geliyordu.. Yada bir mevtanýn yanýnda imiþim de o da gözlerini yukarýya dikmiþ benden haberi bile yok gibi...

Artýk bende lahid tarafýna bakmaya cesaret kalmamýþtý.. Halbuki boþ olduðunu biliyorum. Yine de oraya bakmak cesaret istiyordu. Gözüm yine arada sýrada oraya kayýyor, göz ucu ile bakýyorum.

Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin buyurduðu gibi:

“– Lailahe illallah. Ýnne lilmevti sekratun.

’tan baþka ilah yoktur. Ölümün sekeratlarý vardýr.

Ölüm aný geldiðinde halim ne olacak Rabbim derken bütün vücudumu titreme sardý.

Ben ruhumu teslim ederken ailemin telaþa kapýlmasý, “Doktor getirin, okuyacak kim var?” diyerek çabalamasýný görür gibi oldum.

Sonra ben ölünce arkadaþlarým beni tabut içerisinde getiriyorlar. “Lailahe illallah” diyerek arkadaþýmýn biri beni kabre indiriyor, baþýmý tutuyor, yavaþ yavaþ yere koyuyor, sonra da birden bire topraklarý atmaya baþlýyorlar.

Beni yalýnýz býrakýyorlar..

Sanki o anda omuzundan tutulup sarsýlýyor:

– Ey Ýnsan! O kerim Rabbine karþý seni aldatan nedir? (Ýnfitar suresi; ayet 6)

Söyle bakalým, farz namazlarýný terk ettin öyle mi? Halbu ki:

– Gök gürültüsü, O'na hamd ile tesbih eder. Melekler de O'nun korkusundan “subhanallah” derler (Ra’d suresi; ayet 13)

Ben bu hâle dayanamayarak:

– Rabbirciuuuuun… Rabbirciuuuuuun (Rabbim beni dünyaya döndür) diye haykýrýyorum. O anda sanki sesim kabristaný sallýyor semavata ulaþýyor. Þu ayeti kerimeyi hatýrladým:

– Nihayet o müþriklerin birine ölüm geldiði vakit "Ey Rabbim! Beni dünyaya döndür!

Tâ ki, o zayi ettiðim ömürde yararlý iþler göreyim!" der.

Hayýr! Bu sadece onun söylediði boþ bir kelimedir. Önlerinde ise tâ diriltilecekleri güne kadar bir perde (berzah alemi) vardýr. (Mu'minun suresi; ayet 99-100).

Sonra aðladým, aðladým, çokca aðladým. Sonra da “Elhamdulillahi Rabbil alemin, alemlerin Rabbine hamdolsun ki daha ölmedim, tevbe ümidim var, Estaðfirullah El-Azim ve Etubu Ýleyh” dedim. Kýrýk gönülle kalktým, oturdum, yüce 'ýmýn huzurunda ne kadar güçsüz çaresiz bikes olduðumu bir daha anladým. Boyunmu eðdim, atkýmý aldým, üzerindeki kabir tozlarýný çýrptým.

Rabbim ne yücesin, diyerek evimin yolunu tuttum.

***

Her kim Teâlâ’nýn buyurduðu ayeti kerimeleri hafife alýrsa piþman olacaðý günü beklesin.

“Yâ siz zannettiniz mi ki, biz sizi boþuna yarattýk da bize döndürülmeyeceksiniz?” (Mu'minun suresi; ayet 115)
Gönderme Tarihi: 09.10.2007 - 17:42
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: KaDiR GeCeMiZ MuBaReK oLsUn
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -

EUZÜ BÝLLAHÝ MÝNE’Þ-ÞEYTANÝ’R-RACÎM
BÝSMÝLLAHÝ’R-RAHMANÝ’R-RAHîM



Ey talihsizlerin sýðýnaðý,
ey âcizlerin güç kaynaðý,
ey dertlilerin tabibi
ey yolda kalmýþlarýn yol göstereni!
Ey çaresizler çaresi!
ve Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtýnýn Sultaný!
Ýçinde bulunduðumuz kadir gecesi hürmetine
bizleri affeyle ya Rabbi

Allahým
Sen bizleri kalbi ve ruhi hayata programlý,
maddi manevi bütün kirlerden uzak durmaya kararlý,
cismani ve bedeni isteklere karþý her zaman teyakkuzda Kin, nefret hýrs hased bencillik ve þehvet gibi hastalýklarla mücadele azmiyle gerilmiþ tevazu ve mahviyet abideleri eyle. Ya rabbi

Allahým
Sen bizleri dur-durak bilmeden sürekli koþan..
Hak'ka yürüyenlere yürümenin âdâbýný öðreten
iç dünyasý itibarýyla her zaman ocaklar gibi cayýr cayýr yanan
ve yanarken de asla gam izhar eylemeyen; eyleyip aðyârý âhýna âgâh kýlmayý düþünmeyen her zaman içten içe yanan
ve kendine sýðýnanlarýn ruhlarýna hararet üfleyen
kullarýndan eyle Ya rabbi

Allahým
Ýnsanî deðerlerin hor görüldüðü,
dînî düþüncede kýrýlmalarýn yaþandýðý,
her taraf, baþý boþlarýn gürültüleriyle inlediði günümüzde,
baþka bir þey deðil, Sen bizleri gönül insanlarý eyle ya Rabbi!
Kadir gecesi hürmetine gönül insanlarý eyle ya Rabbi!
Mübarek ramazan hürmetine gönül insanlarý eyle ya rabbi!

Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile efradýna ve O’nun bütün arkadaþlarýna salât u selam ederek bunlarý Senden dileniyoruz;
dualarýmýzý kabul buyur ya Rabbi!


Amin..ve’l-hamdü lillahi rabbi’l-alemin


Gönderme Tarihi: 09.10.2007 - 17:15
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: İyilik bir yürek işi! Gerçek bir iyilik örneği
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
İyilik bir yürek işi! Gerçek bir iyilik örneği
351 Mesaj -
Ýyilik bir yürek iþi! Gerçek bir iyilik örneði

Epeydir dönüp dönüp iyilik üzerine yazýyorum. “Kötü insan” olmayýþýmýzýn bizi “iyi” kýlmaya yetmeyeceðini anlatýyorum.

Ýyiliðin gösteriþ ve güçle derinden uyumsuzluðunu vurguluyorum. Biliyorsunuz...

Geçenlerde de misafirperverlik üzerine yazdým.

Kaybolup giden misafir aðýrlama, bir yabancýya kendi “ev”inde katlanma kültürü üzerine düþüncelerimi dile getirdim. Bunun gündelik hayatta barýþýn zemini olduðunu ve artýk bu zeminin ayaklarýmýzýn altýndan kaydýðýný söyledim, sürekli okurlarým hatýrlayacaklardýr. (5 Ekim.)

Þimdi önümde bir okur mektubu var; bir dost okurumun yazýsý...

Zaman zaman Trabzon’da yerel gazetelerde yazýlarý çýkan Metin Kondel adlý okurum, “Ýyilik nasýl yapýlýr?” sorusunun cevabýný aramýþ ki...

Yazdýklarýný sizlerle paylaþmazsam, olmaz!

Bundan sonrasý, biraz kýsaltarak ve ufak deðiþikliklerle onun yazdýklarýdýr.
***

Birçoðumuz en son kime iyilik yaptýðýmýzý hatýrlamaz olduk. Belki de bu erdemli davranýþýn çarklarý böylesine hýzlý dönen bir dünyada çok fazla alýcýsý yok.

Ama daha da ilginci, bu eylemin giderek bir kötülük aracýna dönüþmeye baþladýðýdýr.

Yanlýþ okumadýnýz.

Kötülük için iyilik yapmak. Mümkün bu.

Ýyilik yaparken iki üç hamle sonra bu iyiliði bir hançer gibi kullanmayý hesaplayanlar olmadýðýný sanmayýn sakýn.

Peki, nasýl olur da bu kadar soylu bir davranýþ kalbimizdeki balans ayarýnýn bozukluðu sonucu bir ihanet eylemine dönüþür?

Önce eskilere gidelim...

Bir akþam vakti Hz. Ýbrahim’in yaþadýðý köyden geçen yaþlý bir yolcu, misafir olup geceyi geçirebileceði bir ev aradý. Hz. Ýbrahim’in kapýsýný çaldý ve kendisini misafir edip edemeyeceðini sordu.

Yolcu seksen yaþýndaydý ve o yaþýna kadar hiç iman belirtisi göstermeden yaþamýþtý.

Hz. Ýbrahim ise kapýsýný çalan bu insaný Hak yoluna davet etmesinin peygamberliðinin gereði olduðunu düþünmekteydi.

“Bir þartým var” dedi adama.

“Senin Allah’a iman etmeni istiyorum. Kabul edersen misafirim olursun.”

Adam kýzdý. Kabul etmedi ve akþamýn son ýþýklarý altýnda köyün ufkuna doðru ilerledi.

Tam o sýrada Hz. Ýbrahim’e ilahi uyarý geldi.

“Ey Ýbrahim, biz o insana ömür verdik, mal verdik, evlatlar verdik, rýzk verdik. Bunun karþýlýðýnda ona þart koþmadýk. Ama sen kulum, ona bir gecelik misafirlik için iman etmeyi þart koþtun.”

Bu uyarýyla aklý baþýna gelen Hz. Ýbrahim hemen koþup adamý durdurdu ve evine çaðýrdý.

Adam “koþtuðun þarttan neden vazgeçtin?” diye sordu.

Hz. Ýbrahim “Allah bana hiçbir karþýlýk istemeden ve senin iyiliðin için olsa bile þart koþmadan iyilik yapmamý emretti” karþýlýðýný verdi.

Bunun üzerine “seksen yýl bihaber yaþadýðým Allah’a þimdi iman ediyorum” dedi adam.

Þimdi bana, “iyi de hocam, bu eski bir mesel, zaman deðiþti, günümüze gelelim” diye çýkýþabilirsiniz.

Peki! Olay geçen Ramazan’da Ýstanbul Baðcýlar’da yaþandý.

Bir grup insan bir araya gelip fakirlere maddi yardým götürmeye koyuldu. Bir gün karþýlarýna çok muhtaç yaþlý biri çýktý. Ona düzenli olarak 200 TL ödemeye baþladýlar.

Aradan bir müddet geçmiþti ki, yine böyle bir baþka fakire raslayýp ihtiyaçlarýný sordular, yardým önerdiler.

Adam reddetti: “Bana her ay birisi 100 TL ödüyor zaten.”

Bunun üzerine yardýmsever dostlarýmýz “bizi bu zatla tanýþtýr da çabalarýmýzý birleþtirelim” deyince, adam onlarý götürdü.

Karþýlarýna çýkan kiþi, o her ay 200 TL ödedikleri yaþlý ve çok fakir adamdý.

Dostlarýmýz þaþýrdýlar ve oracýða çöküp aðladýlar.


Evet, iyilik yürek iþidir!..



Ve bildiðim bir þey varsa o da iyiliðin artýk birçoðumuzun becerebileceði bir iþ olmadýðýdýr.



Alýntý
Gönderme Tarihi: 09.10.2007 - 17:03
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: BİR GÜNÜN MUHASEBESİ
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
RE: BİR GÜNÜN MUHASEBESİ
351 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý cananberraramazan



Bugün vefât edebileceðini, kefenlenip kabre konulabileceðini, bütün âile efrâdýnýn ve yârânýnýn seni mezara teslîm edip geri döneceklerini, mezarda sâdece îman ve amelinle baþbaþa kalabileceðini hiç düþündün mü? Bu hayat kitabýnda gâfilâne ve boþ geçen anlarýn için ne kadar âh, vâh ve eyvâh çekeceðini aklýna getirdin mi? Ýbâdetlerini ve davranýþlarýný bu düþüncelerle istikâmetlendirip tevbe-i nasûhta bulundun mu?
***




Esselamü Aleyküm Yahu iyiki bir göz atalým dedik ablam mahvettin bizi yaa.Yok yok bugün bende biþey var neyi okusam çok etkileniyorum belim bükülür, dizlerimin feri kesilir gibi oluyo.Kararsiz En iyisi Ravdaya çok takýlmamak(o zamanda olmuyo) çýk iþin içinden çýkabilirsen.
Neyse ablam ellerine emeðine saðlýk Rabbim razý olsun inþallah.
Selam ve Dua ile..Kararsiz
Gönderme Tarihi: 09.10.2007 - 16:58
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Gül kızın hikayesi
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
RE: Gül kızın hikayesi
351 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý sedaa


Yýllar sonraydý, küçük bir çocuk heyecanla
annesiyle babasýnýn yanýna koþtu,
güller arasýnda, sallanan sandalyede
oturan ihtiyar adamý göstererek baðýrdý;
"Dedem gülüyor, dedem gülüyor baba !.."
Koþarak ihtiyarýn yanýna gittiler, gülerken hiç
görmedikleri yüzüne baktýlar. Elinde bir gül olan
ihtiyar adamýn yüzüne, gerçekten bir gülümseme
yayýlmýþtý; biten bir hasrete seviniyormuþ gibi,
yýllardýr görmediði birine kavuþuyormuþ gibi mutlu
bir gülümseyiþti bu. Fakat gözleri kapalýydý...

Alýntý



Esselamü Aleküm.Emeðinizesaðlýk kardeþ lakin yapmayýn böyle þeyler daa.Zaten Ramazan vesilesi ile kalbimiz iyice inceldi ve hassaslaþtý,bak þimdi dayanamayýp elinizde kalacaðým haberiniz olsun.
Ne mükemmel bir yazý Rabbim hala gözümü ayýramýyorum þu son satýrlardan....Mükemmel
Gönderme Tarihi: 09.10.2007 - 16:52
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: EFENDIM
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -

Gönlümün Sultaný



Naz makamýnýn Efendisi, gecelerimin lem’asý…
Biliyorum bu gece de beni yalnýz býrakmadýn…
Hissedebiliyorum varlýðýný, Sýcaklýðýný ve kokunu…
Duyuyorum;
Gecenin sessizliðinin bile duyulduðu bu zamanda
Damlalarýn tenimle konuþtuðunu duyuyorum,
Onlarýn dahi Sana, salât ve selamýný duyuyorum…

Az önce Rabbimi ve Seni andým Ey Sevgili,
Boþ hayallerim, günahlarým, acizliðim ve gafletimden dolayý
Rabbimin af, Senin þefaat kapýný gözyaþýmla çaldým…
Çünkü biliyorum ki;
Af ve þefaat fermanýn mürekkebi gözyaþýdýr.
Duasý aðlamak ve sermayesi ümit olan bir ÜMMETÝN olarak
Kapýna geldim,
Yine diz çöktüm önünde, kerraten beyat ettim…

Ümmetin olarak dedim,
Dedim çünkü ümit ettim…
Senin tarafýndan sevilmek için,
Ümmetin olabilmek için Seni sevmek yetiyorsa
Seviyorum, elbette seviyorum, canýmdan çok seviyorum
Ey Sevgili, En Sevgili, Gönlümün Sultaný…

Hem, hem nasýl sevmem ki;
Sen,
Sevginin kaynaðý deðil misin, ?
Rabbimin Habibi, Resulü Sensin…
Sen,
Mevlamýn övdüðü deðil misin,
Dürrü yekta, Hatibi enbiya Sensin..
Sen,
Sevginin kaynaðý, varlýðýn sebeb-i vücudu deðil misin,?
“Levlake levlak, lema halaktul eflak” sözünün muhatabý Sensin…
Sen,
Hz. Ýsa’nýn müjdelediði, Hz. Ýbrahim’in muþtuladýðý deðil misin?
18 bin âleme rahmet olarak gönderilen Sensin…
Nasýl sevmem Seni Ya Rasulallah…
Seviyorum, elbette seviyorum, canýmdan çok seviyorum…

Bakiliðimiz oldun, faniliðimizin içinde
Yolum, Senin yolun olunca
Senden baþka kime bel baðlayayým.
Nurum ve þefaatim Senden gelecekse
Seni býrakýp kime gideyim…
Allah (c.c) ‘ ýn duasý içinde Sen,
Senin duan içinde ben varken
Söyle, Seni býrakýp kimi seveyim…

Ey Sevgili;
Bak, salati fecr vakti yaklaþmakta…
Susma…
Ne olur susma, kalbime dokun, bu karanlýk odamý nurunla þereflendir.
Ey Fahri Kâinat;
Kapýna geldim diyorum, susuyorsun…
Þefaat dileniyorum, susuyorsun…
Kalkan ellerime dokun diyorum, susuyorsun…
Susma, ne olursun susma Sevgili…
Biliyorum , ellerim kirli, zihnim bulanýk, nefsim hodbin..
Ama yine biliyorum ki
Sen, Sana uzanan ellerimi geri çevirmezsin
Çünkü Sen Ahmed-i Mahmud-u Muhammed Mustafa (sav) ‘sýn,
Habibi kibriyasýn…Hatemu’n Nebiyyinsin…

Sen deðil miydin “ Yeryüzünde Allah-ü teala’nýn seyyah melekleri vardýr, ümmetimin selamýný bana ulaþtýrýrlar” buyuran.
Sana binler, Sana yüz binler, Sana milyonlar, Sana kâinatýn zerratý adedince
Salât olsun ya Rasulallah,
Selam olsun ya Nebiyallah,
Salât ve Selam olsun ya Habiballah…
Ne olur cevapsýz býrakma bu mücrimi
Biliyorum günahkârým ama Senin sevginin üzerine hiçbir sevgi tanýmadým,
Senin kadar hiçbir sevgiliyi arzulamadým, hasret kalmadým…

Bak Rasul, bak þu damlalara…
Ýnan, inan senin için akýyor.
Rabbim biliyor ki; bir o kadar da içime damlýyor…
Bu damlalar hürmetine, Senin sevginin hürmetine þereflendirir misin beni,
Alýr mýsýn selamýmý…
Týpký, yýldýzlarýndan olan Hubeyb (r.a) ‘ýn Mekke’den Sana gönderdiði selamý
Medine’de ayaða kalkarak aldýðýn gibi benim selamýmý da alýr,
Ümmetinden sayar ve “Ve Aleykes Selam Hakan” der misin?
Ve þu gece gibi zifiri karanlýk olan yüreðimi nurlandýrýr mýsýn?
Ýþte, iþte bak karþý apartmandaki komþum Hayrullah amca…
Yine beni yalnýz býrakmadý,
Her gece olduðu gibi aldý penceresi önündeki yerini.
Belli, o da bekliyor birisini,
O da bekliyor Sevgililer Sevgilisini…
14 asýr geçti ama hala talaal bedrularla bekleniyorsun Ey sevgili…

Kimileri ümmeti Muhammed karanlýklar içinde diyor
Ben inanmýyorum, inanmýyorum Ya Rasulallah.
Madem ki Sen karanlýðý boðan nurunla doðdun, karanlýðýn adý anýlmaz
Sen karanlýk gecelerimize sabahsýn,
Kýþta özlenen baharsýn, Senli gönüllerde gece yaþanmaz
Karanlýk Seni görmeyen gözlerde,
Kadrini bilmeyen gönüllerde olsa gerek…

Ey Nebi…
Bilmiyorum, Sana ahir zaman ümmetinin hangi halini þikayet edeyim!
Senin aþkýnla yanmayan kalpleri mi?
Senin nurundan mahrum ruhlarý mý?
Seni görmeye layýk olmayan gözleri mi?
Senin unutulduðun haneleri mi?
Neleri unuttuk þu fani hayat meþgalesi içinde bir bilsen,
Ne cürümler iþledik utanmadan,
Bahaneler yaptýk üstüne üstük havadan sudan…

Ya Rasul, kapýnda ümmet olamadýk,
Gül deðil diken dahi olamadýk,
Toprak deðil taþ dahi olamadýk
Belki rýza gösterdik kadere ama Sana layýk ümmet olamadýk…
Sen dünyaya geldiðin anda bile “ümmeti ümmeti” diye aðlarken
Biz Sana kýsýk sesle bile olsa selam gönderemedik,
Seni savunamadýk, anlatamadýk…
Buna raðmen biliyorum ki Sen bizi unutmazsýn..
Sahi unutmazsýn deðil mi Sevgili…
Ne olur affet bizi…

Efendim, artýk elim kalemi tutamaz, gözüm kâðýdý göremez oldu yaþlardan,
Yüreðim aðrýyor artýk, yüreðim sýzlýyor…
Gücüm takatim kalmadý artýk, yardým et…
Ey þefkat yaðmuru, ey mü’minlerin umudu!
Þefkat kanatlarýnla kucakla beni,
Sen sil gözyaþlarýmý,
Býrakma beni ve býrakmama izin verme Seni…

Ve Rabbime sesleniyorum;
Ey ahdinde vefalý, ey vefasýnda kuvvetli, ey kuvvetinde yüce, ey yüceliðinde yakýn, ey yakýnlýðýnda latif, ey lütfunda þerif, ey þerefinde aziz, ey izzetinde azim, ey azametinde mecid, ve ey yüceliðinde hamid olan Rabbim…
Kalbim Sana emanet, biliyorsun beni ve biliyorsun bendeki Seni…
Ulaþtýr selamýmý ve sevgimi…
Esselatu vesselamu aleyke ya Resulallah,
Esselatu vesselamu aleyke ya Habiballah,
Esselatu vesselamu aleyke ya Seyyidel evveline vel ahirin
Ve selamun alel murselin ve alihim velhamdulillahi Rabbil âlemin…


“GuL” kokusu doldu odama…


Gönderme Tarihi: 03.10.2007 - 23:18
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: EFENDIM
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -
Yetim kýzýn basýný oksayan mübarek el,
Ben de yetim býr kýzým ne olur bana da gel!
Yetim kizi kendine evlat sayan Muhammed,
Ben de yetim bir kizim beni alip kabul et!

Gül sevgin yeter bana ey sevgili resulüm,



Öyle muhtacim sana ne verirsen kabulüm!
Ya Resulallah kimsesizlerin sahibi senmissin...
Öyle demisti dedem.
Bugün sokakta cocuklar sek sek oynarken yine aralrina almadilar beni ittiler.
Cok üzüldüm agladim
Dedemle babanem teselli etti
ya resulallah uyurken de oyuncagima sarilip yatiyorum
Bazen teselli ediyor ama cogu zaman aglyiorum,
Benimde annem olsa bana masal okur ninni söler uyuturdu,
Benim annem de babamda sen ol ya resulallah!
Benim basimi da sen oksa, beni de sen sev!
Biliyorum geliyorsun basimi okusuosun üstümü ürtüosun,
Cünkü bazi geceler kalktigim da biri üzerimi örtüyor,

Benim annemde babam da sensin ya Resulallah!
Sensin ya Resulallah! Sensin ya Resulallah! Sensin ya Resulallah

!
Gönderme Tarihi: 02.10.2007 - 21:56
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Fatıma Annemizin Çeyizini Biliyor musunuz..?
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -
Kusura bakmayýnýz uzun zamandýr olmadýðým için takip etmemmümkün olmadý.
Sizi tekrar ayný konuyu okumaya sevkettiisem hakkýnýzý helal edin.
Dua ile

Gönderme Tarihi: 01.10.2007 - 21:22
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Fatıma Annemizin Çeyizini Biliyor musunuz..?
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
Fatıma Annemizin Çeyizini Biliyor musunuz..?
351 Mesaj -
Hazreti Ebû Bekir Efendimiz, yanýna Bilâl ve Selmân’ý da alarak doðruca Medine çarþýsýna çýktý.
Hazret-i Ali’yle nikahý kýyýlmýþ olan Fâtýma validemizin çeyiz eþyasýný alacak, birlikte Ýmam-ý Ali’nin evine býrakacaklardý.
Cennet hanýmlarýnýn baþ tacý olan Fâtýma validemizin ömrü boyunca kullanacaðý ev eþyasý da, bundan ibaret olacaktý.
Bu çeyiz eþyasýnýn parasýný, müstakbel eþi Hz. Ali vermiþti. Bunun Ýslam’daki adý mehirdi.
Bakalým Hz. Ali’nin verdiði (dört yüz dirhemlik) mehirle, Resûlullah’ýn muazzez kerimesi Fâtýma validemize nasýl bir Çeyiz eþyasý alýnacak; cennet hanýmlarýnýn baþ tacý, günümüzdeki hanýmlara örnek olan saâdethanesini nasýl bir çeyiz eþyasýyla süsleyecektir?
Neden sonra Ýmam-ý Ali’nin evinin kapýsýna bir deve yükü olarak getirilen çeyiz (doðru adýyla cihaz) eþyasý indirilmeye baþlandý.
Ashabýn her biri, bir hizmetin içindeydiler. Bu mutlu günün sevinç ve huzuru, her birinin mütebessim yüzlerinden okunuyordu.
Dilerseniz, Hazret-i Ebû Bekir’in seçip, Bilâl-i Habeþî ile Selmân-ý Farisî’nin yardým ederek getirdikleriçeyiz eþyasýna bir göz atalým. Bunlar nelerdi?
1- Üzerinde namaz kýlýnacak güzel bir seccade.
2- Üç adet üzerine oturulacak minder.
3- Ýçi hurma kabuðu lifleriyle doldurulmuþ yastýk.
4- Buðday öðütecek el deðirmeni ile, su tulumu, su testisi, su bardaðý,
5- Deðirmende öðütülmüþ buðdayýn kepeðini ayýrmaya yarayacak, yeni geliþtirilmiþ bir elek...
6- Elle örülmüþ bir battaniye, havlu, üzeri yünlü deri, pösteki.
7- Sedir, yani divan.
8- Kadife yorgan...
9- Geliþtirilmiþ deriden ma’mul, yere serilecek sofra...

Fâtýma validemizin bu cihaz eþyasý, Hazret-i Ali’nin evine indirilip içeri alýnýrken, durumu seyreden Allah’ýn Resûlü, bunu onlarýn çok göreceklerini, fazla bulacaklarýný düþünmüþ, ellerini kaldýrýp, pýrýl pýrýl gözyaþý dökerek þöyle dua etmiþti:
“- Yâ Rab! Senin sevmediðin israftan çekinen bu insanlara, bu eþyayý hayýrlý eyle!”
Ýþte cennet hanýmlarýnýn seyyidesi olduðu hadislerle sabit olan Fâtýma validemizin cihazý bu idi.
O, bunlarla mutlu oldu. Bu eþyalarla ömrünü tamamladý. Bunlarla huzur bulup rahat etti.
Günümüzde nice ana-babalar, nice kýz ve gençler vardýr ki, çeyiz için karþý tarafý kasýp kavurur, soyup soðana çevirir; huzuru, saadeti birtakým mobilyada, koltukta, ev eþyasýnda ve sandýk içinde ararlar. Halbuki, bunlarýn hiçbiri huzurun tek þartý, esas unsuru olamazlar. Saadet birtakým odun parçasý, çaput yükü ile vücut bulmaz.
Evlilikte, huzurun ilk þartý, ana unsuru, fikirde birlik, deðer ölçülerinde ortaklýk, hayat anlayýþýnda müþterekliktedir. Dinî ölçülere, Ýslamî kaidelere olan baðlýlýktadýr. Çevrenin kötü telkinine boyun eðmeyecek þahsiyete sahip olmaktadýr. Bu þuura mâlik olan taraflar, bu iman ve iz’an birliðine sahip bulunan akraba ve karý-kocalar, ayaklarýný yorganlarýna göre uzatýrlar, ne iyiden iyiye temel ihtiyaçlarýný iptal ederler, ne de iþi çýðýrýndan çýkartýp da karþý tarafý yýkmaya yönelir, ihtiyaç dýþý isteklerde ýsrar ederler. Belki, zararlý arzularýný durdurur, fuzuli isteklerini terk eder, gönüllerdeki birliði, sevgi ve muhabbeti en büyük çeyiz olarak görürler
_________________

Gönderme Tarihi: 01.10.2007 - 14:58
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: HAYALLERDE DE OLSA BİTME....
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
RE: HAYALLERDE DE OLSA BİTME....
351 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý akinzen


Bugün yine aþk bana uðradý,
Her yanýmý sana buladý......

Ýçimde sen olunca,
Ne ben eski ben,
Ne dünya eski dünya oldu....


Ýçimdeki senin sýrlarýný keþfederken,
Yandýðým Çöllerin sýcaðý,
Üþüdüðüm Kutuplarýn soðuðu oldu.....

Yaþadýðým yaþamýn ise,
Bir yaný hayaller oldu.......

Hayallerdede olsa gitme,
HAYALLERDEDE OLSA BÝTME.....





Abicim yüreðinize saðlýk yine herzaman ki gibi mükemmeldi.
Selam ve dua ile
Gönderme Tarihi: 01.10.2007 - 13:50
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Yanmak Vakti (Gerçekten sarsıcı ve yakıcı bir hikâye...)
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -
Evet bende daha önce okumuþtum ama yinede tekrar tekrar okunacak bir kýssa.
Yüreðine saðlýk Canan abla bu arada geçde olsa Ramazan_ý Þerifleriniz Mübarek olsun.
Selam ve Dua ile.

Gönderme Tarihi: 01.10.2007 - 13:38
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: SiTeYe GiReRKeN SeLaM VeRMeK iSTeYeNLeR BuRaYa...!!!...
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -
Uzun bir ardan sonra kavuþturan ve buluþturan Rabbime hamdolsun.
selamlarýn en güzeli ile

ESSELAMÜALEYKÜM VERAHMETÜLAAH


Gönderme Tarihi: 01.10.2007 - 13:30
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Lord of Ramadan
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -
Estaðfirullah abim ne demek beðendiðinize sevindim.Nice güzel paylaþýmlarda buluþmak dileði ile.

HAYIRLI RAMAZANLAR


Gönderme Tarihi: 13.09.2007 - 20:55
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Lord of Ramadan
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
Konu icon    Lord of Ramadan
351 Mesaj -
http://www.youtube.com/watch?v=D_5DEchv4Uo
Gönderme Tarihi: 13.09.2007 - 16:38
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Masaüstü Paylaşımı
züMrütüaNka su an offline züMrütüaNka  
351 Mesaj -

Gönderme Tarihi: 12.09.2007 - 22:51
züMrütüaNka üyenin diger mesajlarini ara züMrütüaNka üyenin Profiline bak züMrütüaNka üyeye özel mesaj gönder züMrütüaNka üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (17): (1) 2 3 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 601 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
kilimlili67 (47), EnToRia (39), cihankarasan (56), rahmali (60), beyazyol (44), hmurat (50), Sweet-Bircan (31), calinan_kalp (43), bobmalley (34), kerim71 (50), talip-ibrahim (38), kan-ka (50), behlül72 (52), n.nakla61 (40), yasinbirel80 (44), zuhre yildirim (44), SnNmMc (37), tarik82 (42), akin123 (37), MertTurk (43), *hira* (35), zaferburgu (49), mademney (42), esli (61), sipahii (43), gokhan (46), ISLAM_GUNESI (40), veteriner54 (42), meryem03 (40), engino (46), yol_cu (42), koyuncu339 (39), fizikcimrt (49), fgdibo (36), salem (46)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55293 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.