ivermectin generique plaquenil kamagra fluvoxamine stromectol cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » ÜYELER PANOSU » ÜYE HİZMETLERİ » C.İ.A – PENTAGON OYUNU!!!!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
vehbi70 su an offline vehbi70  
C.İ.A – PENTAGON OYUNU!!!!

919 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.01.2006
En Son On: 04.01.2015 - 20:05
Cinsiyeti: ----- 
C.İ.A – PENTAGON OYUNU



Taner Ünal bey den alıntıdır



1999 yılında “Ecevit’in Avrupa Aile fotoğrafına girmesi karşılığı” 1959 Londra ve Zürih anlaşmalarından elde ettiğimiz haktan vaz geçerek “Güney Kıbrıs Rum kesiminin AB’ye girmesine müsaade eden ve bu günkü karşı karşıya kaldığımız KIBRIS’IN SATIŞI programını başlatanlar,

Bebek Katilini İMRALI ŞEYHİ yapanlar, Derdini anlatmaya gelen şehit ailelerini Karanfil sokakta yere yatırtanlar,

Hiç gereği yokken 1999 yılında İMF ile masaya oturmak suretiyle Türkiye’yi iki defa krize sokan ve Türkiye üzerinde Batı’nın sessiz bir darbe yapmasına müsaade edenler,

ABD istedi diye 15 günde 15 yasa çıkararak “Tütün ekemezsin, Pancar dikemezsin” ekonomimizin kontrolünü ABD’ye teslim edenler bundan sonra “vatansever” olarak adlandırılacak,

“Bunlar yanlıştır, biz ABD’ye AB’ye, Emperyalizme boyun eğmeyiz Biz Atürk’ün Türk Gençliğine Hitabı esasların dahilinde Vatanımız için mücadele edeceğiz” diyen “Ulusalcılar – Vatanseverler” Vatan haini olacak!!!

İstiklal Marşımızda bile Mehmet Akif’in “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda“ diyerek kıymetini ifade etmekte zorlandığı vatan topraklarını satan, alt ve üst kimlikler icat ederek “Türk“ yerine “Müslüman kimlikten“, “Türk vatandaşlığı“ yerine “Anayasal vatandaşlıktan“, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti“ yerine “Demokratik Cumhuriyetten“ bahsedenler Vatansever olarak adlandırılırken,

“Ulasalcılık” diğer bir ifade ile “Vatanseverlik” yapan, yani “Gerçek Atatürkçüler- Milli Devlet yanlıları” Vatan haini olarak adlandırılacak!!!

Kim söylüyor bunu?

Sözde ülkücülük adına yayın yapan, sözde Hocaefendinin müritleri!

Siteyi açtığınızda gidip gelen yazılar “ULUSALCILIK VATANA İHANETTİR” yazıyor!!!

40 Milyar dolarlık servetin kumanda merkezinde oturan Fakir Hocaefendi Televizyonu ve gazetesine yaptığı açıklamalarda aynı iddialarda bulunuyor hatta bizi hedef bile gösteriyordu.

Kim bu Hocaefendi?

Amerikanın kucağında oturan, iki ağlayıp bir söyleyen, 1981 yılında Cerrahpaşa hastanesinden şizofren raporu verilen, Kürtçülükten 1965 yılında soruşturma geçiren, 7 sene boyunca Allah’ın sıfatlarını önündeki kitaba bakarak dahi okuyamadığı ve yazamadığı için Diyanet İşleri Bakanlığınca vaizlik sınavını geçemeyen, marifetlerini burada sayfalar dolusu yazarak bitiremeyeceğimiz bir sözde Hocaefendi!!!

Bizi itham eden site’nin görünürde bir sahibi yok!

Adres yok telefon yok, tam bir komplo düzeni!

Yazanlar kim belli değil !

Tam bir C.İ.A – PENTAGON oyunu!

Komplo teorisi denen şey bu işte!

Önce bir takım senaryolar hazırlarsın bu senaryo çerçevesinde ucuz adamları satın alır onlara bir rol biçersin arkasından bir takım yalanlar uydurarak yazar, çizer, anlatır ancak kim olduğunu gizler veya bir garibanı teşhir eder işi bitirirsin!

At çamuru izi kalsın!

Şin bir diğer tarafı da bu oyunlar böyle başlar sonra- değerli Kardeşim Hablemitoğlunun katledilmesi hadisesinde olduğu gibi - hedef seçilen vatanseverin gözüne kurşun sıkmaya kadar gider.

İftiralar da tam bir işbirlikçi oyunu!

Mesela “Bizim Mersin’de Köy köy mahalle mahalle dolaşarak Kürt - Türk çatışması meydana getirmeye ve Mersindeki kıvılcımı yaratmaya çalıştığımız” söyleniyor!

Hakikat trenine takılan yalan vagonlarına ne kadar güzel bir örnek!

Bizim Köy köy mahalle mahalle dolaştığımızı Mersinde televizyonlar defalarca anons etti. Bizde bunu Tv programlarında söyledik.

Mersine özel bir önem verdik çünkü Mersin PKK’nın işgal programındadır.

Biz neden Mersin’deyiz?

Çünkü bize göre Vatanseverlik koca koca salonlarda Nutuk atmak veya Akşama kadar üç beş seçkin kişinin birbirine başkancılık oynaması değil, asıl sorun neredeyse orada olmaktır.

Biz uçtaki adamız!

Sırça köşkten seyretmiyor, bizzat canımızı dişimize takıyor, Vatan nerede tehlikede ise oraya gidiyor, Vatanın kurtuluşu için mücadele ediyoruz.

Çünkü Mersin’de PKK işgali yürümektedir ve Türklerin elinden mallar bin bir entrika ile alınmaktadır. Mersin de zaten bir Türk - Kürt çatışması planlanmış İmralı Şeyhi bu yönde talimatlar vermiş, Bu durum 13 Eylül 2005 tarihli TEMPO dergisi 24-31 sayfalarda “Türkiye savaş senaryosu yazdılar şimdi d yönetiyorlar” başlığı ile yayınlanmıştır.

Bu nedenle aylardır Mersin’deyiz ve Köy köy dolaşarak Vatandaşlarımızın dertlerini dinliyor onların başına gelecek muhtemel tehlikeyi geciktirmeye onları muhtemel bir iç savaş tezgahına düşmemesi konusunda uyarıyor yasal yoldan seslerini duyurmalarına yardımcı oluyoruz.

Mersinliler, Mersinliler zaten tasfiye edilmektedir.

Bundan 6 ay önce Mersin deki Emlakçılarda oturdum ve Türk çocuklarının ellerinden PKK’lılarca malların nasıl gaspedildiğini parası biten PKK’lının “DUR BAŞKENTTEN PARA GETİREYİM” diyerek Diyarbakır’a gidip bir bavul dolusu para ile nasıl döndüğünü gözlerimle gördüm.

Vatan toprakları Muhtemel bir sıcak temasta Türk askerine ikinci bir koydan saldıracak vatan hainlerince ele geçirilmekteyken bu işgal hareketini önlemek aslında devletin vazifesidir..

Ancak devleti yönlendiren siyasi iradedir ancak ve ne yazık ki siyasi irade Türkiye’de yanlış bir şekilde icra edilmekte alınan kararlar hep Türkiye aleyhine olmakta Türk çocukları geleceğini kaybetmektedir.

“Kuvayı Milliye” veya diğer adlarla başlayan Milli hareketler bu çaresizliğin neticesidir.



Sevgili Vatanseverler,



Kendimizden bahsetmemiz aslında tasvip etmeyeceğimiz bir durum. Ancak bize iftira atanlara cevap vermediğimizde sanki yazılanlar doğruymuş gibi bir değerlendirme söz konusu oluyor!

Biz bundan 10 yıl önce “Talaferden kapı açmaz ve bu politikalara böyle devam ederseniz Irakta Türkiye eliyle Kürt devleti kurarsınız” dediğimizde veya “Türkiye üzerine hazırlanan komploları açıklayarak nrede bu devleti yönetenler” diye yazdığımızda bu gün gördüğümüz tepkilerin aynısını değişik şekillerde yaşadık.

Ancak bütün tepkilerimizde haklı çıktık.

Ne yazık ki bu gün Siyasilerin yanlışları ve ihanetleri ile Irak’ta Bir Kürt devleti kuruldu. Üstelik Peşmergelerin nasıl Türkiye tarafından eğitildiğini, Türkmenlere bir kuruş yardım bile yapılmazken Barzani ve Talabani’nin adamlarına 80 dolar aylık maaş verildiğini çok iyi bildiğimiz halde ülke bu kadarını kaldırmaz diyerek yazmamıştık bile!!!

Neticede yazdıklarımız nedeniyle de bu gün olduğu gibi iftiralara arkasından bir dizi hadiselere muhatap olduk!

Komplocular bizi yendiklerini sandılar ancak yaşadığımız her hadise bizi daha da biledi ve bütün imkanlarımızı bir kenara iterek zamanımızı ülkemizin karşı karşıya kaldığı tehlikeler konusunda daha derin çalışmalara girerek harcadık.





Sevgili Vatanseverler!



Askerlerimiz bütün dünyanın gıpta edeceği bir zafer kazanarak ABD ve AB destekli PKK’yı dize getirdiler. Ancak siyasilerin yaptığı hatalar veya ihanetler nedeniyle PKK Sahil şeritlerimizde, büyük şehirlerimizde pek çok bakımdan etkin hale gelmiş ve getirilmektedir.

Cephelerde kazanılan zaferler milli şuurdan yoksun siyasiler tarafından heba edilmiş ve edilmeye devam edilmektedir.

Vatandaşlarımız, esnafımız, çiftçimiz, köylümüz maruz kaldığı tehdit baskı ve çeşitli entrikalarla evlerini, bahçelerini, arazilerini, PKK’nın maşalarına satmak zorunda kalmakta koca koca şehirler Türklerin elinden alınmakta vatandaşlarımız derdini anlatacak sesini duyuracak kimse bulamamaktadır.

Mersin’de 514 Yörük (Oğuz - Türk) köyü vardır. PKK Mersindeki evlerin büyük bir bölümünü satın almış sıra köylerin tasfiyesin gelmişken, Mersinli vatanseverlerin derdini anlatacağı hemşeri olarak bağrına basacağı milletvekilleri bile yoktur. Ne kadar gariptir ki Mersin’in milletvekilleri genelde Mersin dışındandır. İçlerinde PKK’nın sözcülüğünü üstlenenler bile vardır.

Bilhassa son yedi yıldır sanki kasten uygulanıyormuş gibi bir görünüm arz eden politikalar nedeniyle Mersinli iki milyon Türk’ün sermayesi de tükenmiştir. Mallarını satacağı kanallar işgal altında olduğu için Mersinli üretici malını üçte bir fiyata ancak satabilmekte parasını ise tahsil etmekte sıkıntı yaşamaktadır. Taciz ve tehdit altındadır. Vatandaş o kadar sindirilmiştir ki derdini anlatacak bir yol bulamamaktadır. Neticede son beş yılda Mersin’in yarıdan fazlası PKK yandaşlarınca satın alınmıştır!!!

Madem Güney doğu tarifi imkansız şekilde fakirdir. Mağarada veya ağaların zulmü altında yaşadığı iddia edilen bu kişiler nasıl oluyor da Apartmanları, mahalleleri, caddeleri, lüks otelleri, cazibesi olan iş merkezlerini satın alabiliyorlar?

Bu paranın kaynağı nereden gelmektedir?

Bu durum sadece Mersin de değil Türkiye’nin her tarafında aynı şiddetle devam etmektedir. Bu duruma tepki göstermediğimiz taktirde bu gün Diyarbakır’ı “Bilmemneistan’ın başkenti” ilan edenlerin, “Önce Diyarbakır’ı ziyaret edeyim” diyen AB temsilcilerinin bir iki sene sonra aynı ifadeleri Mersin ilimiz içinde kullanacağını hatırlatmakta yarar görüyoruz.

Biz köylülerimize vatandaşlarımıza moral verdik. “Mallarınızı satmayın” Siz bu ülkenin asli sahiplerisiniz topraklarınızı terk etmeyin” dedik.

Bize asıl kızmalarının sebebi bu! Çünkü bir süredir Mersinli el ele gönül gönüle verdi. Vatansever Kuvvetlerin etrafında toplandı ve mallarını satmıyor..

Mersin İskenderun ve Hatay’ı İsrail ve Peşmergelere üs olarak planlayan Amerika Mersinli vatandaşlarımızın Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketinin etrafında toplanmasından rahatsız oldu ve kucağında oturan malum Hocaefendinin kendisini ülkücü olarak lanse eden müritlerine hazırlattığı sitede bizim aleyhimizde fitne fesat ürettiriyor!!!

Neymiş efendim “Biz iç savaş çıkaracakmışız!”

Bu bize yapışmaz çünkü biz bilgi savaşı veriyoruz. Biz 12 Eylül öncesi düşülen hataya Türk gençlerini düşürmeyeceğiz.

Bize göre nerede “Silah kullanalım veya işimizi şiddetle çözelim” diyen varsa o kişi C.İ.A’nın içimizdeki uzantısıdır.

Biz hiçbir surette ABD’nin hazırladığı bir senaryoya Türk gençlerini alet ettirmeyiz. Kuruluş amaçlarımızdan birisi de budur.

Bu ülkenin Askeri ve polisi vardır. O görev onlarındır. Ancak sivil irade yoktur. Bizim yürütmekte olduğumuz milli iradenin, sivil iradenin doğru bir şekilde yönlenerek Milli Devletin yeniden tesisi ve milli şuur sahibi Türk Gençlerinin yeniden Türkiye’yi yönetir hale gelmesidir.



Sevgili Vatanseverler,



PKK’lı dağdan inip gelecek, Mersin’in yarısını satın alacak, vatandaşın tehditle malını elinden alacak, bu suç olmayacak, biz vatandaşa “Malını satma kardeşim, bu ülke sahipsiz değil” deyince vatana ihanet olacak!!!

Üstelik birde “Savaş kışkırtıcısı” olacağız!

Nasıl bir ülkücülük anlayışıdır bu?

Pentagonda hazırlanan raporlarda “Gazi Antep’ten Marmaris’e hatta İzmir – İstanbul hattına kadar bütün sahil şeritlerinin PKK’ya işgal ettirilmesinden Türk insanının malsız mülksüz v parasız bırakılarak içeriden PKK dışarıdan ABD saldırarak Türk soykırımı yapılması”ndan söz ediliyor.

Üstelik bu işgal bu gün adım adım yürütülüyor.

Ülkücü adı verilerek yayın yapılan bu sitede söylenenler PKK’nın ekmeğine yağ sürmekten ve vatana ihanetten başka bir şey değildir.

Bunu yapanların Ülkücü olmaları da mümkün değildir.

Biz erken dönem Türk tarihi konusunda 30 yıllık birikime sahibiz. Yüzden fazla araştırma yayınladık. Türkeli dergisi 111. Sayısında da Kürtlerin Türk boylarından geldiğini delilleriyle anlattık. Sitemizde de bu yönde yazılarımız var. Kürt düşmanlığı yaptığımızın söylenmesi ayıptır, çirkindir.

Bu ülkede vatanını seven her kez bizim kardeşimizdir.

Biz Büyük Önder Atatürk’ün dediği gibi “Türkiye’nin doğulusu ile Batılısıyla Kuzeylisi Güneylisi ile aynı ırkın aynı cevherin damarları olduğuna inanıyoruz”

Bilerek veya bilmeyerek dış güçlerin uşaklığına soyunanlar asıl vatan hainleridir.

Vatana hizmet etmek dışında hiçbir beklentisi bulunmayan kıt kanaat yaşayarak elindeki bütün imkanlarını zamanını vatana hizmet yolunda harcayan insanları gerçek dışı hayali senaryolarla karalamak ahlaki bir davranış değildir.

Ülkücülük veya devrimcilik hatta bu ülkenin vatandaşı olma iddiasında bulunacak kişilerin vatan sevgisi ile dolu, şahsiyetli ve haysiyetli insanlar olması gerekir.

Şahsiyet ve Haysiyet sahibi insanlar ise böyle ucuz işler yapmaz.

Bize bu kötülükleri yaptıranlar kendi ülkelerinin menfaatleri veya dünya hakimiyet projelerinin gereği yaptırıyorlar. Ancak içerideki satılmışlar bunu yapmakla sadece kötülüğe alet olmakla kalmıyor aynı zamanda Vatana ihanet ediyorlar.

Her kez dünya’ya kendi gözüyle bakar bu siteyi hazırlayanların yazdıklarını okuyunca onların dünyaya hangi at gözlüğü ve çirkin bir ruhla dünyaya baktığını üzülerek gördüm.



Sevgili Vatanseverler,



Biz bu iftiraları sürekli yaşadık yaşıyoruz.

Mahkemelerde iş ceza aşamasına gelince şikayetimizi geri almamız için araya ağabeylerini veya tanıdıklarını koyarak kendilerinin bağışlanmasını isteyenlerin listesi bir hayli kabarık. Üstelik bütün suçlamaların ve mahkeme safahatlarının dosyaları bende mevcut.

Biz bu senaryoları bilhassa 10 yıldır yoğun bir şekilde yaşıyoruz.

Bu gün kadar hakkımızda bir takım yollarla üretilen dedikoduların muhatapları ya yargılandı veya yargılanıyorlar!

Üstelik bu iftiralar bazen bir komplo düzeni şeklinde tezahür etti. Biz bütün işlerimizi hukuk kuralları içerisinde çözmeyi ilke edindiğimiz için sürekli bu tür konuları her zaman Mahkemelere taşıdık.

Mesela 1999 ve 2000 yıllarında sırf bizim milli faaliyetlerimizi yürütmemizi engellemek için bizim o günlerdeki firmalarımıza sanki para ödemiş gibi 300 adet dekont ve fatura düzenleyerek yüklü bir miktardaki alacağımız üzerine yatan ve yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali hakkımızda “Dolandırıcı, sahtekar” diye dedikodu çıkaran hatta şikayetler yapan bir gurubun yaptığı bütün şikayetler takipsizlik aldığı gibi şu anda Ankara 8. Ağır ceza Mahkemesinde 2005/67 Esas sayılı dosyada “Sahtecilik ve Zimmete Para geçirmekten” yargılanıyorlar!

Yine aynı şekilde bize ait konutları işgal ettiğimiz ve kendimize ait olmayan daireleri sattığımız iddiasıyla bize hakaret eden hatta bu konuda düzmece olaylar düzenleyerek bizi savcılığa şikayet ettiren bir Avukat’ta Ankara 20. Asliye ceza Mahkemesinde 2004/520 Esas sayılı dosya ile yargılanıyor!

Sırf bizim şu anda yürütmeye çalıştığımız kültürel ve sosyal faaliyetlerimizi Yani Türkeli gazetesi ve dergisini engellemek için şantiyelerimizi 7 yıldır işgal eden diğer bir gurup ise 19. Asliye Ceza Mahkemesinde 2001/1338 sayılı dosya ile yargılanıyor!

Bu dosyalar böyle uzar gider!

Şu ana kadar şahsıma yaptığı hakaretler nedeniyle ceza alanların veya araya giren dostlarımın ricaları üzerine affettiğim dava sayısı 35 civarında.

Ancak ve ne yazık ki bir tek iddiasını ispat eden yok!

Bundan sonra kimseyi affetmeyeceğimi de bizi tanıyanlara şimdiden ihtar ediyorum.



Sevgili Vatanseverler,



C.İ.A – PENTAGON destekli olduğunu çok iyi bildiğim bu faaliyetlerin taşeronları sürekli değişiyor. Bana yaptıkları zulümler nedeniyle ev veya araba sahibi olan hatta zengin olan taşeronların listesi hayli kabarık.(10 yıldır uğradığımız zulmü, Mahkemelerde karşı karşıya kaldığımız enteresan hadiseleri fırsat bulunca bir kitap halinde okurlarımıza sunacağım.)

“İslam düşmanlığı yaptığımız” ise oldukça çirkin ve kesinlikle kabul edemeyeceğimiz bir iddiadır.

Ben Burdur Bucak’lıyım. Baba tarafıma Kadı Ahmetler Anne tarafıma Murat Hocalar derler. Öz be öz Türk’üm ve mümkün olduğunca dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan bir Müslüman’ım. Ve bu memlekette 25 yıldır Gazi Savtekin mahlasını kullanarak İslam Tarihi, İslam düşüncesi ve felsefesi konusunda yazılar yayınlıyor ve Türk çocuklarına Hıristiyanlık tarzı bir İslam anlayışı zerketmeye onları at gözlüklü fanatiklr haline getirmeye çalışan din bezirganları ile mücadele ediyorum.

Bu tür iftiralara muhatap olmak beni ve yakınlarımızı üzüyor yapanları da Allah’a havale ediyorum.



Sevgili Vatanseverler!



Uzun yıllar süren tecrübelerimiz neticesinde anladık ki bize tavır alanlar bizim şahsi düşmanlarımız değil Türk Milletinin asli düşmanlarıdır.

Hiçbir şekilde tanımadığımız ve hiç alakamız olmayan hadiselerle iftiraya uğramamız veya bize saldırılmasının sebebi Taner Ünal olmamız değil, Ülkenin sahibi aslisi olmanın ve Türkiye’yi içeriden ve dışarıdan kuşatma altına alan tehlikenin idrakinde olmamız, bu tehlike ile samimi bir şekilde mücadele etmeye çalışmamız. Artık ve sadece Türk milletini yok etmeyi kendilerine hedef olarak tayin eden düşmanla mücadele için yaşar hale gelmemizdir.

Sahalar işgal altında. Düşman, Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk milletine içtenlikle sahip çıkmak isteyen gerçek vatansverleri tanıyor ve bir takım metotlarla susturmak için faaliyetler sergiliyor. Stlik bunu Milliyetçi ülkücü veya devrimci kılığına girerek yapıyor.

Ancak artık bizde onları tanıyoruz. Sadece onları tanımakla kalmıyor onların bütün zararlı faaliyetlerini de yakınen takip ediyoruz.

Zamanı geldikçe bunları milletimizle paylaşacağız.

Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal “Bu memleketin harici düşmanlara esir olmasına müsaade etmemek ne kadar lazımsa, aynı zamanda ve onlardan daha fazla bir teyakkuzla Bu memleketin harici düşmanlara esir olmasına müsaade etmemek ne kadar lazımsa, aynı zamanda ve onlardan daha fazla bir teyakkuzla (Uyanıklılıkla) dahili düşmanlara, dahildeki muzir (zararlı) adamlara da dikkatle bekçilik yapmak ve onların her hareketlerini gözden kaçırmamak mecburiyetindeyiz.”[1] Diyordu.

Bizde onlara bekçilik yapacağız.

30 yıldır nasıl her şart altında mücadelemize devam ettiysek yine devam edeceğiz.

Allah’tan başka hiçbir kuvvet bizi haklı yolumuzdan döndüremez.

Vatanımızın kurtuluşu, Tam bağımsız milli Devletin kuruluşu,Emperyalizmin kendi pisliği içerisinde boğulması için kanımızın son damlasına, son nefesimize kadar faaliyetimizi sürdürmekte kararlıyız.

Aleyhimizde bu yayınları yapanlardan adalet önünde hesap sormanın yollarını arayacak ve bu siteyi kuranların adreslerine bir şekilde ulaşarak kendilerin davacı olacağız.

Kendilerini “Müslüman” olarak niteleyen bu kişilere son bir sözüm var!

Madem dinden imandan bahsediyorsunuz,

Unutmayın, bu dünya gelip geçicidir.

Bir takım mihrakların taşeronluğunu yaparak alet olduğunuz bu işte adalet makamlarına vereceğiniz hesaptan ziyade asıl ilahi adalet günündeki vereceğiniz hesaptan korkunuz!

Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir!


selam sevgi ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 07.02.2006 - 16:03
Bu mesajı bildir   vehbi70 üyenin diğer mesajları vehbi70`in Profili vehbi70 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 936 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55847 saniyede açıldı