0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » İbret verici bir hikaye

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 13 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Gast ahmet gunay  
İbret verici bir hikaye

Misafir

Kayıt Tarihi: 07.05.2025
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
Bundan altı, yedi ay önce Çin'in değişik bölgelerinden on kişi
İstanbul'a gelir. Bu on kişi sıradan insanlar değildir.

Bunların ortak özelikleri yeni Müslüman olmalarıdır. Umre için İstanbul
üzerinden Arabistan'a gideceklerdi. Hepsi de yeni Müslüman olmuş. Kimi yirmi
gün önce, kimi bir ay, en uzağı iki ay önce Müslüman olmuştu. Ne yeterince
İslâmî bilgileri vardı, ne de yapacakları umre ile ilgili bir bilgileri.

Yanlarına, kendilerine yardımcı olacak, hem Çince'yi, hem Arapça'yı iyi
bilen, hem de İslâmî bilgisi olan birini rehber olarak alacaklardı.

Mevlâ'mızın takdiri, Türkistan'daki Çin zulmünden kaçıp İstanbul'a
yerleşmiş bir Uygur kardeşimiz, bu on Çinliye rehber oldu. Bundan sonra
hâdiseyi bu kardeşimizden dileyelim.

Bahsi geçen kardeşimiz şu anda bizim yanımızda bulunmaktadır.

- "Yeni Müslüman olmuş bu on Çinli ile birlikte yola çıktık. Kısa
zamanda aramızda iyi bir dostluk kuruldu. Yeni mü'min olmuş bu insanlar,
büyük bir heyecan yaşıyorlardı.

Hiçbirinin İslâmî bilgisi yoktu. Hatta namazda okuyacakları sûreleri
bilmedikleri gibi Fatiha'yı bile bilmiyorlardı. Bazı zikirleri yaptırmaya
çalışıyor, ancak Çince telâffuz zor olduğu için zikirleri tam
okuyamıyorlardı.

Namazlarda sadece "Elhamdülillah, Allahu Ekber" diyebiliyorlardı. Bana
sormuşlardı "Ne yapalım?" diye.

Ben de onların kimine "Elhamdülillah", kimine "Lâ ilâhe illallah" ve
benzeri zikirleri öğretmeye çalışıyordum. Onlar da namazlarda bunları
söylüyorlardı.

Önce Mekke'ye gittik. Kâbe'de onların hâli görülmeye değerdi. Yeni
doğmuş çocuklar misali heyecan ve neşe içinde, kâh ağlıyor, kâh
gülüyorlardı.

İsimlerini değiştirmiştik: Muhammed (Çan Çing) Hasan, (Çun Fang) gibi
her biri yeni ismi ile çağırılıyordu. On Çinli kardeşimizden biri olan
Muhammed de bir farklılık vardı. Bu durum dikkatimi çekmişti. Her namazını
gözleri yaşlı olarak bitiriyordu. İyice dikkat ettim. Evet, Muhammed
namazlarında ağlıyordu. Bana da sürekli sorular soruyorlar, İslâm hakkında
bilgi ediniyorlardı. Ben de bildiğim kadarıyla onlara bilgiler veriyordum.

Bir gün Muhammed sordu:

- İçki nedir, İçkiye dinimiz nasıl bakar?

- Rabbimiz içkiyi kesin olarak yasaklamıştır, içilmesi, yapılması,
taşınması, satılması yasaktır.

Kaldığımız otele gelmiştik. Muhammed bir telefon edeceğini söyledi ve
ona memleketine telefon etme imkânı sağladık. Çin'deki kardeşini arıyordu,
kardeşine aynen şöyle diyordu:

- İçki fabrikamızı kapat, Allah'ımız öyle emretmiş. Bize bu emre uymak
düşer. Kardeşi bunu yapamayacağını, birçok bağlantısının olduğunu, durup
dururken, kapatırlarsa, yüz binlerce dolar zarar edeceklerini, hiç olmazsa
kendisine biraz zaman vermesini söyler. Fakat Muhammed kararlıdır:

- Allah emretmiş, bize uymak düşer. Fabrikayı hemen kapat, ben gelince
borçları hallederim.

İçki fabrikası kapanıyor. Mekke'deki ibadetlerimize devam ediyoruz.

Yine bir gün bana sordukları sorularda çıkardıkları bir neticeyi
açıklarlar:


- Kadın modası, kadınları yarı çıplak resmetmek gibi faaliyetler de
dinimizde yasak mıdır?

- Evet yasaktır. Aynı gün ötele geldiğimizde yine Çin'i aradı ve bu
sefer de kardeşine moda evinin kapatılması emrini verdi. Kardeşi yine itiraz
etti, ancak Muhammed ne itiraz dinledi, ne de kararından vazgeçti.

- Rabbimiz emretti ise, bize bu emre uymak düşer. Mekke'deki
ziyaretimizi bitirdik ve Medine'ye gittik.

Medine'de bir sabah namazı. Efendimizin "Burası cennet bahçesidir."
buyurduğu yerde sabah namazının fazını kılıyoruz.

Muhammed benim yanımda. Diğer Çinli kardeşlerimizle aynı saftayız. İlk
secdeye varıyoruz, secdeden kalkıyoruz, ikinci secdeye varıyoruz, sonra
kıyama kalkıyoruz. O da ne?

Muhammed hâlâ secdede, kalkmadı. Tekrar secde ediyoruz, ettahiyyatı
okuyoruz ve selâm veriyoruz. Muhammed hâlâ secdede. Düşündüm ki,
yorgunluktan ve uykusuzluktan bazen insana bir geçkinlik geliyor, Muhammed'e
de secdede böyle bir şey oldu, uyudu. Elimi uzattım, omzuna dokundum ve
hafifçe çekeyim dedim ki,

sağ tarafının üzerine yuvarlandı. Muhammed'in ölmüş olabileceğini
düşündüm. Olay duyulmuştu. Görevliler müdahalede bulundular, dışarı
çıkardılar, bir ambulansa koyarak hastaneye götürdüler. Biz de gittik.
Hastanedeki ilk muayenede çoktan vefat ettiğini söylediler. Muhammed'i
hastanenin morguna kaldırdılar.

Çinli kardeşlerimle birlikte hastanenin önünde ne yapacağımızı bilemez
bir hâlde üzüntü içinde bulunuyorduk. O sırada bir araba ile makam mevki
sahibi bir zat geldi. Herkes onu hürmetle karşıladı, sonradan öğrendik ki bu
zat Medine'nin ileri gelen yöneticilerinden biri idi. Hastane yetkililerine
sordu:

- "Bugün burada ölen bir Çinli var mı?"

- "Evet", cevabını alınca şu açıklamada bulundu:

- "Dün gece Efendimiz rüyamda bana göründü ve buyurdular ki,

- "Yarın burada bir Çinli kardeşim vefat edecek, onun cenazesi ile
ilgilenin."

Bir anda her şey değişti. Muhammed'i morgdan aldılar, bir devlet
yetkilisine yapılanlardan daha fazlasını yaptılar. Cennetü'l Bakî'ye
defnettiler.

Bu hâdiseyi bizzat yaşayan ve onlara rehberlik yapan Doğu Türkistanlı
kardeşimiz hâdiseyi bu şekilde anlattı.

Teslimiyeti gördük değil mi? "Rabbim emrettiyse, bize uygulamak düşer."
Zararmış, ziyanmış, önemi yok. Rabbimiz emretmiş ve iş bitmiştir. İşte
sahabe inancı. Bu Çinli kardeşimiz de o inanca ulaştı ulaşmasına; ancak
dünyada fazla kalamadı. Çünkü bu dünya pisliğinin içinde fazla kalamazdı ve
kalmadı da. Efendimizin de ilgisine mazhar oldu. Ne mutlu bu Çinli
kardeşimize, ruhu için elfatiha.

Bu hâdiseyi niçin anlattık? Bu hâdiseden çıkaracağımız dersler var da
onun için anlattık. Bu Çinli kardeşlerimiz, internet sayesinde İslâm ile
şereflendi. Gerek ülkemizde, gerekse dünya üzerinde bir kıvılcım bekleyen
nice insanlar var. Bizim yapmamız gereken; bizden bir ışık, bir kıvılcım
bekleyenlere bir an önce ulaşmak. Alınacak önemli derse gelince, bir
sigaradan, bir markadan ya da herhangi bir lüksünden vazgeçemeyen mü'minler,
şu Çinli Muhammed'i okuyun.

Bakın teslimiyete. "Emir Mevlâ'dan ise, bize uymak düşer." Ey bir
sigarayı feda edemeyen mü'min kardeşim! Çinli Muhammed'e bak! O bir anda
koskoca bir fabrikayı nasıl feda etti?!
Ekleme Tarihi: 19.09.2005 - 14:51
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 İbret verici bir hikaye
ahmet gunay 19.09.2005 - 14:51
 İbret verici bir hikaye
**IKLIMANUR** 19.09.2005 - 15:04
 İbret verici bir hikaye
IREMkiz 19.09.2005 - 15:52
 innalillah we inna ileyhi raciun
muhammed yusa 19.09.2005 - 16:27
 SEN O ERLERDENSİN NE MUTLU SANA
fratbahceli 19.09.2005 - 16:41
 İbret verici bir hikaye
akincimetin 19.09.2005 - 17:23
 KARDEŞİMİZE ALLAHTAN RAHMET DİLİYORUM
ravda_08 19.09.2005 - 18:16
 ÇOK GÜZEL
yazenur52 19.09.2005 - 18:24
 RE:
ahmet gunay 20.09.2005 - 10:41
 İbret verici bir hikaye
YeSiLKuBBeM 20.09.2005 - 15:06
Themenicon  Rabbim nelere kadirsin..
Nazligul 26.09.2005 - 15:11
 İbret verici bir hikaye
AkasyaDaphneAcelya 26.09.2005 - 15:19
 İbret verici bir hikaye
Nur 66 26.09.2005 - 15:38

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1706 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
mukaddes (43), kayzersoze (41), kardelen_99 (), Cihad-i_Ekber (38), 86Feyza (39), sahmal (48), 99Feyza (39), ismail dogan (46), ber (46), numanözen (38), sonsuzdiyar (37), 999Feyza (39), abd04 (40), k.aslan1000 (53), yunus76 (49), shadowsz (40), sevcan (40), s.f. (60), hatce (56), CengizC (55), cicek.ayhan06 (53), Habesi (49), _osmanli_ (43), cesuryurek (41), basri_ciftci (40), selamyolcu (38), kara gözlüm03 (38), iyi (28), Melike88 (37), enkin (45), oglum_burak (47), reco (43), muslima06 (36), DJ_NEZO (34), urartul (48), dinsizliginkabu.. (40), squid (49), süphan (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.71194 saniyede açıldı