| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » !!!! SULEYMAN (ALEYHİSELAM) TERÖRİSTMİYDİ? !!!!!!!!!!!!!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
!!!! SULEYMAN (ALEYHİSELAM) TERÖRİSTMİYDİ? !!!!!!!!!!!!!

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 22:48
Cinsiyeti: Erkek 
Bir yerde, Arap Yarımada’sının uzaklarında... Yemen ülkesinde, barış içinde yaşayan bir krallık vardı... Allah onları birçok nimetleriyle bereketlendirmişti... Bu ülkenin halkı ise gayet rahat ve barış içinde başında demokratik yönetim ile seçilmis zeki bir Kraliçe altında hayatını sürdürüyordu...

Evet, üstteki çizilen tablo Kraliçesi Belkıs olan Sebe’ Kraliyetidir, Allah (Teala) onun hakkında Kur’an’da şöyle bahsetmişti:

“…kendisine her şey verilmiş ve büyük bir tahtı olan.” [An-Naml: 23]

Bu Kraliçe’nin dikkat çeken özelliği ise kendisi hiçbir karar almazdı, saygın halkının görüşünü almadan, Allah (Teala)’nın Kur’an’da anlattığı gibi:

“…siz yanımda olmadan hiçbir işi kestirip atmam." [An-Naml: 32]

Aynı şekilde halkı da onu çok seviyordu ve bütün işlerini ona havale ederlerdi, alacağı kararlar husunda ona çok güvenirlerdi, ayette bu şekilde geçmektedir:

“…buyruk ise senindir; artık ne emredeceğini düşün taşın." [An-Naml: 33]

Kraliçe ve halkı böylece huzur, güven ve güç içinde yaşıyordu, Allah (Teala) ayetinde dedigi gibi:

“…Biz güçlü kuvvetli kimseleriz..” [An-Naml: 33]

Dikkat çekilecek husus ise kendisi hiç kimsenin hakkına girmezdi ve komşu ülkelerinin hiçbirinin işlerine karışmazdı, kaldı ki daha uzak olan ülkere karışmak olsun...

Ve birgün aniden küçük bir kuş su veya başka birşey ararken bu ülkede durur...

Evet, o kuş hudhud idi.. Süleyman (Aleyhisselam)’ın hudhud’u... O Arap Yarımada’sının kuzeyinden çölleri aşarak uçuyordu. Sam diyarından geliyordu, orda güçlü bir Hükümdarın Süleyman (aleyhisselam) adında olduğunu duymuşlardı. Allah (Teala) ona güç, otorite, hikmet ve ilim vermişti.

Hudhud çevresine bakarken bu insanları bulmuştu. Bu insanlar ise Allah (Teala)’ya kulluk değilde, güneşe tapıyorlardı...

Ve hudhud bu önemli haberle geldiği yoldan tekrar geriye uçuyordu.. Ve Süleyman (Aleyhisselam)’a dönünce, şöyle demişti ona:

“Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe'den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.” [An-Naml: 22]

Devamla orada şahid olduğu bütün olayları anlattı…

Süleyman (Aleyhisselam) ise hiç durmadan bu haberin sıhhatini öğrenmek istedi.. Ve böylece hudhud’u kısa cümleden oluşan mektubla tekrar gönderdi..

"Mektup Süleyman'dandır, rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla (başlamakta) dır. Bana baş kaldırmayın, teslimiyet gösterip bana gelin, diye (yazmaktadır)". [An-Naml: 30-31]

SubhanALLAH! Şu basit ama keskin sözlere bakın..

Süleyman (Aleyhisselam) hudhud’a bu mektubu vermesini, ve sonra geri çekilip verecek cevabı gözlemesini emretti..

Kraliçe ise çaresizlikle meclisini bir araya toplayıp onların bu hususta görüşlerine başvurdu.. Ve onlara savaşın perişanlık ve yıkım getirdiğini söyledi, ayette geçtiği gibi:

“Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi, orayı perişan ederler ve halkının ulularını alçaltırlar. (Herhalde) onlar da böyle yapacaklardır,” [An-Naml: 34]

Kraliçe çareyi diplomatik yolla barış aramaya karar verdi ve muazzam hediyelerle Süleyman (Aleyhisselam)’a barışçıl olduklarını ispat etmek istedi.. Ve onların içişlerine karışmayacaklarına dair samimane sevgi ve barış niyetini yeniledi..

Ama..

… Süleyman (Aleyhisselam) onların bu dostça yaklaşımlarına yanaşmadı ve bu barışçıl Kraliyetin iyi niyetli tepkilerini redetti..

… Onların iç siyasetine karışmama ve kavmin ulularının şerefine dokunmama ve de bir utanç tablosu olmama isteğini redetti..

… İsterse daha önce hiç ona zarar vermiş olmasınlar, ya da davetin ulaşmasına engel teşkil etmesinler, onlarla savaşmak hususunda kararlıydı..

Daha önce, O’nun (Aleyhisselam) cevabı keskin, sebatkar ve ürperticiydi.. Elçinin hediyelerini geri teptiği gibi, ona şöyle demişti:

“Siz bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Hediyenizle (ben değil) siz sevinirsiniz. Onlara dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamıyacakları ordularla gelir, onları muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!” [An-Naml: 36-37]


Bu sözler gerçekten şimşek gibi ürpertiyor ve nefesleri kursağında bırakıyor..! Öyleki…

… Elçinin hediyelerini redetmesi ve ona emretmesi onu küçük düşürerekten..

… Ve sonra şu sözlerle, “Şunu kesin bil ki”, ve “biz” kullanaraktan, “Şunu kesin bil ki biz onlara karşı geleceğiz”..

… Sonrada “ordu” ifadesiyle tehdit etmesi, “onlar hiçbir şekilde karşı koymaya muktedir olamayacaklar” diyerekten onların kalplerine korku salması..

… En sonunda da savaşın neticesini başlamadan açıklaması, sanki kazanması yüzde yüz bir kuralmışçasına.. Bu kesin kararlılık düşmanda acaba nasıl bir etki bırakır..?

Bu saydıklarının sonucu nasıl olmuştu peki?

.. Onları ülkelerinden, evlerinden, doğup büyüdükleri yerden, atalarının diyarından çıkaracağını.. Ve O (Aleyhisselam) bu yerlerini kastederek demişti.. “Onları kesinlikle çıkaracağız” ifadesinde geçtiği gibi, ne biraz daha musamahakar ne de daha şiddetli, aynen ifadesinde olduğu gibi..!

Peki O (Aleyhisselam) bununla tatmin olacak mıydı..?!

Hayır, daha istekleri bitmemişti.. Onların yurtlarından çıkarıldıklarından sonra ne halde olacaklarını da belirtmişti.. “onları muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız” demişti.. Ve onlar şerefli, güçlü ve bol nimetleri olan başarılı bir kavimdi.. Ama O (Aleyhisselam) üstüne basa basa hor ve hakir olacaklarını yüzlerine vurmuştu.. (ALLAHU EKBER!)


Ve bu kavimin başına gelen ise, Süleyman (Aleyhisselam)’a teslim olmaları ve O’nun hakimiyetinin altına girmeleridir.. Bundan sonra fazla detaya inmeyeceğiz..

Peki şimdi bu kıssa ışığında günümüzde şu görüşlere ne diyeceksiniz..?

- Yönetme hakkı ülkede yaşayan halka aittir..!
- Uluslarararası hukuka riayet edilmeli..!
- Başka ülkenin içişlerine karışmak etike aykırıdır..!
- Bağımsız ülkelerinin sınırına saygı duyulması gerek..!
- Herkesin inanç ve fikir hürriyeti vardır..!
- “Dinde zorlama yoktur” ayetini günümüzdekiler kıssaya göre nasıl anlamışlar..?!
- Savaşmak sadece müdafa için vardır, saldırı olursa..!
- Davet engellenmediği sürece asla savaşa başvurulamaz..!

Ve Süleyman (Aleyhisselam)’ın bütün yaptıkları sadece Hudhud adında bir kuşun insanların Allah (Teala) yerine güneşe taptıkları haberiyle vuku bulmuştur..

Netice olarak Süleyman (Aleyhisselam) bütün bu olaylardan sonra terörist miydi..?!

El-Cevap: Evet, bu ancak İslam’ın gücü, şerefi ve değeridir ve küfrün zelil oluşudur.. Bu gerçekler mükemmel olan İslam dinine aittir..

Ve Maalesef ki.. Günümüzde terazi altüst oldu ve dinimizin öğretileri tahrif edildi, Müslümanlar ise zelil oldu ve Kafirler kibirlenmektedir..

Yazar: Şeyh Dr. Muhammed ibni Tarhuni
Mütercim: Muwahhid Al-Salafi
Ekleme Tarihi: 05.06.2007 - 21:50
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1254 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


[ Admin   Moderator   Vip   Üye ]
Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
gocmenkuslar (57), fatihalperen (41), cumababa (65), osman karaca (60), selim444 (34), furkan2005 (45), sena_66 (57), sebo1963 (62), manolya (60), sertkaya (55), sofigardas (45), MEHMET_1960 (65), dursun ali (69), cepkamil (52), romen (43), selim_wien (43), awsaroglu (50), tekin58 (60), sahabegulu (48), hintavi (48), sivassporlu (39), hakký özka.. (60), Hayriye Esra (39), eylem (50), nurdane_unlu (59), tüncay (47), uzaktaki (49), Goblin (38), aliyasar (61), ozturk yasin (62), iborrr (60), Elbistan (45), s_a_r_a_ (37), HABÝBE (40), sefaiscan20 (36), YAKAMOZ42 (45), p_rens (70), metin007 (48), P_kardes (52), mehmetturkmen (47), Bayramalptekin (61), sitemkar (45), ATEKER (52), muco_15 (40), hicran (38), beyondvision (39), Konyali_Yakup (39), Hayat-i (56), Ece (39), Meviza29 (52), meaksa (40), Pfantom (64), INCE (53), musab27 (47), vuslaterimi (40), nisa06 (54), nisan3aknur (50), KabirYolcusu (41), ates_2001 (41), Gundepster (45), BiLMARUF (52), haroun66 (39), benmuzo27 (47), ahmet349 (40), O NA KAVUÞMAK (38), kadir_1818 (50), kadir_kadir (50), siblako (52), kökan (52), ünsal (47), hasanözen (55), y-o-l-c-u (46), EFSANE35 (51), nbalâ has.. (33), yusufla (46), tomi56 (35), yavuzselim (49), huseyin22 (51), insanlýk.. (37), code10 (50), Barbaros tas (66), mahinur40 (50), kerbela_ (39), furkan71 (54), macfurkan (49), Atomcan (50), bukey musab (40), benlikolmas&yac.. (38), serdaroglu1 (80), comert_harun (40), Musabbukey (40), rduman07 (40), erolxyz (47), prenses82 (43), mErVe.. (39), sakinliman (58), sofi180 (39), msene (51), yavuz1d (43), Muhammed74 (51), travaci (52)
24 Saatin Aktif Konuları
0
 | 

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.64047 saniyede açıldı