 |
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
Admin 1760 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 25.09.2004
|
En Son On: 24.01.2016 - 03:39
|
Cinsiyeti: Bayan
|
|
Sefâat, lügat îtibâriyle, cürüm ve günahlarin affini talep etmektir. Bütün Ehl-i sünnet âlimlerine göre; peygamberlerin, seçilmis kimselerin ve Kur’ân-i Kerîm, oruç, Ka’be-i Muazzama gibi seâir-i islamin, büyük günah sahipleri için yapacaklari sefâatleri haktir. (El-Mü’tekad, 135)
Allah’in lutuf ve keremiyle, ehl-i isyânin, sefâatsiz dahi magfireti câiz olunca, sefâat sâhibi bir zâtin sefâatine nâil olmasi halinde, Allah’in rahmetine mazhar olunmasi evleviyyetle mümkündür. (Serh-i Akâid ve Terc. 335)
Cenâb-i Hak kâfirlerin düstükleri hâllerin kötülügü ve azaplarinin siddetini beyan ederken, "Sefâat edeceklerin sefâati, onlara bir fayda vermez." (S. Müddessir, 48) buyurarak, sefâatin varligina da isâret buyurur. Çünkü sefâat sâbit olmadan, ondan mahrum kalan kâfirlerin, hâllerinin perîsânligindan bahsetmek mânâsiz olur. (Serhi Akâid ve Terc. 335)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de, sefâat hakkinda söyle buyururlar: “Her Peygamberin müstecâb bir duâsi vardir. Her peygamber o duâyi yapmakta, acele etti. Ben ise bu duâmi kiyâmet gününde, ümmetime sefâat olarak kullanmak üzere sakladim. Ona, insâallah, ümmetimin sirk kosmadan ölenleri nâil olacaktir.” (Buhari Daavat ,Tevhid 31)
Yine: “Sefâatim, ümmetimden büyük günah sâhipleri içindir.” (Feyzül Kadir, 4/162), buyururlar.
Bazi dalâlet firkalari sefâati inkâr etseler de, ehl-i sünnet indinde, sefâat hakkinda ihtilaf olmayip, sefâatin hak oldugunda icma’ da vardir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) en büyük sefâat sâhibidir. Vârisleri de, bu sefâate verâseten sâhip olup, ümmetine sefâat edeceklerdir. Âyet-i Kerîme, hadîs-i serîf ve icmâ’ ile sâbit olan sefâati inkar etmek, dünyâ ve âhiret husrânini muciptir. Bahr-i Râik’te söyle bir ibâre mevcuttur: “Peygamber Efendimizin sefâatini, Kirâmen Kâtibini ve Ru’yetüllâhi inkâr edenin arkasinda namaz kilinmaz. Çünkü o kimse kâfirdir.” (el-Mü’tekad,135)
Su dikkat edilmesi îcâbeden bir husustur ki, bu nimete sâhip olan kimseler, bu tasarruflarini çok dikkatli bir sekilde kullanirlar. Allah’in izni olmadan hangi kimse sefâate cür’et edebilir ki! “Kimin haddi ki, Allah’in izni olmaksizin huzûr-i kibriyâda sefâat edebilsin.” (Bakara Sûresi, 255)Âyet-i kerîmesi buna delâlet eder. Allah dilerse, sefâat kapisi açilir ve sefâate me’zûn olanlar, kendi dilediklerine degil, yine Allah’in dilediklerine sefâat ederler. (Hak Dîni Kur’ân Dili 1/851)
|
Ekleme Tarihi: 27.09.2007 - 02:45 |
|
Mesajlar
| Ekleyen
| Tarih
|
|
SaYaCGIN |
27.09.2007 - 02:45 |
| NurBahcesi |
04.10.2007 - 18:13 |
|
|
 |
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Rabbena (37), esengul (39), serra (47), cgumus_38 (50), hersalihamel (41), kiraz-el_tarsus.. (43), toraman (41), Hak_Aski (39), sofi49 (37), *medine* (42), gülsultann (38), hakan_25 (52), theimam (45), islamyurdu (52), maide (55), ~Rabbena (37), adalet (48), GeniusTurk (37), ALEMDAR35 (50), mikailusta (41), Leylaa (52), beyhan919 (36), taybru (53), tarikay72 (53), muhacir2000 (45), tdundar (77), ersin7486 (51), drtasavvuf (53), cnnogz (55), Bozkurt_ank (43), Ninizzz (37), tIrTIL (40) |
|
|
|
 |
|
|