fluvoxamine lopinavir ritonavir ivermectin chloroquine generique stromectol 3tc abilify aceon acepril acerpes achromycine aciphex acivir acnecolor acnefuge acticin actigall actisite active pack actonel actoplus met actos acular adalat cc adalat adapress adartrel adcirca addyi adipur advair diskus advair rotahaler aerius aerodiol aggrenox agofenac agoprim agopton agorex airol airomir akneroxid aknex aknin n aknoral albenza
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » ÇOCUK KÜRSÜSÜ » İSLAMI YAŞAMADA ÇOCUK - EBEVEYN DİYALOĞU

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
İSLAMI YAŞAMADA ÇOCUK - EBEVEYN DİYALOĞU
Moderator


4254 Mesaj -
ÝSLAMI YAÞAMADA ÇOCUK - EBEVEYN DÝYALOÐU

Sa'd bin Ebi Vakkas, ilk Müslümanlardandýr. Hem o kadar ileri derecede ilk Müslümanlardandýr ki, aþere-i mübeþþere denen Cennetle müjdelenmiþ on kiþiden birisidir. Ýþte bu Sa'd bin Ebi Vakkas, Ýslama girdikten ve Ýslâm uðruna hayatýný feda eder duruma geldikten sonra annesi ona iþtirak etmiyor, eski dininde kalýyor. Sa'd bin Ebi Vakkas ise Ýslâmla þerefleniyor. Böylece aralarýnda bir uçurum meydana geliyor. Oðul aþere-i mübeþþereden, fakat anne þirk karanlýðýnda boðuluyor. Keþke anne þirk karanlýðýnda kalmakla yetinse de oðluna müdahale etmese bari. Diyor ki:

"Oðlum, babanýn dinini terketmekle beni aþiretin içinde o kadar mahcup ettin ki, sana sahip çýkacak durumum kalmadý. Çevremde 'Sa'd benim oðlum' diye iftiharla söyleyemiyorum, utanýyorum. Eðer 'Sa'd benim oðlum' desem çevremdekiler, 'O ne biçim oðul ki, atasýnýn dinini terketmiþ de yeni çýkan bir dine girmiþ' diyecekler ve ben çevremde mahcup olacaðým, bundan dolayý seninle iftihar edemiyorum."

Bugün de bazý anne-babalarý görüyoruz, kendilerine göre bir çevre edinmiþler ve o çevrede dinî hayat, Ýslâmî kýyafet, örf adet yok, tamamen Batý tipi bir anlayýþ, yaþayýþ var. Ýþte bu aile bir bakýyor ki, kýzý dinî kitaplar okumaya baþlamýþ, dindar insanlarla teþrik-i mesai ediyor, yani yaratýlýþ gayesinin farkýna varmýþ ve "Ben bir Müslümaným, Müslüman gibi yaþamalýyým" diyerek tesettüre girmiþ.

Oðlan da namaza baþlamýþ, dinî hayata girmiþ. Bu anne-babalar ayný Sa'd bin Ebi Vakkas'ýn annesinin durumu gibi bir durumla karþýlaþýyorlar. Anne-baba bu kýzla ve oðlanla çevrelerine iftihar edemiyorlar.

Þimdi Sa'd bin Ebi Vakkas'ýn olayýna bakalým.

Birgün Sa'd bin Ebi Vakkas'a annesi geliyor, diyor ki: "Sen yep yeni bir dine girmekle beni çevremde mahcup ettin. Ya bu girdiðin dini terkedersin, yine atanýn dinine girersin, benim çevremle beraber olursun ya da ben bundan sonra yemek yemeyeceðim, su içmeyeceðim, üstelik çöle çýkýp güneþin karþýsýnda duracaðým, böylece iki günde öleceðim. Bundan sonra da sana, 'Annesinin katili. Bir baþka dine girdi, annesi de buna tahammül edemedi ve annesini öldürdü' diyecekler, haberin olsun" diyerek güneþ altýnda açlýk grevine baþlýyor.

Cennetle müjdelenmiþ olan Sa'd bin Ebi Vakkas'ýn cevabý da çok sert ve net oluyor: "Anne, sen çöle çýk, yemek yeme, su içme, günlerce güneþin karþýsýnda bekle. Ve senin baþýndaki saçlarýn adedince de ruhun olsun, hergün bir ruhun alýnsýn, senin ölümün bu kadar uzun ve zor olsun, ben yine de gönül verdiðim Ýslâmdan vazgeçmem."

Bu olay çok düþündürücü. Anne, oðlunun doðru yoldan çýkmasýný istiyor. Evlad da haklý olarak red cevabý veriyor. Þimdi burada durum ne olacak? Anne hakký çok mühim. Evladý da o kadar hakký olan anneye, "Saçlarýn kadar canýn olsa, hergün birini alsalar, yine de ben girdiðim dinden vazgeçmem" diyerek, annesinin taksit taksit ölmesine geriden bigane, seyirci kalacaðýný haber veriyor.

Bu olay, bugün bazý anne-babalarla çocuklarý arasýndaki münasebete çok benziyor. Bazý anne-babalar çocuklarýnýn dini hayata girmelerini hazmedemiyorlar, vazgeçmelerini istiyorlar, çocuklar da ayný þekilde mukabele ederek red cevabý veriyorlar. Hatta karþýlýk vermekle kalmýyorlar, anne-babayý, "Siz niye namaz kýlmýyorsunuz, niye islâmî hayata girmiyorsunuz" diye de suçluyorlar. Þimdi o olay bugünkü olaya benzediðine göre, o olaya getirilen çare de bugünkü olaylara çare olabilir.

Bu olay üzerine þu âyet-i kerime geliyor: "Eðer annen ya da baban seni yanlýþ yola teþvik etse, þirke girmeni istese sakýn o anneye, babaya itaat etme." Onlar o yanlýþ yolda annelik babalýk hakkýný kullanamazlar. Âyet devam ediyor: "Ama sen de evlat olarak anne-babanýn bu yanlýþ isteðini fýrsat bilerek onlara kinci þekilde muhatap olma." Yanlýþlarýný haþin ve sert þekilde yüzlerine vurma. Ne kadar yanlýþ istekte bulunurlarsa bulunsunlar, sen dediklerini yapma, ama kalplerini, gönüllerini de kýrma, münasip bir dille, güzel bir üslupla cevap ver.

Bu âyet-i kerimenin anne ve babalara ikazý þu: Annelik-babalýk hakkýný vesile ederek çocuklarýnýzý yanlýþ yola çaðýramazsýnýz. Girdikleri dinî hayattan döndürmeye teþvikte bulunamazsýnýz.

Gençlere verdiði mesaj da þu: Cenab-ý Hak size lütfetmiþ, imanla, Ýslâmla müþerref olmuþsunuz. Ýslâmî yaþama aþk ve þevkine kavuþmuþsunuz. Öyleyse siz de sizin kavuþtuðunuz lûtfa, kereme kavuþamayan anne-babanýza karþý haþin bir tavýr takýnmayýn, kinci þekilde muhatap olmayýn.

Yine âyet meali: "Onlara yumuþak þekilde, kendinizi sevdirecek þekilde muhatap olun." Eðer siz doðru yoldaysanýz, Ýslâmý yaþýyorsanýz, sizde farklý bir olgunluk görülmeli, Ýslâmýn farklýlýðý sizin tavrýnýzdan, olgunluðunuzdan belli olmalý ve o anne-baba sizin bu hareketinizden vicdanî bir muhasebeye girmelidir.

Ýslâmda aile mukaddestir. Çünkü aileyi anne-baba ve çocuklar teþkil eder. Aile hayatýnda anlaþma olursa o hayatýn içinde Ýslâmî hayat da yaþanýr. Aile içinde huzursuzluk olursa orada Ýslâmî hayat zorlaþýr.

Anne-baba yaþlandýkça çocuklarýndan saygý ve hürmet bekler. Bugünün çocuklarý da yarýnýn anne-babasý olacaklarýndan onlar da çocuklarýndan saygý ve hürmet bekleyeceklerdir. Dolayýsýyla zincirleme ailede saygý ve hürmet esastýr.

Çocuklarýn neden anne-babalara saygýlý olmalarý gerektiðini bildiren âyet-i kerimede buyuruluyor ki: "Çocuklara anne-babasýna ikramda, ihsanda bulunmalarýný itaat etmelerini emrettik."

Bunun gerekçesi þu: O anne onu dokuz ay karnýnda, iki sene de kucaðýnda gezdirir. Ondan sonra da evleninceye kadar bütün zahmetini, meþakkatini çeker. Baba da onun masrafýný çekip geçimini saðlar.

Madem ki anne-baba evladýna bu kadar hizmet ediyor, bu kadar yardým ediyor, bu kadar sýkýntýsýný çekiyor. Günün birinde o anneyle baba çocuk durumuna düþüp yaþlanacak, ondan sonra da evlatlar, çocuk durumuna düþen anne-babalarýna o borçlarýný ödeyeceklerdir. Allah-u Azimüþþan baþka âyet-i kerimede, "Allah'a ibadet edin, ona hiçbir þeyi ortak koþmayýn ve anne-babaya ikramda, itaatte bulunun" buyuruyor.

Her iki taraf da çerçevesini, hudutlarýný, haklarýný bilmelidir. Anne-babayýz diye çocuklarýmýzdan Ýslama aykýrý bir istekte bulunmayalým. Eðer Ýslâma aykýrý bir istekte bulunursak, çocuklar o isteði reddetme hakkýna sahipler. Reddettiklerinden dolayý da bir mesuliyete, vebale girmezler. Çünkü, "Yaratana isyan olan yerde yaratýlana itaat yoktur."

Yani bir kul bir baþkasýna bir emir verir de verdiði emir de Allah'a isyan olursa, o emir yerine hiçbir surette getirilemez. Çocuklarýmýza Allah'a asi gelmeleri yolunda telkinde bulunursak, çocuklarýmýz o telkini reddederler, çünkü kulun emriyle Yaratana isyan edilemez. Bu yalnýz anne-babanýn çocuklarýna ait isteklerinde deðil, herhangi bir insanýn herhangi bir insandan isteðine karþý da geçerlidir.

Bu reddin de âyette ölçüsü vardýr. Evlatlara diyor ki: Anneniz anneniz, babanýz da babanýzdýr. Ne kadar yanlýþ, hatalý yolda olsalar, ne kadar kýyafetleri deðiþik olsa, ne kadar kötü alýþkanlýklarý da olsa yine annedir, yine babadýr. Yanlýþ isteklerine evet demeyin, reddedin, fakat dikkat edin, kinci bir þekilde, size olan þefkatlerini yok edici þekilde reddetmeyin.

Anne-baba konusu gerçekten de Ýslâmda mühim bir yer almaktadýr. Çünkü aile hayati anne-babayla yaþanýr.

Ýki genç, yaþlý ve hasta annelerine hizmet etmektedirler. Ancak hizmetlerini nöbetle yapýyorlar. Bu iki genç o kadar dindar ki, bir gece birisi annesine hizmet ediyor, diðeri sabaha kadar namaz kýlýyor. Ertesi gece o namaz kýlýyor, öbürü hizmet ediyor.

Bir gece yine hizmet sýrasý kendisine gelen evlat der ki: "Aðabeyi bugün anneme hizmet sýrasý bende, ama anneme bu gece sen hizmet etsen de ben namazýma devam etsem."

"Peki" der aðabeyi. Ve kardeþi o gece de namazýna devam ederken yorulur, bir ara secdede uyuyakalýr. Rüyasýnda bir de bakar ki, gökyüzünde bembeyaz bir köþk. Hemen uçar, köþke varýr, kapýdan içeri girmek ister. Kapýdakiler derler ki:

"Dur, sen içeri giremezsin."

"Kim girecek ya, ben sabahlara kadar namaz kýlýyorum, benim hakkým deðil mi?"

"Hayýr," derler, "sabahlara kadar namaz kýlan giremez buraya. Buraya sabahlara kadar annesine hizmet edenler girer."

Tam o sýrada genç gözlerini açar, hemen kalkar, doðru aðabeyinin yanýna gider, der ki:

"Aðabey, nöbete ben geçeyim de sen namaz kýl."

Aðabeyinin cevabý þu olur:

"O köþkü görmeden önce gelseydin evet derdim de, köþkü gördükten sonra anneye hizmete kim olsa razý olur." Ve annesine hizmet nöbetini vermez, sabaha kadar nöbetini devam ettirir.

Bu olay bize þunu hatýrlatýyor: Biri sabahlara kadar nafile namaz kýlsâ, bir diðeri de hizmete muhtaç annesinin baþýnda otursa, ona hizmet etse, onun yaptýðý hizmet öbürüsünün nafile namazýndan daha ileridir.

Görülüyor ki, dinimiz anneye babaya itaati, hizmeti çok mukaddes bir vazife görmektedir. Ne var ki, anne-babalar, annesine babasýna böyle itaati emreden dinin, çocuklar üzerindeki etkisini azaltmak istemesin, bindikleri dalý kesmesinler. Çocuklarýn dinle alakasýný kesmeye doðru bir meyilde bulunmasýnlar. Çünkü kendilerine itaati emreden dindir. Din ile alakalarýný keserlerse itaatla da alakalarýný keserler. Hürmetten eser kalmaz. Buna sebep olan anne-babanýn da kimseye diyeceði kalmaz.
ALINTI
Gönderen: 06.04.2009 - 01:15
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 789 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
meleknur58 (71), fatih4194 (45), F.U (43), güngör (51), mematii (41), ravza81 (43), turgay gnl (63), mgs 41 (55), ilknurakan07 (44), islamicboy (40), eminefendi (51), mirac6363 (45), adempece (52), AKKUS61 (50), binerve (41), ahirzaman (57), akay-350 (46), nuraymelek95 (29), AydinG (39), batuhan_ (47), markad (50), simales (39), bülent21 (43), mucahide33 (39), polat0000 (59), gülkokuþl.. (41), minik (43), Baykara (38), mecide_sümeyye (35), mustafakumbar (53), gringo (51), vefalidost (50), saidmirza (55), yaramaz (41), vuslateli (37), pascal (37)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.58358 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.