kamagra generique plaquenil kaletra budesonide ivermektin lamotrine lamprene lanoxin lansoprax largactil lasix leponex levaquin levitra oral jelly levitra professional levitra soft levitra super force levitra lexapro lidocaton lignospan lioresal lipanthyl lipitor lisitril comp lisitril lisopril plus lisopril litarex lithiofor lithobid lodoz lopid lopimed lopresor lopressor lora allergie lorado loratine lotemax lovelle loxazol loxitane lozol sr lozol lur
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » SAĞLIK & SPOR » s.a

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
hsaglam su an offline hsaglam  
s.a

29 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 19.08.2003
En Son On: 09.08.2006 - 22:14
Cinsiyeti: Bayan 
Kardesime Mektuplar

Arif KAYA


MEKTUP-5
...Insanlardan öyleleri var ki; ‘’Rabbimiz! Bize dünyada ver’’ derler. Böyle isteyenlerin ahiretten hiç nasibi yoktur. (Kur’an; Bakara / 200)
Kardesim; gel seninle bu mektupta da dünya dedigimiz, çogumuzun dilimizle yalan oldugunu söyleyip halimizle gerçekmisçesine dört elle sarildigimiz, dogum ve ölüm olmak üzere iki kapisi olan handa gece-gündüz süregiden hayat hakkinda söyleselim. Ömür takviminden her gün bir yaprak düserken; kimimize göre yillar rüzgar gibi geçer, kimimize göre de günler geçmek nedir bilmezken fakat yine de zaman geçip bize verilen mühletin sonuna yaklasirken; üzerine bastigimiz topragin altina girmeden yani henüz vakit varken dünyadaki hayatimiz üzerine kah veciz, kah Kur’an’dan alintilanmis ifadelerin yardimiyla bir seyler söyleyelim.
Kardesim; kainati yoktan var eden Rabbimiz, insani da görücü-isitici-akledici ve de irade sahibi olarak yaratmis ve onu asil yurdu olan Cennet’te bir süre ikamet ettirmistir. Itaat noktasinda imtihana tutulan insan, seytanin ayartmasi-aldatmasi sonucu emr-i ilahinin hilafina hareket etmis, sonrasinda tevbesi kabul edilmis ve üzerinde bir süre yerlesip kalacagi yeryüzündeki yasami baslamistir. Artik orada dogacak, orda ekip biçecek, neslini devam ettirip Rabbinin ona takdir ettigi süreyi tamamlayip yeniden O’na dönecektir. Iste bir müddet konakladigi dünya denilen hanede ya Yaradan’ina iman ve itaat edip O’ndan rabitasini kesmeden O’nu razi edici bir hayat sürüp asil yurdu olan Cennet’e tekrar ama bu sefer ebedi olmak üzere girecek ya da dünya hayatinin cazibesine kapilip Yaradan’ini unutacak, sanki kendisini ve kendi disindaki dünyayi O yaratmamis, yaratmissa bile ‘basibos’ birakmis gibi, dünya hayatina razi olup kendi istek ve arzulari istikametinde yasayip O’nun gazabini kazanarak ebedi kalmak üzere cehenneme girecek.
Kendisini mesgul eden seylerden uzaklasarak kendisiyle basbasa kalabilmis temiz akil sahibi her insanin rahatlikla farkedebilecegi gibi, insan da diger yaratilmislar gibi fanidir ve vakti saati geldiginde her nefs gibi ölümü tadacaktir. Va’de doldugunda, dünya hayatinda yapip ettikleriyle birlikte yeniden diriltilip hesaba çekilecegi güne kadar, düne kadar üzerinde gezindigi, çigneyip geçtigi, ekip dikerek ondan bitenlerle beslendigi topragin bagrina girmekte ve bedeni çürüyüp ona karismaktadir. ‘’Gelimli gidimli dünya, sonucu ölümlü dünya’’ degil mi?
Dünya hayatina niçin geldigine, neden yaratildigina bakmayan biri için ‘’hayat ancak bu dünyadaki hayattir. Ölürüz ve yasariz. Bizi ancak zaman yok eder’’ anlayisi hakimdir. Bu ve benzeri zihniyetteki insanlar ‘meçhulden gelip meçhule gittiklerini’ zannederler ve kendilerine bu dünya hayatinda oynayacaklari, oyalanacaklari nice seyler bulurlar. Ve güle oynaya da çarçabuk geçen dünya hayatini tamamlarlar.
Kendisinin ve kendi disindaki dünyanin, oyun ve eglence olsun diye yaratilmadigina ve kendisinin de basibos birakilmadigina inanan insan için ise dünya hayati bir imtihandir, bir süreligine konaklamadir. Konup göçülen bu mekanda ‘’Allah’tan geldik ve O’na dönecegiz’’ anlayisiyla yasar ve ayrilir. Dünya hayatini ahirete tercih etmez, ahireti birakip dünya hayatina razi olmaz. Çünkü bilir ki, ahiret hayati daha hayirli ve daha devamlidir muttakiler için.
Allah’a geregi gibi teslim olmus bir insan için dünya hayatinin süsü, zineti Allah’i anmaya, hatirlamaya engel olmaz. O kimsenin ne ticareti, ne siyaseti Allah’i unutmasina, dislamasina yol açmaz. Dünya nimetleri arasinda Allah’in rizasini, ahiret yurdunu arar. ‘’Dünya ahiretin tarlasidir’’ ve de ‘’Ne ekersen onu biçersin’’ degil mi?
Ahireti verip dünya hayatini satin alanlar ise dünya hayatinin sadece dis yüzünü bilirler. ‘’Dünya hayatinin bir oyun, eglence, bir süs, insanlar arasinda bir övünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olma isteginden ibaret’’ oldugunu sanirlar. Dünya malina aldanirlar, dünya hayati böylelerini aldatir. Dünya hayatinin aldatici bir geçinme oldugunu farketmezler ya da farketmek istemezler.
Anadan üryan, kan revan içinde yapayalniz geldigimiz, gözümüzü açtigimiz bu dünyadan, Yaradan’in takdir ettigi süre dolduktan sonra yine iki-üç metrelik kefen bezi hariç yine çirilçiplak ve yapayalniz topragin üstünden altina girdigimiz gerçegi her gün, her an tekrarlanmakta degil midir? Uzun yasamak, iyi yasamak, rahat yasamak ölüm gerçegini yanilip unutmamiza neden olsa dahi ölümün bizi unutmasina, gelip kapimizi çalmasina engel olmuyor. Dünya hayati çekici kilinip süslü gösterilse de, ‘’dünya mali dünyada kalir’’ ve de kefenin cebi yok’’ degil mi?
Peygamber esleri dahil kadin olsun, erkek olsun mü’minlerin dünya dirligi ve süsünden ziyade ahiret yurdunu gözetmeleri, dünyadan da nasiplerini unutmamalarini ögütlüyor herseyimizi borçlu oldugumuz mevlamiz Allah. Helal, temiz riziklardan yararlanmamiz ve ihtiyaç sahiplerini de yararlandirmamizdir bize yakisan hal. ‘’Mal sahibi, mülk sahibi / Hani bunun ilk sahibi / Mal da yalan mülk de yalan / Var biraz da sen oyalan”. Öyle degil mi?
Kendisini anmaktan yüz çeviren ve dünya hayatindan baska bir sey istemeyen kimselerden yüz çevirmemizi, onlarin yarin hesap günü dünyaya geri dönmeyi ve ‘’yalniz Allah’a tapip O’ndan baskasina kulluk etmemeyi’’ isteyeceklerini haber veriyor dostumuz Allah. ‘’Dost istersen Allah yeter’’ degil mi?
Dünya hayatinin güzelliklerine göz dikip mü’minlerden yüz çevirmek, sonu hüsranla bitecek olan bir hal degil midir? Dünyanin neresinde ve hangi sartlar altinda olursak olalim Allah’i razi eder bir halde olmak degil midir aslolan? Ölüp tekrar diriltildigimizde ‘’dünyada ne kadar kaldiniz’’ diye soruldugunda ‘’bir gün ya da daha az kaldik’’ diyeceksek, üç günlük dünya hayatinda(dün-bugün-yarin) üç kurusluk dünya malina haddinden fazla deger vermenin geregi nedir? ‘’Dünya malini elimde bulundur, kalbimde degil’’ diye dua etmeli degil mi?
Dünya hayati gökten indirilen suya benzer ki, bu yagmur sayesinde insanlarin ve hayvanlarin yiyeceklerinden olan yeryüzü bitkileri yeserir, gürlesir, birbirine karisir; daha sonra da kurur, sapsari olur, rüzgarin savurdugu çerçöp haline geliverir. Akleden topluluklar için bu ayet, Allah’in her seye gücü yeten olduguna ve dünya hayatinin geçiciligine güzel bir örnek degil mi?
Akletmeyenler, heva ve heveslerine tabi olanlar ve Allahi-ahireti inkar edenler için dünya hayati bastan çikarici ve akli bastan alicidir. Yahudiler(ve onlarin izinden gidenler için) su degersiz dünya malini alip, Allah’in ayetlerini az bir paha karsiliginda satmak, “nasil olsa bagislanacagiz, biz Allah’in sevgili kullariyiz” deyip Allah’i anmaktan yüz çevirenleri bin yil yasatilmak dahi azaptan alikoymayacaktir. ‘’Ka’run kadar malin olsa, sonun bir ayrilik(ölüm)’’ degil mi?
Dünya hayatina gereginden fazla deger verme(dünyevilesme-sekülarizm) ile hiç deger vermeme(ruhbanlik-mistisizm) yani ifrat ve tefrit degil orta yolu tutmak; dünya ile ahiret hayatini bir ve bütün olarak degerlendirmek; her hususta oldugu gibi bu hususta da ölçülü, dengeli ve ahenkli olmaktir mü’mine yakisan hal. Rabbimiz Allah da böyle buyurmuyor mu?
Onlardan bir kismi da ‘’Ey Rabbimiz! Bize hem bu dünyada hem de ahirette iyilik-güzellik ver. Bizi ates azabindan koru’’ derler.
Iste onlar için, kazandiklarindan ahirette büyük bir nasip vardir. Süphesiz Allah’in hesaba çekmesi süratlidir. (Kur’an; Bakara / 201, 202)
Ekleme Tarihi: 16.01.2004 - 11:01
Bu mesajı bildir   hsaglam üyenin diğer mesajları hsaglam`in Profili hsaglam Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast Muhammed Alperen  
ELLERİNE SAĞLIK

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.04.2024
En Son On: 09.08.2006 - 22:14
Cinsiyeti: ----- 
ALLAH RAZI OLSUN
Ekleme Tarihi: 18.01.2004 - 09:09
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 891 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55069 saniyede açıldı