generique stromectol dexamethasone generique luvox ivermectin hydroxychloroquine epanutin epilantine epivir ercolax eriacta escodarone escoprim escozem esidrex estrace etimonis etopophos euglucon eulexin euthyrox evista exelon exitop extra super avana extra super p force ezetrol famvir farlutal felden feldene felodil female cialis female viagra femara finasterax flagyl flamon flomax flox ex floxal floxin floxyfral flucazol flucinome flucoderm fluconax
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

59 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (3): (1) 2 3 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: s.a
runal su an offline runal  
65 Mesaj -
hoþ geldiniz
Gönderme Tarihi: 24.04.2007 - 16:06
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ABDULLAH GÜL YENİ CUMHURBAŞKANIMIZ:
runal su an offline runal  
65 Mesaj -
yakýþýyor abdullah güle ve bence bunu hak eden bir insan insalar beðinir beðenmez ama benim kiþisel düþüncem bu yönde hayýrlý olsun diyorum
Gönderme Tarihi: 24.04.2007 - 15:57
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Chat (Cet) belası...!!!
runal su an offline runal  
65 Mesaj -
demek bilgi alýþ veriþi siz buna inanýyormsunuz kandýrmayýn kendinizi allah aþkýna islamý insalr bile internette yaþar oldu hangi bil gi alýþ veriþinden bahsediyorsunuz dedimya en iyi yaptýðýmýz þey kendimizi kandýrmak oluyor.bunuada çok güzel yapýyoruz.sonuçta hepimiz insanýz bunu unutmayýnýz,iranda,suriyede.cezayirde sudiarabistandada isalamý yaþýyorlar ama bizim gibi deðiller.gene diyorum bizler sadece kdnimizi kandýrýyoruz herkse bana kýza bilir ama gerçek bu kimse kalkýpta bazý þeyleri deðiþtiremz herkse dönüp kendisine bir baksýn sonra yorum yapsýn derim ben....
Gönderme Tarihi: 20.04.2007 - 22:31
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Chat (Cet) belası...!!!
runal su an offline runal  
65 Mesaj -
bu yoruma katýlan arkadaþlara sormak istiyorum burda bir nevi chat yapýyoruz burda ne iþiniz var ozaman.bunu cevabýný merak ediyorum. birde þunu demeden edemiyeceðim biz insalrýn en iyi yaptýðýn þey kendimize yalan söylemek lütfen biraz dürüst olunuzya yorumlara bakýyorum kimisi çok haklý diyor haklý diyenlere sormak istiyorum burda bir nevi cet yapýyorsunuz ben bu yoruma katlmýyorum. herkes kendinden sorumludur evet internet bizlere çok þeyler sunuyor ama bunu kullana bilene. bence dürüst yorum çok az birçok arkadaþým harbi cevap yazmýþ birçoðuda kendilerine yalan söylemiþler allah aþkýna kimi kandýrýyorsunuzya . burdada sohbet yapýyor bana biri cevap versin lütfeennnnnnnnnnnnnnnnnnnn
Gönderme Tarihi: 20.04.2007 - 19:06
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Chat (Cet) belası...!!!
runal su an offline runal  
65 Mesaj -
yorumlarýn hepsini tekrar okudum ve çoðunda çeliþki var bu konuyu açan arkadaþýmýza þunu sormak istiyorum . hangi site olursa olsun ravda yada baþka bir site burda bir paylaþým ve çet söz konusu buna nediyecekseniz ben çeti savunmuyorum sadece yaklaþýmýn çok ama çok saçma olduüðunu söylüyorum.burda bizlerde bir nevi bunu yapýyoruz ve bazý þeyleri gene yaymanýz þýk deðildir. bu benim düþüncem ben sizlerin düþüncesine katýlmamam söz konusu deðildir sizlerde benim düþünceme katýlmanýz söz konusu deðildir eðer inslar buraya konu açýyorsa bunu araþtýrmalý ve bir dayanaðý olmalý ezbere konuþmak çok kolaydýr insalrýn yaptýðý en iyi þey ezbere konuþmaktýr biliyorumki hepiniz bana kýzacaksýnýz ama ama bende bana kýzan arkadaþlara þunu demek isterim kendinizle çeliþmeyin lütfen derim
Gönderme Tarihi: 06.04.2007 - 15:23
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: SuMeYRa Kardeşimizin Babaannesi vefat etmiştir
runal su an offline runal  
65 Mesaj -
allah rahmet eylesin
Gönderme Tarihi: 05.04.2007 - 16:40
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Secde Et Yaklaş ...
runal su an offline runal  
65 Mesaj -
daha öncede okumuþtum gerçekten çok güzel paylaþýmýnýz için tþkler
Gönderme Tarihi: 30.03.2007 - 13:00
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: ALLAHIM ONU KORU
runal su an offline runal  
ALLAHIM ONU KORU
65 Mesaj -
Genç adam, evinin alt katýnda marangozluk yapýyordu. Kapý ve pencere
konusunda uzmandý. Fakat plâstik pencereler yaygýnlaþýnca, ahþap olanlara
raðbet azaldý. Bu yüzden iþler iyi gitmiyordu. Üstelik de çocuklarý büyümüþ,
biri hariç okula baþlamýþtý. Masraflarý artýnca, yanýndaki kalfasýna yol
verdi. Ýþe biraz daha erken koyulur, yardýmcýya ayýrdýðý parayý, çocuklarýn
harçlýðýna katardý.

Adam, bir gün çalýþýrken, elektrik kesildi. Ve uzun süre beklediði halde
gelmedi. Aksi gibi, o akþam üzeri teslim etmesi gereken birkaç pencere
vardý. Boþ kalmayý sevmezdi. Planyayý yaðladý, talaþlarý süpürdü. Biraz
dinlenmek için eve çýkarken, sigortaya göz attý.

Eðer yanýlmýyorsa, bu iþ normal deðildi. Biri gelip sigortayý kapatmýþ
olmalýydý.

Þalteri kaldýrýnca, atölye aydýnlandý. Tahminleri doðru çýkmýþtý ama, bu iþe
bir anlam veremiyordu. Þaka dese, böyle bir þaka yapýlmazdý. Kendisini
kýskanacak bir düþmaný da yoktu.

Ýþe koyulduðunda, yine ayný þey oldu. Ama bu sefer suçluyu görmüþtü. Oðlu,
evden atölyeye baðlanan merdiveni sessizce inmiþ ve sigortayý kapattýðý
sýrada, babasýný karþýsýnda bulmuþtu.

Adam, on yaþýna gelmiþ bir çocuðun böyle bir haylazlýðýný affedemezdi. Bütün
günü, onun yüzünden mahvolmuþtu. Bir kere yapmýþ olsa, ses çýkartmazdý. Ama
tekrarlamasý, hangi yönden bakýlýrsa bakýlsýn, büyük hataydý. Saçlarýndan
yakalayýp sýký bir tokat attý. Her þey onun iyiliði içindi. Belki vurduðu
tokat, serseri olmasýný engellerdi.

Adam, oðlunun gözyaþlarýný görmezden geldi ve eve çýktýktan sonra, eþine
dert yanarak:

 Bu çocuðun, okulda kimlerle düþüp kalktýðýný bilmemiz lazým!.. dedi. Eðer
serbest býrakýrsak, baþýmýza büyük dertler açacak!..

Adam, bir süre düþündü. Sonunda da en kolay yolu buldu. Oðlunun hiç
aksatmadan tuttuðu günlüðünde, arkadaþlarýna ait ip ucu olmalýydý. Eþi
istemese de, ona kulak asmadý ve çocuðunun günlüðünü okumaya baþladý.

Oðlu, en son sayfada:

Bu gece kötü bir rüya gördüm!.. yazmýþtý. Atölyede çalýþýrken, babamý
elektrik çarpýyordu. Allahým onu koru!.. Ben elimden geleni yapacaðým!
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 14:19
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: dönerim demiştin
runal su an offline runal  
dönerim demiştin
65 Mesaj -
Soðuk bir sonbahar akþamýydý. Hava kararmýþ, yaðmur baþlamýþtý. Düþlerimize yaðmur yaðýyordu ellerimizi. Gözlerin donuk bedenin halsizdi.

Gizli bir el kalkýþ hazýrlanan otobüse binmek için seni sürükler gibiydi. Sanki kalmak istiyordun. “baharda dönerim” demiþtin hatýrlýyor musun ?” Sakin beni unutma bekle.”

Ben seni unutmadým sevgili, ben seni unutmadým. Bütün kýþ baharda döneceðin günün hayaliyle ýsýndým. Minik öpücüklerle uyandýrýp güneþin doðuþunu gösterecektim sana. Çiçeklerin, denizin, kumasalýn, güneþin tadýna birlikte varacak , gün batýmlarýnda denizle birleþen ufuk çizgisini birlikte seyredecek, ay ýþýðýnda mutluluk þarkýmýzý söyleyecektik.

Yalan deðil kaçamak sevdalara takýldým yokluðunda bir süre. Sana benzeyen her þeyi sevdim ben. Sevdiði her þeyde senden izler vardý. Aradýðýmý buldum sandým ama yanýldým , bulduðum sen deðildin. Olmadýk zamanlarda aklýma düþtün, zamansýz yaralandým. Her sabah seni bulmak için yolara düþmek geldi içimden ama gidemedim .

Yalnýzlýðýn acýsýyla gurur satýn alýr oldum her gece. “Gelir” dedim kendi kendime, “Söz verdi gelmesi gerek.” Bekledim.Kendimi param parça hissetim ama yine de sana kýzamadým.Unuttum kötü sözlerini Unuttum kapýnda bekletildiðimi.Unuttum telefonlarýma cevap vermediðini, kavgalarýmýzý unuttum.

Bir tek seni unutmadým sevgili, bir tek seni unutamadým. Hep dönmeni bekledim. Zamanla alýþtým acýlara , ölüm ilanlarýnda kendiliðinden siline adreslere. Alýþtým sevdiklerimin yokluðuna. Ama yalnýzlýða alýþamadým, hasrete alýþamadým, sensizliðe alýþamadým. Hep dönmeni bekledim.

Olamadý gülüm bir araya gelemedik. Oysa daha yolun baþýndaydýk, tomurcuktuk daha çatlamaya hazýr. Bahar gelmeden ayrýldýk. Þimdi artan yalnýzlýðým , büyüyen yokluðu var . duvarlarda gözlerinin izi , kapý kollarýnda parmak izlerin saklý. Sen neredesin sevgili, varlýðýn nerede ?. bir mevsim döndü , sen dönmedin .

Düþlerim böyle daðýnýk deðildi eskiden. Kara bulutlar gibi kümelenip bir yere, acýlarým yüreðimde çöreklenmiþti gece yarýlarýnda. Özlemlerim hiç bu kadar olmamýþtý gün ýþýðýna. Hasret bu kadar büyümemiþti. Þimdi göçebe olmuþ yüreðimle her sabah yeni yolculuklara çýkýyorum. Umudun türküsünü söylüyorum öksüz bakýþlarýmla.....
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 14:16
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: çivi
runal su an offline runal  
çivi
65 Mesaj -
Kötü karakterli bir genç varmýþ. Bir gün babasý ona çivilerle dolu bir torba vermiþ.

"arkadaþlarýn ile tartýþýp kavga ettiðin zaman, her seferinde bu tahta perdeye bir çivi çak" demiþ.

Genç, ilk gün tahta perdeye 37 çivi çakmýþ. Sonraki haftalarda kendi kendini kontrol etmeye çalýþmýþ ve her geçen gün daha az çivi çakmýþ. Nihayet bir gün gelmiþ ki hiç çivi çakmamýþ.

Babasýna gidip durumu anlatmýþ. Babasý onu yeniden tahta perdenin önüne götürmüþ. Gence

"bugünden baþlayarak tartýþmayýp kavga etmediðin her gün için tahta perdeden bir çivi sök" demiþ. Günler geçmiþ. Bir gün gelmiþ ki her çivi sökülmüþ. Babasý gence
"aferin, iyi davrandýn ama bu tahta perdeye dikkatli bakarsan üzerinde çok delik göreceksin. Ve bu tahta perde artýk geçmiþteki gibi güzel olmayacak" demiþ.
Ardýndan da eklemiþ:
"arkadaþlarla tartýþýlýp kavga edildiði zamanlar kötü kelimeler söylenilir. Her kötü kelime bir yara (delik) býrakýr. Zehir gibi bir sözü arkadaþýna sokarsýn ve ardýndan çýkarýrsýn; arkadaþýna bin defa kendini affetmesini isteyebilirsin, ama bu delik aynen kalacak ve kapanmayacaktýr. Bir arkadaþ ender bir mücevher gibidir. Seni güldürür, yüreklendirir ve sen ihtiyaç duyduðunda sana cý olur, seni dinler, sana yüreðini açar."
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 14:14
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: SORGULARMISIN KENDİNİ?,
runal su an offline runal  
SORGULARMISIN KENDİNİ?,
65 Mesaj -
YAHYA KEMAL BEYATLININ BÝR SÖZÜ VAR: BEN BENÝ GENEL DEÐER YARGILARI ÝÇÝNDE ANLAMAYA ÇALIÞANLARA ÞAÞARIM OYSA BEN KÜLTÜRÜMLE ZAMANINLA YAÞADIÐIMLA BÝR SENTEZÝM.... BEN BANA BENZERÝM.....

EVET BEN BANA BENZERÝM GERÇEKTEN ÇOK DOÐRU BÝR ALGILAYIÞ...BELKÝ KAYBEDÝLEN YER BURASIDIR BENÝ NEDEN ANLAMIYOLAR BENÝ NEDEN KÝMSE DÝNLEMÝYOR....DEÐÝÞMEYEN YARRGILARDIR KÝM GELÝRSE GELSÝN SÖYLENEN SÖZ YAPILAN ELEÞTÝRÝ YORUMLANAN KÝÞÝNÝNÝ KENDÝSÝMÝDÝR YOKSA BÝZÝM OLAYLARA GENEL BAKIÞIMIZ ... DAHA FAZLASINI VERMEYE GÜCMÜZ YETERMÝ ....TEK TEK ANLAM VERMEYE TEK TE DÜÞÜNMYE KONUYU AÇMAYA...KÝÞÝYE GÖRE TEK TEK HESAPLAMAYA....KOLAY OLAN BUDUR BÝLDÝÐÝMÝZÝ AKTARMAK...KARÞIDAKÝNÝN BÝLMEK ÝSTEDÝÐÝNÝ YA DA GERÇEKTEN ANLAÞILMAYA ÇÖZÜLMEYE O KÝÞÝNÝN ÝÇÝNDE O YAÞADIÐI OLAYLARA YOLCULUÐA ÇIKMAYA....HAYAT NASIL YAÞANIRDIKÝ.... BÝZÝ YÖNETEN NEYDÝ HÝSLERÝMÝZMÝ ....DAVRANIÞLARMI YÖN VEREN YA DA VERMESÝ GEREKEN HANGÝSÝ...MANTIK ÇERÇEVESÝNDE SEN KENDÝNE YAÞAMAYA DAÝR TELKÝNLER VERÝRÝKEN DOÐRU YAÞAMAYA MUTLU YAÞAMAY ANCAK OLUMLU DÜÞÜNCELERE SAHÝP OLMAKLA ELÝNDEKÝLERLE MUTLU OLMAYI ÖÐRENMEKLE YA DA BÝZDEN DAHA KÖTÜLERÝ DÜÞÜNMEKLE EVET ÖÐRETÝLEN BUYDU BÜTÜN MÜCADELEN BU OLMALIDIR ETRAFIMDAKÝ HERKESE GÖRE...

EVET BUNUNLA ANLMA KATMAYA ÇALIÞIRSIN BÝLDÝKLERÝNÝ HÝSSETMEYE ÇALIÞIRSIN .....

HER ÞEY DEVAM EDERKEN TAM DA EVET BAK ÝSTEYÝNCE OLURMUÞ YÖNETÝBLÝRMÝÞ ÝNSAN BÜTÜN OLUMSZULUKLARI OLUMLUYA ÇEVÝRMEYÝ HEP AYAKTA DURMAYI ÖÐRENÝRMÝÞ DERSÝN.....

AMA BÝR YERDE GÜCÜN TÜKENÝR SANKÝ, YORULDUÐUNU FARKEDERSÝN HEP AYNI ÖÐRETÝLER DURMAK YOKTUR VAZGEÇMEK YOKTUR..... HAYATIN ALTIN KURALLARI YAÞAMANIN ÞARTLARI BUNLARDIR....HERKESÝN ÝSTEDÝÐÝ NEDÝR PEKÝ HAYATI BU ÞEKÝLDE GÖRMENÝ SAÐLAYARAK AMAÇ EDÝNÝLEN NEDÝR SENÝ MÝ DÜÞÜNÜRLER YANÝÝÝ.....KÝMÝ.... BELKÝ KENDÝLERÝNÝ BELKÝ SEN HAYATI KENDÝ KENDÝNE BU KADAR ÝYÝ ÝDARE EDEBÝLDÝÐÝNDE ONLARIN SENÝN ÝÇÝN BÝR ÞEY YAPMALARI GEREKMEZ SEVÝNÝRLER ....ONALRDAN HERKESTEN HAYATINA HER GÝRENDEN BÝR PARÇA OLURSUN...AMA ÝYÝ AMA KÖTÜÜÜ.....

BAZILARI ACIMASIZ OLMAYI ÖÐRETÝR O KADAR KIZARSIN KÝ BAZEN O KADAR CANIN YANARKÝ, SANAYAPILANI HERKESTEN ALMAYA ÇALIÞIRSIN SANKÝ HERKES SANA AYNI ACIYI YENÝDEN YAÞATACAKMIÞ GÝBÝ HEP KOLLARSIN KENDÝNÝ BÝRÝLERÝNÝN SANA BIRAKTIÐI YERDEN DEVAM EDERSÝN YA ONDAN KALANLARLA YA ONLARI ÇIKARARK....KÝM DAHA ÞANSLI HAYATINA HER GÝRENDEN HER ÇIKANDAN KALANLARLA KENDÝNE BÝR BEN OLUÞTURANLARMI YAÞANMIÞLIKLARI ARKADA BIRAKIP YENÝ BAÞTAN DENEMEYE ÇALIÞANLARMI YA DA.....YÝNELENEN HATALARI TAKRAR YAPMAMYI ÖÐRENÝP OYUNU DAHA ÝYÝ DBAÞARAMANAYANLARMI ...BÝLÝRMÝSÝN BÝLGÝSAYAR OYUNLARINI BÝRÝNCÝ BÖLÜMDE BAÞARILI OLURSAN ÝKÝNCÝ BÖLÜME DAHA SONRA ÜÇÜNCÜ VE DAHA SONRA EN ZÝRVEYE ÇIKARSIN VE O OYUNU YENÝDEN OYNADIÐINDA ÇELMELERÝN NERDE OLDUÐUNU NAPARSAN HATA OLCAÐINI NASIL DEVAM EDERSEN PUAN TOPLAYACAÐINI ÖÐRENÝRSÝN.....

VE ARTIK ACEMÝ DEÐÝL DE USTA OLURSUN ......

HAYATTA BÖLEMÝ OYNANAN OYUNLAR AYNI AMA KÝÞÝLER FARKLI OYUNLAR BAÞKA ALANDA AMA HEP AYNI OYUNMU....HER ADIMDA ÇIKAN YOL GELÝNEN NOKTA HEP AYNI SONMU....EVET HAYAT BUNU ÖÐRETTÝ BÝZE ÖRNEKLER SUNDU ....DEDÝ KÝ KÝÞÝLER FARKLI AMA OYNANA OYUNDA SONUÇ HEP AYNI OLUCAK BAK O DENEDÝ OLMADI SENDE DENEME OLDUÐUN YERDE KALLL.....BÝLDÝÐÝM BELKÝ TEK GERÇEK VAR ÞU ANDA BEN YÜREÐÝMLE OYNADIÐIM BÜTÜN OYUNLARI KAYBETTÝM...ÝZÝN VERDÝM HEP HER BAÞLADIÐIM ÞEYE YÜREÐÝMÝ DE KOYDUM AMA BÝLEMEDÝM HERKESE AÇILMAMASI GEREKÝRMÝÞ KÝ SANA DA BÝRÞEYLER KALSIN BU KADAR PARAMPARÇA EDÝLMEMELÝYMÝÞ...

HERKESLE AYNI ÞEKÝLDE KONUÞULMAZMIÞÞÞ...
HER ÞEYDE YÜREK PAT DÝYE ORTAYA KONMAZMIÞÞÞÞ....
BÝR GÜN BÝR BAKMIÞSIN ARTIK SANA LAZIM OLDUÐUNDA BÝLE VERECEK BÝR ÞEY KALMAMIÞ....
ÖLE YORULMUÞ ..
ÖYLE HIRPALANMIÞÞÞ...
ÖYLE KORKMUÞ KÝÝÝ....
ARTIK YABANCILAÞMIÞ SADECE ÝÇÝNDE KALANLARA HAPSOLMUÞ....

ÝNSANLARIN YÜZLERÝNÝN VE GÖZLERÝNÝN RENGÝ BAÞKA BAÞKA DA OLSA,
GÖZYAÞLARININ RENGÝ HEP AYNIDIR
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 14:13
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: DOSTLARINIZI YARI YOLDA BIRAKMAYIN
runal su an offline runal  
DOSTLARINIZI YARI YOLDA BIRAKMAYIN
65 Mesaj -
Adam ve hayattaki tek arkadaþý olan köpeði bir kazada birlikte ölmüþlerdi.. Gökyüzüne çýktýktan sonra bembeyaz bulutlarýn arasýnda dolaþmaya baþladýlar.. adam çok susamýþtý.. biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken,
birden kendilerini muhteþem bir manzaranýn karþýsýnda buldular.. rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altýndan yapýlmýþ bir bahçe kapýsý, ve onlarý karþýlayan beyazlar içinde bir kadýn.. Adam köpeðiyle birlikte kadýna yaklaþtý ve sordu:"Afedersiniz... burasý neresi?"

Kadýn ona gülümsedi: "Burasý Cennet, efendim" Adam bunun üzerine sevinçle "Harika..." dedi "Peki bana biraz su verebilir misiniz? gerçekten çok susadým".... Kadýn cevap verdi: "Tabi efendim, içeri girin... içeride dilediðiniz kadar su bulabilirsiniz....." Böylece adam köpeðine döndü,
"Hadi oðlum içeri giriyoruz" diyerek kapýya yürüdü... ama kadýn onu birden durdurdu: "Üzgünüm efendim, köpeðiniz sizinle gelemez.. hayvanlarý içeri almýyoruz..." Bunun üzerine adam bir an durdu.. düþündü.. ve geri dönüp köpeðiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye koyuldular.... bir süre geçtikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda buldular, ve yolun sonunda karþýlarýna çiftlik giriþini andýran bir kapýyla yýrtýk pýrtýk elbiseli bir dede çýktý... adam sordu:
"Afedersiniz.... bana biraz su verebilir misiniz??" Dede "Ýçeri gel"
dedi.. "kapýdan girdikten sonra sað tarafta bir çeþme var..."Adam sordu:
"Peki arkadaþim da benimle gelip ordan içebilir mi?" Dede "
Tabii..."dedi.. "çeþmenin yanýnda köpeðinin de su içebileceði bir kase bulacaksýn..." Bunun üzerine adam kapýdan girdi... biraz yürüdükten sonra sað tarafta çeþmeyi buldu.. Adam çeþmeden köpek de oracýktaki kaseden doya doya içerek susuzluklarýný giderdiler.... derken adam geri giderek giriþte bekleyen dedeye sordu:
"Su için çok teþekkür ederim... Peki burasý neresi..?" Dede "Burasý
cennet"dedi. Bunu duyan adam þaþýrdý: "Ama nasýl olur..? az önce burasý gibi kýrýk dökük olmayan muhteþem bir yere gittik ve orasýnýn da Cennet olduðunu söylediler..." Dede "þu rengarenk çiçeklerle süslü altýn kapýlý yer mi?" dedi... "ama orasý Cehennem.."Adam iyice þaþýrmýþtý: "Peki ama orasý sizin adýnýzý kullanarak insanlarý kandýrýyor diye hiç kýzmýyor musunuz..??" Dede gülümsedi: "Kýzmýyoruz.....çünkü onlar kendi çýkarý için
en iyi arkadaþýný yarý yolda býrakanlarý Cennet'ten uzak tutuyorlar...."


Dostlarýnýzý Yarý Yolda
Býrakmayýn.

Bir dostun üzüntüsüne herkes sempati duyabilir, bu çok kolaydýr.

Bir dostun baþarýsýna sempati duyabilmek ise Çok saðlam bir karakter
gerektirir..
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 14:11
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Erkeğin ve kadının hayırlısı
runal su an offline runal  
Erkeğin ve kadının hayırlısı
65 Mesaj -
Kadýnýn ve erkeðin hayýrlýsýný Peygamber Efendimiz, hadis-i þeriflerinde þöyle bildirmiþlerdir:

"Mü'minlerin imanca en olgunu, ahlak itibariyle en güzel olanýdýr. Sizin hayýrlýnýz, kadýnlarý için hayýrlý olanlarýnýzdýr"



"Sizin hayýrlýnýz, aile fertlerine hayýrlý olanýnýzdýr. Ben ehlime, aileme hayýrlý olmada sizin en hayýrlýnýzým"

Güzel ahlaklý ve aile fertlerine karþý iyi niyetli olan kimse hayýrlý bir erkektir.Bir erkek, alacaðý kadýnýn hayýrlý olmasýný isterse onda þu hususlarý aramalýdýr:

Cenab-ý Hakka ibadetini býrakmayan, kocasýna itaatte ve hürmette kusur etmeyen, onun kazancýný saçýp savurmayan, dünyaya getirdiði çocuðunu Ýslami terbiye üzerine yetiþtiren, iffet ve haya sahibi bir haným olmalýdýr.Zamanýmýzda bir çok kimseler, alacaðý kadýnýn güzel olup olmadýðýný, serveti veya tahsili var mý yok mu bunu araþtýrmaktadýr.

Hadis-i þerifte ise,"Kadýn, ya malý için veya güzelliði için, yahut dini için alýnýr. Siz dini olaný alýnýz! Malý için alan, malýna kavuþamaz. Yalnýz güzelliði için alan, güzelliðinden mahrum kalýr." buyurulmaktadýr.Din ile güzellik birlikte olmasý çok iyi olur. Fakat olmazsa olmaz þart, dini durumudur, güzel ahlakýdýr. Dünya ve ahýret huzuru buna baðlýdýr.Büyük velilerden Ebu Süleyman Darani hazretleri þöyle demektedir:“Dünya nimetlerinin en kýymetlisi, saliha olan kadýndýr. Îmaný olan ve Ýslamiyete uyan kimseye salih denir. Saliha kadýn, kocasýný haram iþlemekten korur. Ýyilik ve ibadet yapmasýna yardýmcý olur. Saliha olmýyan kadýn, zararlý olur.”Resulullah efendimize:

- Ey Allahýn Resulü, kadýnýn hayýrlý olaný hangisidir? diye sorulmuþtu. Resul-i Ekrem efendimiz buyurdular ki:- Kocasý yüzüne baksa onu memnun eden, bir þey emretse itaat eden, nefsinde, malýnda, hoþlanmayacaðý bir iþle, kocasýna karþý gelmeyendir.Asýk suratlý, geçimsiz ve her zaman tartýþmaya yol açan bir kadýn, hayýr getirmez. Hz. Lokman oðluna þöyle öðüt vermiþtir: "Oðlum! Kötü, huysuz kadýndan sakýn. O seni vaktinden evvel kocatýr." Ýnsanýn en çok takdir edilecek yönü, göze hoþ görünen cihetleri deðil, gönlün seveceði taraflarýdýr. Bu sebeple bir kadýnda en fazla takdir edilecek meziyyet iffet, haya ve güzel huydur.
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 14:09
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: 10. Sınıf
runal su an offline runal  
10. Sınıf
65 Mesaj -
10. Sýnýf
Ýngilizce dersinde yanýmda bir kýz oturuyordu onun için
'benim en iyi arkadaþým' diyordum... ama ben onun ipek gibi
saçlarýna bakýp onun benim olmasýný istiyordum... Ama o
bana benim ona baktýðým gözle bakmýyordu bunu
biliyordum, dersten sonra kalktý ve geçen gün sýnýfta
olmadýðý için o günün notlarýný istedi ona
notlarý verirken bana teþekkür etti ve yanaðýmdan öptü.
Onu sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu
çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok
utanýyordum...
11. Sýnýf
Telefonum çaldý, arayan oydu ve aðlýyordu bana
aþkýn nasýl kalbini kýrdýðýný
anlattý, beni evine çaðýrdý, yalnýz kalmak
istemediðini söyledi, bende tabiki gittim, koltuða, onun
yanýna oturdum, güzel gözlerine bakmaya baþladým ve onun
benim olmasýný diledim, 2 saat sonra Drew Barrymore'un bir filmi
baþladý ve onu izledik filmi izledikten sonra uyumaya karar verdi,
bana her þey için teþekkür etti ve yanaðýmdan öptü. Onu
sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu çok
seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok
utanýyordum...
Son Sýnýf
Mezuniyet balosundan bir gün önce yanýma geldi ve
"çýktýðým çocuk hasta ve partiye gelemeyecek" dedi,
benimde çýktýðým biri yoktu ve 7. sýnýfta
birbirimize söz vermiþtik eðer çýktýðýmýz
biri olmazsa partilere birlikte gidecektik, "en iyi arkadaþ" olarak. Ve
partiye birlikte gittik, o akþam çok güzeldi, her þey yolunda
gitti, partiden sonra onu evine kapýsýnýn önüne kadar
býraktým, kapýnýn önünde ona baktým o da bana o
güzel gözleriyle gülümseyerek baktý. Onun benim olmasýný
istiyordum... Ama o bana benim ona baktýðým gözle
bakmýyordu bunu biliyordum, bana "hayatýmýn en güzel
zamanýný geçirdiðini" söyledi ve yanaðýmdan öptü.
Onu sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu
çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok
utanýyordum...
Günler, haftalar, aylar geçti ve mezuniyet günü geldi çattý...
Sürekli onu izledim onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasini almak için
sahneye çýkarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi. Onun benim
olmasýný istiyordum... Ama o bana benim ona
baktýðým gözle bakmýyordu bunu biliyordum. Herkes evine
gitmeden önce yanýma geldi ve aðlayarak bana sarýldý
sonra baþýný omzuma koydu ve "sen benim en iyi
arkadaþýmsýn, teþekkürler" deyip yanaðýmdan
öptü. Onu sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum,
onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok
utanýyordum...
Aradan yýllar geçti...
Bir kilisedeyim ve o kýzýn nikahýný izliyorum... evet
artýk evleniyordu, onun "evet, kabul ediyorum" demesini, yeni
hayatýna girmesini izledim, baþka bir adamla evli olarak. Onun
benim olmasýný istiyordum... Ama o bana benim ona
baktýðým gözle bakmýyordu bunu biliyordum. Yeni
hayatýna girmeden önce yanýma geldi ve "nikahýma geldin
teþekkürler" deyip yanaðýmdan öptü. Onu sadece arkadaþ
olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama
söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utanýyordum...
Yýllar çok çabuk geçti...
Þu an benim bir zamanlar en iyi arkadaþým olan
kýzýn tabutuna bakýyorum, eþyalarý toplanýrken
lise yýllarýnda yazdýðý günlüðü ortaya
çýktý... Hemen günlüðünü aldým ve günlükte okuduðum
satýrlar þöyleydi...
"Onun gözlerine bakarak onun benim olmasýný diledim... Ama o bana
benim ona baktýðým gözle bakmýyordu bunu biliyordum. Onu
sadece arkadaþ olarak istemediðimi bilmesini istiyordum, onu çok
seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok
utanýyordum... Keþke bana beni bir kez sevdiðini
söyleseydi..."
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 14:03
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: PADİŞAHIN İŞİ NE
runal su an offline runal  
PADİŞAHIN İŞİ NE
65 Mesaj -
Sultan Murat Han o gün bir hoþ"tur. Telaþlý görünür. Sanki bir þeyler söylemek ister sonra vazgeçer. Neþeli deseniz deðil, üzüntülü deseniz hiç deðil.

Veziriazam Siyavuþ Paþa sorar:
- Hayrola efendim, canýnýzý sýkan bir þey mi var?
-- Akþam garip bir rüya gördüm.
- Hayýrdýr inþallah?..
-- Hayýr mý þer mi öðreneceðiz.
- Nasýl yani?
-- Hazýrlan, dýþarý çýkýyoruz.

Ve iki molla kýlýðýnda çýkarlar yola. Görünen o ki, padiþah hâlâ gördüðü rüyanýn tesirindedir ve gideceði yeri iyi bilir. Seri, kararlý adýmlarla Beyazýt'a çýkar, döner Vefa'ya, Zeyrek'ten aþaðýlara sallanýr. Unkapaný civarýnda soluklanýr. Etrafýna daha bir dikkatle bakýnýr. Ýþte tam o sýrada yerde yatan bir ceset gözlerine batar, sorarlar;
-- Kimdir bu?

Ahali: - Aman hocam hiç bulaþma, derler.
Ayyaþýn meyusun biri iþte!..
-- Nerden biliyorsunuz?
- Müsaade et de bilelim yani. Kýrk yýllýk komþumuz...

Bir baþkasý tafsilata girer;
- Biliyor musunuz, der. Aslýnda iyi sanatkârdýr. Azaplar çarþýsýnda çalýþýr. Nalýnýn hasýný yapar. Ancak kazandýklarýný içkiye, fuhþa harcar. Hem þiþe þiþe þarap taþýr evine, hem de nerde namlý mimli kadýn varsa takar peþine.. Hele yaþlýnýn biri çok öfkelidir.
- isterseniz komþulara sorun, der. Sorun bakalým onu bir cemaatte gören olmuþ mu?.. Hasýlý, mahalleli döner ardýný gider. Bizim tedbili kýyafet mollalar kalýrlar mý ortada!..

Tam vezir de toparlanýyordur ki, padiþah keser yolunu :
-- Nereye?
- Bilmem, bu adamdan uzak durmayý yeðlersiniz sanýrým.
-- Millet bu, çeker gider. Kimseye bir þey diyemem... Ama biz gidemeyiz, þöyle veya böyle tebaamýzdýr. Defini tamamlamak gerek.
- Ýyi ya, saraydan birkaç hoca yollar, kurtuluruz vebalden.
-- Olmaz, rüyadaki hikmeti çözemedik daha.
- Peki ne yapmamý emir buyurursunuz?
-- Mollalýða devam... Naaþý kaldýrmalýyýz en azýndan.
- Aman efendim, nasýl kaldýrýrýz?
-- Basbayaðý kaldýrýrýz iþte.
- Yapmayýn, etmeyin sultaným, bunun yýkanmasý, paklanmasý var. Tekfini, telkini...
-- Merak etme ben beceririm.
Ama önce bir gasil hane bulmalýyýz.
- Þurada bir mahalle mescidi var ama...
-- Olmaz, vefat eden sen olsaydýn nereden kalkmak isterdin?
- Ne bileyim, Ayasofya'dan, Süleymaniye'den, en azýndan Fatih Camii'nden...
-- Ayasofya ile Süleymaniye'de devlet erkaný çoktur.

Tanýnmak istemem. Ama Fatih Camii'ni iyi dedin. Hadi yüklenelim...
Ve gelirler camiye. Vezir saða sola koþturur, kefen tabut bulur. Padiþah bakýr kazanlarý vurur ocaða...

Usulü erkanýnca bir güzel yýkarlar ki, naaþ; ayan beyan güzelleþir sanki. Bir nurdur, aydýnlanýr alnýnda. Yüzü þâkilere benzemez. Hem manâlý bir tebessüm okunur dudaklarýnda. Padiþahýn kaný ýsýnmýþtýr bu adama, vezirin de keza...

Meçhul nalýncýyý kefenler, tabutlar, musalla taþýna yatýrýrlar. Ama namaz vaktine bir hayli vardýr daha... Bir ara vezir sýkýntýlý sýkýntýlý yaklaþýr.
- Sultaným, der. Yanlýþ yapýyoruz galiba...
-- Nasýl yani?..
- Heyecana kapýldýk, sorup soruþturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanýmý vardýr, belki yetimleri?..
-- Doðru, öyle ya, neyse...

Sen baþýný bekle, ben mahalleyi dolanýp geleyim. Vezir, cüzüne, tespihine döner, padiþah garip maceranýn baþladýðý noktaya koþar. Nitekim sorar soruþturur. Nalýncýnýn evini bulur.

Kapýyý yaþlý bir kadýn açar. Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefatý bekler gibidir.
- Hakkýný helal et evladým, der. Belli ki çok yorulmuþsun. Sonra eþiðe çöker, ellerini yumruk yapar, þakaklarýna dayar... Aðlar mý? Hayýr. Ama gözleri kýsýlýr, hatýralara dalar belki. Neden sonra silkinip çýkar hayal dünyasýndan...

- Biliyor musun oðlum? Diye dertli dertli söylenir... Bizim efendi bir âlemdi, vesselam... Akþamlara kadar nalýn yapar...

Ama birinin elinde þarap þiþesi görmesin; elindekini avucundakini verir satýn alýrdý. Sonra getirip dökerdi helaya!..
-- Niye?
- Ümmeti Muhammed içmesin diye...
-- Hayret...

- Sonra, malum kadýnlarýn ücretlerini öder eve getirirdi. Ben sizin zamanýnýzý satýn aldým mý? Aldým, derdi. Öyleyse þimdi dinlemeniz gerek... O çeker gider, ben menkýbeler anlatýrdým onlara... Mýzraklý ilmihal. Hucceti islam okurdum...

-- Bak sen! Millet ne sanýyor halbuki...
- Milletin ne sandýðý umurunda deðildi. Hoþ, o hep uzak mescitlere giderdi. Öyle bir imamýn arkasýnda durmalý ki, derdi. Tekbir alýrken Kabe'yi görmeli...
-- Öyle imam kaç tane kaldý þimdi?
- iþte bu yüzden Niþancý'ya, Sofular'a uzanýrdý ya...

Hatta bir gün; Bakasýn efendi, dedim. Sen böyle böyle yapýyorsun ama komþular kötü belleyecek.inan cenazen kalacak ortada...
-- Doðru, öyle ya?..
- Kimseye zahmetim olmasýn deyip, mezarýný kendi kazdý bahçeye. Ama ben üsteledim. iþ mezarla bitiyor mu, dedim.

Seni kim yýkasýn, kim kaldýrsýn?
-- Peki o ne dedi?
- Önce uzun uzun güldü, sonra;
- Allah büyüktür hatun, dedi. Hem padiþahýn iþi ne?


*******

Ýþte adsýz sansýz Allah dostlarýndan biri olan Nalýncý Baba dýr bu kiþi . Asýl adý, Muhammed Mimi Efendidir. Bergamalýdýr. 1592 yýlýnda vefat etti. Cenaze hizmetlerini bizzat padiþah gördü ve mübareði evine defnetti. Kabri üzerine bir kubbe, önüne bir çeþme koydurdu. Dahasý bir tekke ile yaþattý adýný. Türbesi Unkapaný’nda, Cibali tütün fabrikasýnýn arkasýnda, Haraçzade Camii karþýsýndadýr.
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 14:02
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?
runal su an offline runal  
Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?
65 Mesaj -
Sizi sizin kadar tanýyan biri; sizi düþünen, düþünmeyi öðrenmiþ,
sakin, uslu, efendi, oturmayý kalmayý bilen, sevmeden
edemediðiniz biri. Size sizi anlatmayý seven, sizi baþkalarýna
anlatmayý her þeyden çok seven, sizin için çok þey yapmaya
hazýr biri. Bazen biraz fazla konuþtuðundan yakýndýðýnýz ama ne
söylediðini bildiðinden hep emin olduðunuzi sizi tanýdýðý kadar
kendini ve hayatý da tanýyan biri. Bazen düþüncesine þiddetle
ihtiyaç duyduðunuz biri. Sabahýn üçünde ayýp olur mu diye
endiþelenmeden arayabildiðiniz ve üçüne beþine bakmadan size
duymanýz gerekenleri söyleyen, gecenin o karanlýðýnda kalkýp
ýþýðý yakan, masanýn baþýna geçen biri; kaleminiz-kaðýdýnýz,
aynanýz, saatiniz,kravatýnýz olan bazen gölgeniz olan biri, ve
bazen vicdanýnýz, eh bazen de uykusuz býraktýðýnýz için, vicdan
azabýnýz olan biri...


Hayatýnýzda böyle biri var mý?

Varsa kýymetini bilin. Haftanýn kaç günü kafanýza bir þey
takmýyor ve keyfinizce yaþýyorsunuz? Hiç diyenler, kaybetti.
Ýki gün diyenler, yaklaþtý. Cumartesi ve Pazar diyenler,
bilemedi. Gerçekten böyle iki gün var! Bir tanesinin adý, dün.
Hatalar, acýlar, yanlýþ anlamalar. Oysa onlar geçti, gitti,
geçmiþte kaldý. Zamaný geriye döndürmeye imkan yok. Dünyanýn
bütün parasýný yan yana getirin, bir dakika önceye
dönemezsiniz. Yaptýðýnýz hiç bir hareketi aynen geri
alamazsýnýz. Ettiðiniz hiç bir lafý silemezsiniz. Dün dündü bitti.
Kafanýza takmayacaðýnýz ikinci günün adý, yarýn! Yarýný bugünden
kontrol altýna alamazsýnýz. Yarýn güneþ doðacak elbette. Ama
pýrýl pýrýl mý doðar, bulutlarýn arasýndan mý çýkar, bugünden
bilemezsiniz. Geriye tek bir gün kalýyor. Bugün! Bir gün hayatla
mücadele edecek güç, hepimizde var. Güç ne zaman tükeniyor?
Dünü ve yarýný iþin içine kattýðýnýzda.

Günü yaþayýn...
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 14:00
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: MUSLUMAN OLAN GENC BIR ORTODOKS KIZIN KENDI KALEMINDEN HIKAYESI.
runal su an offline runal  
MUSLUMAN OLAN GENC BIR ORTODOKS KIZIN KENDI KALEMINDEN HIKAYESI.
65 Mesaj -
Gercek dostlarimin yaptigi gibi ellerimi omuz hizasinda kaldirdim ve ´´Bismillah´´ dedim.
Tarifsiz bir hal sardi bir anda beni ellerimi kalbimin üstünde birlestirir birlestirmez gözlerimden yaslar süzüldü. Anlatamayacagim duygular icerisinde bildigim tek seyi tekrarlayip durdum. Bismillah... Bismillah... Bismillah...

Ne muhtesem bir seydi Allah´im. Bismillah dedikce önceki düsüslerime inat helezonlar cize cize yükseliyordum sanki. Bir hayli durduktan sonra BIsmillah ... Bismillah ...Bismillah... Dogruldum Bismillah.

Sonunda yillarca dolastigim cöllerde kavrulmus dudaklarim suya erdi. Damarlarimi kurutan beyabanin icinde bir vaha gibi adeta kendimi secdeye attim Bismillah... Allah .. Allah ...Bismillah.


Dünyada en büyük trajedi hangisidir? En acýklý biten hayati kim yasadý yeryüzünde ? Kim ne derse dersin bence en büyük trajediyi Tolstoy yasadý. Ne hazin sondur onunkisi, ne kadar yürek parçalayýcý.Uç-beþ satýrla tanýtýldýðý cümlelerde genellikle þunlar sýralýdýr.´´Tolstoy un kendisini tanýma ve Allah a ulaþma cabasý bütün bir ömrüne tekabül eder. Ömrü boyunca anlaþýlamamýþtýr. Onu anlamayanlar güruhuna karisi ve en yakýnlarý da dahildir. Ömrü boyunca bir arayýsýn pençesinde kývranmýþ bu adam sonunda 82 yasýnda iken yaðýþlý bir gecede evden kaçtý ve yolda hastalandý. 7 Kasým 1910 da mütevazý bir tren istasyonunda yolculuðunun ilk duraðý olan Ýstanbul a hareket etmek üzereyken hayata gözlerini yumdu.´´Nereye gidiyordu Sultan Ahmet´e mi, Eyüp sultan a mi? Ýçindeki boþluktan mi kaçýyordu Yoksa en temiz tehvid inancýnýn parlattýðý alýnlarýn indiði bir secde menzilinde aradýðý Rab ile buluþmaya mi gidiyordu ? Ah ne hazin bir sondur onunkisi .´´ Tatmayan bilemez, ´´ Demiþler, o talihsiz dahiyi ancak ben bilirim.

GIZLICE VAFTIZ EDILDIM;

Ýnancý güçlü olmayan bir baba ile sade bir Ortodoks annenin çocuðu olarak Ukrayna da dünyaya geldim. Babam beni köy kilisesinde gizlice vaftiz etmiþ. Komünizmin bütün yasaklarýna raðmen annemden gelen ´´tek tanrý´´inanýþý ile büyüdüm. Paskalyayý seviyordum.Elimden geldikçe paskalyadan evvelindeki kýrk gün süren perhizi (oruc) tútmaya çalýþýyordum.Paskalyadan önceki ´´Temiz Persembeyi´´ ailecek heyecan icinde beklerdik.

Ben kimim, neciyim, nereden geldim ?´´ bunlarýn bir anlamý yoktu benim icin o zamanlar.Yalnýzca iyi bir üniversite okumak suretiyle iyi bir geleceðe hazýrlanmak vardý, o kadar.

Oldukça parlak bir öðrencilikten sonra ülkenin en iyi üniversitesinde öðrenim dili Ýngilizce olan isletme fakültesini okudum.Yirmi yasýna gelinceye kadar hayat oldukça güzel geçmiþti. Artýk cevapsýz sorularýn cenderesine düþmüþtüm.

Bir çekirge sürüsü gibi binlerce soru üst üstü beynime.Tanrý, Isa, insan, dünya, hayat, ölüm, cennet, cehennem, sonsuzluk...Tesadüf, tabiat, yasam, ölüm... Sonra yokluk, ebedi yokluk.

Bütün bu düþünceler bir sülük olup beyin zarýmý emiyor ; ama ben onlara bir cevap bulamýyordum. Kendimi karanlik bir odada yapa yalnýz hissediyordum.Kurtulmak için ne zaman bir hamle yapsam her seferinde dipsiz bir boþluða yuvarlanýyordum. Ve boþluktan helezonlar çize çize düþüyordum. Ne ýþýk vardý ne de tutunacaðým bir dal. Hepsinden beteri ruhumun çýðlýklarýný hiçbir kulaða iþittiremiyordum. ( Oysa o çýðlýklarý duysalardý aslanlarýn, ödleri kopardý ) Etrafimdaki hic kimse beni anlamýyordu. Dolayýsýyla yardim edemiyorlardý. Bu bir yana ´´ gencsin basarilisin ye, iç, gez-dolaþ,býrak kendini bu kadar yýpratmayý.´´ deyip kýzýyorlardý.Sanki bunlarý istemiyormuþum gibi. Hayati bana zehir eden düþüncelerden kurtulmak icin akil oyunlarýndan, deli saçmalýklarýna varýncaya kadar her yolu denememiþim sanki. Olmuyordu ama,olmuyordu iste. Yaptýðým her sey bir pansumandan öteye geçmiyordu. O zamanlar benim icin en mesut anlar, düþünmemeyi becerebildiðim anlardý. Bu anlar geçtiðinde ise geriye yine boþluk yine karanlýk ve sop soðuk bir yalnýzlýk kalýyordu...

Bitkin gündüzleri ve uykusuz geceleriyle tam beþ sene bu azabýn kucaðýnda çýrpýndým durdum. Hastahane hastahane dolaþmalar psikologdan psikologa koþmalar... Ama bir netice yoktu. Bütün bu girdapta tek tesellim anneciðimden aldýðým inancýmdý. Acýlarda sevinçler de Tanrý dandý. Uykusuz gecelerim boyunca beni bu durumdan kurtarmasý için hep O`a yalvardý durdum. Sonunda çareyi baþka bir ülkeye gitmekte bulacaðýma inanarak evimden ayrýldým. Daha doðrusu içine düþtüðüm karanlýktan kaçtým Tolstoy gibi. Yüksek lisans yapmak üzere girdiðim imtihaný kazandým ve Avusturyanýn yolunu tuttum.

Yeni bir ülke, yeni bir cevre ve yeni insanlar... Karanlýk odanýn Ukrayna da kalacaðýný zannediyordum. Ama olmadý.Bu bir yana, karanlýk odam bütün Avusturya yi icine alacak kadar büyüdü. Simdi anliyorumki karanlýk benim içindeymiþ. Bu þekilde deðil Avusturya ya güneþe bile gitseydim bir tek ýþýk devþiremezdim. Güneþte bile karanlýða gömülü kalmak ne korkunç, ne tuhaf... Bu hal içerisinde kalabaliklar arasýnda, ampuller altýnda ýþýksýz ömrümü geçiriyordum.


Yeryüzünde ´´Tam anlamiyla yalnizligi sadece biri yasamýþtýr ´ dense; tereddütsüz ´o benim´derim. Aslinda pek cok arkadasim vardi. Ama dar gününde yanýnda olmadýktan sonra sebebi ne olursa olsun bunaldigin anlarda baþýný yaslayacaðýn bir omuz olmadiktan sonra jnsan binlerin milyonlarin icinde tek baþýna kalýyor. Bu anlamda tam anlamiyla yalnizdim. Günler geciyordu, hic kimse olmuyordu yanýmda. Ne bir arkadas ne bir telefon ne de bir mektup. Bir ben vardim bir de bosluk... Bir ben bir de yalnýzlýk... Dýþtan bakildiginda okuluna gidrn, derslerinde basarili gelecegi parlak biri olarak görülüyordum. Ama icimdeki firtinalardan kimsenin haberi yoktu. Kendimi oyalamazsam delirebilrim düsüncesiyle kitaplara sarildim. Coelho, Tolstoy, Turgenyev i okuyor, Ahmatova nin siirlerini ezberliyordum. Sonra, kendim bir seyler yaziyor, dil ögreniyordum... Cok ciddi bir sekilde Incil okuyor, Tanri ya O na olan sevgimi kuvetlendirmesi ve beni dogru yola iletmesi icin yalvariyordum. Yalnizligimi paylasmak üzere internetteki Ortodoks sitelerine üye oldum, yazicim durmadan Incilden hikayeler yaziyordu. Bir papazla yazisiyordum bir de dini eserler basan bir matbaa sahibiyle. Bilgilerimi güclendirmek, Beynimi kemiren sorularima cevap bulmak ve icimi saran yalnizliktan kurtulmak icin bu sitelerin sohbet odalarina giriyor, insanlarla sohbet ediyordum. Ancak bu dini sohbet odalarinda da diger internet ortamlarindaki tiksindirici konusmalar bu tesebbüsümden beni hemen vazgecirdi. Beynimi kemiren sorularimin cevaplarini bulmak niyetiyle kiliseye gidiyor, papazlarla konusuyordum. Fakat umumiyetle bütün sorularimi, özellikle Tanri ile alakali olanlarini nazikce geri ceviriyor ve sadece, Dua et, cocugum!. diyorlardi. Ben de dua ediyordum. Ama Isa ya degil, Tanriya . VE anlamadigim, neden insanlarin Isa ya dua ettikleriydi. Dünyayida Isa yi da yaratan Tanriydi.


Hal böyleyken neden yalnizca Tanri ya dua edilmiyordu ? Ne kitaplar ne Ortodoks sitelerinin sohbet odalarinda ne de kilisede tam olarak aradigimi bulamamistim.


Ve bir gün bir istasyondaydim,


Tolstoy gibi . O karanlik odadan nasil kurtulacagimi bilememenin acziyle, caresiz öyle kendi halimde bekliyordum. Gözlerim anlamsiz bakislarla istasyonu tararken benim yaslarimda bir kiza ilisti. Basinda beyez bir esarp, üzerinde de yine beyaz bir takim vardi. omuzunda bir notebook. ´´Ne kadar sik ve ne kadar da zarif!´´ diye gecirdim icimden. O an ne olduysa birden bana döndü, göz göze geldik. Simasinda nasil bir parlaklik vardi öyle... Gözlerinde nasil bir aydinlik. Gencecik yasina ragmen bütün muammalari cözmüs bir bilgenin dinginligi vardi yüzünde. Telassiz, kendinden emin, durusu mütevazi, bakislari sevgi doluydu. Ya dudagindaki tatli tebessüm... Tarif edemem. Hayran hayran öylece seyrettim. Utanmasam yanina gidecek tanisacaktim. Ve yalvaracaktim ona


´´Tanri askina bu huzurulu tavrindan bana da biraz ver. Gözlerindeki aydinliktan da dudagindaki tebessümden de ... ne olur!.. ne olur!..´´ diyecektim.


Fakat biraz sonra bir tren geldi ve onu alip götürdü. Onun gibi olmak istedim o an . Beyazlar icindeki o zarafet,o dinginlik beni carpmisti. Ruhumda kivilcimlar sacip kaybolan o örtülü kizdan sonra onun gibi örtünen kizlardan üniversitede bir hayli arkadas edindim.Beni ramazan ayinda bir iftara çaðýrdýlar. Gittim. Onlardaki Tanri ya olan kuvvetli iman ve O na(cc) olan samimi ibadetleri çok hoþuma gitmiþti. Cünkü ben Tanri yi cok seviyordum. Onlarin yaninda kendimi yabanci hissetmiyordum. Bu bir yana , onlarin yanindayken cok sevdigim Tanri ya biraz daha yakinlastigimi hissediyordum. Bana hic mesafe koymadilar. kendilerinden biriymisim gibi davrandilar.Hiristiyanligimdan dolayi ayiplayici tek bir bakisa bile maruz kalmadim.


Cevremdeki Müslüman kizlarda da erkeklerde de böyleydi. Onlarla oturup konusuyorduk. Bu konusmalarda bana ille


´´Müslüman ol!´´ telkiniyle karsilasmadim.


´´Bizde böyle ,sizde nasil ?´´ ifadesi sohbetlerimizin kilit cümlesiydi cogu zaman. Yalnizca bana bir seyler anlatmakla kalmiyorlardi. Benden,tuttugum perhizin (orucun) önemini, dualarimizin ve ikonalarimizin anlaminida soruyorlardi. Ben de bildigim kadariyla anlatýyordum. Onlarin yaninda öyle huzurluydum ki anlatamam... Gerci karanlik odama henüz isik süzmüyordu; ama olsun ,en azindan artik yalniz degildim. Artik dostlarim vardi. yeni dosrlarim... Gercek dostlarim.


Yeni dostlarimla yaptigim sohbetler yepyeni ufuklar aciyordu önümde.
´

´Dünyadaki bütün güller aynidir. Bütün elmalar, arilar,insanlar aynidir. Yani ayni fabrikanin malýdýrlar,ayni tezgahta dokunmuslar. Yani yaratanlari bir ve tek. O da Allah tir ve Allah birdir ,müteaddit olamaz.´´ Islam dinin Tanri, iman ve peygamberler hakkindaki sölediklerinin hepsini kabul ediyordum. Kur´an´in Isa (as) hakkýndaki ayetleri beni adeta carpmisti. Meryem (r.anha) adina bir surenin var olmasý da beni cok etkilemisti. Zira Incil de bile Meryem adina bir sure yoktu. Bunun yanýnda Kur´an´in Türkiye de de Endonezya da da ayni oldugunu, bu insanlarýn ayni anda ibadet edebildiklerini ögrendigimde de cok sasirmistim.


Paskalyaya kirk gün kaldýðýnda yani biz Ortodokslar icin oruc günleri basladiginda bu sefer bütün ciddiyetimle onu tutmaya calistim. Maksadim kendisini ne kadar cok sevdigimi Tanri ya göstermek ve ispat etmekti. Bu arada beni dogru yola iletmesi icicnde geceler boyu O´na dua ediyordum. Yeni dostlarimin bana anlattiklarini uzun uzun düsünüyor, söylediklerinin gercek olup olamayacagini arenasina dönmüstü. Fikirler kafamda carpisirken bir neticeye varamamanin istirabiyla kivranip duruyordum.


Bu minval üzere oruc tutuyor,
agliyor agliyor ve bana bir isik göstermesi icin dua ediyordum.


onunda cok önemli bir seyi anladim:


Bir tek Yaradan yaratti bu kainati.
Bizi de O yaratti.
Bu dünyayi bizim icin O donatti.
O bizim sahibimizdir.
O´na ulasacak bir yol bulmak da bizim vazifemizdir.


Evet bunu anlamistim; fakat


Tanri´ya giden yol hangisidir? Bugüne kadar devam ede geldigim inancim mi yoksa Islam mi ? Ah yine sanci, yine gözyasi, yine istirap... istirap. Ardindan dua... dua...
Tanrim bana bir isik ver. Tanrim beni sevdigin yola ilet. Islam´in neredeyse her þeyini kabul ediyordum ama ben bir hiristiyandim. Hatta bazen ´´ Tanrim neden beni bir Müslüman olarak yaratmadin´´? diye söylenirdim.


Bir gün iternetten ´´chat´´lestigim bir kadina bunu sordum. O da bana bir mesaj gönderdi. Mesaji okudum. Okuduklarima inanamadim. Bir daha okudum,sonra bir daha,ardindan bir daha. Yerimde duramaz olmustum. Her zerrem heyecandan titriyordu. Avazimin ciktigi kadar haykirmak istiyordum. Odanin icinde bir kac tur attiktan sonra yeniden masaya oturdum ve mesaji bir daha okudum.


Mesaj Hz. Muhammed in bir sözüyle basliyordu:
´´ Her dogan cocuk Islam fitrati üzerine dogar. Sonra ebeveynleri tarafindan Yahudi ve Hiristiyan yapilir.´´


Demek ki Tanri ya serzenisim bosunaymis.
Demek Tanri beni MÜslüman olarak yaratmis.


Bana bu maili atan hanimefendi ´´Kitab-i Mukaddes´e göre Hz. Isa´nin son on iki saatini anlatan Tutku filmini seyrettigini söyleyerek sunu yazmisti:´´ Filim,Hz, Isa nin orjinal dili olan Aramca ile seslendirilmisti. Ve filmde ´´Isa Tanri ya Allah diye hitap ediyordu. Yani Müslümanlarin hitabi gibi ...
Müslümanlikla Hiristiyanlik arasindaki tek benzerlik bu da degil. En önemlilerini senin icin yolluyorum.


NAMAZ


´´Müslümanlarýn nasil namaz kildigini görmüþsündür. Ayakta durur Kur´an okuruz, sonra rükua gider kalkariz, sonra yüzüstü kapanip secde yapariz. Kitab-i Mukaddes´i dinle: __Mezmurlar 95:6: Gelin secdekilalim ve rüku´a varalim;bizi yaratan Rabbin Önünde diz cökelim! Sayilar 16:20:-22:... Ve Musa Harun yüzleri üzerine yere kapandilar.... Tekvin 17:3: Ve Ibrahim (as) yüzüstü yere kapandi... Cikis 34:8: ve Musa (as) acele ile rüua gitti ve ibadet etti. -Nehemya 8:6: Ve Üzeyir (as) büyük Rabbi taktis etti. VE bütün kavim ellerini kaldirarak amin diye cevap verdiler Ve rükua gittiler, secdeye kapanarak Rabblerine ibadet ettiler. - Matta 26:39: Isa (as) yere kapanip... dua etti... -Matta 17:6: ve havariler yüzleri üzerine yere yere kapandilar....


Netice Islam Hz. Muhammed (sav) ile baþlamýþ bir din deðildir . Ýslam Hz. Adem (as) ile baþlayýp Nuh (as) , Ýbrahim(as) , Musa (as) , ve Isa (as) gibi büyük resullerle devam eden Ve Hz. Muhammed (sav) Ile kendisine son nokta konulan bir dindir. Islam yeni bir din deðil ,bilakis bu peygamberlerin geleneðini canlý tutan Allah´in ilk ve tek ve son dinidir. Kitab-i Mukaddes te diðer peygamberler ve kavimler için anlatýldýðý gibi bugün ibadet etmeden önce su ile temizlenen kimlerdir ? Müslümanlar ! Bugün hala daha basýný öne eðip yüzünü yere sürterek namaz kilan ve ellerini kaldirarak dua eden kimlerdir ?


Müslümanlar ! Bugün kendisini örterek ibadet eden ve kapanarak haram nazarlardan kendisini koruyan kimdir ?


Müslüman kadinlar ! Öyle ise bugün diger peygamberlerin izinden giden ve haliyle Kitab-i Mukaddes in de tahrif olmamis aksamini tatbik eden kimdir ?


Müslümanlar ! Demek bir Hiristiyan Müslüman olsa dinini terk etmis olmuyor, bilakis kendi kitabinda anlatildigi üzere kulluk dairesine girmis oluyor. Size naklettigim onlarca Kitab-i Mukaddes ayetinden sonra Kur´an´dan bir ayetle yazima son veriyorum. ``


ILAHIMIZ VE ILAHINIZ BIRDIR VE BIZ O`NA MÜSLÜMANLAR OLARAK TESLIM OLMUSUZDUR.´´


Bu mesaji kac kere okudum hatirlamiyorum. Kalbim gögüs kafesini kiracak gibi atiyordu. Gözyaslarima mani olamiyordum.
Sonunda yazinin son cümlesini icimden gele gele söyledim ´´Ilahimiz ve ilahýniz birdir. ´´


Evet ,evet ``ilahimiz ve ilahiniz birdir.´´
Ve ben de artik bu dakikadan itibaren Müslüman olarak O´na teslim oluyorum.
Tesekkurler Tanrim... Tesekkürler Tan.... ALLAH IM ! ...ALLAH IM !... ALLAH IM !....


Müslüman olduktan sonra serin meltemler esmeye basladi yillarca kavrulmus yüregimde.


Artik tek bir ani bile ziyan etmek istemiyordum. O gün öglen vakti ilk namazimi kildim. Yalnizca bismillah demesini biliyordum.


Gercek dostlarimin yaptigi gibi ellerimi omuz hizasinda kaldirdim ve ´´Bismillah´´ dedim.


Tarifsiz bir hal sardi bir anda beni ellerimi kalbimin üstünde birlestirir birlestirmez gözlerimden yaslar süzüldü. Anlatamayacagim duygular icerisinde bildigim tek seyi tekrarlayip durdum. Bismillah... Bismillah... Bismillah...


Ne muhtesem bir seydi Allah´im. Bismillah dedikce önceki düsüslerime inat helezonlar cize cize yükseliyordum sanki. Bir hayli durduktan sonra BIsmillah ... Bismillah ...Bismillah... Dogruldum Bismillah.


Sonunda yillarca dolastigim cöllerde kavrulmus dudaklarim suya erdi. Damarlarimi kurutan beyabanin icinde bir vaha gibi adeta kendimi secdeye attim Bismillah... Allah .. Allah ...Bismillah.


Yillarca aradigim senmissin. Uykusuz gecelerde andigim senmissin. Daha neler söyledim, neler hissettim anlatmam mümkün degil. Dillerin dönmedigi, kelimelerin iflas ettigi yerler az degil ki. Bütün hissettiklerimden öte bir sey vardi ki nasil söylesem, nasil sölesem bilmem ki kalbimin derinliklerinde Allah´in oldugunu hissediyordum. Aslinda bu kadar cümleyi boþuna yazdim. Söylenecek en güzel sey bastan basa yalnizca BISMILLAH ile kýlýnan o ilk namaz, anlatilmaz. Tarifler üstü bir hal ile kilinan o namazdan sonra kitaplara sarildim. Geceler boyu okudum, Ýslamiyet i öðrendikçe bütün sorularima cevap buluyor,


Hz. MUHAMMED i tanidikca da ALLAH a yaklastigimi hissediyordum. Hayat, dünya, ahiret ve insanla alakali ne varsa kafamda yerli yerine oturmustu . Hayatima bir mana gelirken icimin daglarina günes dogmustu. Duvarlari yikilmisti karanlik odamin. Artik ne beni hapseden duvarlari vardi ne de bunaltan karanligi. Günes... Isik ... Islamiyet´le gelen isik beni öyle etkilediki kendime ikinci bir isim verdim. ´´solnyecniy luc´´, yani günes isigi . Simdi keske günes isigi olsaydim diye düsünüyorum. Islam günesinin isiklari olarak karanligin kuytularinda vaktiyle benim gibi kivranip duran insanlarin alemlerine aksaydim.


Aileme henüz kararimi aciklamadim . Bunun icin uygun zamani bekliyorum. Ve onlar icin sürekli dua ediyorum. Halen uluslararasi isletmecilik ve yönetim üzerine master yapmaya devam ediyorum. Bir yandan da bir Amerikan sirketinde proje müdürü olarak calisiyorum. Ama hayalimi bütün ailemle ayni anda secdeye varmak süslüyor.
Ben, annem, kardesim ve babam... Basimizi secdeye mihlamis yalnizca BISMILLAH. BISMILLAH deyisimizi hayal ediyorum. ´Ve ilk namazimda kalbimin derinliklerinde hissettigim duygulari bir kere daha yasamayi umuyorum. Rabbimin bana tebessum ettigini bir daha hissetmek istiyorum...


BIR MUM BILE KARANLIKLARI AYDINLATIVERIR. YA HIDAYET GÜNESI DOGDUGUNDA.......
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 13:59
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Balıklar da ağlar
runal su an offline runal  
Balıklar da ağlar
65 Mesaj -
Aslýnda denizler mavidir bilir misin ya da biraz yeþil... Griye bulanmýþ sulara , siyaha bulaþmýþ derinliklere deniz demeye dilim varmýyor benim. Varnalýnýn kýzýyým ben. Geldiðim yer Suyun öte yakasý. Kaným ayak uyduramýyor kasvetine Anadolu'nun. Hüzün kokusu alýyorum buram buram daðlarda uçuþan martýlardan.Düþlerimdeki bembeyaz martýlar; dünya barýþýnýn beyaz güvercinlerine inat, huzurla yüzerlerdi bir zamanlar, maviliðinde içimin denizlerinin... Artýk içimi temelli terk ettiklerini keþfetmiþ bulunuyorum.Zaten çoktan, çaðdaþ resimden çýkarýlýp atýldý bulutlarýn kenarýna iliþtirilen martý siluetleri.Þimdi tuvallerden siyah kargalar sarkýyor salkým saçak. Sebebini merak ettim bir süre ve sonunda çözdüm.Entelin biri açýklayýverdi sývazlayarak keçi sakalýný. "Martýlar çöplüklerde uçmaya alýþtýlar denizi terk ettiler….ve onlar artýk çevre kirliliðinin bir simgesi" dedi ve asla resme giremezlermiþ kirlenmiþ beyaz giysileri ile.Nasýl mantýk ama! Tüm yaþamým boyunca; bu tür keskin ve zeka ürünü tanýmlamalar yapabilmeye özenmiþimdir. Oysa ki fazla zeki biri deðilim. Bu yüzden içim sýzlayarak martýlarýn giysilerini temizleyebilmeyi düþlüyorum.Hala! Denizimin kokusu..denizimin kýyýsý… mavisi.. biraz da yeþili….nerede þimdi ? Hýþýrtýsýný dinleyemediðim dev dalgalarýn. Yüzümde serpintisi dolaþamadýðýnda tuzlu rüzgarýn ve baþlýyorum usuldan. Yaþam bu mu ya da baþka bir deyiþle bu yaþamak mi, diye. Hem bilir misin ki balýklarýn sesi çok neþelidir aslýnda. Aðýz dolusu seslenirler birbirlerine kaygan derilerine tutunmuþ yaþamlarýnýn gücü yettiðince. Denize düþme talihsizliðine uðramýþ bir simit parçasýný paylaþmaya çaðýrýrlar birbirlerini. Ve bu sesleniþle bilirler ki her boyda balýk gövdesi icabet edecek bu çaðrýya. Ve yine bilirler ki büyük balýk küçük balýðý yutar. Ama sesleniþleri donmaz dudaklarýnda. Islak gövdelerindeki kýpýrdaþma; yaþam kavgasýnýn erdemine dönüþüp yüzgeçlerinde soluklanýr ve belki de; son bir kuyruk darbesine takýlýr kalýr. Ama ne gam. Sudaki yaþamda gam yoktur bilir misin? Yeter ki suyun içinde olmamasý gereken bir nesneye tutunmasýn yazgýlarý. Bir olta iðnesine kanmak ve çýrpýnmak, gergin misinayý sallayarak. Yazgýlarý deðildir aslýnda. Ya da olmamalý. Þimdi kirli ve pis bir kentteyim. Sevda, paslý iðnesine takmýþ zokayý… Misina gergin. Yazgým bu deðil aslýnda. Ya da olmamalý. Bana ait olmayan havalarda soluk almayý bilmiyorum. Ben Rahimdeki suyun usta dalgýcýydým. Þimdi ise; yüreðimdeki cenin, yüzgeçlerine sevdalý bir pirhena gibi, akciðer solunumuna geçmeyi reddediyor. Çok net olarak görüyorum ki; kýyýlarýmda sarý çizmeleriyle suya girmiþ adamlar var. Ellerinde; kirli soluk ýþýklarýyla göz kýrpan gemici fenerleri ve aðýrlaþmýþ aðlar, çýðlýklar atýyorlar.O Sarý çizmeli adamlar var ya Varnalýnýn kýzý;iþte o adamlar…Büyük balýk küçük balýðý yutar kuralýný bile bozdular.Þimdi ise eðri büðrü gövdeleri ve kirli elleriyle ördükleri aðlarýný topluyorlar. Aðlar gergin ve aðýr. Yarý bellerine kadar suya girmiþ adamlar sarý çizmeli.Aðlarýnda ise ; balýklar var. Sana, asla yanýtlamak zorunda olmadýðýn son bir soru daha sevdiðim. Balýklar da aðlar…. Bilir misin?
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 13:56
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: BU KADAR SEVEBİLİR MİSİNİZ?
runal su an offline runal  
BU KADAR SEVEBİLİR MİSİNİZ?
65 Mesaj -
Bir otobüs aðýnda karþýlaþmýþlardý ilk kez.... Biri týpta okuyordu, öbürü mimarlýkta. O ilk karþýlaþmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karþýlaþabilmek için, hep ayný saatte, ayný duraktan, ayný otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuþacak cesareti bulmalarý biraz zaman aldý ama sonunda baþrdýlar. Ýkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardý aslýnda. Delikanlý arkadaþýnda kaldýðý için o duraktan binmiþti otobüse, kýz ise ablasýnda.... Sýrf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çýkýp, þehrin öbür ucundaki o aða, onlarýn aðýna geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...



Okullarýný bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu... Bazen iþsiz, bazen parasýz kaldýlar ama öylesine sýký kenetlenmiþti ki yürekleri ve elleri hiçbir þeyi umursamadýlar. Ayýn sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarýnda da hep mutluydular. Zaman aþýmýna uðrayan, alýþkanlýklara yenik düþen, banka hesabýnda para kalmadýðý için ya da tam tersine o hesabý daha da kabarýk hale getirmek uðuruna bitip-tükeniveren sevgilerden deðildi onlarýnki... Günler günleri, yýllar yýllarý kovaladýkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarýnýn olmamasýydý. Zorlu bir tedavi sürecine raðman çocuk sahibi olmayýnca, "bütün mutluluklarýn bizim olmasýný beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler hayatlarýna. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler... "Senin için ölürüm" derdi kadýn, sýmsýký sarýlýp adama ve adma "Hayýr, ben senin için ölürüm" diye yanýt verirdi hep...



Bazen eve geldiðinde, aynanýn üzerinde bir not görürdü kadýn, "Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafýna bak...." Kütüphanenin ikinci rafýnda baþka bir not olurdu, "Mutfaktaki masanýn üzerine bak ve seni çok sevdiðimi sakýn unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notlarý okuya okuya koþturan kadýn, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiði çikolatalar, kimi zaman da pahalý armaðanlarla karþýlaþýrdý... Aldýðý hediyenin ne olduðu önemli deðildi zaten....



Hayat ne kadar hýzlý akarsa aksýn, iþleri ne kadar yoðun olursa olsun hep birbirlerine ayýracak zaman buluyorlardý bulmasýna ama kýrklý yaþlarýn ortalarýna geldiklerinde, daha az çalýþmaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrýldý ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye baþladý. Kadýn da mimarlýk bürosunu kapadý ve sadece özel projelerde görev aldý.

Artýk daha fazla beraber olabiliyorlardý. Bir gün sahilde dolaþýrken, harap durumda bir ev gördü kadýn, üzerinde "satýlýk" levhasý asýlý olan. "Ne dersin, bu evi alalým mý?" dedi adama. "Bu viraneyi yýktýrýr, harika bir ev yaparýz. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terasý olan, martýlarý kahvaltýya davet edeceðimiz bir deniz evi yapalým burayý..." "Sen istersin de ben hiç hayýr diyebilirmiyim?" diye yanýt verdi adam. "Amerika'daki týp kongresinden döner dönmez ararým emlakçýyý... Kaç para olursa olsun, burasý bizimdir artýk...."



Sadece bir hafta ayrý kalacaklarýný bildikleri halde, ayrýlmalarý zor oldu adam Amerika'ya giderken. Her gün, her saat konuþtular telefonla.

Gözyaþlarý içinde kucaklaþtýlar havaalanýnda. Fakat birkaç gün sonra, kocasýnda bir tuhaflýk olduðunu fark etti kadýn. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuþmaktan kaçýnýyordu. Onu neþelendirmek için, sahildeki evi hatýrlattý ve çizdiði projeyi verdi kadýn ama hiç beklemediði bir cevap aldý: "Caným, o ev bizim bütçemizi aþýyor. Sen en iyisi o evi unut..."



Mutsuzluk, mutluluðun tadýna alýþmýþ insanlara daha da acý, daha da çekilmez gelir. Kadýn, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardý adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat" diye dil döktü boþ yere... Yýllardýr sevdiði adam, duyarsýz ve sevgisiz biriyle yer deðiþtirmiþti sanki. Ona ulaþmaya çalýþtýkça, beton duvarlara çarpýyordu kadýn, her çarpmada daha fazla kanýyordu yüreði...



Bir gün, çocukluðunun, gençliðinin ve bütün hayatýnýn birlikte geçtiði arkadaþýna dert yanarken, "Artýk dayanamýyorum, sana söylemek zorundayým" diye sözünü kesti arkadaþý. "O, seni aldatýyor. Ýþ yerimin tam karþýsýndaki restoranda genç bir kadýnla yemek yiyiyor her öðlen. Sonra sarmaþ dolaþ biniyorlar arabaya...." "Sus, çabuk, duymak istemiyorum bu yalanlarý" diye baðýrdý kadýn. Onca yýllýk arkadaþýný, kendisini kýskanmakla suçladý.... Ertesi gün, öðle vakti o restoranýn hemen karþýsýnda bir köþeye sindi sessizce ve peri masallarýnýn sadece masal olduðunu anladý... Kocasýnýn eskiden ayný hastanede çalýþtýðý genç çocuk doktorunu tanýdý hemen. Bazen evlerinde aðýrladýklarý kadýna nasýl sarýldýðýný gördü adamýn...



Akþam kocasý eve gelir gelmez, bazen baðýrýp, bazen aðlayarak, bazen ona sýmsýký sarýlýp bazen de yumruklayarak haykýrdý suratýna her þeyi. Ýnkar etmedi adam. Zamanla duygularýn deðiþebildiði, insanlarýn orta yaþa geldiklerinde farklýlýk aradýðý gibi bir þeyler geveledi aðzýnda ve bavulunu alýp gitti evden. Kapýdan çýkarken, "son bir kez kucaklamak isterim seni" diyecek oldu ama kadýn, "defol" dedi nefretle...



Ýlk celsede boþandýlar... Modern bir aþk hikayesinin böyle son bulmasýna

kimse inanamadý. Arkadaþlarýnýn desteðiyle ayakta kalmaya çalýþtý kadýn.

Adamýn, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleþtiðini öðrendi. Bazen yalnýz kaldýðýnda, onu hala sevdiðini hissedince, aðlama nöbetleri geçiriyor, aþkýn yerini, en az onun kadar yoðun bir duygu olan nefretin kalmasý için dua ediyordu.



Aradan bir yýl geçti... Her þeyin ilacý olduðu söylenen zaman bile, kadýnýn derdine çare olamamýþtý. Bir sabah, ýsrarla çalan zilin sesiyle uyandý. Kapýyý açtýðýnda, karþýsýnda o kadýný gördü. "Sen, buraya ne yüzle geliyorsun" diye baðýrmak istedi ama sesi çýkmadý. "Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuþmamýz gerekiyor." dedi genç kadýn. Kanepeye iliþti ve zor duyulan bir sesle konuþmaya baþladý: "Hiçbir þey göründüðü gibi deðil aslýnda. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yýl Amerika'daki kongre sýrasýnda öðrendi hastalýðýný ve yaklaþýk bir senelik ömrü kaldýðýný. Buna dayanamayacaðýný, hep söylediðin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceðini biliyordu. Seni kendinden uzaklaþtýrmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamý istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika'ya yerleþtiðimiz yalanýný yaydý. Oysa ilk karþýlaþtýðýnýz otobüs aðýnýn karþýsýnda bir ev tutmuþtu. Tedavi görüyor ve kurtulacaðýna inanýyordu ama olmadý. Gece fenalaþmýþ, bakýcýsý beni aradý, son anda yetiþtim. Sana bu kutuyu vermemi istedi..." Gözlerinden akan yaþlarý durduramayacaðýný biliyordu kadýn. Hemen oracýkta ölmek istiyordu. Eline tutuþturulan kutuyu açmayý neden sonra akýl edebildi. Ýtinayla katlanmýþ bir sürü kaðýt duruyordu kutuda. Ýlk kaðýtta, "Lütfen bütün notlarý sýrayla oku bir tanem" diyordu... Sýrayla okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç vazgeçmedim", "Senin için ölürüm derdin hep, doðru söylediðini bilirdim." "Fakat benim için ölmeni istemedim" "Þimdi bana söz vermeni istiyorum." "Benim için yaþayacaksýn, anlaþtýk mý?" son kaðýdý eline alýrken, kutuda bir anahtar olduðunu gördü kadýn... Ve son kaðýtta þunlar yazýlýydý:

"Sahildeki evimizi senin çizdiðin projeye göre yaptýrdým. Kocaman terasta martýlarla kahvaltý ederken, ben hep seni izliyor olacaðým...."
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 13:52
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Omuzunda Yildiz Var
runal su an offline runal  
65 Mesaj -
Allahü teâlâ, peygamberi Musa aleyhisselâma hitap edip
" (Ey Musa! Filân mahallede, bizim dostlarýmýzdan biri vefât etti. Git onun iþini gör. Sen gitmezsen, bizim rahmetimiz onun iþini görür) buyurdu.
Hazret-i Musa, emir olunduðu mahalleye gitti.
Oradakilere:
-Bu gece, burada, Allahü teâlânýn dostlarýndan biri vefât etti mi? diye sorunca:
-Ey Allahýn peygamberi! Allahü teâlânýn dostlarýndan hiç kimse vefât etmedi. Ama, filân evde zamanýný kötülüklerle geçiren fâsýk bir genç öldü. Fýskýnýn çokluðundan, hiç kimse onu defnetmeye yanaþmýyor, dediler.
Musa aleyhisselâm:
-Ben onu arýyorum, buyurdu. Gösterdiler.
Hazret-i Musa, o eve girdi. Rahmet meleklerini gördü.Ayakta durup, ellerinde rahmet tabaklarý olup, Allahü teâlânýn rahmet ve lütfunu saçýyorlardý.Hazret-i Musa, yalvararak münacaat etti:
-Ey Rabbim! sen buyurdun ki, o''Benim dostumdur.'' Ýnsanlar ise fâsýk olduðuna þahitlik ediyorlar. Hikmeti nedir?
Allahü teâlâ:
(Ey Musa! Ýnsanlarýn onun için fâsýk demeleri doðrudur. Ama, günahýndan haberleri var, tövbesinden haberleri yok. Benim bu kulum, seher vakti, topraða yuvarlandý ve tövbe etti. Bizim huzurumuza sýðýndý. Ben ki, Allah'ým! Onun sözünü ve tövbesini kabul ettim. Ona rahmet ettim ki, bu dergâhýn ümitsizlik kapýsý olmadýðý anlaþýlsýn!) buyurdu.
Gönderme Tarihi: 29.03.2007 - 11:57
runal üyenin diger mesajlarini ara runal üyenin Profiline bak runal üyeye özel mesaj gönder runal üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (3): (1) 2 3 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 666 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62956 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.