 |
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
 |
zeynep_d3 |
|
|
 |
|
PERDE ARKASI |
|
|
Misafir
|
|
Kayıt Tarihi: 08.06.2025
|
En Son On:
|
Cinsiyeti: -----
|
|
PERDE ARKASI
Kehf Suresini hepimiz biliriz.. Okunması çok faziletli olan bu Surenin bir bölümünde; Musa (AS) ile salih bir kulun (belki de Hızır) kıssası anlatılır.
Zikredilen üç olay vardır: Geminin yakılması, çocuğun öldürülmesi, yıkık duvarın tamiri.. (Geniş tafsilât için Türkçe meâle bakınız.)
Musa(AS), Allah’ın Peygamberi, zikredilen salih kul ise, Allah’ın kendisine ilm-u ledün sırlarını açtığı bir zattır.
Yaşanan her üç olayda da Hz. Musa O Zâta, hiç karışmayacağına dair söz verdiği halde itiraz eder. Çünkü her insan gibi O da, perde önünü görmektedir sadece… Diğeriyse, Allah’ın bildirmesiyle perde arkasına vâkıftır.
Sonunda O salih zat, olayların iç yüzünü yâni perde arkasını açıklar ve ayrılırlar.
Kıssada görürüz ki; bize yanlış-kötü gibi gelen o olaylar, sadece perde önündekilerdir ve gerçekten kısa görüş ve şimdiki zaman mantığıyla bakılırsa hepsi de yanlıştır.
Fakat açıklamalarıyla O zat, Allah’ın hikmet eliyle perdeyi kaldırdığında şaşırıyor;
“Evet, demek ki böyleymiş..”
“Iyi ki de böyleymiş..” diyoruz.
Kehf Suresindeki bu kıssadan alacağımız çok hikmetler, çok dersler var…
Olaylar karşısında ne kadar acı, sarsıcı olursa olsun dengeyi kaybetmemek…
Gözleri –gönlü de- uzunca bir bakışla ileriye yöneltip; “…Neylerse güzel eyler” teslimiyetiyle perdeyi aralamak…
Yapamıyorsa da sabırla beklemek..
Hakîm olan Rabbim abes iş yapmaz..
Her işi hikmet iledir.
Bizim iç gözlerimiz köreldiğinden, mes’eleleri hep şimdiki zaman mantığıyla değerlendirip, gelecek zamanları zulmette bırakıyoruz.
Oysa ;
Şimdiki zaman+ PERDE= Gelecek zamanlar Formulünün sırrına erenler
“Deme niçin bu böyle
Yerindedir o öyle”
Teslimiyetiyle perdeleri aralamaya, perde önündekilerin aldatıcılığına kanmadan, geleceğin uzun solukları gerçeğine erenlerdir.
Rabbim kalbimizi Hikmetiyle doldursun ki hiç mahzun olmayalım…(Amin)
Pek çoğumuz da ilk bakışta bize ters gelen, bütün hesaplarımızı alt-üst eden,
“Ah! Keşke bunları hiç yaşamasaydım veya şu şöyle değilde, böyle olsaydı” dediğimiz bir sürü olay yaşamış, belki de kahrolmuşuzdur.
Fakat hayırlı sonucunu görünce “İyi ki de böyle olmuş” dediğimiz kaç zaman, perde arkasına, O Hakîm’e bakışlarımızı çevirdik acaba??
O(cc) buyuruyor,
(Olur ki,hoşlanmadığınız bir şey, sizin için hayırlıdır. Bir şeyi de sevdiğiniz halde o hakkınızda şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Bakara 216)
Konuyla birebir örtüştüğünden yaşanmış ilginç bir olayı anlatacağım size;
Bir genç trafik kazası geçirir. Tam arkasından araba çarpar. Hemen baygın genci hastahaneye kaldırırlar.
Ortalık feryat-figan. Durum oldukça kötüdür. Belkide sakat kalacak, hiç yürüyemeyecektir.
Doğrusu istikbâle koşan o genç için çok fena bir durum değil mi ?
Oysa bu yalnızca perde önü..
Şimdi perde arkasına geçelim:
Gencin vücudu çok sıkı bir taramadan geçirilir. Tahliller yapılır, röntgenler çekilir… Bu arada müthiş bir gerçek ortaya çıkar…
Genç böbrek kanseridir ve hastalığının daha ilk devresidir. Böbrek kanseri çok sinsi bir hastalık olduğundan ilk zamanlarda hiç belirti vermezmiş ancak son dönemde anlaşılır, iş işten geçtiği için de %100 ölümle sonuçlanırmış..
Şimdi ne oldu?..
Eğer o nefret edilen kaza olmasaydı, o hastalık tesbit edilemiyecek ve o genç hayatının baharında “son” diyecekti.
Kehf suresini ve o kıssayı bu gözlerle bir daha okuyalım ne dersiniz?
Okuyalım fakat papağan gibi değil, perdeleri aralamaya çalışarak, anlamaya, hissetmeye çalışarak…
Rabbimizin hikmeti; sürekli bizleri imtihan ediyor;
Sabır ve şükürle..
Musîbetler veriyor ki sabredip yücelelim ve temizlenelim dünya kazuratından..O’na tam kul olalım..
Bakalım şükredecek miyiz diye de ihsan ettikçe ediyor…. Şükredenlere arttırıyor, nankörlük edenlerin elinden alıyor ni’metlerini…
SIR: O’na tam kul olmakta..
İçimiz ve dışımızla O’na yönelmekte…
Allah’a dayanan hiç darda kalmıyor..
Belkide en iyi kulluk karnesi bu, farkında olmadığımız…
Gerçek sevenlerine iki dünyayı da cennet edeceğini vaadediyor Rabbim…
Dünya dolusu seslerle haykırmanın tam vaktidir:
Daha ne istiyoruz ha?.. Daha ne bekliyoruuuuuz??..
Hostca ve dostca
|
Ekleme Tarihi: 24.03.2003 - 11:34 |
|
|
|
 |
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Rabbena (37), esengul (39), serra (47), cgumus_38 (50), hersalihamel (41), kiraz-el_tarsus.. (43), toraman (41), Hak_Aski (39), sofi49 (37), *medine* (42), gülsultann (38), hakan_25 (52), theimam (45), islamyurdu (52), maide (55), ~Rabbena (37), adalet (48), GeniusTurk (37), ALEMDAR35 (50), mikailusta (41), Leylaa (52), beyhan919 (36), taybru (53), tarikay72 (53), muhacir2000 (45), tdundar (77), ersin7486 (51), drtasavvuf (53), cnnogz (55), Bozkurt_ank (43), Ninizzz (37), tIrTIL (40) |
|
|
|
 |
|
|