Selamün Aleyküm..

Hak-dilaram..

Konunun açýklamasýný geniþ bir biçimde sayfada vermiþtim..

Eðer okursanýz ne demek istediðimi anlarsýnýz.. Haber yalan olsa bile burda anlatýlmak istenen kabir azabýnýn gerçek olduðudur..
Video sadece bir vesiledir..Videoya bakýlarak hüküm verilmemiþtir.
Göz çýkarmak deðil maksat ölüm ve kabir azabýnýn herkesin yaþayacaðý konusudur..


Selam ve Dua ile.. KULTANESÝ..

Kabir azabini elbette kimse inkar edemez ama bu turlu hurafelere kanacak kadar saf olmayalim lutfen.Iste tum gercekler asagida yazmis oldugu gibidir buyrun izleyin

DÝKKAT:ÝNTERNETTE GÖRDÜÐÜNÜZ KABÝR AZABI VÝDEOLARINA ÝNANMAYIN.EVET KABÝR AZABI VARIR AMA BU DÜNYADA KABÝR AZABINI GÖREMEYÝZ.YAPILAN VÝDEOLAR ÝSLAMDAN UZAKLAÞTIRMAK.ÝNSANLARI ÝSLAMA KARÞI SOÐUTMAKTIR.

Yeni bir internet hurafesi daha:

Amerikalý maktul, “kabir azabý kurbaný”na nasýl dönüþtürüldü?

Þimdi anlatacaðým “internet efsanesi”nin Türkiye kamuoyunda yayýlýþýnýn yaklaþýk üç-dört aylýk bir geçmiþi var. Ancak, bu kýsa süre zarfýnda ülke çapýnda o kadar çok insanýn elektronik posta adresine gönderildi ki (görüp de ibret almam için bana bile ardarda üç-dört kez geldi!) milyonlarca kiþi bu tüyler ürpertici öyküyle þimdiden tanýþmýþ durumda…

Dinî içerikli propaganda yapma çabasýndaki söz konusu gönderi; bir kaç kare fotoðraf ve ona eþlik eden ayrýntýlý bir haber metninden oluþuyor.

Fotoðraflarda, çekimden en fazla bir-iki hafta önce öldüðü anlaþýlan orta yaþlý bir insanýn çürümeye yüz tutmuþ cesediyle karþýlaþýyoruz. Ki deðiþik açýlardan çekilmiþ olan bu kareler, böylesi görüntülere alýþýk olmayanlar için son derece sarsýcý…

Fotoðraflara eklenmiþ haber metninde aktarýlan bilgiler ise özetle þöyle:

18 yaþýndaki Ummanlý Müslüman bir delikanlý, rahatsýzlanýnca babasý tarafýndan hastaneye kaldýrýlýr. Genç yaþýna raðmen içki, sigara ve uyuþturucu gibi bir dizi kötü alýþkanlýða sahip bulunan adam kýsa süre sonra da hastanede vefat eder ve cesedi babasý tarafýndan hastanenin gasilhanesinde yýkatýlarak Ýslâmî kurallara uygun biçimde topraða verilir.

Ancak, acýlý baba bir kaç saat sonra oðlunun bedeninde var olmasý muhtemel bir baþka rahatsýzlýktan kuþkulanýr ve yetkililere baþvurarak mezarýn açýlmasý talebinde bulunur.

Topu topu üç saat sonra tekrar açýlan mezarda, yetkililerin ve babanýn karþýlaþtýðý manzara tek kelimeyle dehþet vericidir. Simsiyah saçlarý olan o gencecik çocuk gitmiþ ve yerine bedeninin her tarafý kabirde meleklerden yediði dayaklardan dolayý çürük içinde kalmýþ, bu aðýr darp sonucunda fizyonomisi tamamen deðiþmiþ ve saçlarý “korkudan” bembeyaz olmuþ yaþlý biri gelmiþtir.

Bu noktada, metni yayýna hazýrlayan propagandacý bizleri “kabir azabý”nýn ne denli korkunç bir þey olduðu konuþunda üstüne basa basa uyarýyor ve yanýna Kur’an’dan bazý âyetler ve ayrýca Peygamberimiz’den hadisler ekleyerek bu korku duygusunu iyice artýrmaya çalýþýyor. Fotoðraflar da onun ifadesine göre, “feth-i kabir” (mezarýn açýlmasý ve cesedin çýkartýlmasý iþleminden hemen sonra Ummanlý resmî yetkililer tarafýndan hastanenin morgunda çekilmiþ.

Bu traji-komik öykünün ayrýntýlarýný daha fazla aktarmaya gerek duymuyorum. Çünkü, artýk böyle þeyleri okumaktan da anlatmaktan da içime fenalýklar geliyor. Zaten, gelen mesaja eþlik eden kan revan içindeki fotoðraflarý daha ilk gördüðüm anda, bu konu benim için bütünüyle kapanmýþtý. Çünkü, “kanýt” olarak sunulan karelere o tarihten önce bambaþka bir adreste rastlamýþtým. O yüzden, öykünün aktarýmýný da kýsa keseceðim. Ýsteyenler, adýna özel olarak internet sitesi açýlmýþ olan bu kepazeliði bütün ayrýntýlarýyla aþaðýdaki adresten okuyabilirler.

http://www.thegodisone.com/kabir/index.htm

(Yazarýn notu: Yukarýdaki sitenin içeriðinin, bu yazý 25 Aðustos 2006 Cuma günü gazetemizde yayýnlandýktan sonra deðiþtirildiði anlaþýlmaktadýr.)

Þu kadarýný söyleyeyim ki yukarýdaki sitede anlatýlanlarýn istisnasýz hepsi “yalan”…

Fotoðraflarýn, anlatýlan kiþiler ve mekanlarla uzaktan yakýndan hiç bir iliþkisi yok. Propagandacýnýn -ucuz korku filmlerini andýran- iddiasýna kaynak teþkil eden ürkütücü fotoðraflarý, bundan en az iki yýl önce, dünyaca ünlü þiddet görüntüleri sitesi http://www.rotten.com‘da görmüþtüm. Olayýn kahramaný durumundaki kiþi ise ne aslen Ummanlý, ne Müslüman, ne de esmer olan biriydi. Kýrsal bir bölgede cinayete kurban gitmiþ olan sarýþýn ve orta yaþlý bir Amerikalýydý bu…

Birileri bu talihsiz adamý katletmiþ, sonra cesedini yarý çýplak bir durumda yakýnlardaki ormana atmýþ ve güvenlik güçleri de cesedi bir kaç hafta sonra bulmuþlardý. Açýk hava koþullarýnda uzunca bir süre kaldýðý için de doðal olarak cesette gözle görülür deformasyonlar ve renk deðiþimleri baþlamýþtý. Sarýþýn kiþilerin saçlarýna bu rengi veren pigmentler, bedenin ölümünden sonra sert güneþ ýþýðý altýnda yavaþ yavaþ beyaza dönüþürler. O yüzden, fotoðraflarý gördüðümde dikkatimi ilk çeken þey de kurbanýn saçlarýnýn sarýdan beyaza çalar bir görünüm almasý olmuþtu. Ve herþeyden daha önemlisi de, “Babasý tarafýndan hastanede gusül abdesti aldýrýldý, sonra da cenaze namazý kýldýrýlýp topraða verildi” denilen bu kiþi, böyle bir dinî ritüelden sonra herhalde “slip” tarzý bir iç çamaþýrý ile gömülmüþ olamazdý. Ama bizim Ummanlý Müslüman mevta, her nedense fotoðraflarýnda beyaz iç çamaþýrýyla poz vermekteydi. Sanýrým, bütün dikkatini “Nasýl daha korkutucu olabilirim” noktasýna verdiði için, bu önemli ayrýntý öyküyü hazýrlayan kiþinin gözünden kaçmýþ.

Meçhul propagandacý, uzun uzadýya aktardýðý yalanlarýna son noktayý ise bir “posta formu” ile koyuyor. Formun baþýna “Bu yazýyý ve fotoðraflarý arkadaþýna e-posta ile gönder” yazýlmýþ. Ayrýca, sitenin adýný da “God is one” (Allah birdir) koyarak, aklý sýra öyküye evrensel bir nitelik kazandýracak ve bunu uluslararasý propagandada da kullanacak büyük teblið ustamýz. Oysa ki fotoðraflarýn asýllarý, bu siteyi okuyacak kiþi için topu topu bir tuþluk mesafede durmakta. Ama dünya cahillerin gözünde çok geniþ ve kaçýp saklanmasý oldukça kolay bir yer olduðundan, bizim yalancý için de böyle ayrýntýlarýn hiç bir önemi yok. Bir gün birilerinin ayný anda hem kendi sitesini hem de http://www.rotten.com‘daki ilgili sayfalarý ziyaret edebileceðini ihtimalden bile saymýyor.

Merak edenler için http://www.rotten.com‘daki özgün adresi veriyorum. Rotten, iki yýlý aþkýn süredir sitesinde tuttuðu 8 kareden oluþan bu polis fotoðraflarý grubuna “Vücutta çürümenin erken aþamalarý” baþlýðýný koymuþ. Uzmanlýk alaný kan ve vahþet fotoðraflarý olan bu sitede, savaþ, cinayet ya da kaza sonucu öldürülmüþ daha yüzlerce insanýn görüntüsüyle karþýlaþabilirsiniz. Ancak, doðrusu ya, oturup hepsine tek tek bakmanýzý tavsiye etmeyeceðim. Siz en iyisi konumuzla ilgili olan karelerle yetinin.

http://poetry.rotten.com/blonde/

(Bu linkte, konuyla ilgili fotoðraflar yalnýzca ortadaki sayýlardadýr.)

Ýmanlar bu denli zayýf, Müslümanlar da bu denli donanýmsýz oldukça, kabul etmek gerekir ki ülkemizde ve Ýslâm dünyasýndaki hurafeler de hiç bitmeyecektir. Merak ediyorum; bu mesajý alan milyonlarca insandan bir teki olsun, mesaj sahibine “Yahu, dur bir dakika birader” dedi mi, “Allah’ýn o nurlu melekleri Latin Amerika ülkelerinin polis karakollarýndan fýrlamýþ görünümlü birer iþkenceci midir? Biz, bize gönderilen kutsal metinlerden ‘kabir azabý’ denilen olgunun fiziksel bir gerçeklik olarak yaþanmayacaðýný biliyoruz. Elimizdeki bilgilerden, onun ruhsal düzlemde oluþacak, ama fiziksel acýlarýmýz kadar gerçekçi biçimde hissedeceðimiz bir ceza olduðunu anlamaktayýz. Eðer her mezara giren bu þekilde falakaya yatýrýlýyorsa, o halde bedenleri mumyalandýðý için günümüze kadar mükemmel durumda kalmýþ onca eski Mýsýr firavunu, ayrýca yakýn çaðýn mumyalama teknikleriyle korunma altýna alýnmýþ olan Lenin ve Mao gibi tanrýtanýmaz liderlerin bedenleri bu yöntemle dayak faslýndan kurtulmuþ mu oluyor? Bu dünyadan, öldüðünde yüzüne son derece huzurlu bir ifade sinen nice kötü kalpli insan ve öldüðünde bedenlerinden yarým kiloluk bir parça dahi kalmayan nice þehit kiþi gelip geçti. Bir insanýn ölüm sonrasýnda Yaratýcý’dan ödül mü yoksa ceza mý gördüðünü, bedeninin genel geçer görünümünden mi çýkartýrýz, yoksa bizlere öte âleme iliþkin olarak verilen saðlam bilgilerden mi?”

Gerçekten merak ediyorum, söz konusu mesajý aldýktan sonra bunlarý aklýselim biçimde düþünen bir tek Allah’ýn kulu oldu mu… Düþman bombalarýyla bedeni lime lime olmuþ, cenazesi tabuta konulamayacak kadar ufalanmýþ bir þehidin o an itibarýyla evrenin en mutlu insaný olabileceðini, ama cesedi bin bir ihtimamla topraða verilen, üstüne üstlük kameralara iyi görünsün diye bir de makyaj yapýlmýþ olan bir ateistin ise ayný anda tarifsiz acýlar içinde kývranabileceðine inanan tek kiþi ben miyim þu câmiada?

Ýnsanlarýn en basit bir günahlarýnda bile üzülüp gözyaþlarý döken melekleri “kana susamýþ iþkenceci vahþiler” olarak tasvir ederek, bu þiddet kültürü üzerinden kitleleri kendince hidayete ulaþtýrmaya çabalayan seni kuþ beyinli!

Senden önceki bütün o sürüsüne bereket cahiller ordusu gibi sen de hata yapýyorsun ve senin gibilerin hatalarýnýn kafa karýþtýrýcý sonuçlarýný temizlemek yine bizim gibilere düþüyor. Ama buna sevindiðimi ve bununla böbürlendiðimi sanma sakýn; ümmetin iman perspektifini gösteren bu gibi örnekler karþýsýnda yalnýzca içim eziliyor ve üzülüyorum.

Allah, bütün kullarý için sonsuz merhamet sahibidir, baðýþlayandýr, esirgeyendir. Ve hiç kuþkusuz ki onun “cehennem”inin ya da “kabir azabý”nýn bile vahþet kültürüne teþne düþük kalibreli insan belleðinin alamayacaðý kadar hikmetli, þerefli, eðitici bir içeriði olacaktýr.

Ben ilelebet buna inanacak ve bunu söylemeye devam edeceðim. Bu yola bu þekilde baþ koyanlar var ise bilinsin ki hepsi kardeþimdir.

ALINTIDIR