 |
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
428 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 16.06.2005
|
En Son On: 25.11.2007 - 20:27
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Acıların açtığı
GURBET GÖMLEK GÖMLEK Yalnızlık katmer katmer Avuç içleri açıkta, yürek yağmalanıyor Gönül hüzünle örtülü
Yalnızlık denizinde yüzmeyi bilmiyorsan, öğrenmekten başka çaren var mı? Yakın kim? Sevgili ne kadar sayar? Aşk ne işe yarar?
Kalp kaynamadan hikmet taamları nasıl pişer? Öyle acı ateşler vardır ki ancak kalp bilir tadını. Kim nasıl tarif edebilir onu? Kelimeler kaybolur, sözler sükût eder, sazlar kırılır acıdan
Sen varsındır, bir de senle beraber kederin Kelimesiz ve sessiz konuşursun kederinle Kimse duymaz, kimse görmez seni Gecenin koynunda iniltilerle inliyorsundur
Kesret kanatır yaralarını Kalabalıkların kabullenişi kandırıcıdır Araftasındır Kaçmak istersin de kaçamazsın Kaf dağlarının ardına
Yollar kıvrılır durur önünde Düğüm düğüm döner uzayıp giden günler Bir ağaç ararsın gövdesine yaslanacağın, gölgesinde serinleyeceğin Sıcak rüzgâr kumuyla vurur yüzüne
Yüzün yere eğik yürürsün gündüz ve gecede Gece ve gündüz eşittir şavksızlıkta Gün ışığında kandil de olsa elinde bir işe yaramaz Leylasızsındır Mecnun çöllerde
Göğe bakarsın, bakışların Aysız yere düşer Tesellisizdir yıldızlar Siyahî bulutlar gezinir üstünde, sığınacak sıcak bir sevgi, saracak bir şefkat ararsın Üşürsün
Bülbüller çile çınlatır kulaklarına Gözlerin görmez olur gül güzelliğini Ellerin kanar çiçek dikenlerinden Düşüncelerin darmadağın Duyguların durgun ve donuk
Hikmet açlığından yüreğine taş bağlayasın gelir, sökecek bir taş bulamazsın Baka kalırsın yol üstünde Yürümeye mecalin yoktur Kalkıp koşmak istersin, kayarsın
Her yeri karamsarlık karanlığı mı kaplamış? Hiç mi ışık yok? Yollar bitmiş, her şey tükenmiş mi? Kalp kimsesiz mi? Kapılar kapalı mı? Sevgi serap olmuş, şefkat kaçmış mı? Vefa ulaşılamaz mı olmuş? Dostluklar tüketilmiş, hoşgörü hiçliğe mi atılmış? Anlayışlara duvar mı örülmüş?
Ne arıyorsun, nerede arıyorsun? Karanlık olmadan ışık, hastalık olmadan şifa, dert olmadan deva, sıkıntı olmadan ferahlık bilinebilinir mi? Bilinirlik bilinmezlik örtüsünün altında Zıtlar dünyasının izafiliğinde üzülüp sevinmiyor muyuz?
Görünmek isteyen Rahmet, dert, keder olmadan nasıl bilinecek ve görülecek? Keder kader değil, asıl keder kaderi kabullenememek Rahmeti itimat onun celbine vesile, tenkit ise terkine
Her şey geçicilik nehrinde akarak eriyor Nehir ne kadar çağlasa da sükun denizi hepsini yutuyor Ömür uzun değil, ölüm uzak değil Uzun olan elemlere götüren emeller
Yerin renkli çiçekleri kara topraktan, göğün aydınlık yıldızları karanlıktan çıkmıyor mu? Yıldız ve çiçeği buluşturan yakınlık, görmeyi görmekle mümkün Karanlıkta hikmet ışıkları çakabiliyorsan gurbet gömleği vuslat elbisesine dönüşüyordur
Yalnız olan yalnızlıktır Kainat sevgi hamurunda şefkatle yoğrulmuşsa küreler ve kalp birbirinden uzak değildirSonsuzluk soluklarımız kadar yakındır
Kabuğunu kırmayan çekirdek çürümeye mahkumdur Kalp kabuğunu kırmadıkça, dert yalnızlığında yokluklara yuvarlanacaktır
Kabuk acı ile çatlar, sonrasında şefkat gövdesi sevgi dalları üzerinde hikmet meyveleri görünür Böylesi bir ağaç olmak için acıya sabır, kedere kabullenmek gerekiyor
Bir acı çekirdek yüzlerce tatlı meyveye meyve veriyor Toprak altında yalnız olan çekirdek, göğün göğsüne sevgi ve şefkat nişanesi olarak asılıyor
Acıların açtığı kapıdan sabırla yürüyen, ömür ağacında sonsuzluk meyvelerini yetiştiriyordur Üzüntüler üzülmeye değmez Hadi tevekkülle gül, o da gülsün
Hüseyin Eren
|
Ekleme Tarihi: 17.09.2006 - 11:45 |
|
|
|
154 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 04.06.2006
|
En Son On: 16.01.2010 - 11:47
|
Cinsiyeti: -----
|
|
cok cok guzel bir paylasim
insani alip goturen,o kadar guzel dokulmus ki kagida soyleyecek kelime bulamiyorum boylesi mukemmel bir yazinin uzerine
ALLAH razi olsun demekten baska
|
Ekleme Tarihi: 17.09.2006 - 12:07 |
|
 |
ahmet gunay |
|
|
|
Misafir
|
|
Kayıt Tarihi: 08.08.2025
|
En Son On: 16.01.2010 - 11:47
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Kalp kaynamadan hikmet taamları nasıl pişer? Öyle acı ateşler vardır ki ancak kalp bilir tadını. Kim nasıl tarif edebilir onu? Kelimeler kaybolur, sözler sükût eder, sazlar kırılır acıdan
Yaşamadan bilmek Mümkün mü?
Kalp yanmadan sevgiyi bilmek mümkün mü?

|
Ekleme Tarihi: 17.09.2006 - 12:47 |
|
|
|
 |
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hakcan (55), _ESaDuLLaH_ (49), MURAT... (38), kseyip (54), iklem (38), -----aSýR-.. (29), kübra86 (39), Z_AHFA (41), semanist (41), mustafa54 (57), toramanli38 (52), concorde (59), bilalcolak (40), muca25 (37), yavuzalpman (46), 08bulent (47), hly (42), ramazan_mert (47), alikelli (49), Mehmet Celik (50), taner90 (35), mustafacakir28 (50), HVEDAT (47), enes_bin_malik (37), elanur (39), barish87 (38), NAR-I BEYZA (33), selim611 (53), samsun_lu (43), zeynep_ (43), M. Halid (47), kerplihan (45), Esra20 (40), afacan_051 (42), meburtaha (47), >>Zehra<< (34), kAsýmpAsAlý (62), desire (48), josef1905 (45), cia_dark (41), parmakizi (38), abdülhey_28 (53), dadaloglu_23 (60), tunca (40), izbullah (57), Fatma tuz Zehra (131), kavi_m (47), deli yürek mico (52), muku (20), ...Aysun... (36), ~~DeliSevdam~~ (40), sayki_45 (45), tatu (50), alptekinilkkurs.. (66), kýz kule.. (43), mustican24 (45), selviboylum_06 (39), safa99 (45), asli (51), sefa ile vefa (36), EFENDY83 (42), yusuf 23 (60), life (55), Secde_Gulleri (41) |
|
|
|
 |
|
|