lopinavir ritonavir lopinavir ritonavir ivermektin kamagra hydroxychloroquine epanutin epilantine epivir ercolax eriacta escodarone escoprim escozem esidrex estrace etimonis etopophos euglucon eulexin euthyrox evista exelon exitop extra super avana extra super p force ezetrol famvir farlutal felden feldene felodil female cialis female viagra femara finasterax flagyl flamon flomax flox ex floxal floxin floxyfral flucazol flucinome flucoderm fluconax
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » YAZILMAMIŞ SIRLARIN İLKİ, YAZILACAK SIRLARIN SONU.

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
YAZILMAMIŞ SIRLARIN İLKİ, YAZILACAK SIRLARIN SONU.
Moderator


4254 Mesaj -

YAZILMAMIÞ SIRLARIN ÝLKÝ
YAZILACAK SIRLARIN SONU
M. DERMAN
ANKARA – 1987
BESMELE
Kâinâtta ne varsa, Allah'ýn kudret ve göçlerinin görünüþüdür. “Her þey Allah’ý tesbih ediyor durmadan. Siz bunu göremezsiniz”. (Âyet. 17/44)
“Tüsebbihu lehüs semâvatüs seb'u vel erdu ve men fihinn ve im min þey'in illa yüsebbihu bi hamdihi ve lakil la tefkahune tesbihahüm innehu kane halimen ðafura : Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir þey yoktur. Ne var ki siz, onlarýn tesbihini anlamazsýnýz. O, halîmdir, baðýþlayýcýdýr.“ (Ýsrâ 17/44)
Bütün bu görünüþ ve kudretler de Hakk’ýn görünüþüdür. Burada tesbih demek, durmadan muayyen bir intizam içinde kaynaþma demektir ki herþeyin aslýný teþkil eden atom âlemidir.
Deðiþmeyen bir nizam ve kanun halinde bu tesbih devamlýdýr.
“Hakk güçleriyle her yerde hazýr ve nazýrdýr. Her þeyi muhittir. Kaplamýþtýr.”
Her þey yerde ve semâlarda Allah’ýn azîz ve hakim olduðunu durmadan tesbih ediyor....
Atomlarýn kaynaþmalarý Hakk’ýn Varlýðýný ispat ediyor, haykýrýyor.
Ýlim ve fen bu güçlerdeki deðiþmeyen kanunlarý bulmuþ.
Her türlü fen dalý ortaya çýkmýþtýr.
Bunlardan da keþifler, icatlar bulunmuþtur.
Aya gitmeye kadar.
Deðiþmeyen kanunlarýn güç ve kudretleriyle...
Fizik, kimya, mekanik, kâinâttaki iþleme, oluþ kanunlarýnýn deðiþmeyen neticeleri bunlarýn hepsi...
Su : Hidrojen ve oksijenden ibarettir.
Kimya bunu ortaya çýkardý.
Cazibe kanunu, fizik ve bütün buna baðlý oluþlar, buluþlar, bunlarýn inceliklerini, sýrlarýný matematik yardýmýyla hesap ederek ortaya çýkarýldý Aklýn acz içine gireceði noktalara kadar matematik ile varýldý...
Bu hesaplarýn bulduðu neticelere harfiyyen riâyet edilerek icat edilen vasýtalar harekete geçirildi.
Ve aya kadar varýldý.
Hiç þaþmadan, matematiðin buluþlarýna hürmet, Hakk’ýn kudretlerinin deðiþmeyen kanunlarýna hürmet demektir...
Bir elektrik enerji kaynaðýndan gelen görülmeyen enerjiyi hararet, ziya, güç haline getirmek için onun usul ve kanunu üzere ona kati riâyet edilmesi gerekir.
Aksi olmaz.
Nasýl bir düðmeyi çevirerek o enerjiden elde edilen kudretle bir makineyi harekete geçiriyoruz.
Biz burada hareketi temin için bir vasýta oluyoruz.
O enerji biz deðiliz...
Bizim elimiz onu harekete geçirdi.
Bu iþte : iyi örnek, o düðmeye târif ve usûlü üzere dokunmak kaidelere baðlý olmak demektir.
Ceryana el süremezsiniz.
Yanarsýnýz veya sarsýlýrsýnýz.
Kuru el az, yaþ el daha çok tehlikeye maruzdur.
Düðmeye basmak : Enerjiyi harekete geçirmek için bir emirdir.
“OL!” demektir.
Kapamak “Olma!” dur demektir deðil mi?...
Evet mi? Soruyorum.
Evet!
O halde dinle :
Bir fabrikada makinalarý iþletmek için þarteli açmak lâzýmdýr. Bu bir nevi elektrik enerjisinin makinalara gelmesine emir vermektir.
Fakat o enerji asýl elektrik merkezinden geliyor.
Siz yalnýz bunu açýyorsunuz.
Vücut makinasýndaki bütün, kudret Hakk’ýn güçlerinden geliyor.
Onu edeble, usûlü üzere çevirmek, için düðmeye basmak Hakk’ýn ismiyle olur.
Besmele, yani "OL!" "Kün!" emri budur.
Sendeki kudretin harekete geçirilmesi için Hakk’ýn ismini anmak lâzýmdýr.
Makinaya temiz bakýlýr, yaðý, yakýtý en iyi cinsten temin edilir deðil mi?
Evet aksi makina bozulur... Deðil mi?.
O halde.
Evet!
Yine dinle :
Sana iþ gören makinaya nasýl bu hususlara dikkat ederek bakýyorsan, vücuduna da öyle bakacaksýn.
Falan marka yað en iyisidir.
Falan marka yakýt en iyisidir diyorsun...
Onlarý daima arýyorsun.
O halde...
Daha sözüm yok, aklýn var uzun uzun düþün bakalým nereye varacaksýn...
Bugünkü insanlar eskilere nazaran daha çok;
Evinin boyasýna, perdesine, mobilyasýna, elbisesine, konforuna musluðuna, helâsýna, banyosuna baktýðý kadar kendine bakmýyor...
Geçmiþin sahifelerini çevirin.
Hor gördüðün geçmiþte güzel bir eskiyi güzel bir yeni yapýn...
Ýslâmda : Besmele "Kün!" emrinin yani "OL!", emrinin anahtarýdýr.
Þartelidir.
Besmele : Âyettir.
“ÝNNEHÜ MÝN SÜLEYMANE VE ÝNNEHÜ BÝSMÝLLÂHÝR-
RAHMÂNIRRAHÎM”. (27/30. Âyet)
“ Ýnnehu min süleymane ve innehu bismillahirrahmanirrahiym : «Mektup Süleyman'dandýr, rahmân ve rahîm olan Allah'ýn adýyla (baþlamakta) dýr.“ (Neml 27/30)
Kur’ân = Allah Kelâmý, abdestsiz okunamadýðý gibi besmele de abdestsiz söylenemez.
Kur’ân arapça deðildir.
Allah'çadýr.
Kafana itiraz etme arzusu getirme.
Böyledir.
Bugün besmele ciklet gibi olmuþtur.
Bu durumda besmeleden fayda göremezsin...
Çünkü düðmeye tam basmazsan zil çalmaz.
Cikletten bir fayda bekleme.
Çenen yorulur.
Geviþ, getirmek insanlara ait deðildir.
Hýrsýzlýk ve taklid de doðru deðildir.
Her iþte Hakk’ýn verdiði enerjiyi kullanmak için besmele lâzýmdýr.
Bunu da söylemek için abdest lâzýmdýr.
Abdestsiz : Yeme. Ýçme. kelâm etme diyoruz!
Sen Hakk’ýn güçlerinin naip makinasýsýn...
Ona lâzým malzemeyi onun ismini anmadan yani "Ol!" diye bilmek için...
Abdest alýrken: Zihnen, dili kýpýrdatmadan söyle...
Gýda : Hakk’ýn nimeti "BÝNÝMETÝ RABBÝKE FEHADDÝS"
“ Ve emma bini'meti rabbike fehaddis. : Ve Rabbinin nimetini minnet ve þükranla an.“ (Duha 93/11)
Ýçme : Sudan halkedildik. "VECEALNA MÝNEL MAÝ KÜLLÜ ÞEYÝN HAY"
“ E ve lem yerallezine keferu ennes semavati vel erda kaneta ratkan fe fetaknahüma ve cealna minel mai külle þey'in hayy e fe la yü'minun : Ýnkâr edenler, göklerle yer bitiþik bir halde iken bizim, onlarý birbirinden kopardýðýmýzý ve her canlý þeyi sudan yarattýðýmýzý görüp düþünmediler mi? Yine de inanmazlar mý?“ (Enbiyâ 21/30)
Kelâm : Sen "Kul"sun.
Kul Allah namýna konuþan demektir.
Kur’ân-ý Kerîm’de "Kul" Hakk’ýn namýna söyle demektir.
Söz vahyin devamýdýr.
Güzel sözler lâzým, çirkinler deðil...
Hudud dýþý sözler vardýr.
Bilmeden söylenmiþtir.
Mesnevide, mevlütte Fakat bunlarýn hepsinin ne Hazreti Mevlanadan ne de Süleyman Çelebi'den çýktýðýna kâni deðilim...
Bu büyük insanlardan sonra Yahudi parmaðý ile kitaplarýna sokulmuþtur.
Bu hal hiç yorulmadan ispat edilir...
Müstehcen hikâyeler, müzik, Azrail'e fenâ görevler yükletilmesi..
Hakiki besmele ile :
Deniz yarýlmýþtýr.
Ölüler diriltilmiþ.
Ay ikiye ayrýlmýþtýr.
Hakk’ýn kudretlerinin insandan suduru,
Hakk’ýn izniyle "Kün" lâfzý kullanmakla olmuþtur.
Dua nedir?
Hakiki dua kabul olunur.
Buna þüphe etmeyin...
Dua Hakk’ýn sende bulunan kudretleriyle Hakk’a dönmek.
Hakk’a iltica etmektir.
Hakiki dua yapmazsan kabul olmadýðý gibi küfür derecesine iner.
Dikkat buyrulursa Resûlü Ekrem : "Bana selâvat getirmeden niyazlar yerine çýkmaz" buyurmuþtur...
"Ben onlarý seçerim. Sizin bir yanlýþlýk ve isyan hududuna girmemeniz için. Bir nevi sansür oluyor..
Çünkü Ben ahlâký tamamlamak için Rahmetenlilalemin olarak gönderildim!“ demiþlerdir.
O halde dediklerimiz doðrudur.
Hülâsa : Besmele, Âyet-i Kerimedir.
Abdestsiz Âyet-i Kerime okunmaz.
O halde abdestli gez, abdestsiz konuþma, yeme, içme, böyle olan insan Hazreti Ýnsandýr.
O kimse yeryüzünde Allah'ýn görünür gücü gibidir.
Besmele : B, S , M , L, He…
Biismi Muhakkak o isimle demektir.
“O isim ile” Her þeyde O vardýr demek deðildir; Dikkat edin!..
Her þey O’ndandýr.
O’ndan zuhur etmiþtir.
Zuhur eden ne varsa O yaratmýþtýr.
O’nun zâhir teceilisidir.
Her þey O’nundur.
Her þeyin baþlangýcý O dur.
Ben de O’nun yarattýðý bir kulum!..
Her hareketim O’ndan.
Ben de her hareketime her iþime O’nunla birlikte baþlarým. Ben O’ndan ayrý deðilim.
Zâten hiç bir þey O’ndan ayrý olamaz...
Beni serbest býraktýðý, bana cüz'i bir irade verdiði için, ben gurur duymam.
Ben onun yarattýðý bir mahlukum, onun arzu ve isteði ile þükran ve hamdimi bildirmek için her iþime onun ismiyle baþlarým.
Onunla beraber baþlarým...
Çünkü ben, ondan bir parça, bir zerreyim.
Bir motorun kendisi iþlemez, onu iþleten içine giren benzindir.
Ateþ alýr, gaz olur, kuvvet ve enerji olur.
Motoru iþletir.
Vüçudda bir motordur.
Onu iþleten Hakk’ýn verdiði ve ondan bir zerre olan, onun emrinden olan Ruhtur.
Ruh ölmez.
Bütün bunlar rýzýk perdesinin altýna gizlenmiþtir.
Onlar da bir çok perdeler altýna gizlenmiþtir
“LEN TERANÝ” beni göremezsin, dedi.
“LEN ERA” Ben görünmem demedi.
Ondan olan ruh hiçbir vakit ona saldýrmaz…
Ruh, Allah'ý idrak edecek kabiliyet ve kudrette yaratýlmýþtýr.
Ýnkâr edenlere þaþmamak mümkün deðil.
Onlar akýl ile bu hüsrana düþmüþlerdir.
Aklýn ötesinde, aklýn durduðu hududdan sonra Hakk’ý idrak hududu baþlar.
Bütün kâinât, Hakk’ýn güçlerinin, kudretlerinin görünüþüdür. Bu güçler de Hakk’ýn görünüþüdür.
Perdeler vardýr insanýn gözünde.
Perdeler vardýr insanýn kulaðýnda.
Perdeler vardýr insanýn akýl ve idrâkinde.
Merak etme bu perdelerin arkasýndakini, çünkü o perdelerin arkasýndan geldik arz üzerine, seyretmek için kendi kendimizi...
Buralarý mantýk ile zedeleme.
Bunlar aklýn hududu dýþýndadýrlar.
Bu gibi þeyleri akýl ve mantýk ile çarpýþtýrmadan kabul etmek lâzýmdýr.
Mantýk demek bir iþte akýl kadrosuna sokmak için bu iþte pürüz varmý yok muyu bulma meleke ve usulüdür.
Mantýk dünyadaki ruhî ve maddî ahengin içinde anlayamadýklarýmýzý anlamaða çalýþýrken lâzým olan aklýn bir klavuzudur.
Bir mýknatýs ile çekmek gibi.
Fakat yalancýlarý deðil de hakikatlarý çekme.
Yalancýlar ortada kalýr...
Buralarda felsefe ve metafizik tepinmeye baþlar.
Bunun gibi düþünceler : Ýnsaný meçhul ve mevhum hiçbir yerden alýr ve hiçbirþeye götüren yollarýn klavuzu ve haritasýdýr.
1- Bismillah
2- Bismillahi Allahüekber
3- Bismi yâ Rahmân
4- Bismi yâ Rahîm
5- Bismillahi Haliku Ekber
6- BismillâhirRahmânirRahîm
7- Euzurbillahimineþþeytaniracim BismillâhirRahmânirRahîm.
Kul euzu birabbifelâk ve Kul euzu birabbinas
iki surede medinede nazil olmuþtur.
“VALLÂH. BÎLLAH”
“O, Allah varya bütün sonsuz kâinâtý muhittir.
Þah damarýndan bana daha yakýn olan onda, erir ve yok olurum. Onunla birlikte söylerim ki!“ demektir.
Bu ayný zamanda en büyük yemindir.
Ve ayný zamanda çok tehlikeli bir lâfýzdýr.
Çok müslümanlar bu lâfzý aðýzlarýndan eksik etmezler.
Büyük gaflet içindedirler.
Küfre insaný sokar hatta haberi olmadan insan kâfir olur.
Bütün besmelelerin zamaný nerelerde söyleneceðine geçmeden evvel þunlarý söylemek isteriz.
Bunlarýn bir kýsmý :
1-Yalnýz söyleyenin kendi iþitmesi, baþkasýnýn iþitmemesi gerekenleri vardýr. Yalnýz dil oynatmak ve kendi kendine söylemek.
2- Baþkasýnýn duymasý gerekenleri vardýr.
3- Tamamiyle gizli söylenenleri vardýr.
4- Besmele Hakk’ýn “KÜN!” ol emrinin anahtarýdýr.
"BESMELESÝZ ÝÞLERDE HAYIR YOKTUR!“ hadisi þerif.
Yani o iþte Hakk’ýn izni alýnmamýþtýr.
Düþünülürse besmelesiz baþlayan her iþ ve harekette Hakk’ý unutmak gizlidir.
Bunun altýnda da çok ince tehlikeli inkâr saklýdýr.
Amma bu “AZÝM” denilen müsamaha, Hakk’ýn hoþ görme hududu içindedir.
Fakat bu da incelerin incesi bir hududdur.
Akla gelip de fiili, hareki ve söze intikal etmiyen düþüncelere verilen isimdir.
“AZÝM”. Böyle bilinmelidir.
Ýslâm dini çok ince bir dindir ve Allah'ýn indinde en makbul bir dindir.
Âyet-i Kerime ile Hakk bunu bildirmiþtir.
"Besmele", "abdestsiz iken kat'iyen sesli söylenmez."
1. Bismillah : Abdestsiz söylenebilir ve kimse duymamalýdýr.
Ýçten söylenecek ve fakat dil oynatýlacak sessiz bile olsa dili oynatmak dil ile ikrar demektir.
Abdestli iken sesli duyulacak sûrette söylenir.
"Niçinleri var: Abdestsiz kimse “Nas” dýr.
Lâalettayin bir insandýr.
Ýmaný izhar için kendi kendinde gizli insan demektir.
Abdestli insan “MÜ’MÝN” dir.
Âdemiyetini izhar ve kendi kendine tasdik için sesli duyulacak sûrette söyler"
Abdest alacaðýn zaman sesli olarak:
“Euzubillahi mineþþeytaniricim“ suya daha dokunmadan evvel söylenir.
Eller yýkanýr, aðýza su verilir.
Sonra tekrar ellere baþlarken Bismillah söylenir.
Yâni suya temas ettiði zaman...
Teyemmümde hepsi sessiz ve zihnen bismillah...
Gusülde "sessiz" Euzubillahi meniþþeytânirracim Bismillah.
Bu besmele suya hürmeten cesedin söyleyiþidir.
Cimâda, baþlarken “Sessiz” Euzubillahi meneþþeytânirracim.
Gusülde evvelâ abdest alýnýr.
Sonra aðýz ve burun 3 er defa yýkanýr bu farzdýr.
Abdestte aðýz ve burun yýkamak sünnettir.
Gusülde aðýz yýkamaða "MAZMAZA" denir.
Bu olmadan gusül olmaz.
Sonra baþýndan aþaðý su dökülür.
Bu cesedin bir nevi istiðfarýdýr.
Sonra sað omuzdan, sonra sol omuzdan su dökülür.
Bunlar “Hafaza meleklerinin” tekrar sana yanaþmasýnýn ve gusül yaptýðýnýn þahedetidir.
Cimâda hafaza melekleri ve bütün haramlarda içkide, kumarda, zinada çekilirler, onlarýn çekildiði zaman insan mü’min deðildir. Kâfirlerde, münkirlerde münafýklarda hafaza melekleri çekilirler.
"ZÝNA YAPAN O ANDA MÜ’MÝN DEÐÝLDÝR" Hadisi Serif.
Kadýn olsun erkek olsun...
Hafaza meleklerinin çekilmesi Hakk’ýn rahmetinin hududsuz olduðunu ilandýr.
Kul tövbeye gitsin diye.
Livata yapanlar küfürdedirler.
Tövbeleri makbul deðildir.
Av yaparken, abdestli olmak, Kurþun atarken veya hayvan ile avlarken, þahini salarken Bismillah.
Balýk avlarken aðý veya oltayý atarken abdestli Bismillah...
Hayvan keserken, abdestli olmak lâzýmdýr.
Sesli baþkasýnýn ve hayvanýn duyacaðý þekilde : “BÝSMÝLLAH ALLAHU EKBER” “ALLAH” sessiz söylenecek.
“BEN BUNU YAPMIYORUM!” Demektir
Abdestsizken yemek yersen “TUZ” ile baþla.
Ve sesli olarak Bismillah de.
Tuz ile baþla. Ve sesli olarak “Bismillah! ” de.
Tuz ile deðilse sessiz söyle.
Sebebini de sorma.
Abdestli iken de tuz ile baþlamak ve tuz ile bitirmek iyidir ve sünnetir.
Abdestli yemek yemek, en doðrusudur.
“ÝYÝ” dir, Sözünü Ýslâm lügatýnda ; çirkindir, fenâdýr, iyidir Kelimelerinin anlaþýldýðý mânâ deðildir.
Ýyidir: Bunda Hakk’ýn rýzasý var demektir.
Sünnet, Sünnet-i Resûl demektir.
"Su içerken iþ bambaþkadýr.
Abdestsiz olarak yalvarýrým su içmeyin.
Sebebini de merak edip sormayýn !.."
Suyu mümkünse oturarak, çökerek için :
"Bismillah yâ Rahmân !" deyin.
Ýçtikten sonra da : “VE CEALNÂ MÝNEL MAÝ KÜLLE ÞEYÝN HAY” diyerek : “ELH AMDÜLÝLLAH YÂ VÂCÝD” söyleyin...
Sýcak ve soðuk suya, yemeðe üfürmeyin (soðutmak için.) Hadisi Þeriftir.
Üfürmekte nimete karþý ince bir hakaret ve hürmetsizlik gizlidir.
Bunu söyleyemem sebebi çok mühimdir, söyleneni yaparsanýz iyi olur. Sözümüz o kadar...
Resûlü Ekrem'in bazý hadislerinde emir gizlidir.
“Yapýnýz !”.
Bazýlarýnda da ihtiyar býrakýlmýþtýr.
Ýhtiyara býrakmakda da büyük bir þey gizlidir.
Bu sebep bilinirse o Hadisin bildirdiði þey insana âdeta farz olur.
Terki, insaný felâkete götürür.
O zaman tahammülün üstünde bir yük olur.
Böyle hadisleri söyledikleri zaman sorulan suallere Resûlüllah cevap vermemiþlerdir.
Ýbâdetlerde "Sünneti Müekkide" ve "Gayri Müekkide"ler vardýr.
Tekid edilmiþ yâni yapýlmasý muhakkak lâzýmdýr.
Tekid edilmeyenlerde kendileri terk ederek ümmetine fazla külfet vermemiþlerdir.
Bunlarýn hakikati anlaþýlýrsa, o zaman insan tedirgin olur ve terkinde küfre bile gidebilir...
Küçük bir misal verelim :
1- Daima abdestli bulunmak.
2- Gece namazý kýlmak.
3- Yerde yatmak. Resûlü Ekreme farzdýr, ümmetine bir þey deðildir.
Soðan ve sarýmsak ve bazý gýdalarý yemek Resûlü Ekreme haramdýr. Ümmetine mübahtýr.
Cünup olduðu zaman, gusül ümmetine farzdýr.
Hakikatlara vukufu olan öyle büyük kullar vardýr ki.
Hakk’ý bir an unuttuklarý zaman gusül etmeye mecbur olurlar. Bu gusül çok mühimdir.
Sorma! Sen bildiðin guslü yap o sana yeter artar bile...
Guslü icâb eden hallerde insan herþeyi unutur.
Kendini ve Hakk’ý dahi...
Ondan dolayý cesedin tövbesi için gusül emrolunmuþtur.
Hakk’ýn neden halkettiðini bildirmediði ve her þeyi ondan halkettiði su, ile yýkanmak emri bundan dolayýdýr.
“Su içmesi men edilen bir hastanýn diline su damlatýlýrsa ferahlar, neden?” bunda birþey gizlidir.
Su olmadýðý zaman cesedin yaratýldýðý, toprak, ile teyemmüm edilmesi bildirilmiþtir.
Toprak olmasaydý.
Su görünmezdi.
Hakk suyu göstermek için topraðý halketti.
Su ile toprak sarmaþ dolaþ oldu.
Ve Hakk bu hakikati, Kadir bilen ahbaplýðý sevdi, ondan insaný halketti.
Ve kendi emrinden bu hamura ruhu gönderdi.
Onun için toprak insana þöyle söyler :
“Allah seni benden yarattý. Yine bana vereceðini va’d etti. Borç vermekle ödenir.“
Bunda ince ilâhî bir haykýrýþ gizlidir.
“Kudreti ilâhîye evvelâ sudan.
Sonra benden geçerek, insanda tecellî etti.
Yol o halde bendedir.
Tekrar oraya Benim yolumdan geçilerek gidilir.
Size temiz pak olarak karýþtýk, döndüðünde sende Bize temiz gelirsen ne sen ne de ben utanýrýz.
Huzurda...“
Allah suyu neden halkettiðini bildirmedi.
Beni neden halkettiðini hiç haber vermedi.
Biz Hakk’ýn kudretinin bilinmeyen perdesiyiz...
Topraktan halkedildiniz.
Tekrar bize döneceksiniz.
Tekrar biz de, “Sur” ile dirilip Hakk’ýn huzuruna hep birlikte çýkacaðýz.
Aman, bize sorulacak suallerde bizi müþkül duruma sokmayýnýz...
Ýndiilâhîde bizim þahâdetimiz çok makbul ve doðrudur.
Kâinâtta her þeye rýzýk bizden verilir.
Söylemiþ ya bir Hakk dostu :
“Benim sadýk dostum kara topraktýr!“
Ayakta su içmek mecburiyetinde kalýrsýnýz :
Sað ayak baþparmaðýný yukarý doðru kaldýrýp :
“ALLAHÜMME SALLÝ ALÂ MEN ÞEREBE KAÝMEN VE KUUDEN” diyerek içmelidir.
Bu hadistir.
Sað ayak baþparmaðýný yukarý kaldýrmakta “BABENSKΔ refleksi müsbettir.
Mide yolundan içilen su baðýrsaða geçmez.
"TABES" denilen, hastalýkta mide plöründe þiddetli sancýlar olur.
Bu plörün kapamasýdýr.
Burada da babenski müsbettir.
Ayakta mide yolu açýlýr.
Su doðrudan baðýrsaða geçer.
Parmaðý yukarý kaldýrýrsan yol kapanýr.
O an için su midede kalýr...
En iyisi oturarak içmektir...
Besmele : Allah’ýn kullara en büyük hediyesidir.
Hakk ile temas ve onun insana bahþettiði kudret ve kuvvetler, besmele kullanmak ile mümkündür.
Hakk’ýn kudret ve güçlerini kullanmak için müsaade almaktýr. Âdeta Hakk’ýn kapýsýný çalmak bununla olur.
Bugün müslüman geçinenler Besmeleyi âdeta aðýzlarýnda çiklet yapmýþlardýr.
Bu hal günahmýdýr?.. Hayýr...
Hakk’ýn ismine birþey yapamazsýn...
Fakat ondan zerre kadar fayda göremezsin...
Bu hal devam ederse cesedin utanýr ve yavaþ yavaþ kendini helâka getirir. Seni...
Böyle olan “Sen” nedir bilirmisin?
Cesedin ile ruhun arasýna giren “Nefis” sin.
Sen nefisle tamamiyle bitiþiksin.
Âdeta osun.
Fakat sen deðilsin...
Aynaya baktýðýn zaman kendinsin ama sen aynada görünen deðilsin...
Hakk’ýn kapýsýný çalmak besmele iledir.
Senin verdiðin kudretle senin yerine iþ göreceðim müsaade et.
Kullarýn kapýsýný çalmakta selâm ile olur.
Evine girerken sol ayaðýný evvela çýkar, yere basmadan evin içine at. evin içine basarken “Selâmun aleykum” de..
Sað ayaðýný da çýkarýp basarken bismillah söyle.
Çýkarken evinden ilk defa sað ayaðýnla besmele çekerek çýk!..
Arzuladýðýný ondan sonra oku...
"Esselâm" deme!..
Harf-i Târifli selâmýn nerede söyleneceðini de öðren...
Benden deðil!..
Kitaplardan, hocalardan.
Bana sorma seste çýkarma!
Benim sözlerim zordur.
O kadar!..
Ben ne sana benzerim nede sen bana!..
Bu bir makam veyahut kibir, büyüklük meselesi deðildir.
Belki senin ayarýna kadar bile ulaþamamýþ bir kulum...
Hakk katýnda ben bir hiçim.
Hakk’ýn benim yanýmdaki kýymetini çoðaltmaða çabalýyorum. Gölgesi görünmeyen Hakk’ýn gölgesini takip ediyorum.
Saman çöpünde perdelenen zikri iþitmezsen bile o zikri sezmeye çabala.
Her türlü ince bidatten, ince þirkten, ince haramdan kurtulmak lâzýmdýr.
"Esselâm" Allah’ýn kulunu koruyan gizli ismidir.
Bu esmâdan dolayý biz :
“Selâmet ile git!”
Maasselâmi!
Hakk’ýn hýfzý senin üzerinde olsun!
"Esselâm" esmâsýnýn Melekleri seninle olsun!
Eskiden “saðlimen geldim!” diye telgraf veya mektup yazarlardý.
Bu, Allah'ýn selâm esmâsýnýn Melekleriyle geldim, getirildim.
Selâmet ile... Hakk’a bin þükür olsun demektir.
“Selâmün aleyküm. Esselâmu aleyküm.”
“Aleyküm selâm. Ve aleyküm selâm.”
Bunlarýda bugün dejenere ederek aðzýmýzda çiklet yaptýk...
Bu hal hiç doðru deðildir.
Ne yapalým dersen.
Her yerde söyleme.
"Merhaba" kâfidir.
Merhaba demek benden çekinme, bensen sana zarar gelmez demektir.
"Essalam" bilene söylersem iyi olur.
Bilmeyene söylemem.
Amma sende bilmiyorsun.
O halde "Merhaba" da kal!
Senin için iyi olur.
Eskiden sað eli alýna getirip aðýza doðru indirirlerdi.
Bir de aðýzdan yukarý alýna kaldýrýrlardý.
Bunlarýn mânâlarý büyüktür.
Ne zaman öyle ve ne zaman böyle yapýlýr bilmek lâzýmdýr. Bugün dünya bunu bilmeyenlerle doludur.
Ondan dolayý bunun modasý geçti diyorlar.
Ýyi diyorlar, zira insan hem kendi günaha girer ve küfre...
Bu senin, benim veya üç sapýðýn iþi deðildir.
Hakk istemedi.
Artýk lâyýk görmedi de bugünün insanlarýndan sildi...
Modasý geçti diyorlar.
Buda çok iyidir.
Pirinç, ayýklanýyor, kimse farkýnda deðildir.
Bu lafý bile anlamadýnýz.
Anlýyamazsýnýz!
Öðrenemezsiniz de!..
Yukarda dedik ya sözlerimiz zordur.
El ile selâmýn "Nahr" ile alakasý vardýr.
Tekbir getirirken eller göðüs hizasýna kaldýrmak mânâsýnadýr.
Boðazlamak mânâsýna deðildir.
Bayram namazý ve kurban bayramýnda, Kurban kesmek Hakk’ýnda sarih bir emir olmadýðý.
Yalnýz bazýlarý Allah'dan baþkasý namýna Kurban keserdi. Bunun ürerine Allah namýna olmasý emrolundu.
Hazreti Ali efendimize nahr Hakk’ýnda sorulmuþ ve bu cevabý vermiþlerdir.
“Namaz kýl ve tekbir getirirken ellerini göðüs = Nahr hizasýna kaldýr!”
Resûlü Ekrem: “Yâ Cebrail, burada Nahr nedir?“
(Cebrail as) : “Yâ Resûlullah! Bu hayvan boðazlamak deðildir.
Allah namaz için tekbir getirileceði zaman ellerini göðüs hizasýna kadar kaldýrmayý emrediyor.
Rüküda eðildiðinde de, secdeye vardýðýnda da böyle yapacaksýn...
Çünkü bu bizim ve yedikat gökteki Meleklerin namazýdýr, selatýdýr.
Her þeyin bir süsü vardýr, namazýn süsü ise her tekbirde elleri kaldýrmaktýr!“
"Bayram namazýndaki tekbirleri düþünmek lâzýmdýr."
"AHKAMÜ’L- KUR’ÂN FÝ ÝHTÝLAFI EÝMME"
Vitir namazýnda : Üçüncü rekatta tekbir alýp Kunut duasýný okumak.
Bu bambaþka bir tekbirdir.
Vitir namazý vâcibdir.
Bunun Hakk’ýnda bir çok rivâyet vardýr.
Bu namaz “Tek” kýlýnýr.
Yalnýz teravih de cemaatle kýlýnýr.
Bunun sebebi de mühimdir.
Öðrenmek lâzýmdýr.
Merak edersen, boþ merak deðil.
Öðrenirsen o namaza baþka bir kýymet vermek gerekir ki ihmali insaný küfre götürür “YESTEHZÝUN” zümresine sokar.
Onun için babandan öðrendiðini yap.
Bunlar Hakk’ýnda binlerce eser yazýlmýþtýr, yýllarca evvel...
Bu kitaplar bugün çürümekte, bazýlarý güvelenmekte, rutubetten yazýlarý kaybolmadadýr.
Anadolunun her köþesinde kütüphaneler tozlar içindedir.
Bunlarý bugün ancak meraklý ilim adamlarý belki inceleyebilirler.
O da bilselerdi…
Tarihe kýzýlmaz.
Aktörlerine kin beslenmez.
Ýlerleyiþ sebeplerini gerileyiþ sebeplerini düþünmek lâzýmdýr.
Mâziyi birden kötülemek doðru deðildir.
Dededen kalma Örf âdetleri býrakmak ve deðiþtirmek hakiki insan iþi deðildir.
Taklid çok büyük helak vasýtasýdýr.
Eski yazý ile baðlantýmýzdan ayrýldýkça tarihimizde, kültürümüzde kayboluyor ve olmuþtur da...
Geçmiþin sahifelerini çevirin!
Geçmiþte güzel bir eskiyi güzel bir yeni yapýn!
Ýnsanlýk : Fâni insanýn ölmezliðidir.
Örf ve âdetlerinizi öldürmeyin!.
Aynaya baktýðýnýz zaman nasýl görünüyorsanýz hiç olmazsa öyle görünün!..
Ayna hiç olmazsa yalan söylemez.
Allah’ýn, Resûlullahýn, herhangi bir gönül erinin yanýnda makam, mertebe, rütbe aramayýn :
Onlarýn sizin yanýnýzdaki kýymetini ölçün.
Çoðaltýn o zaman hakiki kýymetinizi belki bulabilirsiniz...
"Hakk’a yakýn olanlara Hakk, kul farkýna varmadan onun matlubu içinde tecellî eder yâni arzusu ne ise onun içinde tecellî eder."
Bu sözü gönül ve akýl laboratuvarýnda en ince tahlilden geçirin.
Boþ söz deðildir.
Hemen anladýmda deme çok düþün...
Ýçinde büyük bir yol bir müjde gizlidir.
Tekrar ediyorum anlaþýlmasý güçtür.
Matematik problemi gibidir.
Bu problemin altýnda hakiki "Kul" gizlidir.
Onun nasýl olacaðýný bul!..
Nasýl bulacaðým deme!
Hakk’ýn emirlerini Resûlü Ekremin bildirdiklerini yap!..
Daima abdestli ol : Abdestsiz, konuþma, yeme, içme Böylelikle: Þeytan sana yanaþamaz...
Daima aklýn deðilse bile, cesedin huzurdadýr.
Hafaza Melekleri seni daima korurlar.
Hafaza Melekleri nedir.
Biri saðda diðeri solda.
Omuz hizasýnda-dýrlar.
Namazda onlara da selâm verilir.
Senin ruhun, Levhi Mahfuzdan, ana rahmine geldiðinde, onlarda birlikte gelirler.
Seninle birlikte büyürler.
Birlikte doðarlar.
Ruhunu teslim edinceye kadar seninle birliktedirler.
Bunlarýn vazifeleri nelerdir.
Bildiðin kadar kâfi.
Bunlarýn ne olduðunu, ne iþ gördüklerini Hakk’ýn emirlerini tamamiyle yaptýðýn zaman öðrenebilirsin...
Onlarý görüp anlayanlar, dünyada iken dünyayý terketmiþ gibidirler...
Hýrs bilmezler.
Bütün arzularý Hakk’ýn arzularýdýr.
Ne rýzýk verilirse ona þükrederler.
Hamd içindedirler...
Bilmezsin : Resûlü Ekrem yerde bir post üzerinde yaþardý... Yediði þeyler bugünün fakirinin bile anlayamayacaðý tarzda idi.
Elbisesinde yama bile vardý.
Bu basit, sadelik içinde icâb ettiði zaman semâvâti gezerdi..
Þimdiki insanlara bak,
Evlerine bak, yediklerine göz at, hýrslarýna bak, arzularýna bak, hareketlerine bak...
Çýldýrmak iþten bile deðil...
Bir endiþe, bir korku içindedirler.
Yek diðerine saldýrýyorlar.
Hakk’tan uzak olduklarýný bu halleriyle âdeta haykýrýyorlar.
Besmeleyi hakkýyla söylemek nasibine Allah cümleyi kavuþtursun!
Duamýz bu olsun...
KELÝMELER :
Nizam : Sýra, dizi, düzen. Dizilmiþ olan þey, sýralanmýþ. * Ýcaba göre yapýlan kanun. Bir kaideye binaen tertib olunmak ve ona binaen tertib olunduklarý kaide. * Bir iþin sebat ve kýyamýna medar, sebep olan þey ve hâlet.
Tesbih : Sübhânallah demek. Cenab-ý Hakk'ý (C.C.) þânýna lâyýk ifadelerle yâdetmek. Yâni: Allah'ýn zâtýnda, sýfâtýnda ve ef'âlinde cemi' nekaisten münezzeh olduðunu ifade etmektir. (Bak: Sübhan)
Cazibe : Çekme kuvveti. * Mc: Letafet zamaný. Hüsn-ü cemal
Riâyet : Ýyi karþýlamak, aðýrlamak, hürmet etmek. * Uymak, tâbi olmak. * Otlamak veya otlatmak. * Hýfzetmek, korumak.
Ziya : Iþýk, aydýnlýk, nur. Ruþenlik.
Iltica : Sýðýnmak. Melce' ve penaha varmak. Birinden himâye istemek.
Iltica : Sýðýnmak. Melce' ve penaha varmak. Birinden himâye istemek.
Idrak : Anlayýþ. Kavrayýþ. Akýl erdirmek. Fehim. Yetiþtirmek
Mantýk : (Ýntak. dan) Konuþturan, söyleten. * Doðru muhakeme ve doðru düþünceyi öðreten ilim. Akýl kaidesi. * Akýl, nutuk, söz.
Mevhum : Aslý olmayýp evham mahsulü olan. Vehim.
Müsamaha : (C.: Müsamahât) Hoþ görürlük, dikkat etmemek, aldýrýþ etmemek. Kusurlara göz yummak.
Intikal : Bir yerden bir yere nakletmek. Tebdil-i mekân etmek. * Göçmek, geçmek. * Sirâyet. Bulaþmak. * Bir þeyin miras olarak kalmasý. * Bir mes'eleden diðer bir hususu veya neticeyi anlamak
Izhar : Açýða vurma. Meydana çýkarma. * Göstermek. Zâhir ve âþikâre ettirmek. * Yalandan gösteriþ.
Mazmaza : Gusül veya abdest alýrken, elleri yýkadýktan sonra üç kere aðýz dolusu su alýp aðýzda çalkalamak.
Hafaza : (Hâfýz. C.) Muhafýzlar. Muhafýz melekler.
Cimâ : Cinsi münâsebet. Çiftleþmek. * Zamm etmek.
Müekked : Te'kidli, kuvvetli, saðlamlaþtýrýlmýþ, kuvvetlendirilmiþ. Tekrar edilmiþ.
“ALLAHÜMME SALLÝ ALÂ MEN ÞEREBE KAÝMEN VE KUUDEN : Allahým ! ayakta ve oturarak su içene salât et!”
Nahr : Boðazlamak. Bir hayvanýn göðsü üstünden býçak vurup boðaz damarýný kesmek. * Ýki þeyin birbirine göðüs göðüse olmasý. * Boyun. Boðaz çukuru. * Sadýr. * Gündüzün evveli. * Namazda kýyamda iken sað eli sol elin üstüne koymak.
Örf : Ýnsanlar arasýnda güzel görülmüþ, red ve inkâr edilmeyip mükerreren yapýlagelmiþ olan þeydir. Bu kelime; ihsan, ma'ruf, cud, sehâ, bezl ve atâ olunan, atiyye, tanýmak, bilmek, biliþ, ikrar eylemek, arka arkaya tetebbu ve tevâli etmek, Allah (C.C.) tarafýndan ulülemre ve Sultana tevdi' olunan hüküm, müstahsen, yani Hazret-i Peygamberin (A.S.M.) iyi gördüðü þeyler, gibi mânalara gelir.
ÂYET ve HAÝDÝSLER :
--- “Ve lemma cae musa li mikatina ve kelemehu rabbühu kale rabbi erini enzir ileyk kale len terâni ve lakininzur ilel cebeli fe inistekarra mekanehu fe sevfe terâni felemma tecella rabbühu lil cebeli cealehu dekkev ve harra musa saika felemma efaka kale sübhaneke tübtü ileyke ve ene evvelül mü'minin : Musa tayin ettiðimiz vakitte (Tûr'a) gelip de Rabbi onunla konuþunca «Rabbim! Bana (kendini) göster; seni göreyim!» dedi. (Rabbi): «Sen beni asla göremezsin. Fakat þu daða bak, eðer o yerinde durabilirse sen de beni göreceksin!» buyurdu. Rabbi o daða tecelli edince onu paramparça etti, Musa da baygýn düþtü. Ayýlýnca dedi ki: Seni noksan sýfatlardan tenzih ederim, sana tevbe ettim. Ben inananlarýn ilkiyim.“ (A’raf 7/143)
--- “Fe kad kezzebu bil hakki lemma caehüm fe sevfe ye'tihim embaü ma kanu bihi yestehziun : Gerçekten onlar, kendilerine Hak geldiðinde onu yalanlamýþlardý. Fakat yakýnda onlara alay ettikleri þeyin haberleri gelecektir.“ (En’âm 6/5)


Gönderen: 02.05.2010 - 01:59
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 582 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ferdülislam (108), sunniit (59), kadirbey (62), busra12 (32), melisatek (32), hüzünlüköprü (36), ramazan294 (35), nisa88 (36), ervam (57), Allah 1 (47), saime86 (38), batu39 (51), Abdurrahman Gör.. (61), fatihulu24 (30), Zeynep_85 (39), ferhatb (51), GuVeNN (46), safiye55 (35), azra16 (44), ahmed86 (38), mürsid (37), mekin (43), tohurter (54)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59429 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.