|
 |
 |
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
251 Mesaj -
|
|
|
Ashab-ý kiramýn ileri gelenlerinden,künyesi Eba Muhammed dir.Mekkenin zengin ailelerinden olup,yakýþýklý ve güzel giyinen bir gençti.Anne ve babasý onun üzerine titrerdi.Özellikle,Mekkenin en zenginlerinden sayýlan annesi,oðluna güzel elbiseler giydirir ve güzel kokular sürerdi.Mekkelilerde onu hayranlýkla seyrederdi.Bir defasýnda Hz.Peygamberde onun hakkýnda þöyle buyurmuþtu: “Mekkede Musab b.Umeyrden daha güzel giyinen,daha yakýþýklý ve nimetler içinde yüzen baþka bir genç görmedim.”
Musab, Mekkede o günün þartlarýna göre zenginlik ve ihtiþam içinde yaþarken, Hz. Peygamber(s.a.s)in insanlarý Islama davet ettiðini öðrendi. Fazla vakit kaybetmeden Hz. Peygambere giderek iman edip müslüman oldu. O sýrada Mekkeliler, müslümanlara yoðun bir baský uyguladýðýndan, Hz. Musab müslüman olduðunu ailesinden gizlemek zorunda kalmýþtý. Ama o, Peygamberimizi gizlice ziyaret etmeyi de ihmal etmezdi. Ne var ki Osman b. Talha, Musabýn namaz kýldýðýný görüp durumu annesi ile akrabalarýna bildirmiþti. Bunun üzerine akrabalarý yakalayýp hapsettiler. Mekke'nin bu nazlý ve zengin genci için artýk çile dolu zor günler baþlamýþtý.
Habeþistan'a hicret eden ilk kafileye katýlýncaya kadar hapiste tutulan Hz. Musab, hicret imkaný çýkýnca, dinini daha rahat bir þekilde yaþayabilmek için Habeþistana hicret etti. Habeþistan dönüþünde Hz. Musabýn durumu tamamen deðiþmiþ ve bu nazlý delikanlýnýn yerini, kalbi Islam ve imanla dopdolu iradesi güçlü kuvvetli, metin bir genç almýþtý. Annesi ondaki bu kararlýlýk ve metaneti görünce, üzerindeki baskýsýný biraz hafifletmek zorunda kaldý.
Bu sýrada Birinci Akabe Beyatý olmuþ ve Medinelilerden bir grup Islamý kabullenmiþti. Kendilerine Islamý anlatmak ve diðerlerine de teblið yapmak için Rasulullahtan bir öðretici istediler. Hz. Peygamber de bu önemli görev için Hz. Musab b. Umeyri görevlendirdi.
Hz. Musab onlara hem namaz kýldýracak, hem Kuran öðretecek, hem de diðer insanlara Islamý anlatacaktý ve yeni kimseleri Islama davet edecekti.
Böylece Medineye ilk hicret eden sahabi Musab b. Umeyr oluyordu. Medinede ilk cuma namazýný da Musab b. Umeyr kýldýrdýðý kaynaklarda ifade edilir (ýbn
Sad, a.g.e., III, 118).
Bir yýl sonra Mekkeye, hac mevsiminde yanýnda yetmiþ kiþi ile gelen Musab b. Umeyr, Hz. Peygamber (s.a.s)e Islamýn Medinedeki hýzlý yayýlýþýnýn müjdesini verirken þöyle demiþti: 'Islamýn girmediði ve konuþulmadýðý ev kalmadý." Baþta Hz. Peygamber olmak üzere bütün müslümanlar bu habere çok sevindiler. Oðlunun Mekkeye döndüðünü haber alan annesi onu tekrar hapsetmek istedi. Ancak Musab bütün bunlara karþý olgun bir müslüman tavrýný takýnarak imanýnda direndi ve annesini bundan vazgeçirdi. Onun annesini Islama daveti bir sonuç vermediði gibi annesi de Musabý yolundan döndürememiþti.
_ Hz. Peygamber (s.a.s)in yanýnda iki ay kadar kalan Musab b. Umeyr, Hicretten on iki gün önce Medineye vardý. Hz. Peygamber (s.a.s) onu Sad b. Ebi Vakkas (r.a) ve Ebu Eyyub el-Ensari (r.a) ile kardeþ ilan etmiþti (ýbn Sad a.g.e., III, 120).
Bedir savaþýnda muhacirlerin sancaðý onun elindeydi. "Rasulullahýn bayraktarý" olarak ün yapmýþtý. Uhud savaþýnda da sancak yine onun elindeydi. Savaþ esnasýnda müslümanlarýn gerilediðini gören Musab b. Umeyr, atýný saða sola doðru sürüyor ve yüksek sesle þu ayeti okuyordu: "Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce birçok peygamberler gelip geçmiþtir" (Ali Imran, 3/144). Bu ayetin Uhud gününe kadar nazil olmadýðý ve o gün gönderildiði rivayeti, Hz. Musabýn Allah katýndaki deðerini ifade eder (ýbn Sad, a.g.e., ןil,120,121). Uhud Gazvesinde Islam ordusunun sancaðýný taþýyan Musab b. Umeyrin önce sað kolu kesildi. Hemen sancaðý sol eline alarak savaþa devam etti. Fakat ardýndan
sol eli de kesildi. Bu defa vücuduyla sancaða sýmsýký sa
rýldý ve yukarýdaki ayeti okumaya devam etti. Sonunda müþriklerin bir mýzrak darbesiyle þehid oldu. Sancaðý hemen Suveybit b. Sad ve Ebur-Rum b. Umeyr ad
lý sahabiler aldýlar. -
Hz. Musab þehid olarak yerde yatarken, günün sonlanna doðru, Hz. Peygamber (s.a.s) Musabý elinde sancakla gördü ve "Ileriye git ey Musab!" diye emretti. Fakat o kiþi geri dönerek "Ben Musab deðilim" deyince Hz. Peygamber onun Musab kýlýðýnda savaþan Allahýn meleklerinden biri olduðunu anladý (ýbn Sad, a.g.e., II, 121).
Uhud savaþýnda Ashab-ý kiramýn ileri gelenlerinden birçok kirrýse þehid oldu. Hz. Musab b. Umeyr de þehidler arasýndaydý. Hz. Peygamber (s.a.s)in ne kadar üzüntülü olduðu yüzünden okunuyordu. Musab'ýn mübarek naþýnýn baþucunda oturarak, Uhud þehidieri hakkýnda nazil olduðu bildirilen þu ayeti okudu: "Müminlerden öyle er kiþiler vardýr ki, Allaha verdikleri sözde sa
dakat ettiler. Kimi adaðýný ödedi þehid oldu. Kimi de (þehid olmayý bekliyor. Onlar verdikleri sözü asla deðiþtirmediler" (el-Ahzab 33/23). Sonra Hz. Peygamber diðer sahabilere, þehidlere yaklaþýp selam vermelerini söyledi ve verilen selamlarýn þehidler tarafýndan alýnacaðýný ifade etti (ýbn Sad, a.g.e., III, 121).
Hz. Musab þehid edildiðinde kýrk yaþlarýnda idi. Bir zamanlar zenginlik ve refah içinde yaþayan bu deðerli insaný kefenleyecek bir örtü dahi bulunamamýþtý. Hz. Peygamber, yanýna geldiðinde Musab b. Umeyr eski bir hýrkanýn içinde saçlarý daðýlmýþ, vücudu ise kýlýç ve mýzrak darbeleriyle parçalanmýþ bir durumda yatýyordu. Hz. Peygamber üzüntülü bir halde þunlarý söyledi: "Seni Mekkede gördüðümde, senden daha güzel giyinen, senden daha yakýþýklý kimse yoktu. Þimdi ise, kefen olarak sarýlmýþ hýrkadan baþýn dýþarýda kalýyor." Sonra onun için de bir kabir açtýlar ve o mübarek sahabiyi de Uhud þehidieri arasýna defnettiler.
Allah yolunda canýný feda eden bu aziz þehid sahabi için Ashab-ý Kiramdan Habbab (r.a) þunlarý anlatýyor: "Biz Hz. Peygamberle birlikte Medineye yalnýz Allah rýzasý için hicret ettik. Artýk mükafatýný Allah'tan bekleriz. Arkadaþlarýmýz arasýnda bu nimetlerden tatmadan ahirete gidenler vardýr ki Musab b. Umeyr bunlardan biridir. O Uhud günü þehid olmuþtu da, kendisini saracak bir kefen dahi bulamamýþtýk. Yalnýz þehidin bir kaftanýný bulmuþ ve bu aziz þehidi ona sarmaya çalýþmýþtýk. Ancak baþýný örterken ayaklarý açýlýyor ayaklarýný kapatýrken de baþý açýða çýkýyordu. Bu yoksulluk karþýsýnda Hz. Peygamber bize þehidin baþýný örtmemizi ve ayaklarýnýn üstüne de izhýr denilen kokulu ottan koymamýzý emretti" (Buharý, Cenaiz 27; ýbn Sa'd, a.g.e., III, 121).
Mehmet Emin AY
|
Gönderen: 14.06.2006 - 08:53 |
|
|
|
895 Mesaj -
|
|
|
Allah razi olsun abi
Allah bizlerede sehitlik mertebesini nasib etsin
Selam ve dua ile...
|
Gönderen: 14.06.2006 - 09:40 |
|
|
|
2765 Mesaj -
|
|
|
Allh (c.c) razý olsun can...
Rabbim onlardan razý olsun...
Bizleride þehitler mertebesine nasip
etsin inþallah...
Sevgi Selam ve Dua ile...
|
Gönderen: 14.06.2006 - 10:16 |
|
|
|
476 Mesaj -
|
|
|
Alıntı Orijýnalý musab05
Mekke'nin bu nazlý ve zengin genci için artýk çile dolu zor günler baþlamýþtý.
|
Hz. Mus`ab ibn. Umeyr...
...Allah razi olsun kardesim ....
selam ve dua ile..
Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ilknurMerve tarafından, 14.06.2006 - 10:34 tarihinde.
|
Gönderen: 14.06.2006 - 10:34 |
|
|
|
500 Mesaj -
|
|
|
ALLAH razý olsun Mus'ab Abi...
RABBim cümlemize nasip etsin...
Sevgi, Selam ve Dua ile... 
|
Gönderen: 14.06.2006 - 14:06 |
|
|
deniz feneri kardesimin yazisi |
|
|
2687 Mesaj -
|
|
|
http:// http://www.ravda.net/include.php?path=forum/showthread.php&threadid=13047
Onlar için korku ve hüzün yoktu
Onlar þehadeti yudum yudum içmek arzusundaydý.
Onlar kanlarýný alllah yolunda infak edenler
Onlar ölümsüzlüðü seçenler
Onlar ölüpte ölmeyenlerdi.
Allah yolunda öldürülenleri ölü zannetmeyin.Þüphesiz onlar diridirler' ayet-i kerimesine iman etmiþler,Ýþittik ve itaat ettik diyerek içlerinde bir dirhem þüphe olmadan kalben inanmýþlardý.
Vucutlarý kazanlarda kýzdýrýlmýþ zetinyaðýna atýlmasýna ramak kalmýþ iki sahabi, 'keþke binlerce canýmýz olsada hepsini Allah için verebilsek karalýlýðýyla' meydan okuyorlardý müþriklere. Güle oynaya gidiyorlardý ölüme. Birisi kazana atýlýp etleri kemiklerinden sýyrýlýnca dahi geride kalanýn saðlamlýðý aynýydý.
Allah-ü Tealanýn bu þanslý kullarýndan biri de Mus'ab bin Ümeyrdi. Öyle yakýþýklý ve öyle zengindiki Mus'ab bir bakan bir daha bakar,giydiði elbiseden tavýrlarýna kadar yaptýðý herþey, Mekkede adeta moda olurdu.Peygamber efedimiz dahi onun için
'' Mekkede Mus'ab B, Ümeyr den daha güzel saçlý, zarif elbiseli, daha bol nimetlere sahip birini görmedim '' diyordu.
Zaten inananlar içinde iki cihan güneþi aleyhüsselati vesselema en benzeyen þehsiyette Mus!ab tý.
Mus'ab, Efendimizin Ýslama davetine hemen icabet edenlerdendi
Erkam ýn evinden dünyaya saçýlan nurlardan biri de oydu.Ama ne varki Annesi ve kavminin Müslüman olduðunu duymasý onu çok endiþelendiriyordu.
Nihayetinde korktuðu bþýna geldi Mus abýn.
Osman bin Talha isimli þahýs onu namaz kýlarken görmüþ ve ailesine gammazlamýþtý.O an, baþlamýþtý Mus!ab ýn çilesi.....
Ona günlerce azab edip hapsetmiþlerdi. Musab, bu eziyetlerden Allahýn izniyle halas olarak,Habeþistana göç eden mümünler arasýnda yer aldý.
O dünyanýn bütün nimertlerini bir kenara iterek inanmýþtý rabbine. Bu yolda bütün varlýðýný kaybetmiþti.
Bir gün Efendimiz bir grup sahabiyle oturuken Mus'ab Bin Ümeyr çýka geldi.Üzerinde bütün vücudunu örtemeyecek kadar küçük yarým bir hýrka vardý.Cemaat bu görüntü karþýsýnda baþlarýný öne eðdi
Ancak kainatýn efendisi onu hayýrla yad edip överek: '' Ben bunun Mekkedeki durumunu hatýrlýyorum.Anne ve Babasý ona çok iyi bakarlar ve nimet içinde yüzdürürlerdi.Kureyþ delikanlýlarý arasýnda onun gibi düzgün giyinen yoktu. '' demiþti.
Mus'ab, dinü mübini anlatmak ve ila-yý Kelimetullah için çalýþakcaktý. ta ki Uhud savaþýna katýlana dek. Oda uhudun bahadýrlarý arasýnda yer alacak, müminlerin sancaðýný taþýma þerefiyle þerefyab olacaktý.Aldýðý yaralara raðmen ölene kadar düþürmeyecekti Allah ve resulunun isimleri yazýlý olan sancaðý. Çölün sýcak kumlarý üzerine saplayýp öyle býrakacaktý kendini, öyle teslim edecekti ruhunu melekülmevte....
Müminlerin sancaðý harbin sonuna dek hiç düþmemiþti.O öyle yüce br sahsiyetti ki, sancak onun suretindeki bir melek tarafýndan dalgalandýrýlacak yükseklerede tutulacaktý.
Mus'ab yaþadýðý gibi, yine hiç bir þeyi olmadan yürüyecekti rabbine. Onu tamamen örtecek bir kefeni dahi olmamýþtý.Sadece bir hýrkasý vardý.Ayaðýný örtsen baþý açýk kalýyor,baþýný örtsen ayaklarý dýþarý çýkýyordu.
O þehadet þerbetini yudumlayan sahabilerden yalnýzca biriydi. O mus'abtý, Ümeyr in oðlu Mus'ab.
Allah tüm þehitler gibi seninde ruhunu þad eeylesin güzel Mus'ab.
|
Gönderen: 14.06.2006 - 14:46 |
|
|
Şu an Yok üye ve 784 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
 |
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
milliyetci (43), ERENBURAK (50), aykutyücel (36), alyans (48), hayýrhah (41), ays.64 (43), malik (47), rescue (56), rahmet_esintisi.. (42), Mehmetkulpak (58), rahmet_esintisi (42), sarba126 (39), aydoc (55), Ay_Nur (44), kapso (39), birdamlahuzur (19), madali84 (41), naribeiyza (59), Salim k. (56), vedatoklu (48), makýf (35), ahmete (49), atlassss (41), engin_82 (43), Maþallah (), beraat38 (46), uemita (47), gurbet17 (38), Mevlana42 (66), Nuross (35), palaspanturas (53) |
|
|
|
 |
|