ivermektine chloroquine kamagra lopinavir ritonavir hydroxychloroquine super kamagra suprax symmetrel synthroid bottle synthroid tadacip tadalift tadalis sx tadora tamec tamsunax tarivid tavanic tegretol telfast temovate tenoretic tenormin terbifil tetraseptine thorazine ticlid tildiem timisol timonil timoptic tirosint tofranil top avana topamax toramide torasem torasis torem trandate transannon trecator sc trental trial packs triatec
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » DERİN DEVLET :::...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 8 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
zeyneb-54 su an offline zeyneb-54  
DERİN DEVLET :::...

1129 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.04.2004
En Son On: 07.07.2006 - 07:10
Cinsiyeti: Bayan 
DERİN DEVLET :::...


DERİN DEVLET AMA KİMİN ?

Yavuz Donat ustanın önce Demirel'le aralamak istediği 'derin devlet' kapağının altına bakmamak için epey direndim. Fakat Evren 12 Eylül ihtilalini kutsarcasına derin devletten söz edince susmanın bana haram olduğuna hükmettim.
Derin devlet meselesini köşe yazılarımda ve katkı yaptığım televizyon dizilerinde bir hayli işleyip kurcalamış biri olduğum az-çok bilinir. Bu ilgimin iki sebebinden birincisi, PKK'yı Türkiye'nin belli bir yöresinde adeta devlet haline getiren sürecin mimarlık çalışmalarını kavrama arzusudur. İkincisi de, yine bununla ilintili olmak üzere 28 Şubat sürecini hakkıyla okuyabilme çabası.
Doğrusu bu iki alanda, ne komplo teorileri beni tatmin edebiliyor, ne de 'komplo yok' tezi durdurabiliyordu. Pek çok soru askıda kalmakla beraber nihayet bir kanaate vardım:
-Ortada komplolar var ama senaryo tek elden çıkma değil. Bir sürü küresel ve bölgesel mizansen bir tek drama merkezince tasarlanmış olamaz. Birileri şu sahneleri yazmış, başkaları bu sahneleri. Çıkarlar birbirine karışmış, zıtlar buluşmuş, kardeşler kutuplaşmış. Pislik boğaza kadar ulaşmış, kimde ne kadarcık temizlik kaldığı fark edilemez olmuş.
Bütün bunlardan çıkardığım temel sonuç yalındı:
-Türkiye'de değil derin devlet, sığ devlet bile yok.
Onun için su sütunlarda defalarca 'Atatürk'ten sonra Türkiye devlet olmaya veda etmiştir' diye yazıp durdum. Ayrıca bin yerde, bin kere 'Türkiye'de derin devlet yok, derin çeteler var' dedim. Şimdi daha açık söylemek istiyorum:
-Türkiye'de; iyi veya kötü, karanlık veya aydınlık, tamamen bu ülke için düşünen ve uygulayan, tamamen bu ülkenin kendi dinamikleriyle oluşmuş bir derin devlet yapılanması yoktur. Kendini derin devlet diye satmaya çalışan birtakım birimler ve kurumlar vardır ama bunların bazıları tamamen, bazıları kısmen kokuşmuş ve derin çete halini almıştır. Derin çetelerimizin bazıları tamamen veya kısmen yabancı gizli servislerin denetimine girmiştir. Dolayısıyla bu topraklarda Türkiye'nin kendi derin devleti değil, başkalarının derin devleti karanlık icraatlarını sürdürmektedir.
Şurası muhakkak ki yeryüzündeki bütün devletler ve bütün derin devlet çarkları birer suç örgütü niteliği taşıyabilir. Gizli veya açık, derin veya sığ; bütün devletler şu yahut bu ölçüde haksızlık yaparlar, hatta zalimdirler. Sözgelimi Türkiye, dış güdümlü bölücü fitne karşısında kendini savunurken sık sık sapla samanı karıştırmış, bir kısım vatandaşlarına utanç duyulacak muamelelerde bulunmuştur. Ayrıca bölücü fesada karşı yürütülen derinliksiz mücadele gerçekte fiyasko ile neticelenmiştir. Sözde müttefiklerimizin dahi silahlı desteğini almış eşkıya karşısında sağlanan kesin askeri başarıya rağmen bugün belli illerimizde devletin başı Öcalan'dır.

Evren'in derin devlet muhabbetine balıklama dalması ve 12 Eylül'ü aklamaya çalışması esasen bütün evrensel kabullerimize ve dolayısıyla bütün demokrat insanlarımıza hakarettir. Bir kere açık devletin cumhurbaşkanı ve başbakanına mahrem bir yapılanma derin devlet değil, tanımı gereği ancak derin çete olabilir. Bu böyle olduğu içindir ki, 12 Eylül'ün sabahında bir başka ülkenin başkanı, gizli servislerinin Türkiye'deki istasyon şefi tarafından şöyle uyarılmıştı:
-Bizim çocuklar becerdi.( ABD BAŞKANININ " DAMDAKİ KEMANCI ADLI SINEMA FILMINI IZLERKEN KENDISINE TELEFONDA VERILEN BILGI E.K.)
12 Eylül eğer söylendiği gibi gerçekten bir derin devlet müdahalesi ise, kesindir ki o derin devlet Türkiye'ye değil, başka bir ülkeye ( ABD E.K.) aittir! 11 Eylül 1980'e kadar Türkiye kan gölü halindeyken 12 Eylül günü terör eylemlerinin tek düğmeyle durdurulmuş gibi birdenbire kesilmesindeki sır, her hatırlanışta bir karanlığın tükürüğü gibi suratımıza yapışırken hala ihtilal savunuculuğu yapabilmek ne demektir? Bu tavır tezimizin itirafıdır:
-Türkiye Atatürk'ten sonra devlet olmaktan çıkmıştır.
Gazi gideli beri ne Cumhurbaşkanlığı, ne de başbakanlık makamına hakiki devlet adamı oturtabilmiş değiliz. Yerli Sovyetçilerimizin de derin katkıları sayesinde, NATO ile birlikte başkasının derin devleti içimize çökmüş ve Türkiye Cumhuriyeti de bağımsızlık davasından vazgeçmiştir. Böylece başlayan mutlak güdülme sürecinde şöyle veya böyle sorumluluk almış birtakım zevatın kendilerinden menkul kerametleri bu gerçeği örtemeyecek, tarih onlara 'devlet adamı' sıfatını layık görmeyecektir!
Belki bir gün, bazıları için 'başka devletin adamı' diye yazılacaktır.Ömer Lütfi Mete (Sabah:05-04-2005)

DERİN DEVLET MASALI

Şu "derin devlet" masalına hep gülmüşümdür. Her nedense bu tâbir bana, küçükken rahmetli nineciğimin "Öcü geliyor!" diye korkutmasını çağrıştırır. Cehaletle beslenen gizlilik, toplumların daima ilgisini çekmiştir. Televizyonlardaki mafya dizilerinin ilgi çekmesinin sebebi de budur.

Bizim yazar çizer takımı, bu "derin devlet" masalına bayılır. Bunu çok iyi bilen politikacılar da, ilgi çekmek için derin devlet masalları anlatırlar ve gündemin başköşesine otururlar. Daha önce bir yazımda, "Ben, göz kırparak, gerdan titreterek her münasebetsizliği 'derin devlet' sözcüğüyle açıklayanlardan hoşlanmıyorum. Cehaletten doğan kolaycılığa, esrarengiz bir tebessümle iki tutam 'komplo teorisi' ilâve ettiniz mi, her problemi çözümleyen 'derin devlet' formülüne ulaşırsınız" demiştim.

Bir zamanlar Ecevit, devletteki "kontrgerilla"dan söz etmiş ve ortalık toz duman olmuştu. Bütün bu gürültü patırtının ardından, önce, askerliğini yapmış olan herkesin bildiği, TSK'daki "özel harp birimleri", sonra da İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü'ne bağlı fukara "sivil savunma teşkilâtı" çıkmıştı.

Şimdi de Demirel, değerli gazeteci Yavuz Donat'a derin devleti "fevkalâde" esrarengiz bir şekilde anlatmış. Lâkin öyle bir üslûp kullanmış ki, neredeyse "Derin devlet yoktu da, biz mi var ettik?!" diyecek sanırsınız. Demirel, şöyle söylüyor: "Derin devlet içindekiler, yani normal zamanlarda belirli yetkileri kullanma durumunda olanlar, bir de bakarsınız, kurtarıcı haline gelmek isterler... Öyle hissederler kendilerini... Oysa kimse onlara görev vermemiştir".

Demirel'in beyanatı üzerine, büyük "kurtarıcı"lardan Evren Paşa da Demirel'i tasdik ederek, "Demirel(...) yönetimin zaaf sergilediği yerde, derin devletin kendiliğinden devreye girmiş olduğunu anladı... Doğrudur... Derin devlet vardır" diyor.

Sevgili okuyucular, insaf ederek söyleyiniz: Bunun neresi derin devlet?... Buna bal gibi "darbe" denir. Her iki Sayın Cumhurbaşkanımız da lâfı evirip çevirerek "Kurtlar Vâdisi"nden seslenmesinler. İşte mal meydanda... Demirel'in kastettiği, "kimsenin görev vermediği kurtarıcılar", 27 Mayıs, 12 Mart ve özellikle 12 Eylül'cüler değil mi? (28 Şubat'ı saymıyoruz; çünkü bu darbeyi bizzat kendisi desteklemiştir). Evren Paşa da 14. Lui edasıyla şişinerek "Derin devlet benim!" demeye getiriyor.

Bendeniz, ömrümü devlet hizmetinde geçirdim. Devletin her kademesinde bulundum ve bürokrasinin tepe noktasında görev yaptım. Bu "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nin her kademesini avucumun içi gibi biliyorum.

"Derin devlet" diye bir saçmalık yoktur...

Ya ne vardır? Halkına, vatandaşına karşı dayatmada bulunan, kendi doğruları için milletin taleplerini hiçe sayan, gayrımeşrû müdahalelerle milletin iradesinin üzerine çıkan "darbeci bürokratik güçler" vardır. Daha önce de belirttiğim gibi, bu tarifin içine, her türlü darbeci cuntaları, halkı fişleyen "Batı Çalışma Grubu" gibi illegal yapılanmaları, hukuku siyasallaştırıp peşin hükümlü ideolojileri için adaletten ayrılan bazı yargı mensuplarını, mafya ile işbirliği içinde hukuk dışı operasyonlara giren emniyet ve istihbarat görevlilerini dahil edebilirsiniz.

Lâkin bu darbeci güçler, aslâ "derinde" filân değildir. Ne yazık ki, Türkiye'deki demokratik rejimin "sathîliği" ve medyamızın "gizem tutkusu", bu ayan beyan tabloyu halka "derin devlet" olarak takdim etmiştir. Halkımız da, devlet kuruluşlarının dayatmaları karşısında, sadakatla bağlı olduğu devletine toz kondurmamak için bu hayalî "derin devlet" masalına inanmayı tercih etmiştir.

"Derin devlet masalı", demokratik sistemimize zarar vermektedir. Apaçık ortada duran antidemokratik unsurları bir yana bırakıp, ne olduğu belli olmayan derin devlet masallarıyla uğraşmanın, bizi asıl teşhis ve tedaviden uzaklaştırdığı gözden kaçmaktadır. Bu yanılma bizi, "durumdan vazife çıkaran" antidemokratik müdahaleleri "hikmet-i hükûmet" olarak kabullenmekten öteye bir sonuca götürmez.

Bırakınız derin devlet saçmalığıyla uğraşmayı da, devlet mekanizmasının neresi bozuksa, onu tamir etmeye çalışalım. Hasan Celal Güzel ( 07.04.2005 / tercumangazete )
Ekleme Tarihi: 12.04.2005 - 22:48
Bu mesajı bildir   zeyneb-54 üyenin diğer mesajları zeyneb-54`in Profili zeyneb-54 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 DERİN DEVLET :::...
zeyneb-54 12.04.2005 - 22:48
 DERİN DEVLET :::...
duvan 13.04.2005 - 01:54
 Derin Devlet
apo28 13.04.2005 - 13:21
 DERİN DEVLET :::...
duvan 14.04.2005 - 02:41
 DERİN DEVLET :::...
mehmet-54 14.04.2005 - 21:39
 DERİN DEVLET :::...
duvan 16.04.2005 - 00:30
 DERİN DEVLET :::...
GöLGe 16.04.2005 - 03:13
 Derin Devlet
apo28 16.04.2005 - 16:39

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 905 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ambulans64 (60), salihbayram (52), opel (54), islamci_genc (37), celal1974 (50), savage41xxx (52), LAZPARATOR61 (45), kral29 (35), siseyna (43), demir_kralll (33), yepremreha (47), YA_rab (31), zompur (54), ALMILA_GÜL (56), Mystigue (53), kecmk (53), akpinar61 (59), aqabe (60), agenc24 (52), y.erkek (52), internet22 (41), kutsalsavasc&ya.. (37), karindas (45), sehadet_61 (46), Serdar_ (44), bahtiyar28 (54), maun (42), bayramsalih (52), arifünal (64), HANCEREN (55), mecruh (45), MuSLimaNKa (34), bilalkale (50), DeLiCaN (944), veysel setdibi (62), tilli (51), erzurumlunet (46), sema_ihl (38), cemre (52), m.kara (58), yyunuss (39), x_X_x (41), Muhammed1968 (57), hçerçi (72), lcd (47), fatihreis (39), Baharayyildiz (40), haci_nl (47), cemil (46), yakupakyuz (60), gazikoc58 (51), Ankebut57 (45), L a V i N i a (40), sofu_23 (51), Beyaz dilek&cce.. (40), tabu (50), sümbül (37), yakupalan (45), Alperen Eren (46), HikmetSagir (81), YaSaX (44), Barnabas (39), islamasevdal&ya.. (38), ilyas1970 (54), criminalist (52), Ayhan-61 (58), nurayaz (30), mörscher (58), basmuharrir (58), Goodmanx (57), mahmut1968 (56), djnefret (41), karadeniz krali (54), ayseli (58), cengo06 (62), yasarerkek (52), hz.ömer (37), ismailxxx (46), tayyarozbak (40), karamurat1 (51), sari_kiz (38), kaslim (42), ayyildiz_70 (34), The Mediterrane.. (53), bahadir (50), ~TUTI~ (37), dostahasret (43), Selinnurx (56), apocalyptica (45), markat (46), derlerkahin (46), isa dogan (50), EROL AKBULUT (56), Yaseminnur (37), sehadet_aski (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57119 saniyede açıldı