lopinavir ritonavir generique plaquenil stromectol ivermectin colchicine tricor trileptal triple trial pack trittico tryptizol tylenol ulcidine urispas uroxatral uvadex valif valtrex vaniqa vantin vaseretic vasotec ventolin inhaler ventolin vepesid veracim vermicidin vermox vesanoid vesdil viagra oral jelly viagra professional viagra soft viagra strips viagra sublingual viagra super active viagra super dulox force viagra super fluox force viagra super force viagra vibramycin vicard vigora virazole vistagan volmax cr
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » Ali Bulaç'tan

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
feyza27 su an offline feyza27  
Ali Bulaç'tan

350 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.12.2003
En Son On: 05.05.2009 - 10:13
Cinsiyeti: Bayan 
ALİ BULAÇ a.bulac@zaman.com.tr
Güvenlik için demokrasi

ABD’nin Türkiye’ye bakışında köklü bir değişim yaşanıyor. Bunu görmezlikten gelmek, olup bitenleri sadece “İkinci tezkere”ye bağlamak çok yanlış olur. 90’lardan sonraki gelişmelere bakalım:



İki kutuplu dünya ortadan kalktı, Soğuk Savaş sona erdi ve Amerika, Balkanlar’dan Asya içlerine kadar bir üçgen kurarak (Balkanlar, Basra Körfezi ve Afganistan) yerleşti. ABD, büyük rahatsızlıklara ve hatta 11 Eylül saldırısına sebep teşkil ettiği düşünülen Suudi Arabistan’daki askeri varlığına son verebilir, ancak Suudiler ve Arap yarımadası her zamankinden çok güvenli bir bölge konumundadır; çünkü ABD Basra Körfezi’ne fiilen yerleşmiş bulunuyor.

Artık Türkiye’nin Avrupa’yı Sovyetlere karşı korumasına gerek yok. Avrupa kendini korumak zorunda. Amerika eğer Ortadoğu’da operasyon düzenleyecekse Türkiye’ye muhtaç değil. Körfez ülkelerinde 25 askeri üssü bulunuyor ve ayrıca şimdilik Irak’a yerleşmiş bulunuyor.

Fakat bu, ABD’nin Türkiye’den vazgeçtiği veya “kendi haline bıraktığı” anlamına gelmiyor. Türkiye’nin rolünde, misyonunda ve fonksiyonlarında temel değişiklikler öngörülüyor sadece.

Bundan böyle Türkiye’nin, Ortadoğu’da değil, Balkanlar ve Kıta Avrupa’sında rol oynaması uygun görülüyor. AB’ye tam üye olmuş bir Türkiye’nin Ortadoğu’yla bağı kesilecek. Çünkü Türkiye kendi başına bırakılamayacak kadar önemli bir ülke. Ortadoğu ve Avrasya ile bağı kesilen bir Türkiye Avrupa’ya bağlanırsa, hem güneyden Avrupa’yı bloke etmiş olacak hem de üstün askeri gücüyle AB savunması üzerinde derin bir etkisi olacak. Bunun için de askeri gücünün etkinleştirilmesi, modernize edilmesi gerekir. Bu, en üst düzeydeki yetkililerin açıkça ifade ettikleri üzere “Amerika’nın stratejik çıkarlarıyla yakından ilgili”dir.

Geçen hafta Ali H. Aslan’ın (Zaman, 30 Haziran 2003) konuşmasından pasajlar aktardığı ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Larson, “Türkiye’ye ilişkin değişen bakış”ın önemli ipuçlarını vermektedir. Larson, açıkça “yeni ilişkinin yeni fırsatlara ve gerçeklere uyarlanması gerektiği”nden söz ediyor. Larson’a göre, Türk–Amerikan ilişkileri bundan böyle ‘despotizmden uyanan bir bölgede Türkiye’nin demokratik toplumu ve serbest pazar ekonomisinin oynayacağı rol’ üzerine bina edilmesi gerektiğini kaydediyor. “Güçlü bir ekonomi Kafkasya, Orta Asya ve Ortadoğu’daki ticareti ve yapıcı değişimi geliştirmede önemli bir rol oynayacak ve Türkiye’nin kendini tamamen Batı’ya eklemlemesine yardımcı olacaktır.”

Amerika’nın Türkiye’ye biçtiği yeni misyon “model ülke” değil, “örnek ülke” olmasıdır. Ali Aslan, son zamanlarda Washington’da ‘model’ yerine ‘örnek’ sözcüğünün kullanıldığına daha çok şahit olduğunu söylüyor. Bunu “önemli bir ayrıntı” olarak not edebiliriz.

Şimdi dağınık gibi duran parçaları bir araya getirdiğimizde “yeni bir bütün” ortaya çıkıyor: Bu yeni bütün içinde Türkiye, ABD’nin muhtemel öfkesinden uzak durmak için AB üyeliği yolunda hızla ilerleyecek, ilerlemesi için peş peşe demokratik reform kararlarını alacak ve bunları “hayata geçirecek”.

Kısaca, yine iş geldi bir kere daha “dış baskılar” ve “güvenlik” konusuna dayandı. Düvel–i Muazzama’dan bu yana Batı ile Türkiye arasında süregelen ilişkilerin doğası da buydu zaten.



05.07.2003
Ekleme Tarihi: 05.07.2003 - 17:04
Bu mesajı bildir   feyza27 üyenin diğer mesajları feyza27`in Profili feyza27 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 Ali Bulaç'tan
feyza27 05.07.2003 - 17:04
 Ali Bulaç'tan
master_iz 05.07.2003 - 17:34
Themenicon  Ali Bulaç'tan
-=[ E_R ]=- 05.07.2003 - 17:53
 Ali Bulaç'tan
spiroglu 06.07.2003 - 00:04

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 771 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
mukaddes (42), kayzersoze (40), kardelen_99 (), Cihad-i_Ekber (37), 86Feyza (38), sahmal (47), 99Feyza (38), ismail dogan (45), ber (45), numanözen (37), sonsuzdiyar (36), 999Feyza (38), abd04 (39), k.aslan1000 (52), yunus76 (48), shadowsz (39), sevcan (39), s.f. (59), hatce (55), CengizC (54), cicek.ayhan06 (52), Habesi (48), _osmanli_ (42), cesuryurek (40), basri_ciftci (39), selamyolcu (37), kara gözlüm03 (37), iyi (27), Melike88 (36), enkin (44), oglum_burak (46), reco (42), muslima06 (35), DJ_NEZO (33), urartul (47), dinsizliginkabu.. (39), squid (48), süphan (47)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55633 saniyede açıldı