 |
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
AŞK OKULUNDAN DERSLER.CÜNEYD-İ BAGDADİ HAZRETLERİ. |
|
|
1942 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.04.2003
|
En Son On: 27.01.2007 - 02:21
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Tasavvufun ne olduğu sorulduğunda, şöyle cevap verdi:
"Tasavvuf on şeyi içerisine alan bir isimdir.
Birincisi, dünyâdan (lâzım olan) az bir mikdârı
edinmek.
İkincisi, kalbin Allahü teâlâya güvenip dayanması.
Üçüncüsü, tâat olan Allahü teâlânın beğendiği şeylere rağbet etmek.
Dördüncüsü, yediği içtiği ve kullandığı şeylerin helâlden olmasında titiz davranmak.
Beşincisi, kalbin Allahü teâlâ ile meşgûl olması.
Altıncısı, gizli olarak Allahü teâlâyı hatırlamak.
Yedincisi gerçek ihlâsa sâhib olmak.
Sekizincisi, şek ve şüpheden uzak, kat'î bir îmâna sâhib olmak.
Dokuzuncusu, tam bir teslimiyetle Allahü teâlâya yönelmek.
Onuncusu, ihtiyaçlarını başkasından istemeyip, şikâyette bulunmamak.
Kimde bu on haslet bulunursa, tasavvuftan söz etmeye lâyıktır. Yoksa yalancıdır."
|
Ekleme Tarihi: 08.05.2006 - 00:19 |
|
|
|
2765 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 17.02.2006
|
En Son On: 04.12.2007 - 11:08
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Allah (c.c) razı olsun çok güzel bir paylaşım...
Rabbim bunları en güzelde şekilde
samimi bir kalple bizlere
idrak etme kabiliyeti versin
inşallah...
Sevgi Selam ve Dua ile...
|
Ekleme Tarihi: 08.05.2006 - 10:25 |
|
|
|
280 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 02.04.2006
|
En Son On: 22.01.2007 - 20:35
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Cüneyd-i Bağdâdî yedi yaşında iken, mektepten gelince babasının ağladığını görüp, sebebini sordu: "Zekât olarak dayın Sırrî-yi Sekâtî'ye birkaç gümüş göndermiştim, almamış. Kıymetli ömrümü, Allah adamlarının, beğenip almadığı gümüşler için geçirmiş olduğuma ağlıyorum." dedi. Cüneyd-i Bağdâdî; "Babacığım, parayı ver ben götüreyim." deyip dayısının evine gitti. Kapıyı çaldı. Dayısı, kim olduğunu sorunca; "Ben Cüneyd'im dayıcığım. Kapıyı aç ve babamın zekâtı olan bu gümüşleri al!" dedi. Dayısı; "Almam!" deyince, Cüneyd-i Bağdâdî; "Adl edip babama emreden ve ihsân edip, seni serbest bırakan Allahü teâlâ için al!" dedi. Dayısı; "Allahü teâlâ babana ne emretti ve bana ne ihsân etti?" dedi. Cüneyd-i Bağdâdî; "Babamı zengin yapıp, zekât vermesini emretmekle adâlet eyledi. Seni de fakir yapıp, zekâtı kabûl etmek ve etmemek arasında serbest bırakmakla ihsân eyledi." dedi. Bu söz Sırrî-yi Sekatî'nin çok hoşuna gidip; "Oğlum! Gümüşleri kabûl etmeden önce seni kabûl ettim." dedi ve kapıyı açıp parayı aldı
selam ve dualarımla
|
Ekleme Tarihi: 08.05.2006 - 22:01 |
|
|
|
1230 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 29.01.2006
|
En Son On: 04.04.2007 - 23:42
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Allah razı olsun bu güzel örnek ve nasihatler için..
bir cocuktan alacagimiz nice dersler var..
Rabbim bizlere ilim ve takva nasip etsin..
ve o on haslete kavusuruz inşaAllah.
|
Ekleme Tarihi: 08.05.2006 - 22:25 |
|
|
|
280 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 02.04.2006
|
En Son On: 22.01.2007 - 20:35
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Cüneyd-i Bağdâdî dayısına talebe olduktan bir süre sonra onunla berâber hacca gitti. Mescid-i Harâmda dört yüz kadar büyük zât, şükür hakkında konuşuyorlardı. Her zât şükrü târif ve îzâh ettiler. Netîcede dört yüz ayrı îzâh meydana geldi ise de, hepsi de bu târif ve îzâhları yetersiz buldu. Hazret-i Sırrî-yi Sekatî, orada bulunan Cüneyd-i Bağdâdî'ye; "Mâdem ki buradasın, bu hususta bir de sen bir şeyler söyle." dedi. Cüneyd-i Bağdâdî; "Şükür, Allahü teâlânın ihsân ettiği nîmet ile O'na isyân etmemek, O'na isyân için, ihsân ettiği nîmeti sermâye olarak kullanmamaktır." buyurdu. Orada bulunanların hepsi bu cevâba çok sevinip; "Seni tebrik ederiz. Maksadı en güzel şekilde ifâde ettin. Bu, ancak bu şekilde târif edilebilirdi." dediler. Sırrî-yi Sekatî; "Yavrum, öyle anlıyorum ki senin lisanın doğru ve kuvvetli olacak. Böyle güzel söyleyebilmek hâli sana nereden geliyor?" deyince, Cüneyd-i Bağdâdî; "Sizin sohbetlerinizde bulunmakla efendim." dedi.
Cüneyd-i Bağdâdî hocasına âid olan evin bir odasında kalırdı. Her an Allahü teâlâyı hatırlardı. Seccâdesi üzerinde, sabaha kadar "Allah, Allah" der, aynı abdestle sabah namazını kılardı. Bu hâl senelerce böyle devâm etti.
selam ve dualarımla
|
Ekleme Tarihi: 09.05.2006 - 20:58 |
|
|
|
359 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 02.05.2006
|
En Son On: 09.01.2008 - 21:36
|
Cinsiyeti: -----
|
|
esselamu aleykum ümmed-i Muhammed;
Allah sizlerden razı olsun.ravdanın taze üyelerindenim.önceleri de takib eder istifade ederdim.. hakkınız çoktur..helal edin olur mu..bilgilerimi tazeliyor ya da yeni bilgiler öğreniyorum...
ALLAH RAZI OLSUN KARDAŞLAR...
|
Ekleme Tarihi: 09.05.2006 - 21:10 |
|
|
|
280 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 02.04.2006
|
En Son On: 22.01.2007 - 20:35
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Bir gece yıkanmak için suya ihtiyâcı oldu. Hava çok soğuk olduğu için; "Sabah olmasını bekleyeyim, su ısıtırım veya hamama gidip yıkanırım" dedi. Sonra düşündü ki: "Ben yıkanmayı tehir için, sabahın olmasını, su ısıtmak, hamama gitmek gibi bir sürü şeyleri istiyorum. Halbuki, Allahü teâlâ bana sâdece bir defâ yıkanmamı emrediyor. Ben de onu tehir için çeşitli bahâneler arıyorum. Benim yaptığım hiç münâsip değil." dedi. Hemen, gecelik elbisesi üzerinde olduğu halde, soğuk su ile gusletti.
Tasavvufu, dayısı Sırrî-yi Sekatî'den öğrendi. Asrının kutbu idi. Binlerce velî yetiştirdi. Otuz defâ yaya olarak hacca gitti. Kerâmetleri, nasîhatları, hikmetli sözleri ve ihlâslı amelleri ile meşhûr oldu. Zâhirî ilimleri, İmâm-ı Şâfiî'nin talebelerinden Ebû Sevr'den öğrendi. Ayrıca Hâris-i Muhâsibî, Muhammed Kassâb ve başka zâtlarla da sohbet etti.
Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri, otuz sene cemâatle namazda ilk tekbiri kaçırmadı. Namazda kalbine dünyâ düşüncesi gelse, o namazı tekrar kılardı. Dâimâ Allahü teâlâyı hatırlardı. Her gün 400 rekat namaz kılardı. Otuz yıl yatsı namazından sonra hiç uyumadan ibâdetle meşgûl oldu.
Hocası Sırrî-yi Sekatî, ona bir meclis kurup, insanlara ilim öğretmesini, nasîhat etmesini söylerdi, fakat o kendini bu işe lâyık bulmayıp, nefsini kötülerdi. Bir Cumâ gecesi Peygamber efendimizi rüyâda gördü. Ona; "Ey Cüneyd! İnsanlara nasîhat et! Zîrâ senin sözün halkın kalplerinin rahatlık ve ferahlık bulmasına sebeptir. Allahü teâlâ senin sözünü, insanların kurtuluşa ermesi için sebep kılmıştır." buyurdu. Uyandı, sabahleyin erkenden hocasının yanına vardı. O hiçbir şey söylemeden; "Peygamber efendimiz tarafından vazîfelendirilmedikçe, insanlara ilim öğretmekten çekindin." dedi. Ertesi gün bir meclis kurup, insanlara Resûlullah'ın yolunu anlatmaya başladı.
selam ve dualarımla 
|
Ekleme Tarihi: 11.05.2006 - 01:18 |
|
|
Rabbim bizleri Alim bir Sofi eylesin İnşallah |
|
|
179 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.04.2006
|
En Son On: 14.10.2009 - 12:39
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Sayın Dostlarım ve din kardeşlerim Allah (CC) hazretleri Cüneydi Bağdadi ve sizlerden razı olsun
Birincisi, dünyâdan (lâzım olan) az bir mikdârı edinmek.
Dünya sevgisi tüm kötülüklerin anasıdır. Yani Dünya sevgisi yeni bir dünya sevgisini doğurur. Dünya sevgisi eğer kötülüklerin babası olsa idi yeni Dünya sevgileri doğurmazdı. Allah CC. bazı insanlara istemeselerde Dünya malı verir. Dünya malımız olsa bile sadece elimizde olmalı, bu mal Kalbimizi fethetmemelidir.
Hikaye:
İmamı Azam hazretlerinin bir dersinde bir haber geldi
-Ey İmam ticaret yaptığın gemilerin battı, içindekiler ziyan oldu
dediler.
-İmam; Elhamdülillah dedi.
Bir süre sonra, yine geldiler ve
-Batan gemiler sizin değilmiş
dediler.
-İmam yine; Elhamdülillah dedi.
Sordular ya imam
Gemilerin battı Elhamdülillah dedin, batan gemiler senin değilmiş Elhamdülillah dedin sebebi nedir?
İmam dedi ki;
Gemilerin battı dediler, kalbimde bir hüzün olmadı. Batan gemiler gemiler senin değilmiş dediler, kalbimde bir sevinç belirtisi olmadı der.
Yani; Büyük İmamın (RAH) Dünya malı sadece elinde imiş, kalbinde değil. Bizde böyle olursak Dünya malı bize zarar veremez.
Kalbimizde sevgisi yerleşen Dünya malı şuna benzer;
Bataklıkta bir adam var ve elinde külçe külçe altınlar var
Altın arttıkça batıyor, ama o daha fazlasını istiyor
Altın artıyor(Dünya malı), artık Altın o kadar artıyorki bataklık (Dünya malı sevgisi) adamın tüm bedenini kaplıyor ve adam manen ölüyor (Artık kalbi altın ile kaplanıyor)
|
Ekleme Tarihi: 11.05.2006 - 10:23 |
|
|
İlimsiz Tarikat olmaz. Tasavvuf halleri ilme aykırı olamaz. |
|
|
179 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.04.2006
|
En Son On: 14.10.2009 - 12:39
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
İlimsiz Tarikat olmaz. Tasavvuf halleri ilme aykırı olamaz. Keşiflerin rabbani ve şeytani olanlarını ayırt edebilmek için İlim terazisinde tartmak lazımdır.
Tasavvuftaki Keşiflerin hiçbiri İslam’ın emirlerine aykırı olamaz
İmamı Rabbani 13. Mektuptan alıntı
Her şey, bana tek tek gösterildi; sonra üst makama çıkarıldım. Asla, bir şek ve şüphe kalmadı.
Keşiflerin tümü, şeriata mutabık olarak geldi; şeriatın zahirine kıl kadar aykırı bir durum yoktur.
Keşifler ciheti ile, sofiyeden bazılarının beyan ettiği şeriatın zahirine göre beliren aykırı durum, şu sebepler dolayısı ile olmaktadır:
a) Sehiv yolu ile.. (Manevî yanılma.)
b) Sekir yolu ile.. (Manevî sarhoşluk.) Yoksa, batınla zahir arasında hiç bir aykırı durum yoktur. Bu yola giriş esnasında beliren aykırılık, ancak nazarî bir arızadır; bunun giderilmesi de, teveccühle birleşmeye muhtaçtır. Amma, hakikî manada yolun sonuna varan müntehi zat; batını, şeriatın zahirine muvafık bulur.
Allah (CC) bu dünyada hissedilen, görülen ve duyulan her şeyden başkadır. O bu dünyada herhangi bir şekilde görülemez.
İmamı Rabbani 479. Mektuptan alıntı
Bu kâinat safhasında her ne ki, müşahede olunur ve hissedilir; o mümkinattan sayılır, isterse, bu müşahede edilen bazı saliklere vacih vehminde gelsin ve hakkiyet unvanı ile zuhur etsin. Lâkin o, bu alem ferdlerinden sayılır.
Yüce Allah ise, ötelerin de ötesinde bilip gördüklerimizden yana münezzeh keşif ve müşahede ettiklerimizden yana da müberradır.
Diğer bir örnek: Şeyh efendi kadınlar ile toka ediyorsa bu tokalaşma tüm insanlara haram olduğu gibi o şeyh efendiye de haramdır. Benim nefsim körelmiştir diyen ve bunu yapan (kadınlar ile haşır neşir olan) bir şeyhe tabi olunmaz. Çünkü bu hal İslama aykırı bir haldir.
|
Ekleme Tarihi: 11.05.2006 - 10:25 |
|
|
İlimsiz amelin, insanı nereye kadar götüreceğine güzel bir misâl |
|
|
179 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 15.04.2006
|
En Son On: 14.10.2009 - 12:39
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Bersisa isminde bir zat, inzivaya çekilmiş, gece-gündüz vakti Allah'a (c.c.) ibadetle geçer ve hiçbir kötülükte bulunmazdı. Bu zatı şeytan aleyhilla'ne kandırmak için türlü hilelere başvurdu. Fakat bir türlü kandıramadı. En sonunda şeytan işin kolayını bulmuşt'u. Çünkü Şeyh Bersisa, âmil, mütteld, züht ü takva sahibi bir zattı ama, alim değildi. Yani ilm-i zahiri yoktu. Ondan dolayı onu kandırmak kolay olacaktı.
Plânını şöyle tatbik etti:
Şeytan, sırtında cübbesi, elinde asası, başında sarığı, elinde tesbihi olduğu halde bembeyaz sakalıyla Şeyh Bersisa'nın ibadet ettiği yere varıp kapısını çaldı. Şeyh Bersisa kapıyı açtıktan sonra, kim olup, nereden geldiğini ve niçin geldiğini sordu.
Şeytan Alleyhilla'ne ona şu, cevabı verdi:
- Ben dünya nimetlerinden uzak, ömrünü Allah'a ibadetle geçirmek isteyen bir kimseyim. Bir Allah dostu bulup kendime arkadaş edinmek için çok yer dolaştım, fakat sizden başka bir kimseye rastlamadım. Memleketine yaklaştığımda, sizin isminizi duydum. Sizin de bütün gayretiniz Allah'ın rızasını kazanmak olduğuna göre, beni de kabul buyur da, beraber ibadete devam edelim.» dedi.
Şeyh Bersisa, onun şeytan olduğunu ve kendisinin ayağını kaydırmak için geldiğini nereden bilecekti. Arkadaşlığı kabul etti... Beraber ibadete başladılar. Aradan zaman geçiyor, Şeyh Bersisa ibadet ediyor, yiyor içiyor ve diğer insanlar gibi yaşıyor, lâkin Şeytan Allah'a öyle ibadet eder gözüküyor ki yemiyor - içmiyor, yatıp uyumuyor ve bütün zamanını ibadet ederek geçiriyordu.
Şeyh Bersisa, yeni dostuna hayran kalmıştı. Aradan- çok zaman geçmeden dayanamayarak:
- Ey Allah'ın salih kulu, sen bu mertebeye nasıl yetiştin. Ben senelerden beri ibadet ederim, yeyip içmekten kurtulamadım. Sense bütün zamanını ibadete ayırabiliyorsun. Ne olur, bunun sırrını bana da öğret de, ben de senin gibi olayım, dedi.
Şeytanın istediği doğmuştu...
- Bunun kolayı var! Evvela bir büyük günah işleyecek, sonra da -ona samimiyetle tövbe edeceksin. Büyük bir günah işlemiş olduğundan Allah'tan daha fazla korkmaya başlayacak ve böylece de benim gibi, sen de her türlü insanî kötü hasletlerden kurtulmuş olacaksın, dedi.
Şeyh, meselâ ne gibi bir günah işlemesi lazım geldiğini sordu. Şeytan, artık bayram ediyordu. Çünkü avını kandırmıştı.
- Zina edebilirsin, dedi. Şeyh:
- Yapamam, dedi.
Bu sefer şeytan:
- Adam öldür! dedi.
Bersisa, yine:
- Onu da yapamam, dedi.
Şeytan:
- İçki içersin, dedi...
Bersisa, düşündü taşındı, onu biraz hafif görmüştü:
- O olur, yapabilirim, dedi.
Şeytan artık sevincinden havalarda uçuyordu. Bersisa doğru kasabadaki meyhanelerden birine gidip bir miktar içki istedi, içkiyi sunan saki kadındı, içtikçe içti ve sonunda sarhoş olup kadına zina etmeyi düşünmeye başladı. Şeytan tabiî ki boş durmuyor, adamın gözüne gözükmeden nefs yoluyla durma, böyle fırsat elegeçmez, hemen bu kadınla münâsebet kur, diyordu.
Bersisa, tamamen sarhoş olduktan sonra, meyhaneci kadına orada zina etti. Bu onun için çok kötü bir şeydi... Duyulursa ne derlerdi. En iyisi o kadını öldürüp gömmekti, ve öyle yaptı. Kadını öldürüp meyhanenin arkasında bir yere gömdü. Fakat hadise duyulmakta ve yayılmakta gecikmedi. Bersisa'yı yakalayıp mahkemeye çıkardılar. Katil oldüğü için kısasa kısas Ölümüne hükmolundu.
Bersisa idam sehpasına çıkmış, artık ip boğazına geçirildikten sonra onu kurtaracak hiçbir kimse yoktu. Şeytan karşıda görüldü.
- Bu hal nedir ey dostum, dedi. Bersisa:
- Görüyorsun ey Allah'ın sevgili kulu beni kurtar, diye yalvarmaya başladı. Şeytan:
- Bir şartla seni kurtarırım. O da bana secde edeceksin, dedi. Bersisa:
- Görüyorsun ip boğazıma geçirilmiş nasıl secde edebilirim, deyince de:
- İşaretle secde edebilirsin, dedi.
Bersisa başıyla işaret ederek secde etti ve sandalye ayağının altından çekilince imansız olarak göçüp gitti. Allah muhafaza buyursun.
İlimsiz amelin, insanı nereye kadar götüreceğine güzel bir misâl böylece vuku bulmuş oldu. Eğer onda şeriata müteallik ilim olsaydı içki içmek, zina etmekle, adam öldürmekle evliya olunamayacağını bilir ve şeytana uymazdı.
|
Ekleme Tarihi: 11.05.2006 - 10:27 |
|
|
|
7 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 07.02.2005
|
En Son On: 25.10.2007 - 10:24
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Utaniyorum Abim, ALLAH razi olsun,
cok güzel bir paylasim, InsaALLAH yazindaki gibi oluruz..
ALLAHA teslim olanlar herseyi basarirlar.. Ve sadece onlar ALLAHA en güzel sekilde kulluk ederler 
Alıntı Orijınalı asabi kanarya
Her an Allahü teâlâyı hatırlardı. Seccâdesi üzerinde, sabaha kadar "Allah, Allah" der, aynı abdestle sabah namazını kılardı. Bu hâl senelerce böyle devâm etti.
Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri, otuz sene cemâatle namazda ilk tekbiri kaçırmadı.
Namazda kalbine dünyâ düşüncesi gelse, o namazı tekrar kılardı.Dâimâ Allahü teâlâyı hatırlardı.Her gün 400 rekat namaz kılardı. Otuz yıl yatsı namazından sonra hiç uyumadan ibâdetle meşgûl oldu.
|

Asabi Kanarya Abim, ALLAH razi olsun,
nekadar güzel seyler ögrendim simdi,
bu Kullara bakin ya.. Nice güzel örneklerimiz var.. Oysa bizler uyuyoruz.. 
InsaALLAH bizlerde Onlar gibi ve Peygamber Efendimiz sav gibi olmayi basaririz 
InsaALLAH ALLAHA layik Kullar oluruz.. 
Bu mesaj 1 kez ve en son ALLAHA kavusmak tarafından 11.05.2006 - 10:46 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 11.05.2006 - 10:43 |
|
|
|
895 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 13.02.2006
|
En Son On: 22.04.2007 - 19:06
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Allah razi olsun sizden iyiki varsiniz gercekten bunlari okurken tuylerim diken diken oluyor ne buyuk sevgi diyorum Allah'im ben ise ne aciz bir kulum.
suzunkopru kardesim guzel paylasim evet bilgisizlik imansiz gitmemize kadar sebeb olabilir Allah muhafaza etsin Allah'im bizleri iyi dostlarla karsilastirsin;
Selam ve dua ile...
|
Ekleme Tarihi: 11.05.2006 - 11:44 |
|
|
|
 |
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
serhat34 (56), ERKAN1 (37), asalbike (39), yunusemrevulkan (45), dilara-87 (38), mustafa güler (68), nesee (43), yasar karatay (53), Sebiha (49), ismaildemir (59), rizacetinkaya (38), Cankiz04NL (39), hulyaozdal (47), atillabaran (52), Sevket14 (36), salihumut (57), yigidimm (54), qwert2626 (53), guzelsoz (48), mehmelen (42), *Buket* (35), ferhatbnc (46), cCcTAHIRcCc (42), LEVENTDURMAZZ (44), Kerbelaa (34), Anteplisofi (45), haram (44), ngulacar (46), TARIK-ist (55), simsekkk (36), mevanur (41), aybeks (44), kasimbey (45), sengroup (20), selcuklu (50), ayla_cakir (44), akcaabatli (63), hakir (40), vuslat789 (43), djamsterdam (45), furkansoner (44), mustafa.sahin (48), halidbin (54), eliz (46) |
|
|
|
 |
|
|