lopinavir ritonavir stromectol generique plaquenil ivermektin generique colchicine seretide inhaler seretide rotacaps seretide serevent serocryptin seromycin serophene seropram seroquel servambutol servanolol servicillin serviclofen servispor servitet silagra sildalis sildenafil silvitra simcora simvasine simvast sinemet cr sinemet sinequan singulair sirdalud skinoren smap sortis spersanicol spiroctan sporanox starlix stocrin strattera stromectol suhagra force suhagra sumycin super avana
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » Arama Sonuçları

23 Sonuç - Yeni Arama
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
Gönderen Mesaj
Konudaki Mesajlar: DİLİMİZDEN ÇEÇEĞİMİZ VAR
cchn11 su an offline cchn11  
DİLİMİZDEN ÇEÇEĞİMİZ VAR
24 Mesaj -
"Allah'ýn zikri dýþýnda kelamý çok yapmayýn. Zira, Allah'ýn zikri dýþýnda çok kelam, kalbe kasvet (katýlýk) verir. Þunu bilin ki, insanlarýn Allah'a en uzak olaný kalbi katý olanlardýr."aglaTirmizi, Zühd 62, (2413).


Süfyan Ýbnu Abdillah radýyallahu anh anlatýyor: "Ey Allah'ýn Resûlü dedim, uyacaðým bir amel tavsiye et bana!" þu cevabý verdi:
"Rabbim Allah'týr de, sonra doðru ol!"
"Ey Allah'ýn Resûlü dedim tekrar. Benim hakkýmda en çok korktuðunuz þey nedir?" Eliyle dilini tutup sonra: "Ýþte þu!" buyurdu.''(Tirmizi Zühd 61, (2412).


Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayýr koþuþsun ya da sussun."aglaTirmizi, Kýyamet 51, (2502).


Tirmizi'nin Ýbnu Ömer radýyallahu anh'tan yaptýðý diðer bir rivayette Resûlullah: "Kim susarsa kurtulur" buyurmuþtur.


Ali Ýbnu'l-Huseyn, Ebu Hureyre radýyallahu anh'tan naklediyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kiþinin mâlâyâni þeyleri terki Ýslâm'ýnýn güzelliðinden ileri gelir."aglaTirmizi, Zühd 11, (2318, 2319); Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 3. (2, 903).


Hz. Enes radýyallahu anh anlatýyor: "Bir adam ölmüþtü, diðer biri, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ýn iþiteceði þekilde onun için þöyle söyledi: "Cennet mübarek olsun!" Resülullah aleyhissalâtu vesselâm sordu:
"Nereden biliyorsun? Belki de o mâlâyâni konuþtu veya kendisini zengin kýlmayacak bir miktarda cimrilik etti!"aglaTirmizi, Zühd 11, (2217).


Hz. Ebu Hureyre radýyallahu anh anlatýyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki:
"Kul (bazan), Allah'ýn rýzasýna uygun olan bir kelamý, ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah onun sebebiyle cennetteki derecesini yükseltir. Yine kul (bazan) Allah'ýn hoþnutsuzluðuna sebep olan bir kelimeyi ehemmiyet vermeksizin sarfeder de Allah, o sebeple onu cehennemde yetmiþ yýllýk aþaðýya atar."aglaBuhâri, Rikak 23; Müslim, Zühd 49, (2988); Muvatta, 4, (2, 985); Tirmizi, Zühd 10, (2315).

http://www.ismailaga.info adresinden alýntýdýr
Gönderme Tarihi: 09.08.2008 - 22:50
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: KARTELİN PARAŞÜTÜ AÇILMAYINCA
cchn11 su an offline cchn11  
KARTELİN PARAŞÜTÜ AÇILMAYINCA
24 Mesaj -
Temel hakkýnda þöyle bir fýkra anlatýlýr:
Meþhur fýkra kahramaný Temel, paraþütçüye paraþüt almaya gider.Ancak tereddütleri vardýr.Kalitesinden kuþkulanmýþ olacak ki sormuþ:''Ula habu paraþüt açýlmaza ne yapacaðuz'', paraþütçü cevap vermiþ:''Getir deðiþtirelim''


Yine paraþüt ile ilgili baþka bir fýkra anlatýlýr:
Dursun ve Temel Ýngilizler'den paraþüt ile atlama dersi alýrlar.Sýra tatbikata gelmiþdir.Eðitici:''Birinci ipi çekin açýlmazsa ikincisini çekin, o da açýlmazsa üçüncüsünü çekin.Eðer o da açýlmazsa Meryem Ana'ya dua edin'' demiþ.Bu son ihtardan sonra sýrayla atlarlar.
Dursun ilk ipi çekiþinde paraþüt açýlýr.Temel biri çeker açýlmaz, ikiyi çeker açýlmaz, üçü çeker açýlmaz, hýzla Dursun'un yanýndan aþaðý düþerken þöyle baðýrýr ''Ula havu karinin adi neydiiiiii?''




Doðan medyasý olarak bildiðimiz kartelin çektiði ipler de bir bir ellerinde kalýyor.


ÝP 1- Ýrtica yaygaralarý kopardýlar, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin irtica faaliyetleri içinde olduðunu, kadrolaþmanýn her kademede olduðunu, Gülen'in devleti ele geçirmeye çalýþtýðýný bas bas baðýrdýlar.Ancak mahkeme Gülen'in böyle bir faaliyet içinde olmadýðý kararýna vardý.Gülen dosyasý kapandý.Bu ip ellerinde kaldý...


ÝP 2- Ergenekon darbe yapacaktý, Doðan Medyasý zemin hazýrlamaya çalýþtý.Herkes bir hesap yapmýþtý, Mevla'nýn hesabýný hesaba katan olmamýþtý.Ümraniye'de çýkan iki el bombasý sebebiyle Devleti temelden sarsan bir örgüt ortaya çýkarýldý.Kartelinde bu örgüte sözcülük yaptýðý ortaya çýktý.Bu da olmadý, bu ip de ellerinde kaldý.


ÝP 3- Ak parti kapatýlacak dediler, çok sevindiler.Zil takýp oynayacaklardý.Manþetler sürmanþetler de kapatýlacaðý yönündeydi.Bin türlü senaryo türetilmiþti.Abdüllatif Þener adýnda bir adama parti bile kurdurdular.Adamý star tv ana haberlerinden düþürmüyorlardý.Ancak Anayasa Mahkemesi kapatýlmamasý yönünde karar verdi.Bu en kalýn ve son ip de ellerinde kaldý.

Çakýlmaya doðru hýzla ilerliyorlar.Bakalým neye tutunacaklar, neye sarýlacaklar.


HABERLERÝNDE ERGENEKONUN ''E'' SÝ BÝLE YOK
Arkadaþlarýmýzýn verdiði haberlere göre Doðan medyasýna ait kanallarda Ergenekon'a ait hiç bir haber verilmiyor.Müslümanlara muhbir kesilenler, konu Ergenekon olunca dut yemiþ enternasyonal'e döndüler.
Bu arada, bazý ihale ve borçlar yüzünden de devamlý hükümetin adamlarýný çýkarýyorlarmýþ.Yani bir anlamda yaranmaya mý çalýþýyorlar, yoksa bir hesaplarýmý var bilinmez.Bilinen o ki bunlar ne ip çekerse çeksin ellerinde kalacaktýr Allah'ýn izniyle.


Hesaplarýnýn üzerinde bir hesap olduðunu anlarlar inþallah....

http://www.ismailaga.info adresinden alýntýdýr
Gönderme Tarihi: 09.08.2008 - 22:23
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: miracınız mubarek olsun!
cchn11 su an offline cchn11  
24 Mesaj -
kardeþim sizlerinde mirac kandili kutlu olsun bütün müslümanlarýn bu akþam dua bekliyoruz inþ bu fakiride unutmayýn duanýzda Te$ekkürler
Gönderme Tarihi: 29.07.2008 - 07:27
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: selamun aleyküm kardeşler
cchn11 su an offline cchn11  
selamun aleyküm kardeşler
24 Mesaj -
siteye üye olduðumdan beri hep sizler gibi din aþkýyla yanýp tutuþan kardeþlerle tanýþmak isterim eger araniza benide kabul ederseniz tabi ALLAH c.c. bizi din üzerinde sabit kýlsýn in amin
Gönderme Tarihi: 25.07.2008 - 00:52
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: güzellik yarışmasında islamın bitişini nasıl kutladılar
cchn11 su an offline cchn11  
güzellik yarışmasında islamın bitişini nasıl kutladılar
24 Mesaj -
Güzellik anlayýþýnýn gençlikle eþdeðer tutulduðu bugünkü anlayýþ dünyaya bizanstan kalmýþtýr.Çünkü bizans hükümdarlarý oðullarýný evlendirecekleri zaman ülkenin en güzel kýzýný bulmak, güzelliðin kemal derecesini yakalamak için bir yarýþma düzenletir, bunun için ülkenin her yanýna tellallar çýkartýlýp, kararlaþtýrýlan günde yüzlerce genç kýzýn saray önünde toplanmasý saðlanýr, sonrada kurulan jüri huzurunda kral, oðlunun müstakbel eþini seçerken halkta bu yarýþmayý seyrederek eðlenirmiþ.
Böyle evlenen beþ hükümdar olduðunu, bunlardan 788 yýlýnda evlenen VI. Constantinius'un jürisinde babasýnýn yerinde annesinin yer aldýðýný tarihler yazar.


Güzellik yarýþmasý ülkemize, islamýn yok edilmeye, müslümanlarýn cahilleþtirilmeye çalýþýldýðý bir zamanda sýçramýþ.Alimlerin bölük bölük katledildiði, islamý hatýrlatacak her cismin kaldýrýldýðý bir dönem...


TARÝHÝNDEN UTANANLARIN ORGANÝZESÝ
1932 yýlýnda Belçika'nýn Spa þehrinde 28 ülkenin katýlýmýyla dünya güzellik yarýþmasý düzenlendi.Bu yarýþmayý Türkiye'de, Cumhuriyet gazetesi organize ediyordu.
Keriman Halis adýnda aslýnda çok çirkin bir kýz da Türkiye'yi temsilen katýldý.Rezalet, namussuzluk vs... Bedenini sergilemek ve ''beni beðenin demek''...
Jüri tüm üyeleri izleyip puan deðerlendirmesi için baþka bir salona geçince, baþkan kürsüye gelerek þu konuþmayý yaptý:


''Sayýn jüri üyeleri, bu gün Avrupa'nýn, Hrýstiyanlýðýnýn zaferini kutluyoruz.1400 senedir dünya üzerinde hakimiyetini sürdüren islamiyet artýk bitmiþtir.
Onu Avrupa bitirmiþtir.Bir zamanlar sokaðý bile peçesi arkasýndan seyredebilen müslüman kadýnlarýn temsilcisi Türk güzeli Keriman Halis mayo ile aramýzdadýr.Bu kýzý zaferimizin tacý ilan edeceðiz.Onu kraliçe seçeceðiz.Ondan daha güzeli varmýþ yokmuþ, bu önemli deðil, bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz.Bu sene islamý yenmenin zeferini kutluyoruz.Avrupa'nýn zaferini kutluyoruz.
Bir zamanlar Fransa'da oynanan dansa müdahelede bulunan Kanuni Sultan Süleyman'ýn torunu iþte mayo ve ......... ile önümüzdedir.Kendini bizlere beðendirmeye çalýþmaktadýr.Biz de bize uyan bu kýzý beðendik.Müslümanlarýn geleceðinin böyle olmasý dileðiyle.Türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz, fakat kadehlerimizi Avrupa'nýn zaferi için kaldýracaðýz.''


Ne kadar kara ve acý verici bir tablo. O günden sonra kabak güzeli, karpuz güzeli, þu güzeli, bu güzeli diye çoðalmýþ yarýþmalar.


Bu kýzýn gerçek bir Türk olduðu þaibelidir.Çünkü o zamanlar, bu gibi iþlere ilk olmalarý ve örnek teþkil etmeleri hasebiyle ermeniler koyulurmuþ.
Mesela ilk Türk filimlerini oynayanlarýn soyunu araþtýrdýðýnýzda ya ermeni yada selanik dönmelerinden olduðunu, Fransa'dan ithal edildiðini görürsünüz.
Televizyonun ilk yýllarýnda gösterime sunulan gayri ahlaki sahnelerin, genelevlerinden getirtilen fahiþelere ve yine Türk olarak bilinen ermenilere yaptýrýldýðýda bilinen bir gerçektir.
Avrupa islamýn yok oluþunu kutladý.O günlerde haklýydýlar tabii.Alimler yok ediliyor, islami olan her þey bir kenara itiliyordu.Yani islama hizmet eden bir millet, islamdan uzaklaþmýþ ve küfrün ortasýnda kalakalmýþtý.
Batýlýlaþma yolunda hýzlý ve büyük adýmlar atýlýyordu.Öyleki, Türk çocuklarýný fransýz dadýlar yetiþtiriyor, onlara batýnýn hayat þeklini daha doðrusu ahlaksýzlýðýný enjekte ediyordu.


Allah'ýn yardýmý bu millet üzerinden hiç eksilmedi ve eksilmeyecek...Allah, bazý kullarýný ki; baþta tasavvuf ehlini vesile kýldý.Bir uyanýþ, bir diriliþ...


Þimdi bazý kesimler, bu uyanýþýn, sosyete sýçramasýndan korkuyorlar.Bunu anlamak hiç te zor deðil.Bir voleybol oyuncusunun tesettüre büründüðünü duyan medyanýn telaþýný görmüþ olmalýsýnýz.
Onlar korksun biz sevinelim.Elhamdülillah, Bir kiþi bile cehennem yolundan kurtulsa, ne güzel...


http://www.ismailaga.info adresinden alýntýdýr
Gönderme Tarihi: 25.07.2008 - 00:07
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: hürriyet gazetesinin yahudilerin olduğu ortaya çıktı
cchn11 su an offline cchn11  
hürriyet gazetesinin yahudilerin olduğu ortaya çıktı
24 Mesaj -
“ÝLK ÜÇ”TE HÜRRÝYET, CUMHURÝYET VE MÝLLÝYET VAR

Hürriyet gazetesi, Yahudiler’in gazetesi çýktý. Azýnlýk gazetesi Þalom’un yaptýðý ankete göre, Türkiye’deki yahudilerin yüzde 24,8’I Hürriyet’in devamlý okuru. Milliyet ve Vatan’la birlikte Doðan Grubu gazetelerinin Yahudiler arasýndaki okunma oraný yüzde 38,6 oluyor. Yahudiler’in sevdikleri ilk üç gazetenin çok sayýda yalan irtica haberleriyle tanýnan Hürriyet, Cumhuriyet ve Milliyet olmasý ise dikkat çekiyor

Türkiye’de yaþayan Yahudiler’e hitap eden Þalom Gazetesi, Yahudi cemaatinin gazete alýþkanlýklarý ile ilgili bir anket düzenledi. Gazetenin internet versiyonunda yapýlan ankete katýlan bin 476 Yahudi’den 601’I “En sýklýkla hangi gazeteyi okuyorsunuz?” sorusuna bütün katýlýmcýlarýn yüzde 24,8’ini oluþturan 601 kiþi, “Hürriyet” cevabýný verdi. Bu gazeteyi yüzde 13 (314 kiþi) ile Cumhuriyet ve 231 kiþi (yüzde 9,5) ile de Milliyet takip etti. Sabah gazetesi yüzde 9,4 (227 kiþi) ile dördüncü, Doðan grubunun küçük gazetelerinden Vatan da yüzde 4,3 (103 kiþi) ile beþinci sýrada yer aldý. Ankete katýlanlarýn yüzde 39,1’ini oluþturan 947 Yahudi ise bu soruya “diðer gazeteler” cevabýný verdi.

BURHAN FELEK: “BEN YAHUDÝ GAZETESÝ’NDE YAZMAM”

Hürriyet’in Yahudiler arasýnda açýk ara birinci gazete çýkmasý, geçmiþ yýllarda bu gazete ile Yahudi sermayesi arasýnda kurulan baða iliþkin spekülasyonlarý akla getirdi. Eski gazeteci Ahmet Kahraman’ýn “Cici Basýnýn Sefalet ve Rezaleti” isimli kitabýnda, Meþrutiyet yýllarýndan itibaren gazetecilik yapan Burhan Felek’in, 1948 yýlýnda Hürriyet’i kuran Sedat Simavi’nin gazetede yazma teklifine “Ben yahudi gazetesinde yazmam” karþýlýðýný verdiði belirtiliyor. Gerçekten de Burhan Felek, Hürriyet’e hiç bir zaman girmeyecek ve ölünceye kadar 29 yýl Milliyet’te yazarlýk yapacaktý. Kitapta ayrýca þu satýrlara da yer veriliyor: “Hürriyet’in ilk günlerinde, gazetenin yazarlarýndan Bahadýr Dülger bu yüzden kovulmuþtu. Bahadýr Dülger bir bakanýn, ‘Hürriyet’i Yahudiler mi kurdurttu?’ sorusuna ‘evet’ cevabý verdiði için.”

KOLOÐLU: “SÝMAVÝ, BURLA BÝRADERLER’DEN YARDIM ALDI”

Libya eski Baþbakanlarýndan Suud Sadullah’ýn oðlu, Basýn Yayýn Enformasyon Genel Müdürlüðü ile Türk Büyükelçiliklerinde Basýn Ataþeliði görevlerinde bulunmuþ, pek çok gazete yönetmiþ, Osmanlý ve yakýn tarih ile basýn tarihine iliþkin 60 kitaba imza atmýþ olan Orhan Koloðlu da, bir süre önce Aksiyon dergisinden Cemal Kalyoncu’ya verdiði röportajda, Hürriyet kurulurken Yahudi Burla Biraderler’in Sedat Simavi’ye destek verdiklerini anlatmýþtý. Koloðlu þunlarý anlatmýþtý:”Sedat Simavi, 1948’de Burla Biraderler’den yardým aldý Hürriyet’i kurarken. Kendisi mason deðildi ama oðlu Erol Simavi’nin baðý vardý masonlarla. Parasal destek de aldý. Erol mason olsa ne olur ki. Zaten çok suluydu.”

(habervaktim.com)
Gönderme Tarihi: 24.07.2008 - 23:16
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Kıbrıs'ı 85 sene önce İnönü satmış
cchn11 su an offline cchn11  
Kıbrıs'ı 85 sene önce İnönü satmış
24 Mesaj -
Bugün Lozan Anlaþmasý’nýn yýldönümü… Vakit; Kýbrýs Türk’ünün 85 sene önce satýldýðýný gözler önüne seriyor. Ýsmet Ýnönü baþkanlýðýndaki ekip tarafýndan Lozan’da yapýlan anlaþmayla, Kýbrýs’ýn Ýngilizlere býrakýlmýþ ve Kýbrýs Türkleri Ýngiliz tabiiyetine geçirilmiþ.



Türk Tarih Kurumu’nun internet sitesinde halen yayýnlanmakta olan Lozan Antlaþmasý’nýn 20. Maddesi ile, Ýngiltere’nin 1914 yýlýnda tek taraflý olarak ilan ettiði ve o döneme kadar Osmanlý tarafýndan kabul görmeyen Kýbrýs adasýnýn Ýngiltere’ye ilhaký resmen kabul ediliyor. Anlaþmanýn 21. maddesi ise adada yaþayan Türklerin Ýngiltere uyruðuna geçmesi; geçmek istemeyenlerin ise 2 yýl içinde adadan ayrýlmasý hükmünü içeriyor.

Kýbrýs’ýn Lozan’da satýldýðýný belgeleyen maddeler:

MADDE 20: Türkiye, Ýngiliz Hükümeti'nce 5 Kasým 1914 tarihinden ilan edilen, Kýbrýs'ýn [Ýngiltere'ye] katýlýþýný tanýdýðýný bildirir.

MADDE 21: 5 Kasým 1914 tarihinden Kýbrýs adasýnda yerleþmiþ bulunan Türk uyruklarý, yerel kanunun saptadýðý þartlar içinde, Ýngiliz uyrukluðunu edinecekler ve bu kimseler Türk uyrukluðunu yitireceklerdir. Bununla birlikte, iþbu Andlaþmanýn yürürlüðe giriþinden baþlayarak iki yýllýk bir süre içinde, Türk uyrukluðunu seçme yetenekleri olacaktýr; bu durumda, seçme hakkýný (option) kullandýklarý tarihi izleyecek oniki ay içinde Kýbrýs adasýndan ayrýlmalarý zorunlu olacaktýr.

Ýþbu Andlaþmanýn yürürlüðe girdiði tarihte Kýbrýs adasýnda yerleþmiþ olup da, bu tarihte, yerel kanunun öngördüðü þartlar içinde yapýlmýþ baþvurma üzerine Ýngiliz uyrukluðunu edinmiþ bulunan ya da edinmekte olan Türk uyruklarý da bu yüzden Türk uyrukluðunu yitireceklerdir. Þurasý kararlaþtýrýlmýþtýr ki, Kýbrýs Hükümeti'nin, Türk Hükümeti'nin rýzasý olmaksýzýn Türk uyrukluðundan baþka bir uyrukluk edinmiþ olan kimselere, Ýngiliz uyrukluðunu reddetme yeteneði olacaktýr.


10 BÝN TÜRK, KIBRIS’I TERK ETTÝ VE TÜRKLER AZINLIK DURUMUNA DÜÞTÜ

Lozan Anlaþmasý’nýn, Ýngiliz uyruðuna geçmeyenlerin adayý terketmesi hükmünü getiren 21. Maddesi gereðince yaklaþýk 10 bin Türk’ün Kýbrýs’ý terkettiði bildirilirken; o dönemdeki nüfus miktarý göz önüne alýndýðý takdirde Türklerin adada nasýl azýnlýk haline düþtüðü de ortaya çýkýyor.

Lozan Antlaþmasý’nýn imzalanmasýndan sadece 8 sene sonra Kýbrýslý Rumlar arasýnda Enosis fikri yayýlmaya baþlarken, 1950’li yýllara kadar Türkiye, Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözüne baðlý kalarak Kýbrýs konusunda önemli bir giriþimde bulunmuyor ve bu kayýtsýzlýk Rumlarýn baskýsýnýn iyice arttýðý, EOKA çetelerinin fiili baskýlarýnýn iyice þiddetlendiði 1955’lere kadar sürüyor. Bu tarihte, Londra’da toplanan konferansta Türkiye ilk defa Kýbrýs’ta taraf olduðunu kabul ettiriyor.

Kýbrýs Türkleri’nin hakký Menderes ve Zorlu döneminde geri alýndý

Kýbrýs Türklerinin hakkýný ise idam edilen dönemin Baþbakaný Adnan Menderes ve Dýþiþleri Bakaný Fatin Rüþtü Zorlu’nun giriþimleriyle geri almýþ. Menderes ve Zorlu’nun, 1959 ve 1960'ta imzalanan Zürih ve Londra Anlaþmalarýyla, Türkler haklarýnýn bir kýsmýný geri almýþ. Ayrýca Türkiye, Londra ve Zürih Anlaþmalarýna ek olarak imzalanan ek anlaþma ile Kýbrýs, Yunanistan ve Ýngiltere’ye Kýbrýs Türkleri ile ilgili olarak garantörlük hakký olduðunu kabul ettiriyor.

Bu anlaþmayý, Türkiye adýna dönemin Baþbakaný Adnan Menderes imzalýyor. Bu arada Londra ve Zürih anlaþmalarýnýn ilgili maddeleri uyarýnca 16 Aðustos 1960 tarihinde iki toplumlu Kýbrýs Devleti kurulur ve Cumhurbaþkanlýðýna Makarios, Cumhurbaþkanlýðý yardýmcýlýðýna ise Dr. Fazýl Küçük getirilir. Kýbrýs’ta bütün bunlar olurken Türkiye’de 27 Mayýs darbesi olmuþ, Türkiye’nin Kýbrýs’ta söz sahibi olmasýný saðlayan sürecin mimarlarý Baþbakan Adnan Menderes ve Dýþiþleri Bakaný Fatin Rüþtü Zorlu, darbeciler tarafýndan Yassýada’ya gönderilmiþtir. Zaten yaklaþýk 1 yýl sonra da Menderes ve Polatkan idam edileceklerdir.

Zürih Anlaþmasý’yla Türklerin haklarý kýsmen iade edildi

1. madde: Kýbrýs Devleti, Cumhurbaþkanlýðý rejimine dayanan bir Cumhuriyet olacaktýr. Cumhurbaþkaný Rum ve Cumhurbaþkaný Yardýmcýsý Türk olacak ve genel oy verme yöntemiyle, adadaki Rum ve Türk toplumlarý tarafýndan ayrý ayrý seçileceklerdir.

2. madde: Kýbrýs Cumhuriyeti’nin resmi dilleri Rumca ve Türkçe olacaktýr. Yasama ve idari belgeler ve dokümanlar iki resmi dilde yazýlacak ve yayýnlanarak ilan edilecektir.

10. madde: Her toplum, kendisi tarafýndan saptanacak sayýda temsilciden oluþan bir Cemaat Meclisi'ne sahip olacaktýr.

Vakit
http://www.itibarhaber.com sitesinden alýnmýþtýr
Gönderme Tarihi: 24.07.2008 - 23:10
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: YAHUDİ'NİN ŞİİRİNİ DİNLEMEK
cchn11 su an offline cchn11  
YAHUDİ'NİN ŞİİRİNİ DİNLEMEK
24 Mesaj -
Bismillahirrahmanirrahim



Bu günkü ders cidden çok muazzam bir derstir.Muazzam olduðuna inanmak suretiyle dinleyelim ve belleyelim.Ve Rabbul Alemin ve Tekaddes hazretlerinden mucibince tatbikini dileyelim.


''Ey iman edenler! Eðer kafir olanlara itaat ederseniz sizi gerisin geriye çevirirler.Artýk büyük zararlara uðramýþ olduðunuz halde geri dönmüþ olursunuz..''


Mevla Teala buyuruyor ki:''Ey iman etmiþ kullar! Size benden ziyade kmse acýmaz ve sizi zararlardan haberdar ederek kimse kimse kaçýndýrmaya çalýþmaz.Ve karlarýnýza delalet edip, karlarýnýza sizi sevketmeye kimse uðraþmaz.'' Mevla:''Ancak Ben'' buyuruyor.
Eðer beni dinlerseniz ve benim sevgili habibimi dinlerseniz ve onun varislerini dinlerseniz dünyada ve ahirette hiç zorlanmadan meþakkatsiz bir hayat yaþarsýnýz.Ama bana muhalefet ederseniz, O'nun varislerinede muhalefet ederseniz, nelerle karþýlaþacaðýnýzý bu günkü ders size gösterecektir.


Erhamürrahimin olan Allah'ýmýz bizi hem kendisine, hem habibine hemde varislerine mutý' kullardan eylesin.Ve onlardan ayýrmasýn.Amin.


Abdullah Ýbn-i Mubarek buyuruyor ki:
''Allah'a isyan ederken O'nu sevdiðini açýklarsýn bu ise yemin ederim ki þaþýlacak iþlerdendendir.
Eðer sevgin doðru olsaydý O'na itaat ederdin.Çünkü seven sevdiðine itaat eder...


Sevgiden doðan itaatý mahalline sarf edelim.O da Mevla'dýr, sevgili habibi ve varisleridir.Mevla Teala her ne kadar mahal deðildir, mahal olmaz ama itaat O'na yapýlmalýdýr.Çünkü itaat büyük þeydir.Büyük þeyler Allah'u Teala Hazretlerine ve O'nun taraftarlarýna layýktýr.
Fakat Allah'u Teala Hazretlerini tanýmayan ve bilmeyen ve O'na boyun eðmeyenlere, teslim olmayanlara itaat edilirse çok yazýk olur, çok ceza çekilir, hem dünyada hem ahirette kurtulunamayacak cezalara düþülür.


Mevla Teala buyuruyor ki:''Eðer kafirlere itaat ederseniz sizi ökçelerinizin üzerine eski delaletinize çevirirler sizi kendileri gibi din bakýmýndan iflas ettirirler, dünya ve ahiretinizi kaybedersiniz''


Münafýklar ne zaman ki Uhud muharebesinde ki maðlubiyeti gördüler, müminlere þöyle hitab ettiler:''Eðer bu hak olsaydý maðlub edilmezdi.Dönün ondan.'' Ýþte o zaman bu ayeti celile nazil oldu.


Þu ayeti kerime de buna benzerdir:
''Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilmiþ olanlardan herhengi bir güruha itaat ederseniz sizi imanýnýzdan sonra küfrediciliðe çevirirler:''(Ali Ýmran 100)


Ýslamiyetten sonra Ensar lakabýyla anýlan Medine halký, iki büyük kabile idi.Cehiliyye devrinde islamiyetten çok önce Yemen'den Evs ve Hazreç adlarýnda iki kardeþ gelip Medine'ye yerleþtiler.Zaman geçtikçe bunlarýn torunlarý çoðaldý.Ýki büyük kabile halini aldýlar.Babalarýnýn adlarýna izafeten bunlardan birisine:''Evs kabilesi'' diðerine de ''Hazreç kabilesi'' denildi.
Önceleri kardeþ gibi geçinen bu iki kabile arasýnda Yahudilerin ifsadýyla sonradan bir husumet medana geldi.Birbirlerinin amansýz düþmaný oldular.Aralarýnda kavgalar baþladý.Daha sonra bu iki kabile arasýnda dümanlýk o kadar þiddetlendi ki büyük savaþlar halini aldý.Her iki tarafta da takat kalmadý, kabilelerin büyükleri ve elemanlarý bu muharebelerde telef oldu.
Allah'ýn Resulu Mekke'den Medineye hicret ettiðinde Ensar'ýn durumu bu idi.Çok geçmeden bu iki kabile, münafýklar hariç tamamen islamiyeti kabul ettiler.Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunlarý islam kerdeþliði altýnda birleþtirdi, aralarýnda ki düþmanlýðý kaldýrdý.Böylece, birbirlerine karþý buz gibi sertleþmiþ olan bu Evs ve Hazreç kabileleri su gibi yumuþadýlar, birbirlerine karýþtýlar, bir vücut gibi oldular.Ýþte islam böyledir.Ýnsanlarý bir bütün yapar.Ama o islamý uygulamak lazýmdýr.


Bir gün bu iki kardeþ kabile atrafýndan bazý kimseler sohbet ederlerken oradan bir genç delikanlý ile Þaþ bin Kays adlý ihtiyar bir yahudi geçti.Bunlarýn böyle senli benli konuþmalarýna yahudi dayanamadý.Yanýndaki delikanlýya:''Vallahi bunlar böyle dost oldukça bizim bu belde de eðleþmemize imkan yoktur.Onlara git yanlarýna otur ve eski zamana, savaþlara ait þiirler oku.'' Genç delikanlý yahudinin sözünü tuttu, ensarýn yanýna gelip onlarla konuþtu, þiirler okudu, hislerini harekete geçirdi.Bu þiirleri duyan iki kabilenin adamlarý, daha önce bir vücud haline gelen insanlar, kalktýlar birbirlerine girdiler hatta ''essilah, essilah!'' diyecek kadar ileri gittiler.
Savaþýn baþlamasýna çok az kalmýþtý ki durumdan Allah'ýn Resulunun haberi oldu.Hemen oraya geldi ve onlara:''Ey müslümanlar topluluðu! Allah sizi hidayet ettikten, cahilliyyeden kurtardýktan, aranýzý te'lif ettikten sonra ve ben aranýzda iken de mi cahiliyyet davasýnda bulunuyorsunuz?Eski küfür halinize mi dönmek istiyorsunuz?''


Ensar canlarýndan çok sevidkleri Allah'ýn Resulu'nun mübarek sözlerini duyunca hemen kendilerinin bir þeytan tuzaðýna düþtüklerini anladýlar, ellerindeki silahlarý býraktýlar, birbirlerinin boyunlarýna sarýlýp kucaklaþtýlar, aðlaþtýlar. Ýþte o zaman bu ayeti celile nazil oldu.
Cabir (radýyallahu anh) Hazretleri:Önü çok kötü, sonu çok güzel, bu gündan baþka bir gün daha görmedim. demiþtir ki hakikaten de öyle olmuþtur.
Ýþte o hainin okuduðu þiiri dinlemek itaat sayýldý.Onun için (in tudý'u) ''eðer itaat ederseniz'' buyuruldu.Ve bu hareketin küfre dönmelerine sebep olduðunu beyan ederek:
''Sizi imanýnýzdan sonra çevirip kafir yaparlar'' buyuruldu.Arkasýndan gelen Ayet-i Celile de de:
''Nasýl küfrediyorsunuz, nasýl kendinize yakýþtýrýyorsunuz ki sizlerin üzerinize Allah-u Tela'nýn ayetleri okunuyor.Ve aranýzda da Peygamber'i bulunuyor.Artýk her kim ki Allah'a sýðýnýrsa muhakkak doðru bir yola çýkarýlmýþ olur''(Ali imran 1001)


Ýki müslümanýn bir birine dalmasý, böyle mücadele etmesi bu ayet-i celilenin beyanýna göre kafirliktir.Her ne kadar sahibi kafir deðilsede yaptýklarý iþin kafirlik iþi olduðu anlaþýlýyor.
Ve böyle bir tehlikeden halas olmak için de Allah Teala Hazretlerine ve Kitabýna sarýlma ile ilacý ve tedevaisi mümkün oluyor.Onlarýn bir þiirini dinlemek bu kadar zararlara yol açarsa, ya daima onlarýn yüzüne bakmak, onlarý dinlemek, onlara uymak, þekillerini alýp adetlerini tatbik etmek ve onlarla arkadaþlýk etmek, söyleþmek muhabbet etmek bütün bunlarýn insaný nere götüreceðini iyi düþünün.Yapmýþ olduðumuz her iþte onlara benzememeye son derece gayret edeceðiz.

http://www.ismailaga.info sitesinden alýntýdýr ALLAH c.c razý olsun bütün müslümanlardan (amin)
Gönderme Tarihi: 24.07.2008 - 21:15
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: TELEVİZYONA DİKKAT (Tele iblis)
cchn11 su an offline cchn11  
TELEVİZYONA DİKKAT (Tele iblis)
24 Mesaj -
televizyon baþa bela ben kötü þeyler izlemiyorum diyorsunnuz ama evinizdeki cocuklarýnýz dizileri izliyor lütfen dikkat

Siz müslümansýnýz.Evinizde günah,haram iþlenmesine,içki
içilmesine müsade etmezsiniz.Hele evinizde yabancý bir kadýnýn
vücudunu açmýþ bir þekilde gezmesine hiç izin vermezsiniz.
Allah'a þirk koþmak veya islama sövmek,sizin evinizde olmayacak
iþlerdendendir.
Ancak sizin evinizde hepsi oluyor.Þeytan sizin evinize öyle bir hakimiyet
kurmuþtur ki bu sayýlanlarýn daha beterleri bile olmaktadýr sizin mütevazi evinizde.
Ýslamý yaþamaya çalýþtýðýnýz o mütevazi evinizde baþý,kolu ve bacaðý açýk kadýnlar cirit atmakta,Allah'a þirk koþulmakta ve hatta islama sövülmektedir.Ýçkiler içilmekte,zinalar yapýlmaktadýr.Bu sayýlanlarýn hepsini,evinizin en güzel köþesini ayýrdýðýnýz,kitaplýklara yerleþtirmek için özel bölmeler yaptýrdýðýnýz þeytanýn bile,onun olduðu yere''bana burda görev yok''diyerek girmediði TELEVÝZYON sayesinde evinize taþýyorsunuz.
Ýnsanlarýn televizyondan daha fazla zaman ayýrdýklarý çok az faaliyet vardýr.Beþiðin parmaklýklarý arasýndan bakýlmaya baþlanan televizyon,yaþlanýp gözleri katarakt baðlayýncaya kadar devam eder.Ýnsanlarýn çoklarý dünyayý televizyon çevresi içinde görüyor,politikayý,eðlenceyi,haberi,tiyatroyu ve hemen herþeyi onun verdiði açý ile düþünüyor.
Televizyonun zararlarý sayýlmayacak kadar çoktur.Bunlardan en önemlisi maneviyat duygusunu yok etmesidir.Televizyon bulunan ve açýlan bir evde manevi hava oluþmasý mümkün deðildir.Tv açýlan bir odaya melekler gelmezler.Dolayýsýyla meleklerin uzak durduðu bir mekana ALLAH'ýn rahmeti ve bereketi de isabet etmez.Tv olan ev halkýnýn ahlaký bozulur yahut bozulmaya mahkumdur.Her verileni kaydeden çocuklar televizyonun verdiði gayri islami yaþantýyý benimser.Sokaklardaki zaptedilemeyen gençlik televizyon ahlakýnýn bir eseridir ve isbatýdýr.Günümüz gençlerinde büyüklere edep ve saygý kalmamýþ,aðýzlar türlü küfürler ile dolmuþ,dine ve devlete baðlýlýk bitmiþtir.Sokaklarýn bozulmasý demek toplumun bozulmasý ve devletin temelinin çürümesi demektir.
Televizyon zaman hýrsýzýdýr.Tv nin olduðu evde altýn kýymetinde olan zaman sermayesi boþ karelere harcanmakta ve zayi edilmeketir.Zaten kýsacýk olan ömür farkýnda bile olmadan geçmektedir.
Televizyon olan evde günahlar kat kat olmaktadýr.Tv de iþlenen bir günahý-BAÞI VE VÜCUDU AÇIK OLMAK-ÝÇKÝ SÝGARA ÝÇMEK-KADINLAR ERKEKLER BÝR ARADA OLMAK-FAÝZ-KUMAR-EÐLENCE-MAGAZÝN-gibi günahlarý izlemek razý olmak demek olduðundan ''günaha razý olmak,o günahý iþlemek gibidir''hadisi mukabilince haramlara ortak olunmakta ve oturduðu yerden günah iþleme gafletine düþülmektedir.Bu,ahiretimizi bitirecek olan büyük bir tehlikedir.
Televziyonun manevi olduðu kadar maddi zararlarýda týb yönünden tesbit edilmiþtir.Daha çok Amerikan sinema ve filmlerinde olan bir teknikle karelere gizlenen þifrelerin beyinlere hissttirilmeden yükleniyor olmasý bu zararlardan sadece bir tanesi.Yapýlan araþtýrmaya göre televizyon beyni uyuþturmakta,hafýzayý kapatmakta ve gözlerin yapýsýný tahrip etmektedir.
Alman beyin antreman kurumu baþkaný Prof.Benn Fischer'in televizyonun beyne etkisi ile çok önemli tesbitleri vardýr:
''Ýki saat televizyon seyretmek suretiyle beynini uyarýmdan yoksun býrakýlmasýnýn beyinde oluþturduðu tembelliði gidermek için bir hafta zihin egzersizi yapýlmasý gerekir''...
Haberleri ve dünyayý takip etmek istiyorum diyorsanýz bir radyo(lalegül fm vs.) ve bir gazete size fazlasý ile yetecek hatta artacaktýr.

http://www.ismailaga.info adresinden alýntýdýr
Gönderme Tarihi: 23.07.2008 - 21:45
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: DANONE'NİN HAİN PLANI
cchn11 su an offline cchn11  
DANONE'NİN HAİN PLANI
24 Mesaj -
DANONE'NÝN HAÝN PLANI
Danone (YOÐURT) markasýný Türkiye'de bilmeyen yok. Sabancý holding ortaklýðý ile ve saðladýðý güven ile Danone Türkiye'ye girmiþ oldu. Bu gün sabancý ile ortaklýklarýnýn bitmiþ olmasýna raðmen çoðu insan sabancý holding ile ortak olduðunu zannederek bu ürünleri almakta. Peki, Fransýzlara ait olan Danone Türkiye'de neden bu kadar çok çocuklar üzerine ürün çýkartmakta ve ucuza satmakta hiç düþündünüz mü?
Aklýnýza bir marka düþmaný hatta yabancý düþmaný Profesör yazmýþ bu mesajý þeklinde bir fikir gelebilir. Söz konusu olayýn geleceðimiz üzerinde oynanan çirkin bir oyun olduðunu laboratuar sonuçlarýný aldýðým zaman ortaya çýktý. Sizde eðer bilimle özellikle fen bilimleri ile ilgileniyorsanýz söz konusu üründen alýn ve bir fen laboratuarýnda içerik testi yaptýrýn (ücreti en fazla 40$) sonra bu sonucu bir nörologla paylaþýn bakýn neler olacak. Geliþim ve düþünme üzerinde etkili hormanal dengelerin, özellikle muhakeme kabiliyetinin nasýl engellendiðini bir nörolog anlatsýn size o zaman benim gibi tatmin olursunuz.
Danonenin Türkiye için üretilen ürünlerinin içerisine çocuklarýn
zihinsel ve bedensel geliþimini etkileyecek madde olduðu ne yazýk ki bir gerçek ve þu an Daninolar sadece 2 ve 12 yaþ arasý çocuklara yedirilmekte.Yani tam geliþim zamanýnda.
Gelecek nesillerimizin zeki olmasýný engellemek için þimdiden yoðun çaba içerisinde olduklarý anlaþýlýyor ve tüm pazarlama þirketleri þuan Danone ile anlaþmalý. Kapý kapý dolaþýp piyasa fiyatýnýn altýnda ürünlerini satmaktadýrlar. Ayrýca þirketlere ve daðýtým elemanlarýna çok iyi ücret ödenerek daha fazla surum yapýlmakta, daha fazla insana ulaþmaktadýrlar.
Lütfen Danone ürünlerini kullanmayalým ve bu konuda bizler duyarlý olabiliriz. Ama bu yetmiyor. Marka düþkünü bir gençlik olduðu sürece bu firmalarýn Türkiye'de ekmeklerine yað sürülecek tir. Lütfen uyanalým ve uyaralým.
Prof. Dr. Turan Karadeniz
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Ordu Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölüm Baþkaný


Savaþ meydanlarýnda kazandýðýmýz özgürlüðümüzü ve onurumuzu masabaþý oyunlarla kaybetmek istemiyorsak lütfen biraz daha duyarlý davranalým. Kendimizi yakacaksak bari evlatlarýmýzý yakmayalým.Bunu bir vatan borcu olarak addediyorum.Her birey üzerine düþen görevi bi hakkýn ifa ederse bilin ki hiçbir kötü emel amacýna ulaþamayacaktýr.Bu iþi herkes baþkalarýndan beklerse bilin ki onlarýn ekmeklerine yað daha da öte bal sürmüþ oluruz. Ben memleketimi seven bir insaným diyorsanýz lütfen gereðini yerine getiriniz.
Esselamu aleykum ve rahmetullah
Sitemiz için gönderen:Recep KURU
................................

http://www.ismailaga.info adresinden alýntýdýr okuduðunuz için ALLAH c.c. razý olsun hepimizden
Gönderme Tarihi: 23.07.2008 - 20:47
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: KADININ ÖRTÜSÜ NASIL OLMALI
cchn11 su an offline cchn11  
KADININ ÖRTÜSÜ NASIL OLMALI
24 Mesaj -
Bismillahirrahmanirrahim

KADINIMIN ÖRTÜSÜ BATMAKTA ZALÝMÝN GÖZÜNE
ACIRIM TÜKRÜÐE,TÜKÜRSEM YÜZÜNE

Kur'an–ý Kerim'de örtünme ile ilgili âyetler iki sûrede yer almýþtýr.
Bunlardan bir tanesi Nur sûresindeki:
"Mü'min kadýnlara da söyle:
Gözlerini (harama bakmaktan) sakýnsýnlar, namuslarýný korusunlar.
Kendiliðinden görünen kýsýmlarý müstesna olmak üzere, ziynetlerini açmasýnlar. Baþörtülerini, yakalarýnýn üzerine vursunlar…" âyet–i kerimesidir. Bir diðer âyet–i kerime ise, Ahzab sûresi 59 âyettir ki;
"Ey Peygamber! Hanýmlarýna, kýzlarýna ve mü'minlerin hanýmlarýna söyle: (Evden çýkarlarken) üstlerine vücutlarýný iyice örten cilbablarýný (dýþ elbiselerini) giysinler. Bu, onlarýn tanýnýp eziyet edilmemelerine en elveriþli olandýr" buyrulmaktadýr.
Ýslâm âlimleri, yukarýda mealleri yazýlý âyetlere ve bu konuyla ilgili hadislere dayanarak, kadýnlarýn tesettürünün nasýl olmasý gerektiði konusunda pek çok beyanlarda bulunmuþlardýr. Biz de âcizane, ulemânýn bu beyanlarý ýþýðýnda "Kadýnýn örtüsü nasýl olmalý?" konusunu þöyle bir gözden geçirelim. Ayet–i kerimede zikredilen "cilbab"dan muradýn ne olduðunu Ýnþallah izah etmeye gayret edelim.

CÝLBAB
Allahu Teâlâ bu âyet–i kerimede mümin kadýnlara, evlerinden çýkarken yabancý erkekler karþýsýnda vücutlarýný iyice örten cilbablarýný, dýþ elbiselerini üzerlerine örtünmelerini emretmiþtir. Bu hicab âyeti, geçen yazýmýzda da ifade ettiðimiz gibi, kadýnlarýn avret mahallerini örtmeleri istikrar kazandýktan sonra nazil olmuþtur. Demek ki, bu âyette emrolunan tesettür, daha önce farz kýlýnan setr–i avretten baþka fazla bir örtünmedir. Dolayýsýyla âyet–i kerimede geçen "Cilbab" kýyafeti hakkýnda, müfessirler deðiþik yorumlarda bulunsalar da, mefhumda birleþmiþler ve "cilbab"dan maksadýn; kadýnýn elbiseleri üzerine giyilen ve vücut hatlarýný belli etmeyecek þekilde bütün vücudu örten bir elbise olduðunda ittifak etmiþlerdir.
Allahu Teâlâ burada kadýnýn örtünmesiyle alâkalý olarak pek çok elbise þekli emir buyurabilecekken, acaba neden özellikle "cilbab" giyilmesini önermektedir?.. Elbette bunun pek çok hikmetleri vardýr. En önemli hikmeti ise, kadýnlarýn tesettüründe en ideal örtünme kýyafeti olmasýndandýr. Çünkü cilbab, kadýný baþtan ayaðý kapatmakta ve fitneye sebebiyet verecek hiçbir açýk kapý býrakmamaktadýr. Böylece kadýn ile, art niyetli, kötü düþünceli ve kalplerinde maraz olan kiþiler arasýna bir perde çekilmiþ, bu tür ahlâksýz kiþilerin sataþmasýna fýrsat verilmemiþ olacaktýr. Nitekim bu maksat âyet–i kerimede de:
"Bu cilbabý giydiðiniz zaman ki durumunuz tanýnýp eziyet edilmemenize daha uygundur." þeklinde zikredilmiþtir. Gerçi bu konuda eziyet etmeyi, kadýnlara sataþýp tacizde bulunmayý bir huy edinmiþ olan, alçak karakterli bazý kaný bozuklarý, örtü engelleyecek deðildir. Fakat imanlý, temiz kadýnlarýn, bu tür þehevânî ve kirli bakýþlardan yuvalarýnda gizli inciler gibi korunmuþ kalmalarýna en uygun olan þekil de budur. Hâl böyle olunca, kadýn bu konuda son derece suçsuz ve masum, onlara eziyet ve tacizde bulunacak olan nefsinin zebûnu kimselerin ise, çok açýk bir vebal yüklenmiþ olduklarý ortaya çýkar.
Peki, kadýnýn dýþ örtü örtmesi gerektiðinden söz eden bu ayet–i kerimede, örtünme için belli bir þekil ve model var mýdýr? Yani kadýnýn dýþ örtüsü nasýl ve ne þekilde olmalýdýr?..




KUR'AN–I KERÝM'DE ÇARÞAF GEÇÝYOR
Efendim, tesettür emri ile alâkalý olarak Nur sûre'si 31. âyette geçen "baþörtüsü" (hýmar–humur) ve Ahzab sûresi 59. âyette geçen "Dýþ giysi" (cilbab–celâbîb) ifadeleri birlikte mütalaa edilince, kadýn için iki parçalý bir giysi þekli ortaya çýkýyor. Birincisi; saç, boyun ve göðüsleri örten ve omuzlara doðru yakalarýn üstüne serbest býrakýlan "baþörtüsü"dür. Ýkincisi ise: "Dýþ giysi" olup, bunun þekli de iki türlü tarif edilmiþtir. Baþörtüsünün üstünden, bedeni aþaðýya kadar örten büyük parça bir giysi veya baþörtüsünün altýnda, boyundan aþaðý topuklara kadar örten dýþ giysi… Peki, ulemâ bu konuda ne diyor ve hangisini tercih ediyor?
Ulemânýn bu konudaki beyanlarýna geçmeden önce, hazýr yeri gelmiþken bazý Müslüman kardeþlerimizin sýkça sorduðu "Kur'an–ý Kerim'de çarþaf geçiyor mu?!" sorusuna açýklýk getirelim.
Evet, Kur'an–ý Kerim'de çarþaf geçiyor!
Çarþafýn adresi ise, Ahzab sûresinin 59. âyet–i kerimesidir. Þayet, "Bu âyet–i kerime çarþaftan deðil, cilbabdan bahsetmektedir." derseniz, þöyle açýklayayým. Evet, âyette "cilbab" kelimesi geçmekte ve "celâbîb" diye zikrolunmaktadýr. "Celâbîb" kelimesi "cilbab"ýn çoðuludur. Cilbab ise, Türkçe'de çarþaf mânasýna gelir. Bu arada, "Kur'an'da çarþaf geçmiyor." diyenler, þayet birebir "çarþaf" kelimesinin geçmesini kastediyorlarsa, o zaman doðru söylüyorlar, Kur'an'da "çarþaf" kelimesi geçmez! Çünkü "çarþaf" Farsça bir kelimedir. Ama Türkçemizde de kullanýlmaktadýr. Oysa Kur'an–ý Kerim Arapça indirilmiþtir. Yani bu mantýða göre, yanlýþ anlaþýlmasýn ama, Kur'an'da "namaz" kelimesi de geçmez, "oruç" kelimesi de… Ya nasýl geçer? "Salât ve savm" þeklinde geçer.




TEFSÝR ÂLÝMLERÝ ÇARÞAF ÝÇÝN NE DÝYOR?
Bazý tefsirler ise "cilbab" kelimesini "milhafe" diye tefsir ederler ki, "milhafe" lügatta çar ve çarþaf mânasýna gelir. Þimdi ulemânýn bu âyetle alâkalý yaptýklarý tefsirleri zikrettiðimizde, tariflere en uygun kýyafetin çarþaf olduðu görülecektir.
Ulemâ âyet–i kerimede "cilbab" diye geçen, bu tesettürün nasýl olacaðý hususunda birkaç görüþe ayrýlmýþlardýr. Ýnþallah þimdi bizler kenara çekilip onlarýn görüþlerine yer verelim.
Son devrin âlimlerinden Elmalýlý, bu âyeti tefsir ederken "cilbab"ý þöyle tarif etmiþtir:
"Baþtan aþaðý örten çarþaf, ferace, câr gibi dýþ elbisenin adýdýr."
"Tepeden týrnaða örten giysidir."
"Çarþaf ve peçedir."
Âyet–i kerimede geçen "ÝDNÂ" kelimesi: Yaklaþtýrmak demek ise de, âyette "Alâ" harf–i cerri ile kullanýlmasý, kapsamak sûretiyle sarkýtmak mânasýný da ifade ettiðinden, üzerinden sýkýca örtmek demek olur. "Cilbab örtmek" tabirinde de iki þekil vardýr. Bunlardan birincisi; cilbablarýndan birisiyle bütün bedenini örtmek; diðeri ise, cilbabýn bir tarafýyla baþýndan yüzünü örtmek demek olur.
Elmalýlý, âyet–i kerimede geçen "cilbab idnâsýný", bu þekilde tarif ettikten sonra þöyle devam ediyor: "Bu beyanda da iki sûret vardýr. Birisi kaþlarýna kadar baþýný örttükten sonra büküp, yüzünü de örtmek ve yalnýz tek bir gözünü açýk býrakmak." Elmalýlý bunu söyledikten sonra, "Bizler yetiþtiðimiz zaman memleketimizde validelerimizin tesettür tarzý bu idi." der. Ýkincisi de alnýnýn üzerinden sýkýca sardýktan sonra, burnunun üzerinden dolayýp gözlerin ikisi de açýk kalsa bile, yüzün büyük bir kýsmýný ve göðsü tamamen örtmüþ bulunmaktýr. Bu açýklamadan sonra da, "Hicri 1310'da Ýstanbul'a geldiðim zaman Ýstanbul hanýmlarýnýn bir peçe ilave edilmek ve elde açýk bir þemsiye bulunmak þartýyla tesettür tarzlarý bu idi." demektedir.(1)
Evet, Elmalýlý merhum "cilbab"ý böyle tarif ediyor.
Yine bu konuda Konyalý Mehmet Vehbi Efendi "Hulasatü'l–Beyan" isimli tefsirinde: "Kadýnlarýn ziynetlerini örtmeleri için çarþafa bürünmelerinin lazým ve vacip olduðunu zikretmektedir."agla2)
Ömer Nasuhi Bilmen Efendi de kendi tefsirinde "Cilbab"ý çarþaf olarak tefsir etmiþlerdir.
Gördüðümüz gibi son devrin âlimlerinden, herkesçe tanýnan ve kabul gören üç tane tefsir âliminin "cilbab" hakkýndaki görüþ ve yorumlarý bu þekildedir… Þimdi de diðer ulemâ bu âyeti nasýl tefsir ediyor ona bakalým:
Taberî, Ýbn Sîrîn'den þöyle rivayet eder:
"Abide es–Selmani'ye, "…Dýþ elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle…" âyetinin mânasýný sordum. O hemen büyük bir çarþaf alarak onunla bütün vücudunu örttü. Baþýný da kaþlarýna kadar kapattý. Yüzünü de tamamen kapattý. Yalnýz sol gözünü açýk býraktý. Böylece âyeti fiili olarak tefsir etti."agla3)
Taberî ve Ebû Hayan, Ýbn Abbas'tan þöyle rivayet etmiþlerdir:
"Kadýn cilbabýný alnýnýn üzerine indirir ve oradan sýkar. Alttan da burnunun üzerine kadar kapatýr. Yalnýz gözleri dýþarýda kalmalýdýr. Yüzünün kalan kýsmý ile göðsünü tamamen kapamalýdýr."agla4)
Ebu's–Suûd Efendi: "Cibab"tan maksat, çok geniþ ve uzun bir örtüdür. Kadýn bununla baþýný örttüðü gibi yüzünü ve göðsünü de örterek ayaklarýna kadar salar. Buna göre âyetin mânasý, 'Kadýnlar dýþarýya veya yabancý bir erkeðin karþýsýna çýkacaklarý zaman, bu örtüyle yüzlerini ve bütün vücutlarýný örtsünler.' olur." demiþtir.
Cevherî de "Cilbab"ý çarþaf diye tefsir etti. Ve "Cilbab çarþaftýr." denildi. (5)
Ümmü Seleme annemiz þöyle demiþtir:
"Cilbablarýndan üzerlerini sýký örtsünler' âyetinin nüzulünden sonra ensar kadýnlarý siyah çarþaflara büründüler. Öyle bir aðýrbaþlýlýk ile çýkmýþlardý ki, sanki hepsinin baþýna birer karga konmuþtu."




ÖRTÜNMEK KADININ OLMAZSA OLMAZIDIR
Verilen kaynaklardan da anlaþýldýðý üzere Ýslâm âlimlerinin çoðunluðu çarþaf üzerinde durmakta ve tesettürün çarþafla daha güzel olacaðýný belirtmektedirler. Açýkça "çarþaf" demeyen müfessirler ise, âyet–i kerimede geçen "cilbab" ile, kesintisiz bütün bedeni baþtan aþaðý örten geniþ bir elbiseyi tarif etmektedirler ki, bu tarife en uygun olan kýyafet çarþaf, ferace ve cardýr. Bu kýyafetler, Türkiye'nin çeþitli yörelerinde, "ehram, peþtamal–dolama, þalvar–atký" gibi farklý isimlerle de zikredilmektedir. Tabi-î bu kýyafetlerin kumaþýnýn kalitesi, ince veya kalýn oluþu örfe, beldelere ve mevsimlere göre deðiþiklik gösterebilir. Ancak dikkat edilecek husus, kadýnýn boynu, omuzu, göðüs, kol, koltuk altý, bel gibi, kýsaca vücut hatlarýnýn belli olmamasý gerekmektedir. Ýçini gösterecek kadar þeffaf, vücut hatlarýný belli edecek kadar ince ve dar olmamalýdýr. Çünkü kadýnlarýn örtünmesinden maksat bütün þüpheli yollarý kesmek, erkek ve kadýnlarýn kalplerinde dolaþan vesveseyi bertaraf etmektir.
Bu arada, âyet–i kerimede örtünmenin, "iffet ve namusu korumasý, tanýnýp eziyet edilmemesine daha uygun olmasý" gibi bazý hikmetlerinin açýklanmasý, bu gayenin bulunmadýðý veya baþka þekilde elde edildiði durumlarda, örtünmek gerekmez gibi yanlýþ bir düþünce hatýra getirmemelidir. Çünkü esas itibariyle örtünmek, Allah'ýn emri ve dinin gereðidir.
Evli kadýnlarýn örtünmesinden kocalarý sorumlu olduðu gibi, kýz çocuklarýnýn evleninceye kadar örtünme ile ilgili problemlerinden birinci derecede babasý sorumludur. Çocukla uzun süre birlikte olan, onun eðitim ve terbiyesi ile yakýndan ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur. Âyet–i kerimede Allahu Teâlâ bizleri þöyle uyarmaktadýr:
"Ey iman edenler! Yakýtý insanlar ve taþlar olan cehennem ateþinden kendinizi ve ailenizi koruyun"agla6)

Dipnotlar:
1– "Hak Dini Kur'an Dili", c. 6, s. 337, 338
2– "Hulasatü'l–Beyan", c. 9, s. 3719
3– "Taberî Tefsiri", c. 22
4– "Bahru'l–Muhit", c. 5, s. 250
5– "Tacü'l–Aras", c. 1/186
6– Tahrim, 6
Mustafa ÖZÞÝMÞEKLER
http://www.ismailaga.info adresinden alýntýdýr okuyan kardeþimizden ve okukatandan ALLAH c.c. razý olsun


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son cchn11 tarafından, 29.07.2008 - 07:43 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 23.07.2008 - 20:33
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: SELÂMLAŞMAK
cchn11 su an offline cchn11  
24 Mesaj -
kardeþim saðol Elinize Saglik
Gönderme Tarihi: 14.05.2008 - 12:40
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Hanım kardeşlerimizin hayız halnde namaz kılışı
cchn11 su an offline cchn11  
Hanım kardeşlerimizin hayız halnde namaz kılışı
24 Mesaj -
Haným kardeþlerim günümüzde malum bazý sapýk hocalar hoca denmezya iþte para için hocalýk yapanlar diyelim ilahiyat hocalarýný kastediyorum ama hepsi deðil tabi son bir kaç senedn beri o para için hocalýk yapanlar hayýzlý kadýnlarda namaz kýlar oruç tutar demeye baþladýlar en azýndan bu insanlarý susturamasakta bu sözlerle beyinlerini yýkandýðý haným kardeþlerimizi uyaralým çoz üzülüyoruz bu konu için lütfen böyle þekilde namaz kýlan haným kardeþlerimizi görürsek uyaralým ALLAH(c.c) rýzasý için bunun için bir hadis var ama þuan aklýma gelmiyor kýyamete yakýn zamanda hayýzlý kadýnlar namaz kýlmaya baþlýyacak diyedi galiba tam hatýrýma gelmiyor ama hakkýnýzý helel edin bunu duyuran herkesten AMÝN.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son cchn11 tarafından, 05.05.2008 - 16:04 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 05.05.2008 - 15:16
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Mektubat-ı Rabbani(şeriat ilmi ve dünyalık ilimler)
cchn11 su an offline cchn11  
Mektubat-ı Rabbani(şeriat ilmi ve dünyalık ilimler)
24 Mesaj -
Mektubat-ý Rabbani





ÞERÝAT ÝLMÝ
VE DÜNYALIK ÝLÝMLER

Dünya nedir bilir misiniz? Dünya, mal, mülk, makam, ihtiras, para, þöhret gibi lüzumsuz iþlerdir. Bunlar ve bunlarla birlikte herhangi þey ki, seni Mevlâ'dan uzaklaþtýrýp, araya perde oluyor, o dahi dünyaya dâhildir.

Âhiret hayatýna taalluk etmeyen ilimler, bilimler dahi dünyadýr. Astronomi, jeoloji, mantýk, matematik, fen gibi ilimleri öðrenip, öðretmek faydalý ve insaný kurtaran iþler olmuþ olsaydý, bütün felsefeciler kurtuluþa ermiþ olurdu.
Kâinatýn Efendisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular ki:
"Allah Celle Celâluhu'nun bir kulundan yüz çevirmesinin alâmeti, kulun âhirete taalluk etmeyen fuzuli ve malayani iþlerle meþgul olmasýdýr."
Bir insanýn kalbinde hardal tanesi kadar da olsa, Hak Teâlâ'dan gayri bir þey varsa, bu onda olan bir hastalýða iþarettir."
Dünyalýk ilimlerden olan astronomi için derler ki, bu ilim sayesinde namaz vakitlerini öðreniriz. Bu tespit doðru deðildir. Astronomi ilmi ile namaz vakitleri öðrenilebilir; ancak bu ilim olmadan da namaz vakitleri biliniyordu. O hâlde denilebilir ki, namaz vakitlerinin öðrenme yollarýndan sadece biri astronomi ilminde vardýr.
Sayýlarýný ancak Allah Celle Celâluhu'nun bildiði çok sayýda mü'min, astronomi ilminden haberleri olmadýðý hâlde namaz vakitlerini biliyor.
Astronominin yanýnda diðer bazý ilimlerin de þeriat ilimlerinin öðrenilmesine ve uygulanmasýna yardýmcý olduðu söylenmektedir. Bu söylem biraz zorlama bir söylemdir. Bir þartla doðru olabilir, o da bu ilimlerin öðrenilip, öðretilmesi, þeriat hükümlerini bilmek için ve kelâm ilminin delillerine yardýmcý olmak için olursa, doðru kabul edilebilir. Aksi hâlde bu ilimlerle meþgul olmak hiç de doðru bir iþ deðildir.
Mubah olan bir þeyle meþgul olunarak, vacip bir emrin kaçýrýlmasý doðru olmaz. Eðer mubah bir iþ, bir vacibin kaçýrýlmasýna sebep oluyorsa, bu mubah iþ mubahlýktan çýkar. Bu ilimlerle meþgul olmak, þeriat ilimleri öðrenmeyi engelliyorsa, bu hiç de doðru bir iþ deðildir. (1)


Öyle fakirler vardýr ki...

Derviþler Hak Teâlâ Hazretlerinin dostlarýdýr. O derviþlerin her hâlleri Rableri ile birliktedir. Oturmalarý, kalkmalarý, yatmalarý, her hâlleri Allah iledir.
"Onlar öyle bir topluluktur ki, onlarla birlikte olan, onlarla oturup kalkan kimse gaflete düþmez, isyan etmez." Bu hadisi þerif o güzel mü'minleri iþaret etmektedir.
Kâinatýn Efendisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, muhacirlerin fakirleri hürmetine Hak Teâlâ'dan yardým talebinde bulunurdu. Muhacirlerin fakir ve düþkünlerini iþaret ederek þöyle buyurmuþlardýr:
"Saçý, baþý, sakalý birbirine karýþmýþ, aç kalmýþ, kapýlardan kovulmuþ nice mü'minler vardýr ki, Allah'tan bir þey isteseler kabul olur, yemin etseler yeminleri boþa çýkmaz."
Mevlâ Teâlâ o mü'min kullarýnýn bütün arzularýný yerine getirir. (2)


Ýki kanat sahibi olmak

Þu herkes tarafýndan bilinmelidir ki, iki cihan saadetine kavuþmak için tek bir yol vardýr, o da Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e tâbi olmaktýr. Ona ve âline salât ve selâmlarýmýz olsun. Ona tâbi olmanýn usul ve yöntemi, ehlisünnet ulemâsýnýn tespit edip bildirdiði üzere olmalýdýr. Hak Teâlâ Hazretleri ehlisünnet ulemâsýnýn gayretlerini makbul buyursun.
Ýþin baþý, itikadýn düzgün olmasýna baðlýdýr. Ýtikadýn düzgünlüðü de o büyüklerin koyduðu ilkelere uymakla, onlarýn izinden gitmekle olur. Ýtikadý saðlama aldýktan sonra ilmihal bilgisi gelir ki, bu, sýrasýyla haramlarý, farzlarý, vacipleri, sünnetleri, menduplarý, mubahlarý ve þüphelileri öðrenmektir. Sadece öðrenmekle kalýnmamalý, mü'min öðrendiði ile de amel etmelidir.
Bu durum þöyle açýklanýr: Bir mü'min hem itikadî hem de amelî olarak iþini saðlama almýþsa, iki kanat sahibi olmuþ demektir. Ýki kanat sahibi olduktan sonra Mevlâ Teâlâ Hazretleri takdir buyurmuþlarsa, iki cihan saadetine ulaþmýþ ve ulvî âleme doðru hareket baþlamýþtýr. (3)



MELEKLERÝ GEÇMEK TAKVA VE VERA ÝLEDÝR

Allah Celle Celâluhu þöyle buyurdular:
"Resûl, size ne getirdiyse, ona tutunun, size yasak ettiði þeylerden de sakýnýn." (Haþr, 7)
Bu âyeti kerime bize iki mesaj vermektedir. Bunlardan biri:
"Emirlere sarýlmak", diðeri de "Yasaklardan sakýnmaktýr".
Bu iki mesajýn üstü olan bir hâl vardýr ki, ondan da reva ve takva diye söz edilir.
Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin yanýnda bir mü'minin ibadetindeki gayretinden, ibadetlerine gösterdiði hassaslýktan bahsedilir. Az sonra da bir baþka mü'minin takvasýndan, emir ve yasaklara karþý gösterdiði hassasiyetten bahsedilir. Anlatýlanlarý dinleyen Efendimiz buyururlar ki:
"Hiçbir kimseyi, takva, vera sahipleri ve haramlardan uzak duranlarla denk tutma." Efendimiz bu sözüyle takvanýn üstünlüðünü belirtmiþ olmaktadýr.
Efendimiz bir baþka hadisi þeriflerinde:
"Dinin dümeni veradýr."
Ýnsanýn meleklerden daha üstün bir fazilete ermesi, ikinci kýsýmda geçen vera ehli olmasý ile mümkün olur. Mevlâ Teâlâ'ya yaklaþmak, O'na ulaþacak basamaklarý çýkmak yine bu ikinci kýsma riayet etmek ile mümkün olur ki, bunun adý "vera ve takva"dýr.
Birinci kýsýmdaki, Mevlâ'mýzýn emir ve yasaklarý melekelerle ortak yanýmýzdýr. Melekler sadece emredileni yapar. Onlara bir noktada emir kulu da denir. Bu noktada insanlarla ortaktýrlar. Meleklerde yükselme yoktur. Ýþte bu nedenledir ki, Ýslâm dininde takva ve veranýn önem ve ehemmiyeti pek büyüktür. Ýslâm dininin en mühim iþlerinin en mühimidir, olmazsa olmazýdýr.
Esas haramlardan kaçýnmak olan bu hâlde, çok hassas davranmak gerekir ki, hassas davranmanýn birinci yolu, mubahlardan uzak durmakla olur. Þöyle denilebilir: Mubahlarýn zarurî ihtiyaçlarý karþýlayan miktarýnýn dýþýndakilerden uzak duralým. Mubahlar konusunda gevþek davranmaya gelmez. Sen gevþek davranýrsan, nefis daha fazlasýný ister, þüpheli þeylere saldýrýr. Þüpheli olan þeyler ise, harama yakýndýr.
Bir hadisi þerifte þöyle buyrulmuþtur:
"Bir kimse kuyunun yakýnýna gelirse, içine düþme korkusu vardýr."
Böyle bir tehlike ile karþý karþýya olduðumuz düþünülürse, yapacaðýmýz iþ, takva ve veraya sýkýntý vermeyecek þekilde mubahlarla sadece zarurî ihtiyaçlarýmýzý karþýlayacaðýz. Zarurî ihtiyaçlarýmýzýn dýþýndakilerden uzak duracaðýz.
Mubahlardan zarurî ihtiyaçlarýmýz için kullanacaklarýmýz, saðlýk sýhhatimizin devamý için olmalýdýr. Saðlýk sýhhat da Rabbimize daha iyi kulluk yapabilmek içindir. Bu, þu örneðe benzer ki; yemek için mi yaþýyoruz, yaþamak için mi yiyoruz? Elbette ki yaþamak için yeterli olaný yiyeceðiz. Yaþamamýz da Mevlâ'mýzýn rýzasýný kazanmak için olacak. (4)
"Muhammed Allah'ýn Resûlü'dür." Allahu Teâlâ Hazretleri, ona salât ve selâm eylesin.
"O, âdemoðlunun efendisidir."
"O, kýyamet günü ümmeti en çok olacak kimsedir."
"O, Hak Teâlâ katýnda evvel geçmiþ olanlarýn içinde en hayýrlý olaný, sonrakiler içinde de en hayýrlý olandýr."
"O, kýyamet günü kabri ilk açýlacak olandýr."
"O, ilk þefaat eden ve þefaati ilk kabul edilecek olandýr."
"O, cennetin kapýsýný ilk çalan kiþidir."
"O, kýyamet gününde Âdem ve peþinden gelenlerin gölgesinde gölgeleneceði, Hamd Sancaðý'nýn taþýyýcýsýdýr." Kâinatýn Efendisi þöyle buyurdular:
"Biz sonuncular olduðumuz hâlde, kýyamet günü en öndekiler olacaðýz."
"Ben öyle bir söz söyleyeceðim ki, bunda gurur yoktur. O söz de þudur: Ben Allah'ýn habibiyim."
"Ben peygamberlerin sonuncusuyum; bunda da gurur yoktur."
"Ben Abdülmuttalib'in oðlu Abdullah'ýn oðlu Muhammed'im."
"Allah yaratýlacaklarýn hepsini yarattý, beni o yaratýklarýn içinde en hayýrlýsý olarak seçti."
"Sonra yaratýklarý ikiye ayýrdý. Hayýrlýlarý da iki ayýrdý. Onlarýn da içinden en hayýrlýlarýný ayýrdý. Beni de onlardan yaptý."
"Sonra onlarý kabile kabile yarattý, beni de o kabilelerin içinde en hayýrlý olandan yaptý."
"Sonra onlarý ev ev ayýrdý, beni de o evlerin içindeki en hayýrlý evden yaptý. Ben, onlarýn en hayýrlýsý olarak buradayým."
"Tekrar diriliþin olacaðý vakitte, ilk dirilecek olan benim."
"Ýnsanlar âlemlerin Rabbinin huzuruna çýktýðýnda en önde olacak benim."
"Herkesin sustuðu zaman, susanlar adýna konuþan benim."
"Cehenneme atýlacaklara þefaat edecek olan benim."
"Ümitsizliðe düþenlere, umut ve müjdeci ben olacaðým."
"Büyük hesap gününde anah tarlar benim elimde olacak."
"Büyük günde Hamd Sancaðý benim elimde olacak."
"Rabbimin katýnda âdemoðlunun en hayýrlýsý benim."
O gün etrafýmda bin hizmetçi dönüp dolaþýr, her bir hizmetçi gönül açar, göz kamaþtýrýr.
"Büyük hesap gününde peygamberlerin imamý, þefaatçisi olacaðým. Bunda övünme yoktur."
Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem olmasaydý, Allah Celle Celâluhu kâinatý yaratmazdý. Kâinatýn Efendisi peygamber olduðu vakitte Âdem Aleyhisselâm daha henüz su ve çamur arasýnda bulunuyordu.
Yukarýdan bu satýra kadar anlatmaya çalýþtýðýmýz þeylerle, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in vasýflarýnýn ne kadar büyük ve yüce olduðu açýk bir þekilde ortadadýr. Böyle bir Resûl'e ümmet olmak büyük bir þereftir. Böyle büyük þeref ve yüceliðe sahip bir Peygamber'e tâbi olan da büyük hayýrlara erer. Bu mânada Rabbimiz buyuruyor ki:
"Siz ümmetlerin hayýrlýsý olarak, insanlar arasýndan seçilip çýkarýldýnýz." (Âli Ýmran, 110)
Ýman edenler en hayýrlý olursa, inkâr edip isyan edenler de en hayýrsýz durumuna düþerler.
Bu konuda da Rabbimiz þöyle buyurmaktadýr:
"Bedevîler, küfür ve nifak cihetinden daha þiddetlidirler." (5)

Dipnotlar
1"Mektûbâtý Rabbânî", 73.Mektup
2"Mektûbâtý Rabbânî", 74.Mektup
3"Mektûbâtý Rabbânî", 75.Mektup
4"Mektûbâtý Rabbânî", 75.Mektup
5Tevbe, 97; "Mektûbâtý Rabbânî", 44.Mektup

(Ýtibar Haber)
Gönderme Tarihi: 05.05.2008 - 14:51
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Ehl-i Sünnet Ve' l Cemaat
cchn11 su an offline cchn11  
24 Mesaj -
okuyan kardeþlerimizden AMÝN.
Gönderme Tarihi: 05.05.2008 - 14:19
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Hadisler
cchn11 su an offline cchn11  
24 Mesaj -
okuyan kardeþlerimizden AMÝN.
Gönderme Tarihi: 05.05.2008 - 14:17
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Mahmut ustaosmanoğlu (k.s) ibretlik sözleri
cchn11 su an offline cchn11  
24 Mesaj -

Gönderme Tarihi: 05.05.2008 - 14:16
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Hadisler
cchn11 su an offline cchn11  
Hadisler
24 Mesaj -
Yalan yüzü karartýr, dedikoduculukta kabir azabýna sebep olur."

[Câmiü's-Saðîr]

"Kiþinin mâlâyâni þeyleri terki, Ýslâm'ýnýn güzelliðinden ileri gelir."

[Tirmizi]

Kim bana çenesi ile bacaklarý arasýndaki þeyler hususunda garanti verirse, Ben de ona Cennet hususunda garanti veririm."

[Buhâri]

Alim, ilim ve amel Cennettedir. Eðer alim bildikleriyle amel etmezse ilim ve amel Cennette, alim ise Cehennemde olur."

[Kenzü-l Ummal, 4.28)
lalegulfm.com


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son cchn11 tarafından, 05.05.2008 - 16:03 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 05.05.2008 - 14:15
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Ehl-i Sünnet Ve' l Cemaat
cchn11 su an offline cchn11  
Ehl-i Sünnet Ve' l Cemaat
24 Mesaj -
Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat

Takdim: Haçlý-Yahudi ittifakýnýn ümmet topraklarýný iþgal etmesine sessiz kalan ve hatta el altýndan yardýmcý olan Þia taifesi yine gündemde. Þehid Bayram Hocamýz, Þii fitnesiyle mücadele edenlerin önde gelenlerindendi. Aþaðýda okuyacaðýnýz Mektubat tercümesi Þehid Bayram Hocamýza aittir. 1990 yýlýnda Taraf Dergisi’nde Abdülhak Doðru müstear ismiyle yayýnlanmýþtýr. Buyurun, Bayram Hocanýn 17 yýl önce Þii fitnesine karþý Müslümanlarý uyandýrmak için ettiði feryada…

Bismihi Teâlâ.

Bütün hamdler Allah Celle Celalühu’a salât ve selâmlar Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve onun pâk Ashab-ý üzerine olsun. Ehl-i Sünnet ve’l- Cemaat inancýný devlet seviyesinde temsil edilmediði bir atmosferde yaþýyoruz. Bu inancýn en son müdafii Osmanlý Devleti idi. Bu muazzam devletin tarihe malolmasýndan sonra, bu inancýn sahipleri bir bakýma öksüz ve yetim kaldýlar. Neticede bu mübarek inanç bugün elleri kelepçeli, ayaklarý prangalý, gözleri baðlý bir mahlûk konumuna geldi. Bu zor durumda bir taraftan Amerika’nýn, diðer taraftan Rusya, bir diðer taraftan da Avrupa insan azmanlarý ile uðraþýrken, beklenmedik bir tarzda, inancýmýzýn tahrik edilmesinde ÞÝA’nýn da aktif bir görev anlayýþý içinde olduðunu gördük.

Allah Celle Celalühu’nun zât ve sýfatlarý, Kur’ân’ý Kerim, Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Sahabe-i Kiram hakkýnda Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaatten farklý bir inanca sahip olan bu cemaatin, Takiyye (hedefe ulaþýncaya kadar iyi niyetli gözükme) prensibi içerisindeki faaliyetlerini Ehl-i Sünnet’in ruhuyla nasýl baðdaþtýrabiliriz? Tarihin hiçbir döneminde Ehl-i Sünnet’e yâr olmayan bir inanç sistemiyle inancýmýzýn her türlü destekten mahrum býrakýldýðý þu garip zamanda bu inanç koalisyonu nasýl câiz görülebilir.

Acaba ÞÝA’ya muhabbet besleyen Ehl-i Sünnet kardeþimiz, hiç Ehl-i Sünnet âlimlerinin Þia hakkýnda yazdýklarýný ve söylediklerini araþtýrdý mý? Osmanlý Devleti her ne zaman Avrupa’ya ordu çýkarttý ise onu arkadan vurmayý inancýnýn gereði bilen Þia’nýn, bugün o görev anlayýþýndan bir þey kaybettiðini mi zannediyoruz? Bu nedenle bugün Ýslâm’ýn Avrupa’ya hâkim olamayýþýnýn yegâne sebeplerinden birisini Þia olduðunu biliyor muyduk?

Temel inançlarýný Sahabe-i Kiram’a düþmanlýk üzerine dayandýran bu inanç sistemini normal bularak onlara muhabbet besleyen âhirette hangi yüzle Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den ve her þeyini onun uðruna feda eden bu büyük insanlardan þefaat isteyecektir? Cenab-ý Hak kitabýnda Peygamber hanýmlarýnýn mü’minlerin anneleri olduðunu belirtirken annelerimiz hakkýnda aðýza alýnmayacak sözler söyleyecek kadar hakikat mahrumu insanlarla kimleri rencide ettiðimizin farkýnda mýyýz? Bugünkü þartlarda bunlar konuþulmuyor. Zira zemin henüz elveriþli hâle getirilmiþ deðil. Ama bu menfi cereyan hele bir iskeleti kursun, omurgayý oluþtursun o zaman bu iþin vebalini kim taþýyacaktýr?

Eðer bugün Ehl-i Sünnet ve’l-cemaat zor durumda býrakýlýp iþ göremez halde bulunuyorsa bu aksaklý bu inanç sisteminden deðil, onu lâyýkýyla anlayýp, yaþayamayan bizlerden kaynaklanmaktadýr. Bu inancýn birçok milletleri payidar ettiðine tarih þahiddir.

ÞÝA’yý, onu bayraklaþtýranlara bakarak deðil, onlarýn temel inançlarýný inceleyerek, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat âlimlerinin bu mezhep hakkýnda dün ve bugün söylediklerine bakarak deðerlendirmemiz gerekir. Eðer Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat olarak yaþayýp ölmek istiyorsak... Bu duygudan hareketle Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve Sahabe-i Kiram’a hasret çeken siz inanan kardeþlerime, yaþadýðý asrýn Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat reisi olan hicri ikinci bin yýlýnýn müceddidi olan Ýmam-ý Rabbanî Kuddise Sýrruhu’nun Mektûbât’ýndan 349. mektubunu takdim ediyorum.



Bayram Ali Öztürk Rha.
itibar-Haber


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son cchn11 tarafından, 05.05.2008 - 16:03 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 05.05.2008 - 14:08
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Konudaki Mesajlar: Konu icon Mahmut ustaosmanoğlu (k.s) ibretlik sözleri
cchn11 su an offline cchn11  
Mahmut ustaosmanoğlu (k.s) ibretlik sözleri
24 Mesaj -
Efendi hz. ibretlik sözleri

1. Senin bir sünneti ihya etmen ile ALLAH'U TEALA ( c.c.) Rusya'nýn Afganistan'ýn atmýþ olduðu bombayý etkisiz hale getirir.
2. Bir Hoca yüzbin televizyondan daha tesirlidir.
3. Rabýta muhabbetle olur, muhabbette ittiba ile olur.Ýttiba edersen seversin ve sevilirsin.
4. Mektubattan uzak kalýndýðý an feyiz kesilir.
5. Ýnsanlar et gibi, ulema tuz gibidir. Tuzsuz et koktuðu gibi ulema ve sohbetinden mahrum kalanda çürür ve kokar.
6. Cenab-ý Hakk sana amel defterinin oku dediði zaman yanýna da Kur'an-ý Kerim'i koyacak.
Soracak :" Bu günahý yaptýn. Benim kitabýmýn neresinde buldun da yaptýn, " buyuracak.
7. Kuþluk namazýný terk etmek bana ölümden daha aðýr geliyor, kýlmamaktansa ölmek daha hayýrlýdýr.
8. Sarýðý kabul etmeyenin Peygamberimiz ( s.a.v. ), Cebrail ( a.s. ), Allah-u Teala ( c.c. )'de kabul etmiyor.
9. Bir kimse bir defa Kelime-i Tevhid getirse ve ikinci defa getirmek istediðinde soluk alsa, bu arada ki boþlukta imaný tozlanýr ya seyrek olarak veya hiç demezse.
10. Mevla Teala (c.c.)' dan baþka neyi düþünüyorsan ona iman ediyorsun.
11. Ýmam-ý Rabbani ( k.s.) þöyle buyuruyor: " Bir þahýs þayet günahlarýna devam ederse ve ondan hoþlanýrsa, hoþlanan kimse münafýktýr."
12. Dünya içinde herþey melundur, fakat zikrullah ile meþgul olan emri bil maruf nehy-i anil münker yapan okuyan ve okutan deðildir.
13. Senin mektubu annen, baban, hanýmýn aldýðý anda birkaç gün okumasýnlar kenara koysalar, gücenirsin. Rabbin seni gördüðü halde ondan gelen mektubu hiç eline aldýðýn yok, utanman lazým.
14. Ottan, samandan süt yapan Allah (c.c.)'ya hayran kalmýyorsun da, kafirin elektriðine mi hayran kalýyorsun ?
15. Allah'ýn selamýndan önce iyi günler, iyi geceler, iyi akþamlar alo vs. gibi kelimeleri kullanmak büyük günahtýr.
16. Yedi yaþýnda ki bir çocuk kalbimizdekileri bilse daðlarýn arkasýna kaçarýz. Mevla (c.c.) her þeyi biliyor, hiç utanmýyoruz.
17. Avrupa modasýna uymak, namazý terk etmekten daha aðýr geliyor.
18. Annenizin karnýndaki çocuklarý okutun. Kendini, hanýmýný, çocuðunu seviyorsan arapça oku ve okut.
19. Televizyon seyreden dinini sevmiyor demektir.
20. Bu üç þey kimde olursa imanýn tadýný alýr.
a) Allah-u Teala (cc.)'yý sevecek.
b) Peygamberimiz ( s.a.v.)'i sevecek.
c) Sevdiði kardeþini yalnýz Allah-u Teala (c.c.) rýzasý için sevecek.
21. Bir kimse asýlacaðýndan korktuðu gibi imandan küfre döneceðinden de öyle korkacak.
22. Siz ilme ne kadar önem verirseniz ben de size o kadar önem veririm.
23. Bir insan altýndan camii yaptýrsa, fakat mektubatý dinlemese bir þey yapmýþ sayýlmaz.
24. 4000 sünnet-i seniyyeden fazla sünnet vardýr. Bunlardan üç tanesini terk ediyorsam bana tabi olmayýn.
25. Öleceðim zaman son nefesim kalsa, yine size okuyun derim.
26. Zikirsiz yapýlan tefekkür, yazýn yaðan kara benzer.
27. Yaptýðýmýz amel adet haline gelmiþ, halbuki bir insan düþünse, ben Allah ( c.c.) mürakebesi altýndayým. Melekler her saniyemizi yazýyor. Ancak o zaman ameller ibadet olur.
28. Sen nefsini hak ile meþgul etmezsen, nefis seni batýl ile meþgul eder.
29. Bir kimse emri bil maruf yapacaðým diye yola çýksa sonra siyasetten bahsetse, onun azabýný kimse ölçemez.
30. Her kim kadýna bakarsa, gözlerine eritilmiþ kalay dökülür.
31. " Bir kimse kadýnlar açýk gezse ne olur?" demiþ olsa o adam mürted olur.
32. Dünya sevgisi insaný þaraptan daha sarhoþ eder ve ateþe girmeye cesaret verir.
33. Sarýl bir hak dostuna, kurumuþ yaprak gibi ezse'de ses çýkarma sakin ol toprak gibi.




Mahmud Ustaosmanoðlu Hazretleri

Daðlar Çakalsýz,Erkekler Sakalsýz,Kadýnlar Çarþafsýz olmaz ! MAHMUT USTAOSMANOÐLU(ks)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son cchn11 tarafından, 05.05.2008 - 16:02 tarihinde.
Gönderme Tarihi: 05.05.2008 - 13:52
cchn11 üyenin diger mesajlarini ara cchn11 üyenin Profiline bak cchn11 üyeye özel mesaj gönder cchn11 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Sayfa (2): (1) 2 weiter >
İmzalar göster - Konu olarak göster

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 921 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58868 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.