*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » ÜYELER PANOSU » ÜYE HİZMETLERİ » Metal Fırtına'dan Kurtlar Vadisi'ne (3)

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 1 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	kurt049

Metal Fırtına'dan Kurtlar Vadisi'ne (3)

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On:

Cinsiyeti: -----

Metal Fırtına'dan Kurtlar Vadisi'ne (3)

Pazartesi ve Çarşamba günleri, Kurtlar Vadisi Irak filminin yapımında, Doğan Grubu ve/veya Amerikalıların çuval hadisesini unutturmak için yaptıkları girişimler olsa bile, bunun tersine sonuçlar verdiğini analiz etmeye çalışmıştım. Bu tahlillere bazılarını ilave etmek de gerekiyor.

Filmin hemen başında intihar eden subay sahnesi her halükarda tam oturmamış. Çünkü Türk subayı ancak ve ancak Albay Reşat (Çiğiltepe) örneğinde olduğu gibi intihar eder ve etmelidir. Ama bu filmdeki subayın intihar hadisesini doğru bulmasak bile, buradan bazı dersler çıkarmamız da mümkün. Normalde hükümetin ve devletin temel kurumlarının acz içinde olduğu intibaı oluşursa ki, - şu anda kesinlikle oluşmuştur - böyle durumlarda vatandaşın tepkisi ortaya çıkar. Nitekim öyle de oluyor. Bunun siyasi partilere nasıl yansıyacağı ayrı bir tartışma ve tahlili gerektirir.

Halen muvazzaf bir TSK mensubu görevi gereği sık sık bir araya geldiği bir Amerikalı Albayın kendisine ''bu çuval olayı Türk ordusunda unutuldu değil mi?'' diye sorduğunda, resmi bir cevap mı yoksa gerçeği mi arzu ettiğini sorduğunu; Amerikalı Albayın ''gerçeği'' demesi üzerine de ''bakın Albayım, biz bu olayı katiyen unutmayız ve bunu sizden mutlaka ve mutlaka misliyle geri alacağız'' dediği zaman, karşısındakinin şaşırdığını ve ''ama sizin yukarısı bize böyle demiyor'' diye mırıldandığını; kendisinin de Amerikalı muhatabına yarı istihza ile bakmakla yetindiğini anlatmıştı.

Doğrusunu söylemek gerekirse, TSK üst düzeyi bu olayı sineye çekemez. Çekmemelidir. Ve çekmemiştir. Resmi konuşmalarda ve görüşmelerde şimdilik kaydıyla ''bu olayı unuttuk'' dese de unutamaz ve unutmadığını düşünüyoruz. Çünkü bu konuyu millet unutmayacaktır. Milletin unutmadığı bir hadiseyi TSK üst yönetimi de unutamaz, hükümetler de...Bu film kırmızı çizgilerin aşılmasının ve aşağılanmaların hükümet tarafından sineye çekilse bile millet tarafından kabul edilmediğini göstermesi bakımından önemlidir.

Son yıllarda biz, Amerikalı ve başka ilgili ülkelerin diplomatları ile yaptığımız gayri resmi görüşmelerde bu hususu ısrarla vurgulamaktayız. Onları, hükümetten aldıkları teslimiyetçi mesajlara ve müzakere/mütareke basınının yazdıklarına göre planlama yapmamaları hususunda uyarıyoruz. Halkın kırmızı çizgilerinin önemli olduğunu ve Türk milletinin düşmanlığını kazanmanın kendileri açısından iyi olmayacağını anlatıyoruz. Film bütün bu hususlarda iyi bir iş görüyor.

Bütün bunları söylerken, aklımızı çuval olayıyla bozduğumuz da düşünülmemeli. Böyle düşünmemeliyiz. Çuval hadisesi Amerika''nın Türkiye''ye karşı 2003 Mart''ından bu yana izlediği hasmane politikanın bir yansımasıdır. Asıl mesele Türkiye''nin Irak''taki hak ve menfaatlerinin Amerika tarafından dikkate alınmaması; Türkiye''nin hak ve menfaatlerinin iki Kürt aşiretine ezdirilmesi; Türkmenlerin Kürtlerin zulmüne terkedilmesi; Irak''ın bölünmesi ve bir Kürdistan çıkarılması için her türlü gayretin Vaşington tarafından esirgenmemesidir.

Irak''ta böyle bir siyaset izleyen, Kıbrıs''ta devamlı Türkiye''nin üzerine gelen ve AKP''nin teslimiyetçi tavrını bu amaçlar için kullanan bir Amerika dost ve müttefik olamaz. Tam tersine düşman olur. Böyle bir Amerika, punduna getirdiği zaman kafamıza çuval da geçirir; Kerkük''ü kendi taşeronları olan Talabani ve Barzani''ye verir; Barzani kendisini eleştireni 30 yıl içeri atar; ama Amerika ses çıkarmaz; sonra da utanmadan PKK''lılar için siyasi af ister vs... Yani mesele sadece çuval hadisesi değildir.

Amiral Gemisi Kaptanı tek sorunu çuval hadisesi olarak görmekle yine hata yapıyor. Projenin esas sahibi Amerikalılar ise, onlar da artık kargaların kılavuzluğunda fazla bir yere gidemeyeceklerini görmeliler. Ankara''daki büyükelçilikler Arjantin ceddesindeki kafelerde bir araya geldikleri ''entellektüellerin'' önerileriyle politika üretmeye devam ederlerse, Türkiye''deki Amerikan karşıtlığı sadece kemikleşmiş olur. Kendileri bilirler Hasan ÜNAL bey den...
alıntıdır

Ekleme Tarihi: 17.02.2006 - 22:06

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 669 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.52501 saniyede açıldı