lopinavir ritonavir fluvoxamine ivermektin kaletra kaletra naprosyn natyl nebilet neggram negram nemexin neo stediril neoral neurolithium neurontin neurotop nexium nimotop nivaquine nizoral cream nizoral nolvadex nootropil norflocine norlutate noroxin norsol nortrilen norvasc norvir novonorm nyolol ocuflox oculastin oftan olmetec plus olmetec omix omnicef onymax optivar orelox orfiril osiren otrivin rhume des foins oxsoralen
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » BU NE DEMEK OLUYOR RUHBAN OKULU AÇILIYOR

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
s-a-m-e-t_s-a-m-e-t su an offline s-a-m-e-t_s-a-m-e-t  
BU NE DEMEK OLUYOR RUHBAN OKULU AÇILIYOR

51 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.06.2006
En Son On: 31.07.2007 - 13:10
Cinsiyeti: Erkek 
BARTHELEMEOS'LA GİZLİ RUHBAN OKULU PAZARLIĞI! İŞTE O ANLAŞMA!
BAŞLIKLAR:

BARTALEMEOS'LA GİZLİ RUHBAN OKULU PAZARLIĞI VARILAN ANLAŞMA BASIN KULÜBÜ'NDE İLK KEZ AÇIKLANDI

SEZER'İN CUMHURBAŞKANI SEÇİLMEMESİ İÇİN ÇOK ÇALIŞTIM

AKP'YE KARŞIYIM, ÜNİVERSİTELER AKP HÜKÜMETİNE KARŞI MÜCADELE ETMELİ
ABDÜLLATİF ŞENER İLE GECE ACİL EYLEM PLANI PAZARLIĞI.
ERKAN MUMCU'YA YASANIN VİRGÜLÜNE DOKUNDURTMAM DEDİM.

ERMENİ KONFERANSINI ERTELETEN BOZAĞİÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜNÜ AÇIĞA ALIRDIM.

KARA KUVVETLERİ KOMUTANI AYTAÇ YALMAN'LA OSMANLI'DA ASKERİ MÜZİĞİ KONUŞTUK. ASKERDEN HİÇ TELKİN
GELMEDİ.

DENİZ BAYKAL'A RAPOR HAZIRLIYORUM
HÜSAMETTİN ÖZKAN'LA SİYASETE GİRERİM. ARKADAŞIMDIR.

İMAM HATİP LİSELERİ KAPATILMALI
TÜRBANDA KANUNLARI UYGULADIK. KANUNLARI UYGULAMAK MİLİTANCA DEMEK İSE, MİLİTANCA.

FİŞLEME DEĞİL "TEYAKKUZ"
CUMHURİYETİ YIKMAYA ÇALIŞANLARA KARŞI SUSMADIK, SUSMAYACAĞIZ.


Programdan orijinal metin:


BARTALEMEOS'LA GİZLİ RUHBAN OKULU PAZARLIĞI
VARILAN ANLAŞMA BASIN KULÜBÜ'NDE İLK KEZ AÇIKLANDI...İŞTE O ANLAŞMA...

Melih Meriç: Siz Ankara'da patrik Barthalemeos'la 6 saat süren gizli bir pazarlık yaptınız ve ruhban okulunun açılmasını karara bağladınız. Bu pazarlık hiç konuşulmadı. Ben bu görüşmeyi ve konuşulanları biliyorum. Ama sizin anlatmanızı istiyorum. Bize bu gizli görüşmeyi ve varılan mutabakatı anlatır mısınız?

Kemal Gürüz: Bakın Ruhban okulu sürekli Türkiye'nin önüne getirilen bir olaydır. Ruhban okulunun ne şekilde açılacağı çok önemlidir. Tabi Sayın Demirel engin görüşüyle bunu gördü. Bana talimat verdi; "Bunu Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türklüğe en uygun şekilde gidin halledin. " diye, cumhurbaşkanı iken. Ben Ankara'da Sayın Bartalemeos'la biraraya geldim. Ben tek başıma gittim. onun yanında avukatları filan vardı. 6 saat, çok uzun süren bir toplantının sonunda, şu konuda bir görüş birliğine vardık. "Bizim eğitim sistemimiz içinde olacaktır bu. Türkiye'nin bir kurumu olacaktır. istanbul üniversitesi ilahiyat fakültesi mukayeseli dinler bölümünde Rum ortadoks ana bilim dalı açılabilir. Buraya sınavla öğrenci girer. Yurtdışında da sınavlar yapılır, yabancı öğrenci girer. Kılık kıyafet aynen bizdeki gibi olacaktır. Bütün zorunlu dersler, Türk tarihi, Türkçe mürkçe hepsi okutulacaktır. Heybeliadadaki okulun kapısında da şu yazacaktır. Tabelasında "TÜRKİYE CUMHURİYETİ, İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ MUKAYESELİ DİNLER BÖLÜMÜ RUM ORTADOKS ANA BİLİM DALI UYGULAMA ARAŞTIRMA MERKEZİ, bu kadar.

Abbas Güçlü: Bartalemeos bunu kabul etti mi ?

K.Gürüz: Etti. Diploma töreni İstanbul üniversitesi ile birlikte olacaktır, normal kıyafetle. Ama eğer papaz olmak istiyorsa, papazlık mesleğine giriş ayini yapılır. ona da kim başkanlık
edecekse, ona da sayın bartalameos başkanlık eder. Bu, Sayın Demirel'in çok uzak görüşlü olmasından, bilgeliğinden,küresel değer olmasından çıkan bir sonuçtu. ve Türkiye'yi büyük dertten kurtarıyordu. Bakın temcit pilavı gibi geliyor önünüze.

Ömer Lütfi Mete: Peki ne oldu sonra?

K.Gürüz: Sonra Sayın Demirel gidince, olay kaldı.

ö.L.Mete: Yani bu formülde Bartalemosla muutabık kalındı mı ?

K.Gürüz: Evet sayın Bartalameos'la bu formül üzerinde mutabık kaldık.


SEZER'İN SEÇİLMEMESİ İÇİN UĞRAŞTIM

Melih Meriç: Sezer'le aranızdak kavga nasıl başladı?

K.GÜRÜZ: Sezer anayasa Mahkemesi başkanı iken, mahkemenin kuruluş yıldönümünde sanıyorum 26 Nisan'da Sezer uzun bir konuşma yaptı. Bu konuşmadaki iki cümleyi yadırgadım. Bunlardan birisi yasaklanmış dil olamayacağı konusunda. Yasaklanmış dil, bunu isviçrede, Amerika'da iskoçya'da söylerseniz bir anlamı var, Türkiye'de söylerseniz başka bir anlamı var. Ben olsam böyle bir cümle söylemezdim. İkinciside fikir özgürlüğüne aykırı yasalar arasında Yök yasası da var cümlesidir. Ben 29 Nisan tarihinde bir mektupla " yök yasasında fikir özgürlüğüne aykırı birsey yok. Siz yasanın neresinde bunu gördünüz" diye sordum. "Lütfen hangi maddeler aykırı ise bize bildirin de biz de ona göre bakalım" diye sordum ve bir cevap alamadım.

Melih Meriç: Yani kavganız o zaman başladı?

K.Gürüz: ilk olay o zaman başladı.Daha sonra Sayın Sezer Cumhurbaşkanlığı için aday oldular. Ben mecliste olsaydım Sezer için oy kullanmazdım.

Melih Meriç: Sezer için oy kullanmazdınız öyle mi?

K.Gürüz: Evet Sezer'e oy vermezdim. Olmaması için de uğraştım.

Melih Meriç: Uğraştınız...

K.Gürüz: Evet.

Melih Meriç: Ne yaptınız?

K.Gürüz: Kendi çapıma göre yani...

Melih Meriç: Yani siz YÖK Başkanı iken, falan kişi cumhurbaşkanı seçilmesin diye lobi mi yaptınız?

K.Gürüz: Artık nasıl söylersiniz bilemem. Benim şahsi fikrimi sordunuz söylüyorum.

Faruk Mercan: Bu arada YÖK Başkanının bir takım gizli görevlerini de öğrenmiş oluyoruz.

K.Gürüz: Gizli görev olsa burada söylermiyim. Size ben bunu açıkça söylüyorum. özellikle söylüyorum, özellikle. Ben bir vatandaş olarak fikrimi açıkca söylüyorum.

Abbas Güçlü: Samimi olarak söylediği için üzerine gitmemek lazım. Herkes böyle açık konuşmaz.

K.Gürüz: Ben açıkça görüşümü söylüyorum.


AKP'YE KARŞIYIM, ÜNİVERSİTELER AKP HÜKÜMETİNE KARŞI MÜCADELE ETMELİ
ABDÜLLATİF ŞENER İLE ACİL EYLEM PLANI PAZARLIĞI.
ERKAN MUMCU'YA YASANIN VİRGÜLÜNE DOKUNDURTMAM DEDİM.

K.Gürüz:Demokraside karşı olmak da var. Ben AKP'ye karşıyım. Demokrasilerde dini motifleri bu kadar kullanamazsınız. AKP'nin Avrupa Birliği konusundaki tavrını fevkalade yanlış buluyorum. Bugün yaşanan olaylar var. TÜrkiye'den limanları aç vs. bir takım şeyler isteniyor. Bunları AKP Avrupa'ya bir belge ile müzakerelerden önce verdi.

Melih Meriç: AKP üniversite reform yapmak istedi. Yasal değişiklikler getirdi. Siz yök'te bunu
tartıştınız. BAzı üyeler ortada bir hükümet var. AKP Hükümeti ile oturup tartışalım. Uzlaştığımız konuları değiştiririz,gerisine karşı çıkarız dedi. Sizin tavrınız neydi?

K.Gürüz: Benim tavrım şudur. AKP ile Cumhuriyetin ve türk milletinin tanımı konusunda görüş ayrılığımız var. Üniversitelerin çoğunluğu da böyle düşünüyor. ben üniversite reformunu hiç bir zaman teknik bir konu olarak ele almadıklarına inandım. Zaten olaylar beni haklı çıkardı. görüyorsunuz neler oluyor, kanun teklifleri falan. Bakın AKP ile cumhuriyetin ve türk milletinin tanımı konusunda çok ciddi görüş farkları var.

Melih Meriç:Dolayısıyla böyle bir hükümetle biraraya gelip konuşamam diye düşündünüz öyle mi?

K.Gürüz: ben üniversitelerin o anlayışla mücadele etmesi gerektiğini savundum. Hala da savunuyorum.

Melih Meriç: Yani üniversitelerin hükümete karşı mücadele etmesini savunuyorsunuz, öyle mi?

K.Gürüz: Evet.

Melih Meriç: üniversite bu hükümete karşı mücadele etmeli diye düşündünüz?

K.Gürüz: Evet. evet. Bu demokrasinin içinde vardır. Yasaldır da. susmak değildir.

ömer lütfi mete: Yök Partisi olarak iktidar partisine karşı savaş açıyorsunuz.

K.Gürüz: Bakın size ne güzel senaryolar da çıkıyor sayın mete. Sayın Erkan Mumcu'ya bu kanunun virgülüne dahi dokundurmayacağımı söyledim.

Abbas Güçlü: Daha iyi bir kanunla gelselerdi yine karşı mı çıkardınız?

K.Gürüz: Evet. Çünkü bu mümkün değildi.

Abbas Güçlü: Niye önyargıyla bakıyorsunuz ki?

K.Gürüz: Bakın bir acil eylem planı vardı ortada. acil eylem planına rektörlere ve yöke ağır eleştiriler vardı. "Demokrasinin önünde engeldir" diye bir cümle vardı. Bugün Türkiye ciddi olaylar yaşıyor bugün. Kafanızı kuma sokmayın. Sayın mumcuya dedim ki, acil eylem planından bu cümleyi çıkartın, nötr noktasından başlayalım. Sayın mumcu dedi ki, tamam o cümleler çıktı dedi. . Zaten o yazıyı dikkate almayın. o yazı size yazılmamıştı dedi. Olmaz öyle şey dedim. Eve geldim, akşam Abdüllatif Şener aradı. Hocam acil eylem planındaki o lafları yok sayın. Zaten size yazılmış bir yazı değil dedi. Ben dedim ki, o zaman bu laflarınızı bir kağıda yazın, altına da abdüllatif şener diye imza atın. Şu faks numarasına gönderin. Sizin sözünüz, bakanımızın sözü senettir dedim. "ben onu yazamam" dedi. O zaman sonuçlarına katlanacaksınız, olay bundan bundan ibaret.


BOZAĞİÇİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜNÜ AÇIĞA ALIRDIM.

Melih Meriç: Siz olsaydınız, üniversitede ermeni konferansı yapılmasına izin verirmiydiniz?

K.Gürüz: Ben olsam başka bir şey yapardım. O safhaya kadarki bölümü tartışmıyorum. Madem yapılacaktı, mutlaka yapılmasını ve televizyondan yayınlanmasını ve konuşulacakların Türk milletinin önünde konuşulmasını sağlardım. ve ne yapardım biliyormusunuz, Boğaziçi üniversitesi rektörünü o konferansı erteleyerek Türk Milletini Türk devletini küçük düşürdüğü için açığa alırdım. Görevden alınma işlemlerini başlatırdım. Belki de o konferansı yapmaya kalkanların o konferansı yapmaya niyetleri yoktu. Belki de amaçları erteletmekti. Konferansın kitabı nerde? Madem çıktınız yola yapacaksınız, televizyonlar yayınlayacak.


AYTAÇ YALMAN'LA OSMANLI'DA ASKERİ MÜZİĞİ KONUŞTUK

K.Gürüz: Askerlerden hiç bir zaman bize bir telkin gelmedi.Bize de bazen görüş sorulur, bilgi verilir.Ama bunu şöyle yapın, böyle yapın diye bir sey olmadı. Ne cumhurbaşkanından ne mgk'dan böyle bir sey gelmedi.

Ömer lütfi mete: çok gizli damgalı yazı gelmedi mi hiç?

K.Gürüz: Bizim ihtiyarımızı zorlayacak, üniversitenin bilimsel özerkliğini zorlayacak hiç bir sey gelmez.

Abbas Güçlü: Peki gelse tavrınız ne olurdu?

K.Gürüz: uygun görürsek yaparız, görmezsek yapmayız.

Melih Meriç: Size üniversite öğretim üyelerinden şöyle bir eleştiri geldi; Cumhuriyet tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı'nın ziyaret eden ilk Yök Başkanı. Ben sizin komutanlarla görüşmenizde bir beis görmüyorum ama bu soruyu nasıl cevaplıyorsunuz?

K.Gürüz: Şimdi olay ne biliyor musunuz, Sayın Aytaç Yalman paşa klasik müziğe çok meraklıydı. Tam da Osmanlı'da askeri müzikle ilgili büyük bir konser tertiplenmişti. Sayın Cumhurbaşkanı,bütün kuvvet komutanları falan da katıldı. Ona tekaddüm eden günlerde bir yerde karşılaştık. Nerede olduğunu unuttum. Biraz da yakınlığımız vardı. Dedi ki; rektör arkadaşlarla filan bir yemek yesek de şu konseri konuşsak da herkes oraya katılsa... Yemek bundan ibaret. Ne bir şey konuşuldu, ne de hiç bir sey.

DENİZ BAYKAL'A RAPOR HAZIRLIYORUM
HÜSAMETTİN ÖZKAN'LA SİYASETE GİRERİM

Abbas Güçlü: bundan sonra ne yapacaksınız,siyaset mi yapacaksınız?

K.Gürüz: Ben yök başkanlığından sonra emekli oldum. Emekli maaşı dışında gelirim yok.Konferanslara gidiyorum. Amerika'da konferanslar veriyorum. Kitap yazıyorum. Türk milletine her kademede hizmet vermeyi görev bilirim. Muhtemelen bir görev yapacak olursam heralde kamuda olur. Ben artık kimya'yı unuttum. Termodinamik dersi veririm ama unuttum.

Melih Meriç: Deniz Beyin, CHP genel başkanı Sayın Deniz Baykal'ın danışmanlığını mı
yapıyorsunuz?

K.Gürüz: Sayın Baykal'ın bundan bir süre önce benden bir ricası oldu. Kendileri benden eğitim konusunda bir hazırlık yapmamı istediler. O hazırlığı yürütüyorum. Fakat girdikçe çok kapsamlı. Türk eğitim sisteminde ciddi yapısal değişikliklere ihtiyaç var...

Melih Meriç: Peki CHP ile ilişkiniz, Deniz Bey'le ilişkiniz sadece bu rapor kapsamında mı, yoksa genel bir danışmanlık mı?

K.Gürüz: Bu rapor kapsamında.

Melih Meriç: Siz Hüsamettin Özkan'ın bütün yüce divan duruşmalarına katıldığınız neden?

K.Gürüz: Amerika'dan döndükten sonra bütün duruşmalarına gittim, arkasında oturdum. Hüsamettin özkan benim arkadaşımdır. Hayatımda gördüğüm en düzgün, en becerikli en sağlam karekterli insanlardan biridir. Kendisine olan sevgimi, saygımı, güvenimi göstermek için gittim arkasında oturdum. Bugün olsa gene gider otururum.

Abbas Güçlü: Peki Hüsamettin Özkan bir parti kursa, onun partisine girip siyaset yapar mısınız?

K.Gürüz: SAyın özkan'la herşeye girerim.

Melih Meriç: Demirel'le de birlikte konferanslara gidiyorsunuz, hep birlikte görünüyorsunuz
neden?

K.GÜrüz: Sayın Demirel bir dünya değeridir. Bütün onun boşluğu çok büyüktür.

Abbas Güçlü: Sayın Demirel'le de her harekete girersiniz sanıyorum.

Gürüz: Evet. evet..

Abbas Güçlü: Sayın baykalla da değil mi?

Gürüz: Sayın Baykal... Bugün seçim olsa oyumu chp'ye veririm.

Abbas Güçlü: Sizi hep MHP'li olarak bilirler. MHP ile siyasete girer misiniz?

Gürüz: hiç bir zaman MHP'li olmadım. Ben bir Türk Milliyetçisiyim. MHP'de çok sevdiğim, saydığım insanlar var. Hiç MHP'li olmadım, hiç MHP'ye oy vermedim.

Abbas Güçlü: Peki erkan mumcu için de benim arkadaşım diyordunuz.Onunla hareket edermisiniz,onun partisine oy verir misiniz?

Gürüz: Zannetmiyorum.




İMAM HATİP LİSELERİ KAPATILMALI
TÜRBANDA KANUNLARI UYGULADIK. KANUNLARI UYGULAMAK MİLİTANCA DEMEK İSE, MİLİTANCA.

KEMAL GÜRÜZ: Ben imam hatip liselerinin varlığını sorguluyorum. Bence kapatılmalı. Diyanet hizmetlerinde görev alacak kişilerin yetiştirilmesi Tevhidi tedrisatın amir hükmüdür.
Vatandaşın dini hizmetlerinin görülmesi devletin görülmesidir. 1924te bu lise düzeyinde yapılması uygun görülmüştü. Ama artık bu eğitimi verecek kişierin üniversite mezunu olması gerekir. imam hatip liseleri iyi niyetlerle kurulmuş olabilir, önemli hizmetler yapmış olabilir. Ama bugün geldiği noktaya bakmak lazım. Bakın çok basit bir şey söyleyeceğim. Bir sınıfa giriyorsunuz. Bir tarafta kızlar oturuyor,bir tarafta erkekler oturuyor. Kızlar tesettürlü. Böyle bir sey yok dünyada. Böyle bir lise yok. imam hatip liseleri amacından çıkmıştır. Siyasi amaçlara alet edilmiştir. böyle bir sey dünyada yoktur. Ben bu gençlerimiz şey yapmıyorum. Ama böyle bir sey dünyada yok. Milli eğitim temel kanununun amir hükmüdür, imam hatip liselerinin yüksek öğretime kendi alanlarında devam etmesi kanunun emridir. Hukuk değil, öğretmenlik değil. Bakın öyle bir hale getirildi ki. Bugün Türkiyede bir olay var. Laik cumhuriyeti tehdit eden, uzun süredir devam eden çok ciddi bir olay var. Kimine göre bu karşı devrim niteliğini bürünüyor. Bakın hepimizin gözü önünde oluyor. Kılık kıyafetlere bakın. Tesettürlü Türkiye, haşemalı Türkiye. Bu Atatürk'ün Türkiye'si değil. Bakın bunlar oluyor. Buna karşı sesimizi yükseltmek zorundayız.

Ömer Lütfi Mete: Yani buna karşı militanca savaşmak lazım diyorsunuz öyle mi sayın Gürüz?

K.Gürüz: Siz öyle diyorsanız öyledir... Bu cumhuriyeti sokakta bulmadık.

Ö.L.Mete: Cumhuriyetin sahibi benim, siz değilsiniz. Siz cumhuriyete zarar verdiniz. Siz bu ülkenin 20 milyon insanını devletine düşman yapan sürecin militanlarından birisiniz. Dindar insanlarla devletin kavgasını siz başlattınız. Başlatan aktörlerin başındasınız.

K.Gürüz:Hayır, hayır efendim.

Ö.L.Mete: Siz bu milletin vicdanında mahkumsunuz. Siz ağır suçlusunuz.

K.GÜrüz: Hayır, hayır, hayır efendim, hayır. Siz bu ülkeyi karanlıklara götürmek istiyorsunuz.

Ö.L.mete: siz bir laiklik tanımı yapmaktan aciz bilimadamı geçinen insanlarsınız.

K.Gürüz: Türkiye'nin laiklik tanımı, çok açıktır.

Ö.L.Mete: Başı kapalı bir kadın laiktir düşmanı mıdır yani

K.Gürüz: Laiklik cumhuriyeti harcıdır. ve insan aklının, pozitif hukukun vahye dayalı şeri hukukun yerini almasıdır. Şimdi pozitif yargı organlarının, bütün dünya yargı organlarının verdiği bir karar vardır. Başörtüsü meselesinde.

Ö.L.Mete: üniversitelerle ilgili var mı bir karar. Yalan söylüyorsunuz. Bu vahim bir yalandır.

K.Gürüz: Hayır asıl siz yalan söylüyorsunuz. AİHM'inin verdiği kararlar var. Bakın size şunu söylüyorum; Türklükte hiç kimse hiçkimse ile yarışamaz bu topraklarda, bunu kafanıza sokun. İkincisi; siz hem ortadoğulu hem batılı olamazsınız. 36 tane Osmanlı padişahının hiç birisi hacca gitmemiş. Neden? Çünkü hep batıda bizim yerimiz, çağdaş dünyada... Büyük Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti siz anlayamıyorsunuz.

Ö.L.Mete: Ben bu sloganlarla sizinle konuşmuyorum. Ben terkedeyim burayı.

K.Gürüz: Ne sloganı, siz cumhuriyeti anlayamıyorsunuz

Ö.Mete: Koskoca bir bilimadamı olarak oturuyorsunuz, sloganlarla konuşuyorsunuz

K.Gürüz: Ne sloganı. Size cumhuriyeti anlatıyorum.

Ö.L.Mete: Bir yök başkanı ile mi konuşuyoruz, bir militanla mı konuşuyoruz, bunu anlayalım önce.

K.Gürüz: Ne sloganı, ben size dünyada böyle okul yok diyorum. Bakın ortada bir vaka var. Ben Türk'üm, milletimin dinine, diyanet hizmetlerinin iyi şekilde görülmesine nasıl karşı
olabilirim. Ama bu konuda bezirganlık yapanlar var. Siyasi bezirganlık yapanlar var, ticari
bezirganlık yapanlar var. Bakın hem doğulu, hem batılı olamazsınız. Bu topraklarda çağdaşlık, Türklük, demokrasi, insan hakları, din ve vicdan hürriyeti hepsi birarada olacak.

Melih Meriç: Hocam siz imam hatiplerin bu ülkenin rotasını ortadoğu'ya çevirdiğini düşünüyorsunuz, bu nedenle karşısınız, bu cevabı net olarak aldım, öyle mi?

K.Gürüz: Evet , kapatılmalıdır.

Melih Meriç: Peki ömer Lütfi Mete'nin ikinci sorusu: Siz üniversiteleri militanca yönettiniz diyor, buna cevabınızı alalım

K.Gürüz: Olur mu hiç militanca...

Ö.L.Mete: Siyasal islam'ın yükseltilmesi gerekiyordu. Bu rolü oynadılar.Dini figürlerle oynadığınız zaman siyasal islam dalgasını köpürtürsünüz, bunu yaptınız.

K.Gürüz: Ömer Bey komplo teorilerine meraklı bir insan, bu nedenle ben bunları anlayışla karşılıyorum. Böyle bir şey olabilir mi.

Ö.L.Mete: Hocam sonuçtan sözediyorum. Sonuç ortada. Siz siyasal islam'ı yücelttiniz. İşte görmüyormusunuz, sizin bu tepkiniz nedeniyle bu tepki yükseldi. Refahyol gördünüz. işte bugün ne oldu görmüyormusunuz.?

K.Gürüz: Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli insan aklına dayalı pozitif hukukun vahiye dayalı şeri hukukun yerini almasıdır. Buna dayalı en yüksek yargı organlarının verdiği karar var. Bu iş bitmiş. Siz bu kabul etmediğiniz zaman insanlara insan aklına dayalı pozitif hukukla şeri hukuk arasında tercih hakkı vermiş oluyorsunuz. Bu cumhuriyetin sonu olur. Bazı kafalar, türklük batılılık çağdaşlığı anlamıyor.

Melih Meriç: Ama sayın gürüz, ömer lütfi mete sizin bu görüşlerinizi militanca uyguladığınızı söylüyor, bunu nasıl cevaplıyorsunuz?

K.Gürüz: Mahkeme kararlarını uygulamak militantancaysa militancaydı. Bugün olsa yine aynısını yaparım.

Ö.L.Mete: Bunları bir üniversite hocası mı söylüyor. inanamıyorum.

K.Gürüz: Usame bin laden müslüman dünyanın 80 yıllık utancı var dedi. utanç dediği bizim cumhuriyetimizdir.Türban mağduriyeti diye bir sey yok. Mahkeme kararına uymak mağdur olmak değildir.

ö.L.Mete: yani siz bu karar çıktı, türbanlı da üniversiteye giremiyor. oh oldu mu diyorsunuz?

K.Gürüz: oh oldu demiyorum.keşke başını açsa da üniversiteye girse diyorum.


FİŞLEME DEĞİL "TEYAKKUZ"

Faruk Mercan: Van'da Yücel Aşkın sizin yazılarınız üzerine fişleme yaptı. Bu fişleme raporlarını size gönderdi. Fişlemeyi başlatan sizin yazılarınızdı.

K.Gürüz: Yücel Aşkın fevkalade başarılı bir hizmet yapmıştır o konuda. O üniversite El ezher'den uyduruk bir sürü diplomalarla gelen insanların yuvalandığı bir yerdir. Sayın Yücel Aşkın o üniversiteyi, cumhuriyetin, Atatürk'ün, Türk milletinin Türk devletinin üniversitesi haline getirmiştir.

F.Mercan: HOcam, üniversite öğretim üyelerinin akademik performansı ile ilgili yazı gönderebilirsiniz. Ama filanca öğretim üyesinin oğlunun irticai faaliyeti diye yazı gönderebilir misiniz?

K.Gürüz: evet, eğer varsa o faaliyetler o yazı da gönderilir. vardı. ve temizlendi. Bugün o
yazıların hepsinin arkasındayım.

F.Mercan: Yani bütün bu fişleme olaylarını savunuyorsunuz.?

K.Gürüz: Siz onu fişleme diye şey yapıyorsunuz, biz onu teyakkuz diye değerlendiriyoruz. Fişleme falan sözkonusu değil, bir kurumun başındaki insan o kurumdaki herkesin hakkında bilgi sahibi olacak. Siz orada büyük Atatürk'ün kurduğu cumhuriyete karşı tavır alacaksınız ve ben susacağım bunun karşısında. Ve sayın Aşkın susacak. Susmadık, susmayacağız. Maliyeti neyse ödemeye hazırız.Bakın kafamızı kuma sokmayalım. Türk devletinin başına tarih boyunca musallat olmuş iki olay vardır. Etnik bölücülük ve gericiliktir. Üniversitenin zemininde bunlara müsaade edilemez. Etmedik, etmeyeceğiz.
Ekleme Tarihi: 20.06.2006 - 19:54
Bu mesajı bildir   s-a-m-e-t_s-a-m-e-t üyenin diğer mesajları s-a-m-e-t_s-a-m-e-t`in Profili s-a-m-e-t_s-a-m-e-t Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 723 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ibrahim45 (46), ebabil54 (51), _EM!NE_ (36), talat (55), nerfa (58), yakupbozseki (59), NeWBaHaR (37), Akbulut (52), vahdet_ahmet (44), saripapatyam (50), bilo78 (46), gurbetten_silay.. (39), Rabbia (52), akaya20 (38), El- Metin (43), rapidhack (42), muazbinismail (40), SANDOKAN (56), SANKOCINK (56), efuli2 (50), hollanda (46), braskim (45), benreceb (42), ergin32 (55), Ozlem (42), suheyla cabuk (52), selman77 (47), kenankara (39), bilalxx (40), iskenderpasa (46), mstfakin (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54875 saniyede açıldı