kamagra generique luvox ivermektin ivermektin kaletra naprosyn natyl nebilet neggram negram nemexin neo stediril neoral neurolithium neurontin neurotop nexium nimotop nivaquine nizoral cream nizoral nolvadex nootropil norflocine norlutate noroxin norsol nortrilen norvasc norvir novonorm nyolol ocuflox oculastin oftan olmetec plus olmetec omix omnicef onymax optivar orelox orfiril osiren otrivin rhume des foins oxsoralen
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » Anne Bana Bizde Yatan Baba Al   Cevap ekle

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
bayramalkis su an offline bayramalkis  
Anne Bana Bizde Yatan Baba Al Alıntı yaparak cevapla

211 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.11.2003
En Son On: 27.03.2021 - 22:18
Cinsiyeti: Erkek 
Kimilerinin avucunda bir topaç gibidir sanki dünya, kimilerinin omuzlarında taşınması zor, bazen de imkansız bir yük. Kimilerinin ayaklarının altına serilmiş kırmızı halıdır, kimilerinin her an boynunda duran yağlı bir kayış sanki.

Kimilerinin varlığının hesabı yapılamazken, imilerinin yaslandığı koltuk bir emanettir.

Bak bunlar dayıların, diyor üç yaşındaki İrem'e otuzbeşlik Kadriye Hanım. Kadriye anne, İrem onun kızı. Babası yok İrem'in. Var da yok. Annesinin babası da varmış, ama o da yokmuş. Annesi de kendisi gibi baba varlığına, şefkatine, dokunmasına, öpmesine, sevmesine,sarmasına hasret büyümüş. Babadan göremediklerini eşte aramış Kadriye hanım. Ama hayalleri uzun sürmemiş. Kumarbaz bir koca, her gün kavga , dayak ve kaçınılmaz son ayrılık ve sokak. Ben kapı kenarlarına çarpılan yüzüme açılan yaraları diktirip işe giderdim. Kazandığımı eşim zorla elimden alır yine kumara verirdi. Pencereden başkalarının çalışıp akşam eve gelen kocalarını,onları karşılayan çocuklarını ve eşlerini seyreder, imrenir oturup ağlardım. diyor Kadriye. Yürümeyen evlilik, kumar borçlarından hacze giden eşyalar, borçlulardan kaçıp ortalıktan kaybolan koca, hiç kimse tarafından sahiplenmeyen üç yaşındaki İrem ve annesi.

Aslında babası ve ağabeylerinin durumları gayet iyi Kadriye hanımın. İstanbul'da daireleri, memlekette arazileri, gelirleri ve yine evleri var. Fakat ne yazıkki örneğini çok gördüğümüz bir sosyal yara burada da kanıyor. Evlenip ayrılan kadınlara çoğunlukla kendi aileleri sahip çıkmıyor. Kültür heybemizin hangi köşesine dayanıyor bilmiyorum . . .

Kadriye hanımın ailesi, kendilerine sığınan öz kızlarını ve çiçek kadar güzel ve günahsız öz torunlarını taşıyamıyorlar ve ikinci kez sokağa terk ediyorlar.

Şu anda oturduğu misafir koltuğu dışında hiçbir yeri ve yurdu yok Kadriye ve İrem'in. Çalışan bayan bir akrabasının küçük çocuğuna bakma karşılığı bir koltukta oturuyor, yatıyor ve eve gelenden İrem'in ve kendisinin karnını doyuruyor. Ne yapsın başka hiçbir çaresi yok. Aslında ev içinde başka bir evin yaşaması insan doğasına o kadar aykırı ki. Evin hiçbir şeyisiniz, ama o evde yaşıyorsunuz. Ev küçük bir daire, ortak mekanları paylaşmak oldukça zor. İnsan hapiste bile olsa yatağı bellidir. Ama burası yağmur dinsin diye sığınılan bir duvar dibi, bir balkon altı gibi sanki Kadriye hanım için. Belki bir gün fırtına dinecek, onun da yüzüne gülecek güneş bulutların arasından. Duvar dibi, balkon altı hayatı bitecek.

Tek odalı da olsa kendine ait dünyası olsun istiyor Kadriye hanım. Dünyanın iyi ve kötülerinin ayrımına varabilmiş, biricik kızını bu bilinçle yetiştirmek istiyor. Bütün bunları konuşurken bir eli gözlerini silmeye yetmiyor. Hayattan çok çektiği belli. Samimiyetimize, gelişimizin amacının sadece kendisine yardım etmek olduğuna iyice kalbi mutmain olunca derinleşmiş, ama sönmemiş bir yarasını daha ifşa ediyor bize. Ayrıldığı eşinden önce bir evliliği daha olmuş Kadriye hanımın. Yine yürümeyen ilk evlilikten şu anda oniki yaşında bir kızı daha var. İlk eşinin kendisinden kaçırdığı kızını tam on yıldır görmemiş. Sanki dilek ağacı gibi bakıyor yüzümüze Deniz Feneri kızımı bulmamda yardımcı olamaz mı? derken, gözlerinden akan yağmurun şiddeti artıyor. Yaşlar daha bir hızlı, daha bir aceleci, sanki toprakta bekleyen çiçekleri sulamak için koşar gibi daha bir anlamlı düşüyor avuçlarına.

Çok şey söyleyemiyoruz, çok vaatlerde bulunamıyoruz. Araya giren eski derin yara anekdotundan sonra yine güncel sorunlara dönüyoruz. Küçük bir ev bulursa, yerleşimine, eşyalarına, gıdasına yardımcı olabileceğimizi, iş konusunda da tanıdık çevremizde bir araştırma yapacağımızı söylüyorum.

Tam ayrılmadan önce, oldukça hiperaktif olan ve bir ara odadan kaybolan İrem görünüyor ortalıkta. Onun dünyasının tamamen ayrı olduğu belli. Annesinin düşündükleri, onun için kurduğu dünyalar başka, onunkiler daha başka. Hiç maskesi yok onun. Hissettiği gibi yaşıyor, hissettiği gibi bakıyor, hissettiği gibi konuşuyor. Onun derdi ekmek, yemek, ilaç vb. şeyler değil. Bunları etrafından zor da olsa bulabiliyor. Annesi etrafındaki kendine yakın akraba ve dostlarını bak bu dayın, bu teyzen diye tanıtıyor İrem'e. Amca kavramını hiç kullanmıyor Kadriye hanım. Ona o kötü günleri yaşatan babayı hatırlatıyormuş amca sözcüğü. Fakat İrem öyle bir şey söylüyor ki, onulmaz başka bir yara açıyor anne Kadriye hanımın yüreğinde: Anne bana dayı, teyze değil, bizde yatan baba al

Hamit Kunt

Deniz Feneri Derneği
Anadolu Lojistik Merkezi Müdürü




Kış geldi, çattı. Sıcacık evlerinizde ya da iş yerlerinizde huzur içinde oturuyorsanız ne ala; ama bir de yakacak kömürünüz, üstünüze giyecek kalın bir mantonuz yoksa, hele bir de çocuksanız)

Online Bağışlarınız için.


Bu mesaj 2 kez ve en son bayramalkis tarafından 01.01.2004 - 00:56 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.01.2004 - 00:51
Bu mesajı bildir   bayramalkis üyenin diğer mesajları bayramalkis`in Profili bayramalkis Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

  Cevap ekle Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 504 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
meleknur58 (71), fatih4194 (45), F.U (43), güngör (51), mematii (41), ravza81 (43), turgay gnl (63), mgs 41 (55), ilknurakan07 (44), islamicboy (40), eminefendi (51), mirac6363 (45), adempece (52), AKKUS61 (50), binerve (41), ahirzaman (57), akay-350 (46), nuraymelek95 (29), AydinG (39), batuhan_ (47), markad (50), simales (39), bülent21 (43), mucahide33 (39), polat0000 (59), gülkokuþl.. (41), minik (43), Baykara (38), mecide_sümeyye (35), mustafakumbar (53), gringo (51), vefalidost (50), saidmirza (55), yaramaz (41), vuslateli (37), pascal (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.52198 saniyede açıldı