stromectol ivermectin stromectol generique rhinocortgenerique kaletra voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Mafya, Küresel kapitalizm ve Devlet

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Mafya, Küresel kapitalizm ve Devlet

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
Mafya, Küresel kapitalizm ve Devlet
Dünya sömürü sistemi olan küresel kapitalizm kendi bağrında taşıdığı mafyatik özü yer kürenin her yerine götürmüştür.
Gelişmiş kapitalist ülkelerde mafya yok mu?
Elbette var.
Hem de diğerlerine göre kat kat büyüğüyle var.
Örneğin, mafyanın isim babalığını yapan İtalya’da, mafya ekonomisinin büyüklüğü milli gelirin yüzde yirmisine yakın.
Milano Ticaret Odasının araştırmasına göre, mafyanın İtalya’daki yıllık cirosu yaklaşık 133 milyar dolar.

Dünya mafyasının kontrol ettiği toplam sermayenin 8,4 trilyon dolar olduğu ve bunun %70’inin ABD mafyası tarafından kontrol edildiği tahmin ediliyor.
Dünyada kara para dolaşımının ve aklanmasının sağlandığı 55 mali cennet var. Örneğin Cayman Adaları dünyanın beşinci büyük bankacılık merkezi. Bu adadaki banka ve şirket sayısı, nüfustan bile fazla. Bu malî cennetlerden yönetilen para hacminin en az 3 trilyon dolarla dünyanın toplam gelirinin yüzde 15’ini bulduğu sanılıyor.

Büyük bankalar da, off-shore bankacılığı adı verilen sistemle, hem yüksek komisyonlar karşılığı kara para aklıyor hem de bu yolla elde edilen gelirlerle mafya örgütlerini finanse ediyor. Bir dönem bu sistem Türkiye’de de özellikle batan veya el konulan bankalarda yaşandı.
Kara para bankacılık sisteminde aklanarak dolaşıyor ve hem yasal faaliyetlere (yani kapitalizmin güya temiz para kazandığı faaliyetlere) hem de yine yeraltının finansmanına akıyor.
Kara paranın makbul yatırım araçları arasında devlet tahvilleri, hazine bonoları var. Pek çok ülkede mafya örgütleri devletin önemli borç kaynağı durumunda ve böylesi araçlar vesilesiyle hükümetlerin kısa vadeli ekonomik politikalarını belirlemede dahi etkili oluyorlar.

Tayland’da uyuşturucudan elde edilen milyarlarca dolar mafya tarafından tekstil sanayine yatırım yapılarak değerlendirilmiş durumda.
Çin mafyası kara parayı serbest bölgeye akıtıyor ve yıllık iş hacmi 200 milyar dolar civarında. Rusya’da 1300 civarında olduğu tahmin edilen, birbirlerine karmaşık ilişkilerle bağlı mafya örgütleri ekonominin yüzde 40’ını, 35-40 bin işletmeyi, en az 400 bankayı kontrolünde tutuyor.
Kimileri bu yüzden Rusya’daki sisteme “mafya kapitalizmi” diyor. Bu tanımlama gerçekliğin bir yönüne işaret etse de Rusya’da, Kolombiya’da ve daha pek çok ülkedeki mevcut sistemleri “mafya kapitalizmi” olarak niteleyenler aslında mafya ve kapitalizmin genelde nasıl iç içe geçtiğini anlamıyorlar.

Tüm bu anlatılanların ve yukarda belirtilen verilerin işaret ettiği gerçeklik, sistemin niteliği gereği oluşan ve kısaca mafya adı verilen yapıların kapitalizmin hamurunda var olduğu ve kapitalizm yıkılmadığı sürece ortadan kalkmayacağıdır.
Bugün mafya ve kapitalist devletler aynı bütünlüğün parçalarıdır ve birbirlerinden ayrılamazlar.
Yani mafya örgütlerinin faaliyetleri devletlerin engellemek isteyip de engellemeyi başaramadığı faaliyetler değildir.
Mafyaya yönelik çeşitli dönemlerde düzenlenen operasyonlarsa mafyayı ortadan kaldırmak amacıyla değil, devletin mafya üzerindeki denetimini pekiştirmek için yapılır.
Yıllardır yapılan tutuklamalara ve “çökertilen” mafya örgütlerine rağmen yeraltı faaliyetlerinin artarak sürmesi, kapitalistlerin niyetlerinin mafyayı ortadan kaldırmak olmadığının en açık göstergesidir.

Kapitalist sistemin lümpenleştirdiği ezilen kesimlerin bağrındaki öfkeyi kullanarak yine sistemi besleyen bir mecraya akıtan mafya örgütleri özellikle kapitalizmin kriz dönemlerinde popülerleşirler.
Kapitalizm kendisine yönelecek tehdidin bir bölümünü böyle kontrol etmeye çalışır. 1930’ların Amerika’sında etkinliği yükselen mafyanın bu durumu tesadüfî değildi. Bu yüzden bugün de, sefaletin ve toplumsal adaletsizliğin kırbacı altında yaşayan yoksul gençler, kurtuluşlarını, televizyon dizilerinden görerek özendikleri, delikanlılıklarıyla mafyada boy gösterebilenler gibi olarak sağlayacaklarını sanıyorlar.
Gerçek hayatta buna yeltenenlerin her birinin, sırası geldiğinde böcek gibi ezildiklerini bile bile üstelik. Sebebi de çok açık. Çünkü bugün onların yanılsamalarını dağıtacak ve mafyanın yerine onlara umut olacak başka bir güç ortada yok.

İnsanlar içinde yaşadıkları insanlık dışı toplumsal sistemi değiştirmedikçe, hiçbir şekilde kendi yaşam koşullarını da değiştiremezler.
Bu yüzden, bu toplumda var olan her türlü melanetle mücadelenin kapitalizme karşı mücadele denizine akmadıkça bir sonuç elde edilemeyeceği iyi kavranmalıdır.
Gün geçtikçe insanlığı daha büyük sorunlarla yüz yüze bırakan kapitalist sistemin ideologları ne kadar yanıltmaya kalksalar da, mafyayı da kapitalizm yaratmıştır.
Mafyasız bir kapitalizm olamaz.
Devleti mafyayla daha yoğun bir mücadeleye çağırmak devleti de mafyayı da anlamamaktır. Bilmeliyiz ki, mafyanın varlığını, iyi işlemeyen hukuk düzenine ya da ahlakı bozuk yöneticilerin rezilliğine dayanarak açıklamak masum bir yanılgının sonucu değildir. Kapitalizmin papazları, pis kokuların ayyuka çıktığı böylesi zamanlarda sistemin iyileştirilebilir olduğu yanılsamasını insanların zihninde yaygınlaştırmak için bu görüşleri dillendirmektedirler.

Yaşlı kapitalizm çürüyor ve kapitalizm dâhilinde hiçbir sorunun gerçek çözümünün sağlanamayacağı gerçeği insanlık için tek kurtuluş yolu olan bağımsızlıkçı devlet yapısı olan ihtiyacı yakıcılaştırıyor. Geçen yüzyılın başlarında şimdiki vatanseverlerin ana kaynağı antikapitalistlerin öngördükleri ikilemin bugün en somut halleriyle yüz yüzeyiz.
Kapitalizm insanlık arabasının yönünü barbarlığa doğru kırmıştır ve uçurumdan aşağı son sürat sürmektedir.
Dikkat!
Türkiye’yi de almış arabanın içine son sürat gitmekte. Türk Milleti bu arabadan inmek için mevcut hükümeti de iktidardan indirmelidir.
Miktat Algül
Gazeteci-Yazar
Ekleme Tarihi: 26.09.2009 - 00:57
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 648 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kilimlili67 (47), EnToRia (39), cihankarasan (56), rahmali (60), beyazyol (44), hmurat (50), Sweet-Bircan (31), calinan_kalp (43), bobmalley (34), kerim71 (50), talip-ibrahim (38), kan-ka (50), behlül72 (52), n.nakla61 (40), yasinbirel80 (44), zuhre yildirim (44), SnNmMc (37), tarik82 (42), akin123 (37), MertTurk (43), *hira* (35), zaferburgu (49), mademney (42), esli (61), sipahii (43), gokhan (46), ISLAM_GUNESI (40), veteriner54 (42), meryem03 (40), engino (46), yol_cu (42), koyuncu339 (39), fizikcimrt (49), fgdibo (36), salem (46)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.53492 saniyede açıldı