ivermektin ivermektin kaletra kaletra ivermektine cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 8 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
rudeyha su an offline rudeyha  
Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)

211 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.08.2004
En Son On: 10.11.2010 - 22:10
Cinsiyeti: Erkek 


Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)


Hamd Alemlerin Rabbine, salât ve selam onun elçisi biricik Efendimiz (s.a.v.) üstüne olsun.
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla...

Güzel bir gündü. Güneş mütebessim bir yüzle göz kırpıyordu. Rüzgar utangaç bir kız edasıyla nakaratını fısıldıyordu tatlı nağmelere hasret kulaklara. Herşey güzeldi ve güzelliklere yelken açmak gerekti, giyinip kuşandı kararını verdikten sonra. Kapıyı usulca kapatırken merhaba dedi, merhaba dünya.

Kuşlar onu görünce minik yürekleri kanatlarından hızlı çalışırdı, sema sanki başka mavi olurdu, ağaçlar edeplerinden yüzüne bakamazdı, o yürüdükçe toz-toprak ona dokunmak, ona bulanmak isterdi, yollar bir ah çekerdi derinden. O güldükçe güzellik, güzelliğine güzellik katardı, tüm çirkinliklere inat. O bunun farkındaydı, bu doğrultuda yol almaktaydı. Oysa, adımlarının bugün kendisini hangi yamaçlara götüreceğini, hangi sarp kayalarda tehlikeli oyunlara çağrılacağını tahmin bile edemezdi.

Hayatın tadını çıkarıyordu tabir-i caizse. Oysa hayat, can vermeye hazırdı onun karşısında. Halbuki, biraz sonra neler olacağını bilemez, neler duyacağını tahmin bile edemezdi, nerden bilecekti gaybın gerçek sahibi varken. Ve yavaş yavaş ilerlerken küçüklüğünden beri pek haz etmediği ama bunu asla kendisine belli etmediği bir arkadaşını gördü. Yüzündeki alaycı ifade yine aynı yaramazlığı ile duruyordu belli ki birine takılmaya yer arıyordu ve çok geçmedi tahmin ettiği başına geldi.

- Hey Yusuf, nereye? Hiç pas vermiyorsun oğlum ne ayak? Babanı mı öldürdük?

Bu istihza kokan cümlelere Yusuf, kendisine layık bir şekilde cevap vermeliydi, aksi takdirde Yusufluğuna gölge düşürürdü, aksi takdirde Yusufluğunu zindana düşürürdü. Edeble yönünü çevirdi ve tatlı bir üslup ile:

- Estağfirullah, hayır öyle birşey yok yalnız kainatın bu güzellikleriyle mündemiç iken biraz dalgınlık oluyor ister istemez yoksa dikkate almamak ne haddime kardeşim. Belli bir mekana gittiğim yok Rabbimiz'in bu güzelliklerini seyreyleyip, dolaşıyordum kendi kendime.

- Oğlum, delirme hani güzellik ben bir güzellik göremiyorum!

- Görmüyor musun? Gökyüzüne bak ne güzel, ağaçlara bak ne güzel, kuşlara, çiçeklere bak hepsi ne kadar da güzel, düşünsene hiçbiri olmasa ne yapardık biz?

- Bırak oğlum ya! Bunlar da güzellik mi? Takıl bana da ben sana güzellik göstereyim. Bak aşağı mahallaye inelim orda ne fıstıklar, ne güzellikler göreceksin. Hepsi birbirinden güzel, seç, beğen, al.

Yusuf bu sözler ile çoktan içindeki kuyulara düşmüştü, çoktan kendisini kurtaracak birilerine muhtaç hale gelmişti, zar zor birkaç cümle diyebildi.

- Yok. Sağol bana bu güzellikler yeter. Bunların bile hakkını tam veremiyorum bana helal olduğu halde, bana haram olan şeylerin hakkını nasıl veririm?

Yusuf'un tertemiz, el değmemiş gömleğini arkadan yırtmak isteyen bu sefer hemcinsi bir Züleyha idi, zaten "Züleyhalık" dişi olmak demek değildi. Züleyhalık, boyna ip geçirmekti, Züleyhalık, zindanlara davet etmekti. Ve Züleyhalık, amacına ulaşıncaya kadar ısrar etmekti.

- Ya oğlum, bırak böyle geri kafalı düşünceleri, hayatın tadını çıkar, sendeki bu güzellik bende olsa hergün başka bir manita ile gezer, günümü gün ederim. Hepsini kendime tav eder, peşimden koştururum. Allah bilir senin hiç manitan da yoktur şimdi?

Garip bir kelime idi Yusuf için, anlamlandırılması çok güç ama artık o kadar çok duymaya başlamıştı ki o da öğrenmişti, manitanın kız arkadaşı demek olduğunu. Oysa bir erkeğin kız arkadaşı olamazdı, boşuna kardeş ilan edilmemişti müslümanlar. Eğer bir kız erkeğe ya da erkek kıza arkadaş olacaksa zaten o, kişinin eşi olurdu bu da ona hayat arkadaşı olmak demekti. Yusuf'un da böyle bir hayat arkadaşı olmadığı için aksi bir durumun olması gibi birşeyi düşünemezdi yine de kırmamak için cevap verdi:

- Hayır, elbette yok, olamaz da zaten.

- Eziksin sen oğlum, "ezik!" O kadar güzelliğin var ama kafan çalışmıyor, demek ki herşey güzellik demek değil beyin de olmalı insanda. O da biz de var sen yan kendine vay enayi vay! Neyse ben kaçıyorum, aklını çalıştır kaçırma bu güzellikleri, senin dediğin şeyler boş, gerçek güzeller meydanda. Birgün fikrin değişirse her zaman kapım açık sana bu işin püf noktalarını öğretirim, bak bu iyiliği de kimse yapmaz, unutma! Bu arada bak oğlum, bu zamanda en tipsizlerin bile üç beş tane manitası var bee. Kendine bir manita bul, keyfini sür, vay ezik vay peeh!

Yusuf iliklerine kadar üşümüştü hatta fikirleri donmuştu halbuki güneş onu başka ısıtıyordu. Ama kalbi hiç meyletmedi ama Yusuf hiç kaybetmedi. Züleyhalık çekti ellerini Yusuf'un gömleğinden. Yusuf, çekti peçesini utangançlığın o nur cemaline, edebinden. Ve aklına Yusuf (a.s.) geldi, zorlukla mırıldandı, bir ah çekti derinden:

"Ah ben de Yusuf olabilseydim"


Yazının kaynağı ve orjinal hali: Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu) - İlyas Uçar'ın Kişisel Web Sitesi

İlyas Uçar - Evvâh - Ebu Rudeyha
26.03.2009 - 16:20

Ekleme Tarihi: 26.03.2009 - 17:10
Bu mesajı bildir   rudeyha üyenin diğer mesajları rudeyha`in Profili rudeyha Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)
rudeyha 26.03.2009 - 17:10
 Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)
Muhtazaf 26.03.2009 - 17:25
 Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)
Hüzünlü_gurbet 26.03.2009 - 18:13
 Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)
seyyahekim 26.03.2009 - 19:10
 Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)
rudeyha 26.03.2009 - 19:12
 Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)
sevdaa1 26.03.2009 - 19:43
 EZİKSİN SEN OĞLUM EZİK
keskinmetal 26.03.2009 - 20:03
 Eziksin sen oğlum, "ezik!" (Züleyhalık sendromu)
rudeyha 26.03.2009 - 21:00

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 906 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56212 saniyede açıldı