*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » HIC DUSUNDUNUZ MU?!!

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 33 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	Hudayi

HIC DUSUNDUNUZ MU?!!

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On:

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

" Utlu ma uhiye ileyhe minel kitabi ve ekimis salat(e), inne salate tenha anil fahsai vel munker(i), VE LE ZIKRULLAHI EKBER." (Ankebut 45)

( Habibim) Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazi kil.Muhakkak ki namaz, fuhustan ve munkerden nehyeder.Ve ALLAH'i ZIKRETMEK MUTLAKA EN BUYUKTUR.

Allah'u Teala, zikirin en buyuk ibadet oldugunu belirtmis ve az zikiri ( RAD 28), cok zikiri (AHZAB 41), ve surekli ( daimi) zikiri ( NISA 103 ) farz kilmis uzerimize.

Haddimi asiyorsam kusuruma bakmayin lutfen; ama,benim bir sorum olacak:

ALLAH'in en buyuk ibadet saydigi ve farz hukumlu onlarca ayet-i kerime ile bizi bagladigi zikir; BIZE OGRETILEN VE HALKIN BUYUK BIR COGUNLUGUNUN YASADIGI BUGUNKU ISLAM'DA, 32 FARZ'da ve 54 FARZ'da NEDEN YOK?

Birileri bizi fena halde uyutmus sanki ve uyanmamizi da istemiyorlar gibi!!!

Ben bu konuyu cok dusunmeye basladim; SIZ HIC DUSUNDUNUZ MU?

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 00:46

	HakSairi

ve aleykumselam

524 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.11.2004

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

Oğluma Nasıhatim( 54 Farz)

Allahu teala bir onu zikretmek farzdır -1

Helalden yiyip içmek ibadet ve niyazdır -2

Abdestimizi alıp kıldığımız namazdur -3

Cünüplükten gusletmek ferah verir insana -4

Bizler inanırız ki allah tandır rızkımız -5

Giydiğimiz elbise hem halal hem de temiz -6

Vekilimiz allahtır ona itimatımız -7

Her an kanaat etmek servettir müslümana -8

Şükür nimetlerine şükür yüce mevlaya -9

Biz razıyız her zaman haktan gelen kaza ya -10

Sabrın sonu selamet sabrederiz belaya -11

Günaha tövbe etmek kuvvet verir imana -12

İhlas ile ibadet etmelidir müslüman -13

Koğulmuş lanet şeytan bize en büyük düşman -14

Yolumuzun nurudur bize rehberdir kuran -15

Ölüme hazır olmak rekabettir zamana -16

Allah için sevelim hak için buğzedelim -17

Ana ya ve baba ya her an ihsan edelim -18

İyiliği emredip munkerden nehyedelim-19

Akraba yı ziyaret farzdır her müslümana -20

Emaneti korumak hiyanet etmemeli -21

Allah korkusu ile ferahı derk etmeli -22

Allah ve resulüne itaat eylemeli -23

Ey mü min gözünü aç hak neler verdi sana

Gunahlardan kaçınıp sığınmalıyız hakka -24

Bizden olan amire itaat var mutlaka -25

Aleme ipretle bak her şeyin sırrı başka -26

Dilini hiç kullanma asla kötü lisana -27

Kalbini temiz eyle şirkten ve her günahtan -28

Kimseyle alay etme haya eyle allah tan -29

Cehenneme girilir haram şeye bakmaktan -30

Sözünde sadık olan asla düşmez hüsrana -31

Gıybet etme kimseyi edeni de dinleme -32

Ömrünce ilim öğren başka bir şey dileme.-33

Terazıyı doğru tut. sakın haksızlık etme,-34. 35

Azaptan emin olma. hak ceza verir sana -36

Allahın rahmetinden hiç ümit kesmeyesin.-37

Nefsin arzularına uyupta gitmeyesin-38

Allah için fakire rızkından yediresin -39

İste yetecek kadar hak rızık versin sana -40

Malının zekatını ver ki arınsın kirden -41

Hayiz nifas anında uzakta dur eşinden -42

Kalbini pak edesin bütün kötülüklerden -43

Sakın kibirli olma alcaklık gelir sana -44

Yetim hakkını yeme her lokması ateşdir -45

Erkekle zina etmek hem haram hem abestir-46

Namazını eda et bunlar da günde beştir -47

Zulumle halk malını yersen ateştir sana 48

Kulhuvellahu ehed koşma allaha ortak -49

Yok yer yemin eden hem günahkar hem korkak-50

Sakın içki kullanma kulanıyorsan bırak-51

Verdiğin sadaka yı anmazsan müjde sana. 52
Şair : Mikdat Bal

Bu mesaj 1 kez ve en son HakSairi tarafından 24.12.2004 - 00:59 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 00:51

	endulus

611 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 22.05.2003

En Son On: 08.01.2011 - 22:52

Cinsiyeti: Erkek

selamun aleykum,

Zikri bir kaliba veya kaliplara SIKISTIRAMAYIZ..Allahu tealanin bizlerin yapmamizi istedigi veya istemedigi seyleri yaparak veya yapmayarak devamli bir zikir icinde olmus olmuyormuyuz. Bize sunulan nimeleri görerek sükretmek , idrak etmek bir zikir degilmidir.. onun rizasinda oldugumuz her an bizler icin zikirdir..

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 00:56

	duvan

127 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.10.2004

En Son On: 25.03.2006 - 00:44

Cinsiyeti: -----

S.A.

Zikrin kelime anlami;anmak,hatirlamak,söylenmesi tavsiye edilen hamd ve dua icin kullanilan sözlerdir.
Zikir tasavvufi anlami;Allah c.c.in yüceligini dile getirmek ve manevi yetkinlige ulasmak icin belli bir söz yada cümleyi yinelemektir.
Yukarida aciklanan zikri,32 farz ve 54 farz icerisinde zaten otomatikman yapmaktasiniz.Besmele cekmek bir zikirdir,misal.Her farz edanizda yaptiginiz isin bilincinde iseniz Allah c.c.I zikretmiste olursunuz.Nitekim bütün Farzlar Allah c.c. in rizasini kazanmak icin yapilir,dolayisiyla Allah c.c. Anilir.
Abdeste,Namazda,oructa,zekatta,Allah c.c.i anmadan bu farzlar eda edilmis sayilmaz zaten.
Bütün farzlarin icerisinde Zikir mevcuttur.
Farz olarak, diger farzlar icerisinde yapildigindan, ayriyeten yapilmasi gerekmemistir.
Bunlar bizim aciz düsüncemizdir,En iyisini Allah C.C. bilir.

S.A.

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 01:21

	Hudayi

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 25.03.2006 - 00:44

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

Degerli vakitlerinizi bana ayirdiginiz icin Allah hepinizden de razi olsun kardeslerim.

Haksairi kardesimden Allah razi olsun...54 farz'i paylasmis bir siirle ama okudukca " yine"
beni dusunceler sariyor.Allah askina guzel kardesim, o misralara dokulen guzelliklerin hangi birisini yapabiliyor yada yasayabiliyor yahutta yasatabiliyoruz? Her bir satir guzellik saciyor etrafa ama....Sonsuz uzunluktaki bir ama'lar zinciri cikiyor karsimiza.

Endulus ve Duvan kardeslerimin cevaplarinin icerigi ise asagi yukari ayni oldugu icin birlikte degerlendirebilir diye dusunuyorum.Yanildigim noktalar varsa ve olursa " Allah rizasi icin" lutfen uyarin.

Konuyu acmaktaki amacim,zikirin ne oldugunu ve varligini ispat etmek icin degil; bu kadar onemli bir ibadetin neden bizlere ogretilen veyahut da asilanan ogrenim ve ogretim sisteminin icinde olmadigini " karsilikli fikir alisverisleri ile" bulmak ve ortak bir kararda bulusmakti.

Verilen cevaplardan edindigim izlenime gore, konunun onemi " sanirim ki" yeterince anlasilamamis veya ben, ifade edememisim.

Yukaridaki ifadeyi kullanmamdaki neden, Endulus kardesimin kardesimin butun yazisi , Duvan kardesimin de; " BUTUN FARZLARIN ICERISINDE ZIKIR MEVCUTTUR" ifadesi...

Ankebut 45'de ki ifadeyi iyice inceleyecek olursak, Kur'an tilavetinin, Namazin ve Zikirin ayri ayri ibadetler oldugunu goruruz ki; hepsinin de ayri ibadetler olduguna dair onlarca ayet-i kerime mevcuttur Kur'an'da.Ama ne yazik ki; uygulamada yer bulamamis kendisine,en buyuk ibadet.

Kisi her halinde Allah'i dusunuyor ( zikrediyor, aniyor)'sa(NISA 103), o halde o kisi daimi ( surekli) zikiri yasayan bir kisi olarak ULULELBAB olmustur(AL-I IMRAN 190-191) ve Hikmet'in esiginde olandir.Bu acidan baktigimizda insanlarin buyuk bir cogunlugunun bu makamda olmasi gerekir ki; Kur'an olculerine gore mumkunu olmayan bir olgudur.

Her farz'i eda etmenin zikir olarak kabul edilebilecegine dair Kur'an'da herhangi bir isaret veya ayet-i ornek olarak yazmis olsaydiniz, bu konu belki de o noktada acikliga kavusturulmus olacakti ama; "benim bildigim kadariyla" boyle bir isaret veya ayet mevcut degil.Evet Namaz bir zikir'dir, Kur'an tilaveti'de bir zikirdir fakat; Ankebut 45 ve daha onlarca ayet-i kerimede emredilen zikir bu iki ibadetten ayri ayri bir mana icerir.Bu farki en iyi anlayip ayirdedebilecegimiz ayet-i kerimelerden bir tanesi ise MUZEMMIL 8. ayet-i kerimesidir.

" Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtila."
RABBININ ISMIYLE ZIKRET VE HERSEYDEN KESILEREK O'NA DON ( yonel).

Ayet-i kerimeden de acikca anlasiliyor ki zikir Rabbimizin isminin tekrari seklinde yaplmasi gereken bir ibadettir." RABBININ ISMI ILE ZIKRET" buyuruyor Yuceler Yucesi ve Rabbimizin ismi ALLAH'tir.Oyleyse zikir'in O'nun isminin tekrariyla yapilmasi gerektigi konusu, tartisilamayacak kadar kesin bir hukumdur.Ve bu hukum ( zikirin en buyuk ibadet oldugu ve yapilis sekli ) bu kadar acikken ve Kur'an-i Kerim'de onlarca ayetle hukme baglanmisken; diger ibadetlerin arasina sikistirilmis ve neticede kaybedilmis, kaybolmustur.

Benim asil kafama takilan nokta burasi iste; kendimize ve bilgilerimize neden bu kadar cok guveniyoruz? Kur'an-i Kerim'de mevcut olmasina ragmen bugun uygulamada olmayan ve farz hukmu tasiyan daha onlarca kavram mevcut ve bir cok gercegi oldugu gibi Kur'an'in ruhunu da unutmus gitmisiz.Her an seytanin fucurlari ile uzerimize hakimiyet kurma yollari aradigini ( ve ne yazik ki basardigini), afetlerle dolu bir nefs tasidigimizi ve her ikisinin de ortak cabalarla bizi Kur'an gerceklerinden uzak tutmayi basardiklarini neden goremiyoruz ve neden onlemini almiyoruz veya bu onlemlerin ne oldugunu arastirmiyoruz.

Ulkemizde ve dunyada ki, ahlak sinirlarini zorlayan yozlasma ile Kur'an'da gecen AD, SEMUD vb.milletlerin helak edilmesine neden olan sapkinlik ve sapikliklarin ayni seyler oldugunu neden goremiyoruz?

O kadar gaflete dalmisiz ve lain'i o kadar mutlu ediyoruz ki...

GAVS-I AZAM SEYH ABDULKADIR GEYLANI Hz.'nin, ibretlik yazilarindan birer demet sundugu FUTUH-UL GAYB ve SOHBETLER adli kitaplar sanki gunumuz icin yazilmis gibi ve ben cok dusunmeye basladim.

YA SIZ?

SIZ HIC DUSUNDUNUZ MU?

Selam saygi ve dua ile insaallah.

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 17:39

	HakSairi

ve aleykumselam

524 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.11.2004

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki

"Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (AL-İ İMRAN SURESİ / 191)

azhab 21] Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir

.

(AHZAB SURESİ 41] Ey inananlar! Allah'ı çokça zikredin.
[42] Ve O'nu sabah-akşam tesbih edin.
[43] Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O'dur. Melekleri de size istiğfar eder. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir.

muzzemmil
20] (Resûlüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen ancak Allah'tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfatça daha büyük olmak üzere. Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir

mumin 55] (Resûlüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vaadi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini hamd ile tesbih et.

Nisa 103] Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.

araf 205] Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabbini an. Gafillerden olma. [206] Kuşkusuz Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve yalnız O'na secde ederler.

Insan 25] Sabah akşam Rabbinin ismini yâdet.[26] Gecenin bir kısmında O'na secde et; gecenin uzun bir bölümünde de O'nu tesbih et.
[27] Şu insanlar, çarçabuk geçen dünyayı seviyorlar da önlerindeki çetin bir günü (ahireti) ihmal ediyorlar.
[28] Onları biz yarattık; onların yaratılışını sapasağlam yaptık. Dilediğimizde (kendilerini yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.
[29] Şüphesiz ki bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.
[30] Sizler ancak Rabbinizin dilemesi (izin vermesi) sayesinde (bir şeyi) dileyebilirsiniz. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.

Ala 10 - 13] (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
[14 - 15] Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.

Felak 10 - 13] (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.

[14 - 15] Temizlenen, Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.

Bu mesaj 1 kez ve en son HakSairi tarafından 24.12.2004 - 18:31 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 18:29

	endulus

611 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 22.05.2003

En Son On: 08.01.2011 - 22:52

Cinsiyeti: Erkek

s.a.

yazilan mesajin yanlis anlatilmasi ve anlasilmasindan dolayi kardesler üzerinde anlama farki görüldügünden silinmistir..

En dogrusunu Allah c.c. bilir..

Bu mesaj 1 kez ve en son endulus tarafından 24.12.2004 - 22:43 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 19:11

	Hudayi

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 08.01.2011 - 22:52

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

Son cumleniz haric katilmiyorum, daha dogrusu ayet-i kerimeler size katilmama izin vermiyor Endulus kardes.

Tarafimdan ve HakSairi kardesim tarafindan yazilan ayetlerde ve diger ayetlerde anlatilip yapilmasi farz kilinan zikir ile, sizin yaptiginiz zikir tarifi birbiriyle uyusmuyor.

Kur'an-i Kerim'in " FARZ'dir" dedigi zikiri, insanoglu hangi cesaretle farz olarak telakki etmemis...

Anlasilmasi ve anlatilmasi cok zor bir olgu bu. Bu hukmu direkt olarak emreden Allah'u Teala ISE VE TAVSIYE DEGIL!!,DIREKT FARZ KILMISSA; "insanoglunun elleriyle yazdigi kitaplar zikiri devreden cikarmis" sonucuna ulasiliyor.Nitekim, bugunku durumda bu durumu gozler onune seriyor.

MUZEMMIL 8. ayet-i kerimesini anlamak bu kadar zor olmamali diye dusunuyorum Endulus kardes.

" RABBININ ISMIYLE ZIKRET VE HERSEYDEN KESILEREK O'NA YONEL ( don)" buyuruyor Allah'u Teala...Rabbimizin ismi Allah ise, O'nu da Allah ismini tekrar ederek zikretmemiz emredilmis olmuyormu bu ayet'te.

Insanoglu her ani zikir kapsamina giriyor diyorsunuz ve sizin soylediginizin olmasi icin yukaridaki ayet-i kerime geregince mumkun gorunmuyor. insanoglunun her an " Allah Allah Allah" demesi gerekir her aninin zikir hali olmasi icin.HakSairi kardesimin ve benim verdigim ornek ayet-i kerimeler de, bu konuyu suphe birakmayacak bir bicimde acikliga kavusturmus olmali diye dusunuyorum.

Son cumlem HakSairi kardesime...Ben yazmis oldugunuz seyleri ve arasindaki ince mesaji "enine boyuna" anladigimi dusunuyorum kardes.Insaallah yanilmiyorumdur.

DERIN DUSUNMEYE BASLADIM ARTIK BU KONUYU

YA SIZ...SIZIDE DUSUNDURMUYORMU?

Selam saygi ve dua ile insaallah

Bu mesaj 1 kez ve en son Hudayi tarafından 24.12.2004 - 19:57 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 19:51

	üveysi

		Zikir Farz'dir.

119 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.11.2004

En Son On: 11.03.2005 - 10:50

Cinsiyeti: -----

32 ve 54 Farzları bildiren listede bulunmaması zikrin farziyetini ortadan kaldırmaz.
En büyük amellerden sayılan zikrin farziyetini belirten ayet-i kerimelerden bazıları istifade için aşağıya çıkarılmıştır.

1- Ey Mu'minle ! Allahı çok zikrediniz. ve O'nu sabah-akşam tesbih ediniz. (Ahzab-42)
2-Onlar ki iman etmişelrdir ve kalpleri Allahın zikri ile yatışır.(Raad -28)
3-Ve herhalde Allahın zikri en büyük iştir.Yahud Allah-u Teâlânın sizi anması,sizin O'nu anmanızdan daha büyüktür. (Ankebut-45)
4-Hacca müteallik ibadetlerinizi bitirdiginizde,zaman-ı cehalette babalarınızı andıgınız gibi ve hatta daha kuvvetli bir surette Allahı zikr ediniz. (Bakara-200)
5-Müzdelifede de Allahı zikrediniz.Size Allahın menasiki hidayet ettigi gibi,siz de O'nu zikrediniz.Oralardaki vakitleri boşa geçirmeyiniz.(Bakara-198)
6-Munafıklar Allahı zikretmezler.Yâd eylemezler,zikretseler de pek az ederler ki,o da ağızlarındadır. ( Nisa-142)
7-İşte ya Muhammed nefsinde Rabbını zikret.Bir tazarru sureti ile ve bir nevi havf ile yalvararak ve korkarak kalben ve fikren ve cehrin emadununda bir kavil ile kendin işitecek kadar sabahları ve akşamları Rabbini zikretmeyi vird et ve gafillerden olma! (Araf-20)
8-Bir takım evlerde yani camilerde ki Allah onların rşfatlendirilmesine ve içlerinde isminin zikrolunmasına izin verdi.Oralarda sabah ve akşam O'na tesbih ederler,öy7le ricâl ki,ne alım ve ne satım ve ticaret onları Allahı zikirden,namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamaz.(Nûr-36-37)
9-Ey bütün iman edenler !Sizleri iğfal edip alıkoymasın,oyalamasın ne mallarınız,ne de evlâtlarınız.Bunlarla hiç meşgul olmayın değil,fakat bunlar asıl izzetin ruhu olan zikrullahtan alıkoymasın ! ( Munafikun-9)
10-Ve o kimseye itaat etme ki,kalbini zikrimizden gafil bırakmışız,keyfini ardına düşmüş ve işi haddini aşmış olmuştur. ( Kehf-28)
11-Rabbinin ismini sbah ve akşam zikret Habibim.Allahın zikrine bütün vakitlerde devam et!(İnsan-25)
12-Yani,korku namazını ( Harp esnasında kılınan namazdır.) kıldıktan sonra,ayakta,otururken ve yatarken cemi hallerde Allahı zikr ve y3ad ediniz.Hatta savaşa giriştiginizde ve ayakta kılınç çalarken,dizleyip atış ederken,yaralanıp yere düştügünüzde Allahı unutmayınız.( Nisa-103)
13-Namaz kılınıp bittiginde artık arzu ettiginiz yere dagılçınız ve Allahın fazlından talepte bulununuz ve Allahı çok zikrediniz.(Cuma-10)
14-Allah-u Teâlâyı çok zikreden erkek ve kadınlara Hakk Teâlâ mağfiret ve ecr-u azim hazırladı.( Ahzab-35)

Ve daha başka birçok ayeti kerimeyi mealsiz olarak sadece yeri ile bildiriyoruz.

15-(Müzemmil-8)
16-(Hacc -40,34)
17-(Ahzab-21)
!8-(Cin-17)
19-(Maide-91)
20-(Zümer-22,23)
21-(Taha-33)
22-(Şuara-227)
23-(Mücadele-19)
24-(Haşir-19)
25-(Necm-19)
26-(Furkan-29)
27-(Mümin-110)
28-(Enbiya-37)
29-(Enam-52,91,121)
30-(Enbiya-42)
31-(Zariyat-56)
32-(Bakara-114)
33-(Enfal-2,45)
34-(Furkan-18)
35-(Hadid-16)
36-(Ali imran-41,135)
37-(Bakara-152)
38-(Araf-201)
39-(Zuhruf-32)

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 20:07

	HakSairi

524 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.11.2004

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

Esselamu aleykum

Nisa 103] Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah'ı anın

Kardes kilinan her namazdan sonra bilirsiniz ki tesbih edilir ,yani 33 kere Subhanallah elhamdulillah Allahuekber diye zikir edilir
bunun disindada gunde en az 100 kere tövbe etmeli ve mumkun oldukca zikire Allahi anmaya yadetmeye devam etmeli sonucta kalbler ancak Allahi anarak huzur bulur ve huzurlu bir hayat icin zikirli bir hayat yasamamiz gerek ..

sanirim sorun bilicsiz edilen ibadetlerimizde
yani ezberci takiliyor ister namazda olsun ister namaz disinda olsun yapmis oldugumuz ibadetlerin icerigi manasini bilmiyoruz ve sizinde dediginiz gibi kurandan uzaklasmisiz bi haberdariz

vesselam

Bu mesaj 2 kez ve en son HakSairi tarafından 24.12.2004 - 20:10 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 20:09

	Hudayi

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

GOruslerini ve dusuncelerini paylasan herkesten Allah razi olsun.

Yukaridaki yazimda da belirtmistim...Gayem zikirin varligini ortaya koyup ispat etmek degil...Ispata da gerek yok, zaten Kur'an-i kerim'de mevcut.Ama, gunluk ibadetler icinde neden yok?

UVEYSI kardesimin yazdigi NISA 142 her insani uykusundan edebilecek nitelikte uyarilar icermiyor mu ve Kur'an gercegi karsisinda kafamizi duvarlara vurmamiz gerekmiyormu

.

Beni yine derin dusunceler sardi.

YA SIZ..SIZDE DUSUNUYORMUSUNUZ?

Selam saygi ve dua ile insaallah

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 20:47

	HakSairi

esselamu aleykum

524 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.11.2004

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

sunuda eklemek isterim
zikir kuru kuru bir kelimeyi tekrarlamak deyil .onu papaganda ediyor

Zikir Allahi dusunup haramlardan kacmak
Allahi hatirlamak ALLAH derken onu ne kadar taniyoruz , 99 sifatini biliyormuyuz , KURANI OKUMAK ZIKIRDIR , yeterince okuyup dini ogreniyormuyuz , ALLAHI DINI TANIMAK ve bilincli bir sekilde ALLAHI HAKKI ANARAK yasamak gerek yani gunluk ibadetlerimiz bastan sona zaten zikirdir Allahi anmak yadetmek icindir vesselam

Bu mesaj 3 kez ve en son HakSairi tarafından 24.12.2004 - 21:01 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 24.12.2004 - 20:53

	duvan

127 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.10.2004

En Son On: 25.03.2006 - 00:44

Cinsiyeti: -----

S.A.

Zikrin önemini bircok arkadas belirtmistir.
Arkadasimizin konu sorusu bu kadar önemli bir ibadet neden acik secik yazilmamis,32 ve 54 ve gruplama icinde yer almamistir.
Bencede,peki alinmis olsaydi su halimizden degisik ne olurdu?
Niye alinmadigini misalle ve aciz mantigimizla anlatmaya calisalim;
Misal olarak Namazi alalim,Namazin icinde ve disinda olmak üzere 12 FARZI vardir,yani yapmaya mecbur oldugun seyler vardir birisi eksik olursa namaziniz kabul olmaz.Bunlar madde madde sayilmistir,bunlari yaparak Namaz ibadetinizi eda edersiniz.Namazin böylece sinirlari bildirilmis olur.Bunlarin ve sünnetlerin haricinde Namaza ek yapmak cok yanlistir.Ne bildirildiyse o yapilmalidir.Günde bes vakit namaz kilabilirsin FARZ olarak ama altinci vakitti farzlara ek olsun diye yapamazsin.Farz olmaz.Yani Farz ibadetlerin yapilis teknigi adeti kesin hükümlerle bildirilmis sünnetlerle desteklenmistir.
Zikrin Farzi nedir? yani zikir icinde yapilmasi mecbur edilen maddeler nelerdir.ALlah i anmak! baska varmidir?Dille zikir vardir papaganda zikreder diger kuslarda,kalble zikir vardir daha iyidir.Zikrin bir siniri yoktur.Günde bir kere bin kere 1 milyon kere 10^23 kere sinirsizdir.Sayi, sekil,söylenecek kelime belirtilmemistir,sadece güzel olanlar daha güzel olanlar,cok daha güzel olanlar seklinde bir artis vardir.
Namazda oldugu gibi günde bes vakit,su sekilde Zikir yapin denseydi,Insanoglu okadarini ya yapar ya yapmazdi.
Bir cok seyin asirisi yasaklanmistir.Misal farz namazlar haricinde sürekli yemeden icmeden namaz kilmak yasaktir,oructa öyledir.
Zikirde sinirlandirma yapilmamistir,heran heryerde istedigin kadar yapabilirsin.Cünkü zikrin asirisi insanin hayatini zora sokacak seylerden yoksundur.
Zikir yapisi ve edasi itibariyle diger farzlardan ince bir cizgiyle ayrilmaktadir.
Son olarak sunuda belirtmeliyim ki,Zikir Allah dostlarinin en güvenli yoludur.

S.A.

Ekleme Tarihi: 25.12.2004 - 01:46

	HakSairi

524 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.11.2004

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

ALLAH c,c razi olsun duvan kardes
vesselam

Ekleme Tarihi: 25.12.2004 - 02:04

	Hudayi

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

Allah hepinizden razi olsun kardesler...Ama aradigim cevap , bu yazilarin icinde ki cevaplar degildi.

Ekleme Tarihi: 26.12.2004 - 00:01

	Karaoglan

40 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.12.2004

En Son On: 22.11.2005 - 22:05

Cinsiyeti: Erkek

Selamu Aleykum

Bu soru benimde kafama takilmisti ve Diyanet'te sorma geregi hissetmistim ve onlara sordugum 2 soruya tam olarak cevap vermediler.

----- Original Message -----
From: tiscali
To: diyanet@diyanet.gov.tr
Sent: Friday, October 22, 2004 7:47 AM
Subject: Islamla ilgili Soru

Sizden cevaplamanizi istedigim bir soru var.

29/ANKEBUT-45:Kitaptan sana vahyedilen seyi oku ve salati ikâme et (namazi kil). Muhakkak ki salat (namaz), fuhustan ve münkerden nehyeder (Kötülüklerden uzak tutar). Ve Allah'i zikretmek mutlaka en büyüktür.(En degerli ibadettir) Ve Allah, yaptiginiz seyleri bilir.

4/NISA-103:Namazi bitirdiginizde; ayaktayken, otururken ve yan üzeriyken (yan üstü yatarken) Allah'i hep zikredin! Güvenlige kavustugunuzda namazi erkâniyla kilin. Çünkü; namaz, mü'minlerin üzerine, vakitleri belirlenmis bir farz olmustur.

73/MUZEMMİL-8: Rabbinin (Allah'ın) ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek O'na (Allah'a) dön (ulaş, vasıl ol).)

33/AHZAB-41-42: Ey âmenû olanlar! Allah'i çok zikirle zikredin. Ve O'nu, sabah aksam tesbih edin.

Allah'u Teala Ankebut-45 de diyor ki "Allah'i zikretmek mutlaka en büyüktür." Bu ayete gore Zikir yani Allah, Allah, Allah diye yapilan zikirin Kuran okumaktan ve Namaz kilmaktan daha sevab oldugu anlasiliyor.
Nisa-103"Namazi bitirdiginizde; ayaktayken, otururken ve yan üzeriyken (yan üstü yatarken) Allah'i hep zikredin!"
Bircok ayette de Allah Beni surekli zikredin diyor bir kac tanesini yazdim yukarda...

1.Islamda Farzlar neye gore belirlendi ?

2.Zikir neden Islamin 32 farza yada 54 farzin icine girmedi?

Degerli cevabinizi bekliyorum Allah Razi Olsun Sizden

************************************************

CEVAP OLARAK BU MAILI GONDERILDI..

----- Original Message -----
From: D.İşl.Bşk.(Dini Sorular)
To: tiscali
Sent: Thursday, December 02, 2004 1:44 PM
Subject: zikir

Sayın Tiscali
ZİKİR: Sözlükte anmak, hatırlamak, yâd etmek anlamına gelen zikir, ıstılahta, Allah'ı anmak ve hatırlamak, onu unutmamak ve gaflet halinde olmamak, Allah kelimesini ve tekbir, tehlil, tesbîh, tahmîd cümlelarini tekrarlamak demektir. Zikir, Allah'ın yüceliğini dile getirmek ve manevi yetkinliğe ulaşmak amacıyla yapılır. Zikrin çoğulu ezkâr ve zükûrdür. Zikir, aynı kökten gelen kelimelerle birlikte, Kur'an'da üç yüze yakın yerde geçmektedir. Bu âyetlerde "Allah'ı zikir" emredilmiş (Bakara, 2/152), Allalh'ı zikreden mü'minlerden övgüyle söz edilmiş ve kendileri için mağfiret ve büyük mükâfatlar bulunduğu müjdesi verilmiştir (Ahzâb, 33/35). Hz. Peygamber de zikrin en faziletlisinin lâ ilâhe illallâh olduğunu (İbn Mâce, Edeb, 25) söyleyerek tevhid kelimesi ile zikirde bulunmanın önemine dikkat çekilmiştir. Zikir, dil, kalp ve beden ile olmak üzere üç çeşittir. Dil ile zikir, Allah'ı güzel isimleri ile anmak, O'na hamdetmek, tesbihte bulunmak, dua etmek ve Kur'an okumaktır. Beden ile zikir, bütün organların Allah'ın emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınması ile olur. Kalp ile zikir ise Allah'ı gönülden çıkarmamaktır. (M.C.)

Öte yandan namaz kılmak ve Kur'an-ı Kerim okumak da en önemli zikirlerdendir.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
************************************************

Cevapta "Kur'an'da üç yüze yakın yerde geçmektedir. Bu âyetlerde "Allah'ı zikir" emredilmiş (Bakara, 2/152)", Zikir farz oldugunu yazmislar ama benim bu 2 soruma bir cevap olmadigi kanisindayim.

"Öte yandan namaz kılmak ve Kur'an-ı Kerim okumak da en önemli zikirlerdendir."

Ankebut-45'se gore Namaz kılmak ve Kur'an-ı Kerim okumak önemli zikirlerdendir ama En önemli zikir Allah'in ismiyle yapilan zikirdir.

islami 32 farz ve 54 farz olarak sinirlandirmak yanlis oldugunu dusunuyorum.

Alla'u Teala buyuruyor ki:"

Ey mü'minler)! Siz Kitab'ın bütününe îmân edersiniz."Ali İmran/119
Bugun goruyorum ki bizler Kuran'dan cok uzaklasmisiz Kitab'ın bütününe îmân edenlerden olalim insallaah.
Muslumanlarin bugün icinde bulunduklari duruma gelmesindeki sebep bence Allah'i zikretmekten uzak kalmasi diye dusunuyorum, insallaah yanlis dusunmuyorumdur.

Bakara/152 Öyle ise Beni zikredin ki; Ben de sizi zikredeyim.

Allah'a Emanet Olun

Bu mesaj 2 kez ve en son Karaoglan tarafından 28.12.2004 - 20:29 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 26.12.2004 - 17:50

	üveysi

Eger Bilmiyorsaız Ehl-i Zikirden Sorunuz.

119 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.11.2004

En Son On: 11.03.2005 - 10:50

Cinsiyeti: -----

Âyet-i kerimede şöyle buyuruluyor:

<<<Eğer bilmiyorsanız dini müşküllerinizi ehl–i zikirden sual ediniz.>>> (Nahl: 43)

Ehl-i zikirden murad evliyâullah hazeratıdır.

Camius-Sağir Şerhi Feyz-ul Kadir Cilt :2 Sahife : 528

İbn-i Mesud (R.A.) Hazretlerinin rivâyet ettiği Hadis-i Şerifte Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz :

<<<Bazı insanlar zikrullahın anahtarlarıdır.Bunlar görülünce Allah (C.C.) anılır.>>>

buyurunca Ashab-ı Kiram sordular :
<<<Ya Rasûlallah,zikre anahtar mesabesinde olan kimseler kimlerdir ?
Bunları nasıl bilelim ? >>>

Rasûlallah (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz buyurdular ki :

<<<Zikre anahtar olan kimseler şu kimselerdir ki , görüldükleri vakit ALLAH
Hatırlanır,yâdedilir ve zikronulur.İşte,bu Salih ve nûrlu kimseleri görünce
Allahı anıyorsanız onlar zi,krullahın anahtarıdır.>>>

Şu halde insanları Allah yolunda irşad eden faziletli zatlar,bu Hadis-i Şerife mazhar olan bahtiyarlardır.

Ekleme Tarihi: 27.12.2004 - 08:47

	duvan

127 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.10.2004

En Son On: 25.03.2006 - 00:44

Cinsiyeti: -----

S.A.

54 FARZ

1. Allah Tealayı zikretmek
2. Helalinden kazanıp, yemek içmek
3. Abdest almak
4. Beş vakit namaz kılmak
5. Cünüplükten yıkanmak
6. Kişinin rızkına Allah'ın kefil olduğunu bilmek
7. Helalden temiz elbise giymek
8. Allah'a tevekkül etmek
9. Kanaat etmek
10. Nimete karşı şükretmek
11. Allah'tan gelen kazaya razı olmak
12. Allah'tan gelen belaya sabretmek
13. Günahlardan tövbe etmek
14. İhlasla Allah'a ibadet etmek
15. Şeytanı düşman bilmek
16. Ku'an-ı Kerimi kesin delil kabul etmek
17. Ölümü hak bilmek
18. Allah'ın sevdiğini sevip, sevmediğinden uzak durmak
19. Ana-babaya iyilik etmek
20. İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak
21. Akrabayı ziyaret etmek
22. Emanete hiyanet etmemek
23. Gücü yetenler için hacca gitmek
24. Allah'a ve Peygamberine itaat etmek
25. Günahlardan kaçıp Allah'a sığınmak
26. Müslüman idarecilere itaat etmek
27. Aleme ibret gözü ile bakmak
28. Tefekkür etmek, düşünmek
29. Dili kötü sözlerden korumak
30. Oruç tutmak
31. Kimse ile alay etmemek
32. Harama bakmamak
33. Sözünde doğru olmak
34. Kulağı, yasak şeyleri dinlemekten alıkoymak
35. İlim öğrenmek
36. Ölçü ve tartıyı doğru yapmak
37. Allah'ın azabından korkmak
38. Allah uğrunda cihad etmek
39. Allah'ın rahmetinden ümit kesmemek
40. Nefsin arzularına uymamak
41. Allah yolunda yemek yedirmek
42. Yetecek kadar rızık kazanmak
43. Zekatı vermek ve fakirlere yardım etmek
44. Hayız ve nifas hallerinde zevceye yaklaşmamak
45. Bütün günahlardan kalbi arındırmak
46. Kendini büyük görmemek
47. Büluğa ermemiş yetimin malını korumak
48. Livatadan (cinsi sapıklıktan) sakınmak
49. Beş vakit namaza devam etmek
50. Haksız yere kimsenin malını yememek
51. Allah'a eş koşmamak
52. Zinadan sakınmak
53. İçki içmemek
54. Yalan yere yemin etmemek ve yalan konuşmamak.

S.A.

Ekleme Tarihi: 27.12.2004 - 16:08

	Hudayi

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 25.03.2006 - 00:44

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

Allah razi olsun UVEYSI kardes.

Isin sirrina varan kardeslerimin oldugunu gormek, beni sonsuz mutluga gark etti.Ama hala farkedemeyen insanlar var ne yazik ki...Ve bu beni cok dusunduruyor.

Ya siz...SIZ DE DUSUNUYORMUSUNUZ?

Ekleme Tarihi: 27.12.2004 - 16:10

	Hudayi

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 25.03.2006 - 00:44

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

Sizden de Allah razi olsun Karaoglan kardesim; Diyanetin, tam bir politikaci agziyla vermis oldugu cevabi bizlerle paylastiginiz icin tesekkur ederim.

Diyanetin cevabini dikkatli okuyan kardeslerimiz, kelime oyunlarini fark ederler umarim.Ozellikle son cumlede kullanilan ifade beni cok dusundurdu.

Ya siz...Sizde dusunuyormusunuz

Ekleme Tarihi: 27.12.2004 - 16:16

	duvan

127 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.10.2004

En Son On: 25.03.2006 - 00:44

Cinsiyeti: -----

S.A.

Düsündük düsündük,"54 Farz" in basinda "Allah i zikretmek" oldugunu bulamadik iyi mi?

S.A.

Ekleme Tarihi: 27.12.2004 - 16:25

	((( ... )))

Oku!

2338 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.09.2003

En Son On: 03.08.2006 - 02:19

Cinsiyeti: -----

Zikret..

Rabb'ın adıyla..okumak.. zikretmek..

Ekleme Tarihi: 27.12.2004 - 16:31

	Hudayi

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 03.08.2006 - 02:19

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

54 farz'in basina Allah'i zikretmek ne zaman konmus bilmiyorum ama; elimdeki kitaplar ve girdigim net'lerin tamaminda 54 farz'in birinci maddesi " ALLAH'in VARLIGINA VE BIRLIGINE INANMAK " olarak geciyor DUVAN kardes.

Herkes kendine gore bir 54 farz'mi yaziyor acaba diye, dusuncelere daliyorum.

YA siz...Sizde dusunuyormusunuz?

NOT: RUMEYSA kardesimiz yukrida yazan ayetleri okumadan yorumda bulundu sanirim.Biraz daha dikkat Admin'im.Siz ayni zamanda omzunda sorumluluk tasiyan bir huviyete sahipsiniz.

Allah razi olsun

Ekleme Tarihi: 27.12.2004 - 19:55

	HakSairi

ve aleykumselam

524 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.11.2004

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

ALLAH'in VARLiGiNA VE BiRLiGiNi INANMAK
ONU zikretmek ( anmak hatirlamak) degilmidir ?

Zikir Allahi anmak ve inanci devamli akilda tutmak hatirda tutmak hatırlamak

ve iman eden yani ALLAH'in VARLIGINA VE BIRLIGINE inananak yani Allahi hatirlayarak o an ilk farzi yerini getirip zikir etmis Allahi hatirlamis yani anmis olmazmi ?

vesselam

Ekleme Tarihi: 27.12.2004 - 20:28

	Hudayi

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

Allah'in varligina ve birligine inanmak Tevhid inancinin o kiside oldugunu gosterir kardes...Kisinin Tevhid inanci tasimasi ile Rabbimizi zikretmesi "MUZEMMIL 8'e gore" birbirinden tamamen farkli acilimlar sergiler.

Allah'u Teala'yi surekli akilda tutmak, hatirda tutmak dediginiz seyin Kur'an ve Tasavvufdaki ismi CEHRI ZIKIRDIR ve A'RAF 205'de aciklanmistir.

Allah'i, " sizin deyiminizle" surekli aklinda tutan kisi, yani her halde Allah'i zikreden kisinin Kur'an'da ki ismi ULULELBAB'dir ve AL-I IMRAN 190-191'de aciklanmistir.ULULELBAB AL-I IMRAN 7'ye gore de TEZEKKUR edebilme yetki ve selahiyetinin sahibidir.

Eger konuyu sizin yaklasiminizla ele alirsak; Allah'in varligina ve birligine cani gonulden inanan herkesin ULULELBAB olmasi gerekmektedir ki; insanlarin cogu bu standartlari yakalamis olsalardi, bugun boyle bir tartismaya ihtiyac duyulmazdi.

Insaallah bir gun Ehl-i Tezekkur sahibi oluruz HakSairi kardes.

Selam saygi ve dua ile insaallah

Ekleme Tarihi: 27.12.2004 - 20:59

	duvan

127 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.10.2004

En Son On: 25.03.2006 - 00:44

Cinsiyeti: -----

S.A.

Müzzemmil-8.Rabbinin adini an.Bütün varliginla O´na yönel.
Tevhid inanci,Inanmak dille degil kalble olur.
Zikir,inancin anahtari ve kalbe sabitleyendir.
Lailaheillallah, mübarek kelimesi,en büyük ve en yüksek kaledir.Mevla`nin Tevhid ilmidir.
Zikirle maksak Tevhide ulasmaktir.
Tevhide ulasmak zikirle muhakkaktir.

S.A.

Ekleme Tarihi: 28.12.2004 - 00:59

	HakSairi

V>A>S

524 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.11.2004

En Son On: 02.01.2005 - 16:24

Cinsiyeti: -----

Her İste Allahı anmak gerek
O bize şahdamarımızdan yakın
her saniye her yere bizimle
Bunu bile iyi kavramak gerek
iyi niyet kotu niyet hepsi tartılır
düşünürken bile ameller yazılır
konuşmadan düşünmek
düşünürken Allahtan korkmak gerek

kaldiramiyacaginiz yuku ustlenmeyin
tutamiyacaginiz sozu vermeyin
orta yol varken asiri gitmeyim
sonu gelmeyen sohbete girmeyin
farzlar sunnetler dururken nafile demeyin
onumuzu zor gorurken uzaklara goz dikmeyin
az la yetinelim nankörlük etmeyelim
kibirlenmeyin kendimizi öne surmeyelim
üzmeylim kirmalayim alay etmeyelim
kimseyi kucuk dusurmeyelim
kimseyi asiri ovmeyelim
herkezi kendimiz gibi bilelim
sayin sevin sayilin sevilin
Belki yine cok konustum
Hakinizi helal edin
Allah cumlemizden razi olur insaAllah
amin, vesseelam

AskSairi

Bu mesaj 3 kez ve en son HakSairi tarafından 28.12.2004 - 01:23 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 28.12.2004 - 01:21

	((( ... )))

2338 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.09.2003

En Son On: 03.08.2006 - 02:19

Cinsiyeti: -----

Hakkıyla okuyan anlar ve zikreder

Kimin neyi ne kadar bildiğini veya bilmediği, veya sorumluluklarını, bilip bilmeden ithamlarda bulunmayın Hudayi. Az düşünün tefekkür edin acaba OKU!.. derken ne demek istemişim..

Tefekkür etmediğimizden ne çabuk millete hakaret edebiliyoruz.. YAZIK

Ekleme Tarihi: 28.12.2004 - 01:27

	Hudayi

OZUR DILERIM...

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 03.08.2006 - 02:19

Cinsiyeti: -----

Ozur dilerim Admin kardesim.

Hic kimseye ithamda bulunmak gibi bir niyetim " asla" olmadi. Bir kardesimin " hakareti birakin" kalbini kirmak bile, beni uykusuz birakir.

OKU baslikli yazinizdan, ben, farkli bir manaya vardim ve yazilan ayetleri dikkatli okumadiginiz dusuncesiyle o notu dustum.Tekrar ozur dilerim.

Son cumlem ise TEZEKKUR sahibi olmamiz dilegiydi ve bunu Rabbimden sadece kendim icin degil,O'na yonelen herkes icin her zaman dilerim.

Hata varsa bana aittir ve hatalarinda israr edenlerden degilim.

Son yazdiginiz mesaj konunun derinliklerine cekiyor beni.

Sozu uzatmanin bir anlami yok...Hatali oldugumu soyluyorsaniz, oyledir.Uyariniz icin tesekkur, farkina bile varmadan sizi kirdigim icinde " tekrar" ozur dilerim.

Cok buyuk bir utanc icinde yaziyorum aslinda bu satirlari...Neden derseniz;

"Nefsine yan cikipta KABE'yi yiksan dahi
Incitme gonul,yikma, ger uslu ger deli ol"

dizelerini, yazanin agzindan duyarak ve dizinin dibinde buyudum ben... ve bu dizeler benim hayat cizgimi olusturuyordu.

Umarim duygularimi ifade edebiliyorumdur.

Allah rizasi icin...Lutfen hakkinizi helal edin RUMEYSA kardesim.

Selam saygi ve dua ile insaallah

Ekleme Tarihi: 28.12.2004 - 02:23

	tovbe

dunku olay

25 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.11.2004

En Son On: 26.01.2005 - 00:23

Cinsiyeti: -----

dun bir gozluklu hoca efendi geldi tv ye. serhos olmadan kumar oynamadan yilbasini kutlaya bilirsiniz dedi. anne ler gununu biz alip kutlaya biliriz dedi. iyi bir sey dedi. ????.

Ekleme Tarihi: 28.12.2004 - 23:27

	Hudayi

ES SEYYID OSMAN HULUSI ATES ve ZIKIR

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 26.01.2005 - 00:23

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

Arapça, unutmanın zıttı olan hatırlamayı ifade eden bir kelimedir. Zikir, lügatta, anma, hatırlama, zihinde tutma, yad etme, unutmama, ağzına alma, aşıklama manasında Kur'an kaynaklı bir tasavvuf kavramıdır. Zikir diğer bir ifade ile, korku (havf) veya sevginin çokluğun, sebebiyle gaflet meydanından müşahede alanına çıkıştır. Zikir, ariflerin yaygısı, muhiblerin sağlama bastığı yer, aşıkların şarabıdır. Kısaca zikir, zikredilenden (Allah)'tan başkasını unutmaktır.

Tasavvuf ıstılahında ise zikir; din ve dünya saadetini elde etmek için Hakk'ın zat ismini zikrederek, vaktini ma'mur etmek maksadıyla, ya kamil bir mürşidden alınarak, ya da şeriat-tarikat ölçü ve adabına bağlı kalınarak, gerçek me'zunlarından usulü ve şekliyle öğrenilerek, tesbih ile muhtelif Es-ma-i Hüsnayı söylemektir. Bu söyleyişte Hakk'ı anmanın sadece dille değil, kalp ve zihnin de Allah'la meşgul olması gerektiği, kelimenin lügat manasında gizlidir.

Manasından da anlaşılacağı üzere, zikirde aslolan, diğer varlıklarla ilgili duygu ve düşünceleri kalpten atarak Allah'ı anmaktır. Bu şekilde yapılan zikre "zikr-i muttasıl", başka düşüncelerle karışık olarak yapılan zikre de "zikr-i munkatı" denir.

Bütün tasavvuf büyükleri ve tarikat ricali, bu kavramı yolların "temel esası" saymışlardır. Doğrusu bunda pek haksız da sayılmazlar. Çünkü bu kavramı Kur'an'da türevleriyle birlikte 250'den fazla yerde geçmektedir, gerçi Kur'an'daki zikir kavramı bazen bizzat Kur'an manasında; bazende namaz manasında4 kullanılmışsa da bu kullanımlar da zikrin mutlak ve genel kavramı içine girmektedir. Zira Kur'an kendisi bizzat Allah ile ilişkimizi hatırlatan ve O'nunla elest bezminde yaptığımız sözleşmeyi önümüze koyan bir uyarıcı mesaj ve zikirdir. Bu yüzden sufilerden bir kısmı zikri, Elest bezmi'ndeki ahdi hatırlamak, "sema"da o ilahi sesi duymak olarak yorumlarlar. Gerçi bu hitab-ı ilahi sürekli olarak bize "Elestü bi-rabbiküm", "Ben sizin rabbiniz değjl miyim?" diye sormaya devam ediyor. Biz, o sesi duyar (sema) ve "Bela", "Evet, Rabbimizsin" diyebilirsek, işte zikir odur. Allah ile yapılan bu mukaveleyi unutan insanoğlu, önce Kur'an'la uyarılmakta; sonra onun özel emirleriyle ahdine bağlı kalmaya çağrılmaktadır. Kur'an zikir olduğu gibi namaz da zikirdir. Çünkü namazda insan zikrin en mükemmelini icra etmekle kulluğa yakışan en uygun bir biçimde Rabbı önünde arz-ı ubudiyet etmektedir.

Mutasavvıflara göre gerçek zikir, Allah'ı şiddetle sevmek, O' ndan tam anlamıyla korkarak gaflet meydanından müşahede semasına yükselmektir. Ya da bir başka ifadeyle Mezkur' dan; yani Allah'tan başkasını unutmaktır. Çünkü "Unuttuğun zaman rabbını zikret" ayetinin anlamı, Allah'tan başkasını unuttuğun zaman, O'nu zikretmiş olursun, demektir.

Zaten en önemli hususiyetlerinden ve onun tasavvuf yolunda temel esas olmasını sağlayan özelliklerinden biri, belli bir vaktinin olmayışıdır. Kur'-an'da herhangi bir tahdid yapılmaksızın bütün vakitlerde zikredilmesi emredilmektedir. Oysa ki ibadetlerin en şereflisi olan namazın belli vakitlerde kılınması caiz görülmemiş; zikir için ise böyle bir kısıtlama söz onusu olmamıştır. Buda zikrin devamlılık ilkesini gösterir. Nitekim: "Onlar ki ayakta, oturarak ve yanları üzere yatarken Allah'ı zikrederler." ayeti bu devamlılığın sınırsızlığını ifade etmektedir.Ali İmran 41, Ahzab 41 ve Cuma 10. ayetlerindeki "zikr-i kesir" emri de bunun bir başka te'yidi olduğu gibi, "zikr-i daim" esasını hedef göstermektedir.

Sufilere göre, ilk defa zikir telkini yapan kişi Hz. Peygamber (s.a.s) olup dört halifenin her birine değişik usullerde zikir telkin etmiş, sonradan tarikatlar bunlardan herhangi birini esas olarak zikir tarzlarını geliştirmişlerdir. Bu dört telkin şekli şöyledir:

a) Sıddıkiyye: Hz. Peygamber (s.a.s) Medine'ye hicret esnasında mağarada gizlenirken, Hz. Ebu Bekir (r.a)'ın kulağına üç defa zikir telkin etmiştir. Bu esnada Hz. Peygamber (s.a.s) uylukları üzerinde, Hz. Ebu Bekir (r.a) ise murabba (ayakları önde kavuşturarak) şeklinde oturmuştur. Hafi (gizli) zikir olayı bu olaya dayanmaktadır.
b) Kübreviyye: Hz. Ömer (r.a) müslüman olduğu esnada Hz. Peygamber (s.a.s)'le kucaklamış, bu sırada Hz Peygamber(s.a.s) ona Kelime-i Tevhidi sesli (cehri) olarak telkin etmiştir. Fakat Hz. Ömer (r.a) ayakta durmayıp çöktüğü için Kübreviler murabba oturarak zikrederler.
c) Nurbahşiyye: Hz. Osman (r.a)'da "harfsiz ve sessiz" olarak kalbi zikir telkin etmiştir.
d) Cehriyye: Hz. Peygamber (s.a.s) Hz. Ali (r.a)'yi diz çöktürüp gözlerini yumdurmuş ve üç kere "La ilahe illallah" demiş, aynı cümleyi ona da üç defa tekrarlatmıştır. Zikri Cehri (sesli) olarak yapan tarikatların silsilesi genellikle Hz Ali(r.a)'ye dayanır.

Tarikatlarda önemli bir yeri olan zikir, rastgele yapılan bir hareket değildir. Her tarikat kendine mahsus zikir tarzları geliştirmiş, zikre esas alınacak isimleri tespit etmiş ve topluca veya tek başına yapılan zikirlerle ilgili belli adab ve erkan benimsenmiştir. Zikirler tarikatın koyduğu bu kurallara uygun olarak yapılmalıdır.

Zikir, ferdi olarak yapıldığı gibi toplu halde de yapılır. Mürid, ferdi olarak yaptığı zikirde şeyhinin talimatına uyar. Şeyh, müridin anlattığı şeylere, duygularına, rüyalarına bakarak başka ismi zikretmesini telkin eder veya eski zikrine devam ettirir. Müridin yaptığı zikre "vird" (çoğulu evrad), okuduğu duaya da "hizb" (çoğulu ahzab) denir. Gece yapılan zikre "vird-i leyli" adı verilir. Bazı sufiler gündüzleri Kelam-i Tevhid'le, geceleri de başka bir isimle zikretmeyi uygun görmüşler, bundan dolayı Kelime-i Tevhid'le yapılan zikre de "vird-i nehari" demişlerdir.

Bilhassa tarikatların kurulup gelişmesinden sonra tekkelerde toplu halde zikretmek yaygınlaşmış ve zamanla her tarikata ait belli adab ve erkanı olan zikir tarzları meydana gelmiştir. Ayrıca topluca icra edilen zikirler her tarikatta ayrı isimler almıştır. Bunların meşhur olan bazıları şunlardır; Sema, Hatm-i Hacegan, Darb-ı esma, Zikr-i Kıyam, Devran, Zikri Erre.

Tarikatların toplu halde yaptıkları zikirler ve özellikle "devran" ve "sema" medrese ulemasının tenkidlerine maruz kalmış, bu hususta lehte ve aleyhte bir çok risale yazılmıştır.

Toplu halde icra edilen zikirler, haftanın belli günlerinde, kandil, kadir ve bayram gibi hususi gecelerde, tekkelerin "tevhidhane", "Semahane", "Murakabehane", "Vekale" gibi isimler verilen özel kısımlarında yapılır ve genel olarak tarikata mensup olmayan kimselere de açık tutulur. Böylece toplumun değişik kesimlerinin kaynaşmasına, dini ve mistik bir hava yaşanmasına zemin hazırlanmış olmaktadır.

Toplu zikre iştirak edecek olan bir müridin zikre başlamadan, zikir esnasında ve zikir bittikten sonra uyması gereken bir takım kurallar vardır. Bunlar tarikatlara göre değişiklik arzeder.

Ferdi olarak yapılan zikir, uygulanış şekli itibariyle asıl olarak üçe ayrılır:

1- Kalbin iştirakı olmaksızın sadece dille yapılan zikir.
2- Dil iştirak etmeden sadece kalb ile yapılan zikir.
3- Hem dil, hem de kalb ile yapılan zikir. Bu tür zikri hakkıyla ifa etmek çok zor olup, ancak büyük veliyyullahlar onu gerekli şekilde yapabilirler.

Bir başka açıdan da zikir iki kısımdır:

1- Cehri(açıktan, sesli olarak yapılan) zikir.
2- Hafi (sessiz ve içten yapılan) zikir.

Hafi zikirde iki şekilde yapılır:

a- Gizli fakat dil ile yapılan zikir.
b- Gizli ve kalben yapılan zikir.

Kalben yapılan zikirde dört türlü yapılır:

1- Lafza-i Celal'i kalbi ile, nefesini tutarak, vücudunu hareket ettirmeksizin, gözler yumuk vaziyette ve dili damağa yapıştırmak, suretiyle zikretmek.
2- Kalbiyle, fakat nefesi tutmadan Kelime-i Tevhid-i zikretmek.
3- Nefsini tutarak, kalbiyle Kelime-i Tevhid'i zikretmek. Bunda baş hareket ettirilebilir.
4- Vücut organlarını hiç kıpırdatmaksızın, nefesini tutarak Kelime-i Tevhid'i zikretmek.

Kur'an'da zikir ile alakalı belli başlı bir kaçını örnek verecek olursak;

"İçinden, yalvararak ve korkarak aşikare olmayan hafif bir sesle Rabbini zikret de gafillerden olma." ayeti içten ve kalbi olan zikir kalbe yerleştimi Kur'an'ın ifadelerine göre hiçbirşey ve dünyevi meşguliyet böyle bir zikre engel olamaz.

Kalplerin ancak Allah'ın zikriyle itminana erip sükunete kavuşacağı hususu, Kur'an'ın dikkat çekerek vurguladığı konulardandır.

Hasan Basri hazretleri derki: "Manevi zevki üç şeyde arayın. Namazda, zikirde ve Kur'an'da. Eğer bulursanız ne ala. Bulamayacak olursanız biliniz ki kalbinizin kasveti sebebiyle sizin için manevi hazz kapıları kapanmıştır."

Kur'an, Hakk'ın zikrinden yüz çevirenlerin dar ve sıkıcı bir hayat yaşayacaklarını ve kıyamette de âma olarak haşrolacaklarını haber vermektedir. Gerek bu ayet-i kerime, gerekse yukarıda geçen kalplerin zikirle itminana ereceğini belirten ayet-i kerime, zikrin insanda meydana getireceği psikolojik ve ruhi huzuru ifade etmektedir. Zikir doygunluğuna eren kalbin gönül huzuruna ulaşacağını belirtmektedir.

Zikirde İslam'ın ruhuna aykırı isteklerin olmaması da zikredilmiştir;

"Rabbinize yalvara yakara gizlice dua edin. Şu bir hakikattir ki, Allah haddi aşanları sevmez."

Bizzat zikir manasını ifade eden ayetlerden ise;

"Ey iman edenler! Allah' ı çok zikredin. O'nu sabah-akşam tesbih edin."

". . . Allah'ı çok zikreden erkeklerle, Allah'ı çok zikreden kadınlar, işte bunlar için Allah mağfiret ve pek büyük mükafat hazırlamıştır."

Zikir değişik hadis-i şeriflerle de ifade bulmuştur;

Rasulullah (s.a.s) buyurdu ki: "Amellerinizin en hayırlısı Melikiniz (ve Rabbınız) katında en temizi, derecenizi en çok yükselteni, altın ve gümüş, infak etmekten ve düşmanla boğaz boğaza mücadele ederek sizin düşmanı, düşmanın sizi öldürmesinden (şehit veya gazi olmaktan) daha faziletli olanı nedir, size haber vereyim mi?"Ashab; "Evet, bu ne imiş, haber ver ya Rasulullah (s.a.s) dediler." Rasulullah (s.a.s)'de; "Allah Teala'yı zikretmektir." buyurdu.

Rasulullah (s.a.s),"Yeryüzünde Allah Allah... denildikçe kıyamet kopmayacaktır" (Dünya zikir sayesinde ayakta durmaktadır.) buyurmuştur.

"Bir topluluk oturup Allah' ı zikrederse melekler onları kuşatır, rahmet onları kaplar..."

İki ayrı kudsi hadiste ise;

"Kulum beni nasıl sanıyorsa Ben öyleyim ve onunla beraberim."

"Bir kimse Benden istekte bulunmayı bırakıp zikrimle meşgul olursa ben ona, istekte bulunanlara verdiğimden çok daha iyisini veririm."

Kuşeyri derki; Zikr Hakk Sübhanehu ve Tea-la'ya giden yolda(riayeti lüzumlu) kuvvetli bir esastır, hatta bu yolda temel şart zikirdir. Devamlı zikir müstesna, başka bir şekilde hiçbir kimse Allah'a ulaşamaz.

Vasıti'ye; Zikir nedir? diye sorulmuş. O da şöyle demiştir;

"Allah'ı şiddetle sevmek ve korkusunun galibiyeti altında bulunmak şartıyla gaflet meydanından müşahade (murakabe) fezasına çıkmaktır."

Yani derin gafletten devamlı olan, huzur ve müşahede haline geçmektedir.

Zunnün Mısri diyor ki; "Hakiki manasıyla Allah Teala'yı zikreden bir zakir O'nun zikri yanında herşeyi unutur, Allah Teala onu herşeyden muhafaza eder, (istiğrak halinde bulunan kul fena halinde ilahi himayeye girer) kul için Allah herşeye bedel olur."

Kettani diyor ki; "Allah kendisine zikretmemi üzerime farz kılmasaydı ululuğuna hürmetimden onu zikretmezdim (kendimi buna ehil görmezdim). Benim gibisi mi O' nu zikredecek? (Layıkı ile zikredemediği için kabul edilmiş yüz tevbe ile ağzını yıkamamı) Birisi O'nu nasıl zikreder.

Sehl Tusteri,"Rab Teala'yı unutmaktan (ve O'nu zikretmemekten) daha büyük bir günah bilmiyorum.", demiştir.

Hulusi Efendi daha önceden de belirttiğimiz üzere Nakşıbendiyyenin Halidi kolunu temsil ettiğinden dolayı, burada benimsenen zikir şekli ise Hafi (gizli) zikirdir.

Hulusi Efendi, Allah'ı devamlı hatırda tutmayı, O'nu unutmamayı bakın şöyle dile getirir;

Maksad o yardır yarin unutma
Gayrı zünnardır yarin unutma
Zikr eylesen de şükr eylesen de
Fikr eylesen de yarin unutma

Kulun Allah'ı zikretmesinden önce, Allah'ın kulu zikrettiğini ve bunun da karşılıklı olduğunu Hulusi Efendi şöyle anlatmaktadır;

Sen müridim deme kim istemiş murad anın
Sen zâkirim deme kim zikr eden o yad anın23

Hulusi Efendi zikrin saliki uyanık halde tuttuğunu, ve en büyük bir kâr olduğunu, zikrin insanı dünyevi varlıklardan soyutlayışını, Allah'a kavuşturduğunu şu ifadelerle nazmetmiştir;

Derviş olan agah olur
Her kârı zikrullah olur
Hep cümle varından geçer
Vâsıl-ı ile'llah olur.

Zikrin özellikle sabahın başlangıç saatlerinde gizli bir şekilde tenhada yapılmasının önemine işaret etmiştir. Zikreden gönüller, onu devamlı muhafaza eder ve devam ettirir. Tabi ki zikirden alabilmek için bir mürşidin eteğini tutmak ondan ta'lim almak gerekir. Böylece zikir "Allah Allah" diye dilinde vird eden zakirlerle son nefesine kadar devam eder. İşte bakın bunu Hulusi Efendi bizlere şu şekilde bildirmiştir.

Mü'minin tamam-ı vakt-i sehergâh
Zikr-i müdamı Allah Allah
Tuttu bir elden zikr etti dilden
Canu gönülden Allah Allah
Ahir kelamın Allah Allah

Mevlanın ismini zikrederken her türlü kötü düşünce ve gamdan kederden uzak duracağını bildirirken, dünyaya meyleden ve zikirden uzak kalan kulların zikrin zevkinden mahrum olacaklarını şu şekilde ifade etmiştir;

Zikr-i Mevlâ gönlü her âlâm u gamdan dûr eder
Meyl-i fâni zevk-i Mevlâ'dan kulu mehcûr eder.

En büyük arzularından birinin de Hakk'ın zikr- û fikrinden ayrı düşmemek olduğunu ifade etmiştir.

Dilimi gayrılarla gafil etme zikr-ü fikrinden
Senin fikrinle bulsun can u gönlüm münteha Ya Râb.

Hakk'a varmayı, gafletten uyanmayı, hakikatı bulmayı zikri telkin ve tavsiye eden mürşidin olması zorunluluğunu ifade etmiştir.

Bul Hakk'a varmağa delil görmez gözün olmuş alil
Zikr etti Hakk'ı can u dil gencine-i esrar ola.

"Hakkı zikreyle" redifli şiirini beyit beyit açıklamaya çalışalım:

Ey abdi makbul, dönme sağ ü sol
Budur doğru yol, Hakk'ı zikreyle.

(Ey Allah'ın katında kabul gören iman sahibi kul; istikametini sapıtma, Hakk'ın yolundan ayrılma. Hakk'ı zikredenlerin yolu doğrudur, gittikleri yol hakikattir sen de Hakk'ı zikret.)

Muradın irfân, idesin iz'an
Ey sevgili cân, Hakk'ı zikreyle.

(Sen eğer, Allah'ı bilmek O'nu bulmak ve O'nun sırlarına vakıf olmak istiyorsan, anlayış kabiliyetin gayet yüksek bir şekilde ey gönül Hakk'ı zikret.)

Her an her nefes, gayre meyli kes,
Budur sana bes, Hakk'ı zikreyle.

(Her aldığın ve verdiğin nefeste, yalnızca Hakk'ı zikret. O'ndan başka her şeyden ilgi ve alâkanı kes. Böyle yapman senin için kafidir, sen bu öğüdü tut Hakkı zikret.)

Fikr-i hevadan, kalb-i riyadan,
Geçüp sivadan, Hakk'ı zikreyle.

(Boş düşüncelerden ve gösterişten uzak kal. Zikir insanı kötülüklerden korur. Günahlardan geçip, Hakkı zikret.)

Uyan ey mürde, düşüp bir derde,
Kalkıp seherde, Hakk'ı zikreyle.

(Ey uykunun ölüm sessizliğine kapılmış olan insan; bir gönül derdi ile seher vakitlerinde ölü kalbine dirilik verecek şekilde hakkı zikret.)

Tutup bir etek, ol ballı petek,
İnle bülbül-tek, Hakk'ı zikreyle.

(Zikr için elbette bir mürşid-i kamilin terbiyesinden geçmek gerekmektedir. Yoksa gerçek mânada zevkine erişilmez. Bir mürşidin eteğinden tutup, onun tarif ettiği şekilde zikir yapanlar verimli bir şekilde yaptığından tad alır. Bülbül sevgilisi olan gülün zikrini yapmakla gününü geçirmektedir, sen de bülbül ol, Hakk'ı zikret.)

Hulusi hâs ol, ehl-i ihlas ol,
Bahre gavvas ol, Hakk'ı zikreyle.

(Hulusi, zikr seni seçkin kılacaktır. Zikr insana samimiyet ve bağlılık verir. Hakikat denizine dalanlardan olabilmek için Hakkı zikret.)

Yukarıdaki beyitlerde anlatılan hasletleri taşıyabilmek için zikrin gerekliliğini beyan buyurmaktadırlar.

Son olarak İbn Kayyimu'l-Cevzi, bir eserinde zikrin yüz faydasından bahsetmiştir. Bizde bunlardan bir kısmını sizlere iletiyoruz;

1- Zikir şeytanı yanından uzaklaştırır ve Allah Teala'nın hoşnutluğunu kazandırır.
2- Kalbden gam ve tasayı giderir.
3- Kalbe ferahlık, sevinç ve rahatlık bahşeder.
4- Kalbi ve yüzü nurlandırır.
5- Bedeni ve kalbi güçlendirir.
6- Zikir, İslamın ruhu olan sevgi ve muhabbeti temin eder.
7- Zikir, murakabeyi temin eder ve ihsan kapısının aşılmasına vesile olur.
8- Allah'a kurbiyeti sağlar.
9- Zikir kalbin hayatiyyeti için, balığın suya duyduğu ihtiyaç gibidir.
10- Zikir kalbi cilalandırır.
11- Zikir, hataları önler, hatta giderir, yok eder.
12- Zikreden kimse, zikrettiği varlığa yaklaşır, hatta O'nunla (Allah'la )beraber olur.
13- Zikir, kalbin şifa ve ilacı, gaflet ise marazıdır.
14- Zikir, cehennem ile kul arasında bir duvardır.
15- Zikir, dilin, gıybet, yalan gibi batıl ve haram şeylerde meşguliyetini önler.

Kısaca, usulüne ve gayesine uygun olarak yapılan zikir, tarikat ehli kişinin daima Allah'ı hatırlaması, dünyada başı boş olmadığı şuurunun canlı tutulmasının ve bu şuurla davranışlarını, Allah'ın koyduğu ölçülere göre ayarlamasını temin etmesi sebebiyle, önemli bir otokontrol vasıtası durumundadır. Bu yüzden, tasavvuf eğitiminde önemli bir yeri vardır.

Her mahluk kendi dilince Hakk'ı zikretmektedir. Eşyanın sırrına vakıf olan Allah dostları, ağaçların, kuşların, taşların vs. bile zikrini müşahede ederler. Hulusi Efendiye bu mazhariyet daha küçük yaşlarda verilmiştir.

Bir gün babası Hatip Hasan Efendi atının terkisine Hulusi Efendiyi de alarak Hacılar mahallesinden Darende'ye gitmek üzere yola çıkarlar. Hatip Efendi yola çıktıktan sonra, kamçısını evde unuttuğunu farkeder. Hulusi Efendiye: "Oğlum Hulûsi, kamçıyı unutmuşuz. Şu ağaçtan bir çubuk kes de ver der." Hulusi Efendi attan iner sögütten bir dal kesmek ister, fakat kesemez. Hatip Efendi hiddetlenir "Niçin kesmiyorsun Hulûsi?" der. Hulusi Efendi: "Baba nasıl keseyim çünkü dallar Allah (c.c.)'ı zikrediyorlar, onun için kesemedim." der. Hatip Efendi şaşırır bu cevap karşısında. Attan iner oğlunu şefkatle bağrına basar, "Aferin oğlum aferin" der.

Hulusi Efendi bir sohbetlerinde buyururlar ki: "Sizlere talim edilen ders ve vazifelerinize hergün ihtimamla devam etmeniz gerektir. Bu; cebine harçlığını koyup pazara çıkmaya benzer. Cebinde harçlığın olmazsa, ya veresiye alacaksın, ya da aldatacaksın. Onun için pazara harçlıkla gidersen istifade edersin. Bir de ham demir elektirikli bir sahaya girdiği zaman mıknatıs olur. Fakat elektirikli sahayı terk edince mıknatıslık hali yok olur. Ama bir çelik, elektirikli sahaya girince devamlı mıknatıs olur. Nereye giderse gitsin mıknatıslık halini muhafaza eder. Sizler de nerede olursanız olun, hangi pazara giderseniz gidin Cenabı Allah (c.c.)'ın zikri fikri ile olursanız, onun muhabbeti ve füyuzatı altında olursunuz." diye buyurdular.

Bir gün Devlethanede ziyaretçilerin arasında bulunan bir arkadaş, Efendi Hazretlerinden kendisine ders tarif etmesini istedi. Efendi Hazretleri de: "Oğul senin dersin yok mu da ders istiyorsun" diye buyurdu. O arkadaş: "Efendim benim dersim vardı fakat ben sizden almak istiyorum" dedi. Efendi Hazretleri: "Oğul dersin ayrısı gayrısı olmaz, görevli olan bir arkadaşımızdan aldıysan mesele yok." diye buyurdu. Bir müddet sonra da şöyle buyurdu: "Allah'ı (c.c.) zikretme hususunda Kur'anı Kerimde birçok ayet mevcuttur. "Allahı (c.c.) zikreden kalpler mutmain olur'' gibi birçok ayet vardır. Onun için Allahı (c.c.) zikrederiz. Oğul sabah namazından sonra iki rekat işrak namazı kılarız. Resulullah (s.a.s.) Efendimiz bir Hadisi Şerifinde buyuruyor ki: "Bir kimse Sabah namazını kılar güneş iki mızrak boyu yükselene kadar, hiç dünya kelamı konuşmadan oturur, sonrada kalkar iki rekat işrak namazı kılarsa bir Umre sevabı kazanır" diye buyuruyor. Oğul Öğle namazının ve Yatsı namazının son sünnetini dört rekat olarak kılarız. Bununla ilgili iki sahih Hadisi Şerif mevcut ki, Resulullah (s.a.s.) şöyle buyuruyor: "Bir kimse Öğle namazının ve Yatsı namazının son sünnetini dört rekat olarak kılar, o kimsenin denizler köpüğü kadar günahı olsa affolunur" diye buyuruyor. Akşam namazından sonra altı rekat Evvabin Namazı kılarız ki, bunun hakkında da yine sahih Hadis mevcuttur. Resulullah (s.a.s.) Efendimiz buyuruyor ki: "Akşam namazının sünnetinden sonra hiç dünya kelamı konuşmadan, altı rekat Evvabin namazı kılan kimsenin denizler köpüğü kadar günahı olsa affolunur" diye buyuruyor. Oğul gecenin üçte birlik zamanında Teheccüt namazı kılarız ki, Resulullah (s.a.s.) Efendimiz hiç terk etmemişlerdir. Oğul Resulullah (s.a.s.) Efendimiz Teheccüt Namazını Oniki rekatten fazla kılmamıştır, iki rekatten de az kılmamıştır" diyerek dersi sohbet şeklinde anlattılar.

Birgün Efendi Hazretlerinin ziyaretine bir dede-torun gelmişti. Dede, torununun ders almak istediğini söyledi. Efendi Hazretleri de: "Daha öğrenciymiş, okulunu bitirsin öyle verelim. Hem okul hem ders ağır olur" diye buyurdu. Dede: "Olsun Efendim yapar" dedi. Israr edince; "Peki oğul verelim" diyerek dersini tarif ettiler. Dede, torununa: "Oğlum hergün dersin için onbeş dakika ayırırsın yaparsın" deyince, Efendi Hazretleri: "Hayır onbeş dakika değil enaz kırkbeş dakika veya bir saat olması lazım" diye ikazda bulunarak intisab edip vazife alanların zikre gereken ehemmiyeti verip, gerekli zamanı ayırarak vazifelerini dikkatlice yapmalarına işaret buyurmuşlardır.

Bu mesaj 1 kez ve en son Hudayi tarafından 02.01.2005 - 02:04 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 30.12.2004 - 14:43

	öLüm_7

ayet

860 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.11.2004

En Son On: 16.01.2006 - 21:13

Cinsiyeti: Erkek

selamlarimla......

Bu mesaj 1 kez ve en son FeRhAt16 tarafından 01.01.2005 - 20:39 tarihinde değiştirilmiştir.

Ekleme Tarihi: 31.12.2004 - 00:39

	Hudayi

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024

En Son On: 16.01.2006 - 21:13

Cinsiyeti: -----

Selamun Aleykum

Paylasiminiz icin Allah razi olsun Ferhat kardes

Selam, saygi ve dua ile insaallah

Ekleme Tarihi: 31.12.2004 - 01:07

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 862 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.60279 saniyede açıldı