chloroquine kaletra stromectol stromectol ivermektine bedranol bekunis dragees beloc cor beloc zok beloc benicar hct benicar benzoyl betagan betapace betaprol betnesol betnovate biaxin bilol comp bilol bimatoprost binaldan binordiol blocadren bocatriol bondronat bonidon boniva brand cialis brand levitra brand viagra brexidol buspar butohaler butovent bystolic cabaser calan sr calan calcijex calcium sandoz canasa canestene cardaxen plus cardaxen
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Laboratuar şartlarında oluşturulmuş yeni insanları ile gelecek geldi!...fatma k. barbarosoğlu

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
seyyahekim su an offline seyyahekim  
Laboratuar şartlarında oluşturulmuş yeni insanları ile gelecek geldi!...fatma k. barbarosoğlu

211 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 20.11.2021 - 05:13
Cinsiyeti: Erkek 
Pazartesi günü size bir ev ödevi vererek, KASAD-D'nin internet sitesine girip yaptığı çalışmalara bir göz atmanızı söylemiştim.

Geçtiğimiz Pazar günü KASAD-D yardımla üreme teknolojilerini tıbbi, hukuki, dini, psikolojik ve sosyolojik açıdan tartışan bir sempozyum düzenledi. Sempozyumda son derece ilginç tebliğler sunuldu. Ne var ki medyamız böylesine hayati konulara pek mesafeli yaklaşıyor. Oysa konu hakikaten her bakımdan "hayati" değer taşıyor.

KASAD-D'nin çalışmalarını çok önemli buluyorum. Bu sütunda sık sık entelektüel doktorlar aranıyor temalı yazılar yazıyorum. Ve hatırlayacaksınız her vesile ile her meslek dalının öncelikle kendi mesleğine eleştirel bir yaklaşım içinde olması gerektiğini savunuyorum. Eğer bu eleştirel bakış olmaz ise insan olma halimizi kaybederiz. İnsan olmak bir hal midir? Evet. Pek az insan için insan olmak halden çıkıp bir makama kavuşabilmektir.

KASAD-D de bir gurup kadın sağlık mensubu, ki aralarında doktordan eczacıya, diş hekiminden hemşireye her alanda sağlık mensubu bulunuyor, sağlık konularını hem analitik bir bakış açısı ile hem de bütün sosyal bilimleri kapsayan bir kuşatıcılık içinde ele alıyor.

Nitekim pazar günü yeni ürüme teknolojileri –ki onlar yardımla üreme terimini tercih ediyor- pek çok disiplinin bakış açısından istifade edilerek ele alındı.

Meselenin gündemimizden hiç düşmeden ele alınmaya devam etmesi gerekiyor. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi'nin özellikle vurguladığı "tabii hukuk" kavramı, meselenin hukuki boyutu için iyi bir dayanak oluşturuyor. Fakat meselenin dini açıdan değerlendirilmesi konusunda İlahiyat çevrelerinin aşırı bir "bilimden yana" tavır içinde olmaları, konunun layıkıyla kavranmasını engelliyor.

Bilim karşıtı din adamı olarak anılmak korkusu din adamlarının perspektifini daraltıyor. Mesele bilim karşıtı olmak ya da olmamak değil. Mesele, insanlık karşıtı olmak ya da olmamak.

Yeni üreme teknolojileri insanları laboratuar şartlarında üretilebilir ürünler haline getiriyor. Türkiye'de maalesef roman okuma alışkanlığı pek yok. (Beyaz dizileri ve hidayet romanlarını kast etmediğimi söylemeye gerek var mı?) Dolayısıyla romancıların sezgisel olarak dünyanın gidişatını nasıl yıllar öncesinden öngörebildiğinden bihaberiz.

Huxley "Yeni Cesur Dünya" adlı eserini 1931 yılında kaleme almıştı. Romanda geçen zaman 26. yüzyıl. Ben bu romanı 1980'lerin sonunda okudum. Lakin romanda geçen konuların son on yıl içinde hızla gerçekleştiğine tanıklık ederken geleceğe dair korkularım artıyor.

Ne mi var romanda?

Romanın en önemli özelliği insanların laboratuar şartlarında uyumlu insanlar olarak "üretilmeleri".

İnsanlar yapay bir ortamda üretiliyor. "Üretim merkezi"ne Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi adı veriliyor. Seri insan üretimi ve eğitiminin yapıldığı bir merkez burası. Bokanovski yöntemiyle tek yumurtadan yüze yakın ikiz embriyo oluşturuluyor. Gezegenin nüfusu 2 milyardan fazla olmasına rağmen 10.000 insan aynı soyadını paylaşıyor.

Merkez tam bir arz talep dengesine göre kurulmuş. Üretilecek insanın özellikleri, sosyal statüsü önceden belli. Kişi –ki bu ürünlerin ne kadar kişi olup olmadığı da ayrı bir tartışma konusu- doğduğu toplumsal kategorinin dışına çıkamıyor. Merkezdekilerin sosyal sınıfları ve görevleri önceden belirlendiği gibi hastalıktan yaşlanmaya kadar pek çok dış faktöre karşı da dayanıklı hale getiriliyorlar. Her grubun ne gibi zihinsel işlemleri yerine getirebileceği de bir bilgisayar gibi yüklenmiş kişilere. Zihinsel niteliklerin belirleyici olduğu hiyerarşik bir sosyal kast sistemi var adeta.

Merkezde Pavlov tarzı şartlandırmayla herkes kasttaki yerini, ait olduğu sınıfı ve yapmak zorunda olduğu işi sevmeye, bireyselliğe değil topluma önem vermeye ve sürekli tüketmeye şartlandırılır. Cesur Yeni Dünya' nın mutlu ve istikrarlı insanları üretilmiş olur böylece.

Yani... Yanisi şu: Cesur Yeni Dünya çoktan hayatımıza girdi. Ne ki fark etmiyoruz. Eşinin çocuk sahibi olmayacağı anlaşılınca Kıbrıs'a gidip sperm aldıklarını anlatan kadınlara tanıklığım var. Sizin de vardır muhakkak.

Diyanet sperm ile yumurta nikah bağı ile bağlı olanlara ait olursa tüp bebeğe cevaz veriyor. Bunlar yazıyor şura raporlarında. Ama Kıbrıs'a gidilip yaptırılan işlemin zina olduğunu da açıkça söyleyemiyor. Neden?

Hayatımıza giren yeni teknolojilerin ölümün, hayatın, mahremiyetin tanımını değiştirdiğini İlahiyat mensupları, Diyanet çevreleri ne zaman görecek?

İlahiyat Fakültelerinin kontenjanı 500'e çıkarılarak bırakın yeni teknolojileri yorumlayacak din adamlarının, düzgün bir kıraat ile namaz kıldıracak imamların yetiştirilmesi bile mümkün görünmüyor.


Fatma K. Barbarosoğlu \ yenişafak
Ekleme Tarihi: 05.05.2010 - 06:49
Bu mesajı bildir   seyyahekim üyenin diğer mesajları seyyahekim`in Profili seyyahekim Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Elinize Saglik Kardesim.
Ekleme Tarihi: 05.05.2010 - 20:52
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 689 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
meleknur58 (71), fatih4194 (45), F.U (43), güngör (51), mematii (41), ravza81 (43), turgay gnl (63), mgs 41 (55), ilknurakan07 (44), islamicboy (40), eminefendi (51), mirac6363 (45), adempece (52), AKKUS61 (50), binerve (41), ahirzaman (57), akay-350 (46), nuraymelek95 (29), AydinG (39), batuhan_ (47), markad (50), simales (39), bülent21 (43), mucahide33 (39), polat0000 (59), gülkokuþl.. (41), minik (43), Baykara (38), mecide_sümeyye (35), mustafakumbar (53), gringo (51), vefalidost (50), saidmirza (55), yaramaz (41), vuslateli (37), pascal (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53948 saniyede açıldı