kaletra generique luvox kaletra ivermectin generique plaquenil voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     
     

0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » OSMANLI TARİHİ ve MEDENİYYETİ » II.ABDULHAMİT VE FİLİSTİN

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
II.ABDULHAMİT VE FİLİSTİN
Moderator


4254 Mesaj -
II.ABDULHAMÝT VE FÝLÝSTÝN
Sultan Abdülhamid hatýratýnda þu sözlere yer verir: "Eðer Filistin'de Müslüman Arap unsurunun faikiyetini [üstünlüðünü] muhafaza etmesini istiyorsak, Yahudilerin yerleþtirilmesi fikrinden vazgeçmeliyiz. Aksi takdirde yerleþtirildikleri yerde çok kýsa zamanda bütün kudreti elde edeceklerinden, dindaþlarýmýzýn ölüm kararýný imzalamýþ oluruz." Evet ölüm kararý... Sultan ne kadar net görmüþ bugünleri, deðil mi?
Yüce Ecdadýmýz, Yahudilerle olan münasebetlerinde, Kur'anýn þu düstur ve ikazýný gözden uzak tutmamýþtýr.
"Andolsun ki, Yahudilerle Müþrikleri, mü'minlere düþmanlýk bakýmýndan insanlarýn en þiddetlisi bulacaksýn.” [1].
Osmanlý Devleti baþta olmak üzere bütün müslüman Türkler'in ezer düþmanlarý, daima lehimize olan ve iftihar vesilesi kabul edilmesi gereken tarihî hakikatlari ters çevirerek aleyhimize kullanmýþlar ve tarihi maalesef tahrif etmiþlerdir. Osmanlý Devleti'nin Filistin'le olan alâkalarý da bunlardan biridir. Osmanlý Devleti'nin Filistin topraklarýnda uyguladýðý, hukukî ve siyasî nizamý bilmeyenler, Arap dünyasýnýn üzerine çökmüþ olan bütün felâketlerin Osmanlý hakimiyetinin kötü bir yadigârý olduðunu savunmaktadýrlar. Halbuki vak'a tam tersidir. Kuvvetle Filistin topraklarýna yerleþmenin imkânsýzlýðýný gören Yahudiler, Osmanlý'ya karþý para silâhýný kullanýrlarsa da, Padiþah'tan aldýklarý cevap bu silâhýn da teptiðini göstermektedir:
"Ben bir karýþ dahi olsa toprak satmam; zira bu vatan bana deðil Osmanlý milletine aittir. Milletim bu topraklarý kanlarýný dökerek kazanmýþlardýr. Ne ile aldýysak onunla geri veririz[2].
Osmanlý Devleti, Yahudiler'in bu topraklara yerleþme arzusuna karþý çok önemli hukukî tedbirler almýþtýr. Biz bunlarý kýsaca zikredecek ve özellikle Il. Abdülhamid'in bir iradesi üzerinde duracaðýz.
Birincisi: Osmanlý Devleti Yahudiler'in bu topraklara sýðýnmamasý için evvelâ Filistin topraklarýnýn hukukî statüsünü 18 Recep 1287/ 1871 tarihli Ýrade-i Seniyye ile bu araziyi belirleyip mîrî yani devlet arazisi haline getirmiþtir[3]. Ancak % 20'si yine mülk arazi þeklinde devam ettiði için Yahudiler bu. kýsýmdan koparabildiklerine yerleþebiliyorlardý. Ýkinci Abdülhamid tahta geçer geçmez 25 Rebiülâhir 1308/1883 tarihli iradesini neþretti: Bu hukukî düzenleme ile Filistin Arazisi hakkýndaki muhtemel kanunî boþluklarý doldurarak Yahudiler'e mülk satýþýný dolaylý olarak engellemiþ bulunuyordu[4]. Bir taraftan da hazine-i hâssadaki þahsî mal varlýðýyla Filistin'de mümkün olduðu kadar çok toprak satýn alarak bu kapýyý kapamaya gayret gösteriyordu[5].
Ýkincisi: Alýnan tedbirlere raðmen Filistin arazisine olan Yahudi akýný tam önlenemeyince II. Abdülhamid Sadaret'in ve Meclis-i Mahsûs'un basiretsiz ve ileriyi göremeyen rapor ve mazbatalarýna raðmen Yahudi meselesini önemli ölçüde çözecek bir Ýrâde-i Seniyye neþretmiþtir. Bu "Ýrâde-i Seniyye”yi aynen nakledecek ve kýsa bir tahlilini yapacaðýz.
Ýçlerinde Ahmed Cevdet Paþa'nýn da bulunduðu Sadrazam Muhammed Sâlih Kâmil paþa baþkanlýðýndaki Meclis-i Mahsus, Filistin topraklarýndaki Safed kazasýna turist olarak gelen 400 ve Hayfa'ya gelen 40 Yahudi'nin Osmanlý tâbiiyyetine alýnmasý yolundaki mazbatalanný 20 Zilhicce l308/l4,Temmuz 1307/1891 tarihinde Sadaret'e arz ederler[6]. Sadaret de bu mazbatayý ayný tarihli ve Kâmil Paþa imzalý bir Tezkere ile Padiþah'a takdim eder[7]. padiþah Abdülhamid ise fevkalâde bir ba*siret ve ileri görüþlülükle konuyu þu iradesiyle vuzuha kavuþturur:
Kudüs’te Arap mahallesine giren ve þimdi hemen hemen kapalý bulunan meþhur kapýda hâlâ Osmanlý devrinden kalma ay yýldýz görülüyor.
“Yýldýz Sarayý Hümâyûnu Baþ Kitâbet Dairesi,
Beyrut Vilâyeti dahilinde Safed Kasabasýnda bulunan ve Hayfa'ya 440 (Dört yüz kýrk) ecnebî Musevinin istidâlarý vechile Tâbi'iyyet-i Devlet-i Aliyye'ye kabulleri istîzânýn hâvi resîde-i dest-i ta'zim olan 20 Zilhicce 1308 tarihli tezkere-i Sâmiye-i sadâret-penâhileri manzur-i alî oldu. Musevîlerin Kudüs civa*rýnda içtima' ve iskân etmeleri, ileride orada bir Musevî hükümetin teþekkülünü intâc edebileceði müâbesesiyle kat'â câ'iz olmaktan baþka; zaten Memâlik-i Þâhâne arâzi-i hâliyeden ma'*dûd olmadýðýna ve medenî Avrupalýlarýn memleketlerinden tardetdikleri eþhâsýn Memalik-i Þahâneye kabulüne bir sebep olmayýp, hususuyla ortada bir Ermeni Fesâdý mevcûd iken bu suret aslâ câiz olmayacaðýna nazaran ne merkûmenin ne de sair Musevilerin kabûl olunmayarak Amerika'da iskân etmek üzere geri gönderilmeleri zýmnýnda ba'demâ ayrý ayrý ma'ruzâta hâcet kalmayacak sûrette Meclis-i Vükelâca umumî bir karâr ittihâzýyla bâ-mazbata "arz ve istizân-ý keyfiyyet olunmasý muktezâ-ý irâde-i Seniyye-i Cenâb-ý Hilâfet-penâhî'den bulunmuþ ve bi*naenaleyh Tezkere-i Sâmiye-i Vekâlet-penâhîleri takýmýyla iâde edilmiþ olduðundan ol bâbda emir ve fermân Hazret-i Men Lehü'l emrindir.
21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1307 (1891))
Ser-kâtib-i Hazret-i Þehriyârî Süreyyâ"[8].
Bu tarihî belgede, Filistin topraklarýna yerleþmek isteyen Yahudiler'e þu gerçeklerle karþý çýkýldýðý anlaþýlmaktadýr:
a) Yahudiler'in Kudüs baþta olmak üzere Filistin topraklarýna toplanmalarý ve orada yerleþmek istemeleri, bir Yahudi Devleti kurma amacýný gütmektedir. Buna engel olmak kesinlikle þarttýr. Zaman, Osmanlý Devletini ve onun basiretli Padiþahýný haklý çýkarmýþtýr.
b) Osmanlý topraklarý her isteyenin yerleþebileceði boþ topraklar deðildir. Ya özel mülkiyet konusudur ya vakýf arazidir ya da devlet arazisidir. 1278 tarihli irade bu noktadan önem taþýmaktadýr.
c) Kendilerini bütün âleme medenî milletler olarak ilân eden Avrupa'lýlarýn memleketlerinden kovduklarý Yahudiler'i Osmanlý ülkesine almanýn haklý bir gerekçesi ve mânâsý yoktur. Hiçbir hukuk kaidesi ve insanlýk da bunu gerektirmez.
d) Osmanlý ülkesinde asýrlar boyu gözetlenen Ermeniler Devletin baþýna belâ olmuþtur. Ortada bir Ermeni fesadý varken, bir de Yahudiler'i kabul etmek devletin geleceði açýsýndan tehlikelidir. Gerçekten l. Dünya Savaþý ve onu takip eden tarihlerde Yahudiler, en az Ermeniler kadar fesada sebep olmuþlar ve Ulu Hakan Abdülhamid'i bu sözünde haklý çýkarmýþlardýr.
Bütün bu sebeplerle artýk hiç bir Musevî Osmanlý vatandaþlýðýna alýnmayacak ve Yahudiler'in Osmanlý ülkesine yerleþmelerine asla müsaade edilmeyecektir.
Üçüncüsü: II. Abdülhamit bununla da yetinmeyerek baþta Filistin topraklarý olmak üzere bütün Osmanlý Devleti topraklarýnda Yahudiler'e toprak ve mülk satýþýný yasaklamýþtýr.
Dördüncüsü: Ýttihat ve Terakki hükümeti tarafýndan çok zor anlaþýlan II. Abdülhamid'in haklý siyaseti kýsmen devam ettirilerek, 29 Þevval 1332/7 Eylül 1330 tarihinde (1911 Tari*hinde) "teb'a-i ecnebiyye"nin Arazi Kanunu'nun hakk-ý karâr ve ihya'-ý mevâtý (ölü topraklarýn ihyasýgöz kırpmana ait 78. ve 103. mad*deleri hükümlerinden yararlanamamalarýna dair "Þûrâ-yý Dev*let Kararý" yayýnlanmýþtýr. Böylece Yahudiler'in bu yolla da olsa Filistin topraklarýna sýðýnmalarý engellenmek istenmiþtir[9].
Özetle, Filistin'i devlet garantisi ile koruyan Osmanlý Devleti, Ýttihat ve Terakki ile zayýflayýnca, Filistin davasý da zayýflamýþ ve Osmanlý Devleti yýkýlýnca o dava da yýkýlmýþtýr. Yahudiler de maalesef çirkin emellerine kavuþtular. Ýslâm âleminin kendilerini birbirine baðlayan manevî baðlarý yeniden canlandýrýp bir araya gelmeleri ve gerçek tarihi öðrenmeleriyle meseleler hâl yoluna girer kanaatindeyiz.
[1] Kur’an, Mâ*ide Sûresi: 82. Ayet
[2] Öke, Mim Kemal, Il. Abdülhamit, Siyonistler ve Filistin Meselesi, Ýstanbul, 1981, s. 76 vd.
[3] Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi, Ýrade-Meclis-i Vâlâ, N 20714/1-4.
[4] Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi, a.g.e., No, 33356.
[5] Öke, a.g.e., s. 141-143.
[6] Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi, a.g.e., N. 5276.
[7] Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi, a.g.e., N. 5276.
[8] Baþbakanlýk Osmanlý Arþivi, a.g.e., N. 5276.
[9] Karakoç, Serkiz, Tahþiyeli Kavanin, 1/270-271.
SULTAN ÝKÝNCÝ ABDÜLHAMÝD
Babasý: Sultan Abdülmecid
Annesi: Tirimüjgan Kadýn Efendi
Doðumu: 21 Eylül 1842
Vefatý: 10 Þubat 1918
Saltanatý: 1876 – 1909 (33) sene
Ýkinci Abdülhamid Ýstanbul'da doðmuþtur. Uzun boylu, buðday benizli, siyah ve sýk sakallýydý. Kaþlarýnýn üzeri hafifçe çýkýntýlý ve gözleri de siyahtý. Devrinin en kýymetli âlimlerinden, çok iyi bir tahsil yaptý. Kuvvetli bir hafýza ve basirete sahipti. Gayet güzel ve düzgün konuþurdu. Deha derecesinde bir siyasete sahipti. Ayný zamanda çok cesur bir padiþahtý. Spor yapmaktan hoþlanýrdý. Gayet güzel silah ve kýlýç kullanýrdý.
Son derece takva idi. Tasavvufa ait geniþ bilgisi vardý. Padiþahlýðý zamanýnda yýkýlmak üzere olan devleti ayakta tutacak en iyi tedbir ne ise onlarý hiç tereddüt etmeden yerine getirdi ve devletin yýkýlmasýný tam 33 sene geciktirdi. Devrinde yapmýþ olduðu iþleri, bazý aydýn geçinen tabaka hariç, herkes takdirle karþýlýyordu. Aleyhine her türlü iftiralar en kötü isnatlar uyduruluyor ve Avrupa devletlerinin himayesinde yaþayan çeyrek aydýn bile olamayanlar gazetelerinde, durmadan bu iftira ve isnatlarý yazýyorlardý. Hiç yýlmadan ve býkmadan Devlet-i Aliyyeyi 33 sene idare etti.
Dünya savaþýn çýkacaðýna inanýyor, çýktýðýnda ise Osmanlý Devletini kurtaracak þeyin, ancak denizlerde kuvvetli bir devletin yanýnda savaþa katýlmak olduðunu düþünüyordu. Tahttan indirildiðinden hemen sonra bu görüþünün tam zýddý yapýlmýþ koca devlet de tamamen yýkýlmýþtý. Prens Bismark'a göre 100 gram aklýn 90 gramý Abdülhamid Han'da, 5 gramý kendisinde, 5 gramý da diðer siyasilerdedir. En büyük talihsizliði devleti en kötü þartlar altýnda eline almýþ olmasýdýr. Tahttan indirildikten sonra zaman ilerledikçe, aleyhinde olup da piþman olmayan hemen hemen kalmamýþ gibiydi. Son derece dindar ve namuslu idi. Zevk ve sefaya düþkün deðildi. Abdestsiz olarak hiç bir devlet iþine imza atmadýðý meþhurdur. 1908 senesinde düzmece bir irtica olayý bahane ederek tahttan indirdiklerinde yüksek bir veli derecesinde olan Büyük Hakan: "Bu Cenabý Hakkýn takdiridir." Diyerek elinde muazzam kuvvetler olduðu halde müdahale bile etmeden tahtýný terketmiþtir. Tahttan indirilmesinde birinci derecede Yahudilerin rolü vardý. Çünkü daha o zamanlar Yahudiler Filistin'den toprak istemiþler, Sultan Abdülhamid de reddetmiþti. Siyasi ve diplomatik hadiselerin en çok olduðu devir þüphesiz Abdülhamid Han devridir. Bu büyük padiþaha, bütün tarihi hakikatler ortaya çýkmýþ olmasýna raðmen, hala iftira edenlere rastlamak mümkündür. Tahta çýktýðýnda, amcasý Sultan Abdülaziz'in intihar edip etmediðini tesbit etmek için bir mahkeme kurdurmuþ ve kurulan bu mahkemede; Hüseyin Avni, Mithat Paþa ve daha bazýlarýnýn öldürttüklerini tesbit ettirmiþ. Bunun üzerine Mithat Paþa'nýn idam edilmesini, Gazi Osman Paþa ve Ahmed Cevdet Paþa gibi büyük dâhiler bile istemiþ olmalarýna raðmen idam cezasýný müebbet hapse çevirmiþtir. Yeryüzünün son baðýmsýz Müslüman Türk Devletinin Hükümdarý Ýkinci Abdülhamid'e Cuma selamlýðýnda camiden çýkarken atýlan bombanýn fitilini bir þahýs deðil, koca bir ehlisalip cephesi ateþlemiþti. O gün gaflet içinde bulunan bazý aydýnlarýmýz, bu arada þâir Tevfik Fikret suikastçýnýn þahsýnda ehlisalip cephesine kaside yazýyorlardý. Çocuðu Halük'a verdiði terbiye ile onu ancak papaz yapabilen bir þâirin bu açýk ihanet vesikasý çok acýdýr. Abdülhamid neler yapmýþtýr: Polis teþkilâtýný geliþtirdi. Komiserlik ve baþkomiserlik makamlarýný ihdas etti. Savcýlýk müessesesini kurdu. Ceza ve Ticaret usulü kanunlarýný çýkarttý.
Askeri dikimevleri, tersaneler, feshaneler kurdurdu. Ýstanbul, Ýzmir limanlarýný tesis etti. Taht'a çýktýðý zaman 252 milyon altýn borcumuzu taht'ý býraktýðýnda 30 milyon altýna indirdi. Hereke Halý ve Dokuma, Beykoz Deri, Yýldýz Çini, Cibali Tütün, Yedikule Ýplik ve Havagazý, Kireçburnu Tuðla, Çubuklu Carrý, Istýnye Buz Fabrýkalarýný iþletmeye açtý. Zirai alanda haralar, örnek çiftlikleri tesis etti. Ziraat, Baytar, Ýpek böcekçilik, Halkalý Ziraat, Orman ve Maden, Ticareti Bahriye, Mülkiye, Hukuk, Sanayii Nefise, Týbbiye, Ticaret ve Hendesei Mülkiye, Dârü' I-muallim, Dârülfünian gibi her dereceden okullarý açtýrdý ki bugün hepsi kullanýlmaktadýr. Köylerdeki ilkokullarýn dýþýnda 300 tane ortaokul açtýrdý ki bu okullarda yabancý dillere kadar birçok yeni dersler okutuluyordu. Arkeoloji, Askeri Müze, Yýldýz Müzesi, Yýldýz ve Beyazýt Kütüphaneleri yine o devirde açýldý. Gureba Hastanesi, Hamidiye Etfal Hastanesi, Yýldýz Askeri Hastanesi o devirde hizmete girdi. Kuduz Müessesesi o devirde açýldý, bugünkü Darülâceze yine o devirde hizmete girdi. Hamidiye çeþmeleri ve Terkos Su Þirketini yine Abdülhamit kurdurdu ve Kýrkçeþme ile Halkalý Sularý'nýn ýslahý yine Abdülhamid'e nasip oldu. Tahttan indirildikten sonra Selanik’e sürülmüþ, birçok iþkenceler yapýlmýþ ve Selanik’in düþman iþgali altýnda kalma ihtimali çýkýnca Ýstanbul'a Beylerbeyi Sarayý'nda oturmaya mecbur edilmiþtir. Büyük Hakan 1918 senesinin 10 Þubat'ýnda bu sarayda hayata gözlerini yummuþ, Divanyolu'ndaki Sultan Mahmud Türbesine, amcasý Sultan Abdülaziz ile dedesi Ýkinci Mahmud'un yanýna defnedilmiþtir. Vefatýnda 75 yaþýný 4 ay geçiyordu. Cenazesinde en hareketli aleyhtarlarý bile aðlamýþlardýr. (Allah rahmet eylesin) Erkek Çocuklarý: Mehmed, Selim, Abdülkadir, Ahmed Nuri, Mehmed Burhaneddin, Abdürrahim, Ahmed Nureddin, Mehmed Âbid, Ahmed. Kýz Çocuklarý: Ulviye Sultan, Zekiye Sultan, Naime Sultan, Naile Sultan, Ayþe Sultan, Refia Sultan, Sadiye Sultan.
Gönderen: 23.01.2009 - 01:44
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 769 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
2243 üye ile 29.03.2024 - 11:40 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
jakup (32), muzocel26 (58), salihhazar (55), Beyza (56), cs7014 (50), oezkan (51), kara61 (66), aetkral (51), kubratalp (48), K.GOCERLI (27), cecenmucahidi (33), yaburka (49), violine (44), mavi_ruya (48), mbahaddin (55), Kerim_Bey (36), Süreyya (66), yemenici68 (56), mecid (43), kerime (42), mehmet_eyigör_6.. (28), tokayca (51), hasan5335 (36), volkan33 (54), mgunhan (48), ttufan (42), isvec (65), beyazguel (38), atay (62), sonromeo2 (47), kulibo (38), Zeynepgul (44), nihat 60 (44), g_neferalperen3.. (46), sebiarus (55), hace (41), EsmerKiz-NL (39), n@ksýben (43), pedino (54), hatice 1975 (49), hesbollahi (45), hafýz_ (37), ozel (68), fethic (55), hacimeryem (54), telve (52), Levent75 (49), züleyha hanc&ya.. (47), erciyas tamer (46), m.kýl&ya.. (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57385 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.