dexamethasone lopinavir ritonavir hydroxychloroquine ivermectin fluvoxamine bedranol bekunis dragees beloc cor beloc zok beloc benicar hct benicar benzoyl betagan betapace betaprol betnesol betnovate biaxin bilol comp bilol bimatoprost binaldan binordiol blocadren bocatriol bondronat bonidon boniva brand cialis brand levitra brand viagra brexidol buspar butohaler butovent bystolic cabaser calan sr calan calcijex calcium sandoz canasa canestene cardaxen plus cardaxen
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Resulullaha mektup

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
zafer571 su an offline zafer571  
Resulullaha mektup

232 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.01.2005
En Son On: 16.08.2008 - 21:04
Cinsiyeti: Erkek 
Resulullaha mektup

--------------------------------------------------------------------------------
Resulullaha mektup

Bu mektubu engin hoþgörünüze sýðýnarak yazýyorum. Yüzyýllar önce, gönüllere ilmek ilmek, iþlediðin “insanlýk onurunun” bizde meydana getirdiði özlemle, bir türlü tadýna doyamadýðým her þeyden çok tatlý sevgin üzerine yazýyorum.

Kör bir kuytuda kaybettiðim benliðimi, sadece senin iþaret ettiðin doðrultuda bulmaya çalýþtýðým için yazmaya cüret edebildim.


Suya yazdýðým, taþa yazdýðým, daðlara yazdýðým ama senden hep sakladýðým acýlarýmý þimdi sana yazýyorum Efendim! Aramýzdaki uçurumlardan, sana yalnýz bu mektubu yollayabiliyorum. Hiç bir zaman bulamadýðým, cesaretim ve benliðim, yalnýz bunu baþarabiliyor. Bu mektup, kalabalýklar içerisindeki bir yüreðin sessiz feryadýdýr Efendim!

Ýçine, ayný çaðda paylaþamadýðýmýz sevgiyi, yüzümde tek tük dolaþan gülücükleri ve karþýnda sevginden eriyen yüreðimi, yüzüne bakamamanýn utancýndan gözlerimden süzülen damlacýklarý koyuyorum. Yine içine umudu, mutsuzluðu, hep kendime duyduðum güvensizliði, karanlýkta bulduðum Miraç yolunu aydýnlatan ýþýðýný da koyuyorum. Efendim, senin sevgi ikliminde yanmak ve yunmak istiyorum. Ama sevgin o denli dizayn edilmiþ ki, kendimi tarifi imkansýz bir huzurda buluyorum. Senden aldýðým ýþýkla sadece kendimi deðil, çevremi de aydýnlatmak istiyorum. Yaþamak için deðil, yaþatmak için yaþamak istiyorum. Asla ölmek için deðil. Zira ölmek kurtulmaktýr biliyorum. Efendim, ben yalnýz açlýðý, soðuðu, çaresizliði ve siyah olan her þeyi öldürmek istiyorum. Silâhým, dürüstlük, kurþunlarým bir bir filizlenen sevgi olsun istiyorum. Ýçimdeki bütün hýrsla ve bütün yalnýzlýðýmda, korkularýmla, yalan yanlýþ dünyamla yazýyorum bu mektubu! Suya yazdýðým, taþa yazdýðým, daðlara yazdýðým acýlarýmý þimdi sana yazýyorum. Ben sana hiç bu kadar açýk yürekli olamamýþtým. Ýçimi yakýp, yýkan gerçekleri ben senden hep gizledim. Gizlilikler, yerini asla baðýþlanmayan yanlýþlara çevirdi. Acýlar, umutlar bitmek bilmeyen çýðlýklarla beraber olup feryada dönünce, o feryat sana yalan olarak geri döndü. Sevgileri ve yarýnlarý kilitledim, güneþi kilitledim bütün dünyamý karanlýklar boðdu Efendim! Ama ne yazýk ki yalanlarý hapsedemedim, onlar kaçýp dilime geldi. Sana bazen de yalan söyledim. Çünkü ben, gerçekler içinde en þerefli olmama raðmen en zayýf bir yaratýðým.


Ýçimde yeþerttiðim bir fidandýr dostluðun. Dallarý tüm uzayý kaplayacak geniþlikte, kökü de arzýn merkezinden daha ötelerde... Yemyeþil yapraklarýndan en nadide kokular yayýlýyor...Her seherde gözyaþlarýmla sularým. Sýmsýcaktýr fidanýn suyu. Çünkü yüreðimden geliyor, ta derinlerden. Hiç susuz kalmadý fidan. Ben hep aðladým. Sevgin o denli büyüdü ki, kendimi yaprak üzerinde bir zerre gibi hissetmeye baþladým. Çünkü akan gözyaþlarýmda sadece konsantre olmuþ sevgi yoktu. Gözyaþlarýmda haksýzlýklar karþýsýnda sesleri çýkmayanlara karþý duyduðum öfke vardý, onlarla beraber ayný mekanlarý paylaþmanýn utancý vardý. Yeterince bir tepki koyamamanýn çaresizliði vardý. En kötüsü de fidanýn kökünü -günde en az beþ kez kovmama raðmen- her an kemirmek isteyen çaðdaþ aç kurtlar var. Buna raðmen fidan yemyeþil. Onu böyle yeþil tutan sadece sana olan sevgim Efendim!

Efendim, sen gittin bulutlar kararttý ufuklarýmýzý. Güneþ sýmsýcak ýsýtmýyor, ay parlak deðil eskisi kadar, yaðmurlar merhametli yaðmýyor artýk. Her bir nimet yüzümüze tokat gibi çarpýyor. Gittin, hemen sonra, yaþayanlar beden kalelerimize mancýnýklar yerleþtirdi. Paslanmaz çelikten ördüðümüz yüreklerimize kadar uzandý mancýnýklarý ve direncimiz kýrýldý, düþman akýn üstüne akýn yapar oldu. Gündüzleri bunaldýk geceleri rüyamýza gelir misin diye bekledik. Ama boþunaydý bekleyiþimiz. Çünkü biz mancýnýklarýn ucundan tutmasýný beceremedik. Ýçimizi bir vehim kaplamýþtý. Kendimiz türetip, kendimizi olmadýk senaryolarla yýllarca mahvettik. Biz varýz Efendim, kendimize düþmandan daha düþman.

Ravzanda açan güller, artýk bizim iniþli yollarýmýzda kan aðlýyor. Sevr’deki örümcek, aðýný örmüyor. Güvercin ise asla yuva kurmuyor. Ve biz oturduðumuz yerden Ebabilleri bekliyoruz Efendim! Gönül gülümüze hüzün karalarý sürüldü de rengi görünmez oldu, Bülbüller ise bu diyarý terk edeli çok oldu. Efendim, siz gidince göz pýnarlarýmýz gözyaþý matemine büründü. Yiðitlerin sensiz sularda nice vurgunlar yedi. Güllerle imar ettiðin gönül yuvalarýmýz bozuldu, yerine kuru ve hoyrat dallarla inþa edilen sevgiden uzak soðuk bir mekan inþa edildi.


Gönül Çiçeðim, “sen” kokmuyor artýk bu hoyrat iklimler. Dallar, ürkek serçeler gibi dökülen çiçeklerine aðýtlar yakýyor. Efendim, sen gidince muhacir düþler süsler oldu uykularýmýzý. Seni kokladýðýmýz düþlerimiz tek teselli kaynaðýmýz. Þimdi muhacir düþlerimiz de tipili, boranlý gerçeklerin kuþatmasý altýnda. Dallarýmýzla vuruyorlar, mallarýmýzla vuruyorlar, çiçeklerimizle vuruyorlar bize. Hatýralarýnla yüklü yüreklerimiz, mecnun naðmelere müptela þimdi. Yakup’un hasreti var sana yangýn yüreklerimizde.


Gönül Çiçeðim, sana hep sevinçli haberler vermek isterdim. Beni hoþ gör ve beni makamýndan uzaklaþtýrma. Belki birgün size yazanlar, güzel þeyler yazacaklar. Ama biz onlara güzellik býrakabilecek mücadeleyi göze alabilirsek.


Efendim! Umutlarýmýz, katillerin elinde silah; sevdalarýmýz, çocuklarýn elinde oyuncak. Ýsyan kapýlarýnýn yüreklerde kilitli olduðu bir mevsimden yazýyorum. Mevsim ilkbahar aylardan Nisan. Yüreðim kadar karanlýk, yüreðin kadar aydýnlýk gecelerde yazmak isterdim. Yýldýzlarý kandil yapýp koydum masama. Kulaklarýmý týkadým “akýllý füzelere”. Gözlerimi kapadým utancýmdan. Ama gönül bahçelerimizin kanla sulanmakta olduðunu da sana, yazmadan vazgeçemeyeceðim. Ýçimde her bir mermide ölüp, yeniden dirilen bir nefer olduðumu düþünüyorum. Hani, “Ali Benim Aile efradýmdýr” demiþtiniz, sevgili torunlarýnýz omuzlarýnýzdan inmeyince secdeden doðrulmamýþtýnýz. Ýþte o güzel insanlarýn þehit edildikleri topraklarda yine mümin kaný akýyor Efendim! Ýçimde kopan fýrtýnalar o topraklardaki savaþý durduramýyor. Gözyaþlarýmýz da kurumuþ. Ýlk ve son silahýma sarýlýyorum, yani dualarýma. Hayal denizine savuruyorum dualarýmý, Ebabil olsunlar ve Ebreheleri kendi cehennemlerinde boðsunlar diye. Sessizliðimi bent yaptým göz yaþlarýma. Ama çýðlýklarýmý susturamadým gönül ülkemde. Sana, sana sesleniyorum! Efendim ne olur durdur bu gönül çýðlýklarýný. Ne bir akýllý füze yapabildik sesimizi duyuracak ne de bir Patriot. Ama çok lüks dairelerimiz var, sadece çalýþmadan dinlenmek için.


Efendim, gönül dünyamda ýþýðýn ana rengi gibi sayfalar açmak isterdim. Sonra renklendirmek isterdim güzellikler için. Sayfalarým kararsýn istemezdim, gönül mahkememde...Sevgi bahçemin kapýsýný sonuna kadar açmak isterdim. Sabahýn serinliklerinin müjdeler getirmesi ve bu müjdeyi her doðrultuda yaymam için Efendim!


Artýk mektubuma son vermek istiyorum. Ne zamandan beri düþünüyorum. Zaman, Ebu Cehillerin veya Ebrehelerin zamaný mý? Nefes almak istiyoruz Efendim bir nefes almak istiyoruz. Bize bir nefes alabilmemiz için dualar ediniz. Bize korkularýmýzý yenebilmemiz için de yardýmcý olunuz. Umudumu kaybetmiyorum. Ýnanýyorum ki, Firavunun ateþinde nasýl Ýbrahimler yeþerdiyse, bu þirk denizinde boðulmadan karaya çýkacak Yunuslar da olacaktýr. Umutla, sevgiyle bunu bekliyorum ve gayret ediyorum.


Efendim, ismin gönüllerimizin tesbihi. Yeþeren dallarýmýzda bir kez gonca olman yeterlidir. Bize gönül Kabe’ni açar mýsýn? Bizi huzurunda kabul buyurur musun? Bize þefaat eder misin?
Ekleme Tarihi: 05.07.2005 - 21:26
Bu mesajı bildir   zafer571 üyenin diğer mesajları zafer571`in Profili zafer571 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
GÜZEL AMA KÖTÜ CIKMIŞ

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 23:25
Cinsiyeti: ----- 
RİCAEN DÜZELTME YAPIN
Ekleme Tarihi: 21.12.2005 - 11:57
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 595 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ilkser (43), gorkem yildiz (37), akky (39), HAKAN KÜCÜK (51), feride orhan (56), ME10 (47), MDMETIN (39), deniz-19 (37), avni kamzeli (43), asteroit (49), erdem (), Webcam_M (54), sel14tr (44), icalim (53), ilyas.fr (46), maneviyat (46), Ý.TEKGÜL (55), vgozukara (42), EMRULLAH (39), artvinli (59), emineyzc (48), looder (56), Cheetah (34), Keje (43), sahmeran28 (50), meto54 (63), selmani fahrisi (40), alonewolf (47), ibocan2 (42), chocuq87_54 (37), KaRaGoZLuM (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53006 saniyede açıldı