lopinavir ritonavir hydroxychloroquine generique kaletra kamagra lopinavir ritonavir cardura carsol cartia xt cartia casodex caverta ceclor cd ceclor ceftin cefurim celebrex celestoderm v celestone celexa cellcept cellidrine cephoral ceporex cerina cerzine cet eco cetallerg cetrine chibroxol chlorazin chlorochin chloromycetin cialis black cialis daily cialis oral jelly cialis professional cialis soft cialis strips cialis sublingual cialis super active cialis super force cialis cibacen ciloxan cimexillin cip eco
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » ICKI NEDEN PEYGAMBERIMIZ (sav) indirilen KURANI KERIMDE HARAM KILINMISDIR

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
zehra03 su an offline zehra03  
ICKI NEDEN PEYGAMBERIMIZ (sav) indirilen KURANI KERIMDE HARAM KILINMISDIR

16 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.02.2005
En Son On: 21.02.2007 - 12:10
Cinsiyeti: Bayan 
"Esselamu aleykum hocam, peygamber efendimiz (sav) gonderilen kurani azimussanda icki haram kilinmistir belli araliklarda gonderilen sure-i bakara, 219; nisa suresi, 43; ve sonuncusunda maide suresindeki ayet 90 ve 91 icki tamamen haram kilinmistir. sebebi tabiiki hepimizin bildigi gibi sarhosluk yaratip insanlara faydasindan cok zarar verdigini icindir. sormak istedigim seye gelince degerli hocam, burada din dersinde dunyadaki butun din dersleri hakkinda konular isliyoruz ve bu hafta budizm hakkinda bilgiler edindik, ve edindigim bilgiye gore budizm yahudilik zamanlarinda, hiristiyanliktan onceki zamandada var olusu ve dikkatimi ceken budizm sartlarinda sarhosluk yaratacak seylerin yasak olusu? tabii bunun icinede ickide girmektedir. 1-)hazreti allah hic suphesiz gecmiside gelecegide bilendir! amenna, icki peygamber efendimiz zamaninda haram kilindi peki ondan onceki peygamberler o zamanlarda haram kilinmadigi icin icki icmislermidir, buna ait hadisi serif veya bir ayeti kerime varmidir? 2-) peki peygamberimizden evvel,ickinin insanlara zararli oldugu malum, neden peygamberimizden once ickinin ilk yapildigi zamanda o zamandaki peygamber araciligla icki haram kilinmamistirda peygamberimiz zamaninda haram kilinmistir?buradaki incelik, hikmeti kavrayabilmekten acizim hocam allah rizasi icin aydinlatin beni."

diye bir soru sormustum bi kac hafta once ama teknik olarak bi hata olusup sorum size ulasmamisda olabilir, bu sure zarfinda cevremdekilerle muzakerelerde bulunup kafama yatacak cevabi aramaya calisdim.

suan daha sakin ve konuyu daha derinden dusundugumde kendimce cok guzel ve aklima yatan bi sonuca ulasdim ama acaba dogrumu dusunuyorum yanlismi bilemiyorum bir hadis isiginda dusunemedigimden..

icki peygamberimizden (sav) evvel haram kilinmadigi icin diger peygamberlerde icmis olabilir tabiiki, ve devamla onceki dusuncelerimde allahu azimussan ickinin zararli oldugunu bildigi gibi neden peygamberimizden onceki topluluklarada haram kilmamisdir diye bi soruyla yaklasmisdim, fakat konuya tek bir tarafdan degilde daha acik bir sekilde bakarsak eger efendimize gelen ayetlerde de aciklandigi gibi ickinin YARARINDAN cok zarari vardir, diye gecmesi bence en guzel cevabi vermektedir, eger icki ilk yaratildigindan itibaren haram kilinsaydi eger, insanlar ickiye bi nevi nahos, pis bir sey diye yaklasilacak ve belkide suan ornegin tibdaki cok buyuk degeri olan uyusturucu maddesi olarak kullanilan ilaclarin ham maddesi olan alkolun yarari anlasilmayacak ve cok elem verici sonuclar olusacakti. ve yine tabiiki ickinin bi nevi insanlari sarhos ettigide bilinemeyecek ve tabiiki tibdada kullanilmayacakti.. oyle ise allahu azimussan kullarini adem (as)dan son nebi peygamberimizin zamanina kadar ickinin zararlarini ve faydalarini musahade edip ve bir bela bin nasihatten evladir sozlerine muteakib, insanlarin ickinin dogurdugu elem ve acilari insanlara yasayarak gorup idrak etmeleri icin verdigi bi nevi imtihandi, diye dusunuyorum.
ve rabbim efendimizden onceki kavimlere haram kilmadigi ickiyi son din ISLAM la birlikte tamaman haram oldugunu aciklamis ve son noktayi son kitabimiz KURANI KERIMDE BILDIRMISDIR!

BUDIZMDE ickinin yasaklanmasi konusuna gelince, budizmin hepimizinde bildigi gibi hak bir din olmadigi ve kitaplarin her zaman yenilendigi ve yine alkolunde yasaklanmasi islam dinimizden aydinlanarak koyduklarina inaniyorum! sadece budizm dersinde isledigimizde ogretmenin ickinin peygamberimizden onceki bi dinde yasaklanmisdir diye soylemesi sonucunda "neden icki efendimizden once degilde efendimize indirilen Kurani azimussanda indirilmisdir" diye bir soru uyandirmisdi. ama sonuc olarak bunun rabbimin efendimizin ummeti olan bizlere bir lutuf ve ikrami olarak , bizden onceki ummetlerden bir ibret almamizi bize lutuf eden rabbim, SUKURLER OLSUN!

" acaba sonuc olarak dogru bi karara varabildim mi hocam??? "


Bu mesaj 1 kez ve en son zehra03 tarafından 18.10.2006 - 14:49 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 14.10.2006 - 14:04
Bu mesajı bildir   zehra03 üyenin diğer mesajları zehra03`in Profili zehra03 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast ahmet gunay  
Peygamberimiz(s.a.v) "Hem sarhoşluk verici, hem uyuşturucu maddelerden ümmetimi men ederim." buyurmaktadır.

Misafir

Kayıt Tarihi: 27.04.2024
En Son On: 21.02.2007 - 12:10
Cinsiyeti: ----- 
İslam dini, fert ve toplum açısından zararlı olabilecek sağlığı, huzur ortamını menfi açıdan etkileyebilecek tutum ve davranışlardan sakınılması hususunda bazı yeme ve içmelerde yasaklar koymuştur, bundan maksatta şüphesiz ferdi ve toplumu huzurlu bir ortamda yaşatmaktır, yoksa şahıslara eziyet değildir oysa bugün cemiyete baktığımızda, iradesini iyi yolda, toplumun menfaatleri istikametinde değerlendiren, başkalarının hoş karşılamayacağı ki İslam dini bakımından tahdit getirilmiş nahoş karşılanan davranışlardan uzak olan insanlar sevilmekte, bunun aksi bir yaşantı ve davranışlarda olan insanlar ise sevilmemektedir.

Şüphesiz insanlar tarafından sevilmeyen kişiler Allah tarafından da sevilmez ve kendisine itibar edilmez, hiçbir talebi kabul görmez, dünyada yalnız kaldığı gibi ahirette şefaat karşılığı görmez onun içindir ki Cenabı Hakk'ın emir ve yasaklarına uyan kimseler koruma altına alınır, ailede toplum içinde sevilmeyen değil kendisine güvenilen bir gözle bakılan kimse olur. Allah kulunun sevilen bir kul olmasını istediği için yasaklar koymuştur. İnsan nefsinin arzularına karşı koymak suretiyle kendisini korumasıyla hem Allah katında itibarlı kul hem de insanlar yanında sevilen fikrine itibar edilen bir insan olarak insanların duasını alır. Yasakları bu şekilde değerlendirdiğimizde haramlar neden haram, helaller neden helal sorusunun cevabı kendiliğinden ortaya çıkmış olur.

O halde şu soruyu sormamız lazım, Kim kendisine zarar vermesi muhtemel olan bir insanla arkadaşlık yapar, elbette hiç kimse, ancak yazılı ve görsel basında çıkan bazı haberlere baktığımızda zararlı alışkanlıklara mübtela olmuş (içki, kumar, uyuşturucu gibi) güya arkadaş olanların birbirlerinin hayatına kastettiklerini, kardeşini, eşini, çocuklarını öldürdüklerini, daha değişik cinayetler ve ırza geçme olaylarına karıştıklarını görüyoruz.

Yıkılan yuvalar, perişan olan evlatlar analar, babalar, bu manzaralar neyin sonucudur. Oysa dinin hükümlerini yerine getirmede müslümana düşen görevleri sıraladığımızda kula düşen nedir?.

1) Dini muhafaza: Dinin korunması şüphesiz emirlerin yerine getirilmesiyle mümkündür, bu da imanla olur zira iman kaybolursa din kendiliğinden kaybolur. İbadetle ancak insanın kalbine yerleşen iman korunur. Yasaklardan sakınılarak iman korunur. Haram önemsenmeden devam edilerek iman korunmaz. Cenabı Hak Maide suresinin 90. ve 91. ayetlerinde İmanı tehlikeye düşüren akli melekelerinin kaybolmasına ve böylece suç işlemeyi kolaylaştıran içkiyi yasak etmiştir. Ayeti Kerimelerde ; "Ey iman edenler, içki kumar, putlar, fal okları, şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan sakının ki, kurtuluşa eresiniz"

"Şeytan şüphesiz, içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan, namazı kılmaktan alıkoymak ister, artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi? buyurulmaktadır. Bu ayetler bize her şeyi açıklamaktadır.

Beşer fıtratının üzerinde birleştiği ilk bağ şüphesiz akide bağı, itikat ve iman bağıdır. Bu bağ bir gönülde yer etmedikçe o gönülde ne ahlaki duygular, ne eğitim prensipleri ne de ictimai ıslahat metotları yerleşebilir. Bunu bugünün insanı ile geçmişi kıyasladığımızda, suç işleyip cezaevinde yatıp tekrar suç işleyen insan misali eski cahiliyet alışkanlıklarını terk etmek için gönüllere imanın yerleşmeye başlamasıyla dinin muhafazası için, içkinin tahribatıyla eski cahiliyet alışkanlıklarına geri dönme tehlikesi sezenler, içkinin haram olması için adete dua ediyorlar.

Hz. Ömer (r.a) "Allah'ım bize içki hakkında gönüllere şifa verici bir açıklama bildir"diye dua ediyor.

İçki içenlerin bir müslümana yakışmayan davranışları, akli melekelerin zaafa uğramasıyla yapılan yanlışlıklar, içki meclislerinde çıkan rezaletlikler, düğünlerde görülen nahoş olaylar adeta cahiliye günlerini hatırlatmaya başlamasıyla ilahi tebliğ başlıyor. Niçin?, Müslümanı korumak için

Birinci olarak Nahl suresi 67 ayette, "Üzümün ve hurmanın meyvelerinden de, ondan siz içki ve rızık edinirsiniz" buyurulmasıyla, güzel rızıkla içkinin ortaya koyduğu nahoş manzaranın kıyaslanması isteniyor, içki ayrı şey, güzel rızık ayrı şey, Mukayese içki ile güzel rızık birbirinden ayırt ediliyor, burada içki yasağına hazırlık var. Akabinde müslümanın gönlüne hükmeden mantığı yoluyla dini ve vicdanı duyguları harekete geçiriliyor.

İkinci merhalede Bakara suresi 219. ayet: "Sana içki ve kumardan sorarlar. Deki: her ikisinde de büyük günah vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür." Hz. Ömer çağrıldı. Ayet okundu, Ömer yine "Allah'ım içki hakkında bize gönüllere şifa verecek bir açıklama bildir." diyor kesin sonuç bekliyor.

Gönüller yine imtihanda, günahı faydasından daha büyük, o halde içki ve kumarı terk etmek daha iyidir. Herhangi bir şeyin helal veya haram oluşu, fayda veya zararının az oluşu ile mukayese edilmesini gerektirir. O zaman fayda gözetilmeli . Burada günahları faydasından daha fazla olduğu zikredildiğine göre günahtan uzaklaşmak gerekir ve Ashab-ı Kiram'da öyle yapmıştır.

Üçüncü merhalede, Hz. Ali bir olayı nakleder. Abdurrahman ibni avf, bizim için yemek hazırladı ve bizi davet etti. Bize içki içirdi, bazımız sarhoş oldu, o sırada namaz vakti geldi . birisini imamlığa geçirdiler. Kafirun suresini yanlış okuması üzerine Nisa suresi Ayet 43 nazil oldu. "Ey iman edenler, sarhoş iken ne söylediğinizi bilmedikçe namaza yaklaşmayın, cünüp olduğunuz zaman da gusledinceye kadar namaza yaklaşmayın", Ayeti Kerimesinin nüzul olmasından sonra Hz. Ömer yine "Allah'ım içki hakkında bize gönüllere şifa verecek bir açıklama bildir" diye dua etmiştir.

Dördüncü merhalede, Maide suresinin 90. ve 91. ayetleri ile kesin hüküm kondu.

İşte Rabbani nizam, bütün bunları tedrici olarak gönüllere yerleşen iman, sonunda tatlılıkla işi neticeye bağladı, kesin bir şekilde haram kıldı. Böylece imana, itikada zarar verebilecek davranışlardan ferdi ve toplumu kurtarma gayesi ortaya kondu.

O halde Müslümanın görevini ilahi mesaja kulak vererek dinini muhafaza etmesine yardımcı olunduğu gibi insanı Allh'ı anmaktan alıkoyacak ve aklı muvazenesine zarar verecek Allah'ın huzurunda bir an bile uzaklaşmadığını unutmayarak aklını koruyacak, kainatın güzelliklerini anlayacak, beyin gücünü iyilik için, yardım için, şefkat için kullanacak, kin ve nefretten uzak, dostlukların yaşatıldığı bir toplum ve Allah sevgisiyle dolu bir kalp olacak, Akıl korunacak zira dini muhafaza haramlardan sakınmak ve imanın korunması içinde ibadete devam etmek oluyor ki aklın korunması gerek çünkü aklı olmayan dini hükümlerin yerine getirilmesinden sorumlu değil zira ne yaptığını yada yapmak istediği bir şeyin nereye varacağını kestiremiyor mesela namaz, oruç gibi ibadetlerde, Hadisi Şerif "İnsanı insan yapan aklıdır. Aklı olmayanın dini de yoktur."Buyurur.

Alkolde bir noktada, insanın belirli bir zaman içinde olsa şuurun kaybolmasına ve yanlışlıklar yapmasına sebep olabiliyor. Hatta normal zamanlarda, samimi olan bir dostunu öldürebiliyor sonuçları çoğaltmak mümkün. Onun içindir ki Kur'anda namaz farz kılındığı gibi müslümanın namazdan sorumlu tutulacağı hükmüne rağmen Cenab-ı Hak "İçkili olduğunuz halde namaza yaklaşmayın"buyurmakla içkili olan birini huzuruna gelmemesini istiyor ki bunun yorumunu size bırakıyorum. Biraz evvelki okuduğumuz Ayet-i Kerimede içkinin kati olarak haram olduğunu beyan ettik.

Hadisi şeriflerinde Hz. Peygamber(s.a.v) buyuruyor.: İbni Abbas (r.a) rivayeti, Her içki sarhoşluk vericidir ve sarhoşluk verici herşey haramdı

"Bir şeyin çok miktarda alınması insana sarhoşluk veriyorsa onun azıda haramdır, bütün sarhoşluk veren haramdır." Avuç dolusu sarhoşluk verenin katresi yani damlası da haramdır.(Hadis), bu yasaklamadan amaç nedir

A) Kulun Allah'a karşı sorumluluğu olan ibadetten uzak kalmayıp imanını koruması yani dinini muhafaza etmesi.

B) Sağlığına zarar vereceği akli melekelerini kaybedeceğinden dolayı, bedenin ve aklın muhafazası böylece en güzel bir biçimde yaratılan insanın o güzelliğini koruması başkaları yanında gülünç duruma düşmemesidir. Ayrıca kıyamet gününde sıhhatini nerede kaybettin suali ile karşılaşmaması amaçlanmıştır. Zira Hadisi Şerifte "Kıyamet günü kul beş sorunun cevabını vermeden yerinden ayrılamaz"

Sıhhatini nerede, nasıl kaybettin diye sorulacaktır. Kişi beden benim, istediğim gibi hareket ederim mantığı geçerli olmadığı gibi faydalıdır da denemez.

Hadisi Şerifte, şu muhakkak ki içki deva(şifa) değildir. Bilakis marazdır yani hastalık vericidir. Alkolün ilaç gibi kullanılmayacağı bir gıda gibi kullanılmayacağı Hadisi Şerifte bildirilmesi tıbbi bakımdan da teyid edilmektedir. Nitekim Amerikan Tıp Birliğinin bu hususta kesin ifadesi, yetkili bir heyet şöyle diyor "Alkollü içkilerin tedavi edici bir ilaç gibi ve vücuda faydalı bir gıda gibi kullanılmasının hiçbir ilmi temeli, esası yoktur.(The Journal of American Medical Association 68,1837,1917) (Tı Jurnal of Amarikan Medikal Assosıeyşın)

İçkinin faydalı olduğu iddiası ise içki üreten firmaların iddialarıdır. Alkollü içkiler nedir?, bu tabirden ne anlamalıyız diyemeyiz zira hangi içki tipinde olursa olsun alkollü içkiler meyve ve tahılların fermantasyonu, mayalandırılması neticesinde elde edilir, bazılarının iddia ettiği gibi içkinin tamamı alkol olmayabilir, içerisinde su, şekerli madde ve benzeri şeyler bulunduğu ancak asıl zararlı olan etil alkol dediğimiz kimyevi maddenin bulunmasıdır. Yapılan analizlerde içkilerin muhtevasında mineraller vitamin proteinler ve yağlar gibi vücuda faydalı olan maddelerin bulunmadığı ve besleyici değerinin olmadığını ortaya koymuştur

C) Maddi yönden çocuklarının, aile efradının ihtiyaçlarını, rızkını bu şekilde harcaması aile efradının haklarını gasbtır. Başkalarına zarar vermektir. Hakk'ın ihlalidir. Alışkanlık sonucu ailelerin nasıl bir perişan duruma düştüklerini hep seyrediyoruz, zaruri ihtiyaçları dahi karşılanamayan ailelerde, ailevi huzursuzluklar ve boşanmalar v.s. sıkça görülmektedir. O halde fert ve toplum olarak hepimize düşen görev bu beladan, bu illetten gençleri ve toplumumuzu korumaktır.

3) Bir diğer görevi nefsi muhafaza: ferdi açıdan değerlendirildiğinde içkinin kumarın haram oluşunu anlayıp uzaklaşacak olan insanın, nefsini disipline edebilmesi ile mümkündür. Niçin yaratıldım ne yapmalıyım sorularının cevabını dini sorumluluğu açısından değerlendirip kendisini koruyan insan, aynı zamanda neslini de muhafaza edecekt

4)Neslin korunması: iyi örnek olmak inancın ve imanın öğretilmesi ile mümkün olacaktır. Helal ve Haram kavramları onun nesline örnek olacak hani babaya bakarak yolunu tayin eden evlat, elbette ebeveynin kendisi için taşıdığı sorumluluğu taşıyacak ve onları model olarak alacaktır.

İşte İslam burada anne ve babayı çocuklarının yetişmesinden sorumlu tutuyor çünkü zararlı ve faydalı olan alışkanlıkları çocuk anne ve babasına bakarak tayin edecektir. Görev yaptığım bir yerdeki hatıramı anlatmak istiyorum.........: "işte neslin korunması.

5)Malı muhafaza: Hadisi şerifte Peygamber(s.a.v) "Kıyamet gününde kazancını nerede sarfettin sualinin cevabı alınmadan kul yerinden ayrılmaz" buyurmaktadır. Yani kişi malı ben kazanıyorum istediğim gibi sarfederim diyemez, ona malı kazanma fırsatını veren Cenabı Hak'tır. Kazancından muhtaç kişilerin zekat hakkı vardırr, çocukların bakım ve zaruri ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Şahsi olarak kendisine ait bir mal değildir,sorumluluğu vardır onun için gayri meşru bir yere sarfedemez. Aslında ciddi olarak kişileri düşündürecek olan başlangıç ve sonuç arasında bağlantı kuramamaktır.

Şu hususu tıp otoriteleri ortaya koymuştur, İçkinin başlangıcı genç dimağları uyuşturucu alışkanlığına kadar götürmekte buda önünün alınmasında büyük sıkıntılar yaşanan bir felaket olmaktadır, inancı ve imanı zayıf olan, topluma karşı sorumluluklarını unutan bazı kişiler, kazançları uğruna gençleri zehirlemekten adeta zevk alıyorlar, onlar için esas olan para kazanmak, geçler ölmüş, analar, babalar ağlamış umurlarında değil, bu topluma yapılan en büyük kötülük ve insanlara yapılan en büyük zulümdür. "Allah zalimleri asla sevmez"esas olan dünya için değil ahiret için yaşamak, müslümanın en başta gelen görevidir. Zulüm ile abad olunmaz. Kazandığını zanneden zavallı çok şeyini kaybediyor, kullanan da insanlığını ve dünyasını kaybediyor, bir hiç uğruna bazen genç yaşta ölüp gidiyor. Ahiretini de sonsuza kadar ceza ile hazırlıyor. Oysa Peygamberimiz(s.a.v) "Hem sarhoşluk verici, hem uyuşturucu maddelerden ümmetimi men ederim." buyurmaktadır.


Bu mesaj 1 kez ve en son ahmet gunay tarafından 21.10.2006 - 19:23 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 21.10.2006 - 19:20
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 624 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kilimlili67 (47), EnToRia (39), cihankarasan (56), rahmali (60), beyazyol (44), hmurat (50), Sweet-Bircan (31), calinan_kalp (43), bobmalley (34), kerim71 (50), talip-ibrahim (38), kan-ka (50), behlül72 (52), n.nakla61 (40), yasinbirel80 (44), zuhre yildirim (44), SnNmMc (37), tarik82 (42), akin123 (37), MertTurk (43), *hira* (35), zaferburgu (49), mademney (42), esli (61), sipahii (43), gokhan (46), ISLAM_GUNESI (40), veteriner54 (42), meryem03 (40), engino (46), yol_cu (42), koyuncu339 (39), fizikcimrt (49), fgdibo (36), salem (46)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54446 saniyede açıldı