ivermectin generique luvox generique plaquenil budesonide dexamethasone epanutin epilantine epivir ercolax eriacta escodarone escoprim escozem esidrex estrace etimonis etopophos euglucon eulexin euthyrox evista exelon exitop extra super avana extra super p force ezetrol famvir farlutal felden feldene felodil female cialis female viagra femara finasterax flagyl flamon flomax flox ex floxal floxin floxyfral flucazol flucinome flucoderm fluconax
     

 
    
 | 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » NÜBÜVVET İZİNİN TAKİPÇİSİ: HZ. ALİ (ra)

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
NÜBÜVVET İZİNİN TAKİPÇİSİ: HZ. ALİ (ra)

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
NÜBÜVVET İZİNİN TAKİPÇİSİ: HZ. ALİ (ra)
“…Ey Ehl-i Beyt! Allah, sizden ancak kiri ve günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” (Ahzab: 33)

İsmini her duyduğumda, yüreğimi bir hoşluk kaplar. Lif lif mana örgüsünü nazar eylerim, hayatının arzına ve semasına kare kare işlenmiş hasan motiflerini yüreğime nakşederim.

O, düşünce ufkuna bazen iman, ibadet hazzı, ilim, edep, merhamet, marifet tablosu olarak; bazen de cesaret, şecaat, gayret, samimiyet, imanın kabaran öfkesi olarak yansır.

….

Mekke: Cehalet ağları kararmış kalplere bir bir örülmüş. Akıllar asıl işlevinden sıyrılarak muhakeme gücünü yitirmiş. Kendi kendine yeterli olmayan, fayda-zarar noktasında tesiri hiç olan putlara, alınları secde eder olmuş. Zulmün, ahlaksızlığın; çirkin, korkunç, rezil havası sinelere bir bir sinmiş.

Doğacak çocuğunu taşıyan bir anne… Her zamanki gibi Kabe’ye yürüyor. İlah addettiği putlara, hürmet, secde edecek.. O da ne? Birden bir sancı hissediyor, adeta karnı tekmeleniyor… Evet, evet! Karnındaki çocuk annesini bu ikazla putlara secde etmekten men ediyor. Henüz anne karnında bir çocuk.. Fakat Allah’tan başkasına secde edilmemesi gerektiğinin bilincinde…

Ali (ra): Mekke sokaklarında can sahibi bir hayat… Yaşıtları gibi oynamıyor, koşmuyor.. Olgunluğa ermiş bir kişilik… Hayatın gerçekliğine hakiki libasını giydirecek şahsiyeti aramakta. Babası Ebu Talip. Kavminin efendisi, âli cenap kişisi… Evlatlarının çokluğu, yaşının ilerlemesi ve şartlar onu yoksullukla karşı karşıya getirmiş. Zor günün dostları yardımına koşmakta… Biri kardeşi Abbas, diğeri canından üstün saydığı yeğeni Muhammed (as)… Abbas, Cafer’i; Muhammed (as), Ali’yi sahiplenmekte…

Ali (ra): Kainatın efendisine misafir.. Evlerin en saadetlisine konuk.. Terbiyecilerin sultanına verilmiş… Himayenin eşsizine girmiş… Rahat, mutlu, razı bir halde…

Ali (ra): Büyümüş çocuk. Yedi yaşında, Muhammed (as)’ın evinde acayip, rastlanmadık bir manzaraya şahit.. Muhammed (as) ve Haticet-ül Kübra; kıyamda, rükuda, secdede… Önlerinde hiçbir put yok… Ne garip bir hal! Soracak… Ruhuna sıcaklık, hoşluk veren bu manzaraya aşina olacak… “Ya Muhammed! Bu ne hal?!.. “Ya Ali! Namaz kılıyorduk!” buyurmakta…

Namaz; imanın simgesi, kulluğun miracı, gönüllerin ferahlığı; kötülüğün, şirkin, fenalığın panzehiri, edebin zirvesi… Allah’a ibadeti kabul eden akıl sahiplerinin tadına erebileceği bir eylem… Ali, bu yüce eyleme, Allah’a ibadete. Allah Resulü (as)’ın peygamberliğini tasdike davet ediliyor. “Bir de babama danışayım” diyor… O mübarek zat (as); “Hayır, ya Ali! Kabul etmiyorsan, gördüğün sana kalsın” buyurmakta…

Ali (ra): Tefekkür evresinde… “Allah beni yaratırken babama sordu mu ki, ben ona kulluk yolunda babama danışayım?! Vallahi Muhammed (as)’ın davetini kabul edeceğim!...”

Ali (ra): Mü'min… İman edenlerin ilklerinden… Allah Resulü (as)’nün fedaisi… Hz. Muhammed (as)’ın yakınlarını davet ettiği yemekte, Allah’a kulluğa çağrısında engelleyici düşman amca Ebu Leheb’e karşı yiğitçe haykırıyor:

“Ey Muhammed (as), ben sana yardımı kabul ediyorum!”

Ali (ra): Adanmışlık… Feda oluş… Mekke müşrikleri Müslümanlara yönelik eza ve cefalarını gittikçe arttırmış. Hidayet nuruna tahammülleri yok… Karanlığa alışmış, nasipsiz yığınlar… İslam’ın sönmez, ebed güneşini söndürmek çaba ve arzusundalar. Ahmaklar, İlahi nuru üflemekle söndürmek peşinde… Bu sebeple Allah Resulü (as)’nün canına kastetmeyi planlıyorlar… Vahyin kılavuzluğunda sinsi plan aşikar… Allah Resulü (as), evinin önünü sarmış, kendisini katletmeye yeminli kılıçların arasından geçip gidiyor… Kör kalpler gözlere sirayet etmekte… Gözler de o Resulü görmekten aciz… Ali ise, peygamberin yerine, döşeğine yatmakta.. Onun hırkasına bürünmüş, alnı ve göğsü düşman kılıçlarlına siper…

Ali (ra): Emin… Vekil… Allah Resulü (as) tarafından tevdi edilen sorumluluğun bilincinde… Verilen emanetleri sahiplerine ulaştırmayı taahhüt etmiş… Cananından ayrılığa fazla tahammülü yok… Görevini ifa ediyor. Tek başına çölün yakıcılığına, mesafenin uzunluğuna meydan okumakta… Yüreği kevserle serin… Dudakları ise susuzluğun şiddetiyle kupkuru… Kuba’da Efendisine erişiyor… Ali, damla… Resul, derya…Damla Derya’ya ilhak olmuş…

Ali (ra): İslam’ın Medine’sinde… Muhacir ve Ensar arasında ebediliğin rabıtası kuruluyor… Müminler arasında kardeşlik tesis ediliyor… Hamza, Ömer, Bilal, Ammar… herkes Ensar kardeşliğiyle bir yürek olmuş… Ali mahzun… Payına düşen kardeş yok… Kutlu müjde ile seviniyor, “Sen dünya ve ahiret kardeşimsin!” demekte Allah Resulü (as)… Ne büyük bir saadet ve lütuf… Ali (ra): Cesaret timsali kahramanlık meydanında... Bedir, Uhud, Hendek’te… Allah Resulü (as)’nün yanı başında, önünde, savaşın ortasında… Kılıcının inip kalkan darbeleri cehenneme azık sunmakta… Müşrikler aciz dört bir yana dağılmakta… Allah için vurmakta.. Sevgisi-öfkesi Allah için… Kâmil insan! Nefs-i mutmainne ve radiye makamında… Güzel komutan, yiğit asker, Allah’ın aslanı.. Övgülerin nicesine layık… Allah Resulü (as)’nün sevgisine, ilgisine, iltifatına mazhar…

Ali (ra): Genç! Aşk, sevda, muhabbet eşiğinde… Allah Resulü (as)’nün nur tanesi, sevgili kerimesi, zehrası, firdevslerin hanım efendisine talip… Haya, edep, iffet timsali Fatıma ağlamakta… Allah Resulü (as), “Ey Fatıma! Niçin ağlıyorsun? Ben seni; talip olanların en bilgilisine, yumuşaklık ve akıllılıkta en üstününe ve ilk müslüman olanına nikahladım” buyurmakta… Allah Resulü (as), bu yeni yuvaya önem veriyor, ilgi gösteriyor. Onları yönlendiriyor, eğitiyor, takdir ediyor, eksikliklerini izale ediyor, mükemmellik seyrinde onları izliyor… Kıyamete dek, İslam’la ahlaklanmak, bezenmek, donanmak isteyen her hidayet talibine örnek olacak bir aile, zevc-zevce… Ali ve Fatıma el ele, sabır, huzur, iltifat ve muhabbetle süslenmiş bir aile… Ali, Allah’ın maddi ve manevi arınmışlıkla yücelttiği mübarek, asil silsilenin kıymetli halkası.. Ehl-i Beytin başı, imamı…

Ali (ra): Hayber’de… Gözlerinden rahatsız… Dönek Yahudi ihanetinin bedelini ödetmekte… Kaleler düşmemek için direniyor… Allah Resulü (as), işin uzadığını görünce; “Yarın sancağı öyle birisine vereceğim ki, Allah, onun eliyle fethi müyesser edecek” buyurmakta… Herkes o şerefli vazifeye erişmek, kavuşmak arzusunda… Sabah şafağında Ali’yi istiyor Kevser sahibi (as)… “Ali gözlerinden rahatsız” denilmekte… Yine Ali’yi istiyor… Ali,; hayalı, edepli bir edayla Nebevi huzurda… Allah Resulü (as), ağrıyan gözlerini meshediyor, sanki hiç ağrımamış gibi hemen iyileşiyor gözleri… Ali Hayber önünde… Ali, cihat… Ali, aksiyon… Ali, fatih… Hayber Fatihi!.

Ali (ra): Yasta… Hüzünlü, ruhen mateme bürünmüş… Dünya manasız nazarında… Çünkü varlığın sebebi Allah Resulü (as)’nden ayrı… Her fani gibi Allah Resulü (as) de ölüm hakikatini rızayla karşıladı. Ebed alemi, efendisine kapılarını açmanın sürurunda… Ali ise yetim, boynu bükük… İki kaşı arasından öpen, canlar cananı (as)’nın doyulmaz busesine hasret… Her şeye rağmen Ali, tevekküle bürünmüş, temkinli, tedbirli… Sadakatle sünnet-i Seniyyeye sarılmakta… “Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır” demedi mi Aziz Efendimiz (as)… Ali’yi takip eden felaha kavuşur, onu seven Allah ve Resulü’nü sevmiş olur…

Ali (ra): sadıkların en sadıkı Hz. Ebu Bekir-isıddık,adaletin timsali hz. Ömer ve hayanın ve edebin emsali hz. Osman’ın yanı başında… Güzide ashabın baş danışmanı… Feraset, basiret, ilim, irfan hazinesi… Mana denizinde kemale ermiş, isabetli hükümler onun dilinden akmakta…

Ali (ra): İmam… Müminlerin emiri… Velayet tacını kuşanmış Veliler Şahı… Asr-ı Saadet’teki iman, kardeşlik, huzur tablosu darbe almış… Hz. Osman’ın haince şehit edilmesi, ihanetler, ayrılıklar, haksızlıklar… Cemel ve Sıffin savaşları… Ümmetin acısı… Dağılan ümmeti toparlama çabası… Omuzlara yüklenen yük ağır… Nihayetinde başarılı oldu… Yine de sular durulmuyor… Bu kez azıkları nifak olanlar fitne sofrasında gıdalanmakta… İmam Ali’nin adil siyasetini idrakten mahrum Hariciler sahnede… Mızrakların ucuna Kur’an ayetleri takılmış… Kur’an’ın manasına vakıf olmaktan uzak, özünü anlamaktan aciz güruh… “Ben ilmin şehri isem, Ali onun kapısıdır” nebevi bildiriminin muhatabına karşı; “Kur’anın hükmünü isteriz” diye haykırmakta… Hz. Ali (ra); “Ne kadar doğru bir söz lakin ne kadar yanlış yerde söylenmekte…”

Ali (ra): Kulluğun mi’racında… Mü’minlerin önünde mihrapta… Sabah namazını kıldırmakta… Hain, sinsi, rezil İbn-i Mülcem ön safta, imamın yanı başında… Secdeye giden imamı zehirli hançeriyle yaralamakta. İbn-i Mülcem, Hakk-Batıl mücadelesinde şeytani desiselerle mü’min saflarda… İşlediği cürüm korkunç… Nasibi dünyada lanet… Ahirette ise ebedi azab…

Ali (ra): Şehid… Şehidlerin efendisi… Bütün hayatı İslami bütünlüğün, hakikatlerin, erdemlerin yasası… Hürlerin ibadetiyle Rabbine yönelen bir yürek…

Ali (ra): Aşk, Zikrullah’ın coşkunluğu… Velayet güneşi… Mazlumların, mahrumların, yetimlerin, yaralı gönüllerin özlemi, sultanı… Yüreklerde hasreti eksilmeyen zat…

Ali (ra): Dinamiklik… Ali, sükunet… Ali, samimiyet… Ali, ihlas… Ali, takva… Ali, tevazu… Ali. Musa için Harun ne ise Muhammed (as) için O…

Ali (ra): Faziletlerin menbaı, varlık aleminin mümtazlarından… Mumun etrafında dönen pervane… Peygamber (as)’ın gölgesi… Lekesiz, ayıpsız…

Ali (ra): Murtaza… Ali, Ebu Turab… Ali, Esedullah…
wesselam
Ekleme Tarihi: 24.04.2007 - 19:51
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
özgürahmet su an offline özgürahmet  
HZ.ALİYİ ANARKEN

66 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.04.2007
En Son On: 07.06.2007 - 15:49
Cinsiyeti: Erkek 
sevgili muhammed kardeşim.hz.ali (k.v.)yi anlatmak bu siteye sığmaz.ibni mülcemlerin saf saf olduğu günümüz çağında nereye kadar velayet sırrı anlatılır bilemem.
kendilerini alevi yani hz.ali nin yandaşları olarak gören insanlar hiçmi akıl sahipleri değiller.?
hz.ali namaz da kılar oruçta tutar ilimde yayardı.şimdi bakıyoruz ki ne namazdan eser var nede ilimden.sırf hz.ali camide şehid edildi diye camiye gelmiyorlar ve kin yayıyorlar.yezidi diye.aslında akla hayale gelmeyecek sapıklıklarıda varda onu sonraya saklayacağım
Ekleme Tarihi: 04.05.2007 - 10:03
Bu mesajı bildir   özgürahmet üyenin diğer mesajları özgürahmet`in Profili özgürahmet Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
özgürahmet abim : hz ali ra ( öyle bir zaman gelecek ki beni çok sevende benden nefret edende cehennemlik olacak diye buyurmuştur...
Ekleme Tarihi: 04.05.2007 - 10:07
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
özgürahmet su an offline özgürahmet  

66 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.04.2007
En Son On: 07.06.2007 - 15:49
Cinsiyeti: Erkek 
doğru yorumlamak şart.dediğin gibi hz.ali ehlibeyttendir.ehlibeytin tanınmaması ise zaten başlı başına iman sorunudur.inanmayan zaten imanında sorun var demektir.
Ekleme Tarihi: 04.05.2007 - 10:16
Bu mesajı bildir   özgürahmet üyenin diğer mesajları özgürahmet`in Profili özgürahmet Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 658 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


[ Admin   Moderator   Vip   Üye ]
Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0
 | 

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54883 saniyede açıldı