dexamethasone generique plaquenil kaletra stromectol ivermectin bedranol bekunis dragees beloc cor beloc zok beloc benicar hct benicar benzoyl betagan betapace betaprol betnesol betnovate biaxin bilol comp bilol bimatoprost binaldan binordiol blocadren bocatriol bondronat bonidon boniva brand cialis brand levitra brand viagra brexidol buspar butohaler butovent bystolic cabaser calan sr calan calcijex calcium sandoz canasa canestene cardaxen plus cardaxen
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » Kalbine Mukabil Bir Kalp Bulmak!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 14 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Themenicon    Kalbine Mukabil Bir Kalp Bulmak!

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
KaLbine MukabiL Bir KaLp BuLmak...!

Kalbine karşılık bir kalp bulmak; manevi frekansları bütünüyle
tutan, gönül iletişimini tam kurabilen bir insanı bulmak demektir.
Evliliğin mutluluğa dönüşmesi için, kalplerin uyuşması, anlaşması,
kaynaşması gerekir.
Kalpsiz mutluluk olmaz.
Kalp kalbe karşı olmalı…
Kalp kalbe kaybolmalı…
Kalpler bir olmalı, iri olmalı, diri olmalı…
Ölmüş kalpler taşıyan kalıplar, mutlu olabilir mi?
Evet, mesele kalıp değil, kalp meselesidir.
Kalıbına göre kalıp arayanlar; eş arayışını, bedene, kaşa, göze
bağlayanlar, mutluluğu yanlış adreste arayanlardır.
Bulmak için, önce böyle birini aramak gerek… Gerçi her arayan
bulamaz ama bulanlar hep arayanlardır. Aramadan bulmak mümkün mü?
Bir de arıyormuş gibi yapanlar vardır. Bunlar, her ne kadar
evliliğin bir gönül işi ve manevi frekansların uyumu manasına
geldiğini kabul etseler de, seçimlerini, hep maddeden, görüntüden
yana yaparlar. Yani inandıkları ve düşündükleri gibi davranmazlar.
Bulamayacağı yerde arayanlar da bunlardan sayılmalıdır. Hani
Nasreddin Hoca gibi… Evin bodrumunda, kömürlükte kaybettiği
yüksüğünü, dışarıda, evin önünde arıyormuş… Sebebini
sormuşlar… "Aşağısı çok karanlık" demiş…
Bazı gençler de kalbine karşılık kalbi böyle arıyorlar. Kalp,
duygular, sevgi, şefkat, merhamet tamam ama, görüntü, en boy, kaş göz
diyorlar… Hatta oralara takılıp kalıyorlar. Gönle değil,
gövdeye itibar ediyorlar. Hatta bu insan sana göre değil, diyenlere
de "Ben onu değiştiririm" derler. Ya da , "O gördüğünüz gibi değil,
aslında çok iyi biri" iddiasında bulunurlar.
Sonra da, iletişimimiz neden kötüleşti, niçin kavga çıktı,
geçimsizlik nereden geldi diye şaşırıyorlar.
Atalarımız, iki gönül bir olursa, samanlık seyran olur demişler. Ne
güzel söylemişler. İki gönül bir olmazsa, yani kalbine karşılık bir
kalp yoksa saraylar zindan olur ve tabii ki eşler hayal kırıklığına
uğrarlar. Zaten, sadece iki gövdenin bir olması insani bir hal de
değildir. Evliliği maddileştirenler, yalnız ten ve beden isteklerinin tatmini
manasına alanlar, çok ayaklılarla aralarındaki farkı ortadan kaldıranlardır. Bir insanın evlilik anlayışı ve bu husustaki beklentileri onun seviyesini ortaya koyar. Evlenmeyi düşünen gençlerimiz, kalplerine karşılık bir kalp mi
arıyorlar, yoksa kalıplarına karşılık bir kalıp mı arıyorlar? İnsan, aradığını bulur.
Kalıp arayan kalp bulabilir mi? Bulsa bile, bulduğunun ne olduğunu idrak edebilir mi? Evlenecek gençler, önce niyetlerini düzeltmelidir. Kalbe karşı kalp
mi arıyorlar, kalıba karşı kalıp mı? Madde arayanın ruh bulması, gövde arayanın gönül bulması mümkün müdür? Doğru ölçülerle arayışa geçtikten sonra da, "Rabbim, karşıma iyi olanı; sevebileni, merhamet edebileni çıkar" diye ciddi ve samimi dualarda bulunmalıdır. Bazen, evlenmek üzere olan kızlarımıza, oğullarımıza soruyorum:
- Nasıl, evliliğe hazır mısın?
Birçoğunun cevabı, aşağı yukarı hep şöyle oluyor:
- Hocam, hazırlıklar tamam… Ev tuttuk, döşedik, beyaz eşya
filan her şey tamam… Sizce bu cevapta tamam olmayan bir taraf yok mu?
Bana göre, en önemli bir taraf eksik kalmış oluyor. Bu sebeple o gençlere şu soruyu sormaktan kendimi alamam:
- Peki, gönlünüz hazır mı evliliğe?
Sorum, birçok genci şaşırtır, durup düşünürler, genellikle de bir soruyla karşılık verirler:
- O nasıl oluyor?
İşte onun nasıl olduğunu bilmeyenler, Üsküdar vapurunda tanışıp evleniyor, üç gün sonra da, Kadıköy vapurunda da boşanıveriyorlar. Evliliği, böylesine gönül dışı bir gövde işi zannedenler, Nasreddin Hoca'mızdan almışlar cevabı…
- Bu sizinki, demiş, evlilik değildir.
- Peki, evlilik değilse nedir bu yaptığımız? diye sormuşlar.
- Gündüz çifte hırlama, gece çifte horlamadır… demiş.
Evlilik, sağlam bir iletişim temeline oturmalı… Bu olmazsa
olmaz mutluluk kuralını da tersinden ve hoş bir nükte ile anlatır
Hocamız. Eşiyle sağlıklı bir iletişim kuramayanları bakın nasıl
uyarır:
- Evliliğiniz nasıl geçiyor? demişler.
Hocamız da anlatmış:
- Evliliğimizin ilk senesi çok güzel geçti… Ben söyledim,
hanım dinledi, ben söyledim hanım dinledi… İkinci sene, bizim
hanım işi anladı… O söylemeye başladı… O söyledi ben
dinledim, o söyledi ben dinledim…
- Peki, hocam, sonra nasıl oldu, diyenlere de, Hiç sormayın, demiş,
sonraki yıllarda da, ikimiz birlikte söyledik, komşular
dinledi…
Şimdi eşlerin birlikte söylediklerini, sadece komşuları değil, bütün
dünya dinliyor. Aile mahremiyeti içinde kalması gereken her şey, ekran
pazarlarına dökülüyor. Sadece kirli çamaşırlar değil; edepsizlikler,
iffetsizlikler, kısacası ahlaksızlığın her çeşidi, basın yoluyla
toplumun tepesine yağdırılıyor.
İyi ki adına evlilik demiyorlar. Seviyesiz birliktelikler, evlilik
olamaz çünkü… Evliliği, ALLAH'ın emri, Peygamber Efendimiz SallALLAHu Aleyhi ve Sellem'in sünneti bilenler, örnek aileler kurmak
mecburiyetindedirler. Zira başkalarını da saadetlerine imrendiren
sağlam ve tutarlı aile yapısı, günümüz dünyasının en çok hasretini
çektiği bir güzelliktir. İnsanlık âlemi, kaybettiği aile hayatını çamla çırayla, yana yakıla aramaktadır. Aile, dünyevileşmenin getirdiği benlik, bencillik ve maddecilik yüzünden yıkılmaktadır. Bu sebeple, aileyi yeniden diriltmenin yolu, maneviyattan, imandan geçmektedir. Sağlam bir ALLAH ve ahiret inancı olmaksızın, sağlam bir aile kurmak imkânsızdır. Aile, daha çok almayı düşünenlerin değil; paylaşmayı, bölüşmeyi, fedakârlığı bilenlerin kurabileceği kutsal bir müessesedir. Ailede mutluluk, almayı hayaline bile getirmeden verebilenlerle sağlanır.
Aile mutluluğunun kahramanları, almayı hiç düşünmezler… Ancak
verdikleri döner onlara, katlana, çoğala… Bir verip bin alırlar.
Böyle bir mutluluk, ancak iki gönlün bir olmasından doğar.
Çocuklarımız, gençlerimiz gönül ehli mi?
Daha doğrusu gönülden haberdar mı?
Gönülsüz mutluluk olmaz… Ne tek başımıza, ne de evlilik
hayatımızda…
Zira aile, iki gönlün tekleşmesiyle kurulur…
Vehbi Vakkasoğlu




Bu mesaj 1 kez ve en son Muhtazaf tarafından 15.11.2009 - 17:39 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 15.11.2009 - 17:27
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
Themenicon  Kalbine Mukabil Bir Kalp Bulmak!
Muhtazaf 15.11.2009 - 17:27
 Kalbine Mukabil Bir Kalp Bulmak!
Muhtazaf 15.11.2009 - 17:28
 Kalbine Mukabil Bir Kalp Bulmak!
Muhtazaf 15.11.2009 - 17:36
 sultanliktan kralliga
ReYYaN 15.11.2009 - 19:46
 iki gönül bir olursa
calikususen 19.12.2009 - 03:58
 Kalbine Mukabil Bir Kalp Bulmak!
Muhtazaf 19.12.2009 - 10:18
 gönderdiğniz dua tam ihdiyaclarıma göre
calikususen 19.12.2009 - 17:37
 Kalbine Mukabil Bir Kalp Bulmak!
Muhtazaf 19.12.2009 - 21:13
 cok şükür
calikususen 20.12.2009 - 14:23
 Evde son sözü kim söylemeli?
Muhtazaf 20.12.2009 - 23:20
 KADINCA" BİR YAZI
Muhtazaf 20.12.2009 - 23:45
 Evlilikte problemler ve çözüm yolları
Muhtazaf 21.12.2009 - 00:43
 RE: Evlilikte problemler ve çözüm yolları
Dai 21.12.2009 - 01:01
 Kalbine Mukabil Bir Kalp Bulmak!
Muhtazaf 21.12.2009 - 20:17

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 611 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
***Murat*** (48), behlul (50), hatice57 (44), GaZZe (60), erveysel (61), Abdulkadir22 (31), samyeli13 (47), candeniz (24), balacan (54), abdulkadir (31), babam veben (55), askbumu (43), sahra_yagmur (37), halit42 (39), Babacan52 (56), gurbetcigenc (33), Fikret1972 (52), NuR_EFSAN (39), jopp777 (47), pempe1987 (37), Nur baçesi (28), seyhzadem (36), Mustafa Alptug (41), gunes_akca (35), KanKaZ (36), hsusal (72), olimp_ (45), ufkumuzvar (42), gakkosfatih (42), HIKKI (51), Selale1 (49), Yasin Tural (36), nebitdag (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54622 saniyede açıldı